Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

1)SURİYE SINIRINA ASKERİ SEVKİYATTÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütü PYD kontrolündeki Suriye'nin Afrin İlçesi'ne komşu Kilis sınırına askeri araç ve personel sevkiyatı yapıldı.

11.07.2017 11:45
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)SURİYE SINIRINA ASKERİ SEVKİYAT

TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütü PYD kontrolündeki Suriye'nin Afrin İlçesi'ne komşu Kilis sınırına askeri araç ve personel sevkiyatı yapıldı. Suriye'nin Halep kentine bağlı terör örgütü PYD kontrolündeki Afrin'e komşu olan Kilis'e, sabah saatlerinde askeri araç sevkiyatı yapıldı. Askeri malzemelerin bulunduğu kamyonlar, güvenlik önlemleri arasında sınır hattındaki 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığı'na götürüldü. Askeri araç ve personellerin sınır hattında konuşlandırılacağı belirtildi.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Askeri araçların geçişleri

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 94 MB

========================================================

2)MÜTEAHHİT, 6 MİLYON LİRAYLA KAYIPLARA KARIŞTI İDDİASI

KAHRAMANMARAŞ'ta, onlarca kişi ev sahibi olma umuduyla para verdikleri müteahhidin kayıplara karışmasıyla şoke oldu. Müteahhidin ofisinin camına; 'İki seçenek vardı; ya kafama sıkacaktım ya da borçlarımı ödemem için gitmem gerekiyordu' yazısı asarak yaklaşık 6 milyon liralarıyla kayıplara karıştığını ileri süren 80 kişi, suç duyurusunda bulunarak mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. İddiaya göre, müteahhitlik yapan Abdulhalim G., son 1 yıl içerisinde kentin Saçaklızade, Mevlana, Yunus Emre, Aslanbey, Pınarbaşı, Gazipaşa, Piri Reis ve Ilıca mahallelerinde toplu konut yaptıracağını duyurdu. Kentte yaşayan onlarca kişi de ev sahibi olmak için Abdulhalim G.'nin Yunus Emre Mahallesi'ndeki ofisine giderek 2 yıl içerisinde tamamlanacağını duyurduğu konutlardan almak için başvurdu. Fiyatları 200 ile 400 bin lira arasında değişen konutlar için 30 ile 100 bin lira arasında peşinat veren vatandaşlar, paranın kalan kısmını da taksitler halinde ödemek üzere sözleşme imzaladı.

MÜTEAHHİT KAYIPLARA KARIŞTI

Onlarca kişi kentin 8 ayrı noktasında yapılmasını bekledikleri, bazı bölgelerde şantiye kurularak temeli atılan konutların yapılmasını beklemeye başladı. Ancak, vatandaşlar bazı yerlerde çok yavaş ilerleyen, kimi yerlerde ise hiç başlamayan inşaatların akıbetini öğrenmek için müteahhit Abdulhalim G.'nin ofisine gitti. Son 1 yıllık süreçte yaklaşık 6 milyon lira peşinat ve taksit ödemesi yapan vatandaşlar, Ramazan bayramı sonrası gittikleri müteahhidin ofisinin boşaltılmış olduğunu ve camına da gittiğini duyuran bir yazı astığını görünce şoke oldu.

"YA KAFAMA SIKACAKTIM YA DA GİTMEM GEREKİYORDU"

Vatandaşlar, paralarını kaptırdıkları müteahhidin boşalttığı ofisinin camına yazdığı yazı ile dolandırıldığını anladı. Cama asılı olan kağıtta müteahhidin borçlarını ödeyeceği mesajını vererek imzaladığı; "Krizden dolayı büyük çıkmaza girdim ve içinden çıkamıyorum. Çıkmak için 1 yıldır çırpındım olmadı. Sizlere olan borçlarımı ödeyeceğim. Şu an mümkünü yok ondan dolayı gitmek zorunda kaldım. İki seçenek vardı, ya kafama sıkacaktım ya da borçlarımı ödemem için gitmem gerekiyordu. İkinci seçeneği seçmek zorunda kaldım. Şunu bilin ki Allah ömür verdiği müddetçe geç de olsa borçlarımı son kuruşuna kadar ödeyeceğim" notu okuyanlar şoke oldu. Vatandaşlar telefonla da ulaşamadıkları müteahhidin kendilerini dolandırdığını anlayınca Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek suç duyurusunda bulundu.

"6 MİLYON LİRALIK MAĞDURİYET VAR"

Ev sahibi olma hayaliyle dolandırıldığını öne süren ve müteahhit Abdulhalim G.'ye ulaşamayan mağdurlar, bugün apartman yapılmasını bekledikleri boş arazi üzerinde bir araya geldi. Ellerinde yaptıkları sözleşme ve Abdulhalim G.'nin fotoğraflarını taşıyan yaklaşık 80 mağdur adına açıklama yapan avukat Ahmet Çobanoğlu, müteahhidin bir an önce bulunması gerektiğini söyledi. Mağdur olan kişilerin çoğunun otomobilini, eşinin altınlarını satıp ya da yıllardır biriktirdiği paraları peşinat olarak Abdulhalim G.'ye verdiğini ifade eden Çobanoğlu, şunları söyledi:  "Yaklaşık 80 kişilik mağdur kitlesi var. Bu mağdur kitlesinin de 6 milyon lira mağduriyeti var. Firma sahibi, bu daireleri adi yazılı sözleşme ile insanlara satmış, paralarını almış ve hiçbirinin de inşaatına başlamamıştır. Sadece birkaç tanesini de kaba inşaat olarak bırakıp çekip gitmiştir. Mağdur arkadaşlar gittiğinde müteahhidin iş yerinin terk edildiğini görmüşler. Müteahhit bir yazı bırakmış, kaçtığını da kendisi beyan etmiştir imzalı bir şekilde. Burada ciddi bir mağduriyet var, Abdulhalim G. hakkında suç duyurusunda bulunuldu. 80 kişilik bir mağduriyet var ve bu kişinin kaçıp gitmesini istemiyoruz. İlgililerden bu mağduriyetin giderilmesi adına bir an önce işlemlerin hızlandırılmasını ve o kişi hakkında yakalama kararı çıkartılmasını talep ediyoruz."

"YURT DIŞINA ÇIKMADAN YAKALANSIN"

Yurtdışında çalışan ve 90 bin lira parasını ev sahibi olmak için peşinat verdiğini anlatan mağdurlardan Arif Erçetin, Abdulhalim G. ile 2 yıl önce tanıştığını ve daha önce bir daire satın aldığını belirterek, "Daha önce aynı şekilde anlaştık ve daireyi bitirdi, paramızı ödedik. Daha sonra evimin yanındaki arsaya yeni bir apartman yapacağını söyledi, 90 bin lira para vererek daireye girdik. Bırakın apartmanı herhangi bir kazı çalışması dahi olmadı. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk ancak hiçbir ilerleme yok, yakalama kararı yok. Biz bunun hızlı bir şekilde yurt dışına kaçmadan yakalanmasını istiyoruz" diye konuştu.

"EV YAPMAK İÇİN ALDIĞI DAİREYİ BAŞKASINA SATTI"

Dolandırıldığını iddia edenlerden Hasan Çağışır da evin yapılacağı arsanın 400 metrekaresinin kendisine ait olduğunu ve bunu 3 daire karşılığında Güneş'e verdiğini belirterek, "Bir daireyi aldık ama 2 daireyi alamadık. kendisi de sözleşme karşılığı aldığı arsayı bir başkasına satmış" dedi. Sultan Akgün ise şehir dışında çalışan oğlunun ev almak için peşinat olarak 43 bin lira ödediğini ve mağdur durumda olduklarını söyleyerek mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesini istedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Mağdurlardan detaylar

Mağdurlar Abdulhalim Güneş'in fotosunu tutarken

Ahmet Çobanoğlu'nun konuşması

Arif Erçetin'in konuşması

Hasan Çağışır'ın konuşması

Sultan Akgün'ün konuşması

Muharrem Yeşilyurt'un konuşması

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 296 MB

===============================================================

3)FETÖ'NÜN ÖLÜM LİSTESİNDEKİ AHMET ZEKİ ÜÇOK'TAN, KORUMA STATÜSÜ DEĞİŞİKLİĞİNE TEPKİ

TÜRKİYE'de, FETÖ'ye yönelik ilk soruşturmayı açıp üç kişinin tutuklanmasını sağladıktan sonra Ergenekon, Balyoz gibi peş peşe açılan davalarda kumpasa uğrayıp 43.6 yıl hapis cezasına çarptırılan, 5 yıl cezaevinde kalan emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, FETÖ örgütünün ölüm listesinde de yer aldı. Bu yüzden üst seviyede korunmasına karar verildi. Ancak Ankara Valiliği bir süre önce, Üçok'un 'özel koruma' statüsünü ani bir kararla düşürdü. Buna tepki gösteren Ahmet Zeki Üçok, eski koruma statüsü verilinceye kadar günlük hayatında hiçbir şekilde koruma almayacağını söyledi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın doktoralı hukukçusu olan Albay Ahmet Zeki Üçok, Hava Kuvvetleri Komutanlığı askeri savcısı olduğu dönemde, FETÖ'ye yönelik ilk soruşturmayı 2009 yılının Mart ayında açan isim oldu. FETÖ üyesi üç askerin tutuklanmasını sağlayan ve örgüte yönelik soruşturmasını derinleştiren, önemli bilgiler elde eden Üçok, bu soruşturmadan 6 ay sonra ilk olarak 25 Eylül 2009 tarihinde Aziz Yıldırım'dan zorla para istediği iddiasıyla 'yağma' suçundan tutuklandı. Hakim Albay Üçok'un tutuklanmasından sonra hakkında peş peşe açılan 'Ergenekon, Balyoz, hipnozla işkence, dolandırıcılık, sahte evrak temin etmek, görevi kötüye kullanma' suçlarından toplam 43.6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hakkındaki kararlar Yargıtay'da kesinleşen Ahmet Zeki Üçok, 17- 25 Aralık operasyonlarından sonra özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla, 30 Haziran 2014 tarihinde tahliye oldu.

FETÖ'YE KARŞI MÜCADELE ETTİ

Tahliyesinden sonra hakkında beraat kararları da çıkmaya başlayan Ahmet Zeki Üçok, FETÖ'ye yönelik mücadele başlattı. 15 Temmuz öncesinde yürüttüğü bu mücadelesinde, sık sık Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki örgüt yapılanmasına dikkat çekti. Önemli mevkiler elde ettiklerini belirtip, örgüt üyelerini de isim isim açıkladı. Albay Üçok, 15 Temmuz darbe tgirişiminden sonra da mücadelesini sürdürdü. Savcılıklara önemli bilgiler verdi, örgüt soruşturmalarının genişletilmesinde bu bilgiler de etkili oldu. ABD başta olmak üzere birçok ülkede, FETÖ'yü anlattı.

ADI PARTİGÖÇ'ÜN EŞYALARI ARASINDAKİ LİSTEDE ÇIKTI

Örgüte yönelik geçmişten beri verdiği mücadele nedeniyle hep hedefte olan Ahmet Zeki Üçok'un adı, darbeci generallerden Mehmet Partigöç'ün eşyaları arasında yer alan ve gözaltına alınacaklar olduğu sanılan listede de yer aldı. Bunun yanı sıra örgüte ait farklı kaynaklardan elde edilen bilgilerde de, isminin öldürülecekler arasında olduğu ortaya çıktı. Savcılıkların da bu yönde uyarıda bulunmasından sonra Ankara Valiliği, Ahmet Zeki Üçok için çağrı üzerine koruma, yakın koruma ve özel koruma gibi statülerden en üst seviyedekinin uygulanmasına karar verdi. 24 saat boyunca evi ve aile bireylerinin korunması esasına dayanan özel koruma statüsü uygulanması gereken Ahmet Zeki Üçok, evinin önüne polis kulübesi yerleştirilmesi yerine Genelkurmaya ait özel korumalı lojmanda oturma talebinde bulundu. Ancak bu isteğinin uygulanmasını beklediği sırada, Ankara Valiliği'nin aldığı karar Koruma Şube Müdürlüğü yetkililerince kendisine tebliğ edildi. Valiliğin, özel koruma statüsünü düşürdüğü ve yakın koruma uygulamaya karar verdiği Üçok'a bildirildi. Yakın korumada ise dışarıda bulunduğu anlarda sadece yanında koruma bulunacak olan Ahmet Zeki Üçok, bu duruma tepki gösterdi.

'PROTESTO EDİYORUM'

Kararı protesto ettiğini belirten Ahmet Zeki Üçok tepkisini şöyle dile getirdi:

"FETÖ'yle 15 Temmuz'dan sonra değil, önce de mücadele eden sayılı kişilerdenim. Kanlı örgütü ABD'de, yurt dışında anlattım. Onlarca televizyon kanalında bu örgütü anlattım. Gazetelere röportajlar verdim. Her seferinde bana yönelik ölüm tehditleri geldi. Kızımın böbreklerini sökeceklerini, karımı otobüsle ezeceklerini söylediler. Ancak yaptıklarımdan dolayı her geçen gün bana yönelik tehditleri artmasına rağmen, koruma kategorimin azaltılmasını hiç anlayabilmiş değilim. Çok üzüldüm ve kırıldım. Bunu protesto ediyorum, eski koruma statüm verilinceye kadar da günlük hayatımda hiçbir şekilde koruma almayacağım."

Taylan YILDIRIM/İZMİR, -

=====================================================

4)ÖLMEK ÜZEREYKEN KENDİSİNİ  KURTARAN GENÇ İLE KARDEŞ OLDU

MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde boğulma tehlikesi geçirerek yaşam savaşı veren ve kazanan Davut Erdem, kendisini kurtaran Mertcan Ceylan'ı kardeş ilan etti.

Olay, 13 Haziran günü Gazipaşa bulvarına paralel akan DSİ sulama kanalında meydana geldi.  Yüzünü yıkamak için eğilen Erdem, ayağı kayınca suya düştü. Yaklaşık 17 dakika akan suda sürüklendikten sonra bir mucize yaşandı. O sırada oradan geçen Mertcan Ceylan, gözünü kırpmadan suya atladı. Yüzme dahi bilmeyen Ceylan, suyun dibine dalıp Erdem'i ayaklarından yakalayarak su yüzeyine çıkarmış, yaklaşık 30 saniye sonra gelen ambulansa alınan Erdem kurtarılmıştı. Bilinç kaybı yaşayan ve iki kez kalbi duran Erdem, ambulanstaki görevlilerin yaptığı kalp masajıyla yaşama döndü. 15 günü yoğun bakım olmak üzere 17 gün tedavi gördükten sonra mucize eseri hayata tutunan Erdem, taburcu olur olmaz kahramanı Mercan Ceylan'ı ziyaret etti.

DUYGUSAL BULUŞMA

Mertcan ve Davut'un buluşması duygusal anlara sahne oldu. Birbirine sarılıp el ele tutuşan gençler daha sonra olay yerine gitti. Mertcan Ceylan olayı anlatırken, Davut Erdem olan bitenin ayrıntılarını öğrenince şaşkınlık yaşadı. Bağrışmaları duyup kanal başına geldiğini belirten Ceylan, "Suyun içinde birinin sürüklendiğini görünce, hemen atladım. Yüzme bilmiyorum ama el yordamıyla çıkardım. Bacaklarından yakalayıp kıyıya çektim. Bizimkilerin yardımı ile kanaldan çıkardık. Bir hayat kurtardığım için mutluyum. İyi bir şey yaptığımı düşünüyorum. Biz artık kardeş gibi bir şey olduk. Duygularımı tarif etmek imkansız" dedi.

Kendisini kurtaran Mertcan'ın hakkını nasıl ödeyeceğini bilemediğini söyleyen Davut Erdem, "Gözümü açtığımda hastanede yoğun bakımdaydım. Mertcan'a ne kadar teşekkür etsem az. Doktorklarım 17 dakika suda kalan birinin yaşamasının mucize olduğunu söyledi. Suyun soğuk olması sayesinde, beynin kendini koruduğunu düşünüyoruz. Biz artık Mertcan ile kardeşiz" diye konuştu.

ALLAH OĞLUMU KURTARAN MERTCAN'DAN BİN KERE RAZI OLSUN

Oğlunu kurtaran Ceylan'ı öperek teşekkür eden anne Muhabbet Erdem (55), "Allah bin kere razı olsun. O da artık benim bir oğlum oldu. Onu kurtardığı için binlerce şükürler olsun, çok mutluyuz, sevinçliyiz. Mutluluğumuzdan ne diyeceğimizi bilmiyoruz. Sanki oğlum yeniden doğmuş gibi oldu" ifadelerini kullandı.

Baba Burhanettin Erdem ise şöyle konuştu: "Benim 9 oğlum, 3 kızım var. Artık Mertcan da benim bir oğlum oldu. Önce Allah'ın izni, sonra Mertcan'ın cesareti ve doktorların çabasıyla oğluma yeniden kavuştum."

Görüntü Dökümü :

------------------------------

(GÜVENLİK KAMERASI)

-Sulama kanalında sürüklenen kişiyi fark eden vatandaşların telaşı

-Yüzme bilmeyen Mertcan'ın kanalın yanındaki stabilize yoldan koşarak kanala atlaması

-Mertcan'ın suda sürüklenen Davut Erdem'i yakalayarak kanalın kıyısına çekmesi

-Çevredeki diğer vatandaşların boğulmak üzere olan Davut Erdem'i kanaldan çıkarmak için yardım etmeleri

-Davut Erdem'in kanaldan çıkarılıp toprak yola yatırılması toplanan vatandaşlar

-Ambulansın gelmesi

-Davut Erdem'in sedye ile Ambulansa taşınması

NOT: (Güvenlik kamerası görüntüsünde bir bayan sesi var banka görüşmesi onu sessize alırsak iyi olur konu ile alakası yok)

DHA KAMERASI :

-Boğulma hadisesinin meydana geldiği sulama kanalından görüntü

-Boğulmak üzere olan Davut ile onu kurtaran Mertcan'ın kol kola girerek olayın meydana geldiği yeri göstermeleri

-Sulama kanalının akıntısı

-Olay yerinde gençlerin ve ailelerin bir araya gelmesi

-Davut'un annesi Muhabbet Erdem'in oğlunu kurtaran genci yanağından öpmesi

-Kendi oğlunu öpmesi

-Boğulmak üzere olan Davut Erdem'in kanala nasıl düştüğünü anlatması

-Yüzme bilmeyen Mertcan'ın Davut'u nasıl kurtardığını anlatması ve kardeş olduk demesi

-Davut'un Mertcan'a teşekkür etmesi ve bir kardeşim daha oldu demesi

-Anne Muhabbet Erdem'in konuşması teşekkürü ve oda artık benim bir oğlum demesi

-Davut'un babası Burhanettin Erdem'in konuşması

-Burhanettin Erdem'in ülke genelinde sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları kınaması

-Can kurtaran Mertcan'ın babası Abuzer Ceylan'ın konuşması oğlumla gurur duyuyorum demesi Davut'un yaşadığını görünce çok mutlu olduk demesi.

Haber-Kamera: Tolunay DUMAN/TARSUS,(Mersin),

SÜRE: 8'32"

BOYUT: 272 MB

=======================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement