Dha Yurt Bülteni-3

1)KONYA MERKEZLİ 4 İLDE UYUŞTURUCU OPERASYONU: 25 GÖZALTI

KONYA merkezli 4 ilde yapılan uyuşturucu operasyonunda aralarında kadınlarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler ev ve arabalarında yapılan aramalarda 125 kilo esrar ele geçirildi. Konya Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadale Şubesi ekipleri uyuşturucu ticareti yaptıkları belirlenen şüphelileri teknik ve fiziki takibe aldı. 5 ay süren takibin ardından Konya başta olmak üzere Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa ve Bingöl'de bu sabah eş zamanlı operasyon düzenlendi. Yapılan baskınlarda 5'i kadın 25 şüpheli gözaltına alındı. Konya'da gerçekleştirilen operasyonda dedektör köpek 'Ares' tarafından şüphelilerin evlerinde ve arabalarında yapılan aramalarda 125 kilo esrar ele geçirildi. Bir eve yapılan baskında ise bahçeye ekili hint keneviri bulundu. Şüphelilerin uyuşturucuyu ev eşyaları içerisine gizlediği ve araçlarda zulalayarak illere soktuğu belirtildi.Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Polisin eve girişi

-Polis köpeğinin arama yapması

-Kamyonda yapılan arama

-Bulunan uyuştucuların görüntüsü

-Şüphelilerin hastanede sağlık kontrolü

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

=========================================

2)SİİRT'TE DOMUZ SÜRÜLERİ ÜZÜM BAĞI VE FISTIK AĞAÇLARINA DADANDI

SİİRT merkeze 7 kilometre mesafede bulunan Gökçebağ Beldesi Koçpınar Mahallesi'ndeki yaklaşık 20 üzüm bağına dadanan domuz sürüleri, üzüm üreticilerini iflasın eşiğine getirdi. Onlarca fıstık ağacına da zarar veren domuz sürüleri karşısında çaresiz kalan üreticileri mağdur olduklarını belirterek, zararlarının karşılanmasını istedi.Gökçebağ Beldesi Koçpınar Mahallesi'ndeki 20 üzüm bağı ve fıstık ağaçlarına, son günlerde dadanan domuz sürüleri köylü üreticiye büyük zarar verdi. Geçmiş yıllarda benzer şekilde domuzların bahçelere girdiğini ancak bu denli büyük çapta hasara yolaçmadığını belirten köylüler, domuz sürülerinin sıcak havadan etkilendikleri için bunu yaptıklarını düşünüyor.

Köyde daha önce de benzer olaylara tanık olduklarını belirten köy sakinlerinden Halil Demir, "Akşam saatlerinde serin olduğu zaman domuz sürüleri bağıma gelerek fıstık ağaçlarına ciddi zarar verdi. Sabah erken saatte bağıma geldiğimde gördüğüm manzara karşısında şok yaşadım. Daha önceki senelerde köyümüze domuz sürüleri geliyordu ancak ilk defa bu kadar zarar verdiler. Tahminimizce bu sürüler sıcaklardan etkilendi ve su kenarlarından kaçarak serin yerleri tercih ettiler. Fıstık ağaçlarımız ciddi bir zarar gördü ama yine şükür ediyoruz. zaman zaman buraya ailem ile geliyorum şayet o sırada saldırmış olsalardı durum daha kötü olabilirdi. Sadece benim bağımda zarar yok, ancak en büyük zarar benim bağımdadır. Diğer bağlarda da zarar var, benim tespit ettiğim kadarıyla yaklaşık 20 bağa ciddi zararlar verilmiştir. 30 yıllık fıstık ağaçları domuzlar tarafından yok edildi. Bizim yetkililerden tek istediğimiz bize izin verilsin bunları avlayalım olağan üsttü hal olduğundan avlama yapamıyoruz ve bağlarımız gözümüzün önünde yok olur" dedi.

Koçpınar Mahallesi sakinlerinden Mehmet Halil Aldemir ise domuzların hem üzüm bağına hem de fıstık ağaçlarına zarar verdiğini ifade ederek, "Gördüğünüz gibi bağlarımızı domuzlar istila etti. Burada bulunan birçok bağın ciddi zarar gördü. Ben bu bağdan yılda 6-7 ton üzüm alıyorum bu sene domuzlar yüzünden 150 kilo belki de daha az alacağım. Biz yetkililerden istediğimiz bize hasat dönemine kadar avlanma izni verilsin ancak olağan üsttü olduğu için yapamıyoruz. Bir fıstık ekildiği zaman verim vere bilmesi için tam 30 yıl geçmesi gerekiyor. Ben askere gitmeden önce yanı 32 yıl önce ektiğim fıstık domuzlar tarafından yok edildi" diye konuştu.

Şikayetler üzerine söz konusu bağlarda incelemelerde bulunan Siirt Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Şuayip Aslan, birçok üzüm ve fıstık ağacının zarar gördüğünü tespit ettiklerini anlatarak, "Gelen şikayetler üzerine fıstık bağlarından inceleme yaptık ve gördüğümüz manzara karşısında şok olduk. Domuzlar buraya gelerek özellikle büyük emekler ile yetişen 20-30 yıllık fıstık ağaçlarına zarar vermişler. Olağan üsttü hal olduğundan avlanma yapılmıyor. Biz birlik olarak gerekli yerlerden avlanma yapılama bilmesi için izin almaya çalışacağız" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Arşiv görüntüsünde domuzların bağlara girmesi,

Domuzların yıktığı fıstık ağaçlarının görüntüsü,

Domuzların tahrip ettiği üzüm ağaçlarının görüntüsü,

Bağ sahiplerinin açıklaması ve isyan etmesi,

Fıstık Üreticiler Birliğinin açıklaması,

Bağlardan genel görüntü,

Genel ve detay görüntüler

Kamera-Haber: Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -

======================================================

3)25 YILDIR AYNI KULEDE ORMANI KORUYOR

BOLU'nun Seben İlçesi'nde orman koruma memuru 69 yaşındaki Ramazan Suna, 25 yıldır aynı gözetleme kulesinde görev yaparak sorumluluk bölgesindeki  alanlarda yangın, ateş yakma, kaçak kesim gibi olumsuz durumları dürbünle saptayıp telsizle bildirerek ormanı koruyor.

Seben'e bağlı Yağma Köyü'nde oturan 2 çocuk babası Ramazan Suna, 1992 yılında Seben Orman İşletme Müdürlüğü'nde orman koruma memuru olarak göreve başladı. Suna, 25 yıldır Aladağ bölgesindeki Kızık Köyü mevkiinde bulunan Avdan Gözetleme Kulesinde görev yapıyor. Suna, sorumluluk bölgesindeki Keltepe, Karagiriş, Delikli, Köroğlu, Aladağ, Sarıalan ormanlarında yangın, ateş yakma, yıldırım düşmesi, kaçak kesim gibi olumsuz durumlara karşı dürbünle sürekli gözetleme yapıyor. Suna, olumsuz bir durumla karşılaştığında da telsizle durumu bildirip anında müdahale edilmesini sağlayarak ormanı koruyor.

KULENİN ALTINDAKİ ODADA KALIYOR

Suna, 15-20 günde bir vardiya değişimi yaptığını, bu sürede geceleri kulenin altındaki odada kaldığını söyledi. Ramazan Suna, eskiden bazı zamanlar eşinin de gelip yanında kaldığını, ancak son dönemde hastalığı nedeniyle gelemediğini belirtti. Kulede elinden dürbünü düşürmeyen, yalnızlığını da radyo ile paylaşan Suna, kuledeyken yaşadığı deprem, yaz ayında kar yağması gibi önemli doğa olaylarını da not aldığını söyledi. Suna, şöyle konuştu:

"1992 yılından bu yana Avdan Kulesi'nde gözetleme yapıyorum. Kulenin altındaki odada yaşıyorum. Buradaki ormanları ben gözlüyorum. Alışırsan çok iyi bir meslek. Ama buraların sorumluluğu bende. Yangın mevsimi olunca daha da dikkatli gözetlemek gerekiyor. Yemek yerken acaba bir yer yanıyor mu diye bakıyorum. Sürekli gözlüyorum. Yağmurlu, yıldırım düşme ihtimali olan gecelerde sabaha kadar uyumuyorum. Burada etrafa bakıyorum. Eskişehir dağlarını da görüyorum. Orada bir şey olursa onu da haber veriyorum. Bu zamana kadar ufak tefek yangınların ihbarını verdim. İşimi seviyorum. Ormanı korumak hoşuma gidiyor."

Görüntü Dökümü

---------------

-Ramazan Suna'nın ormanı gözetlemesi

-Kuleden görüntüler

-Ramazan Suna ile röp.

-Telsizde konuşması

-Kaldığı oda

-Odun kırması

-Detaylar

Süre: 04.26 Boyut: 148.4 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

========================================================

4)MESANE HASTASI KÜÇÜK KIZ SAĞLIĞINA KAVUŞMAK İÇİN YARDIM BEKLİYOR

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde, doğuştan mesane hastası olduğu için altına büyük boy bebek bezi bağlanarak yaşamını sürdüren 12 yaşındaki A.U. (Aslınur Ular), sağlığına kavuşmak için yetkililerden yardım isteyip, "Ben de tüm çocuklar gibi özgürce gezip, dolaşabilmek istiyorum" dedi. Şiddet gördüğü için boşanma davası açıp 3 çocuğuyla birlikte Şanlıurfa'dan kaçıp geldiği Fethiye'de evlere temizliğe giderek yaşam mücadelesi veren anne 36 yaşındaki Ayşe U. (Ular) da yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekledikleri söyledi.

Şanlıurfa'da yaşayan Ayşe U., şiddet gördüğü gerekçesiyle, boşanma davası açtığı eşini terkedip, yaşları 7 ile 12 arasında değişen üç çocuğunu da alarak Muğla'nın Fethiye İlçesi'ne geldi. Genç kadın, 300 liraya kiraladığı bir villanın bodrum katındaki tek göz odada üç çocuğuyla yaşam mücadelesi vermeye başladı. Evlere gündelik temizliğe giderek, çocuklarının geçimini sağlamaya çalışan Ayşe U., çocuklarından 12 yaşındaki A.U.'nun doğuştan yakalandığı mesane hastalığı nedeniyle idrarını tutaması yüzünden büyük sıkıntı yaşıyor. Tek sağlık güvencelerinin yeşil kart olduğunu belirten Ayşe U., kendisine şiddet uygulayan eşinden kaçtıkları için kızının tedavilerinin de yarım kaldığını belirterek, yetkililerden yardım istedi.

Kızının bu durumunun kendisini çok üzdüğünü belirten Ayşe U., "Kızım A.U.'nun doğuştan mesane kaslarını kontrol edememe hastalığı var. Bu yüzden idrarını tutamıyor. Bu nedenle altına büyük boy bebek bezi bağlamak zorunda kalıyoruz. 2008 ve 2009 yıllarında İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 2015 yılında ise Adana'daki Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde 3 mesane ameliyatı geçirdi. Ancak sağlığına kavuşamadı. Aynı şikayetleri devam etti" dedi.

Bir yandan çocuklarının geçimini sağlarken bir yandan da kızı A.U.'yu tedavi ettirmek için çabaladığını belirten Ayşe U., "Son olarak idrar sondası kullanması gerektiğini söylediler. Ancak günde 6-7 defa değişmesi gerekiyor. Bir yandan çalışıp, bir yandan kızımın yanında olmam çok zor. Belli aralıklarla idrar yolu enfeksiyonu geçiriyor. Böbreklerinde çürüme olabileceği söyleniyor. Ortaokul 7'nci sınıfa başlayacak. Yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekliyorum" dedi.

"HASTALIĞI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

Okuması yazması olmadığını, eşi ve geçim sıkıntıları ile mücadele etmekten kızını hastanelere götürecek para dahi bulamadığını belirten ayşe U. şöyle devam etti:

"Bir yere tedavi için başvurmaya gitsek, geri dönecek para bulamıyoruz. Kocamdan saklanır durumdayım. Çok sıkıntı ve acı çekiyoruz. Çaresizce beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey kalmadı. Devletimiz ya da sesimizi duyanlar lütfen bize yardım etsinler. Kızıma 2013 yılında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden verilen sağlık kurulu raporunda hastalığının sürekli ve hayati önem taşıdığı söylendi. Sürekli ilaç kullanması gerektiği belirtildi."

"BU HASTALIKLA YAŞAMAK İSTEMİYORUM"

Sürekli bebek bezi kullanmak zorunda olan A.U. ise, sürekli enfeksiyon tehlikesiyle karşı karşıya yaşamaktan bıktığını söyledi. Kardeşleriyle birlikte dışarı çıkmaktan çekindiğini anlatan A.U., bu nedenle gününü evde ders çalışıp, resim çizerek ve gündelik işlerde annesine yardım ederek geçirdiğini anlattı. Sağlığına kavuşacağı günü iple çektiğini belirten A.U., arkadaşları ve kardeşleri gibi rahatça gezip oynamak istediğini söyledi. Tüm çocuklar gibi özgür kalmak istediğini belirten A.U., "Bu hastalığa yakalanmayı ben istemedim. Hastalığın çaresi varsa lütfen yardım edin. Ben bu hastalıkla yaşamak istemiyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------------:

-A.U.'nun ders çalışırken görüntüsü

-A.U.'nun resim çizerken görüntüsü, kardeşlerinin onu izlemesi

-A.U.'nun mutfak işlerinde annesine yardım etmesinden görüntü

-A.U.'nun hayırseverlerden yardım istemesi

-Anne Ayşe U. ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),

======================================================

5)BOYNUNDAKİ TASMANIN YARALADIĞI KÖPEK TEDAVİYE ALINDI

ANTALYA'nın Kumluca İlçesi'nde bağlanan tasma nedeniyle boynundan ciddi şekilde yaralanan, beslenemez ve bitkin halde bulunan köpek belediye tarafından korumaya alındı. Kumluca Belediyesi'ne bağlı işçiler Günay Sosyal Tesisleri'nde yaralı bir köpek olduğunu fark etti. İşçiler durumu Halkla İlişkiler ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü'ne haber verdi. Özel bir ekip tarafından sahilde yakalanan köpek belediyeye bağlı Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ne getirildi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce boynuna takılıp sıkılan tasmanın, ciddi bir yaraya neden olduğu belirlendi. Kanamalı durumdaki yarası nedeniyle beslenemeyen ve bitkin durumdaki hayvan tedaviye alındı.

Kumluca Belediyesi veteriner hekimi Sinan Ulusoy köpeği narkoz ile uyuttu ardından da yarayı temizledi. Daha sonra iyileştirici ve dış etkenlere karşı koruyucu ilaçlarla köpeğin yarası tedavi edildi. Veteriner hekim Sinan Ulusoy, "Yaranın bakımı yaptık. Köpek birkaç hafta içinde iyileşir. İyileştikten sonra yine doğal yaşam ortamına bırakırız" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------

Köpeğin tedavi masasına alınması

Köpeğin tedavisi

Veteriner Sinan Ulusoy ile röp.

Haber- Kamera: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA (Antalya),

=======================================================

6)BİRECİK'TE KAZA: 2 YARALI

ŞANLIURFA'nın Birecik İlçesinde, kamyonun arkadan çarptığı kamyonet köprüden devrildi, 2 kişi yaralandı.Olay, Fırat Nehri üzerinde bulunan Birecik Köprüsü'nde meydana geldi. Mahyeddin Demir yönetimindeki 63 E 2583 plakalı kamyon, Baran Demir'in kullandığı 63 L 0383 plakalı kamyonete arkadan çarptı. Kamyonet, çarpmanın etkisiyle metrelerce yükseklikteki köprüden aşağıya devrildi. Kazada yaralanan sürücüler, çağırılan ambulansla Birecik Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------------:

Kazaya karışan araçlar

Polis ekiplerinin inceleme yapması

Toplanan meraklı vatandaşlar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 138 MB

=======================================================

7)GAZİANTEP'TE BIÇAKLI KAVGA: 1 YARALI

GAZİANTEP'te, cezaevi firarisi Yunus B., çıkan tartışmada 30 yaşındaki Bülent K.'yı bıçakla ağır yaraladı.Olay, bu sabah Onur Mahallesinde meydana geldi. Sokakta karşılaşan cezaevi firarisi Yunus B. ile Bülent K. arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmada Yunus K. yanındaki bıçakla Bülent K.'yı çeşitli yerlerinden bıçakladı. Şüpheli kaçarken, kanlar içerisinde kalan Bülent K. çağırılan ambulansla Dr. Ersin Arslan Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedavisine başlanan Bülent K.'nın hayati tehlikesinin bulunduğu açıklandı.

Öte yandan polis ekipleri olay yerinden kaçan cezaevi firarisi Yunus B.'nin yakalanmasına yönelik çalışmasını sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------------

Acil servis

Ambulans ve polis aracı

Genel ve detay görüntüler

(Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 23 MB

============================================================

8)BURDUR'DA UMKE BÖLGE TATBİKATI

ULUSAL Medikal Kurtarma Ekipleri'nin (UMKE) Burdur'da yapılan Bölge Eğitim ve Tatbikatı'nda enkazdan kurtarma, kaza yapan araçtan kurtarma, KBRN eğitimi, yön bulma eğitimi ve dağ yürüyüşü eğitimleri verilecek.

Burdur, Isparta ve Antalya'dan 81 personelin katıldığı UMKE Bölge Eğitim ve Tatbikatı Burdur'un Gölhisar İlçesi'ndeki Böğrüdelik Yaylası'nda başladı. Vali Şerif Yılmaz, 3 gün sürecek eğitim ve tatbikata katılan ekiplerle bir araya geldi. Tatbikat kapsamında senaryo gereği temsili olarak yıkıntı altında kalan bir kişi kurtarıldı. İlk müdahalesi yapılan kişi yıkıntıdan kurtarılarak ambulansla devlet hastanesine götürüldü.

İl Sağlık Müdür Yardımcısı Alper Teker, "16'ncı bölge UMKE ekiplerinin tatbikatı devam ediyor. Burdur, Antalya ve Isparta'dan 81 arkadaşımız var. Burada enkazdan kurtarma, kaza yapan araçtan kurtarma, KBRN eğitimi, yön bulma eğitimi, dağ yürüyüşü yapılıyor. Bölgemizin deprem bölgesi olması dolayısıyla her türlü afete sürekli hazır olmak durumundayız" dedi.

Eğitim ve tatbikata katılanlara teşekkür eden Vali Şerif Yılmaz da "En zor şartlarda eğitim yapılması gerekiyor. En zor şartlarda eğitim yaparsanız savaşı daha kolay kazanırsınız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Vali Yılmaz'ın gelişi

-Ekiplerin enkaz altındaki şahsa müdahalesi

-kurtarma çalışmaları

-Alper Teker'le röportaj

-Vali Yılmaz'ın konuşması

-Detay

191 MB/// 6,02"

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

=============================================================

9)EV SALÇASI VE KONSERVE VAKTİ

Yaz sıcağı sürerken, bir yandan da güneşten yararlanmak üzere  kış hazırlıklarının tatlı telaşı yaşanıyor. Kentlerde evleri müsait olanlar ve kırsal kesimde yaşayanlar kullanacakları sebzelerin en ucuz olan bu ayında en çok konserve ve salça yapıyor.

Bu hazırlığı yapanlardan Tarsus İlçesi'nin Kelahmet Mahallesi'nde vatandaşlar, evlerin bahçelerinde kurulan kazanlarda domates konservesi ve salçası için harıl harıl çalışıyor. Erkeklerin de eşlerine yardım ettiği konserve yapımında közde kaynayan çay ve kahveler yudumlanırken yapılan sohbetlerle kış hazırlıkları adeta bir şenliğe dönüşüyor. Ev yapımı domates konservelerin sağlıkla ve güvenle tüketilebilir olduğunu belirten 2 çocuk annesi Neslihan Tong, "Domatesler soğuk su ile şoklandıktan sonra domatesin kabuğunu soyuyoruz. Doğranan domatesleri sterilize ettiğimiz kavanozlara dolduruyoruz. Ardından kavanozun kapağını sıkıca kapıyoruz. Kazanlarda kaynattığımız kavanozları ateşten indirdikten sonra soğuması ve kıvama gelmesi için bir gece dinlendiriyoruz. Doğru yöntemle yapılan konserve sağlıkla ve güvenle tüketilebilir" dedi.Bölgede domates salçası ise güneşte kurutularak yapılıyor.

Görüntü Dökümü

---------------------------

(ÖZEL)

Suyla dolu olan leğenlerdeki domatesler

Domates kabuğunu soyan köylüler

Köylü kadınla röportaj

Kavanozları yıkayan köylü kadının görüntüsü

Domateslerin robotta çekilmesi

Domatesleri robotta çeken köylü adamın konuşması

Robotta çekilmiş domateslerin kavanozlara konulması

Kavanozların olduğu kazanları hortumla su dolduran köylü kadının görüntüsü

Ateş yakılarak kazanlarda kaynatılan kavanozlar

SÜRE: 02'01"  BOYUT: 125,38 MB

Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ/MERSİN,

===========================================================

10)TROİA FESTİVALİ'NDE, YASMİN LEVY FIRTINASI

ÇANAKKALE Belediyesi'nce bu yıl 54'üncüsü düzenlenen Uluslararası Troia Festivali'nin ilk akşamında, Çimenlik Kalesi önünde sahne alan sanatçı Yasmin Levy, müzikseverlere keyifli bir konser verdi. Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı bahçesindeki Çimenlik Kalesi önünde, tarihi top arabalarının arasında gerçekleşen Yasmin Levy konserinde, müzikseverler alanı hınca hınç doldurdu. Konser alanında hazırlanan sandalyeler yetmeyince vatandaşların bir bölümü çimlerin üzerine oturarak konseri dinledi. Bazı vatandaşlar ise tarihi topların arasında Yasmin Levy'in seslendirdiği birbirinden güzel şarkılara dalıp gitti. Konseri izleyenler arasında Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan ile Giresun Belediye Başkanı CHP'li Kerim Aksu da yer aldı. Sefarad müziğinin güçlü sesi Yasmin Levy, Yahudi İspanyolcasıyla (Ladino) seslendirdiği şarkılara, kendine has dans figürlerini de ekleyerek beğeni toplayan bir performans sergiledi. Tek başına yaptığı dansın figürlerine zaman zaman kuvvetli esen Çanakkale'nin poyraz rüzgarı da eşlik edince, sanatçının üzerindeki sahne kıyafeti kaftan da adeta rüzgarla dansa etti. Ortaya renkli görüntüler çıktı.

Şarkılarının arasında kısa bir konuşma yapan ve bunu da elindeki Türkçe yazılı notu okuyarak gerçekleştiren Yasmin Levy, "Burada olduğum için çok mutluyum. İstanbul'dan buraya çok uzun bir yolculuk sonrası geldim. Ama çok mutluyum" dedi.

Repertuarındaki Firuze, Sevda ve Dil Yarası gibi Türkçe şarkıları da Yahudi İspanyolcasıyla söyleyen ve kimi zaman ise İbranice olarak kendine has yorumunu katarak seslendiren Yasmin Levy, yaklaşık 2 saat süren sahne performansıyla Çanakkalelilere keyifli bir akşam yaşattı. Müzikseverlerden bazıları ise birbirinden güzel şarkıları dinlerken, cep telefonlarının kameralarıyla o anları kaydetmeyi de ihmal etmedi.

Troia Festival etkinliği kapsamında aynı dakikalarda ise Esenler Mahallesi'ndeki Özgürlük Parkı'nda şarkıcı Gülay hayranlarıyla ile buluştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------:

Yasmin Levy'in seslendirdiği şarkılardan görüntü

Yasmin Levy'in Türkçe yaptığı konuşması

Konseri izleyen müzikseverlerden görüntü

Çimenlik Kalesi'nden görüntü

Çimenlik Kalesi Bahçesindeki tarihi top arabalarından görüntü

Haber- Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

==========================================================

11)ABD'Lİ ŞARKICI IYEOKA COŞTURDU

MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde konser veren ABD'li şarkıcı Iyeoka, şarkılarıyla hayranlarına keyifli anlar yaşattı.

Türkiye'de 2013'ten bu yana konserler veren sanatçı Iyeoka, yeni piyasaya çıkan 'Altın' adlı albümünden şarkılarını seslendirdi. Çoğunluğu yerleşik yaşayan ve tatile gelen yabancı turistlerden oluşan 2 bin kişi, dün (çarşamba) akşam Amfi Tiyatro'yu doldurdu. 13 yıldır yazdığı şiirlerini caz, blues ve soul ile buluşturarak besteler oluşturan Iyeoka, sahnede ilk olarak ABD ve Avrupa'da çeşitli ülkelerde satılan kitabından kesitler okudu. Iyeoka, hareketli şarkılarını seslendirirken, hayranları tempolu alkışlarla eşlik etti. Eski albümünden 7 ve yeni çıkan Altın adlı albümünden 2 şarkı seslendiren Iyeoka, hayranlarına barış ve kardeşlik mesajları verdi.

DHA'ya prova esnasında özel röportaj da veren Iyeoka, müziğin uluslararası bir dil olduğunu, barışın sağlanması için şarkıların önemli olduğunu vurguladı. Iyeoka, "Yeni albümümden şarkılarım Youtube'dan çok güzel tepkiler almış. 1 milyon kişi yeni albümün şarkılarını beğenmiş. Bunun 15 bini Avrupa ülkelerinden. En fazla beğeni ve güzel yorumlar Türkiye'den geldi. Türk insanı duygusal, romantik ve karmaşık duyguları bile anlayabiliyor. Türkiye'den gelen güzel tepkileri gördükçe mutlu oluyorum. Önümüzdeki yıl ve sonrasında Türkiye'de turnelerim olacak. Sosyal medya, blog ve Youtube kanalından hayranlarımla sık sık irtibata geçiyorum. En fazla Türk hayranım var. Onların dilekleri ve önerileri ile daha güzel şiirler yazarak beste yapıyorum" dedi. Iyeoka, konser sonrası kuliste hayranlarıyla birlikte özçekim yaptı. İki gün Marmaris'te tatil yapacak olan şarkıcının ardından İstanbul'a döneceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Iyeoka ile prova öncesi Amfi Tiyatro'da haberde geçen bize özel röp.

Amfi Tiyatro'da sahne alan Iyeoka'dan görüntü

Genel ve Detay görüntü

(Toplam: 6 dakika 12 saniye-448 MB görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),