DHA YURT BÜLTENİ-4 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-4

DHA YURT BÜLTENİ-4

Kablo hırsızı, kül tablasındaki parmak izinden yakalandı KONYA'da bir telekominakasyon firmasına ait kabloları keserek, çalan şüpheli, olay yerinde düşürdüğü sigara tablasındaki parmak izinden yakalandı.

08.03.2020 11:00
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kablo hırsızı, kül tablasındaki parmak izinden yakalandı

KONYA'da bir telekominakasyon firmasına ait kabloları keserek, çalan şüpheli, olay yerinde düşürdüğü sigara tablasındaki parmak izinden yakalandı.

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, son 15 gün içerisinde kent merkezinde, bir telekominakasyon firmasına ait telefon kablolarının kesilip, çalınması olayları ile ilgili çalışma başlattı. Yapılan çalışmayla 6 farklı bölgede hırsızlık yapan şüphelinin 80 bin liralık zarar verdiği tespit edildi. Polis ekipleri, kabloların yakıldığı bir adreste sigara tablası buldu. Tabla üzerinde çalışma yapıldı. Yapılan çalışmada, tabla üzerindeki parmak izinin hırsızlık suçundan poliste 3 suç kaydı bulunan Hasan Korkut'a (27) ait olduğu belirlendi. Korkut, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Suçunu itiraf eden Korkut, olayları kiraladığı bir araçla gerçekleştirdiğini itiraf etti.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Hasan Korkut, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü ---------------Kabloların yakıldığı yerden detayKabloların çalındığı bölgeden detayHaber: Tolga YANIK KONYA DHA))

======================

Kadınlar Günü'nü sınırda karşılayan Gazel: Avrupa'nın hediyesi gaz bombası oldu

İRANLI Gazel Moteve (40), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü felçli eşi ve 12 yaşındaki oğlu ile Avrupa'ya gitmek için geldiği Edirne'de Yunanistan sınırında karşıladı. Yunanistan güvenlik güçlerinin şiddetine uğradığı Moteve, Avrupa'nın Kadınlar Günü'nde kendilerine hediye olarak gaz bombası gönderdiğini söyledi.

Edirne'nin Yunanistan'a açılan Pazarkule Sınır Kapısı ve çevresinde binlerce göçmen Yunanistan'a geçiş yapmak için bekleyişini sürdürüyor. Kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu göçmenler, geceleri kurdukları çadırlarda barınıyor, yaktıkları ateşlerle ısınmaya çalışıyor. Zor şartlar altında bekleyen binlerce kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü de sınırda karşıladı.

İran'da gazetecilik yaparken, 6 yıl önce ülkesindeki olumsuz şartlar nedeniyle kaçıp, Türkiye'ye gelen, felçli eşi ve 12 yaşındaki oğlu ile günlerdir Yunanistan sınırında bekleyen Gazel Moteve, sınırın açılacağını öğrenince, Avrupa ülkelerine gitmek için Edirne'ye geldiklerini söyledi.

'KADINLAR GÜNÜ HEDİYESİ GAZ BOMBASI'Pazarkule Sınır Kapısı çevresinde eşi ve oğlu ile kurduğu çadırda günlerdir bekleyen Gazel Moteve, Kadınlar Günü'nü de Yunan asker ve polisinin şiddetini giderek arttırdığı bölgede karşıladı. Zaman zaman şarkılar söyleyen Moteve, Yunanistan güvenlik güçlerinin attığı gaz fişeklerini göstererek, "Avrupa bize Kadınlar Günü hediyesi olarak bu gaz fişeklerini göndermişler. Bize bunu layık görmüşler, Avrupa'ya teşekkür ederiz. Bu kadarı da çok ağır oldu. Yardım etmek yerine böyle bir hediye göndermişler. Kadınlar ve çocukları gönderdikleri hediyeler yüzünden burada nefes alamıyorlar" dedi.

Dünya Kadınlar Günü'nde, umuda yolculuğa çıktığı Yunanistan sınırında kadınlara da mesaj veren Moteve, "Kadınlar kendi kendilerini koruyacak. Birbirimizi koruyalım, düşünelim. Bir anne, bir çocuğunu daha güzel düşünebiliyor. O yüzen kadınlar birbirlerini düşünsün. Ben ve çocuğum burada nasıl yaşıyoruz, onu düşünsünler. Benim çocuğum aç mı onu düşünsünler, bu soğuktu ne yapıyoruz, onu düşünsünler" diye konuştu.

'SAVAŞ MEYDANI GİBİ YAPTILAR'Soğuk havada çadırda hayatının en zor günlerini geçirdiğini anlatan Gazel Moteve, ""Herkesin Avrupa gideceğini öğrenince kaldığımız Uşak'tan yola çıkıp, geldik buraya. Ancak Avrupa bizi istemiyor. Biz zaten Yunanistan'dan geçmek istiyoruz. Yunanistan'da kalmak istemiyoruz ki, ama bunu anlatmak zor bu dünyada para konuşuyor.  Parayı düşündükleri için bizi düşünmüyorlar. Yunan askerleri gaz bombası atıyor. Burasını savaş meydana gibi yaptılar. Bu gaz bombası savaş meydanı içindir. Çocukları, kadınlar etkileniyor, nefes alamıyorlar. Gece tam 5 saat bu gaz bombasını attılar ve hiç kimseyi düşünmediler. Gaz bombası çadırımızın 2- 3metre yanına düştü, eşim hasta çocuğum var" diye konuştu.

'ÇOCUĞUM GELECEĞİNİN BELLİ OLMASINI İSTİYOR'Eşinin geçirdiği beyin kanaması nedeniyle felç geçirdiğini belirten Gazel Moteve, oğlunun da Avrupa'ya gitmek için okulunu bıraktığını söyledi. Moteve, "Biz de insanız, bizim de haklarımız var. Avrupa bizi istemiyor, ne yapacağız? Normal bir yaşantı istiyoruz herkesi gibi" dedi.Yunan asker ve polislerinin kadın, çocuk, erkek ayırt etmeden gaz bombası ile saldırdığını söyleyen Moteve, "İnsanları öldürüyorlar, yaralıyorlar. Bunlara bu durumu kimse söylemiyor mu? Niye söylemiyorlar anlayamıyorum ben. Sınırda birkaç dakika durdum, bana da silah çekti Yunan askerleri. Suyla saldırdılar, düşüp yaralandım" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------------Gazel ve yakınları çadırda ateş başında-Aile ve Gazel'den detaylar-Gazel'in şarkı söylemesi-Gazel'den detaylar-Gazel'in odun taşıması-Gazel ve çadırı-Gazel'in ateşi yokması-Gazel'in çamaşır asması-Gazel'in çadırda oturup ceviz yemesi-Elindeki ceviz yakın detay-Çadırın önündeki gaz bombası-Gazel'in Kadınlar Günü mesajı-Gazel'in gaz bombasını göstermesi-Gazel ile röp.-DetaylarHaber-Kamera: Elif YAVUZ-Cemal YURTTAŞ/EDİRNE,- ======================

Direksiyon başında uyuyakalan sürücü, ekipleri alarma geçirdi ADANA'da sokak ortasında çalışır haldeki otomobilin direksiyonunda hareketsiz duran Ferhat B., ekipleri alarma geçirdi. İtfaiye erlerinin aracın sol arka kapı camını kırıp, içeriye girmesiyle kendisine gelen Ferhat B.'nin vardiya çıkışı yorgun olduğu, bu yüzden direksiyon başında uyuyakaldığı belirlendi.

Olay, saat 06.00 sıralarında merkez Yüreğir ilçesi Kiremithane Mahallesi'nde meydana geldi. Sokak ortasında çalışır haldeki otomobilin yolu kapadığını gören vatandaşlar, uyarıda bulunmak için araca yaklaştı. Direksiyonda hareketsiz yatan kişinin uyarılara rağmen tepki vermediğini gören mahalle sakinleri, polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

Gelen ekipler cama vurup, sürücüye seslendi, ancak sonuç alamadı. Bunun üzerine itfaiye ekipleri, aracın sol arka kapı camını kırıp, içeri girdi. Bu sırada sürücü kendisine geldi. Adının Ferhat B. olduğu öğrenilen sürücü, itfaiye ve sağlık ekibine iyi olduğunu, herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını söyledi.

GECE VARDİYASINDAN ÇIKMIŞAlkollü de olmadığı belirlenen Ferhat B.'nin çalıştığı fabrikada gece vardiyasından çıktığı, yorgun olduğu için direksiyon başında uyuyakaldığı belirlendi. Kontrol amaçlı ambulansta muayene edilen Ferhat B., daha sonra otomobiline binerek bölgeden ayrıldı.

Görüntü Dökümü-----------------------------Otomobil ve çevresindeki ekipler İtfaiye erinin otomobildeki baygın haldeki sürücüye seslenmesi Baygın haldeki sürücüden görüntü Levye ile otomobilin kapısını açmaya çalışan itfaiye erleriOtomobilin arka kapı camını kırıp, içeriye giren itfaiye eriSürücünün kendisine gelmesiSürücünün iyi olduğunu söylemesi Aracın başına gelen sağlık ekibiGenel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ ADANA,

========================

'TCG Nusret', 105 yıl sonra aynı rotada ÇANAKKALE'deki TCG Nusret Gemisi, 105 yıl önce Deniz Savaşları'nın kaderini değiştiren Nusret Mayın Gemisi'nin rotasını izleyerek, mayın dökülen hatta bu kez çelenk bıraktı.

Nusret Mayın Gemisi, 8 Mart 1915 tarihinde Erenköy Koyu'nda sahile paralel döktüğü 26 mayın ile Çanakkale Deniz Zaferi'nin akışını değiştirdi. Nusret'in tarihte üstlendiği rolü ve önemini yaşatmak amacıyla 2011 yılında Gölcük'te aslına uygun inşa edilen TCG Nusret Mayın Gemisi, 105 yıl sonra tarihi anı bir kez daha canlandırıldı. Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı yüzer iskelesinde bağlı olan TCG Nusret Mayın Gemisi, bu sabah 07.15'te mayın dökülen hatta doğru yol aldı. Saat 08.15'te 105 yıl önce mayınların dökülmeye başladığı Erenköy mevkiinde tören yapıldı. Törene, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Emrullah Büyük, Sahil Güvenlik Çanakkale Grup Komutanı Yarbay Alparslan Baysal ile askeri personel ve davetliler katıldı.

'GİTTİLER, GEÇEMEDİLER, GEÇEMEYECEKLER'Nusret Mayın Gemisi'nin, Çanakkale Savaşları'nda çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten TCG Nusret Gemi Komutanı Yüzbaşı Bora Öykü Baran, "Çanakkale Savaşları'nın ilk aşamasını oluşturan 18 Mart Deniz Zaferi dünya harp tarihine mal olmuş bir kahramanlık destanıdır. Bu zaferin kazanılmasında kuşkusuz en büyük pay, kahraman Nusret Mayın Gemisi'ne aittir. Hafif sisli ve yağışlı 8 Mart sabahı saat 05.00'te Yüzbaşı Hakkı Bey'in komutasında Nara'dan avara eden Nusret, Anadolu kıyısını izleyerek seyre başlamış ve boğazı kapatan mayın hatları arasında emniyetle geçerek şu anda bulunduğumuz noktaya varmıştır. Nusret Mayın Gemisi'nin 105 yıl önce bugün, güvertesinde bulunan 26 mayını aynı rota üzerinde, aralarında yüzer metre olacak şekilde deniz seviyesinin 4,5 metre altına dökmüştür.Bacasından mümkün olduğunca az duman çıkartmak için önlem alınan Nusret'in, hiçbir müttefik karakol gemisi tarafından tespit edilmeden saat 08.00'de Çanakkale önlerine demirlemiştir. Saat 10.00'a kadar süren sis ve yağmur, geminin Çanakkale Boğazı girişinde bulunan düşman karakol gemileri tarafından görülmesini engellemiştir. Nusret Mayın Gemisi'nin Erenköy Koyu'nda kurduğu bu engel, Çanakkale Deniz Savaşı'nın ve tarihin akışını değiştirmiştir.Yüzbaşı Hakkı Bey'in komuta ettiği Nusret'in büyük katkısıyla kazanılan bu zafer, Türk askerine moral, Türk milletine sevinç kaynağı olmuştur. Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, bu zaferi şu sözlerle ifade etmiştir: Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler" dedi.Konuşmanın ardından Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ile Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça, 105 yıl önce mayın bırakılan noktaya çelenk bıraktı. Daha sonra mayınlara çarparak batan Ocean, Bouvet, Goliati, Irresistible batıklarının bulunduğu bölgeye geçildi.Tören, Vali Tavlı'ya Nusret Mayın Gemisi'nin 1915'te bordasında taşığı 'Nusret 1915' yazısının bir örneğinin hediye edilmesiyle sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Nusret mayın gemisinden genel detay görüntü-Nusret mayın gemisinin yüzer iskeleden kalmasından görüntü.-Nusret mayın gemisinin boğazdaki seyirinden görüntü.-Nusret mayın gemisinin personelinden genel görüntü.-Nusret mayın gemisinin 105 yıl sonra aynı ortada çelenk bırakmasına görüntü.-TCG Nusret gemi Komutanı Yüzbaşı Bora Öykü Baran'ın konuşması.-Vali Tavlı'ya hediye takdiminden görüntü.Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ-Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE,

======================

Tekirdağ'da iki otomobil çarpıştı: 7 yaralı

TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil karşı yönden gelen otomobille çarpıştığı kazada 4'ü çocuk 7 kişi yaralandı.

Kaza, Malkara- Tekirdağ karayolunun Küçükhıdır Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Malkara yönüne giden Yıldırım Kocapınar (27) yönetimindeki 34 BLU 730 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon kontrolünü kaybetmesi sonucu, geçtiği karşı şeritten gelen Hamza Akdeniz (36) yönetimindeki 27 AAY 015 plakalı otomobile çarptı. Çarpışmanın etkisiyle Hamza Akdeniz'in kullandığı otomobil yoldan çıkıp ters dönerken, Yıldırım Kocapınar'ın kullandığı otomobilde yoldan çıkarak tarlaya girdi.

Kazada, Yıldırım Kocapınar ile Hamza Akdeniz eşi Ayşe Gül Akdeniz (28), çocukları Ömer Asaf Akdeniz (4), Zeliha Akdeniz (10), Mertcan Akdeniz (8) ve Adeviye Balcı (13) yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık, polis, jandarma ve kaza kırım ekipleri sevk edildi. Yaralılar gelen sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından, ambulanslarla Malkara Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kaza nedeniyle Malkara - Tekirdağ karayolu kısa bir süre ulaşıma kapandı.Karayoluna kapatılan yol, araçların çekilmesinin ve yolun temizlenmesinin ardından tekrar ulaşıma açıldı.

'OTOMOBİL BİRDEN KARŞI ŞERİDE GEÇİP BİZE VURDU'Otomobilin karşı şeritten geçip kendisinin kullandığı otomobile çarptığını söyleyen Hamza Akdeniz, "Kazanın nasıl olduğunu birden anlayamadım. Şok olduk. Otomobil karşı şeritten geçti geldi bize vurdu fırlattı attı bizi. Otomobil birden karşı şeride geçip bize vurduö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Sağlık, polis, jandarma ve kaza kırım ekiplerinin kaza yerine gelişi-Sağlık ekiplerinin yaralılara müdahalesi-Ekiplerin çalışmasından detay-Yaralıların ambulanslara taşınması ve hastaneye sevki-Hamza Akdeniz'in kazayı anlatması-Kaza yerinden detay-Kazalı otomobillerden detay-Yaralıları hastaneye götürülmesi-Kaza yerindeki kalabalık-Detaylar Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA (Tekirdağ), ======================

Rus turistlerin Kekova'da deniz ve güneş keyfi

ANTALYA'nın Demre ilçesine gelen Rus turistler, çıktıkları Kekova turunda güneşin ve denizin keyfini sürdü. Rus turistler mart ayı başında denize girmenin mutluluğunu yaşadı.

Demre'ye gelen Rus turistler, önce Aziz Nikolaos Anıt Müzesi ve Myra Antik Kenti'ni gezdi. Ardından Demre'nin Çayağzı Limanı'ndan yat turuna çıktı. Yat turunda denizin sakinliğini, 20 dereceye çıkan hava sıcaklığını görünce yatın üstüne çıkarak güneşlenmeye başlayan Rus turistler, önce yat üstünde Batık Kenti gezdi. Ardından yatın rotası bugünkü adıyla Kaleköy, antik adıyla Simena Antik Kenti oldu. Rus turistler iki noktada da bol bol görüntü ve fotoğraf çekti. Yatın üstünde ve önünde güneşlenmeye devam etti. Deniz üstündeki balıkçılları fotoğraflayan Rus turistler, mart ayı ile birlikte denizin canlanmaya başladığını gördü. Rus turistler deniz üstünde az sayıda da olsa küçük özel yatlar, küçük tekneler ve başka turist taşıyan tekneleri görüp, onlara el salladı. Yatın verdiği molada bazı turistler deniz suyu sıcaklığının 14- 15 derece olmasına aldırmadan, kendilerini Akdeniz'in mavi sularına bıraktı. Bol bol yüzüp, kulaç atan turistler, tur dönüşü yatın üstünde güneşlenmeye devam etti.

Mart ayında denize giren Oleg Revenko, " Moskova'dan yola çıkmadan önce hava sıcaklığı gündüz 1 dereceydi. Bugün burada 20 derece sıcaklık var. Bu mevsimde denize girmek, yüzmek, güneşlenmek bizim için büyük bir duygu. Burada her şey çok güzel. Sanki bir cennet Kekova. 15'inci kez Türkiye'ye geldim. Yazın yine geleceğim" dedi.

Denize giren Alexsandır Ofsanikof, " Rusya'da hava çok soğuktu. Burada müthiş bir hava ile karşılaştık. Hava çok güzel. Burada olmaktan çok mutluyuz. Deniz harikaydı. Su biraz soğuk olsa da doyasıya yüzdüm. Defalarca Kekova'ya gelmekten, bu cenneti görmekten çok mutluyum. Tarih, doğa ve deniz her şey bir arada burada" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Turistlerin yata binişiYat üstünde turistlerBalıkçıl kuşuBatık Kent'ten bölümlerSimena Antik Kenti'nden bölümlerTuristlerin denize girmesiDönüşten ve yattan inişten bölümlerRöportajlarHABER- KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya),

=======================

Kazıda insan kemikleri çıktı, bölgenin tarihi mezarlık olduğu belirlendi  İZMİR'in Karaburun ilçesinde, yeni meydan projesi kapsamında yapılan kazı çalışmalarında insan kemikleri ortaya çıktı. Bölgede 170 yıllık mezarlık olduğu ortaya çıkarken, proje İzmir Valiliği'nin kararıyla durduruldu.

Geçen yaz, Karaburun Belediyesi tarafından Eğlenhoca Mahallesi için hazırlanan yeni meydan planı kapsamında, mahallenin ortasında bulunan alana otopark, pazaryeri ve kafeterya yapılmak için çalışmalar başlatıldı. Mahalleye iki katlı bir hizmet binası ile taziye binası yapılması da planlarda yer aldı. Ancak kazı çalışmalarının başlamasıyla birlikte yerin mezarlık olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre insanlara ait kemikler de bulundu. Kemiklerle birlikte üzerinde Osmanlıca yazılar bulunan mezarlık taşları da yine kazı sırasında gün yüzüne çıktı. Mezarlığın yaklaşık 170 yıllık olduğu tahmin edilirken, duruma tepki gösteren vatandaşların şikayetlerinin ardından İzmir Valiliği devreye girdi ve proje durduruldu. Projenin durdurulmasıyla birlikte meydan yapılacak olan alan şantiye olarak kaldı.

Eğlenhoca Mahallesi sakinlerinden Hayrettin Akıncı (81), bu projeyle birlikte mezarlıkta yatanlara 'kabir azabı' yaşatıldığını söyledi. Akıncı, "Yapılacak olan proje kapsamında başlayan kazı çalışmalarında kemikler ortaya çıktı. Kemiklerin uygun bir yere götürüldüğünü ve gömüldüğünü duydum. Ancak nereye gömüldükleri konusunda bilgimiz yok. Tahminimce bir kısmı da hafriyatla beraber gitti. Umarım bir yere gömülmüştür. İnsanların buna karşı çıkmaya zamanı olmadı. Yalnızca bir köylümüz olayın çok fazla üzerine gitti. Onun şikayetiyle konu valiliğe taşındı ve proje durduruldu. Olan oldu ne yazık ki mezarları geri getiremeyiz. Bugün mevcut düzeni ıslah etsinler ama, bunu yaparken de geçmişe de saygılı olalım. Mezarlıklar hepimizin ortak değeridir. Keşke bu hassasiyeti en başında yakalamış olsalardı. Mühür bizde diyerek durumu bu noktaya getirdiler. Mevcut düzeni yıksalar da bir faydası yok. O kabirlere azap verdik. Artık onlara dualarımızı göndereceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Tolga TAHÇI/İZMİR, -

========================

Üniversitelilerden Burdur Gölü için farkındalık eylemi

BURDUR'da üniversite öğrencileri Burdur Gölü'ndeki kurumaya dikkati çekmek için bisiklet turu düzenledi, sembolik olarak göle su döktü.Türkiye Diyanet Vakfı Burdur Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu'nda kalan 30 öğrenci, hazırladıkları 'Toprağını, suyunu, geleceğini koru' projesi kapsamında son yıllarda hızla çekilen ve kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olan Burdur Gölü'ne dikkati çekmek ve farkındalık oluşturmak için Yeni Mahalle'de bulunan yurt binasından Burdur Gölü'ndeki Şeker Plajı'na kadar yaklaşık 5 kilometre bisiklet sürdü.Şeker Plajı'nda grup adına açıklama yapan Yurt Öğrenci Başkanı İbrahim Köksal, 3 yıldır Burdur'da öğrenci olduğunu, ilk geldiği yıllara göre göldeki su seviyesinin azaldığını belirterek, "Bu durum gerçekten bizi üzüyor. Gerekli önlemler alınmazsa Burdur Gölü kuruyacak. Dikkati çekmek için bu tür eylemler yapmaya devam edeceğiz. Ülkemiz 3 tarafı denizlerle, dört bir yanı doğal su kaynaklarıyla çevrili olan, üzerinde her türlü bitkinin, ağacın, yetiştiği, dünyada eşsiz güzelliklere sahip bir ülkedir. Fakat günümüzde, biz insanlar yüzünden, yapmış olduğumuz hatalar yüzünden bu güzellikleri bir bir kaybediyoruz" dedi.Burdur'un da içerisinde yer aldığı Göller Bölgesi diye adlandırılan bölgenin birçok gölü bünyesinde barındırdığını aktaran Köksal, "Bunlar arasında Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü, Acıgöl ve şu an yanı başında bulunduğumuz Burdur Gölü bulunmaktadır. 250 kilometrekare alana sahip olan, büyüklük açısından Türkiye'nin 7'nci büyük gölü olan, birçok su kuşu türüne ev sahipliği yapan Burdur Gölü maalesef çekilmeye devam ediyor. 100 bin civarında su kuşunun kışlama alanı olan Burdur Gölü önlem almazsak, elimizden geldiğince su kaybını önleyemezsek, doğayı, toprağı, suyu kirletmeye devam edersek maalesef yok olan doğal güzelliklerimizden biri haline gelecek" diye konuştu.Türkiye Diyanet Vakfı Burdur Yükseköğretim Yurdu öğrencileri olarak 'Toprağını, suyunu, geleceğini koru' sloganıyla başlattıkları projeyle Burdur genelinde farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan İbrahim Köksal, "Amacımız bir nebze de olsa su kaybının önüne geçerek doğal yaşamı korumak ve Burdur Gölü'müzün eski güzelliğine tekrar sahip olmasına vesile olmak" dedi.Köksal'ın konuşmasının ardından öğrenciler yanlarında getirdikleri pet şişelerdeki suları sembolik olarak Burdur Gölü'ne döktü. Öğrenciler 'Toprağını, suyunu, geleceğini koru' şeklinde slogan attıktan sonra etkinliği sona erdirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Bisiklet turundan detayİbrahim köksal'ın açıklamasıBurdur Gölü'nden detayÖğrencilerin su dökmesiBudur Gölü çekilen alanlarÖğrencileri Slogan atmasıDetayHABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement