Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

1)BASMANE'DE BÜYÜK OTEL YANGINIİZMİR'in Konak ilçesi Basmane semtindeki bir otelde yangın çıktı, korkup pencereden atlayan iki kadın ağır yaralandı.

07.03.2018 10:38
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)BASMANE'DE BÜYÜK OTEL YANGINI

İZMİR'in Konak ilçesi Basmane semtindeki bir otelde yangın çıktı, korkup pencereden atlayan iki kadın ağır yaralandı. Oteldeki yangını söndürme çalışmaları sürüyor. Bugün sabah saatlerinde, Basmane semtindeki, altı katlı Alican Otel'de henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Hızla büyüyen yangın sırasında korkuya kapılan iki kadın, otelin üst katlarından aşağıya atladı. Park halindeki otomobilin üzerine düşen iki kadın, ağır yaralandı. Yaralı kadınlar hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Olay yerine çok sayıda itfaiye, ambulans ve polis ekibi sevk edildi. Oteldeki yangını söndürmek için çalışmalar sürerken, binada mahsur kalanların da bulunduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Alevlerin binayı sarması

İtfaiyenin söndürme çalışmaları

Çevredeki insanların bağrışları

Otelde mahsur kalanlardan iki kişinin aşağı sarkmaları

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN, Davut CAN/ İZMİR,

=====================================================

2)SINIRIN SIFIR NOKTASINDAKİ REYHANLI'DA, ÖĞRENCİLERDEN MEHMETÇİĞE 'BAYRAK' ŞİİRİ

HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'nde Özel Reyhanlı Şahika okulları öğrencileri Türk Bayrağı etrafında 'Afrin' yazdı,daha sonra da bayrak şiirini okudu.

Türkiye Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde Özel Şahika Okulları öğrencileri, Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) tarafından Afrin'de PKK,PYD  terör örgütüne karşı yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na destek amaçlı bir etkinlik hazırladı. İlk ve ortaokul öğrencileri öğretmenlerinin de desteği ile okul bahçesinde, ellerinde büyük bir Türk Bayrağı taşırken diğer arkadaşları da oluşturdukları harflerle Afrin'i yazdı. Okul bahçesinde düzenlenen etkinlikte öğrenciler hep bir ağızdan Mehmetçiğe selam olsun diye haykırdı. Daha sonra, yine ellerinde Türk Bayrağı ile okul merdivenine çıkan öğrenciler Şair Arif Nihat Asya'nın 'bayrak' şiirini okuyarak sınırın sıfır noktasında bulunan Reyhanlı'dan Mehmetçiğe selam gönderdi. Öğrenciler son olarak ta asker selamı verdi.

Görüntü Dökümü

----------------------

- Okul bahçesinde ellerinde Türk Bayrağı bulunan öğrenciler

- Öğrencilerin  Afrin yazısı

- Öğrenciler Afrin'deki Mehmetçiğe selam olsun derken

- Öğrenciler okul merdiveninde toplu halde dururken

- Bayrak şiirini okurken

(SÜRE: 1' 50')(BOYUT: 58.5 MB)

Haber Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),-

===================================================

3)SURİYE'DEN ATILAN ROKETLERLE ÖLEN 13 KİŞİNİN YAKINLARI ŞEHİTLİK İSTİYOR

KİLİS'te, DEAŞ'lı teröristlerin Suriye tarafından ateşlediği roketin patlaması sonucu evinin önünde otururken, şarapnel parçasının isabet etmesiyle yaşamını yitiren Fatma Demir'in (43) ismi, 2 yıl sonra, oturduğu eve 100 metre uzaklıktaki sokağa 'Şehit Fatma Demir' olarak verildi. Demir ailesinin uzun uğraşlarıyla Fatma Demir'in adı, sokağa 'şehit' olarak verildi; ancak hukuki süreç sürdürülüyor. Aralarında Demir ailesinin de bulunduğu, saldırılarda ölen 13 kişinin aileleri, 'sivil şehit' statüsü istiyor.

Terör örgütü DEAŞ'ın Suriye tarafından 24 Nisan 2016 tarihinde attığı roket, Kilis'in Muallim Rıfat Bilge Mahallesi'nde bulunan Ekinciler Sokak'a düşerek, patladı. Bu sırada evinin önünde oturan 3 çocuk annesi Fatma Demir'e şarapnel parçası isabet etti. Olay yerinde hayatını kaybeden kadının ailesi, oturdukları eve 100 metre uzaklıktaki sokağa 'Fatma Demir' isminin verilmesini talep etti. 2 yıllık mücadelenin sonunda isimsiz sokağa 'Şehit Fatma Demir' adı verildi.

Demir ailesi, Fatma Demir'in 'sivil şehit' statüsüne alınması için de hukuki mücadele başlattı. Demir ailesine destek için Kilis Sivil Şehit Gazi Aileleri Derneği'ne kayıtlı 13 aile de bu sürece katıldı. Aileler, şimdi 2016 yılında atılan roketler nedeniyle hayatını kaybeden yakınlarının 'sivil şehit' statüsüne alınmasını istiyor.

Fatma Demir'in oğlu Mehmet Demir, Kilis'in çok zor günlerden geçtiğini belirterek, "Yeri geldi; sabah bakkala gidemedik, ekmek alamadık. Rabb'im tekrar o günleri yaşatmasın. 'Fırat Kalkanı' ve 'Zeytin Dalı Operasyonu'yla beraber TSK'ya minnettarız. Ayrıca annemin isminin verilmesi konusunda bu mücadelede yanımızda olan herkese teşekkür ederim. O günlerde kapının önünde otururken, şarapnel parçası anneme isabet etti. Orada hayatını kaybetti. 2016 yılında 13 Türk vatandaşı, 11 Suriyeli ve 1 polis şehit oldu. O günler, bir daha geri gelmesin; diye dua ediyoruz. Rabb'im başkalarına anne ve baba acısı yaşatmasın" diye konuştu.

'2016'DA HAYATINI KAYBEDEN SİVİL, ŞEHİT OLARAK KAYITLARA GEÇMİYOR'

Mehmet Demir, annesinin 'şehit' sayılmasını istediğini dile getirerek, şunları söyledi:

"Önce şehit saymadıkları için sokak isminin yazılamayacağını söylediler. Şükür Allah'a 'Şehit Fatma Demir' olarak sokak ismini aldık. Resmi olarak şehitliğimizin alınması için de mücadelemiz devam edecektir. Bu mücadelede bizi yalnız bırakmayan Kilis halkına ve Belediye Başkanı'na teşekkür ediyorum. Şehitlik mücadelemiz, açtığımız dava sonucu devam ediyor. İnşallah, resmi olarak şehitliğimizi alana kadar bu mücadele devam edecektir. Resmi olarak 2016'da şehit olan, hayatını kaybeden, sivil vatandaşlar, şehit olarak kayıtlara geçmiyorlar. Sadece terör ve terörden zarar gören sivil vatandaş statüsüne alındılar. Biz bu şehitlerimizin resmi olarak 'sivil şehit' statüsüne alınmasını talep ediyoruz."

Fatma Demir'in diğer oğlu Ahmet Demir ise taleplerinin ve mücadelelerinin 'sivil şehit' statüsüne alınana kadar süreceğini kaydederek, 13 aile olarak mücadelelerini sonuna kadar devam ettireceklerini söyledi.

SALDIRININ İZİ SOKAKTA DURUYOR

Öte yandan şarapnel parçasının isabet etmesiyle hayatını kaybeden Fatma Demir'in oturduğu evin duvarlarında delikler olduğu görüldü. Çocukları ve yakınları, olayın acısını ilk günkü gibi hissettiklerini belirtti.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Fatma Demir'in çocukları

Mehmet Demir ve Ahmet Demir'in konuşmaları

Olayın olduğu mahalle

DHA muhabiri Cansel Kiraz anons

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Cansel KİRAZ, Burak EMEK/ KİLİS,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 72 MB

======================================================

4)RİZE'DE BİR KÖY HEYELAN NEDENİYLE BOŞALTILIYOR

RİZE'nin Köprülü köyünde son bir yılda meydana gelen heyelanlar nedeniyle yerleşim yerleri, yollar ile tarım arazileri kaymaya başladı. Rize Afet ve Acil Durum (AFAD) ekiplerinin teknik inceleme yaptığı köyde 150 haneden, 73'ünün boşaltılmasına karar verildi. Vatandaşlar evlerini tahliye etmeye başladı.

Rize'de son bir yılda şiddetli yağışların ardından meydana gelen sel ve heyelanlardan en çok etkilenen yerlerin başında 150 haneli  800 nüfuslu Köprülü köyü geliyor. Toprak kaymalarının yaşandığı köyde yerleşim yerleri, yollar ile tarım arazileri kaymaya başladı. Duvarları çatlayan, temelleri kayan evde hasarlar oluştu. Çoğu vatandaş yıkılma tehlikesi nedeniyle evlerini boşalttı. Köyde giderek artan kaymalar üzerine AFAD ekipleri teknik inceleme yaptı. İnceleme sonucunda, heyelanlı sahada ikametin risk taşıdığı ve buna izin verilmemesi gerektiği belirtilerek bölgede drenaj, fore kazık yada yatay sondaj uygulamasının yapılamayacağına yer verildi.

73 HANE BOŞALTILDI

Rapor üzerine, köyün zemininde kaymalar yaşadığı ve bunun sürmesinin beklendiği köyde 150 haneden, 73'ünün boşaltılmasına karar verildi. Vatandaşlar evlerini tahliye etmeye başladı. Yıllardır yaşadıkları köylerinden ayrılarak şehir merkezlerinde kiralık evlere taşınmak zorunda kalan vatandaşlar hüzün yaşıyor. AFAD ekipleri evlerini boşaltan vatandaşlar için güvenli bir bölgede afet konutu inşa edileceğini ve hak sahiplerine teslim edileceğini belirtti.

'HERGÜN ÇATLAKLAR BÜYÜDÜ'

Evini heyelan riski nedeniyle boşaltan Kemal Bozkurt, yaşanan doğal afetlerden sonra şehre taşınmak zorunda kaldığını belirterek "Her geçen gün topraktaki çatlaklar büyüdü. Arazilerde, yollarda kaymalar var. Devlet tarafından boşatma kararı verildi, bizde evimizden çıktık. Beklentimiz devletimiz bizi mağdur etmesin. Bize süreçle ilgili bilgi verilmesini bekliyoruz. Bunlar yapılması gereken şeyler. Rize Milletvekili Hasan Karal bizimle ilgileniyor. Benim çocukluğum bu köyde geçti. Annem, babam 80 yaşında şehirde dört duvar arasında yaşamaya başladılar. Bağı bahçeleri buradaö dedi.

'KÖYÜMÜZÜ TERK ETMEK İSTEMİYORUZ'

Köydeki vatandaşların kurduğu ve köyün eski adını taşıyan Fosalılar Kültür ve Dayanışma Derneği'nin Başkanı Temel Ali Uzun da köylerini terk etmek istemediklerini belirterek şöyle dedi:

"Bizim köyümüz 300 yıllık bir tarihe sahip. 200 yıl önce bu köyden öşür vergisi ödeyenlerin listesi var. Bizim köyümüzün tarihi çok eskidir. Atalarımız bu köyde doğdu, büyüdü, yaşadı. Mezarlarımız buradadır. Devletimizin bugün ki imkanlarına baktığımızda bu konuda önlemler alabileceğini düşünüyoruz. Köyümüzü terk etmek istemiyoruzö diyerek heyelan risklerine karşı önlem alınmasını istedi.

'EV SAHİPLERİ EVLERİNİ BOŞATACAK AMA NE YAPACAKLAR'

Köprülü Köyü Muhtarı Ekrem Paşalı ise köylerinde 73 hanenin boşaltılmasına karar verildiğini belirterek "Köyümüzün yarısı boşaltılmış oluyor. Vatandaşlar evlerini boşatacak ama ne yapacaklar? Afet evleri yapılacağı söyleniyor. Ama kimse bu köyden kalıcı ayrılmak niyetinde değil. Önümüzde ki günlerde yetkililerle oturarak bir yol haritası çizmek istiyoruz" diyerek köyde önlem alınmasını istedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

DRONE ile köy detayları

Muhtarın, köy derneği başkanı ve vatandaşların açıklamaları

Heyelanlı alanların görüntüleri

Evlerdeki çatlaklar çökmelerin görüntüleri

Haber: Aytekin KALENDER - Kamera: Bayram Ali SARI RİZE-DHA

=============================================================

5)MUHASEBECİ OLARAK BAŞLADIĞI OTO LASTİKÇİNİN PATRONU OLDU

AYDIN'ın Efeler ilçesinde oto lastikçilik yapan 37 yaşındaki Deniz Işık, muhasebeci olarak girdiği mesleği sevince azimle çalışarak patron oldu. Lastikçiliğin erkek işi olduğuna dikkat çeken Işık, müşterilerin işletmeye gelince karşılarında bir kadın görünce şaşırdıklarını söyledi. Liseyi 19 yıl önce bitirdikten sonra bir oto lastikçi firmasında muhasebeci olarak işe başlayan Deniz Işık, bu işi sevince sırasıyla işin pazarlamasını yaptı, ardından da oto lastiği satışı yaptığı işyerini açarak işinin patronu ve Aydın'ın 'Oto Lastikçi Kadın Efe'si oldu. Güç gerektiren oto lastik değişimini adeta bir erkek gibi söküp takarak işin ustası olduğunu gösterdi. 4 yıldan beri hizmet verdiği işyerinde, iki de erkek oto lastik ustasına iş verdi.

"KENDİME GÜVENİYORUM"

Sektörde erkekler kadar kendine güvendiğini ifade eden Deniz Işık, işe 1999 yılında bir lastik firmasında muhasebeci olarak başladığını, lastik sektörünün bir kadın için çok farklı olmasına rağmen çok hoşuma gittiğini belirterek, "Daha sonra lastik satış ve pazarlamasını yapmaya başladım. 2014 yılında burada kendi işletmemi açtım. Lastik sektörü genelde erkeklerin çalıştığı bir iştir. Dıştan bakarsanız aslında çok zor bir meslektir. Ben bir kadın olarak bu işi çok iyi yaptığımı düşünüyorum. İşyerimde lastik sökme takma ve balans ayarı yapmayı da öğrendim. Bu sektörde de kadınların bu işi yaptığını herkesin görmesini istedim. Kendime güveniyorum, kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok" dedi.

"GÖREN TAKDİR EDİYOR"

Görenlerin kendisini takdir ettiğini anlatan Deniz Işık, "Müşteriler buraya geldiklerinde bir kadını karşılarında gördükleri zaman çok şaşırıyorlar. Bana 'Helal olsun Deniz Hanım siz bu işi yapıyorsunuz' diyorlar" dedi. Bir kadın olarak her zaman çalıştığını ve çalışmaya da devam edeceğini belirten Işık, kadınların sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, yılda bir gün değil, her gün düşünülmesinden yana olduğunu ifade etti. Işık, "Kadına her zaman değer verilmelidir. Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Oto lastikçiden görüntü

Deniz Işık röp.

Lastik değiştirme görüntüleri

Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

======================================================

180 METRELİK KÖPRÜDE YAYA GEÇİŞİŞLERİ HEYECAN YARATIYOR

6)KAPADOKYA'DA SALLANAN KÖPRÜ

AVANOS ilçesinde, Kızılırmak üzerinde  kurulu, tahta ve çelik halat ile  direklerden yapılma, 45 yıllık asma köprü, "Sallanan Köprü " olarak biliniyor.

180 metre uzunluğunda, 2.5 metre enindeki köprü sadece yaya  geçişine sahip. Belediye Zabıtasının köprüyü sallayanlara  Kabahatlar Kanunu uyarınca para cezası yazmasına karşın, yaya geçişi sırasında esneyen ve sallanan köprü, yürüyenlere keyifli ve heyecanlı anlar yaşattığı için bölgede "Sallanan köprü" olarak biliniyor. Köprü Bahçelievler ile  Çarşıyı birbirine bağlıyor. Yerli ve yabancı turistler asma köprüyle bir kıyıdan bir kıyıya gidip gelerek, andralin yaşıyor

Avanos Belediye başkanı İsmet İnce, Kapadokya Bölgesinde "Sallanan köprü" olarak bilinen asma köprünün 1973 yılından bu yana  ilçenin iki yakasındaki vatandaşlara ve bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlere hizmet verdiğini  söylüyor.İnce, " Oldukça güvenilir şekilde inşaa edilmiş köprümüz iki kez onarım görüp, çelik halatlarla,çelik direklerle sağlamlaştırılmıştır.180 metrelik köprümüz asma olduğu için geçiş sırasında ister istemez sallandığı için halk arasında 'Sallanan köprü' olarak biliniyor. Kızılırmak üzerindeki bu köprümüzden geçişler sırasında bazı gençler muziplik olsun diye zıplayıp, sıçrayarak köprüyü daha sallantılı hale getiriyor. Böyle yapanlara,Belediye zabıtamız tarafından Kabahatlar  Kanunu uyarınca 109 TL para cezası kesiyoruz. Köprü üzerinde selfi çekenler, bunları sosyal medyada paylaştıkça, köprünün ünü daha da artıyor. Ayrıca, gelin ve damatlar için de düğün fotoğrafı açısından köprü güzel bir görsellik sunuyor"diyor

Başkan İnce, köprünün ilçenin Bahcelievler ve 4 mahalleye açılan çarşı arasında yaya ulaşımında önemli rol oynadığına dikkati çekerek," Köprümüzü ben Romanya'nın Budapeşte kentindeki Buda ve Peşte olmak üzere iki yakasını birleştiren köprülere benzetiyorum" şeklinde konuşuyor

Görüntü Dökümü

------------------------

-Sallanan köprüden görüntü

-Köprüde yürüyen vatandaşlardan görüntü

-Köprünün yapılış tarihinden görüntü

-Avanos Belediye Başkanı ile röportaj

-Genel detay

Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜN/NEVŞEHİR,DHA)

DV 1 Dosya 5 Dakika 49 Saniye/ 354 MB

=======================================================.

7)5 KUŞAKTAN ÇANAK-ÇÖMLEK KRALI

KİLDEN  yapılan çanağıyla çömleğiyle ünlü Avanos ilçesinde Güray Tüysüz, bilinen 5 kuşaktan süregelen ata mesleğini geliştirdi. Kapadokya'nın dağlarındaki ve Kızılırmak kıyısından elde edilen  killerin usta ellerde sanat eserine dönüştüğü, 200'e yakın atölyenin bulunduğu Avanos'ta 52 yaşındaki Güray Tüysüz, Çanakçılar-çömlekçiler kralı olarak tanınıyor.

Ünlü halk ozanı Seyrani'nin Kızılırmağın iki yakasında yer alan  Avanos'u "Kör de bilir Avanos'un yolunu, çanak çömlek kırığından bellidir"dediğine atıfta bulunan, atadan çanak-çömlekçi Güray  Tüysüz, dedelerinden kalma küçük atölyeyi, şimdilerde 4 bin metrekarelik atölye ve çömlek müzesine taşımanın gururunu yaşıyor.  İmalatın yanı sıra ülkedeki tüm üniversitelerin güzel sanatlar bölümüne heykel, çanak-çömlek yapımı için  özel paketler halinde çamur satışı da yapan Tüysüz, " Çamur insanın stresini alır, ömrünü uzatıyor" diyor. Kızılırmağın usul usul aktığı zamanlarda ırmak yataklarından yumuşak ve killi toprakların yüzyıllardır  usta ellerin maharetiyle  dedelerden kalma tezgahlarının başında, çark denilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerinde şekillendiğine dikkati  çeken Güray Tüysüz, şöyle konuşuyor:

ÇANAK USTASI OLMAYAN KIZ VERMEZLERDİ

" Kızılırmak ve ilzçedeki dağlardan alınan toprak önce çamura sonra çarklarda usta ellerde testiler çıkar, bardaklar, saksılar, vazolar, şekerlikler çıkar. Çamur, ustasının elinde şekillenerek geleneksel yöntemlerle birer sanat eserine dönüşür.. Biz,babalarımızdan onlarda dedelerinden  bellemişlerdir ustalığı .Eskiler çömlekçi olmayana, çanak çömlek yapmayana kız vermezlermiş diye de söylenilir durur. Belki payı vardır ustalaşmakta bu söyleyişin de, değme sanatçılara taş  çıkartan çömlek ustalarının. Ben bu işi  bilinen ve 1800'lü yıllara kadar giden çömlekçiliği babam Yusuf'tan,o da babası Mustafa'dan, dedesi Yusuf'tan ve dedesinin dedesi Halil ağa'dan ögrenmiş. Daha öncesini bilemiyoruz. Burada yüzyıllarda çömlek ve seramik yapılıyor. Herkesin en iyi geçim kaynağı çömlekçilikti. Dolayısıyla elinde sanatı olanlara daha rahat kız veriyorlardı. Çamur insanın vücudundaki bütün negatif enerjiyi alıyor. Yani rahatlıyorsunuz. Çok gergin olduğumuzda ya toprakta yalın ayak yürüyüp  ya da çamurla uğraşarak rahatlayabiliriz. Atölyemize gelen her çocuk burada çömlek yapmasını öğrenebiliyor. Onların tezgahları elektrikli daha rahat yapabiliyorlar. Çok mutlu oluyorlar. Giderken de yaptıklarını götürüyorlar. Yaklaşık 5 bin yıldır Avanos'ta çanak, çömlek yapılıyor. Bu toprağı Avanos'un civarındaki dağlardan elde ediyoruz. Baharda çok yağmur yağdığı zaman 3-4 tane dağdan gelen sel  de Kızılırmak'daki toprağı nehrin kenarına bırakıyor. Biz onları da alıp kullanıyoruz.  "

Atadan çanak-çömlekçi Güray  Tüysüz, dedelerinden kalma küçük atölyeyi, şimdilerde 4 bin metrekarelik atölye ve çömlek müzesine taşımanın gururunu yaşıyor.   İmalatın yanı sıra ülkedeki tüm üniversitelerin güzel sanatlar bölümüne heykel, çanak-çömlek yapımı için  özel paketler halinde çamur satışı da yapıyor

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Çanak, çömlek yapılırken görüntü

-Güray Tüysüz'ün dedesi Mustafa'nın fotoğrafı başında çarkta çanak yapması

-Yapılan hediyelik eşyalardan görüntü

-İşletme sahibi ile röportaj

-Genel detay

Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜN/NEVŞEHİR,DHA)

DV 1 Dosya 4 Dakika 21 Saniye/ 266 MB

==============================================================

8)BODRUM'DA CAZ RÜZGARI

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, Avusturya Kültür Ofisi işbirliğiyle düzenlenen 'Bodrum'da Avusturya Günleri' kapsamında 'First Gig Never Happened' grubu caz müzik konseri verdi. Konseri izleyenler, keyifli bir gece yaşadı.

Bodrum Ticaret Odası ve Avusturya Kültür Ofisi işbirliğiyle düzenlenen 'Bodrum'da Avusturya Günleri' etkinliği kapsamında, Avusturyalı 'First Gig Never Happened' caz müzik konseri düzenlendi. Herodot Kültür Merkezi'ndeki konserde; Lisa Hofmaninger ile Judith Schwarz ve onlara piyanoda eşlik eden ortakları Alexander Fitzthum gece boyunca Charles Mingus, Thelonious Sphere Monk ve Alexander Fitzthum gibi sanatçıların eserlerini seslendirerek izleyicileri keyifli bir müzik yolculuğuna çıkardı.

Etkinlik koordinatörü Baki Bilgili, "Avusturya günlerini iki ülke arasındaki kültürel ilişkileri geliştirmek amacıyla düzenliyoruz. Hem Türkiye'de hem de Avusturya'da yapıyoruz. Yabancı ve yerel halkın ilgisi oluyor. Giderek de bu ilgi artıyor. İnsanların bu tür etkinliklere çok ihtiyacı var" dedi.

First Gig Never Happened Grubu'nun bateristi Judith Schwarz da ilk kez geldikleri Bodrum'u çok sevdiklerini söyleyerek, bu tür etkinlikleri kültürel etkileşim açısından çok önemsediklerini belirtti.

Yaklaşık 2 saat süren konserde izleyiciler, oldukça güzel bir müzik keyfi yaşadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

İzleyicilerden görüntü

Konserden görüntü

röp'ler

( Haber: Hülya ELTEŞ- Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement