Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-6

KASTAMONU'DA OTOMOBİL KAMYONLA ÇARPIŞTI: 3 ÖLÜ (EK)1)KİMLİKLER TESPİT EDİLDİKazada ölenlerin kimlikleri belirlendi.

19.05.2017 12:11
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

KASTAMONU'DA OTOMOBİL KAMYONLA ÇARPIŞTI: 3 ÖLÜ (EK)

1)KİMLİKLER TESPİT EDİLDİ

Kazada ölenlerin kimlikleri belirlendi. Otomobil sürücücü 62 yaşındaki Mustafa Soyanıt, eşi 57 yaşındaki Zülfiye Soyanıt, 47 yaşındaki Temel Odabaş.

KASTAMONU/DHA

=========================================================

2)CEZAEVİ FİRARİSİ EŞİNE DÖNER BIÇAĞIYLA SALDIRDI

"ÖLDÜKTEN SONRA HABER OLMAK İSTEMİYORUM"

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde yaşayan 21 yaşındaki Melek A., cezaevinden firar eden kocası 23 yaşındaki Oğulcan A.'nın döner bıçaklı saldırısına uğradı. Sol bacağındaki 30 santimlik kesi, 50'den fazla zımbayla kapatılan Melek A., kucağındaki oğluyla birlikte, bir kadın tarafından kurtarıldığını belirterek, "Öldükten sonra haber olmak istemiyorum" dedi.

İki çocuk annesi Melek A., 2013'ün Ağustos ayında henüz lise öğrencisiyken, ailesinin rızası olamadan kaçarak, restoranlarda garsonluk yapan Oğulcan A. ile evlendi. Patlangıç Mahallesi'nde ev kiralayan çift, birlikte garsonluk yaparak geçimlerini sağlamaya başladı. Çiftin 2015'te A.A. isimli kız, geçen yıl ise A.M.A. ismini verdikleri erkek çocukları dünyaya geldi. Çift şiddetli geçimsizlik nedeniyle zor günler geçirirken, Oğulcan A. 2012'de işlediği belirtilen cinsel istismar suçundan dolayı, geçen yıl ağustos ayında, 2.5 yıl hapse mahkum edildi. Oğulcan A., Seydikemer Eşen T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'na gönderilirken, Melek A. ise boşanma kararı aldı. Cezaevinde görüştüğü eşine boşanmak istediğini belirten Melek A., olumlu yanıt alınca dava açmak için hazırlıklara başladı.

DÖNER BIÇAĞIYLA SALDIRDI

Melek A.. geçen 12 Mayıs'ta eşi Oğulcan A.'nın cezaevinin açık bölümünden firar ettiğini öğrendi. 15 Mayıs'ta Melek A.'yı arayan Oğulcan A., çocuklarını görmek için Taşyaka Mahallesi'ndeki Erasta Alışveriş Merkezi'ne (AVM) gelmesini istedi. Saat 22.30'da çocukları 1 yaşındaki A.M.A ve 2 yaşındaki A.A. ile birlikte alışveriş merkezinin amfi bölümüne gelen Melek A., Oğulcan A. ile buluştu. İddiaya göre önce çocuklarını seven Oğulcan A., daha sonra Melek A.'ya hakkında dedikodular olduğunu belirterek hakaret etmeye başladı. Bu sırada önceden çalıların arasına sakladığı döner bıçağını eline alan Oğulcan A. saldırıya geçti. Melek A.'nın sol bacağına darbeler indiren öfkeli koca, genç kadından kucağındaki oğlunu bırakmasını istedi.

BİR KADIN YARDIMA KOŞTU

Kanlar içinde kalan ve yardım çığlıkları atan Melek A.'nın yardımına çevredeki kalabalığa rağmen yine bir kadın koştu. Oğulcan A.'ya arkadan sarılarak merdivenlerden aşağı iten kadın da ayak başparmağından yaralandı. Oğulcan A. koşarak uzaklaşırken 2 yaşındaki A.A. babasının döner bıçağıyla annesine saldırdığı anları birkaç metre öteden gözyaşları içerisinde izledi. Sol bacağında yaklaşık 30 santimetre kesik oluşan Melek A. ambulansla Lokman Hekim Esnaf Hastanesi'ne götürüldü. Ameliyata alınan kadının bacağındaki yaralar 50'den fazla tel zımbayla kapatıldı. Genç kadının hastanedeki tedavisi sürerken Fethiye Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri de kaçan Oğulcan A.'nın peşine düştü. Bulunabileceği adreslere baskınlar yapan polis, Oğulcan A.'yı geçen çarşamba günü gözaltına aldı. Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan Fethiye Adliyesi'ne sevk edilen Oğulcan A. tutuklanıp, tekrar cezaevine gönderildi.

"ÖLDÜKTEN SONRA HABER OLMAK İSTEMİYORUM"

Hastanedeki tedavisi süren Melek A., büyük korku ve panik içinde yaşadığını belirterek, öldükten sonra haber olmak istemediğini kaydetti. Çocuklarını görmek istemesi üzerine olay günü eşiyle buluştuğunu anlatan Melek A. "AVM'nin içine girmesi istedim, dışarı çağırdı. Döner bıçağını önceden saklamış. Amfinin alt merdivenlerinde oturmak istedim. Beni yukarı çıkardı. O sırada döner bıçağını sakladığı yerden alarak vurmaya başladı. Kasıtlı ve planlı şekilde hareket etti. Daha öncede ailemi arayıp, 'Bedelini ödeyecek', 'Ona zarar vereceğim' şeklinde tehditleri vardı. Önce çocuklarını sevdi, ardından döner bıçağıyla bana vurmaya başladı" dedi.

"OĞLUMU KORUMAYA ÇALIŞTIM"

Olay sırasında kucağında oğlu, birkaç metre ötede kızı olduğunu aktaran Melek A. "Oğlumu sırtımı dönerek korumaya çalıştım. Kızım ise her şeyi gördü. Bir kadın kalabalıktan yardıma koştu. Başka müdahale eden olmadı. Sırtından yakalayıp tutmaya çalışan kadının ayak başparmağında 5 dikiş var. Gücü bitince merdivenlerden aşağı itmiş. Daha sonra elini kolunu sallayarak kaçtı. Kızım sinir krizi geçirdi. Onu sakinleştirmeye çalıştı. Çok kan kaybım vardı. Hastanede gözümü açtım" diye konuştu.Oğulcan A.'nın tekrar cezaevine geri gönderildiğini sözlerine ekleyen Melek A. korkularının devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Acaba gelecek mi? Çocuklarıma ya da bana zarar verecek mi korkusu olmadan yaşamak istiyorum. Gerekirse çocuklarım onu hiç tanımadan büyüsün. Gerekli tedbirler lütfen alınsın."

Görüntü Dökümü

----------------

Hastanede tedavisi süren Melek A.'nın görüntüsü

Melek A.'dan genel ve detay görüntüler

Melek A.'nın döner bıçağıyla yaralanan bacağının fotoğrafını cep telefonun göstermesi

Melek A. ile röportaj

Oğulcan A.'nın sosyal paylaşım sitesinden alınmış fotoğrafı

Haber- Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),

=====================================================

3) HIRSIZ MİNAREDE MAHSUR KALDI

ANTALYA'da hayırseverlerin yardımıyla 4 yıldır yapımı devam eden caminin kubbe ve minare kurşun kaplamalarını sökmeye çalışan 34 yaşındaki Mehmet Ayhan, ayağı kayınca kubbeden minare dibine düştü. Yaralanan ve düştüğü yerde uyuyakalan Ayhan, itfaiyenin 2.5 saatlik operasyonuyla kurtarıldı.

Olay, Akdeniz Üniversitesi kampüsü içerisinde 4 yıldır inşası devam eden Akdeniz Üniversitesi Camii'nde saat 07.00'de meydana geldi. Hayırseverlerin yardımıyla yapımı süren ve ince işçiliğine başlanan caminin minare ve kubbelerini kaplamak için kurşun kaplamalar yakın zamanda eksilmeye başlayınca işçiler hırsızlık yapıldığını fark etti. İşçilerden bir kısmı camide yatarak nöbet tutmaya başladı. Sabah saatlerinde kurşun kaplamalardan birkaçının yine eksildiğini gören işçiler, camii içerisinde inceleme yapınca durumu fark etti.

DÜŞTÜĞÜ YERDE UYUYAKALMIŞ

Minarelerden birinin hemen alt kısmındaki kubbeden kurşun kaplamayı akşam saatlerinde söken Mehmet Ayhan, minareden tırmanmak isterken ayağı kayınca sırt üstü 10 metreden minarenin ayağına düştü. Yaralanan ve kıpırdayamayacak hale gelen Ayhan, olduğu yerde uzun süre bekleyince uyuyakaldı. Sabah minarenin alt kısmında oturan Ayhan'ı gören işçiler durumu polise bildirdi. Camii inşaatına gelen polis ekipleri, Ayhan'ı indirmesi için itfaiye ekiplerinden destek istedi.

İTFAİYE VE SAĞLIK EKİPLERİ 2.5 SAAT UĞRAŞTI

İnşaatın bulunduğu alanın engebeli olması nedeniyle 2 itfaiye aracı merdiven açmakta zorlanınca kurtarma işi uzun sürdü. Bulunduğu yerde sürekli "Beni ne zaman buradan )kurtaracaksınız" diye serzenişte bulunan Ayhan, 2.5 saat sonunda itfaiye sepetine alındı. Sedye yardımıyla sağlık ekiplerine teslim edilen Ayhan, kurtarıldıktan sonra sedyedeyken bir polis memurunun kulağına eğilerek sigara istedi. Bir gazetecinin "Pişman mısın" sorusuna Ayhan, "Neyden pişman mıyım? Ne yaptım ki?" yanıtını verdi.

3.5 TONA YAKIN ÇALINDI, MADDİ DEĞERİ 30 BİN TL

Ambulansa alınarak tedavisi yapılan Ayhan, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü. Caminin kurşun kaplama işinin başlamasından bu yana 3.5 tona yakın kaplamanın çalındığı ve maddi değerinin 30 bin TL olduğu öğrenildi. İşçilerden 60 yaşındaki Mikail Şanda, "Sürekli buradan kurşun çalıyorlar. Akşam ses duydum geldim, bağırdım ama kimseyi göremedim. Polisleri çağırdım geldiler akşam aradılar bulamadılar. Sabah geldim bir baktım kurşunlar eksik sonra hırsızı gördüm" dedi.

Üniversite güvenlik sorumlusu Mehmet Öztürk ise "Dün saat 23.00'ten beri takip altındaydık. İşçilerle birlikte aradık sabah aydınlıkta ortaya çıktı durum. Sürekli hırsızlık oluyordu. Ara ara yakaladıklarımız da oldu. Minarenin kurşun kaplamalarını çalıyorlar. Düştüğü yer 15-20 metrelik yer, büyük ihtimalle ayağı kırıldı" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Olay yeri detay

Minare ve camiden geniş plan detay

Hırsızlık zanlısı Mehmet Ayhan detay

İtfaiye ve sağlık çalışanlarının çalışması detay

İşçilerden Mikail şanda röp

Kurşun kaplamalardan detay

İtfaiyenin kurtarma çalışması

İzleyen işçilerden detay

Sepete alınan ve ambulansa götürülen Ayhan'dan detay

Haber- Kamera. Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

=======================================================

4)YAYLADA SÜRÜLERE ÇOBAN BULUNMUYOR

KARADENİZ'de yayla sezonunun açılmasıyla birlikte Ordu ve Giresun yaylalarına göç devam ederken, küçükbaş hayvan sahibi besiciler 2- 4 bin TL maaşla çoban bulamamaktan şikayetçi. 450 küçükbaş hayvanla yaylaya göç eden 63 yaşındaki Refik Kaya, "Yeni nesil artık çobanlık yapmıyor, hayvanı olup yapan da çok para istiyor. Çobanların maaşı 2 bin TL'den başlıyor ama yine de sıkıntı büyük" dedi.

Ordu ve Giresun'da sahil kesiminden 1500- 3000 rakımlı yaylalara göç devam ederken, besiciler küçükbaş hayvanlar için yaz mevsiminde yaylalarda çoban bulamamaktan yakınıyor. Küçükbaş hayvan sahipleri kendileri çoban bulamayınca, yaz mevsiminde belli bir ücret karşılığında hayvanlarını yaylada otlakçıya veriyor. Yaylada mera imkanı olan, yaz sezonu boyunca yardımcı çobanlarla birlikte 500- 1000 arasında küçükbaş hayvanları bakan otlakçıların aylık geliri ise 6- 7 bin TL'yi buluyor. Çobanların besiciler ve otlakçılardan talep ettikleri aylık ücretleri 2 bin TL'den başlarken SSK, barınma, yiyecek gibi ihtiyaçlarıyla bu rakamın 4 bin TL'ye kadar çıktığı belirtiliyor.

450 küçükbaş hayvanını Giresun'a bağlı 3 bin rakımlı Karagöl yaylasına götüren, Ordu'nun Altınordu İlçesi Ortaköy (Köyü) Mahallesi'nde yaşayan evli 9 çocuk babası Refik Kaya, 30 yıldır besicilik yaptığını, fakat hayvanları bakacak çoban bulmakta güçlük çektiğini söyledi. Küçükbaş hayvan besleyenlerin her geçen yıl azaldığını, eskisi gibi çobancılığın da rağbet görmediğini belirten Refik Kaya şunları anlattı:

"Hayvanlarımız kış mevsimine kadar yaylada kalıyor. Kurbanlık olanları kurban döneminde satıyoruz, böylece gelir elde ediyoruz. Köyde, alçak kesimde hayvanlar yaylaya gidene kadar biz bakıyoruz. Çobanlar eskisi gibi değil, artık çok para istiyorlar. Bir çoban aylık en az 2 bin TL maaş ve sigorta istiyor. Yemesi içmesi, barınma ihtiyaçlarını da hesap edersek bu rakam çobanına göre daha da artıyor. Bizim buna imkanımız yok, maddi durum ağır olduğundan sigorta yaptıramıyoruz. O yüzden bütçeme göre çoban bulamadım. 2- 3 bin TL maaş ödemekle de bu iş yine bitmiyor, gelde bul çobanı. Kendi imkanıyla bizim gibi zor da olsa bu mesleği sürdürenler var. Yeni nesil kesinlikle yakın olmuyor, çobanlıktan hep uzaklaşıyor. İmkanı olmayan hayvanlarını belli bir ücret karşılığında otlakçıya veriyor."

Ordu'dan Giresun'a bağlı Bulancak Atalan Yaylası'na büyükbaş hayvanlarını götüren evli 5 çocuk babası 75 yaşındaki İsmet Şişek de, kendi ihtiyacını karşılamak için büyükbaş hayvan beslediğini, yaylada hayvanları çobana vermeyerek kendisinin bakacağını söyledi.

Görüntü Dökümü

------------------

-Muhabir anonsu

-Besicilerle röportaj

-Küçükbaş hayvan göçünden görüntü

-Yaylalardan görüntü

-Çobanlardan görüntü

(SÜRE: 04.54 - BOYUT: 289 MB)

Haber-Kamera: Nedim KOVAN -ORDU-DHA

============================================================

4)SİİRT'TE DAĞI BAĞ YAPAN ÖĞRETMEN

SİİRT'te sınıf öğretmenliği yapan 1 çocuk babası 43 yaşındaki Musa Polat, 10 adet kovanla başladığı arıcılığı, bugünlerde 200 kovanla sürdürüyor. Arıcılıktan kazandığı para ile satın aldığı kayalık bir alanı, iş makineleri ile bağa çeviren Polat, 70 adet üzüm, 100 adet fıstık ve diğer meyvelerden oluşan 250 adet meyve ağacı fidesi dikti. Bununla da yetinmeyen Polat, bahçesinde yetiştirdiği çeşitli gülleri de eşiyle birlikte pazara sunarak, önemli ölçüde ticari kazanç sağlıyor.

Siirt'in Tillo İlçesi'ne bağlı kırsalda aracılık yapan sınıf öğretmeni bir çocuk babası Musa Polat, ürettiği arı ve ballar sayesinde devletten aldığı maaşın 2 katını kazanmaya başladı. "Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ" sözünün tam karşılığını gerçeğe çeviren Polat, üreticiliğe 7 yıl önce başladığını söyledi. İlki olarak aldığı 10 arı kovanı ile başlayan Polat, balcılıktan kazandığı 15 bin lira para karşılığında, kayalıklardan oluşan 8 dönümlük bir arazi satın aldı. Daha sonra yine arıcılıktan kazandığı para ile kayaları arazisinden temizleyen Polat, kayalık alanı büyük bir bağ ve bahçeye dönüştürdü. Bahçesine 70 adet üzüm ağacı, 100 adet fıstık ağacı ile çeşitli meyvelerden oluşan toplam 250 ağaç fidesi eken Polat, bununla da yetinmeyerek eşiyle birlikte bahçeye çeşitli güller yetiştirip satmaya başladı. Arıcılığa başladığı ve topladığı 15 bin lira ile kayalık araziyi aldığı zaman yakın akrabaları ve arkadaşlarının tamamının kendisiyle dalga geçen Polat, aldığı arsanın bugünlerde 150-200 bin lira arasında bir değere ulaştığını söyledi.

Yaklaşık 7 yıl önce 10 arı kovanı aldığında çevresindeki herkesin kendisine güldüğünü belirten Polat, hiç bir kurum ve kişiden destek almadığını her şeyi okuduğu kitaplarla başardığını söyledi.

Polis Amca İlk Okulu'nda sınıf öğretmenliği yapan Polat, "İlkokul öğretmeniyim yaklaşık 8-10 yıldır aracılık yapıyorum. İlk başladığım sıralarda arıcılık yapacak bir mekanım yoktu. Sürdürülebilir tarım nasıl yapılır diye düşünüyordum ve bu şekilde başladım. O sırlarda kitapları karıştırırken biçilmiş bir kaftandı. İlk olarak 10 arı kovanı ile işe başladım. Arazim yoktu, toprağım yoktu, kayalıklarda başladım, kayalık olan yerlerde aslında sahibi olmayan arazilerde başladım. Zaman içerisinde 10 kovan, 40-50 kovana yükseldi, şuan ise 200 arı kovanım bulunuyor. Bu işe başladığımda bana herkes deli gözü ile baktı. 'Sen öğretmensin, ne işin var arıcılıkla?' dediler. Ancak ben yılmadım ve arılarıma baktım. Şuan nesli tükenen arıları özel bölümlerde besliyorum ve bu arılar çoğaldığı zaman bana kaliteli bal vereceğini umut ediyorum. Geçen sene ballarımı kilosunu 80-150 ve 350'ya sattım. Yaklaşık 300 kilo balı satarak, 25 bin lira para kazandım. Daha şimdiden yaptığım masrafları çıkardım" dedi.

Arı kovanlarının yavaş yavaş çoğalttığını ve arılardan gelen geliri bir kumbaraya koyarak topladığını anlatan Polat, "Arılardan kazandığım parayı biriktirip hiçbir yere harcamadan kumbaraya atarda biriktiriyordum. 7-8 yıl sonra u gördüğünüz bu mekanı aldım. Bu mekan bana ucuza geldi. Nedeni ise burası bildiğiniz kayalıktı, ben de yavaş yavaş bu kayaları iş makineleri sayesinde kırdırttım ve toprağa çevirdim, yani dağı bağ yaptım; üzüm ve fıstık ağacı ektim. Bağımda Siirt'e has 70'e yakın üzüm çeşidi ektim ve bu üzümler inşallah bana bu sene verim verecek. Bunun dışında bir yıldın balkonda süt kutuları içerisinde yetiştirdiğim 100 adet fıstık fidelerini bahçeye diktim. Bunlardan bu sene ürün alamam ama gelecekte çok özel fıstık tutacak. Bunların dışında, Kaysı, kiraz, vişne, badem, armut, elma, aluc, summak ve benzeri aklınıza gelebilecek her meyve çeşitlerinden oluşan 250 ağaç fidesi ektim. Eşimle birlikte yine çok çeşitli gül ektik. Bu gülleri eşim ev hanımlarına satıyor. Yani eşimle birlikte çok aktif şekilde üretken bir hayat sürdürüyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Dağlık alanı bağa çevirmesi,

Kendi elleri ile kırık okul sıralardan yaptığı kulübe,

Arı kovanlarında görüntü,

Öğretmen Musa Polat'ın arı kovanları başında çalışması,

Musa Polat'ın elinde petek ile kraliçe arasını araması ve açıklaması

Traktör bağdaki taşları toplarken

Topladığı taşlar üzerine yaptığı ahşap kulübe

Polat fidelere sularken ve bakım yaparken

Polat, kayalıkları gösterirken

Polat iş sonrası çay yaparken

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -

==================================================

5)MOTOSİKLETİYLE OTOMOBİLE ÇARPAN ALKOLLÜ SÜRÜCÜ YARALANDI

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi Gülüç Beldesi'nde alkollü kullandığı motosikletiyle otomobile çarpan sürücü yaralandı.

Kaza, gece saatlerinde Bekyeri Mahallesi Atalay Sokak'ta meydana geldi. 56 yaşındaki Gürsel Kırsal yönetimindeki 67 LB 256 plakalı motosiklet, önde giden 37 yaşındaki Mustafa Güney'in kullandığı 67 LG 738 plakalı otomobile çarptı. Motosikletten savrulan sürücüsü Gürsel Kırsal, yaralandı. Ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Kırsal'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kırsal'ın yapılan kontrolünde 2.00 promil alkollü olduğu saptandı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Kaza yeri

-Kaza yapan sürücü

-Mustafa Güney ile röportaj

Süre: (2.24) Boyut: (74 MB )

Haber-Kamera:   Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

=====================================================

6)ŞÜPHELİ ÇANTADAN ESKİ KIYAFETLER ÇIKTI

ANTALYA'da tramvay durağı ve büyük bir alışveriş merkezine yakın noktada bulunan şüpheli çanta bomba imha uzmanı tarafından açıldı. Çantadan eski kıyafetler çıktı.

Olay, Muratpaşa İlçesi Şarampol Caddesi üzerindeki kavşakta akşam saatlerinde meydana geldi. Antalya'nın en büyük alışveriş merkezlerinden biri ve tramvay durağına çok yakın bir noktadaki duvar dibindeki siyah çantayı görenler durumdan şüphelenerek polise haber verdi. Kavşağı ve çantanın bulunduğu cadde üzerindeki trafiği yaya ve araç geçişine kapatan polisler güvenlik önlemi aldıktan sonra bomba imha uzmanlarından yardım istedi.

Bu sırada tramvay durağında bekleyen bazı vatandaşların panik yaşadığı görüldü. Kısa sürede gelen bomba imha ekibi özel kıyafetini giyip hazırlandıktan sonra çantayı inceledi. Bıçakla dikkatlice açılan çantada eski kıyafetler, bir çift terlik ve bez parçaları olduğu görüldü. Polis, çantayı içerisindekilerle birlikte toplayıp polis merkezine götürdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

Çevredeki güvenlik önlemlerden detay

Kapatılan yol, alışveriş merkezi ve şüpheli çantadan detay

Polislerden detay

Tramvay ve durakta bekleyen vatandaşlardan detay

Bomba imha uzmanı hazırlanırken detay

Bomba imha uzmanı çantayı açarken detay

Çantanın içerisinden çıkanlardan detay

323 MB///3,08DK

Haber - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

=========================================================

7)LİSEDE RENKLİ SES YARIŞMASI COŞKUSU

ANKARA'nın Kahramankazan ilçesinde, Mustafa Hakan Güvençer (MHG) Fen Lisesi'nin 'MHG'nin sesi kim' şarkı yarışmasının heyecanlı finali renkli görüntülere sahne oldu. Çifte bayramın yaşandığı gecede 15 Temmuz'u konu alan resim sergisi açılışı yapılırken, dereceye girenlere ödüllerin verildiği final gecesi sonunda öğretmenlerle öğrenciler Ankara oyun havaları eşliğinde kurtlarını döktüler.

ÖĞRENCİLERE ÇİFTE BAYRAM

Kahramankazan Aile Yaşam Merkezinde düzenlenen ses yarışması final gecesine İlçe Kaymakamı Engin Aksakal, Milli Eğitim Müdürü Serhat Oğuz, MHG Müdürü Fatih Erdoğan, İlçe Spor Müdürü Süleyman Yaldır, Kahramankazan Kent Konseyi Başkanı Gültekin Oğuz, okul müdürleri, okul öğrencileri ve velileri katıldı. Kahramankazan MHG Fen Lisesi'nde, 'Müzikle öğrencilerin motivasyonunu sağlamak' ve 'eğitimde yenilikçilik ödülü'nü hak kazanmak amacıyla düzenlenen ses yarışmasınde heyecanlı anlar yaşandı. Ekim ayında başlayan yarışmaya 70 öğrenci başvuruda bulundu. Müzik ve rehberlik dersi öğretmeni ile okul idaresinden oluşan jüri üyeleri, finale çıkacak 12 adayı belirlemek için uzun bir yol kat etti. Final gecesini 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na yetiştiren jüri üyeleri, öğrencilere çifte bayram yaşattı.

SİNEVİZYONDA KLİPLERİ YAYINLANDI

Öğrenciler sahnede şarkılarını seslendirirken, sinevizyonda ise şarkı için hazırladıkları klip yayınlandı. Ses tonu, sese hakimiyet, sahne hakimiyeti, şarkılar için hazırlanan klip, şarkının zorluk derecesi ve sahne görselliği gibi kriterler üzerinden değerlendirmeye tabi tutulan öğrenciler, okul dışından seçilen 10 jüri üyesinin önünde en yüksek puanı alabilmek için ses ve sahne hünerlerini sergilediler. Jüri üyelerinin uzun değerlendirmesi sonucu 11'inci sınıf öğrencileri Berkay Çetinkaya ve Hasan Doğu Gündüz'ün birlikte seslendirdiği 'Nasıl öğrendin unutmayı' adlı eseri, MHG Fen Lisesi'nin sesi olmayı başardı. Gecede, dereceye girenlere ödülleri verildi. Gece sonlandıktan sonra sahne öğrencilere kaldı. Öğretmenler ve öğrenciler Ankara havalarıyla kurtlarını döktü.

SAHNE ÖNCESİ RESİM SERGİSİ

Ses yarışması öncesi konuklar MHG Fen Lisesi öğrencilerinin yıl içinde hazırladığı ve 15 Temmuz'u konu alan ve karışık tekniklerde hazırlanan resim sergisini gezdi. Birbirinden güzel resimleri davetliler ilgiyle izledi. Kaymakam Engin Aksakal, 10'uncu sınıf öğrencisi Kevser Kuru'nun 15 Temmuz'u konu alan resim çalışmasını çok beğendi. Kaymakam Aksakal, kendisine hediye edilen bu çalışmayı makam odasına asmak üzere kabul etti.

SOSYAL VE KÜLTÜREL FAALİYETLERİ DESTEKLİYORUZ

Kaymakam Engin Aksakal çok güzel bir gece yaşadık. Final yarışmasının 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında yapılması hepimize çifte bayram yaşattı. Sahnede her çocuğumuz çok yetenekliydi. Okul bünyesinde sosyal, kültürel faaliyetleri destekliyoruz. Eğitimde başarıyı arttıracağına inanıyor tüm öğrenci ve öğretmenlerimizi kutluyoruz. Fen Lisesi Müdürü Fatih Erdoğan ise eğitimde öğrencilerimizin derslere motivasyonunu arttırmak ve başarılarına katkı sağlamak amacıyla bir çok etkinliğimizden birisiydi. Öğrencilerimizin ideallerine giden yolda payımıza düşün hiçbir fedakarlıktan kaçmayacağız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Resim sergisi açılışı

Kaymakam Engin Aksakal'ın beğendiği resmin Kaymakama hediye edilmesi

Öğrencilerin sahne performansları

Salondan detay görüntüler

Ödül töreni

Öğrenci ve velileri ile röportajlar

Hasan POLAT/KAHRAMANKAZAN(Ankara), -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement