DHA YURT BÜLTENİ - 6

Uyuşturucu ürettikleri villaya ses önlemi için süs havuzu yaptırmışlar

KONYA'da villa inşaatının bodrum katını 10 milyon lira harcayarak dönüştürdükleri uyuşturucu imalathanesinde esrar üreten ve polisin düzenlediği operasyonla gözaltına alınan 3 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece 'uyuşturucu  ticareti yapmak' suçundan tutuklandı. Şüphelilerin, villanın bahçesine, imalathanede çalıştıkları sırada yukarıya ses gitmemesi için süs havuzu yaptırdıkları tespit edildi.
Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde yapımı devam eden bir villada uyuşturucu üretimi yapıldığı ve bu uyuşturucunun yurt dışına pazarlandığı bilgisini aldı. Bunun üzerine villayı takibe alan ekipler, geçen Perşembe günü akşam saatlerinde baskın düzenledi. Polis, hiçbir oda bulunmayan, çevresinde ise çok sayıda köpek bulunan villada detaylı arama yaptı. Ekipler, zemindeki tahta kapağı kaldırdığında aşağıda odalar olduğunu fark etti. Polis, villada bulduğu uzaktan kumanda ile asansör sistemiyle aşağıya indiğinde uyuşturucu imalathanesiyle karşılaştı.
İmalathanede yapılan aramalarda 65 kilo kubar esrar, 5 kilo toz esrar ile Türkiye'de ilk kez ele geçirildiği belirtilen ve piyasa değerinin 1,2 milyon lira olduğu değerlendirilen genetiği değiştirilmiş hibrit esrar (Lemon haze) bulundu. Villada ayrıca 10 ruhsatsız yivli tüfek, 1 keskin nişancı tüfeği, 2 ruhsatsız tabanca ile bu silahlara ait çok sayıda mermi ele geçirildi. 'Şüphelilerin 10 milyon lira harcayarak uyuşturucu imalathanesine dönüştürdükleri villaya olası polis baskınına karşı, birbirleriyle telsizle irtibat kurdukları da tespit edildi.
Polis, olayla ilgili kuyumculuk ve inşaat işleriyle uğraşan villa sahibi Yasin Küçük (30) ile Bahadır Akı (26) ve Rahmi Öcal'ı (40) gözaltına aldı. Yasin K.'nın ağabeyi Mustafa K.'nın da (41) arandığı belirtildi.
KOKU VERMEYEN POŞETLERLE YURT DIŞINA GÖNDERMİŞLER
Şüphelilerin imalathanede ürettikleri esrarı, kendi makineleriyle özel üretilmiş, dışarıya koku vermeyen vakumlu poşetlere koyup kargoyla yurt dışına gönderdikleri belirlendi. Şüphelilerin ayrıca uyuşturucunun dikkat çekmemesi için poşetlerin üzerine 'ağaç kabuğu' yazdırdıkları tespit edildi. Şüphelilerin sürekli olarak yurt dışına çıktıkları, imalathanedeki malzemeleri de yurt dışından temin ettikleri saptandı.
SÜS HAVUZLU ÖNLEM
Şüphelilerin villanın bahçesine, imalathanede çalıştıkları sırada yukarıya ses gitmemesi için süs havuzu yaptırdıkları öğrenildi. Villa, polisin incelemesinin ardından mühürlendi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Yasin Küçük, Bahadır Akı ve Rahmi Öcal, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Her 3 şüphelide 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Görüntü dökümü:
---------
Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmeleri
Villanın dışından detaylar
İmalathaneden detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))

===================

Tüfekle karpuz kavun nöbeti

Mersin Tarsus ilçesinde çiftçiler, tarlalarındaki kavun-karpuzun çalınması olaylarının ardından 'tüfekli hırsız nöbeti' tutmaya başladı.
Kelahmet Mahallesi'ndeki tarlalarında dönemine göre çeşitli sebze-meyve yetiştiren çiftçiler, ürünlerinin sık sık çalınması üzerine kendi önlemlerini aldılar.  Gece ve gündüzcüler olarak 2 gruba ayrılıp çareyi tüfek ve sopalarla hırsız nöbeti tutmakta bulan üreticiler, 7 gün 24 saat tarlalarda devriye geziyor. Kurdukları Whatsapp grubu üzerinden şüpheli her hareketi birbirlerine bildiren çitfçiler, bu şekilde emeklerinin çalınmasına mani olmaya çalışıyor.
Hırsızlığa karşı aldıkları tedbirleri anlatan çiftçilerden Mesut Doy, "Alın teri döküp, aylarca emek vererek ürettiğimiz çoluk çocuğumuzun rızkı olan kavun ve karpuz gibi mahsulümüzü hırsızlar gece gündüz demeden çalmaya başladı. Hırsızlıkların artması üzerine önlem amacı ile tüfek ve sopayla nöbet tutmaya başladık. Kavun hasadı yapılırken bile silahlı biri bulunduruyoruz. Güvenlik görevlilerimiz yardımcı oluyor bize ama hırsızlığın önüne geçilemiyor.  Biz de kendimizce tedbir alıyoruz. Ürünlerimizi, emeğimizin karşılığını hırsızlara yedirmeyeceğiz" dedi.
Nöbetçiler arasındaki iletişimin Whatsapp grubu üzerinden gerçekleştirdiklerini dile getiren Doy, "Mahallenin gençleri olarak köyde genel güvenlik alıyoruz. Arkadaşlar arasında Whatsapp grubu kurduk. Nereden hangi plakalı araç geçiyor? Nereye giriyor, nereden çıkıyor? Bunları hep yazıyoruz birbirimize. Geceleri hiç uyumuyoruz. Biz bu önlemi ne zamana kadar yapacağımızı bilmiyoruz ve bundan dolayı da şaşkınız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------
-Hasat sırasında elinde tüfekle bekleyen bir çiftçi
-Çiftçinin elindeki kavun ile görüntüsü
-Tarlanın genel görüntüsü
-Hasat yapan kadın işçiler
-Tarlada tüfekle gezen çiftçilerin görüntüleri
-Silahlı çiftçilerin ağaç altında dinlenmesi
-Mesut Doy ile röportaj

SÜRE: 01'24"     BOYUT: 151 MB

Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ/TARSUS(Mersin),

==================

Tatlı firması sahibi yeğenini öldüren dayı: Lüks içinde yaşıyordu

Bursa'da tatlı firmasının sahibi yeğeni Fatih Karaman'ı (38), kırmızı ışıkta bekleyen otomobilinde eşi ile telefonda görüşürken tabancayla vurarak öldüren dayısı Yılmaz Sevinç (53), hakim karşısına çıktı. Duruşmada yeğeni Karaman'ın lüks içinde yaşadığını savunan Sevinç, "Olay günü amacım onu öldürmek değil, bacaklarına ateş etmekti. Öldürmek için ateş etseydim, ben de intihar edecektimö dedi.
Olay, Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde 7 Temmuz 2018 tarihinde meydana geldi. Bağdat Hurma Tatlısı firmasının sahibi olan Fatih Karaman, Lefkoşe Caddesi'nde otomobili ile kırmızı ışıkta beklerken silahlı saldırıya uğradı. Saldırgan kaçarken, başından ağır yaralanan Karaman, Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bir gün sonra beyin ölümü gerçekleşen Karaman'ın bağışlanan organları 7 kişiye umut oldu. Polis tarafından yakalanan Yılmaz Sevinç, tutuklanarak cezaevine konuldu.
'HAFTALIĞIMIZI KESTİ'
Bursa 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Yılmaz Sevinç'in yargılanmasına başlandı. Duruşmaya sanık avukatı ile öldürülen Fatih Karaman'ın eşi Yadigar Karaman, annesi Necla Karaman ve avukatları Şeref Han katıldı. Yeğeni Fatih Karaman'ı lüks içinde yaşamakla suçlayan Sevinç, "Babadan kalan Bağdat hurmacısını yıllarca işlettik. Firmamızı büyütmeye karar verdik. Kayapa'da bir fabrika tuttuk. Ancak, mali zorluklar çekmeye başladık. Avukatımız Ercan Sümer'in yönlendirmesiyle iflas gibi gösterip, yeni kurulan şirketin başına yeğenim Fatih Karaman geçti. Fatih, ben ve diğer dayılarına haftalık bin 500 lira vermeye başladı. Biz haftalık alırken, firmada çalışan olan Fatih'in birden lüks hayat yaşamaya başladığını gördüm. Ben kendisine durumu sormaya başladığımda bana karşı çıktı, haftalığımızı kesti, çocuklarımızı işten çıkardı. Aracılarla beni tehdit etmeye başladı. Öldüreceğini ve ellerime çekiçle vurduracağını söylediö dedi.
'YEĞENİMİ ÖLDÜRMEMEK İÇİN 4 YIL MÜCADELE ETTİM'
Yeğeni Fatih Karaman'ı kesinlikle öldürme kastının bulunmadığını belirten Yılmaz Sevinç, olay gününü şöyle anlattı:
"Fatih'in bana yaptıkları karşısında panik atak oldum. İki gün evden çıkamadım. Çünkü, Fatih çok iyi silah kullanıyordu. Otoparktan çıkarken Fatih'i gördüm. Lambalara geldiğimizde, kırmızı ışıkta durdu. Arabasının camına yaklaştığımda silahına davrandı. Bacaklarına doğru ateş ederken, silahım havaya doğru kalkınca mermi başına isabet etti. İki el ateş ettim. Amacım yeğenimi öldürmek değildi. Eğer öldürmek olsaydı, ben de intihar edecektim. Olay yerinden kaçtım. Ben yeğenimi öldürmemek için 4 yıl mücadele ettim. İsteseydim, onu fabrikanın önünde öldürebilirdim" diye konuştu. Yılmaz Sevinç ayrıca, sonraki duruşmalara Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) katılmak istediğini belirtti.
'OĞLUMA NASIL KIYDIN'
Eşini öldüren sanık Yılmaz Sevinç'in anlattıklarının doğru olmadığını savunan Yadigar Karaman, "Beni iki çocuğumla bıraktı. Eşim dayıları için elinden geleni her şeyi yaptı. En ağır cezanın verilmesini istiyorum. Şikayetçiyimö dedi. Oğlu kardeşi tarafından öldürülen anne Necla Karaman, gözyaşları arasında, "Ölen oğlum, öldüren kardeşim. Böyle kardeş olmaz olsun. Fatih, dayılarına iş imkanı sağladı. Oğlum 23 yaşında baba oldu. 22 aylık çocukları vardı. Nasıl oğluma kıydın, şimdi cezaevinde rahat mısın? Bana evlat acısı yaşattın. Cezalandırılmasını istiyorumö dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Görüntü Dökümü
------------
-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,-

==================

Lokantadan et ve kebap şişi çaldı

Adıyaman'da, bir lokantaya giren hırsız, et ve kebap şişleri ile çekmecede bulunan 200 lirayı çaldı. Hırsızlık anı ise güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.
Olay, gece geç saatlerde Yunus Emre Mahallesi'nde meydana geldi. Sabah saatlerinde işlettiği lokantaya gelen S.T., kapının açık olduğunu, çekmecedeki 200 lira ile dolapta bulunan 10 kilo et ve şişlerinin de çalındığını fark ederek durumu polise bildirdi. Olay yerine gelerek inceleme yapan polis ekipleri, izlediği güvenlik kamerası kayıtlarında hırsızın paraları ve etleri çaldığını gördü.
Ekipler eşkalini belirlediği hırsızı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
--------------
-Şüphelinin lokantaya girmesi
-Şüphelinin buzdolabını açması
-Etleri dışarı çıkartması
-Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 100 MB

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

===================

Bisikletlerle 310 kilometre kitap taşıyacaklar

Adana'da bisiklet tutkunu 3 arkadaş, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde yeni kurulacak kütüphane için 'Bir bisiklet kaç kitap taşır?' kampanyası düzenledi. 3 bisiklet tutkunu, topladıkları 1250 kitaptan yaklaşık 100 adedini bisikletleriyle götürmek için bugün 310 kilometre sürecek yola çıktı.
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Zekeriya Kazancı, arkadaşları Adana Bisiklet Topluluğu Spor Kulübü Başkanı İzzet Altınsoy ve Halil Malcı ile ortak bir projeye imza attılar. 3 arkadaş 3 ay önce Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi Çardak kasabasında kurulacak olan kütüphaneye kitap toplamak ve bisiklet kullanımını teşvik etmek amaçlı 'Bir bisiklet kaç kitap taşır?' sloganıyla kampanya düzenledi.
3 AYDA 1250 KİTAP TOPLANDI
Kampanya hakkında konuşan Dr. Zekeriya Kazancı, Türkiye'nin pek çok ilinden destek gördüklerini ve 3 ayda 1250 kitap topladıklarını söyledi. Kampanyanın, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden Doç. Dr. Oğuz Kutlu'nun girişimi ile başladığını belirten Kazancı, "Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi Çardak kasabasında, Kahramanmaraş'ın büyükşehir olması vesilesiyle belediye binası boşa çıkmıştı. O binanın bir salonunu Oğuz hocam, kütüphaneye dönüştürmeye karar verdi. Biz de bu güzel kampanyaya destek olmak için kitap toplamaya karar verdik ve kampanya başlattık. Kampanyamızın başlığı, 'bir bisiklet kaç kitap taşır?'. Çok ilgi gördü. Türkiye'nin her yerinden bize kitaplar gönderildi. Bu açıdan çok mutlu olduk gerçekten" dedi.
TOPLAM 4 BİN KİTAP
Bisikletle taşınamayacak kadar çok kitap bağışında bulunulduğunu aktaran Kazancı, şöyle devam etti:   "Koliler dolusu kitap geldi, 1250 kadar kitap da biz topladık. Bunların bir kısmını sembolik olara götüreceğiz bugün. Bunlar Çardak kütüphanesinin ilk kitaplarını oluşturacak. Daha sonra koliler dolusu kitapları da Göksun Belediyesi'nin desteğiyle kamyon ile oraya göndereceğiz. Ayrıca Oğuz hocam da 3 bin kadar kitap topladı. Dolayısıyla yaklaşık 4 bin kitaplık bir kütüphane oluşturmuş olacağız. Biraz sonra buradan yola çıkacağız. Ceyhan, Osmaniye, Bahçe, Kahramanmaraş, Göksun, Çardak şeklinde bir güzergah izleyeceğiz. Yaklaşık 3,5 gün süreceğini hesaplıyoruz ve 300-350 kilometre arası bir mesafe kat edeceğiz. Yanımızda yaklaşık 100 kitap var. Bunları bisikletlerle götüreceğiz."
Açıklamanın ardından kitapları bisikletlerine yerleştiren 3 arkadaş, Kahramanmaraş'a gitmek üzere merkez Seyhan ilçesi Bülent Angın Bulvarı'ndan bisikletleriyle yola çıktı. 3 bisiklet tutkununun, 25 Haziran günü Çardak kasabasına varması bekleniyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
Bisikletli gruptan görüntü
Dr. Zekeriya Kazancı ile röp.
Grubun kitapları bisiklete yerleştirmeleri
Bisikletle yola çıkmaları
Bisikletle yolda ilerlemeleri

SÜRE: 02'48" BOYUT: 313 mb

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

=================

Ünlü şarkıcı Zara, antik tiyatroda konser verdi

İzmir'in Bergama ilçesinde bu yıl 83'üncüsü yapılan Uluslararası Bergama Kermesinin 5'inci gününde, tarihi Asklepion Antik Tiyatro'da, ünlü şarkıcı Zara sahne aldı.
Tarihi Asklepion Antik Tiyatro, ünlü şarkıcı Zara'nın konserine ev sahipliği yaptı. Bergama Belediye Başkanı AK Partili Hakan Koştu'nun da yer aldığı çok sayıda kişi, antik tiyatroyu doldurdu. Konserine 'Yalan Dünya' türküsüyle başlayan 'Yandı Gönlüm', 'Leylim Ley', 'Hayatı Tespih Yapmışım', 'Dilenci', 'Fesupanallah' gibi birbirinden güzel türküleri seslendiren Zara'ya, Bergamalılar da eşlik etti. Konserin sonunda Hakan Koştu, plaket takdim ederek, teşekkür etti. Konuşma yapan Zara ise "10 yıl önce Bergama'da konser vermiştim. 10 yıl sonra tekrar sizlerle birlikte olmaktan mutluyum. Atatürk'ün mirası Bergama Kermesi'nde sahne almak benim için gururdur" dedi.

Görüntü Dökümü
----------
Zara konserinden görüntü
Seyircinin şarkılara eşlik etmesi
Bergama Belediye Başkanı AK Partili Hakan Koştu'nun plaket vermesi

Haber- Kamera: Cevdet ŞEN/ BERGAMA (İzmir),