DHA YURT BÜLTENİ-5

Öncüpınar'dan bayramlaşmaya giden Suriyeli sayısı 8 bin oldu

Kurban Bayramı'nı ülkelerinde geçirmek isteyen Suriyelilerin, Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan geçişleri sürüyor. Geçişler, 8 gündür devam ederken, şu ana kadar Suriye'ye gidenlerin sayısı, 8 bine ulaştı.
Bayramı ülkelerinde geçirmek isteyen Suriyelilerin, Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan geçişleri sürüyor. Türkiye'nin çeşitli kentlerinden gelerek sabah saatlerinden itibaren sınır kapısında bekleyenler işlemlerini yaptırdıktan sonra Suriye tarafına geçiyor. Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan 22 Temmuz pazartesi günü başlayan geçişlerde, şu ana kadar 8 bin kişinin bayram için ülkesine gittiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
Bekleyen kalabalık
Sıra için koşanlar
Kuyruklardan görüntü
Yapılan röportaj
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

===============================

Kadınlar, şiddete karşı 'Muay Thai' öğreniyor

Samsun'da düzenlenen dövüş sporları 'Kick Boks' ve 'Muay Thai' kurslarına çocukların yanı sıra ev hanımları ve genç kızlar da yoğun ilgi gösteriyor. Kilo vermek ve olası şiddet olaylarına karşı kendilerini savunma amaçlı antrenmanlara çıkıp 'Kick Boks' ve 'Muay Thai' öğrenmeye çalışan kadınlar, hemcinslerinin de bu sporu yapmalarını tavsiye ediyor.

Kentte, Mustafa Dağıstanlı Spor Salonu'nda, Atakum İlçe Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde dövüş sporları 'Kick Boks' ve 'Muay Thai' kursları düzenleniyor. Kurslara çocuk ve gençlerin yanı sıra ev hanımları ile üniversitede öğrenim gören genç kızlar da yoğun ilgi gösteriyor. Özellikle genç kız ve kadınlar, olası şiddet olaylarına karşı kendilerini korumak ve fazla kilolarından kurtulabilmek amacıyla bu sporu öğrenmeye çalışıyor. Kurslara 15'i kadın 40 kursiyer katılıyor.

'KADINLARIN İLGİSİ ARTTI'
'Kick Boks' ve 'Muay Thai' Antrenörü Fahri Kılıçaslan, haftanın dört günü 2'şer saat düzenlenen antrenmanlara yoğun katılım sağlandığını söyleyerek, "Yediden yetmişe her yaş gurubundan kursiyerimiz mevcut. Çocuklarımız, genç kızlarımız, ev hanımı ablalarımız bu sporu öğrenmek için çaba harcıyor. Bu bir dövüş sporu son dönemde özellikle genç kız ve kadınların bu tür savunma sporlarına taleplerinin arttığını görüyoruz. Bayanlar hem kilo vermek hem de kendilerini muhafaza etmek için bu sporu seçiyorlar. Bir dal kadar ince bir ağaç kadar sert bir spor bu. Özellikle ev hanımı ve öğrenci bayanlar da kursa geliyorlar. Dışarıda kadına şiddet olaylarına karşı bu sporu tercih ettiklerini söylüyorlar. 'Kick Boks' ünlülerin sporu olarak da kadınlar tarafından görülüyor. Son dönemde kadınların bu spora ilgisinin arttığını söyleyebilirim" dedi.

'SAVUNMA AMAÇLI'
Dövüş sporuna merak salan 2 çocuk annesi olan Rabia Coşar (33), 3 aydır kursa geldiğini belirterek, "Dövüş sporlarına merakım vardı. Çocuklarım bu kursa geliyordu. Bende onları bir gün izledim ve bende bu sporu öğrenmeye karar verdim.  Yaşadığımız yerde de kapkaççılık olsun kadına şiddet olsun, yaşandığı için bir şekilde kendimizi savunmaya ihtiyacımız vardı. Onun için buradayım. Çok keyifli bir spor. Deşarj olmuş bir şekilde kendimize olan güvenimiz kat kat artarak antrenmanlardan çıkıyoruz. Tüm bayanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Bu spor savunma amaçlı bir spor. Olası bir darbede kendimizi savunabilmeyi öğreniyoruz" diye konuştu.

'KENDİME OLAN ÖZGÜVENİM ARTTI'
Ev hanımı 3 çocuk annesi Elif Akbal (35) da, kadına şiddet arttığı için eşinin tavsiyesi ile bu spora başladığını anlatarak "Sert bir spor ama çok zor değil. Ben çok sevdim bu sporu. Haftada 3 gün antrenmana geliyorum. 3 aylık süre içinde kendime olan özgüvenim çok arttı. Bana pozitif enerji kattı. Haberlerde kadına şiddet olayları izliyoruz bunlar beni etkiledi bende savunma sporu olarak bu sporu seçtim" ifadesinde bulundu.

'YORUCU AMA KEYİFLİ'
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş hakimliği Fakültesi öğrencisi Nurdan Erdoğan ise, artrenmanların hem zevkli hem de yorucu geçtiğini dile getirdi. Erdoğan "Arkadaşımın yönlendirmesiyle bu spora başladım. İlk antrenmanı izlediğimde çekinmiştim ancak sonra öğrenmeye başlayınca çok keyifli bir spor olduğunu gördüm. Bir buçuk senedir bu sporu yapıyorum. Çok mutluyum. İyiki bu sporu öğrenmişim" diyerek hemcinslerine bu sporu yapmalarını tavsiye etti.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Antrenmandan detay
-Ev hanımı kadınlar vegenç kızların çalışma yapması
-Kursiyerlerden detay
-Röportajlar
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,

=================================

Tarsus turizm bölgesi, havadan görüntülendi

Mersin'in Tarsus ilçesinde altyapı çalışmaları tamamlanan ve tahsis sahibi 6 firmanın tesis yatırımlarını bekleyen Tarsus Kıyı Kesimi Turizm Bölgesi, havadan görüntülendi.

Berdan Nehri'nin bir kolunun denize döküldüğü noktayı içerisinde barındıran, çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapan bölge; temiz denizi, 12 kilometrelik kumsalı ve yeşil dokusu ile dikkat çekiyor. 8 bin yatak kapasiteli toplam 11 otelin yapılacağı bölge, hizmete girdikten sonra Mersin ile Adana'nın turizmden hak ettiği payı almasına önemli katkılar sunacak ve 10 bin kişi buradaki tesislerde istihdam edilecek. Çukurova Bölgesel Havaalanı'nın da tamamlanması ile bu coğrafyaya gelen turistler, yalnızca 10 dakika içerisinde oteller bölgesine ulaşabilecek.

'ORTADA SORUN YOK'
Bölgede inceleme yapan Mersin Sanayicileri ve İş Adamaları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin, inşaatların başlaması için tahsis sahibi firma yöneticilerine çağrıda bulundu. Yatırıma engel tüm durumların ortadan kaldırıldığını belirten Engin, "Devlet Su İşleri (DSİ), Berdan Nehri'nin denize ulaştığı yerde 5-6 kilometrelik taşkın koruma setlerini tamamlamış durumda. 14 kilometrelik otoban kalitesindeki yolumuz tamamlanmış durumda. Turizm teşvikleri uygun safhaya geldi. Orada da bir sorun yok. Sayın cumhurbaşkanımız da buranın temelini atmıştı seçimlerden önce ve yatırımcı firmaların başlayacağını söylemişti. Birkaç kez de uyarmıştı, 'Başlayın' diye. Şuanda yatırımcı firmaların bahanesi kalmadı" dedi.

'TAHAMMÜL KALMADI'
Mersin ve Adana kamuoyunun bu yatırımı merak ve heyecanla beklediğini dile getiren Engin, "Yolumuz, altyapı, kanalizasyon, arıtma tesisleri, telekomünikasyon, içme suyu hepsi tamamlanmış durumda, yatırımcıları bekliyoruz. Eğer bu yatırımcılar ille de 'Uzatacağız' derlerse ya diğer yatırımcılara ya da yabancı yatırımcılara tahsis yapılmasını istiyoruz. Çok fazla tahammül kalmadı. Çok uzun zamandır bu proje ile ilgileniliyor. Havaalanı da yapılıyor, bittiğinde bunların başlaması değil, paralel başlamasını istiyoruz. Aynı anda bittiğinde bölgemize ve ülkemize hayırlı olur diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------------------
Taşkın setinin görüntüsü
Kıyı şeridinin görüntüsü
Denizdeki 2 balıkçının görüntüleri
Denizden karaya ilerleyiş ve sahil şeridinin görüntüsü
Berdan Nehri'nde su seviyesinden ve yüksek görüntüsü
Kuş cennetinin görüntüsü
MESİAD Başkanı Hasan Engin'in yürüyüşü
Yeşil bitki örtüsü ve tamamlanan karayolu
Kumsal ve dalgaların görüntüsü
Başkan Engin'in açıklaması

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,

=================================

Devrek bastonu gençlerin elinde hayat buluyor

Zonguldak'ta, unutulmaya yüz tutmuş kültürel sanatları tekrar gün yüzüne çıkarmak için 'Kültürümü Yaşıyorum' projesi başlatan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 15 kursiyere 'Devrek bastonu' yapımı kursu veriyor. Dünyaca ünlü olmasına rağmen gün geçtikçe sanatkarları azalan ve ustaların çırak bulmakta zorlandığı Devrek bastonu, kurs sayesinde gençlerin elinde tekrar hayat buluyor.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, kentin değerlerini yaşatmak için 'kültürümü yaşıyorum' projesini hayata geçirdi. Çalışma İş Kurumu ve Fatih Halk Eğitim Merkezi'nin de desteğiyle açılan kursa katılan 15 kursiyere, usta öğretici Fatih Kudatmış tarafından baston yapımı eğitimi verilmeye başlandı. 8 Temmuz'da başlayan ve 10 Kasım'da sonra erecek kursa katılan kursiyerlere, İş-Kur tarafından kurs boyunca sigortaları ödenerek günlük 30 lira yevmiye de veriliyor. Dünyaca ünlü olmasına rağmen gün geçtikçe sanatkarları azalan ve ustaların çırak bulmakta zorlandığı Devrek Bastonu, kurs sayesinde gençlerin elinde hayat bulmaya başladı. Baston yapımını, en başından en sonuna kadar titizlikle öğrenen gençler, böylece hem meslek sahibi oluyor hem de unutulmaya yüz tutmuş kültürel mirası yaşatıyor.

Gençlik ve Spor İl Müdürü Hakan Yüksel, gençlerin sosyal ve kültürel hayatlarına katkıda bulunmak amacıyla faaliyetler gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu anlamda dünyaca ünlü Devrek bastonunun yapımını yeni nesillere öğretmenin önemini fark ettiklerin anlatan Yüksel, "Devrek bastonu dünyada tanınan bir baston. Bununla ilgili ne yapabiliriz düşüncesiyle el sanatları akademisinde böyle bir faaliyet gerçekleştirebileceğimize kanaat vardık. 'Kültürümü yaşıyorum' projesiyle diğer kurumlarımızla birlikte ortaklaşa bir proje düşündük. Gençlerimiz burada hem bastonculukla ilgili eğitimleri alıyorlar hem de ileriye yönelik olarak meslek öğreniyorlar." dedi.

KURSİYERLER MUTLU
Kursiyerlerden Murat Uncu(30), Devrek bastonunun işlemesi ve figürleriyle diğer bastonlardan çok farklı olduğunu söyledi. Böyle bir sanatı öğrenmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Uncu, "Unutulmaya yüz tutmuş bastonu yapmayı öğrenmek çok güzel. Merak ettiğim bir beceriydi. Öğrendiğimiz şekilde desenler yapıyoruz bastonlara. Çok güzel bir şey. Bu meslekler gençlerin unuttuğu meslekler. Biz bunları öğrenmekten mutluyuz.  Bu bir genç için meslek olabilir, ek iş olabilir. Ciddi bir emek gerektiren bir iş." diye konuştu.

Eda Özdemir(23) ise baston yapımının tüm inceliklerini kursta öğrenme fırsatı yakaladığı için çok mutlu olduğunu söyleyerek, bunu ileride meslek olarak yapmayı planladığını anlattı.

Görüntü Dökümü
----------------------

-Baston kursundan detaylar

-Kursiyerlerin bastonyapması

-Gençlik ve Spor Müdürü Hakan Yüksel ile röp.

-Kursiyerler Murat Uncu ve Eda Özdemir ile röp.

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

===============================

30 yıldır sokak hayvanlarını besliyor

Tokat'ın Niksar ilçesinde yerel gazete sahibi Cemalettin Bilgin (60), 30 yıldır iş yerinin önünde ve yollarda hayvanları besliyor.
Niksar ilçesinde yerel Yeşil Nisksar Gazetesinin sahibi Cemalettin Bilgin, zaman zaman araç yolculuğu yaptığı sırada istemsizce çarpıp ölümüne neden olduğu hayvanlardan etkilendi. Bilgin bu nedenle iş yerinin önünde sokak hayvanlarını beslemeye başladı. Yolculuklar sırasında ise yanında götürdüğü yemleri de yol kenarlarına bırakmayı alışkanlık haline getirdi.
30 yıldır bu şekilde sahipsiz hayvanlarını beslediğini belirten Cemalettin Bilgin, "Şehirlerarası yolda giderken özellikle kuş ve güvercinler kendilerine yiyecek bulamayınca asfalta iniyor. Araç kullanırken bazen istemeyerek olsa hayvanlar eziliyor. Ben de bunu yaşamıştım, sonrasında burukluk hissettim. Daha sonra ben bu hayvanlara nasıl yardımcı olabilirim diye düşündüm. O günden sonra 30 yıldır yollarda giderken özellikle kışın kar yağdığında aracıma 50 kilo yiyecek alırım, ekmek alırım. Bunları yolun kıyısında tehlike oluşturmayacak yerlere bırakırım. İş yerimin önünde de özellikle kedi ve köpekler için yem ve su bırakıyorum. Kuşlar için de yüksek yerlere yem yiyebilecekleri, su içebilecekleri yerleri yaptık" dedi.
Niksar halkının bu konuda çok duyarlı olduğunu söyleyen Bilgin, "Gördüğümüz kadarıyla da Türkiye genelinde de bu duyarlılık devam ediyor. Örnek olduk diyemeyiz ama katkı sağladıysak kendi açımızdan mutluyuz. Hayvanı sevemeyen, insanı sevemez düşüncesinden hareket ediyoruz. Hayvan sevgisi konusunda okullarda eğitim verilmesini isterim. Aslında bütün güzellikler, alışkanlıklar küçük yaşta başlar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-İşyeri önünden görüntüler
-Hayvanlar için hazırlanan yiyecek kapları
-Bilgin'in konuşmaları
-Detaylar

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/NİKSAR(Tokat),