Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-5

1)PKK'NIN 2 KADIN YÖNETİCİSİ HAVA OPERASYONUNDA ÖLDÜRÜLDÜKUZEY Irak'taki PKK kamplarına yönelik savaş uçaklarının 26- 28 Nisan tarihleri arasında düzenlediği hava operasyonlarında, terör örgütünün kadın sorumluları 27 yıldır dağda olan Hanımşah Bağcı ile 20 yıldır dağda bulunan...

14.05.2017 12:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1) PKK'NIN 2 KADIN YÖNETİCİSİ HAVA OPERASYONUNDA ÖLDÜRÜLDÜ

KUZEY Irak'taki PKK kamplarına yönelik  savaş uçaklarının 26- 28 Nisan tarihleri arasında düzenlediği hava operasyonlarında, terör örgütünün kadın sorumluları 27 yıldır dağda olan Hanımşah Bağcı ile 20 yıldır dağda bulunan Nurten Kılıçarslan'ın da öldüğü ortaya çıktı. Terör örgütüne yakın internet sitelerinde, Türk Hava Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği operasyonda PKK'lı 'Nilan Dipo' kod adlı Hanımşah Bağcı ve 'Helin Murat' kod adlı Nurten Kılıçarslan'ın da öldüğü yer aldı. Muş nüfusuna kayıtlı Hanımşah Bağcı'nın 1990 yılında, Tunceli nüfusuna kayıtlı Nurten Kılıçarslan'ın 1997 yılında örgüte katıldıkları belirtildi.

DİYARBAKIR,

============================================================

2)MİNİK HÜLYA'NIN 3'ÜNCÜ KOLU ALINDI, SAĞLIĞINA KAVUŞTU

ADANA'da, 3 kollu olarak dünyaya gelerek herkesi şaşırtan 4 yaşındaki Hülya Enzelik, ameliyatla normal şekle döndü.

Şanlıurfa'nın Akçale Kale İlçesi'nde 4'ü ikiz olmak üzere 5 çocuklu inşaat işçisi İbrahim ve ev kadın Meryem Enzelik çiftinin 4 yıl önce Hülya adını verdikleri bir kızları oldu. Omzunda 3'üncü bir kol bulunan bebek, herkesi şaşkına çevirdi. Aile, Şanlıurfa'daki doktorların yönlendirmesiyle minik çocuğu, Adana'daki Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Cenk Özkan'a getirdi. Küçük çocuğu muayene eden Prof. Dr. Cenk Özkan, belirli aralıklarla tıbbi takibini sürdürdü. Omuzdan çıkan 3'üncü kolun Hülya Enzelik'in sağlığını tehdit etmeye başlamasının ardından ameliyat kararı verildi. Yaklaşık 3 ay önce minik kız, ameliyatla omzundaki fazla koldan kurtuldu.

'ÇOK NADİR GÖRÜLÜYOR'

Sağlığına kavuşan küçük çocukla ilgili konuşan Prof. Dr. Cenk Özkan, şunları anlattı:

"Hülya bize 3 kolu olması şikayetiyle getirildi. Literatüre baktığımızda bu çok çok nadir görülen bir şey. Bu normalde ikiz bebeklerden birisinin gelişiminin durması sonucu diğer kardeşinde diğer organın kalmış olmasından oluyor. 'Fetus içerisinde fetus' olarak adlandırılıyor tıp dilinde. Bu şekilde hastanın sırtı, karnı farklı yerlerinde çok çok nadiren görülebiliyor. Hülya'nın da ikiz kardeşleri var kendisinden büyük. Yani ailede aslında sürekli olarak ikiz doğum var. Hülya da ikiz olarak olacakmış ama tek dünyaya gelmiş. Sırtında bu şekilde bir kol çıkıntısı olduğunu fark etmişler. Kol çıkıntısı omur iliklere de bağlantılı olduğu için 4 yaşına kadar kimse bir şekilde bir müdahale etmek istememiş ve olay buraya kadar gelmiş. Biz bu fazla kolun çocuğa yük olmak dışında bir faydası olmadığından oradan uzaklaştırdık. Normal kendi kolundan biraz daha küçük ama bariz bir şekilde içerisinde fonksiyonu bulunmayan parmakları ve eli de olan o kolu cerrahi bir operasyonla çıkarttık. Biraz güç  bir operasyon oldu ama başardık. Hastanın sağlık durumu gayet iyi şimdi. Koşuyor, keyfi yerinde, herhangi bir problemimiz de olmadı. Bu çok çok nadir görülen olaylardan biri.  Hülya'ya benzer, tıp literatüründe sırt bölgesinde çok fazla hasta yok, dünya üzerinde bile sayılı vaka bildirimleri mevcut."

'HERKES ŞAŞIRDI'

Minik Hülya'yı ameliyat sonrası rutin sağlık kontrolüne getiren dedesi 60 yaşındaki Mehmet Enzelik ise, "Hülya'nın 3 kolu vardı, biri sırtından çıktı. Biz de şaşırdık, herkes şaşırdı, 'Bu nasıl oldu?' diye. Allah'ın işi işte. Hastaneye götürdük, ameliyat etmediler. Korkuyorlardı. Adana'ya getirdik. Ameliyat oldu, sağlık durumu çok güzel, çok memnunuz Allah'a çok şükür" dedi.

Yusuf BAŞTUĞ/ ADANA, -

======================================================

(ÖZEL)

3)HATİCE SALEP PARASIYLA YAŞAMA TUTUNACAK

KASTAMONU'dan Antalya'ya kızları 3 yaşındaki Hatice'ye kalp ve böbrek nakli için gerekli parayı elde edebilmek amacıyla salep toplamaya gelen Ayşe- İbrahim Yıldız çifti, çadırda yaşam mücadelesi veriyor. Desteksiz oturamayan minik Hatice, annesinin kucağında salep toplamaya katılıyor. Kastamonu'nun Araç İlçesi'ne bağlı Yeşilova Köyü'nde oturan Yıldız çiftinin 3 yıl önce Hatice adlı bebekleri dünyaya geldi. Bebeklerinin hareketlerinin kısıtlı olduğunu gören aile, minik Hatice'yi Kastamonu, Karabük, Bolu ve son olarak Ankara'da tedavi için hastanelere götürdü. İnşaatlarda çalışarak bebeğinin tedavi masraflarını karşılayan İbrahim Yıldız, Hatice'de kalp ve böbrek yetmezliğinin yanı sıra serebral palsi (beyindeki hasar sonucu oluşan hareket bozukluğu) hastalığı olduğunu öğrenince dünyası başına yıkıldı. Yürümeyen, kollarını tam hareket ettiremeyen ve desteksiz oturamayan küçük Hatice, tamamen annesine bağlı halde yaşamını sürdürüyor. Annesinin kucağından hiç inmeyen Hatice konuşamıyor, isteklerini göz ve baş hareketleriyle ailesine iletiyor.

Kastamonu'da inşaat çalışmalarının azaldığı dönemde Yıldız Ailesi, minik Hatice'nin kalp ve böbrek nakli için gerekli parayı toplamak için Antalya'ya geldi. 2 yıldır ilkbahar mevsiminde Antalya'ya gelen aile, dağlık bölgelerde kurdukları çadırda yaşam mücadelesi verirken, aynı zamanda nakil için gerekli parayı salep toplayarak elde etmeye çalışıyor. Baba İbrahim Yıldız kazmasıyla salep ararken, anne Ayşe Yıldız da kucağından hiç indirmediği kızıyla eşine destek oluyor.

3 AYDA 3 BİN LİRA TOPLADI

Yıldız Ailesi geçen yıl 3 ayda topladıkları saleple 3 bin lira elde etti. Yaklaşık 800 kilometreden kızları Hatice'nin sağlığına kavuşması için Antalya'ya salep toplamaya gelen aile, bu birikimle tedavi masraflarını karşılayamayacaklarını belirterek, yardım beklediklerini söyledi. İbrahim Yıldız, "İnşaatlarda çalışarak ve salep toplayarak benim nakil için gerekli parayı toplama imkanım yok. Hayırseverlerden destek bekliyorum. Kızıma el atsınlar, dayanacak gücümüz kalmadı" dedi.

GÖRDÜĞÜNÜ İSTESİN YETER

Anne Ayşe Yıldız ise desteksiz oturamayan kızının sürekli kucağında olduğunu belirterek, kollarında bazen derman kalmadığını söyledi. Yıldız, "Kızım susadığında suya, acıktığından ekmeğe bakıyor. Sürekli çocuklara bakıyor, o da onlar gibi oynamak istiyor. Bana anne desin ya da bir şey istesin. Gördüğü bir şeyi istemesini çok istiyorum" diye konuştu.

Ayşe Yıldız, dondurma yapımında ve sıcak içecek olarak tüketilen salebin tadını hiç bilmediklerini belirterek, hastalığına iyi gelmeyeceğini düşünerek bebeklerine hiç dondurma yedirmediklerini kaydetti.

Görüntü Dökümü

------------------

Anne- baba ve kızından görüntü

Kaldıkları çadırdan görüntü

Salep ararlarken görüntü

Baba ve kızından detay

Anne ve kızından detay

Röp1: İbrahim Yıldız

Röp2: Ayşe Yıldız

Detay

Haber- Kamera: Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA,

============================================================

(ÖZEL)

4)TURİZM CENNETİ ADRASAN YENİDEN YEŞİLE DÖNDÜ

ANTALYA'nın Kumluca İlçesi'ndeki turizm cenneti Adrasan'da 2014 yılında çıkan yangında kül olan ormanlık alana 15 bin fidan dikildi, tepe yeniden yeşile büründü.Antalya'nın en önemli doğa turizmi merkezlerinden Adrasan'da, hemen sahil kenarında doyumsuz bir manzaraya sahip Bayraklı Tepe'de 3 yıl önce çıkan yangında çam ağaçlarıyla kaplı orman yok oldu. Yaklaşık 150 hektar ormanlık alanın küle dönüşmesi sonrasında sahille bütünleşen tepe de simsiyah renge büründü. Sahil kenarında eşsiz bir değere sahip tepedeki yangın sonrasında, bölgenin yapılaşmaya açılacağı yönünde iddialar gündeme getirildi. Tepeye otel veya villa gibi yapıların yapılacağı, yangınla da bunun önünün açıldığı iddiaları tartışılırken, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'nün tepenin yeniden eski haline dönmesi için geçen yıl başlattığı çalışmalar sonuç verdi.

15 BİN FİDAN DİKİLDİ

Antalya Orman Bölge Müdürlüğü tepenin yola yakın kısımlarına ateşe dayanıklı çam türleri ve andız fidanı dikimi yaptı. Üst bölgelere bodur çam dikilirken, ulaşım imkanı olmayan tepe noktalara da helikopterle tohum saçıldı. Yanan bölgenin toprağı düzenlenerek toplamda 15 bin fidan dikimi yapıldı. Toprağın düzenlemesi ve fidan dikimlerinin ardından doğa yeniden canlandı. Tepenin etrafı da tamamen tel örgüyle kapatılarak korunmaya alındı. 2014'teki yangından bu yana simsiyah görünüme sahip Bayraklı Tepe yeniden yeşil rengine kavuştu. Uzun süre yerli ve yabancı turistlerin sahilden ve tekne turlarıyla denizden yanmış bir tepe görüntüsü paylaştığı fotoğraflar da bu çalışmayla geride kaldı.

TEPE YENİDEN YEŞİLE DÖNÜŞTÜ

Kumluca Belediye Meclis Üyesi ve Adrasan sahilinde tekne turu işletmeciliği yapan Kudret Acar, 2014 yılındaki büyük yangında tepedeki ormanın neredeyse tamamen yok olduğunu hatırlatarak şöyle dedi:

"Büyük bir yangındı. Yaklaşık 150 hektarlık alan kayboldu. 3- 4 otel de yandı. 60 sene önce yine bir yangın çıktığı söyleniyor. Sahilden ve denizden çok güzel manzarası vardı, sahildeki ve tekne turlarına katılan turistler mutlaka fotoğrafını çekerdi. Yangın sonrasında ise simsiyah, çok kötü ve üzüntü verici bir görüntü oluştu. Ancak Orman Bölge Müdürlüğü burayı koruma altına alarak ağaçlandırma çalışması yaptı ve 15 bin fidan dikildi. Tam orman oluşmasa da Bayraklı Tepe yine güzel, yeşil rengine kavuştu. Şimdi etrafı tel örgüyle kapatıldı, giriş de yasaklandı."

Görüntü Dökümü

----------------

Adrasan'dan görüntü

Yanan alandan görüntü

Bayraklı Tepe'den görüntü

Alanın denizden görüntüsü

Röp: İşletmeci Kudret Acar

Detay

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

=====================================================

5)MUŞ'TA HAYATINI 3 ENGELLİ ÇOCUĞUNA ADAYAN ANNE 'YILIN ANNESİ'

MUŞ'un Zafer Mahallesi'nde engelli 3 çocuğuyla yaşayan 60 yaşındaki Hanife Çelik, Valilik ve Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü tarafından 'Yılın Annesi' seçildi.

Kuzeni Sait Çelik ile akraba evliliği yapan Hanife Çelik'in 5 çocuğundan 3'ü zihinsel engelli olarak dünyaya geldi. İlk çocuğu Fatih'in 40, ikincisi Remziye'nin 38, Hüseyin'in de 31 yaşında olduğunu söyleyen anne Hanife Çelik zihinsel engelli çocukların dışında bir oğlu ve bir kızının normal olduğunu ve evlendiklerini kaydetti. Hayatını 3 zihinsel engelli çocuğuna adadığını belirten Hanife Çelik şunlanı anlattı:

"Doktorlar çocuklarımızın iyileşme umudu olmadığını söyledi. Üçünün de tüm ihtiyacını ben karşılıyorum. Bir gün bile 'of' demedim. Evlatlarım nedeniyle 40 yıldır bir komşumun kapısını çalmış değilim. Günümün 24 saatini onlarla geçiriyorum. Hem biz, hem de evlatlarımız akraba evliliğinin kurbanı oldu. Benim isteğim kimse akraba evliliği yapmasın. Bizim hatamızı çocuklarımız çekiyor. Bana göre hayatını ister engelli ister engelsiz olsun evlatlarına adayan tüm anneler yılın annesidir."

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-3 engelli çocuktan detaylar

-Anne ve çocukları

-Annenin çocuklara yemek yedirmesi

-Çoraplarını giydirmesi

-Anne ile röportaj

-Diğer detaylar

Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,

==============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement