Dha Yurt Bülteni - 4

Sürücüsünün kalp krizi geçirdiği öğrenci servisinin duvara çarptığı kaza kamerada

Konya'da direksiyon başında kalp krizi geçiren Mevlüt Bayar'ın kullandığı öğrenci servisi, bir evin duvarına çarptı. Mevlüt Bayar hayatını kaybederken, kaza anı, güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza, dün saat 14.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Hacı Fettah Mahallesi'nde meydana geldi. Özel bir turizm firmasına ait öğrenci servisinde şoförlük yapan Mevlüt Bayar, 8 öğrencinin bulunduğu 42 C 0647 plakalı servis minibüsünde, seyir halindeyken aniden rahatsızlandı. Kontrolden çıkan minibüs, bir evin duvarına çarparak durdu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kalp krizi geçirdiği tespit edilen Mevlüt Bayar, ambulansla hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti. Hafif yaralanan 3 öğrenciye ise Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ayakta müdahale edildi. Aynı günün sabahında sırtında ağrıları olan Mevlüt Bayar'ın ailesinin, hastaneye gitmesi konusunda ısrarlarını geri çevirdiğini, öğrencileri okula bıraktıktan sonra gideceğini söylediği ifade edildi.

Bu arada, kaza anı, bir binanın güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntü dökümü:

------------------------

-Olay anı güvenlik kamerası

-Sürücünün direksiyon başında kalp krizi

-Öğrencilerin panik anları

-olay yerinden detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

=========================================

Eşini öldürüp, polise teslim oldu

Gaziantep'te, henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştığı 4 çocuk annesi eşi Öznur Durgun'u (43) av tüfeğiyle öldüren Mehmet Durgun (59), polise teslim oldu

Olay, dün öğleden sonra kent merkezine 30 kilometre mesafedeki Çimenli Mahallesi'nde meydana geldi. Emekli Mehmet Durgun ilk eşinden ayrıldıktan sonra Öznur Durgun ile evlendi. Bu evlilikten 4 çocukları olan çiftin arasında sorunlar yaşanmaya başlandı. Eşinden ayrı yaşamaya başlayan Mehmet Durgun yakınlarının da araya girmesiyle eve geri döndü. Öznur ve Mehmet Durgun çifti dün çocuklarının bulunmadığı sırada evde tartışmaya başladı. Tartışmada sinirlenen Mehmet Durgun, evdeki av tüfeğini alarak eşi Öznur'a peş peşe ateş etti. Mehmet Durgun, kanlar içinde yerde kalan eşinin üzerine kapıyı kilitleyerek olay yerinden ayrıldı.

GECE POLİSE TESLİM OLDU

Eşini vurduktan sonra otomobiliyle kent merkezine gelen Durgun, gece emniyete giderek olayı anlattı ve teslim oldu. Polisler de Durgun'un anlattıklarının ardından durumu Şahinbey İlçe Jandarma Komutanlığı ile sağlık ekiplerine bildirdi. Polislerin yönlendirmesiyle eve giden ekiplerin incelemesinde Öznur Durgun'un yaşamını yitirdiği belirlendi. Jandarma ekiplerinin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Durgun'un cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Polisler tarafından jandarma ekiplerine teslim edilen Mehmet Durgun'un ise sorgulanmasına başlandı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Adli Tıp Merkezi

Polis ve Jandarma araçları

Cenaze aracı

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 118 MB

Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI/GAZİANTEP,

=======================================

Kimsesiz kadınlara zorla fuhuş yaptıran çete çökertildi

Adana'da 1 yıllık protokol imzalattıkları kimsesiz ve yardıma muhtaç kadınlara zorla fuhuş yaptıran çete, polisin operasyonuyla çökertildi. Dinlemeye takılmak istemeyen çete üyelerinin kullandıkları şifreli mesajlaşmalardaki tabirler ise dikkat çekti.

Adana Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, 17 Nisan'da kent merkezinde kimsesiz ve yardıma muhtaç kadınlara zorla fuhuş yaptırıp fuhuşa aracılık ve yer temininde bulunduğu öne sürülen kişilerin evlerine baskın yaptı. Bazı evlere özel harekat timleriyle giren polisler, 9 kişiyi gözaltına aldı. Sağlık kontrolden geçirilen şüpheliler, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Şüphelilerin, bazı kadınları parklarda ve otoyolda çalıştırdığı, TIR sürücülerinin fuhuş için sıraya girdiği ve fuhuş yapmak istemeyenlerin ise dövüldüğü öne sürüldü.

1 YILLIK PROTOKOL

Şüphelilerin, parklardaki kimsesiz kadınların yanına giderek,"İstersen sana para kazandıralım, kalacak yer ve yemek verelim" diyerek kandırdığı, tuzağa düşürdükleri kadınlara 1 yıllık sözleşme imzalattığı iddia edildi. Hazırlanan protokole göre, gündüz parkta gece saatlerinde ise otoyolda çalışan kadınların kazançlarının büyük bölümünü çete üyelerinin aldığı öğrenildi. Fuhuş yapmak istemeyenlerin ölümle tehdit edildiği, ayda ortalama 20 bin lira kazanan kadınlara çok az pay verildiği de saptandı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan 23 mağdur kadından 16'sının şüphelilerden şikayetçi olduğu, mağdurların bazılarının okuma yazma bilmediği kaydedildi. Sorgulanan 9 şüpheli ise suçlamaları kabul etmedi. Şüphelilerin, ilişkiye girdikleri kadınlara çok para veren müşteriler için 'keneli' tabiri kullandıkları öğrenildi. Adliyeye sevk edilen 9 şüpheli tutuklandı.

ŞİFRELİ MESAJLAR

Polis ise çete üyerinin aralarındaki şifreli mesajları ortaya çıkardı. Dinlemeye yakalanmak istemeyen zanlıların ise şifreli mesajları şöyle:

Kadın: Araba

Zengin müşteri: Keneli

Güzel kadın: Lüks otomobil

Çirkin kadın: Toros

Fuhuş: Otobana vurmak

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlıların Emniyet Müdürlüğü'nden çıkarılması

Polis minibüsüne binmeleri

Otobanda duran kadınlar

Üst geçitteki adam

Otobanda duran kadının üst geçitteki adamların yanına gitmesi

Konuşmaları ve arbede

Otobandaki genç kadından görüntü

Bir TIR'ın durması

Kadının TIR'ın kapısını açıp sürücü ile konuşması

TIR'ın gidişi

SÜRE: 04'10" BOYUT: 254 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

===========================================

Gönüllü kadınlar, mantı satarak kız çocuklarını okutuyor

Mersin'in merkez ilçesi Mezitli Belediyesi gönüllüleri, ihtiyaç sahibi kız çocuklarının okuması için yaptıkları mantıyı satıyor.

Haftada 2 gün toplanarak mantı ve sıkma yapan kadınlar, kurdukları stantlarda bu ürünleri satıyor. Bu yönteme 10 kız öğrencinin eğitimine katkı sağlayan gönüllü kadınlar, bir süre önce başlattıkları 'Topla, Üret, Sat, Okut' projesi ile dar gelirli ailelere umut oluyor. Proje kapsamında plastik, cam, kağıt, metal ve karton kutular gibi geri dönüştürülebilir atık malzemeleri çeşitli ürünlere de dönüştüren kadınlar, elde ettikleri geliri bursa çevirdi. Eskimiş ve yıpranmış kot pantolonlardan çanta, yapay çiçeklerden kapı süsleri, mukavva kutulardan maket ev yaparak belediye önünde ve çeşitli etkinliklerde açtıkları stantta satışa sunan kadınlar, el emeği ürünlerini kız çocuklarının okuması için satıyor. Menderes Mahallesi Gönüllü Evi Sorumlusu Afitap Duru, daha önce atık malzemeleri çeşitli ürünlere dönüştürerek kız öğrencilerin okumasına destek olduklarını söyledi. Duru, "Şimdi de mantı yaparak çocuklarımızın eğitimlerinin devam etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Hiçbir arkadaşımız karşılık beklemeden ve çıkar sağlamadan tamamen gönüllü olarak çocuklarımızın eğitiminin devam etmesi için çaba sarf ediyor. Sevgiyle, emekle atık malzemelerden yaptığımız çanta, kapı süsleri, el işleri, maket evler gibi ürünlerimizi de satışa çıkartıyoruz. Elde ettiğimiz parayı yardıma ihtiyacı olan öğrencilerimize her ay burs olarak veriyoruz. Yaptığımız işten mutluyuz, huzurluyuz ve keyifliyiz" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Kadınlar mantı pişirirken

Kadınlar mantıları satarken

Kadınlar mantı yerken

Gönüllü kadınlar geri dönüşümle ürettikleri çantaları gösterirken

Gönüllülerden Afitap Duru'nun konuşması

Genel ve detay görüntüler

SÜRE:  02: 00 BOYUT: 151.95 MB

Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ/ MERSİN,

==========================================

İsveç'in 'Köftemizin tarifi Türk mutfağından' itirafı İnegöllü köftecileri gururlandırdı

İsveç Devleti'nin resmi Twitter hesabındaki paylaşımda ülkenin dünyaca ünlü köftesinin tarifinin Türk mutfağına dayandığı itirafında bulunulması Türkiye'nin tek tescilli köftesi olan Bursa'nın İnegöl ilçesindeki köftecileri mutlu etti.

Twitter hesabı "Sweden.se"den yapılan paylaşımda, köfte fotoğrafı kullanılarak, "İsveç köfteleri, aslında Kral 12. Karl'ın Türkiye'den eve getirdiği tarife dayanıyor. Gerçeklere bağlı kalalım" ifadeleri kullanılmıştı. Türkiye'de "Demirbaş Şarl" olarak tanınan İsveç Kralı 12. Karl'ın, ülkesine köfte tarifini getirdiği bildirildi. Bir çok ülkeye olduğu gibi İsveç'e de köfte tarifinin Türkiye'den gittiğinin duyurulması tescilli ürünüyle ünlü İnegöl ilçesinde faaliyet gösteren köftecileri mutlu etti. İbrahim Besler, İnegöl'de 5 kuşaktır köftecilik yapıldığını belirterek, "120 yılı aşkın süredir, 5 kuşaktır köftecilik yapıyoruz. İnegöl köftesi zaten ülke sınırlarını aşmıştı. Dünyada köftemizin örnek alınması bizim için onurdur tabii ki. İsveç Devleti'nin de köftenin tarifinin Türkiye'den alındığı yönünde itirafta bulunması bizi gururlandırdı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Köfte yapımı ve pişirme görüntüleri

-Köfte servisi

-Köfteci konuşması

-Genel ve detay

Haber: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa),

==========================================

Eski bakır eşyalara yeniden hayat veriyor

Tokat'ta bakırcılık ile uğraşan Hulusi Tosun(45), eski bakır eşyaların üzerine çeşitli motifler işleyerek süs eşyasına dönüştürüyor.

Kent merkezinde yaşayan evli ve 5 çocuk babası Hulusi Tosun 10 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini yıllarca sürdürdü. Tosun, 20 yıl önce kendi dükkanını açtı. Zaman içerisinde bakır eşyalarının kullanımlarının azalması üzerine, mesleğine farklı bir yorum getirerek süsleme işine yöneldi. Kullanım dışı kalan bakır malzemeleri alan Tosun, üzerlerine çeşitli motifler işleyerek süs eşyalarına dönüştürmeye başladı. Tosun'un uygulaması ilgi görünce müşteri sayısı da artış gösterdi.

'ZEVKLE YAPIYORUM'

Eski sanatını yaşatmak için mücadele ettiğini söyleyen bakır ustası Hulusi Tosun, "Eski ürünleri vitrinlere kazandırabilirsek ne mutlu bizlere. Eski kültürlerimizi değerlendiriyoruz.Gelen eski bakır eşyaları işleyerek, güzelleştirerek tekrar vitrinlere dönmesini sağlıyoruz. Kültürümüzü canlandırıyoruz. Bizden istenen hayvan figürleri, canlı çiçek motifleri ve değişik motifleri bakır eşyaların üzerine çizerek farklı bir görünüme kavuşturuyoruz. Müşterilerimiz de mutlu oluyorlar, bizler de mutlu oluyoruz. Bunu yapmaktan zevk duyuyorum" dedi.

Eskiden evlerde mutfak malzemesi olarak genellikle bakır kapların kullanıldığını anlatan Tosun, "Zaman içerisinde bakır kullanımlı azaldı, yeni malzemeler tercih edilir oldu. Çünkü bakır sık sık kalaylanması gereken bir ürün. Baba, ata yadigarı ürünlerini atmaya, satmaya kıyamayanlar bizim yeni müşterilerimiz oldu. Bu sayede eski kaplar dekor eşyasına dönüştü" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Dükkandan görüntüler

-Tosunun çalışması

-Yaptığı işlemelerden görüntüler

-Röportaj

(476 mb-HD)

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

==========================================

Alerjik rinitte ilaç tedavisi şart

Kulak Burun Boğaz uzmanı doktor Alpaslan Bayyozgat, alerjik rinitte ilaç tedavisinin şart olduğunu ifade ederek "İlacı kullanmazsak hastalığı tedavi edemiyoruz. Biz ilaç kullanarak hastalığın belirtilerini baskılamış oluyoruz" dedi.

Alerjik riniti vücudun savunma sisteminin dışarıdan alınan maddelere karşı verdiği reaksiyon olarak tanımlayan Medicana Sivas Hastanesi Uzman Doktoru Alpaslan Bayyozgat, en önemli belirtisinin hapşırma olduğunu söyledi. Burundan hava yolu ile alınan alerjenlerin, alerjik rinite yol açtığını belirten Bayyozgat hastalığın şiddetine göre gözlerde sulanma, kızarıklık, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı gibi belirtileri hastaların hissedebildiğini vurguladı. Bayyozgat, "Hastalık mevsimsel ise bahar döneminde ve geçici bir süre oluyor. Nezle ilaç tedavisinin on gün sürerken, alerjik rinitte uzun bir dönemi kapsıyor. Yani mevsimsel olanda bile en az 2-3 ayı kapsayan bir süre söz konusu. Perinial denilen çeşidi de uzunca bir süre devam edebiliyor. Genellikle polenlerden kaynaklanıyor. Çünkü ortamda çiçek polenleri, ağaç polenleri uçuşuyor. O uçuşan havayı soluduğumuzda da burun yoluyla alerjenler vücuda girerek bir dizi reaksiyona yol açıyor" dedi.

'İLAÇ TEDAVİSİ ŞART'

Alerjik rinit tedavisinde ilaç kullanımının şart olduğunu ifade eden Bayyozgat şöyle dedi: "Bazı ilaç tedavilerimiz var. Ama bu ilaç tedavilerin hiç biri kalıcı bir çözüm değil. İlacı kullanmazsak hastalığı tedavi edemiyoruz. Biz ilaç kullanarak hastalığın belirtilerini baskılamış oluyoruz, baskı altına alıyoruz. Ortaya çıkmasını engelliyoruz ve o dönemi şikayetsiz atlatmasını sağlıyoruz. Ama ilacı bıraktığınız anda şikayetler başlayabilir. Onun için bu dönem başlamadan evvel ilaç kullanılmasını öneriyoruz ve bu dönemin sonuna kadar da ilaç kullanmasını tavsiye ediyoruz. Bu rahatsızlık için kullanılan bazı haplar var ve bazı spreyler var. Bunların yeterli olmadığı yerlerde de deposteroit dediğimiz kortizon tedavileri de uygulayabiliyoruz. Hastalığın şiddetine göre ve kişiye göre değiştirilebiliyor."

'KORUNMAK MÜMKÜN DEĞİL'

Alerjik rinitten korunmanın mümkün olmadığını belirten Bayyozgat şöyle devam etti: "Bu hastalığın çocukluktan itibaren olması şart değildir. 25-30 yaşlarında bile bir insanda da şikayet başlayabilir. Tanısı konulduktan sonra hastalar eğer mevsimsel alerjik renitte ise bu polen mevsiminde mevsim başlangıcından itibaren ilaçlara başlamak zorundalar. Polenlerden uzak dur demek pek mümkün değil. Çünkü oda içerisinde soluduğumuz havada da olabiliyor. Ama ilaçlarına başlamalarını tavsiye ediyoruz. Diğer alerjik rinitler de var. Mesela yüne karşı alerji olabilir, tüye karşı olabilir, hayvan tüylerine karşı olabilir, ev tozuna karşı olabilir, mantarlara karşı olabilir. Bunlar bilinenlerin bir kaç tanesidir. Dünyada 8 binin üzerinde alerjen tanımlanmıştır. Ama bunların en çok bileşenleri bu saydıklarımdır. Bunlardan uzak durulmasını tavsiye edebilirim. Bir insanın pamuğa karşı alerjisi varsa pamuklu kıyafetlerden uzak durmalıdır. Yüne karşı alerjisi varsa hiç yün kullanmamasını öneririz. Ama mevsimsel alerjik renitte bunu söylemek mümkün değildir. İlaçların düzenli kullanılması gerekir."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Hastaneden görüntü

-Dr. Bayyozgat'ın açıklamaları

(480 mb)

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,