DHA YURT BÜLTENİ - 5

Dağcıların cenazeleri, ailelerine teslim edildi - 2

Uludağ'a zirve tırmanışı yaparken 1 Aralık gecesi kaybolan amatör dağcılar Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ı (37) arama çalışmalarının 17'nci gününde bulunan iki cansız bedenin, aileleri tarafından yapılan teşhiste, dağcılara ait olduğu saptandı. Otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından teslim alınan dağcılardan Alpaslan'ın cenazesi toprağa verilmek üzere İstanbul'a, Efe Sarp'ın cenazesi ise Aydın'a götürülecek.İstanbul'dan 1 Aralık Pazar sabahı gelen amatör dağcılar Mert Alpaslan ve Efe Sarp, 34 SK 2280 plakalı otomobillerini Uludağ Jandarma Karakol Komutanlığı'nın önüne park edip, Uludağ'a tırmanışa geçti. İki dağcı bir süre sonra etkili olan siste, hava kararınca yollarını kaybetti. Mert Alpaslan ve Efe Sarp'a ulaşamayan aileleri, akşam saatlerinde durumu jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine saat 23.00 sıralarında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma Özel Harekat (JÖH), BAKUT, İHH, AKUT ve Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekipleri, arama- kurtarma çalışması başlattı. Uludağ'ın Yedigöller, Maden, Saitiabat, Çobankaya, Sarıalan ve Alaçam bölgelerinde arama yapıldı. 7'nci günde Küreklidere mevkisinde Efe Sarp'a ait mont ve bere bulan ekipler, çalışmaları bu bölgede yoğunlaştırdı. Küreklidere bölgesini didik didik arayan ekipler, 9'uncu günde de Alparslan ve Sarp'a ait olduğu belirlenen 2 adet baton buldu.Dün yapılan arama çalışmalarında daha önce Efe Sarp'a ait montun bulunduğu yerin yaklaşık 100 metre yakınında Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri tarafından erkek cesedi bulundu. Yapılan kimlik tespit çalışmalarında, cesedin Efe Sarp'a ait olduğu tespit edildi.Çalışmalarını bu bölgede yoğunlaştıran ekipler, Efe Sarp'ın cesedine yaklaşık 1,2 kilometre uzaklıkta, Mert Alpaslan'ın cansız bedenine ulaştı.ÖN OTOPSİ RAPORUNA GÖRE ÖLÜM SEBEPLERİ 'HİPOTERMİ'İki amatör dağcının cenazeleri, incelenmek üzere Bursa Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan ön otopsi raporuna göre Efe Sarp ve Mert Alpaslan'ın ölüm nedeni, ısı kaybına bağlı hipotermi olarak açıklandı. CENAZELER AİLELERİNE TESLİM EDİLDİEfe Sarp ve Mert Alpaslan'ın cenazeleri, Bursa Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından ailelerine teslim edildi.Mert Alpaslan, bugün İstanbul Büyükçekmece Küba Camii'nde ikindide kılınacak cenaze namazının ardından TÜYAP Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Efe Sarp'ın ise yarın Aydın'ın Karacasu ilçesinde toprağa verileceği bildirildi.

(GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ)

HABER: Semih ŞAHİN-Huzeyfe ÖZDEMİR/BURSA,

=============================

Zayıflamak için gittiği merkezde, bacakları yandı

Antalya'da Avukat Burcu Özen'in (24) bacaklarında, bölgesel zayıflama için gittiği diyetisyende soğuk lipoliz yöntemi sonrasında yanmaya bağlı izler oluştu. Diyetisyen Büşra Ö. hakkında taksirle yaralama suçlamasıyla dava açıldı. Suçlamayı kabul etmeyen Diyetisyen Büşra Ö. ise izlerin geçici olduğunu iddia etti. Muratpaşa ilçesinde Avukat Burcu Özen, geçen yıl zayıflamak için diyetisyen Büşra Ö.'ye ait güzellik merkezine gitti. Soğuk lipoliz denilen yöntemle bölgesel zayıflama karşılığında 15 seans için 1000 liraya anlaşan Özen, 3 seans diyetisyene gitti. Uygulama sonunda her iki bacağının iç kısımlarında acı hisseden Özen, izler de oluşunca yeniden merkeze gitti. Diyetisyen Büşra Ö., izlerin geçici olduğunu belirterek, Özen'i evine gönderdi. Uzun süre geçmesine rağmen izler geçmeyince avukat Özen, ödediği paranın iade edilmesini istedi. İkili arasında anlaşmazlık çıkınca Özen, diyetisyen Büşra Ö. hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcı, 'taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçlamasıyla diyetisyen Büşra Ö., hakkında dava açtı.'SOĞUK LİPOLİZ İÇİN RUHSATIM YOK'Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık Büşra Ö., kızarıklıkların normal olduğunu ve bir süre sonra geçeceğini söyledi. Hata yapmadığını savunan Büşra Ö., "Hata yapmış olsaydım önceki seanslarda da yanıklar oluşurdu. Müştekiye 500 lira iade yapabileceğimi söyledim. Ama beni şikayet etmiş. Güzellik salonu işletmek için ruhsatım var, lipoliz uygulaması yapmak için ruhsatım yok. Buna gerek de yok. Müştekiye hasta onay formu ve bilgilendirme imzalatmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.'İŞLEM YAPARKEN YANIMDA ESTETİSYEN DE VARDI'Büşra Ö., cildinde yanık olan kişinin mağduriyetinin giderilmesi için konuştuğunu, ancak bunun kabul görmediğini söyledi. Büşra Ö., "Adli tıp raporu bu yanıkların geçici olduğunu beyan ediyor. Bu cihaz güzellik merkezlerinde bulundurulabilen bir cihaz. İşlem yaparken yanımda estetisyen de vardı. Onun kontrolü altında işlem yapıldı. Sözel olarak kişiye kızarıklık olabileceğini söyledik ama o bunların önemli olmadığını, tek derdinin zayıflamak olduğunu kaydetti" diye konuştu.'PSİKOLOJİM BOZULDU'Avukat Burcu Özen ise kilo problemi olduğu için diyetisyene gittiğini söyledi. Soğuk lipoliz yönteminden sonra bacağında büyük acı hissettiğini belirten Özen, sonradan oluşan izlerin canını çok sıktığını kaydetti. Özen, "O sıralar kapalı havuza gidiyordum. İnsanlar bacağıma bakıp ne olduğunu, neden yandığını sormaya başladı. Soğuk lipoliz yaptırdığımı, bu nedenle yanık oluştuğunu anlattım ama bu sefer de neden spor ya da diyet yapmadın tarzında sorularla karşılaştım. Kolaya kaçtığıma yönelik ithamlarla karşılaştım. Psikolojim bozulduğu için havuza gitmeyi bıraktım" dedi.'DENİZE GİREMİYORUM'İlk bir hafta sanki bacaklarında pişik varmış gibi yürümekte zorlandığını belirten Özen, "Sonrasında izler geçer diye umut ediyordum. Diyetisyenle görüştüm ve verdiğim parayı geri istedim. Seanslara devam etmek istemediğimi söyledim ama olumlu karşılık vermedi. İzlerin geçici olduğunu söyledi. Özür bile dilemedi. Olan bacağıma oldu. 1 yıl geçti ama izler duruyor. Yazın izler yüzünden denize hiç giremedim. Çünkü yanık izlerinin hiç güneş görmemesi gerekiyormuş. Yağlar kırılsın diye gittiğim uygulamadan, bacağım yanık çıktım" diye konuştu.Duruşma evrakın tamamlanması istemiyle ertelendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Diyetisyen Büşra Öner cihaz hakkında bilgi verirken görüntüsü-Cihazın görüntüsü-RÖP 1: Diyetisyen Büşra Öner-Burcu Özen sahilde yürürken görüntüsü-Denizi seyretmesi-Burcu Özen DHA muhabirine silgi verirken görüntüsü-RÖP 2: Av. Burcu Özen-Yanık bölgenin resimleri-Detaylar

HABER-KAMERA: Hasan DEMİRBAŞ- Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,==============================

Dilovası'ndaki hava kirliliği halk sağlığını tehdit ediyor Sanayi kuruluşları ve yaşam alanlarının iç içe girdiği, kanser vakaları ile gündeme gelen Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde, hava kirliliğinin etkileri devam ediyor. Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Sancak, "Kocaeli'nin genelinde kirlilik hakim. Bu kirliliği sadece Gebze ve Dilovası gibi sanayi kuruluşlarının yoğun olduğu bölgelerde değil kentin tamamında görmemiz mümkün. Rüzgar ve çeşitli coğrafik etkilerden dolayı o bölgelerden yayılan kirlilik, Kocaeli'nin tamamını olumsuz etkiliyor" dedi.

Demir- çelik, kimya, petrol sektörü başta olmak üzere birçok sektörden sanayi kuruluşunun bulunduğu Dilovası'nda hava kirliliğinin etkileri devam ediyor. Fabrikaların mesai saatlerinde gökyüzüne yayılan gazlarının yoğunluğu nedeniyle ilçe genelinde sis bulutu oluştuğunu belirten kent sakinleri, yetkililerden yardım istedi. Kanser vakalarının ve solunum yolu hastalıklarının yüksek olmasının hava kirliliğinden kaynaklandığını öne süren Dilovası sakini Nejat İşlican, "1980 yılından beri burada yaşıyorum. Çocukluğumuzdan beri hava kirliliği yaşanıyor burada ve maalesef hiçbir şekilde sesimizi duyuramadık. Buradaki hava kirliliğinin büyük çoğunluğu sanayi kuruluşlarından kaynaklanıyor. Cuma günü mesai bitiminde hava biraz olsun düzeliyor. Cumartesi ve pazar günleri biraz olsun güzel bir hava yaşarız. Pazar akşamı yeniden fabrikalarda mesai başlayınca hava yine kirleniyor. Hafta boyunca burada kirliliği yaşıyoruz. Camı ve pencereyi açamıyoruz evlerimizde oturduğumuz zaman. Annem ve babamı kanser yüzünden kaybettim, çevremizde çok kişiyi kanserden kaybettik. Arkadaşımızı, amca oğlumuzu, halamızı kanserden kaybettik. Dilovası gerçek anlamda bir kanser yuvası. Yetkililerden yardım istiyoruz" diye konuştu.

'GÖZLE GÖRÜLÜR KİRLİLİK VAR'Dilovası'na gelen misafirlerin kentin havasına alışmakta güçlük çektiğini belirten Cem Kaya ise "Ben 27 yıldır Dilovası'nda yaşıyorum. Burada hava kirliliği son derece fazla. Bu kirlilik gece saatlerinde daha çok hissediliyor. Hava kirliliğinden herkes olumsuz etkileniyor. Sabah insanlar erken kalkmakta zorluk çekiyor. İnsanlar buranın havasının ne kadar kirli olduğunu başka yerlere gidince daha da iyi anlıyorlar. Temiz hava gördüğümüz zaman buranın havasının ne kadar kirli olduğunu fark ediyoruz. Dışarıdan gelen insanlar çok rahatsız oluyor. Bazen fabrikalardan salınan dumanlarda dolayı karşı tarafı görmediğimiz oluyor. Gözle görülür bir şekilde kirliliği hissedebiliyoruz. Yetkililerden bu konu hakkında çözüm bekliyoruz" dedi.

'SANAYİ VE İNSANI BİR ARADA TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ'Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Sancak ise sanayi kuruluşlarının çok yakın bölgelerinde yaşam alanları olduğunu ve binlerce kişinin bu bölgelerde yaşadığını belirterek, "Kocaeli yüz ölçümü bakımından çok küçük bir şehir. Sınırları içinde çok fazla sanayi kuruluşu barındıran ve toprakları açısından da buna yeterli olmayan, toplu konutların ve insanların sanayi ile bir arada yaşamak zorunda oldukları bir kent. Böyle olunca da sanayi insanların yaşam alanlarına çok hızlı etki gösterebiliyor. Çok küçük bir kara parçasında, bu kadar sanayiyi ve bu kadar insanı bir arada tutmaya çalışıyoruz. Bunun etkilerini hızlı bir şekilde yaşayan insanlarımız da çevrede görülebiliyor" diye konuştu. Hava kirliliğinin yalnızca belirli bölgelerde değil Kocaeli'nin tamamında görüldüğünü kaydeden Sancak, "Kocaeli'nin genelinde bir kirlilik hakim. Bu kirlilik sadece Gebze ve Dilovası gibi sanayi kuruluşlarının yoğun olduğu bölgelerde değil, kentin tamamında görmemiz mümkün. Rüzgar ve çeşitli coğrafik etkilerden dolayı o bölgelerden yayılan kirlilik Kocaeli'nin tamamını olumsuz etkiliyor. Bu bir şekilde doğanın kendisini korumak için geliştirdiği bir sistem. Sadece Dilovası bölgesinde yaşanan kirliliğin orada kalması, şu andaki durumdan daha ağır sonuçlar ortaya çıkabilirdi" dedi.

Görüntü Dökümü-Dilovası genelinden drone görüntüsü -Dilovası'ndan aktüel görüntüler-Sanayi kuruluşlarından yayılan dumanlar-Sanayi kuruluşlarından yayılan dumanların gece görüntüsü-Muhabir anonsu-Vatandaşlarla röportajÇevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Sancak ile röportaj-DetaylarHaber-Kamera: Ergün AYAZ- Alişan KOYUNCU/DİLOVASI(Kocaeli),

==============================

Sigorta çetesinin lideri, işbirliği yaptığı otobüs şoförlerine 1000 TL ödemiş Adana'da, sıfır kilometre otomobillerin orijinal parçalarının yerine hasarlı parça taktıktan sonra kaza yaparak, sigorta şirketlerini dolandıran çetenin lideri Sedat T.'nin Adana Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan otobüs şoförlerinin kurduğu 'WhatsApp' grubuna telefon numarasını eklettiği ortaya çıktı. Çete liderinin, işbirliği yaptığı şoförlerin, otobüslerine çarparak, kaza yaptırdığı, karşılığında da 1000 lira verdiği belirlendi.Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, sigorta şirketlerini dolandıran çeteyi 13 Aralık günü teknik ve fiziki takibe aldı. Çete lider ve adamları tek tek tespit etti. Ardından da Adana, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Malatya, Mersin ve Osmaniye'de 53 adrese şafak vakti baskın yaptı. Operasyonda, 48 şüpheli gözaltına alındı. Çete üyelerinin akraba ve arkadaşlarına taksitle sıfır otomobil aldırdığı, bu araçların tampon, çamurluk, far, kaput, hava yastığı gibi orijinal parçalarını hasarlı parçalar ile değiştirdiği, daha sonra da kırmızı ışıkta duran kamyon, TIR, iş makinesi ve otobüslere arkadan çarparak kaza yaptırdığı saptandı. Çetenin bu yöntemle sigorta şirketlerini dolandırdığı belirlendi. Şüphelilerin, 144 kaza ile 4 milyon 300 bin lira elde ettiği öğrenildi.Oto tamircisi olan çete lideri Sedat T.'nin de 2015 yılından bu yana gerçekleştirdiği sahte kazalarda, 221 kişiyle işbirliği yaptığı saptandı.Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen çete lideri Sedat T., yardımcıları Gökhan T. ve Tayfun Y.,  belediye otobüsü şoförleri Kıymet G. ve Zeynep Ö.'nün de aralarında bulunduğu 13 şüpheli tutuklandı. 14'ü adli kontrol şartıyla salıverilen şüphelilerden 21'i de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.BELEDİYE ŞOFÖRLERİNE 1000 TLAdana Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan otobüs şoförleri Zeynep Ö. ve Kıymet G.'nin tutuklanmasının ardından soruşturmayı genişleten polis, Sedat T.'nin cep telefonu numarasının belediye şoförleri tarafından kurulan 'WhatsApp' grubunda ekli olduğunu ortaya çıkardı.  'Whatsapp' grubundan sürücülerin güzergahlarını ve kullandıkları otobüslerin plakalarını öğrenen Sedat T.'nin böylelikle kazaları kolaylıkla planladığı belirlendi.  Çete liderinin kendileriyle işbirliği yapar şoförlere 1000 lira verdiği öğrenildi.Zeynep Ö. ve Kıymet G.'nin izinli oldukları günlerde de çeteye ait otomobillerle kaza yaptıkları öğrenildi.

Görüntü Dökümü-------------Operasyondan görüntülerPolisin şebeke üyelerini takibiZanlıların emniyetten çıkarılışı

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,

==================================

Burdur Gölü'nde gün batımı güzelliği

Göl suyunun her geçen gün çekildiği ve kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olan Burdur Gölü'nde gün batımı görsel şölene dönüştü.Son yıllarda bölgede görülen kuraklık ve gölü besleyen kaynaklar üzerine kurulan barajlar nedeniyle suyu önemli miktarda çekilen Burdur Gölü, sunduğu manzarayla ilgi çekiyor. Özellikle gün batımını izlemek ve fotoğraflamak isteyenler göl kenarını mesken tutuyor. Güneş dağların arkasından kaybolurken, göl yüzeyine vuran yakamoz ve kızıl görüntüyle suya yansıyan bulutlar izleyenleri etkiliyor.Burdurlu eczacı Hakan Yalçıner, Türkiye'nin en güzel gün batımının izlendiği yerin Burdur Gölü olduğunu belirterek, "Burdur Gölü elden gidiyor. Gölün şu andaki durumu insanın içini acıtıyor" dedi.

Görüntü Dökümü-------------Gün batımı detayGölden detayGölün çekilen alanlarıRÖP: Hakan YalçınerDetay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,