Dha Yurt Bülteni-6

1)SURİYE'DEN KİLİS'E GEÇEN 1 TERÖRİST YAKALANDI

SURİYE'den yasa dışı yollarla Türkiye'ye geçen terör örgütü PKK/PYD üyesi 1 terörist, Kilis'te yakalandı. Suriye'den yasa dışı yollarla Gülbaba Köyü'ne geçen bir kişiyi fark eden jandarmalar, şüpheliyi gözaltına aldı. Yapılan incelemede terör örgütü PKK/PYD üyesi olduğu saptanan terörist, gözaltına alınarak ifadesinin alınması için Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.

(Mücahit YOLCU-KİLİS/DHA)

=================================================

2)SÜTUNLARIN TAŞINMA EMRİ BAKAN AVCI'DAN

ANTALYA Kaleiçi'ndeki yerinden başka bir sokaktaki binanın önüne taşınan Roma Dönemi'ne ait 2 sütunun Antalya Müzesi'ne taşınma emrini, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı verdi.Antalya'da su altı araştırmacısı Mustafa Aydemir'in, Roma Dönemi'ne ait granit sütunları 1994 yılında Antalya Müzesi'nden izin alarak, Kaleiçi'nden taşındığı Şirinyalı Mahallesi'ndeki yeni binanın önüne götürmesi büyük tartışmalara neden oldu. Emekli sanat tarihi öğretmeni Ertekin Kaya'nın sokakta gezerken tesadüfen gördüğü sütunları ilgili kurumlara şikayet etmesinin ardından gündeme gelen olay sonrası Antalya Müze Müdürlüğü ekipleri, 3 Temmuz'da sütunları taşıdı. Sütunlar, Antalya Müzesi'ne götürüldü. Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Karabayram, sütunların müzede halkın izlenimine açıldığını söyledi. Müzelerinin birçok kültürden yansımalar taşıdığını kaydeden Karabayram, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu tip uygulamalara olumlu bakmıyoruz. 2005'den bu yana artık bu tip eserleri müzemize ve ilgili alanlara taşıyoruz. Müzeler bir anlamda bütün eserlerin ana yurdudur. Bütün kültürler kucaklaşır. Sayın bakanımız Nabi Avcı bu konuyu kendisi takip etmiştir. Konuyla ilgili bire bir izlenimleri olmuştur. Bakanlığımızın görüşleri doğrultusunda en iyi şekilde müze müdürlüğümüze getirilmiştir. Bu anıtsal bir yapı. Anıtsal yapı belli bir kültürü ve dili olan yapıdır. Bu nedenle müze müdürlüğümüze getirilmesi daha uygun."

Görüntü Dökümü

------------------------------

Cemil Karabayram röp

-Müze içi sütunlardan görüntü

-Müze dış plan görüntü

"196 MB 3 DK 13 SN"

Haber: Selma KUNAR- Kamera Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

================================================

3)KİLİSE VE MANASTIRLARI DİYENET İŞLERİ'NE TAHSİS EDEN KARAR İPTAL EDİLDİ

MARDİN'in 'Büyükşehir belediyesi' statüsüne alınmasından sonra kurulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu'nun 2014 yılında aldığı ve Süryaniler'e ait çok sayıda kilise ve manastır tahsisini Diyanet İşleri Başkanlığına yapılmasını öngören kararı iptal edildi. Aynı komisyonun Pazartesi günü aldığı karar ile Diyanet İşleri Başkanlığına yapılan tahsis işlemi iptal edilirken, sorunun kesin çözümü için yasal değişikliğin şart olduğu ve bu değişiklik yapılana kadar şunki mevcut durumun geçerli olduğu belirtildi. Midyat İlçesi'ndeki Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün, böyle bir karar alındığını doğrularken, durumun kendileri açısından çözülmediğini ve söz konusu malların vakfa devrinin yapılması gerektiğini söyledi.

2014'TE MARDİN BÜYÜKŞEHİR OLUNCA KOMİSYON KARAR ALMIŞTI

Mardin'in 'Büyükşehir' statüsünde olması ve ardından köylerin resmi olarak mahalleye dönüştürülüp İl Özel İdaresi'nin bağlanması nedeniyle, Mardin Valiliği bünyesinde Devir Tasfiye Paylaştırma Komisyonu kurulurken komisyonun Mardin'in Midyat ve Nusaybin İlçes'nde Süryaniler'e ait çok sayıda kilise, manastır, mezarlık gibi mülkleri kamu kurumlarına devrettmişti. Komisyonun 2014 yılında aldığı karar ile köy tüzel kişiliğinde olan Kilise ve Manastırların tescili Hazineye, tahsisi ise, Diyanet İşleri Başkanlığına yapıldı. Mezarlıklar ise Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na tahsis edildi. Komisyonun aldığı kararı Mor Gabriel Manastırı Vakfı mahkemelere taşırken, Mardin Valiliği Devir Tasfiye Paylaştırma Komisyonu Pazartesi günü yeniden toplandı.

2014'TE ALINAN KARAR İPTAL EDİLDİ

Konunun kamuoyunda tartışılması ve özellikle kilise ve manastırların tahsisinin Diyanet İşleri Başkanlığın'a yapılması üzerinde gelen tepki ve eleştiriler üzerine Mardin Valiliği Devir Tasfiye Paylaştırma Komisyonunun Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün'ün hazır bulunduğu toplantıda, 2014'te alınan karar iptal edildi. Karara göre, manastır ve kiliselerin Diyanet İşleri Başkanlığı'na yapılan tahsisi iptal edilirken, tescilinin halen Hazine'de olduğu belirtildi. Kararı değerlendiren Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün, tahsis kararının iptal edildiğini ancak tescil kararının halen durduğunu belirterek, Süryani cemaatine ait manastır, kilise ve mezarlık tapularının vakfa verilmesi gerektiğini söyledi. Vakıf Başkanı Ergün, hukuki anlamda verdikleri mücadelenin de süreceğini söyledi.  Mardin Valiliği yetkilileri ise, 2014 yılında yasal mevzuat nedeniyle alınan tahsis kararının iptal edildiğini, tescil kararının iptali için yasal değişiklik gerektiğini, Süryani cemaatine ait yerlerin kullanımının mevcut hali ile devam edeceğini söyledi. Zamanında Kadastro çalışymaları yapılırken, gerekli itirazların yapılmaması nedeniyle böyle bir sorun ile karşılaşıldığını belirten yetkililer, sorunun kesin çözümü için yasal değişikliğin zorunlu olduğunu hatırlattı.

LOZAN HÜKÜMLERİ HATIRLATILMIŞTI

Mor Gabriel Manastırı Vakfı avukatlarınca hazırlanan tescil ve tahsis kararlarının iptali için hazırlanan dava dilekçelerinde, kadastro tespitlerinin yapıldığı dönemde, muhtelif nedenlerle fiili zemin üzerinde sağlıklı kadastro tespit çalışmalarının yapılmadığı kaydedilerek, "Bu vesile ile bu derece bariz hata sonucu, Müvekkil Vakfın çok önemli ve bünyesinde bulundurduğu taşınmaz malların öncesinde Köy Tüzel Kişiliği, akabinde de Maliye Hazinesi adına tescil edilmiş olunması, müvekkil Vakfın Anayasa'mızın 35. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1 numaralı protokolünün 1'inci maddesi ile korunan mülkiyet hakkının açık bir şekilde ihlaline neden olmuştur" denilmişti.  Dilekçede, Lozan Anlaşması'nın 42/3'üncü maddesindeki, 'Türk Hükümeti, söz konusu azınlıklara (gayrimüslimlere) ait kiliselere, havralara, mezarlıklara ve öteki din kurumlarına tam bir koruma sağlamayı yükümlenir. Bu azınlıkların Türkiye'deki vakıflarına, din ve hayır isleri kurumlarına her türlü kolaylıklar ve izinler sağlanacak ve Türk Hükümeti, yeniden din ve hayır kurumları kurulması için, bu nitelikteki öteki özel kurumlara sağlanmış gerekli kolaylıklardan hiç birini esirgemeyecektir' bölümü de hatırlatılarak, bu hatalı mülkiyet durumunun, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşmasına olan Lozan Anlaşmasını da açıkça ihlal ettiği öne sürülmüştü.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Kilise ve Manastırlardan görüntü (ARŞİV)

Ferit ASLAN/MARDİN, -

===========================================================

4)3 RUS KAÇAK GİRDİKLERİ OTELDE YAKALANDI

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde tatile gelen 2'si kadın Rus uyruklu 3 turist, izinsiz girdikleri otelden hesap ödemeden kaçarken yakalandı. Rus turistler yiyip içtiklerinin parasını ödemek koşuluyla serbest bırakıldı.

Rus uyruklu 42 yaşındaki Andrei Volgov, 37 yaşındaki Yulia Folimonova ve 41 yaşındaki Elena Kurbatckia, Kemer'e bağlı Çamyuva Mahallesi'nde bir arkadaşlarına ait apart otele tatile geldi. Yan oteldeki müşterilere verilen bilekliklerden temin eden 3 Rus, dün sabah bu bilekliklerle ana kapısından girdikleri 4 yıldızlı otelde bir süre yemek yiyip eğlendi. Durumu fark eden otel yetkilileri olayı Çamyuva Jandarma Karakol Komutanlığı'na bildirildi. Durumu anlayan Rus tatilciler ise kaçmaya çalışırken jandarma tarafından yakalandı.

Gözaltına alınan Ruslar jandarma karakolundaki işlemlerinin ardından aynı gün adliyeye sevk edildi. Dolandırıcılık suçlamasıyla mahkemeye sevk edilen Rus turistler, yiyip içtiklerinin parasını ödemek koşuluyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

-------------

Hükümet konağı tabelasından görüntü

Turistlerin getirilişi

Turistlerin jandarma eşliğinde içeri girmesi

Jandarma aracı detay

24.8/// 00.46"

(Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

=====================================================

5)RÜYASINDA GÖRDÜĞÜ GİBİ KAZADA YARALANDI

KONYA'da 2 ay önce Mevlana Müzesi'ni ziyarete gelirken meydana gelen kazada yaralanan 55 yaşındaki Müslüme Özgün, hastanede 1.5 aylık fizik tedavinin ardından yürümeye başladı. Kazayı bir gün önce rüyasında gördüğünü söyleyen Özgün, taburcu olduktan sonra Mevlana Müzesi'ni ziyaret edeceğini söyledi.

Düzce depremini yaşadıktan sonra ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşen Müslüme Özgün, arkadaşlarıyla birlikte Konya'daki Mevlana Müzesi'ni ziyaret etmek istedi. Yaklaşık 2 ay önce bu gezi için program düzenleyen Özgün, yola çıkmadan bir gün önce rüyasında otomobille giderken kaza yaptıklarını gördüğünü söyledi. Özgün, ertesi gün gezi için kendisini evden almaya gelen arkadaşlarına da gördüğü rüyayı anlattı.

4 arkadaşıyla birlikte Müslüme Özgün'ün de içinde bulunduğu otomobil, Mevlana Müzesi gezisi için Ankara'dan Konya'ya hareket etti. Cihanbeyli yakınlarında kontrolden çıkan şarampole yuvarlandı. Otomobildeki 4 arkadaşıyla birlikte ağır yaralanan Özgün, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan kontrolle sonrası Özgün'ün kaburga kemiklerinde çatlak, kalça kemiğinde kırık ve omuriliğinde zedelenme oluştuğu belirlendi. Ölümden dönen ve gerçekleştirilen ameliyat sonrası Özel Farabi Hastanesi'nde yaklaşık 1,5 ay fizik tedavisi yapılan Özgün, yürümeye başladı.

Uzun bir tedavi döneminin ardından iyileşen ve kaza öncesi gördüğü rüyayı anlatan Müslüme Özgün, "Konya'ya gelmeden bir gün önce bir rüya gördüm. Rüyamda arabanın içerisinde giderken titreme oluştu ve arkadaşlarımla birbirimize sarıldık. Bu rüyanın ardından yola çıkmamayı düşündüm. Arkadaşlarıma rüyamı anlattım ama gülüp geçtiler. Evimin önüne kadar gelince dayanamadım ve yola çıktım. Başımıza da bu kaza geldi. O rüya gerçekleşince nasıl böyle bir şey olabilir diye hayret ettiler. Ama iyileştikten sonra Mevlana'nın türbesini ziyaret edeceğim" dedi.

Farabi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktor Osman Tüfekçi de "Hastamız trafik kazası sonrası kalça eklemini oluşturan kemiklerin birkaç tanesinde ve omuriliğinde hasar vardı. Oturamıyordu ve desteksiz şekilde ayakta duramıyordu. Uzun bir rehabilitasyon döneminden geçtik. 6 haftanın sonunda hastamız oturmaya başladı. Şu an da desteksiz bir şekilde yürüyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------

Müslüme Özgün detay

Özgün röp.

Dr. Tüfekçi röp.

Genel ve detay

(Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ KONYA DHA)

===============================================

6)KOMİSYON BAŞKANI SATIR: ÇOCUKLAR ASKERE SOĞAN DOĞRAMAK İÇİN GİTMİYOR

TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, insanların çocuklarını askere soğan soymak için göndermediğini belirterek, askerlerin yemekten zehirlenmesiyle ilgili, "Olayın hukuki olarak araştırılması gerekir. Yemek konusunda tekrar eski sisteme dönülür mü? Bu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Milli Savunma Bakanlığı'nın vereceği bir karar" dedi. Dilekçe Komisyonu'na bağlı 'Gıda Bankacılığı Uygulamasının Araştırılması ve Yaygınlaştırılmasını İnceleme Alt Komisyonu'nun üyeleri, illerdeki gıda bankacılığı çalışmalarının yerinde incelemesi için Adana'ya geldi. Dilekçe Komisyonu Başkanı Mihrimah Belma Satır ile komisyon üyeleri MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Canan Candemir Çelik, Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ı makamında ziyaret etti. Vali Demirtaş, ziyaret için teşekkür ederken komisyon çalışmalarında başarı diledi.

'TAHAMMÜL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Çalışmaları ve gıda bankacılığıyla ilgili bilgi veren Komisyon Başkanı Mihrimah Belma Satır, kışlalarda askerlerin yemekten zehirlenmeleriyle ilgili komisyona herhangi bir dilekçeyle başvuru yapılmadığını söyledi. Askerlerin zehirlenmesi olayının hukuki bir konu olduğunu anlatan Satır, şunları kaydetti:

"Takibat devam ediyor. Yine oradaki görevlilerden tutuklamalar oldu. Askerde bulunan herkes bu vatanın emaneti. Vatanı kurtarmak, korumak için gidiyorlar ve bir vazife yerine getiriyorlar. Asla kabul edilebilecek bir şey değil. Burada bir ihmal, suiistimal veya kasıt varsa soruşturulması gerekiyor ki, zaten yapılıyor. Ben eski bir siyasetçiyim. Asker ile ilgili konuda kendi özel fikrimi söyleyebilirim. İnsanlar çocuklarını askere gönderirken, 'Vatanını kurtarmak, korumak için gidiyor, orada soğan doğramak için gitmiyor' dedi. Bütün anneler bundan şikayet etti. Doğal olarak da burada sistemin değişmesi, hizmet satın alınması noktasına gelindi. Ama bugün gelinen noktada, Manisa'daki olayda oradaki firmanın mı zafiyeti var, orada ihlal mi var, başka ne var? Onların hukuki olarak araştırılması gerekir. Tekrar eski sisteme dönülür mü? Bu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Milli Savunma Bakanlığı'nın vereceği bir karar ama asla böyle bir olaya tahammül etmek mümkün değil."

Görüntü Dökümü

---------------------------

Heyetin karşılanması

TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır'ın konuşması

Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın teşekkür etmesi

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz detay

Ak Parti Gaziantep Milletvekili Canan Candemir Çelik detay

Genel görüntü

Valilik binası dış görüntüsü

SÜRE: 03'09" BOYUT: 192 MB

Haber: Yusuf BAŞTUĞ   -Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

===================================================

7)GAZİANTEP'TE KAÇAKÇILIK OPERASYONU: 4 GÖZALTI

GAZİANTEP'te, polis tarafından iki işyerine düzenlenen operasyonda kaçak 41 cep telefonu, 16 batarya ve 291 kol saati ele geçirildi, 4 kişi gözaltına alındı. Bir ihbarı değerlendiren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Süleymanşah Mahallesi'nde cep telefonu satışı yapılan bir işyerine operasyon düzenledi. Operasyonda işyerinde yapılan aramalarda kaçak olduğu tespit edilen 41 cep telefonu ve telefonlar ait 16 batarya ele geçirdi. Ekipler, Karatarla Mahallesi'ndeki Söylemez Pasajında bulunan bir saatçide ise, kaçak 291 kol saati ele geçirdi. Ele geçirilen kaçak malzemelere el konulurken; M.P., T.E., İ.K, ve İ.K. gözaltına alınarak sorgulamak üzere emniyete götürüldü.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Polisin operasyon düzenlemesi

Polisin ele geçirdiği kaçak kol saatleri

Genel ve detay görüntüler

( Haber- Kamera:  GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 23 MB

======================================================

8)KANEPELERİ OTOMOBİLİN BAGAJINDA TAŞIDI

ÇORUM'da yaşanan ilginç olayda, bir sürücü otomobiliyle evinin kanepe takımını taşıdı.

Çorum'da görenleri şaşkına çeviren bir olay yaşandı. Cep telefonu kamerasıyla kayıt edilen olayda bir otomobil üzerinde taşınan kanepe trafikte görenleri şaşkına çevirdi. Otomobilin bagajına ve tavanına kanepe takımın iple bağlayarak yola çıkan sürücü, adeta tehlikeye davetiye çıkarttı. İlginç görüntü bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla Çorum- İskilip karayolunda çekildi. Üzerinde kanepe takımı bulunan otomobille karayolunda ilerleyen sürücü, görenleri hayrete düşürdü.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Karayolunda otomobilin hızla ilerleyişi

Aracın bagaj kısmında  kanepe görüntüsü

Detaylar

Haber : Yusuf ÇINAR-ÇORUM,

===========================================================

(ÖZEL)

9) AYNI TELEFONCUYU 6 AYDA 3 DEFA SOYDULAR

GAZİANTEP'teki bir cep telefonu bayyi, son 6 ayda 3'üncü kez soyuldu. İşyeri sahibi Kadir Mermer, toplam 70 bin lira zararı olduğunu belirterek, güvenlik kameralarına da yansıyan soyguncuların yakalanmasını istedi.

Hırsızlık olayı, Karataş Mahallesi'nde bulunan Kadir Mermer'e ait telefon bayiinde dün gece meydana geldi. 6 ayda iki kez soyulan telefoncuya camları kırarak yine giren hırsızlar, cep telefonlarını toplayıp kaçtı. Hırsızlık güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde, gece gelen hırsızların iş yerinin camını kırarak içeri girmeleri, dükkanda bulunan telefonları çalarak uzaklaşmaları yer aldı.Daha önceki hırsızlıklar da yine kameralara yansımıştı.

Toplam 70 bin lira zararının olduğunu, hırsızlık olaylarından bıktığını kaydeden iş yeri sahibi Kadir Mermer, hırsızların biran evvel yakalanmasını ve adalete teslim edilmesini istedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Güvenlik kamerası

Hırsızlık anı

Gündüz ve gece hırsızlık olayları

Kadir Mermer ile röp.

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 191 MB

====================================================

10)HARRAN OVASI'NDAKİ BETONLAŞMA ORANI 3 KAT ARTTI

TARIM havzası olarak bilinen Şanlıurfa'da verimli topraklar hızla betonlaşıyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Ali Rıza Öztürkmen, 2006 yılında 20 bin dekar olan tarım arazilerindeki betonlaşma oranının son 10 yılda yaklaşık 3 kat artarak 60 bin dekara çıktığını söyledi.

Türkiye'nin toplam pamuk üretiminin yarısına yakınının karşılandığı ve tahıl ambarı olarak nitelendirilen Şanlıurfa'da tarım arazileri hızla betonlaşıyor. 150 bin hektar sulanabilir tarım arazisiyle Türkiye'nin 3'üncü büyük ovasına sahip olan Harran Ovası'ndaki tarım arazileri, son 10 yıl içerisinde 3 kat artarak 60 bin dekarı betonlaştı. Özellikle Kısas Mahallesi'nde artan betonlaşma dikkat çeken uzamanlar, bu durumun önüne geçilmediği takdirde tarımın Şanlıurfa'da biteceğini kaydetti. Türkiye'nin sulanabilir tarım arazileriyle bilinen Harran Ovası'nda betonlaşmanın hızla ilerlediğini ve bu betonlaşma nedeniyle tarım arazilerinin kanserleşerek ülke ekonomisine büyük zarar vereceğini belirten Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Ali Rıza Öztürkmen, acil şekilde ovaların koruma altına alınması gerektiğini söyledi.

Öztürkmen, tarım arazilerinde son 10 yılda 3 kat arttığını kaydederek, "Ülkemizde gittikçe azalan en önemli varlıklardan bir tanesi topraklarımızdır. Maalesef Türkiye'de 27 milyon hektar tarım arazisi olan ülkemizde son dönemlerde belli periyotlarda bu rakam gittikçe düşmüş ve şu anda 22 milyon 500 bin hektar alanda tarım yapılabilmektedir. İlimiz Şanlıurfa'da sadece 150 bin hektar alan olan Harran Ovası'dır ve Türkiye için büyük bir potansiyeldir. Bu alanda Türkiye pamuğunun yüzde 42'si, mısırın yüzde 18'i, buğdayın yüzde 9'u, arpanın yüzde 18'i, mercimeğin yüzde 36'sı, fıstığın yüzde 40'ı, ve yine aynı şekilde nar'ın yüzde 12'lik bir payı olduğu söylenmektedir. Böyle stratejik bir alana sahip ilimizde maalesef ki gün geçmiyor ki tarım arazilerinde betonlaşma dursun" dedi.

'HARRAN OVASI KORUMA ALTINA ALINMALI'

Bakanlar Kurulu kararıyla 140 ovanın tescilinin yapıldığını ve 74 ovanın tescil edilmesi için bekletildiğini anlatan Öztürkmen, Harran Ovası'nın da koruma altına alınması gerektiğini ifade ederek, "Biz toprak koruma kurulu olarak valiliğimiz önderliğinde çok güzel bir çalışma yaptık büyük ova statüsü ve bu ovalarımızın sınırlarını çok güzel belirledik. Ancak Bakanlar Kurulu 140 ovanın tescilini yaptı. Zannediyorum 74 ovanında tescilini yapmak üzere bekliyor. Ümit ediyorum ki ilk fırsatta tescil işlemleri biter ve ovalarımız büyük ova statüsüne girer. Çünkü gün geçtikçe betonlaşan tarım alanlarının geriye dönüşü olmuyor. Yarın biz çocuklarımıza bunun hesabını nasıl vereceğiz diye gece gündüz düşünmemiz lazım. 2006 yılında yapılan bir çalışmada Harran Ovası'nda sadece 20 bin dekarlık alanda köy yerleşim yeri dışına çıkmış ve betonlaşan bir alan vardı. Bunun 2016 rakamlarıyla 55-60 bin civarında olduğu söyleniyor ki bu gerçekten çok büyük bir rakam ve bazı ülkelerin ekonomisini değiştirebilecek düzeydeki tarım arazisine biz betondan evler yapıyoruz. Bunu bir an önce düzgün planlamamız lazım. Aksi takdirde bu rakam büyüdükçe ülke ekonomisi ya da ülke refahı elden gider. Bugün biz mercimek, buğday ve arpayı eğer dışarıdan ithal edersek, bu bizim geleceğimizin yok olduğunun resmidir. Hayvanda bu gün etin kilosu 40 liraya gelmişse bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi gelecek için mutlak olarak tarım arazilerinin iyi korunması ve iyi düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde her gün geçtikçe kanser gibi betonlaşan ve imarlaşan tarım arazilerimiz yok olacaktır. Bu topraklarımızın kıymetini bilmek zorundayız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Tarım alanları

Traktörle tarlanın sürülmesi

Tarlanın ilaçlanması

Ali Rıza Öztürkmen ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 449 MB

=======================================================

11)GAZİPAŞA HEM'E YOĞUN İLGİ

GAZİPAŞA Halk Eğitim Merkezi'nin sportif, sanatsal ve meslek edindirmeye yönelik kurslarına ilgi arttı. Bu yıl açılan kurslara başvuranların sayısı geçen yılı ikiye, önceki yılı ise dörde katladı. Kursa emekli bir çift de İngilizce öğrenmek için katıldı.

Gazipaşa Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan kurslar 7'den 77'ye herkese hitap ediyor. Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan yaz kursları için başvurular geçen yıla göre 2 kat arttı. Bu yıl açılan yaz kurslarına ise katılım 1017 kişiyle rekor kırdı. 70 yaşındaki Mehmet Pınardağı ve eşi 68 yaşındaki Mahide Pınardağı ile birlikte İngilizce kursuna gelerek dil öğreniyor. Yazın 6 ay Gazipaşa'da oturan emekli çift gençlere örnek olarak okumanın ve öğrenmenin yaşı olmadığını İngilizce dersi alarak gösteriyor.

Mehmet Pınardağı, "Bir dille insanın insanca yaşayamayacağını düşünüyorum. Bilhassa evrensel dil olan İngilizceyi her vatandaşın bilmesi gerekiyor çünkü şartlar değişti, dünya küçüldü. Bilimsel alanda gelişmeler var o nedenle İngilizceyi öğrenmezsek hayatın bir parçası eksiktir bence. Ben bunu 70 yaşında hissettiğim için gençlerimiz bunu örnek alması gerekir. Benim iki torunum ABD'de yaşıyor. Onlarla tam bir diyalog kuramıyorum. Onlar Türkçeyi yavaş yavaş kaybediyor. İngilizce konuşuyorlar, diyalogumuz eksik kalıyor. Akşamları torunumla telefonda görüşüyoruz. Burada gördüğümüz konuları tekrar ediyoruz. İngilizce en azından bizim için çok zaruri bir ihtiyaç olduğu için buradayız" dedi.

Mahide Pınardağı da İngilizceyi çok sevdiğini anlattı.

İngilizce öğretmeni Serap Türker, "Kursumuz yeni başladı, 2 gün oldu. A-1 seviyesinde 120 saatlik bir kurs oluyor. Kursiyerlerimizin ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde çaba harcayıp kursumuzu tamamlayacağız. Sınıfımızda her yaşta, her meslekten kursiyerlerimiz bulunmakta" diye konuştu.

Gazipaşa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ali Doğan da şöyle dedi:

"Açtığımız kurslar ve katılım gösteren kursiyerler açısından son derece iddialıyız. Rakamlar bizi haklı gösteriyor. Yıl içerisinde 76 kurs ve 178 sınıfta 4 bin 700 kursiyere eğitim verdik. Bu yıl 1017 kişi kurs programı için başvuru yaptı. Geçen yılki rakamın yaklaşık 2 katı, önceki yılın ise yaklaşık 4 katı. Yani katlayarak giden bir durum söz konusu. Çocuklarımızın, halkımızın boş zamanını eğitim-öğretimle geçirmesine odaklanması ve ailelerin duyarlılığına teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın internet kafelerde, sokakta ya da evde televizyonun başında vakit geçirmesindense birçok alanda açtığımız kurslara katılıp, bunlarla zaman geçirip kimliklerinin inşa süreci olan gençlik dönemlerinde daha eğitimsel ortamların içinde bulunarak hem ailelerine, hem topluma, hem kendilerine katkılı, faydalı, mutlu bir süreç yaşamalarını istiyoruz. Onun için bu kursları çeşitlendirerek devam ettirmek istiyoruz."

Görüntü Dökümü

-------------

HEM'in tabelasından görüntü

İngilizce kursuna katılan Mehmet Pınardağı'nın konuşması

Mahide Pınardağı'nın konuşması

İngilizce öğretmeni Serap Türker'in konuşması

Gazipaşa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ali Doğan'ın konuşması

191 MB/// 05.59"

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA,