Dha Yurt Bülteni-6

PKK'nın Kato Dağı'ndaki kamplarına uzun yıllar sonra ilk kez girildi

ŞIRNAK'ın Beytüşşebap İlçesi yakınlarındaki Kato Dağı'nda 12 gün önce başlayan operasyon kapsamında, uzun yıllardan sonra ilk kez, örgütün buradaki kamp, sığınak ve barınaklarına girildi. Karın daha tam olarak erimediği bölgede PKK'lılara ait çok sayıda sığınak içerisinde, havan, bixi, mayın gibi ağır silahlar, mühimmat ve örgütsel dökümanlar ele geçirildi.

Beytüşşebap İlçesi yakınlarında bulunan 2 bin 900 rakımlı Kato Dağı'nda terörle mücadele kapsamında başlatılan geniş kapsamlı operasyonlar 12'inci gününde devam ediyor. Kuzey Irak sınırına yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunan ve örgütün çok sayıda kampı, sığınak ve barınakları bulunan Kato Dağında, bahar mevsimine rağmen zorlu kış mevsimi hükmünü hala hüküm sürüyor. Aşırı kar yağışıyla biriken kar yığınları arasında engebelli ve sarp kayalık Kato Dağı'nda, rahatlıkla hareket kabiliyetine sahip, tam donanımlı özel eğitimli askerler, geceleri de dağda kalarak, kaçmaya çalışan PKK'lıların izini sürüyor. Zorlu ve engebelli arazide ilereleyen askerler, sarp kayalık ve kar yığınlarının olduğu bölgede iş makineleri ile yollar açılarak, askerlerin yoluna devam etmesi sağlanıyor.

Operasyonun 11'inci gününde uzun yıllardan beri güvenlik görevlilerin girmediği, örgütün Kato Dağı zirvesindeki Meydana kolya ve Kela Meme bölgelerindeki kamp ve sığınaklarına giren askerler, sığınaklar içerisinde örgüte ait silah ve mühimmat depaolarını buldu. Bu depolarda çok sayıda havan, havan mermisi, bixi ve mermisi, mayın, roketatar, uzun namlulu silahların da aralarında bulunduğu çok sayıda silah, C4 patlayıcı, bol miktarda amonyum nitrat, el yapımı patlayıcılar, mermi, mühimmat ele geçirildi. Bulunan sığınak, kamp, barınak ve depolar kullanılmaz hale getirilirken, silahlara ise tasnifi yapıldıktan sonra el konuldu.

Öte yandan, operasyon bölgesinde bulunan askerlere Helikopterle sık sık takviye birlikler sevkediliyor. Özellikle akşam saatlerinde Şırnak ve Beytüşşebap'tan kalkan helikopterler özel eğitimli askerleri operasyon düzenlenen bölgedeki stratejik noktalara indiriyor. Bölgede zaman zaman sıcak temas sağlandığı ve yer yer şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi.

Görüntü Dökümü:

-Ele geçirilen silah ve mühimmatlar

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emin BAL/BEYTÜŞŞEBAP (Şırnak), -

=============================

Zap bölgesinde silahlı insansız hava aracı ile 3 terörist etkisiz hale getirildi

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bilgilendirmede; bugün sabah saatlerinde Kuzey Irak Zap bölgesi Hore Tepe'de alınan anlık istihbaratın değerlendirilmesi sonucu silahlı insansız hava aracı ile eylem hazırlığında olduğu tespit edilen silahlı 3 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.

Haber: ANKARA

=============================

HDP'li Yıldırım ile polis arasında 'pankart' tartışması

ADIYAMAN'da, üzerinde 'Savaşa, yıkıma, köleliğe direneceğiz' yazılı pankartla 1 Mayıs kutlamalarının yapıldığı alana girmelerine izin verilmeyen grupta yer alan HDP Milletvekili Behçet Yıldırım polislerle tartıştı.

Adıyaman'da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle düzenlenen kutlamalar, Sakarya Caddesi'ndeki alanda öğle saatlerinde başladı. Kutlamalara gruplar halinde gelenler, polis tarafından üst aramasından geçirildikten sonra alana alındı. Polis, HDP'li grubun taşıdığı ve üzerinde 'Savaşa, yıkıma, köleliğe direneceğiz. Yaşasın 1 Mayıs.' yazılı pankartı alana alınmasına izin vermedi. Alana pankartla girmek isteyen grup ile polisler arasında tartışma başladı. Grupta bulunan HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım da, pankartı alana almayan polislere, "Pankartta ne yazıyor? Bana söyleyin. Siz bunu boş yere merkeze bildiriyorsunuz. Bakın beni ağır konuşturmaya şey yapmayın. Siz suç unsuru gördüğünüz pankartta hangi kelime var?" diyerek tepki gösterdi. Yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından polisler, grubun pankartla alana girmesine izin verdi. Kalabalık, sloganlarla alana girdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

Miting alanı

Arama yapılması

Pankarta izin verilmemesi

Behçet Yıldırım ile polis arasında tartışma

Yürümek isteyen grubu polis durdurması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN

=========================================

Hak-İş, Erzurum'da beyaz güvercin ve karanfillerle 1 Mayıs'ı kutladı

HER yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün Türkiye'nin değişik illerinde düzenleyen Hak-İş Konfederasyonu, bu yılki kutlamalarını Erzurum'da yaptı. Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Erzurum'da işçilere karanfiller atıp, güvercinler uçurtarak birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

Türkiye'nin değişik illerinden Erzurum'a gelen işçiler saat 08.30'da merkez Yakutiye Kent Meyda'nında toplandı. Buradan 1 Mayıs kutlamalarının yapılacağı Gar Meydanı'na kadar yürüyen işçilere, Ak Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Mustafa Ilıcalı, MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Muammer Yaylalı, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Baro Başkanı Talat Göğebakan da eşlik etti.

Meydanındaki törenlere uçakla Erzurum'a gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ak Parti Milletvekilleri Zehra Taşkensilioğlu ve Orhan Deligöz ile birlikte katıldı. Meydandaki törende saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın ardından Kuran-ı Kerim okundu ve Büyükşehir Belediyesine ait Mehteran Bölüğü'nü gösteri yaptı.

TAŞERONA KADRO MESAJI ALINDI

Terönde konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlıkta yapılanlar ve yapılacak olanları anlattktan sonra, "Sizler elinizin emeğiyle, alnınız teriyle, çoluk çocuğunuzun ailenizin helal nafakasını kazanırken, bu ülkenin ne zaman ihtiyacı oldusa her zaman doğrunun yanında durdunuz. Her zaman dimdik bir şekilde hakkın adaletin yanında durdunuz. Burada sizlerin ortaya koyduğu bütün pankartları gördüm. Taşerona kadro diyorsunuz. Mesajlarınız alınmıştır. Bugün Bakanlar Kurulumuz var. Erzurum'dan aldığım mesajı akşam Bakanlar Kurulumuza, Başbakanımıza götüreceğim" dedi.

Bakanın ardından kürsüye gelen Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, işçileri selamladı. Tarih boyunca bünyesinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, Doğu Anadolu'nun incisi Erzurum ve tüm Türkiye'nin meydanlarda olduğunuı söyleyen Başkan Arslan şöyle konuştu: "Hak-İş olarak bugün yalnızca Erzurum'da İstasyon Meydanı'nda değil, tüm Türkiye'de ve 1 Mayıslar'a adını veren Şikago'da/ Hay Marketteyiz. 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününüzü bütün kalbimle kutluyorum. İnsanca yaşamak için, evine ekmek götürebilmek için, namerde muhtaç olmamak için işyerlerinde en ağır şartlarda çalışırken hayatlarının baharında iş kazalarında kaybettiğimiz emekçi kardeşlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. Bu ülkenin çalışanları, üretenleri, emeğiyle geçinenleri olarak pek çok sorunumuz var. HAK-İŞ olarak, buradan, bu meydandan haykırıyoruz, sesimizin duyulmasını istiyoruz. Taşeron işçilere kamuda işçi kadrosu istiyoruz. Özel sözleşmeli personel çözümünü asla kabul etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz. Taşeron işçilerin taleplerini duyun, anlayın ve gereğini yapın diyoruz. Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunları acilen çözülsün istiyoruz. Emeğin ve emekçilerin önündeki bütün engellerin kalkmasını, örgütlenmenin önünün bir an önce açılmasını istiyoruz. Bu kutlu meydandan, Erzurum'dan sesleniyoruz. Bizim derdimiz var. Onun için alanlardayız. Kıdem tazminatı sorunumuz var. Taşeron işçilerin, geçici ve mevsimlik işçilerin sorunları var. Kadınların, gençlerin, çocukların, emeklilerin ve işsizlerin sorunları var. Örgütlenme sorunumuz var. Canımızı yakan iş kazaları var. Onun için alanlardayız, onun için Erzurum'dayız, tüm Türkiye'deyiz. Erzurum'dan bir kez daha haykırıyoruz.

BU MEYDANLARA KULAK VERİN

Bu meydana kulak verin. Taşeron işçilerin, geçici, mevsimlik işçilerin haklı taleplerinin gereğini yapın. Kamuya kadrolu işçi alımının yeniden başlatılmasını istiyoruz. Ülkemizdeki işsizliğin ve yoksulluğun son bulması için, insan onuruna yaraşan iş ve ücret talebi için alanlardayız. Angaryaya dönüşen fazla çalışmalara çocuk işçiliğine karşı olduğumuz için alanlardayız. Daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi, eğitim hakkı ve fırsat eşitliği için buradayız. Güvencesiz çalışmayı, kuralsızlığı körükleyen, kayıt dışı istihdamı kabul etmediğimiz için alanlardayız. Gelir adaletsizliğinin son bulması için, sosyal koruma ve sosyal devlet için alanlardayız. HAK-İŞ olarak, insanı, emeği ve çalışanı öncelikli gören ekonomi politikaları istiyoruz. Çalışanlara yönelik şiddetin ve mobbing'in önlenmesini istiyoruz. Toplumsal bir yaraya dönüşen, çocuk istismarına, kadına yönelik şiddete ve cinayetlere artık son verilsin istiyoruz. Yaşama hakkımız kısıtlanmasın istiyoruz. Annelik hakkı korunsun, kreş ihtiyacı karşılansın, kadınların her alanda istihdamı sağlansın diyoruz. Engellilerin toplumumuzda etkin olarak yer almasını istiyoruz. Terörün bir an önce son bulmasını istiyoruz."

Yapılan konuşmaların ardından sendikacılar alandekilere kırmızı karanfiller atıp, güvercinler uçurdular. Şenlik havasında geçen 1 Mayıs kutlamaları olaysız sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-İşçilerin davul zurna eşliğinde oynaması

-Yürüyüşe balşlaması

-Mahmut Arslan'ın yürüyüşe katılması

-Yürüyüşten detaylar

-İstasyon meydanına gelinmesi

-Mitinge katılan vatandaşlar

-Miting sonrası Mahmut Arlan'ın vatandaşlar karanfil dağıtılması

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,/

===================================

Ordu'da 1 Mayıs kutlamaları ilgi görmedi

ORDU'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları ilgi görmedi.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Ordu'nun Altınordu İlçesi'nde, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu tarafından kutlama programı düzenlendi. Atatürk Parkı'nda siyasi parti ve sendika üyelerinin katıldığı programa yaklaşık 250 kişi katıldı. Programa katılanlar müzik eşliğinde eğlenirken, polis etkinlik alanında ve çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı.

Görüntü Dökümü

------------

-Kutlama alanından görüntü

-Polisin güvenlik tedbirinden görüntü

-Sendika yöneticilerinin konuşması

-Diğer detaylar

Haber-Kamera: Nedim KOVAN -ORDU-

======================================

Marmara sahili turuncuya boyandı

Havadan görüntülerle

MARMARA Denizi'nin Tekirdağ sahilleri mevsimsel reaksiyonlar nedeniyle turuncu renklere büründü.

Tekirdağ'ın merkez ile Şarköy ilçelerine kadar uzanan Marmara Denizi sahili turuncu renge büründü. Yörede tedirginlik yaratan turuncu renklerin deniz kirliliği ya da bir gemi atığı olmadığı, mevsimsel bir doğa olayı olduğu belirtildi. Uzmanlar, deniz yüzeyindeki kırmızı rengin sebebinin, 'kızıl gelgit, alg patlaması' olarak adlandırılan biyolojik olaya bağlı doğal bir süreç olduğunu ifade etti. Sahil şeridini kaplayan turuncu yüzey, Tekirdağ Uçmakdere Paraşüt ve Havacılık Kulübü eğitmeni Kadir Aksoy, tarafından havadan da görüntülendi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Sahildeki turuncu renkler

Havadan çekimler

Sahil boyu turuncu renk

Yamaraç paraşütündekiler

Tekirdağ sahililleri

Vatandaşlarla röp.

Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/ TEKİRDAĞ, -

==========================================

Rüya'yı ölüme götüren istismar için 18.5 yıl hapis cezası istendi

ANTALYA'da cinsel saldırıya uğrayan, Adli Tıp Kurumu'nun 'ruh sağlığı bozulmamıştır' raporu vermesinden 10 gün sonra ise intihar eden 15 yaşındaki Rüya Duman'a cinsel saldırı eyleminden yargılanan 32 yaşındaki Cevher A.P. hakkında toplam 18.5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Rüya Duman'ın annesiyle babası, kendisi küçük yaştayken ayrıldı. Velayeti babasına verilen Rüya, daha sonra yurda yerleştirildi. İkinci evliliğini yapan anne Habibe K., Rüya 8 yaşına geldiğinde yanına aldı. 2014 yılının 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine katıldıktan sonra annesi, Rüya'yı üvey babası Cihan K.'ın çalıştığı Karaalioğlu Parkı'nın yanındaki oto yıkamacıya gönderdi. Burada işyeri sahibinden sigara isteyen Rüya'ya kızan üvey babası, eve gitmesi için otobüse bindirdi. Sigara içtiği için annesinin kızmasından endişe eden Rüya, bir durak sonra inip Kaleiçi'nde metruk bir alana gitti.

'SENİ GÖZALTINA ALDIM' DİYEREK EVİNE GÖTÜRDÜ

Burada küçük kızın yanına yaklaşan 32 yaşındaki Cevher A.P., polis olduğunu iddia edip "Uyuşturucu şüphelisi olarak seni gözaltına alıyorum. Karakola gideceğiz" dedi. Cevher A.P., daha sonra Rüya Duman ile birlikte kent içi ulaşımını sağlayan otobüse bindi. Cevher A.P. ile kızın durumundan şüphelenen bir kadın yolcu, Güzeloba Mahallesi'nde otobüsten inen ikiliyi takip etti. Küçük kızın bir sitenin zemin katındaki daireye götürüldüğünü gören kadın polise haber verdi.

Olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alınan Cevher A.P., kızın bağış toplamak için eve geldiğini iddia etti, ardından 300 lirasını çaldığı iddiasında bulundu. Rüya Duman ise Cevher A.P.'nin kendisini polis olarak tanıtıp 'karakola gidiyoruz' diyerek evine getirdiğini, ardından kendisini okşamak istediğini, ancak buna izin vermediğini anlattı.

'RUH SAĞLIĞI BOZULMUŞ'

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 24 Nisan 2014 tarihinde hazırlanan raporda küçük kızın 'ruh sağlığının bozulduğu' tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında cinsel istismar suçundan Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Cevher A.P., 2015 Nisan ayında tahliye edildi. Tahliye kararı üzerine bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden Rüya Duman, eve kapandı.

RAPORDAN 10 GÜN SONRA CANINA KIYDI

Mahkeme talep üzerine, ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Rüya Duman'ın bir de Adli Tıp 6'ncı İhtisas Kurulu'na gönderilmesine karar verdi. 8 Temmuz 2015 tarihinde Rüya Duman hakkında düzenlenen raporda stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi. Rüya Duman, rapordan 10 gün sonra kendisini evin kapısına asarak yaşamına son verdi.

KOVUŞTURMAYA YER YOK

Rüya Duman'ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmadan sonuç çıkmadı. Savcılık, onu intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse bulunmadığı anlaşıldığından, Rüya Duman'ın annesi Habibe K. ile çocuğa istismardan yargılanan Cevher A.P. hakkında bu konuda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Mahkeme, Rüya Duman'ın yaşamına son vermesi üzerine Adli Tıp Genel Kurulu'ndan yeni bir rapor talep etti. Adli Tıp Genel Kurulu'nca hazırlanan 23 Haziran 2016 tarihli rapor, Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Raporda, Adli Tıp 6'ncı İhtisas Kurulu'nun verdiği raporda olduğu gibi Rüya Duman'ın ruh sağlığının eylem nedeniyle bozulmadığı, ancak etkilendiği belirtildi. Adli Tıp raporu aileyi isyan ettirdi. Rapora itiraz eden Rüya'nın annesi Habibe K. ise sanığı her gördüğünde morali bozulduğu için davanın 15'inci duruşmasına gelmedi. Tutuksuz yargılanan Cevher A.P. ise hazır bulundu.

TOPLAM 18.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 8 yıla kadar hapsini talep etti. Kendini savunamayacak çocuğu cinsel amaçlı olarak hürriyetinden yoksun kılma suçundan da 10.5 yıla kadar hapsini talep eden savcı, sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal etme ve kamu görevini usulsüz olarak üstlenmek suçlarından ise ayrı ayrı beraatını istedi. Duruşma, sanığın esas hakkında mütalaaya karşı savunma talebi üzerine ertelendi.

BUGÜN RÜYA YAŞIYOR OLACAKTI

Savcının talebini avukatından öğrenen anne Habibe K. şunları söyledi:

"Sanık için beraat talep edilen suçlardan da ceza istenmesi gerekirdi. Çünkü sanık kendisini polis olarak tanıtıp karakol diye evine götürmüş. Üstelik bunu çocuk bayramında yapıyor. Olaydan sonra tutuklanan sanık cezaevinden mektup yazıp özel hayatın gizliliğini ihlal ediyor. Ardından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye ediliyor. Kızım hem sanığın kendisini eve götürmesinden, hem de cezaevinden mektup yazmasından olumsuz etkilendi. Bunun sonucu olarak yaşamına son verdi. Sanık kızımın karşısına çıkmamış olsaydı, Rüya şu anda yaşıyor olacaktı."

Duruşmalarda sanığı her gördüğünde psikolojisinin bozulduğunu ve günlerce kendine gelemediğini anlatan Habibe K. "Bu nedenle davanın 15'inci duruşmasına gelmedik. Sadece ben değil, bütün aile hasta oluyor. Daha fazla moralimiz bozulmaması için duruşmaya katılmadım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

ARŞİV-

5 OCAK VE 1 NİSAN 2016

Adli Tıp Dış plan

Rüya Duman Fotosu:

Anne Habibe K. açıklaması

Haber: Mustafa KOZAK-Antalya-

===========================================

Yanan botta bulunan işçinin cesedi bulundu

KOCAELİ'nin Körfez İlçesi'nde LPG tankerine yanaştığı sırada yanan servis botunda bulunduğu belirtilen 50 yaşındaki Nail Demirci'nin cesedi dalgıçların denizde yaptığı arama sonucu bulundu.

Önceki gün, İzmit Körfezi Tütünçiftlik açıklarında 'Serdar 2' isimli servis botu LPG tankerine yanaşırken yanmaya başladı. Bot alevler içerisinde kalırken, yangın LPG tankerine sıçradı. LPG tankeri yanan bottan uzaklaştırıldı. Botta bulunanlar denize atlayarak canlarını kurtardı. Yangın kontrol altına alınarak söndürülürken, yaralanan 9 kişi tedavi altına alındı. Servis botunda bulunduğu belirtilen Nail Demirci'nin Tuzla'da yaşayan ailesi polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Nail Demirci'nin servis botunda çalıştığı belirlenirken, dün arama çalışması yapıldı. Dalgıçların yaptığı aramaya rağmen Nail Demirci bulunamadı. Bugün olayın yaşandığı bölgede arama çalışmalarına devam edildi. Sahil Güvenlik botu ve Deniz Polisi bölgede bulunurken, dalgıçlar denize dalarak kaybolan Nail Demirci'yi aradı. Saat 11.30 sıralarında Nail Demirci'nin cesedi bulunarak bota alındı. Nail Demirci'nin cesedi kıyıya çıkarılırken, otopsi için morga kaldırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

İskeleden görüntü

Bottan cesedin indirilmesi

Fotoğrafı

Haber: Nabi YAZICI/KÖRFEZ (Kocaeli), -

=======================================

Minik Rüzgar'ı bebek koltuğu kurtardı

ANTALYA'da takla atan kamyonetin arka koltuğundaki 1.5 aylık Rüzgar Horoçoğlu'nu, bebek koltuğu kurtardı.

Kaza, öğle saatlerinde Kepez ilçesi Gazi Mahallesi Muammer Aksoy Caddesi üzerindeki kontrolsüz kavşakta meydana geldi. 07 BKV 88 plakalı kamyonetle yeni doğum yapmış akrabalarını ziyarete giden Kurtuluş Horozoğlu, kavşağa girdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kamyonet, yan yoldan kavşak sistemine giren Sevcan Yazgan yönetimindeki 07 SY 475 plakalı otomobile çarparak orta refüje çıkardı. Ardından önce Bayram Kılınç'ın park halindeki 07 MFA 32 plakalı otomobiline, sonrasında 07 HLH 95 plakalı kamyonete çarpan kamyonet takla attı.

Kamyonet sürücüsü Kurtuluş Horoçoğlu ile eşi Fatma Horozoğlu çağrılan ambulanslarla hastaneye götürülürken, aracın arkasında bebek koltuğunda oturan 1.5 yaşındaki Rüzgar Horozoğlu kazayı yara almadan atlattı. Minik Rüzgar'ı otomobilden çıkartan vatandaşlar, osakinleşmesi için ona balon verdi. Burnu bile kanamadan kurtulan minik Rüzgar'ı daha sonra gelen amcası kucağına alarak sakinleştirmeye çalıştı.

Mahalleli kazanın olduğu kavşakta yıllardır sinyalizasyon sistemi olmadığını, ölümlü kazaların da yaşandığını belirterek, imza toplamalarına rağmen adım atılmamasına tepki gösterdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Takla atan otomobilden görüntü

Görgü tanığı röp 1

Görgü tanığı çocuk röp 2

Takla atan otomobilin görüntüsü

Rüzgar'ın koltuğunda görüntü

Terk dönen araçtan etrafa saçılan eşyalardan görüntü

Yoldan geçen araçlardan görüntü

Takla atan otomobilden çıkan tekerleğin yol kenarındaki görüntüsü

Orta refüje çıkan otomobilden görüntü

Görgü tanığı kadın röp 3

Orta refüjdeki araçtan görüntü

Orta refüje çıkan aracın sürücüsü Sevcan Yazgan röp 4

Orta refüjdeki araçtan detay

Takla atan araçtan görüntü

Kavşaktan görüntü

Görgü tanığı kadın ile röp 5

Görgü tanığı erkek ile röp 6

Takla atan arabanın içinden detay görüntüler

Mahalleli yaşadıklarını anlatırken

Minik Rüzgar'ın amcasının kollarında görüntüsü

Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

==========================================

Unutulan çanta panik yarattı

ANTALYA'da lise son sınıf öğrencisi Özlem Güller'in parkta unuttuğu çanta, paniğe neden oldu. Bomba imha uzmanları çantayı patlatmaya hazırlanırken gelen öğrenci, çantanın kedisine ait olduğu söyleyerek teslim aldı.

Olay, saat 11.30 sıralarında Muratpaşa İlçesi, Karaalioğlu Parkı girişinde meydana geldi. Çağlayan Lisesi son sınıf öğrencisi Özlem Güller, mezuniyet hazırlıkları kapsamında arkadaşlarıyla parkta fotoğraf çekimi için buluştu. Mezuniyet coşkusu yaşayan Güller, yaşadığı heyecan dolayısıyla içinde eşyalarının bulunduğu çantayı unuttu.

Bankın yanındaki çantayı fark edenler, durumu polise haber verdi. İhbar üzerine gelen polis ekipleri bölgeyi yaya trafiğine kapattı. Çevre güvenliğinin alınmasından ardından bomba imha uzmanları çağırıldı. Çalışmalar devam ederken koşarak gelen Özlem Güller, çantanın kendisine ait olduğunu ve unuttuğunu belirtti. Polisin incelemesinden sonra, kısa süreli paniğe neden olan çanta, Özlem Güller'e teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

-Özlem Güller'in çantayı almaya gelmesi

-Unuttuğu yerden çantayı alması

-Polisin arama yapması

-Polisler birlikte yürümeleri

-Detaylar

Haber Kamera Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

=============================================

Tokat'ta askerlerin de aralarında olduğu tarihi eser şüphelileri adliyede

TOKAT'ta jandarma ekiplerince düzenlenen tarihi eser operasyonunda gözaltına alınan aralarında 2 emekli albay ile aktif görevde olan 1 binbaşı ve 2 astsubayın da bulunduğu 18 kişi adliyeye sevk edildi.

Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamında Tokat İl Jandarma Komutanlığı'nın 7 aylık titiz çalışması sonucu 3 gün önce Tokat merkezli Amasya, Bursa, Kırıkkale, Kocaeli, ve Şırnak olmak üzere 6 ilde düzenlenen tarihi eser kaçakçılığı operasyonunda 18 şüpheli gözaltına alındı. Bu kişilerle birlikte çeşitli dönemlere ait 377 altın sikke, 52 gümüş sikke, 55 bronz sikke, 3 santim ebadında heykel, 1 bronz vazo, 1 bronz tabak, silah ve mühimmat ile define aramada kullanılan malzemeler ele geçirildi. Aralarında 2 emekli albay ile aktif görevde olan 1 binbaşı ve 2 astsubayın da bulunduğu 18 kişi İl Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-Şüphelilerin görüntüsü

-Adliyeye götürülüşleri

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ- Halil İbrahim YEL/TOKAT,

======================================

Çanakkale şehitleri için 250 kilometre pedal çevirdiler

İSTANBUL Bisiklet ve Doğa Sporları Grubu'nun (İSPİDOS) Çanakkale şehitlerini anmak için Yenikapı'dan başlattığı İstanbul-Çanakkale Bisiklet turu, Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki şehitliklerde son buldu. İki gün süren etkinliğe katılan 10 ila 70 yaş arası ve çeşitli meslek gruplarından 102 bisikletli, Çanakkale şehitleri için 250 kilometre pedal çevirdi.

İSPİDOS tarafından Çanakkale şehitlerini anmak için İstanbul-Çanakkale bisiklet turu düzenlendi. Etkinlik 2 gün önce İstanbul Yenikapı'dan 102 bisikletlinin katılımıyla başladı. 250 kilometre pedal çeviren yaşları 10 ile 70 arasında değişen, aralarında öğrenciler, bankacılar, işadamları, doktorlar, eczacıların ve görme engellilerin de bulunduğu grup üyeleri, önce feribotla Bandırma'ya, ardından dün (pazar) akşam Biga'ya ulaştı. Burada bir gün konaklayan grup, bugün 57'inci Alay Şehitliği'ni ziyaret etti. Grup, şehitler için dua etti.

Organizasyon komitesinden Cemal Taşkın, "Bu bizim için çok gurur verici bir projeydi. Gururluyuz. Katılan bütün arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Çok duygusal anlar yaşadık yolda gelirken. Burada da şimdi 57'inci Alayı ziyaret ediyoruz. Buradan da şehitliğe çıkacağız ve bu kutsal görevi bitirmiş olacağız" dedi.

EN KÜÇÜK KATILIMCI 10 YAŞINDA

Yaklaşık 250 kilometrelik bisiklet turuna katılan en küçük katılımcı 10 yaşındaki Alperen Keçecioğlu, Çanakkale'ye gelmenin kendisi için büyük bir gurur ve sevinç olduğunu belirtti. Keçecioğlu, "Şehitlikleri görmeye geldik. Biga üzerinden Çanakkale'ye geldik. Şimdi Gelibolu'dayız. Şehitlikteyiz ve dua ettik" dedi.

Tura babasıyla ile birlikte katılan 12 yaşındaki Kerem Köken ise "Bu benim ilk etkinliğim, çok mutluyum ve gururluyum. Bizim için, atalarımız şehit olmuş. Nasıl desem sadece kendilerini değil, geleceğini ve çocuklarını da düşünmüşler. Bizim için kendilerini feda etmişler" diye konuştu.

GÖRME ENGELLİ SPORCU DA PEDAL ÇEVİRDİ

Bisiklet turuna üniversite bisiklet gruplarının yanı sıra Engelsiz Pedal Derneği'nden de 3 kişilik bir ekip katıldı. Görme engelli sporcu Cem Cengiz, iki kişilik tandem bisikletin arkasında otururken bisikleti Faruk Sezer kullandı. Aynı ekipteki Sinan Yakut Yancı da ekibin yol güvenliğine yardımcı oldu. 250 kilometre süren etkinliği başarıyla bitiren Cem Cengiz, "Bu etkinliğe yol arkadaşım Faruk Sezer ve Sinan Yakut Yancı ile birlikte katıldık. Her şey 1.5 ay önce başladı. Biz Kadıköy'de sürüş yaparken, İSPİDOS grubunun turuyla karşılaştık. Gruptan Münir abi bizi Çanakkale'ye davet etmişti. Hazırlanma sürecinin ardından cumartesi günü yola çıktık ve çok harika bir yolculuk geçirdik. Benim ilk uzun yol etkinliğimdi. 3 aydır sürüyorum ve bunların hepsi kısa mesafeydi. Bu uzun sürüş bana çok şey öğretti, deneyimde bulundum. Çok yeni insanlar tanıdım. Önemli olan hedefimizin burası olmasıydı. Burayı görmek ve buraya kendi çabamızla pedal çevirerek bu kadar yol kat ederek gelmek harika bir duyguydu" dedi.

57'inci Alay Şehitliğindeki ziyaretin ardından 102 bisikletçi Şehitler Abidesi'ne geçip, Çanakkale savaşlarının 102'inci yıldönümünde bir kez daha şehitleri anacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Bisikletçilerin 57'nci alaya gelişinden görüntü

Bisikletçilerin 57'nci alay şehitliği önünde toplu görüntü

Bisikletçilerin 57'nci alay şehitliğinde dua etmesi

Görme engelli bisikletçi Cem Cengiz'in röp.

En küçük bisikletçi Alperen Keçecioğlu'nun röp.

Kerem Köken'in röp.

-Organizasyon Komitesinden Cemal Taşkın'ın röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

========================================