Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-6

Başbakan Yıldırım'dan gençlere nasihat: Bizim bizden başka dostumuz yokBaşbakan Binali Yıldırım, gençlere nasihatte bulunarak, "Bize bizden başka dost yok gençler.

13.05.2018 13:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yıldırım'dan gençlere nasihat: Bizim bizden başka dostumuz yok

Başbakan Binali Yıldırım, gençlere nasihatte bulunarak, "Bize bizden başka dost yok gençler. Dünyada bizim dostumuz yine biz kendimizdir. Bunu Afrin'de, Cerablus'ta, Elbab'ta, Gabar'da, Hakurk'da Besletler- Dereler'de, Dağlıca'da gördük" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, memleketi Refahiye ilçesindeki deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Dumanlı Yaylası'nda düzenlenen 'Dumanlı Gençlik ev Doğa Festivali'ne katıldı. Konuşmasına sevginin, hoşgörünün, fedakarlığın kaynağı olan annelerin gününü kutlayarak başlayan Başbakan Binali Yıldırım, annesinin 38 yaşında hayatını kaybettiğini anımsattı. O dönem dünyada yapayalnız kaldığını anlatan Yıldırım, "Rahmetli anam bizi, birbirimizi, büyüdüğümüzü, ne halde olduğumuz göremedi. Biz anamızın ruhunu hoşnut etmek için çalıştık, çabaladık bugünlere geldik. Memleketimize hizmet etmeyi bizlere mevlam nasip eyledi" dedi.

'LÜTFEN GÜNLÜK MESELELER İÇİNDE ENERJİNİZİ HARCAMAYIN'

Gençlere seslenen ve nasihatte bulunan Binali Yıldırım, gücünü gençlerden aldığını bildirdi. Türkiye'yi zorlu virajlardan geçirerek bu günlere getirdiklerini ifade eden Yıldırım, 24 Haziran seçimleri için oy istedi. Böyle bir gençlik olduktan sonra bu ülkenin sırtını hiç kimsenin yere getiremeyeceğini bildiren Yıldırım, şunları söyledi: "Bu cennet vatanın, aziz milletin değerlerine sahip çıkarak ayakta durmayı yaşadık. Çanakkale'de 15'liler cepheye giderken analar onların ellerine kına çaldılar. İstiklal harbinde şehit olanlar bize bu mübarek toprakları vatan olarak bırakanlar gençlerdi. Şimdi ülkemizi bölmeye parçalamaya çalışan bölücü PKK, YPG, PYD, FETÖ örgütüne karşı gençlerimizin, ülkemizin bu günün de yarının da teminatı. 15 Temmuz gecesinden biliyorum o geceyi yaşayan bir kardeşiniz olarak biliyorum.O gece bu ülkenin sorunlarına 'ilgisiz' denen, 'apolitik' denen gençlerimiz meydanlara indiler. Alçaklara göğsünüzü siper eden, tankların önüne duran kurşunlara 'vız gelir' diyen gençler sizlerdiniz. Bugün nüfusumuzun yüzde yüzünü siz oluşturuyorsunuz. Yarın nüfus sizden olacak. Gelecek ideali olmayan yüreğinde geçlik ateşi taşımayan siyasetçiler bu ülkeye hiçbir şey veremezler. Gençliğin enerjisini heyecanını anlayamadılar. Gençliği kolayca alevlenen duygularıyla oynana topluluk olarak gördüler. Bu millet ayrışmadan, kutuplaşmadan büyük acılar çekti, büyük kayıplar verdi ama rabbime şükrediyorum artık bunlara, bu oyunlara metelik vermeyecek bir gençliğimiz var.Sizler cansınız, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören demokrasiyi baş tacı eden milli manevi değerleriyle barışık bir gençliğimiz var. Artık Türkiye'nin ve dünyanın şartlarını doğru analiz eden ona göre karar veren gençliğimiz var. Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayan tarihine kültürüne sahip çıkan bu gençliği ne bölücüler, ne FETÖ'cüler  yönlendiremez. Emperyalistlere karşı Türkiye'nin verdiği mücadelede en büyük güvencemiz Türk gençliğidir. Sizlersiniz, sizler bizim bugünümüz, yarınımız, geleceğimizsiniz. Kendi gelecimize sahip çıkmak için bugünkü Türkiye'yi içtenlikle sahiplenmenizi istiyoruz. Yüreklerinizdeki heyecanı, ülkenin kalkınması, gelişmesi için harekete geçirin. Lütfen günlük meseleler içinde enerjinizi harcamayın. Geleceğin büyük Türkiye'sine büyük hedeflerine odaklanın. Nefreti, öfkeyi değil sevgiyi, hayalleri, ideallerinizi büyütün. İtilafları, anlaşmazlıkları değil, ittifaklığı, birlikteliği güçlendirin. Öfkeyle harcanacak zamanımız yok. Hepimiz genci, yaşlısıyla, Türküyle, Kürdüyle, alevi, sünnisiyle her mezhep, meşrep, düşünceden ne olursak olalım bu ülkenin aziz vatandaşlarıyız. Bu ülkenin evlatlarıyız. Bize bizden başka dost yok gençler. Dünyada bizim dostumuz yine biz kendimizdir. Bunu Afrin'de, Cerablus'ta, Elbab'ta, Gabar'da, Hakurk'da Besletler- Dereler'de, Dağlıca'da gördük. Ayak basılmayan yerlerin her noktasında ay yıldızlı bayrak dalgalanıyor. Sizin geleciniz olan bu bayrak dalgalanıyor. Bizim hayalimizde ülkesi, demokrasisi daha gelişmiş, milli geliri daha da artmış, küresel değerlerle bütünleşmiş bir Türkiye var. Bu Türkiye hayalimizi elbette geçlerle, sizlerle hayata geçireceğiz. Bütün gayretimiz geçmişin yanlışlarına düşmeden, emin adımlarla gelecek yolculuğumuza yürümek. Sizlerin kanı bizimkinden daha hızlı akıyor. Gençlik bu demektir. Kanı daha hızlı akıyor yeriniz de duramıyorsunuz . Bir anda her şey olsun istiyorsunuz tıpkı dağın zirvesinden kopan kaya parçası gibi süratle, menzile koşar gibi koşuyorsunuz ama bizler o kayadan vadiye indik. Orada suyun içinde suyun adeta sürtünmeyle köşelerimizi sivriliklerimizi yok ettiği bir taşa döndük. Sizin heyecanınız, sivrilikleriniz, enerjiniz bizim tecrübemizle birleştiğinde bize tutana aşk olsun. Ülkemizin ikili ilişkileri, bölgesel konular Irak Suriye ve Filistin İran bu bölgede oynanan, oyananmaya çalışılan emperyal oyunlara karşı çok uyanık olmamız lazım."

SIRALAMAYI ŞAŞIRDI

Gençlere, "Aranıza fitne sokanlara asla prim vermeyin" diyen Binali Yıldırım, Rabia işaretindeki dört ilkeyi gençlere söyletirken, sıralamayı şaşırdı. Bunun üzerine Yıldırım, "Sıralamaya yanlış yaptık, bir daha diyelim; 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.'Bizi geleceğe taşıyan değerlerimiz bu tört tanedir. Bunun içinde olan herkes başımızın tacıdır. Bunun dışına çıkan ülkemizi, bölmeye çalışanlara da kapımız da gözümüz de kapalıdır. Asla bizden yüz bulamaz" diye konuştu.

'24 HAZİRAN GENÇLERİN SEÇİMİ'

Artık gençlerle daha fazla yolculuk yapacaklarını söyleyen Binali Yıldırım, "Çünkü biliyorsunuz 16 Nisan Anayasa değişikliğinde gençleri ilgilendiren çok önemli değişiklik yaptık. Seçme yaşını daha önce 18'e düşürmüştük. Ama seçilme yaşı 18 değildi, 25'di. Bu sefer dedik seçiyorsa seçilme hakkı da olmalıdır. Seçen aynı zamanda seçilmelidir dedik ve Anayasa değişikliğini sizin için yaptık dolayısıyla 24 Haziran seçimi gençlerin seçimidir, geleceğin kararıdır.  Kararınız hayırlı uğurlu olsun" dedi.

HEMŞEHRİLERİNE TEŞEKKÜR

Konuşmasının son bölümünde hemşehrilerine 16 yıl boyunca verdikleri destek için teşekkür eden Yıldırım, şunları söyledi: "16 yıldır Refahiye'den İstanbul'a Ankara'dan İzmir'e Türkiye'ye uzanan hizmetle dolu yıllarım geçti. Bununla gurur duyuyorum. Bu hizmeti bu topraklara borçluyum. Bana gösterdiğiniz sevgi, muhabbet hiç karşılıksız kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Her zaman hizmetinizde olmaya devam edeceğim. Gençlerimizle kadınlarımızla, milletimizle birlikte yol yürümeye devam edeceğim. İlimizi, Refahiye'mizi yatırımlarla kalkındırmaya devam edeceğiz. Çok güzel bir gelecek Türkiye'yi bekliyor, Erzincan'ı bekliyor, gençlerimizi bekliyor. Bugüne kadar verdiğiniz bundan sonra vermeye devam edeceğiniz desteklere teşekkür ediyorum Allah kardeşliğimizi muhabbetinimizi daim etsin. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi buradamı? Ben olmasam da ismim sizinle beraber, her zaman sizinle beraber."

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamaları

-Genel ve detay

GÖRÜNTÜ CANLI VERİLDİ

Haber: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN,

============================================

Mardin'de sağanak yağış yaşamı olumsuz etkiledi

Mardin'de, son bir hafta etkili olan ve yaşamı olumsuz etkileyen sağnak yağış, bugün de merkez ve ilçelerinde etkisini gösterdi. Kente bağlı bir çok yerleşim biriminde etkili olan yağış nedeniyle, bir çok ev, işyeri ve tarlayı sular bastı. Yağmur suları nedeniyle bazı caddeler ve araçlar su altında kaldı.

Merkez Artuklu ve Kızıltepe ilçelerinde etkili olan sağanak yağış sonrası ilçe merkezlerinde su baskınları yaşandı. Sel sularıyla birlikte taşan dereler, cadde ve sokakları sular altında bırakırken, sabah saatlerinden itibaren etkisini arttıran sağanak yağış nedeniyle cadde ve sokaklardaki rögarların tıkanması ile yaşam olumsuz etkilendi. Sürücüler, suyla dolan cadde ve sokaklarda ilerlemekte güçlük çekti. Yağmur suları nedeniyle bir çok, ev, işyeri araba ve tarla da sular altında kaldı. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, bir haftadan beri etkili olan yağışın akşam saatlerinde etkisini kaybetmesinin beklendiğini belirterek, Mardin'de son 24 saatte metrekareye bazı yerlerde 100 kilogram yağış düştüğünü açıkladı. Ekipler tarafından zarar tespit çalışmalarına başlanıldığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

- Yağan yağmur ve vatandaşların görüntüsü

-Sularla kaplı yolların görüntüsü

-Pazardan dönen vatandaşların görüntüsü

-Tarihi sokaklarda oluşan su baskınlarının görüntüsü

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=============================================

Anneler, acının yıl dönümünde maden şehitlerinin mezarında (3)

BABALARINA KİMİ ŞİİR YAZDI KİMİ RESİM YAPTI

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın 4'üncü yıl dönümünde, Ergül Yüksel, çocukları Betül Yüksel ve Furkan Yüksel'le babaları Ali Yüksel'in mezarını ziyaret etti. Betül ve Furkan babalarının mezarına onun içini yazdıkları mektubu bıraktı. Acısını kaleme alan Betül Yüksel mektubunda, şunları yazdı:  "Merhaba babacığım, seni çok özledim. Geçen hafta sana mektup yazdım. Ama teyzemin düğününe giderken veremedik. Bu yüzden öncelikle özür dilerim babacığım. 13 Mayıs 2014 yılında olan faciadan 4 yıl geçti ama sanki her geçen gün eksikliğini daha çok hissediyorum. Ben büyüdükçe senin eksikliğinin ne demek olduğunu daha iyi tanımlayabiliyorum. Babasızlık ne demek daha iyi anlıyorum ve her geçen gün daha çok özlüyorum seni. Keşke beni bırakıp gitmeseydin baba. Sensiz yaşamak çok zor, senin katillerinin cezasını çekmesini istiyorum baba. Ama bu gidişle olmayacak. En çok da buna üzülüyorum. Bir gün cezalarını sonuna kadar çekmelerini istiyorum. Bu arada derslerim de çok iyi. 90'dan düşük notum yok. Bu beni çok mutlu ediyor. ve babacığım. Hayatımı yazdığım bir kitap var onu annem 2019 yani bir yıl sonra bugün bastırmak istiyor. O zamana kadar yazacağım. İyi yazabilmek için çok kitap okuyorum. Seni çok seviyorum. Kendine iyi bak 301 maden şehidine selamımı ilet. Herkes unutsa da ben sizi unutmayacağım. Seni seviyorum babam." Anne Ergül Yüksel " Anneler Günü'nü yaşayamadık. Çocuklarımın okuması için ellerimden geleni yapıyorum" dedi. Furkan Yüksel, "Babam olmadığı için üzülüyorum" diye konuştu Betül Yüksel ise,"Anneler Günü'nde babamızla annemize hediye alamıyoruz. Diğer çocuklar gibi yapamıyoruz bu da bizi çok üzüyor" dedi. Şehitliği annesi Hidayet Tokgöz ile birlikte ziyaret eden şehit madenci Ferhat Tokgöz'ün oğlu Selim Tokgöz ise, mezarın başına kendi yaptığı resmi bıraktı. 6 yaşındaki Ferhat'ın üzerinde kendisinin annesinin ve babasının kalbi ile boş bir evin olduğu resim çizdiği görüldü Aile özlemini resme döktü. Selim Tokgöz babasının mezarına karanfiller de dikti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Mezarlıktan görüntü

Ailelerle röportaj

Haber: Taylan YILDIRIM - İlker KILIÇARSLAN - Şevket YILMAZ - Serkan ÖZDEMİR, Kamera: Tekin GÜRBULAK/ SOMA

=============================================

Ölen eltisinin çocuklarına bakıyor

Muş'ta ölen eltisinin 3 çocuğuna bakan, 4 çocuk annesi Tülay Solu (36), Kızılay Kadın Kolları İl Başkanlığı tarafından 'Yılın Annesi' seçildi.

Kültür Mahallesi'nde yaşayan yaşayan Tülay Solu, 7 yıl önce meme kanserinden hayatını kaybeden eltisi Münevver Solu'nun 3 çocuğuna bakmaya başladı. Kayınvalide ve kayınpederinin de bakımını üstlenen Tülay Solu, 3 katlı binada gün boyu daireler arasında mekik dokuyarak, günlük temizliğinden yemek pişirmeye, çamaşır yıkamadan öğrencilerin derslerine kadar ilgileniyor. 17 yaşında evlendiğini söyleyen Tülay Solu, "3 katlı binanın en üst katında kayınvalidem ve kayınpederim yaşıyor. Orta katta kayınbiraderim ve 3 çocuğu kalıyor. Tüm işleriyle ben ilgileniyorum. Eltimi kaybettikten sonra onlar da benim çocuğum gibi oldu. Onlara hizmet etmekden zevk alıyorum" dedi.Tülay Solu'nun kayınvalidesi Melike Solu, gelinin 3 aileye baktığını bir gün bile kendisinden 'of' dediğini görmediğini söyledi. Tülay Solu'nun yıllarca kendi annesine de baktığını belirten Melike Solu, gelinini çok sevdiğini belirtti. Genç anneyi tanıdıktan sonra onun öz verili çalışmasını, 3 aileye bakma azmini gördüklerini aktaran Kızılay Kadın Kolları İl Başkanı Dilek Ağa, Tülay Solu'yu yılın annesi olarak seçtiklerini ifade etti.  Kızılay Muş Şube Başkanı Cengiz Koç ise Tülay Solu'nun fedakarlığı ile yılın annesi olmayı hak ettiğini belirterek "3 ailenin yükünü sırtında taşıdıyor. Sevginin, şefkatin yozlaştığı bir dönemde genç anne bu kadar insana bakmayı kendisine görev addetmiş. Ölen eltisinin çocuklarını kendi çocuklarından ayırt etmeden verdiği anne sevgisi, desteği ve katkıyı, hoş görüsünü ayakta alkışlıyorum, kendisini kutluyorum. Kızılay olarak çocukların eğitimlerinde varsa sorunlarını çözmede onların yanında olacağız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kızılay Başkan ve üyelerinin Tülay Solu'nun evine gelmesi

-Genç annenin misafirlere hizmeti

-Solu ailesinden detaylar

-Ölen elti çocuklarının Tülay anneye çiçek vererek anneler gününü kutlamaları

-Ölen eltisinin çocuğunun def çalıp söylemesi

-Ölen eltisinin çocukları, kayın validesinden detaylar

-Röportaj

Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,

=============================================

Gazilik için Ankara'ya yürüyorlar

Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği üyeleri 'gazilik unvanı' taleplerini Cumhurbaşkanı'na duyurmak için İstanbul'dan Ankara'ya yürüyor.

Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği üyeleri İzmit Anıt Park'ta basın açıklaması yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu oldukları dönemde katıldıkları operasyonlarda yaralanan, fakat devlet tarafından gazi sayılmayan dernek üyeleri, 'gazilik unvanı' talepleri için İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüş başlattı. İstanbul Maltepe'de bulunan dernek binası önünden dün yola çıkan dernek üyeleri, bugün İzmit'te bulunan Anıt Park'a geldi. Burada toplanan grup, ellerinde 'Cumhurbaşkanından randevu istiyoruz', 'Bizlere sahip çık paşam' ve 'Yüreklerde gazi, resmiyette değiliz' yazılı pankartlarla seslerini duyurmaya çalıştı. TSK Sağlık Yönetmeliği'nin uygulamış olduğu 1053 sayılı nizamname hükümleri doğrultusunda mağdur olduklarını söyleyen Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği Başkanı Atilla Polat, "Bizler Türk Silahlı Kuvvetleri emrindeyken, askerlik görevimizi yaparken silahlı çatışmada yaralandık. Bir gözünü kaybeden gazi sayılmıyor, kalbinde kurşunla yaşayan gazi sayılmıyor, 3 parmağını kaybeden gazi sayılmıyor, 7 kurşun yiyen gazi sayılmıyor. Bizler TSK Sağlık Yönetmeliği'nin uygulamış olduğu, 1053 sayılı nizamname hükümleri mağdurlarıyız. Yönetmelik diyor ki, bizim sizi gazi sayabilmemiz için fonksiyon kaybı olması gerekiyor. Bunun yanında yüzde 40'ın üzerinde yaralanma şartı koşuluyor. Yüzde 40'ın altında yaralanan bu vatan evlatları, polisler ve askerlerimiz hiçbir şekilde gazi sayılmıyor. Şu an Güneydoğu'da terörle mücadelede görev yapan askerlerimiz olsun, polislerimiz olsun veya Suriye'de görev yapan askerlerimiz olsun, bizim durumumuzda olanların hiçbiri gazi sayılmayacak. Bizler bu güne kadar yaptığımız girişimlerden hiçbir şekilde sonuç alamadık. Bizler için kanun teklifleri, soru önergeleri, araştırma önergeleri verildi. Her siyasetçi bize tamam sizler gazisiniz, gönlümüzün gazisisiniz dedi ama sonuç olarak hiçbir ilerleme yok. 20 yıl sonra bizler literatürü değiştirecek bir buluşa imza attık, insan vücudunda olmaması gerek ağır metaller var, yani bizler şu anda ağır metal zehirlenmesi yaşıyoruz. Kronik ağır metal zehirlenmesi, insan vücudunda olmaması gereken ağır metallerden dolayı oluşuyor. Yani cephane yapımında kullanılan kurşun, arsenik, antimon ve nikelaj zehirlenmesi İnönü Üniversitesi'ndeki araştırma merkezinin yapmış olduğu araştırmayla bu kanıtlandı. Şu anda üyelerimiz, gruplar halinde Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi'nde yatıyorlar ve bu insanların hepsi gün be gün zehirlenerek ölüyorlar. Biz vatan için vurulduk. Biz çocuklarımıza gazi olduğumuzu ispat etmek istiyoruz. Biz ay yıldızlı bayrakla defnedilmek istiyoruz. Kimse bunu bize çok görmesin" dedi.

'MAĞDURİYETİMİZİ CUMHURBAŞKANINA DUYURMAK İSTİYORUZ'

Atilla Polat mağduriyetlerini cumhurbaşkanına duyurmak istediklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "Bizler üyelerimizle mağduriyetimizi cumhurbaşkanımıza duyurmak için toplandık. 7 defa randevu talebinde bulunduk, hiçbirinde geri dönüş alamadık. Cumhurbaşkanımıza sesimizi duyurmak için 3 günlük bir yürüyüş kararı almış bulunuyoruz. Yürüyüşümüze İstanbul Maltepe'de bulunan derneğimizden başladık, Pendik Tersanesi'nde bitirdik. Bu gün İzmit'te yürüyüşümüz devam edecek. Pazartesi günü de Ankara'da yürüyüşümüzü sonlandıracağız. İnşallah Cumhurbaşkanımız bizi duyar ve inşallah bizlere bu vatan evlatlarına sahip çıkar"

'BU AYIP DERHAL TEMİZLENMELİDİR'

15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yaralanan tüm vatandaşlara, nasıl yaralandığına bakılmaksızın gazilik unvanı verildiğini söyleyen CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, "Demek ki istenirse, bu ayıp temizlenebilir. Demek ki istenirse yapılabilir. Bu insanların suçu günahı ne? Bu insanları oraya devlet göndermedi mi? Devlet için mücadele etmediler mi? Millet için mücadele etmediler mi ' Bu insanlar eğer bu uzuv kayıplarını, bu vücutlarında taşıdıkları mermileri, şarapnel parçalarını askere gitmeden önce taşıyor olsalardı devlet askere gönderecek miydi' Askerliğe elverişlidir diyecek miydi? Demeyecekti. O yüzden ayıp üzerine ayıp işlenmiştir. Bu ayıp derhal temizlenmelidir. Bu insanların gazilik onuru, gazilik hakları, gazilik madalyaları bir an önce hiç geciktirmeden verilmelidir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Dernek üyelerinden görüntü

Pankartlardan görüntü

Dernek başkanının konuşması

Fatma Hürriyet Kaplan'ın konuşması

Detay

Haber: Uğur AYDIN-Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),

============================================

Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı

Eskişehir'de sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakaret içerikli paylaşımlarda bulunduğu öne sürülen Berrin S. (54) tutuklandı.

Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik ve Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerikli paylaşımlarda bulunduğunu belirledikleri Berrin S.'yi gözaltına aldı. Sorgulamasının ardından adliyeye sevk edilen Berrin S. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Haber: ESKİŞEHİR,

============================================

Burdur Gölü için söylediler

Burdur Gölü'nün kurumasına dikkati çekmek amacıyla oluşturulan Gölündeki Şarkılar Susarsa Bir Gün Korosu ikinci konserini verdi.

İlk konserini geçen ay Antalya'da veren ve memur, emekli, esnaf, ev kadını, öğrenci gibi meslek gruplarının yer aldığı 51 kişiden oluşan 'Gölündeki Şarkılar Susarsa Bir Gün Korosu' ikinci konserini Burdur'da verdi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans ve Sergi Salonu'ndaki konseri Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, önceki dönem Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya ile vatandaş ilgiyle izledi.

Sema Seren Derin'in konuk sanatçı olarak yer aldığı konserde koro ve solo olarak Muhayyerkürdi ve Segah makamında eserler seslendirildi.

Koro Şefi Zafer Danacı, "Gölümüzün kurumasına dikkati çekmek için farkındalık yaratmak istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

İzleyicilerden görüntü

Korodan görüntü

Sema Seren derin'in eserleri seslendirmesi

Salondan genel ve  detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

============================================

Yusufeli'nde dut pekmezi geleneği yaşatılıyor

Artvin'in Yusufeli ilçesinde, kendine has kokusu ve özelliği ile dikkat çeken dut pekmezi, yüzyıllardır süren geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor. Yörede 40 yıldır pekmez üreten Ferinaz- Yunus Anzerli çifti de yetiştirdiği dutları pekmez yaparak aile ekonomilerine katkı sağlıyor.

İlçenin İşhan köyünde oturan Anzerli çifti, bölgede topladıkları dutlarla pekmez yaparak asırlık geleneği devam ettirmeye çalışıyor. İşledikleri dutu zahmetli uğraşlarının ardından pekmeze dönüştüren Anzerli çifti, insan vücuduna sayısız faydaları olan pekmezinin her üründe olduğu gibi doğal olanının tercih edildiğini söyledi. Köydeki evlerinde geleneksel yöntemlerle pekmez üreten çift, bu sayede aile ekonomilerine de katkı sağlıyor. Pekmezin yapılışını anlatan Ferinaz Anzerli (60), insan sağlığına yararlı olduğunu savunduğu pekmezi balla değişmeyeceğini belirterek, "Köyde 12 dut ağacımız var. Dutlar yetişince önce onları toplarız. Bu toplanan dutları getiririz taşta kaynatırız. Pişme işlemi sonrası suyu çıkarırız. Geri kalanları yine en az 4 saat kaynatırız, pekmez ortaya çıkar. Pekmezde asla katkı yoktur. Pekmezi balla değişmem. Günde 15 ayda ortama 300 kilogram pekmez üretmekteyizö dedi. Yunus Anzerli ise ürettikleri dut pekmezinin kilogram fiyatının 25-30 lira arasında değiştiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Pekmez yapılışı

-Anzerli çift konuşma

-Dut toplanması ve detaylar

HABER KAMERA: Nusret DURUR/ARTVİN,

============================================

Burdur'da Beyaz Bayrak töreni

Burdur'da 140 okula Beyaz Bayrak sertifikası verildi.

Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında 2006 yılında imzalanan; okullarda temizlik ve hijyen konusunun teşvik edilmesi, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi amaçlanan Beyaz Bayrak sertifika töreni İl Sağlık Müdürlüğü toplantı salonunda yapıldı. Törene İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram, Milli Eğitim Şube Müdürleri, İl Sağlık Müdürlüğü Daire Başkanları ve Beyaz Bayrak sertifikası alacak okulların müdürleri ve idarecileri katıldı. İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören, Beyaz Bayrak işbirliği protokolünün 2006 yılından bu yana Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında uygulandığını söyledi. Aygören, "Proje kapsamında Beyaz Bayrak almak için başvuru yapan eğitim kurumları, İl Milli Eğitim ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirli kriterlerle değerlendirilmekte ve kriterlere uygun olarak yeterli puan alan okullara Beyaz Bayrak verilmektedir. 2017- 2018 eğitim öğretim yılında ilimizde 140 okula Beyaz Bayrak verilmiştir" dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram da hedeflerinin öğrencilere daha güzel ortamlar sağlamak olduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti. Daha sonra İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram ve İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören tarafından Beyaz Bayrak almaya hak kazanan okul müdürlerine Beyaz Bayrak, pirinç levha ve sertifikaları teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Törene katılanlar

Reha Sermed Aygören'in konuşması

Beyaz bayrak kriterleri

Sertifikaların verilmesi

Salondan detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

==========================================

Anne adayları, spor ve egzersizle doğuma hazırlanıyor

Samsun'da özel bir hastanenin kurduğu 'Gebe Okulu'nda anne adayları, hamilelik süreçlerinin iyi geçmesi için spor ve egzersiz yapıyor.

Samsun'da özel bir hastanede Doğal Doğum Destekçisi Spor Eğitmeni olarak görev yapan Safiye Deniz Kocaman eşliğinde spor ve egzersiz yapan anne adayları, normal doğuma teşvik ediliyor. 1 aydır gebelik okuluna geldiğini belirten anne adayı Kübra Yılmaz, "Çok memnunum. Çünkü normal doğum yapmayı düşünüyorum. Vücudumun gerçekten çok esnediğini düşünüyorum. Doğumda kolaylık sağlayacağına inanıyorum" dedi. Birkaç aydır gebe okuluna geldiğini, faydasını gördüğünü belirten Kübra Aydın ise "Doğum için egzersizler yapıyoruz ki normal doğum kolay bir şekilde ilerlesin. Bunların faydalarını da umarım doğum zamanında göreceğim" diye konuştu. Amaçlarının gebelerin sağlıklı bir şekilde normal doğum yapmaları olduğunu ifade eden Özel Liman Hastanesi Doğal Doğum Destekçisi Spor Eğitmeni Safiye Deniz Kocaman, "Gebe okulu olarak bizim en büyük amacımız, gebelerimizi sağlıklı bir şekilde normal doğuma hazırlamak ve normal doğumu destekleyici egzersizler yaptırmak. Hamilelik süresi içerisindeki anne adaylarımızı bazı fiziksel özellikleri değişmektedir. Doktorlarımız tıbbi açıdan yapması gerekenleri yapıyorlar ama sporun ve egzersizin faydası olduğu için gebelerimiz buraya gelerek hamilelik süresi içerisinde aldığı egzersiz eğitimleriyle pilates ve diğer spor aktiviteleri ile vücutları daha çok rahatlıyor. Oluşabilecek ağrıları, krampları spor ve egzersiz ile tamamen tölere edebiliyorlar" diye konuştu. Her gebeye spor ve egzersiz yapmaları gerektiğini belirten Kocaman, "Hamile kaldıklarını öğrendikleri andan doğum anına kadar bizle beraber hem egzersizlerini hem de doğum ile ilgili bilgilerini vermekteyiz. Anne adaylarımız buraya başladıklarında biraz tedirgin ve huzursuz olabiliyorlar. 'Acaba spor yaparken bebeğimi düşürebilir miyim, herhangi bir sıkıntı olabilir mi' diye. Fakat uzun zamandır bu mesleği yapmaktayım ve hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadım. Anne adaylarımız sağlıklı bir şekilde geliyor, sağlıklı bir şekilde gidiyor ve sağlıklı bir şekilde normal doğumlarını gerçekleştiriyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü-HD

------------------------

-Anne adayların spor hareketleri yapması

-Anne adayı Kübra Yılmaz ile röportaj

-Anne Adayı Kübra Aydın ile röportaj

-Spor Eğitmeni Safiye Deniz Kocaman ile röportaj

(SÜRE: 03.11 DK.)-(BOYUT: 357 MB)

Haber-Kamera: Gökhan İÇKİLLİ-SAMSUN,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement