Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

Suriyeli inşaat işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 2'si ağır 7 yaralı KONYA'da Suriyeli inşaat işçilerini taşıyan minibüsün takla atıp devrilmesi sonusu meydana gelen kadazada 2'si ağır 7 kişi yaralandı.

18.11.2017 11:26
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Suriyeli inşaat işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 2'si ağır 7 yaralı

KONYA'da Suriyeli inşaat işçilerini taşıyan minibüsün takla atıp devrilmesi sonusu meydana gelen kadazada 2'si ağır 7 kişi yaralandı.

Kaza, saat 08.45 sıralarında Konya-Ankara karayolu üzerinde bulunan Konsan Sanayi Sitesi önünde meydana geldi. İddiaya göre inşaat işçilerini taşıyan Suriyeli Abdullah Alaya'nın kullandığı 42 MB 704 plakalı minibüs, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla atıp, refüje devrildi. Kaza sonrası araç sürcüsü ve araçta bulunan 6 Suriyeli işçi yaralanırken, 3'ü kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Minibüsün arka kısmında koltuk olmadığı ve işçilerin yerde oturduğu öğrenilirken, arka kısımda bulunan iki yaralı güçlükle dışarı çıkartılabildi. Kazayı yara almadan atlatan işçiler, yaralı arkadaşlarının üşümemesi için üzerine mont örtüp, elinden tutarak arkadaşlarına destek verdi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.

2 yaralının hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenilirken, kazayı yara almadan atlatan 3 Suriyeli ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Olay yeri görüntüsü

-Yaralıların ambulansa taşınması

-Yaralılardan detay

-Sağlık ekiplerinin yaralılara müdehalesi

-Arkadaşlarının yaralıları tesillisi

-Kaza yapan araçtan detay

-Polisin incelemesi

Haber-Kamera:  Tolga YANIK/KONYA,

======================================

Öğrenciler hem okuyor hem de para kazanıyorlar

TOKAT Mesleki ve Anadolu Meslek Lisesi'nde eğitim gören öğrenciler, okuldaki dersler sayesinde hem meslek öğreniyorlar hem de ürettikleri ürünler karşılığında para kazanıyorlar.

Kent merkezinde 72 yıldır eğitim veren Tokat Mesleki ve Anadolu Meslek Lisesi,  İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okulların sıra ve masa, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nün basketbol potası, voleybol direkleri, masa tenisi malzemeleri gibi ürünlerini öğrencilerin yaptığı ürünler ile karşılıyor. Öğretmenleriyle birlikte çalışarak, bir çok ürünü hazırlayan öğrenciler, gördükleri uygulamalı dersler sayesinde hem meslek sahibi oluyor, hem de aile bütçelerine katkı sağlamak için para kazanıyorlar. Öğrenciler yaptıkları ürün karşılığında aylık 100 ile 500 lira arasında değişen para kazanıyorlar.

"ÖĞRENCİLERİMİZİ AHİ OLARAK YETİŞTİRİYORUZ"

Tokat Mesleki ve Anadolu Meslek Lisesi Müdürü Ali Vanlıoğlu, bilişim, motor, elektrik elektronik, mobilya, makine ve metal teknolojileri olmak üzere 6 alanda eğitim vermekte olduklarını söyleyerek, "Okulumuz Türkiye'de sayılı okullardan bir tanesi.  Bu yıl toplam 1200 öğrencimize eğitim vermekteyiz. Biz öğrencilerimizi ahilik kültürüne uygun olarak yetiştiriyoruz. Okula gelen her öğrencimizi öğretmenlerimiz ve bizler, 'Hoş geldin okulumuzun ahi adayları' diyerek karşılıyoruz. Burada ahilik kültürünü kendilerine verip, ahi olarak mezun etmeye çalışıyoruz. Bizim okulumuz dışarıda fazla tanımıyor. Aslında 'meslek liseleri memleket meselesi' diye sloganlar var. Ama halk tarafından fazla tanınmıyor. Bu okullara giren öğrenci mezun olduğu zaman kesinlikle aç kalmaz. Kendini geçindirir, ailesini geçindirir ve mutlaka çevresindekilere yardımcı olur, iş sahibi yapar." dedi.

"100-500 LİRA ARASINDA HARÇLIK ALIYORLAR"

Okullarında 6 alanın tamamında, döner sermeye kaynaklı çalışma yapılmakta olduğunu kaydeden Vanlıoğlu şöyle konuştu:

"Mobilya bölümüzde ilimizde üniversitenin, Milli Eğitim Müdürlüğü'nün okullarını sıralarını yapıyoruz. Metal bölümü ve mobilya bölümü ortaklaşa yapıyorlar.  Burada çalışan öğrencilerimiz hem bunun eğitimini alıyorlar hem de yapmış oldukları iş karşılığında 100-500 lira arasında ellerine ücret geçiyor. Bu çalışma 10 ve 11'nci sınıflarımız için, 12'nci sınıflarımız işletmeye gidiyor. Onlarda yaklaşık staj yaptıkları yerde çalışarak 400 lira ücret alıyorlar. Motor bölümümüzde gelen araçların bakım ve onarımları yapıldığı zaman onların payına düşen veriliyor. Metal bölümüzde metal aksamıyla ilgili ne yapılırsa öğrencimiz döner sermaye kapsamında bunu ücretlendiriyor. Mesela Gençlik Spor İl Müdürlüğünün siparişi olan 50 tane pinpon masasını son teknolojilere göre yapıyoruz. Bunun karşılığında ise öğrencilerimiz hem eğitimlerini alıyor, hem de harçlıklarını böylece çıkarmış oluyorlar."

Mobilya bölümü 11/A sınıfı öğrencilerden Ahmet Can Burcu ise meslek lisesinde okumaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, "Burada her şeyden önce ahiliği öğreniyoruz. Akademik bilgiler öğreniyoruz. Öğretmenlerimiz sayesinde makineleri öğrenerek para kazanıyoruz. Farklı öğrencilerin bu okulda okumasını isterim. Kendimi bölümüm üzerinden geliştirerek ileride mobilya üzerine işletme açmayı hedefliyorum." diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-Okuldan görüntüler

-Okuldaki atelyölerde çalışan öğrenciler

-Yaptıkları ürünler

-Okul Müdürünün açıklaması

-Öğrencinin konuşması

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

============================================

Görevlinin şaşırtan hayvan sevgisi

SİVAS kent merkezi yakınlarındaki mesire alanında bulunan ördek, kaz, kuğu gibi kanatlı hayvanlar ile tavşanların bakıcılığını yapan belediye görevlisi 53 yaşındaki Fazlı Sarıkaya, hayvanlarla kurduğu iletişimle dikkat çekiyor. Tek bir kelime ile bütün hayvanları yanında toplayan Sarıkaya, "Eve gittiğimde, onların yanına dönmek için sabahı zor ediyorum." dedi.

Sivas'ta kent merkezine 5 kilometre mesafedeki Paşabahçe Mesire Alanı içerisinde yer alan yapay gölette yaşayan yaklaşık ördek, kaz, kuğu gibi çeşitli kanatlı hayvan türü ile tavşanların bakıcılığını yapan Fazlı Sarıkaya'nın hayvan sevgisi görenleri şaşırtıyor. Sivas Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü'nde çalışan 6 çocuk babası Fazlı Sarıkaya, 5 yıldır Paşabahçe Mesire Alanı içerisinde yer alan yapay göletin sorumlusu olarak görev yapıyor. Yumurtadan çıktıkları andan itibaren hayvanlarla ilgilenmeye başlayan Sarıkaya'nın hayvanlarla olan iletişimi görenleri şaşırtıyor. Yapay gölette bulunan kanatlı hayvanlar Sarıkaya'nın sesini tanıyor ve ona tepki veriyor. 'Gel' diye çağırmasıyla bütün hayvanları aynı yere toplayabilen Sarıkaya, mesai dışında da zamanın büyük bölümünü onlarla ilgilenerek geçiriyor.

"ÇOCUKLARIM GİBİ SEVİYORUM"

Mesire alanında bakımını üstlendiği hayvanları çocukları gibi sevdiğini ve onlardan ayırmadığını ifade eden Sarıkaya "Burada yaklaşık 83 tane ördek, 2 kuğu, 5 tane kaz var, mısır kazı var. Değişik 8 türde ördek türü var. Ben onları nereye çağırırsam oraya geliyor. Nereye geçersem beni takip ediyorlar. Yeri geldiği zaman ben kuğulara kalp yap diyorum, kalp bile yapıyorlar. Çoğunu kuluçkadan ben çıkardım. Doğduğu andan itibaren beni tanıyorlar. Ben çok ilgileniyorum onlarla. Normalde benim mesaim 5'te bitiyor ama ben gitmiyorum. Akşam 7-8'e kadar bunlarla ilgileniyorum bırakıp da gidemiyorum. Kendi evim nasılsa bunlar da bana öyle. Çocuklarım gibi seviyorum." dedi.

"BUNLARA BAKMAK BİR AYRICALIK"

Akşam eve gittiğinde bir an önce sabah olmasını istediğini ve tekrar işe gelmek için sabırsızlandığını belirten Sarıkaya "Sevgi olunca bunların yoruculuğu olmuyor. Bunlara bakmak bir ayrılacak. İnsan kendi evinde çocuğuna nasıl bakıyorsa aynı öyle bakıyorum. Eve gidiyorum ya tekrar hemen buraya gelmeyi arzu ediyorum. Evde yatıyorum aklımda bunlar var. 'Ne yaptılar acaba' diye merak ediyorum" dedi.  Beslenmeleri için de ayrıca özen gösterdiğini anlatan Sarıkaya, "Genelikle ekmek getiriyorum onları veriyorum. Fenni yemleri var diğer günlerde vatandaşlar doyuruyor zaten. Kendi arabamın arkasında kasa var semt pazarlarını gezip yem topluyorum. Akşamdan arabamın arkasına hazırlıyorum, sabah da getirip veriyorum. Kendi evimde hayvana bakar gibi bunları beslemeye çalışıyorum. Hayvan sevgisi bende var. Köyden kışın buğday getiriyorum, kışın serçeler aç kalmasın diye evimin kenarına döküp besliyorum. Arabamı iki kere boyatmak zorunda kaldım. Arabam ağacın altında duruyor, serçeler ağaçta durunca dışkılarını arabamın üzerine yapıyor. Ondan dolayı arabamı boyatmak zorunda kaldım. Ama hiç üzülmedim" ifadelerini kullandı.

Daha önce gölette yaşayan 2 kuğuya boyunlarından kalp yaptırdığını ve görenlerin buna çok şaşırdığını ifade eden Sarıkaya "Bu iş sevilmeden yapılmaz zaten. Ben şimdi nereye geçersem peşimden geliyorlar. Bunu gören vatandaşlar şaşırıyor. Hele kuğulara 'kalp yap' dediğimde kalp yaptıklarında vatandaş gelip 'nasıl öğrettin' diye bana soruyor. Mesela vatandaş ekmek verdiğinde ellerini ısırıyorlar ama beni asla ısırmazlar. Öyle alışkanlar bana. Hepsinin kendi isimleri var, özel isim vermedim hiçbirine. Hayvanlar bu aylarda bunlar çok sakin oluyor, bahar ayları azgın ayları oluyor birbirlerine saldırıyorlar. Şu an kendilerini kışa hazırlıyorlar. Kışın zayıf düşmemek için karınlarını tıka basa doyuruyorlar." diye konuştu. Şu anda gölette tek kuğu kaldığını belirten Sarıkaya, sayıyı artıracaklarını dile getirdi.

Mesire alanına gelenler de Sarıkaya'nın hayvanlarla olan diyaloğunu şaşırarak ve hayranlık duyarak takip ediyor.

Görüntü Dökümü:

-Mesire alanından görüntü

-Göletteki kanatlı hayvanların görüntüsü

-Görevlinin 'gel' diye seslenmesi

-Hayvanların peşy peşe görevliye gidişi

-Tavşanların görüntüsü

-Onları beslemesi

-Konuşmaları

-Detaylar

Haber:  Eraydın AYTEKİN-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

=======================================

4 kişilik aile balıkla 20 liraya doyuyor

AV sezonunun açılmasıyla birlikte Mersin'de balık bereketi yaşanıyor. Mersin Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Adnan Polat, balık yemek için doğru zamanın olduğu, şu an taze balığın en ucuz fiyatlara vatandaşa ulaştığını söyledi.

Balığın hem bol hem de fiyatının düşük olması nedeniyle vatandaşlar Mersin balık Pazarı'na akın ediyor. Etin pahalı olması nedeniyle Akdeniz'in bereketli sularından çıkan taze balıkları ucuza almanın rahatlığını yaşayan dar gelirli vatandaş, pazarda kilosu 5 liradan 60 liraya kadar balık bulabiliyor. Mersin Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Adnan Polat, balık yemek için doğru zamanın olduğu, şu an taze balığın en ucuz fiyatlara vatandaşa ulaştığını söyledi. Fiyatların çok uygun olduğunu ve bu fırsatı vatandaşın değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Polat, "Av sezonu ile birlikte balık fiyatları anormal derecede düşük. Barbunya 8-15 TL, hamsi 8-10 TL, omega 3 açısından zengin olan sardalya 5-7 TL arasında fiyatlara gidiyor. Kefal 8-10 lira arasında alıcı buluyor. Özetle balık fiyatları çok uygun. Kasım ve Aralık ayı balık fiyatları yönünden en iyi aylar. Bolluk var tezgahlarımızda. Halkımızı balık yemeye davet ediyoruz" dedi.

Balığa olan ilginin arttığını kaydeden Polat, "Örneğin 4 kişilik bir aileye 1,5 kilo hamsi yeterli olur. Kaba hesapla 15 TL tutar hamsi. 5 lira da salatası olsa, 20 liraya 4 kişilik bir aile çok rahat, sağlıklı şekilde doyar. Sardalya yese bu fiyat 15 liraya kadar düşer. Fiyatlar çok uygun. Balık omega 3 açısından zengin bir besin. Hem sağlığınız hem de maddiyatınız açısından balık tüketin" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Balık pazarından görüntüler

Balık tezgahlarından görüntüler

Balıklardan görüntüler

Hamsiden görüntüler

Vatandaşlar balık alırken

Balıkçılar Dernek Başkan Yardımcısı Adnan Polat'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

================================================

3 bin derece ısıya dayanan jel

AKDENİZ Üniversitesi'nde (AÜ) 5 kişilik ekip, 3 bin derecelik ısıya dayanabilen jel ile 1000 derecelik ısıya dayanabilen seramik üretti. Cam, metal ve ahşap alanlarda uygulanabilen ürünler için iki yerli firma seri üretime aday oldu.

AÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Ertuğrul Arpaç önderliğinde çalışan Doç.Dr. Murat Akarsu, Yard.Doç.Dr. Esin Akarsu, Uzman Dr. Ömer Kesmez ve doktora öğrencisi Emre Yavuz'dan oluşan ekip, yangın anında can ve mal kaybını büyük ölçüde önleyecek 2 buluşa imza attı.

3 BİN DERECE ISIYA DAYANAN JEL

Ar-Ge çalışmaları sonunda ortaya çıkarılan iki ürün bir dizi aşamadan geçirilip test edildi. İki cam arasına yerleştirilen özel jel katmanlı ilk ürün tamamen şeffaf yüzeyler için tasarlanırken, özel işlemden geçirilen seramiğin sıkıştırılmasıyla elde edilen ikinci ürün ise metal ve ahşap alanlarda kullanım için tasarlandı. Deneyler sırasında arasına jel sürülen çift taraflı camın bir yüzeyi 3 bin derece ısıya maruz bırakıldı. 15 dakika sonunda cam katmanın ısıya maruz bırakılan tarafındaki cam erirken ısı ve alevler jel katmanı geçip camın diğer yüzeyine zarar vermedi. 15 dakika sonunda ısı verilmeyen cam yüzeyin sabit ısı değeri 130 derece olarak ölçüldü.

1 SAATLİK ZAMAN KAZANDIRACAK

Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç, 130 derecelik ısıya 15 dakika sonunda ulaştıklarını, bu sürenin yangına müdahale etmek ve alandan uzaklaşmak için yeterli olduğunu ifade etti. Camın kalınlığına bağlı olarak bu sürenin uzatılabileceğini de anlatan Prof. Arpaç, "Ürün camın kalınlığına bağlı olarak yarım saat ile 1 saat arasında koruma ve tahliye imkanı sağlayacak. Böylece can kaybı önlenecek. Havalimanlarında, resmi dairelerin özel alanlarında, yangından korunması gereken özel bölgelerde bu cam kullanılarak yangının korunan alana geçmesini önlemiş oluyorsunuz. Cam olmayıp yine bizim geliştirdiğimiz seramik malzeme var. Onu da kapı, para kasası ve şeffaf olmayan yüzeylerde rahatça kullanabiliriz" dedi.

SERİ ÜRETİM İÇİN 2 YERLİ FİRMAYLA GÖRÜŞÜLÜYOR

Ürünlerin seri üretimi için iki yerli firma ile görüştüklerini belirten Prof.Dr. Ertuğrul Arpaç, "Maliyeti çok yüksek değil. Seramik malzemenin metrekare fiyatı 50-100 euro civarında. Cam malzemenin ise, camın kalınlığına göre metrekare fiyatı 500 euro'dan başlayıp 1500 euro'ya kadar. En kısa zamanda piyasada görülebilir. Şu anda bütün deneyleri bitmiş durumda. Bunun üretimini biz yapmayı düşünmüyoruz. Şirketlere devredeceğiz" diye konuştu.

Jel katmanın çalışma prensibiyle ilgili bilgi veren Yard.Doç.Dr. Esin Akarsu ise, jel ürünün camda belirli bir oranda darbeyi emdiğini ancak asıl amacının ısıyı yalıtmak olduğunu söyledi. Deneylerde 15 dakika sonunda ısıya maruz bırakılan cam yüzey erimesine rağmen diğer yüzeye bir şey olmadığına değinen Yard.Doç. Dr. Akarsu, ikinci ürünün ise 1000 derecelik sıcaklıkta diğer yüzeyinin 40 derece olarak ölçüldüğünü söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Not: deneyler sırasında çekilen ikinci görüntü mp4 formatında haberle ilgili toplam iki parça görüntü var.

Üretilen jel ve seramik malzemeden detaylar

Laboratuvar ortamından detaylar

Seramik ürünün ısıtılması

Lazerli ısıölçer ile sıcaklık tespiti

Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç röp

Yrd. Doç. Dr. Esin Akarsu röp

Haber: Alparslan ÇINAR - Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

===============================================

İşitme engelli çiftin ev hayali TOKİ ile gerçek oldu

SİVAS'ın Şarkışla ilçesinde doğuştan işitme engelli Tolgahan- Merve Kılıç çiftinin ev hayali evliliklerinden 4 yıl sonra gerçek oldu.

Sivas'ın Şarkışla ilçesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün ortak projesi ile gerçekleştirilen engelliler için 57 adet öncelikli başvuru olan ve 240 başvuru bulunan 2+1 253 dairenin konut hak sahibi ve konut belirleme kurası gerçekleştirildi. Halk Eğitim Merkezi Aşık Veysel Kültür Merkezi Davut Gül Konferans Salonunda düzenlenen kuraya Şarkışla Kaymakamı Akif Pektaş, Belediye Başkanı Ahmet Turgay Oğuz, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Kura saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı ile başladı. Programda konuşan Kaymakam Pektaş, evlerin hayırlı uğurlu olmasını dileyerek emeği geçenlere teşekkür etti. Kurada vatandaşların heyecanlı olduğu görüldü. Konut hak sahibi olma ve konut belirlemenin aynı anda çekildiği kurada isminin çıktığını görenler büyük sevinç yaşadı.

ENGELLİ ÇİFTİN HAYALİ GERÇEK OLDU

İlçede Kale Mahallesinde kirada oturan işitme engelli Tolgahan ve Merve Kılıç çiftinin ev hayali gerçek oldu. 2013 yılında evlenen ve 1 çocukları bulunan çiftin doğuştan işitme engelli oldukları öğrenildi. Evlendikten sonra kiralık evde yaşamaya başlayan çift, 3 ayda bir engelli maaşı alarak geçimlerini sağlıyor. Oturduğu eve aylık 240 lira kira ücreti ödeyen çifte kura çekilişinde TOKİ'den ev çıktı. Engelli çift sevincini salondaki yakınları ile paylaştı. Ev sahibi olduğu için mutlu olduğunu işaret diliyle anlatan Tolgahan Kılıç, "En kısa zamanda eve geçeceğiz inşallah. Çok huzurluyum. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum." dedi. Eşi Merve Kılıç ise, "Artık ev sahibi oldum. Huzurluyum. En kısa zamanda eve geçince rahatlayacağım. Nasip kısmetmiş. Engelli olmamız nedeniyle öncelik tanındığı için yetkililere çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-Kura çekiminden görüntüler

-Kuraya katılanların yaşadığı heyecan

-Kurada ev çıkanların sevinci

-Ev çıkan işitme engelli çiftin görüntüsü

-Evlerinden görüntüler

-Konuşmaları

-İlçeye yapılan konutların görüntüsü

Haber-Kamera:  Hüsnü Ümit AVCI/ŞARKIŞLA(Sivas),

=================================================

Amerika'dan getirildi, yıllık 2 bin ton üretiliyor

AMERİKA kıtası menşeli bir tür olan ve Türkiye'ye ilk olarak 1953'te getirilen pikan cevizinde hasat dönemi başladı. Klasik cevize göre çok daha farklı bir görünüm ve ince kabuğa sahip pikan cevizinin Türkiye'deki üretimi yaklaşık 2 bin tona çıktı. Bir dönem kilogram fiyatı 150 TL'yi bulan pikan cevizinin bu yılki fiyatı 25-35 TL arasında.

Normal cevize göre daha uzun, desenli kabuğuyla farklı bir görünüme sahip ve elde kolayca kırılabilen ince kabuklu pikan cevizinde hasat mevsimi başladı. Anavatanı Amerika kıtası olan türle ilgili Türkiye'deki ilk çalışmalar 1953 yılında Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü'nün (BATEM) merkez bahçesinde başlatıldı.

KİLOGRAMI 150 TL'YE SATILIYORDU

1953'ten 1969'a kadar Amerika'dan getirtilen tohumlar üzerinde çalışmalar yapan BATEM ekipleri, 1969'da İsrail'den pikan cevizine ait 25 türün fidanlarını getirdi. Antalya'da BATEM'in kent merkezindeki merkez bahçesi ve Kadriye'deki yaklaşık 600 dönümlük alanın 50 dönümünde fidanlar dikildi. Son yıllarda bilinirliği artan pikan cevizi birkaç yıl öncesinde kilogramı 150 TL'ye kadar alıcı buluyordu. BATEM ise bu yılki kilogram satış fiyatının 25-35 TL arasında olacağını açıkladı.

İLK FİDANLARI BATEM ÜRETTİ

Adaptasyon çalışmalarında 25 türden 'mahan', 'wichita', 'choctaw' ve 'western' türlerinde üstün verim ve kaliteye ulaşıldığını belirten BATEM Meyvecilik Bölüm Başkanı Mehmet Özdemir, bu türlerin BATEM adına fidanlarının üretimine başlanıldığı ve tescil ettirildiğini kaydetti. BATEM'in 25- 30 yıldır bu ticari çeşitlerin fidanını ürettiği ve Türkiye'de de enstitü vasıtayla yayıldığını dile getiren Özdemir, ceviz olarak anıldığını, ancak ceviz değil, aynı familyadan bir tür olduğunu ifade etti.

TOPLAM ÜRETİM 2 BİN TON

Meyvedeki yağ oranının yüzde 71 ve cevizden biraz fazla olduğunu söyleyen Özdemir, "Cevizde dili buran o tat da yok, lezzeti çok güzel. Bu ceviz soğuk bölgelerde yetişmiyor. Ülkemizde sadece Ege ve Akdeniz bölgelerinin sahile bakan yamaçlarında ve Güneydoğu Anadolu'nun bazı bölgelerinde yetişiyor. Enstitümüzün sattığı fidanlardan elde ettiğimiz tahminlere göre ülkemizde yıllık yaklaşık 2 bin ton civarında üretim var. Son yıllarda özel sektörde de fidan satışı yapılmaya başlanıldı" dedi.

HASAT DÖNEMİ

Pikan cevizinin hasat döneminin türlere göre değiştiğini de anlatan Mehmet Özdemir, hasadın 15 Kasım'dan 15 Aralık'a kadar yapılabildiğini söyledi. Wichita ve 'choctaw'ın erken, 'mahan'ın daha geç hasat edilen türler olduğunu belirten Özdemir, "Normal cevize göre hasadı daha geç oluyor. Bölgemizde hasat dönemi başladı. Ülkemizde üretimi çok fazla olmadığı için sadece çerezlik olarak kullanılıyor. Kilogram fiyatı 25- 35 TL arasında değişiyor. Normal cevize göre biraz daha pahalı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Ceviz toplayanlar

Bahçeden detay

Röp: BATEM Meyvecilik Bölüm Başkanı Mehmet Özdemir

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

=========================================

3 evi 14 kişiye kiraladılar

ADANA'da, müşterilerinin kiralaması için anahtarını verdiği 3 evi, 14 kişiye kiralama bahanesiyle kapora alarak dolandırıcılık yaptığı iddia edilen 40 yaşındaki İlhan K. ve 28 yaşındaki Gökhan Ü. yakalandı.

Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliğine başvuran 14 kişi, internet sitesi üzerinden ulaştıkları emlakçıların ev kiralama bahanesiyle kapora alarak kendilerini dolandırdığı iddia etti. Bunun üzerine çalışma başlatan polis, internetteki şüpheli kiralık ev ilanlarını izlemeye aldı. İlhan K. ve Gökhan Ü.'nün telefon numaralarına ulaşan polis, ev kiralamak istediğini söyledi. Polis, buluşma yerine gelen İlhan K. ve Gökhan Ü.'yü gözaltına aldı. Polis, 2 şüpheliyi 14 kişiyi kapora adı altında 50 bin lira dolandırdığı iddiasıyla adliyeye sevk etti.

Görüntü Dökümü

------------------------

Dolandırıcıların Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Adli Tıp Birimi'nin genel görüntüsü

Dolandırıcıların Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması

Polis aracına bindirilmeleri

Adli Tıp Birimi'nin detay görüntüsü

HABER - KAMERA: ÇAĞLAR ÖZTÜRK/ ADANA,

=============================================

Ağır abilerin sayısı arttı

İZMİR Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı'ndaki su aygırı sayısı, İtalya'dan gelen 2 yeni bireyle 4'e yükseldi. Kısa sürede ilgi odağı olan hipopotamlar, parkın 'ağır abileri' olarak tüm dikkatleri üzerinde topladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Sasalı'da kente kazandırdığı Doğal Yaşam Parkı'nın tek su aygırı 'Minik'e arkadaş olması için getirilen yeni türdaşları, şimdiden ziyaretçilerin gözdesi oldu. Su aygırları, dev cüsseleriyle parka ağırlıklarını koydu. Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği (EAZA) üyesi olan İzmir Doğal Yaşam Parkı'na, hayvanat bahçeleri arasında gerçekleştirilen değişim programı çevresinde Almanya Berlin Hayvanat Bahçesi'nden hibe olarak geçtiğimiz günlerde parka getirilen 5 yaşındaki 'Max'ın haricinde, İtalya'dan da iki hipopotam (su aygırı) daha getirildi. İtalya'nın Pistoia Hayvanat Bahçesi'nden 7 yaşındaki 'Menelik', Bussolengo Hayvanat Bahçesi'nden ise 5 yaşındaki 'Njombe' parka son katılan üyeler oldu. Yeni üyelerle birlikte İzmir Doğal Yaşam Parkı'ndaki su aygırı sayısı 4'e çıktı. Doğal Yaşam Parkı'na ilk olarak 2008 yılında. İsrail'in Ramat Gan Hayvanat Bahçesi'nden 'Minik' getirilmişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Su aygırlarından görüntü

Haber-Kamera: İZMİR,

==================================================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement