Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-6

Delilleri çöpe atan profesörün 22.5 yıl hapsi istendiGüvenlik kamerası görüntüleri ERZURUM'da 15 Tammuz darbe girişiminin ardından FETÖ operasyonunda gözaltına alınmadan önce delilleri üniversite kampüsündeki çöp kutusuna atan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati...

29.07.2017 14:32
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Delilleri çöpe atan profesörün 22.5 yıl hapsi istendi

Güvenlik kamerası görüntüleri

ERZURUM'da 15 Tammuz darbe girişiminin ardından FETÖ operasyonunda  gözaltına alınmadan önce delilleri üniversite kampüsündeki çöp kutusuna atan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı öğretim üyesi 60 yaşındaki Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç, 21 Temmuz 2016'da gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Prof. Dr. Tanç'ın fakültedeki çalışma odasında yapılan aramada, bilgisayar kasasının yerinde olmadığı belirlendi. Üniversiteye ait güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç'ın odasındaki bilgisayar kasasını alarak evine götürdüğünü ve flash bellekleri de çöpe attığını tespit etti. Bunun üzerine Prof. Dr. Tanç'ın üniversite lojmanlarındaki evine giden ekipler, iş yerinden götürdüğü bilgisayar kasasına ulaştı. Ekipler, aynı bölgedeki çöp kutusunda da 3 flash bellek ele geçirdi. Kasa ve flash bellekleri inceleyen polis, Prof. Dr. Tanç ile FETÖ elebaşı Fetullah Gülen arasındaki karşılıklı yazışmalar ve sohbet toplantılarında kullandığı değerlendirilen çeşitli belgelere ulaştı. Prof. Dr. Tanç'ın gönderdiği mektuplarda Gülen'e iltifat ettiği, Gülen'in de kendisine teşekkür ettiği belirlendi.

Prof.Dr. Halil İbrahim Tanç'ın 21 Temmuz günü gözaltına alınmadan önce delilleri yok etme görüntüleri, güvenlik kamerası görüntüleri tarafından saniye saniye kaydedildi. Saat 07.00 sıralarında fakülteye gelen ve iki kez girip çıkan Prof. Dr. Tanç'ın ilkinde bilgisayar kasasını, ikincisinde de çantasını otomobiline bırakması yer alıyor. Otomobiliyle üniversite yerleşkesinde bir süre gittiği ve daha sonra lojmanlara geldiği görüntülere yansıyan Prof. Dr. Tanç'ın, saat 07.23'de park ettiği aracından aldığı bilgisayar kasasını evine götürmesi de kameralar tarafından kaydedildi. Kayıtların devamındaki görüntülerde kampüsteki Anıtlar mevkisine giden Prof. Dr. Tanç'ın, etrafını kontrol ettikten sonra saat 09.36 sıralarında da çöp kutusuna cebindeki flash bellekleri atması yer aldı.

Kanun Hükmündeki Kararname ile meslekten ihraç edilen Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç hakkında hazırlanan iddianame Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Halil İbrahim Tanç hakkında 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istendi.  İddianamede Tanç'ın delilleri attığı çöp kutusundaki aramada üzerinde 'Yeni Ümit İlimler ve Kültür Dergisi' ibareleri yazılı metal görünümlü flash bellek ele geçirildiğine yer verildi. Tanık ifadelerinede yer verilen iddianamede başka bir soruşturmasının şüphelisi Y.K. fakültede 'FETÖ' denildiğinde ilk akla gelen kişinin Halil İbrahim Tanç olduğunu söyledi. Y.K., eski Prof. Tanç'ın en çok kurban toplayanlardan biri olduğunu burs ve haftalık sohbetlere katıldığını bildirdi.

'İlahiyat Fakültesi imamı' olduğu iddia edilen Halil İbrahim Tanç, savunmasında öğrencilik döneminde taşındığı arkadaş evinin örgütün olduğunu bilmediğini öne sürdü. Tanç, "Arkadaşlar, Gülen'e ait vaaz kasetlerini dinlemeye başladı. Ben de dinledikçe Gülen'in vaaz usulü hoşuma gitti ve öylece başlamış oldum. Fakülteden mezun olduktan sonra Erzurum'da yaşamaya devam ettim ve açılan bir sınava katıldım. Yüksek İslam Enstitüsüne asistan olarak girdim. Bu süreçte örgütün evlerinde kalan İlahiyat Fakültesinin talebeleriyle irtibatım devam etti. İlahiyat Fakültesinde okuyan öğrencilere örgütün evlerinde kalmaları, yurtlarına gitmeleri ve himmet adı altında örgüte yardımlarda bulunmaları, Zaman gazetesi, Sızıntı dergisine abone olmaları konusunda tavsiye ve telkinlerde bulundum. O dönem örgütün evinde kalmak, yurtlarına gitmek, Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olmak yasak değildi. Ben de bu örgüte olan sevgim nedeniyle öğrencilere bu konuda bazı zamanlarda tavsiye ve telkinlerde bulundum."

Örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüşmek üzere ABD'ye gittiği tespit edilen Halil İbrahim Tanç'ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ARŞİV

-07.06.55'te Fakülteden bilgisayar kucağında çıkması

-07.08.23'te bilgisayarı aracına bırakması

-07.11.56'ta tekrar fakülte binasına girişi

-07.19.15'te elinden çanta ile fakülteden çıkışı

-07.20.39'ta aracına binmesi

-07.21.18'te aracı ile hareket etmesi

-07.23.09'da evinini önüne gelmesi

-07.23'te bilgisayarı evine götürmesi

-09.36.31'te çöp kutusuna flash bellekleri atması

-09.38.35'te tekrar fakülte binasına girmesi

-Erzurum adliyesi

Haber: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

======================================

Çorum Kalesinde yangın

ÇORUM'un tarihi kalesi içinde kalan boş iki evde yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından güçlükle kontrol altına alındı.

Çorum Kalesi'nin iç kısmında kalan boş iki evde yangın çıktı. Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede yangın bölgesine gelen Çorum Belediyesi İtfaiye ekipleri alevlere müdahale etti. Rüzgarın da etkili olduğu yangın, ekiplerin müdahalesi ile bölgedeki diğer ahşap binalara sıçramadan kontrol altına alındı. Soğutma çalışmalarının sürdğü Çorum Kalesi içinde çıkan yangının neden kaynaklandığı araştırılıyor.

Belediye, 2013 yılında Çorum Kalesini restore etmek için kamulaştırma çalışmalarına başlamıştı. Bu tarihte kale içerisindeki 30 ev kamulaştırıldı. Buradaki vatandaşlar da başka bölgelere taşındı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Kaleden görünüm

-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi

-Kalenin dış ve içinden görüntü

-Detaylar

Haber- Yusuf ÇINAR-ÇORUM,

=========================================

Baydemir: Taşlar bağlanıyor, itler salınıyor

HDP Grup sözcüsü Osman Baydemir, IŞİD sanıklarının tahliye edilmesine tepki göstererek, "Onlar teker teker tahliye ediliyor ama Demirtaşlar, Ahmet Şıklar, hakikatin savunucuları cezaevlerine konuluyor. Yani taşlar bağlanıyor, itler salınıyor. Bu ülke taşların bağlandığı itlerin salındığı olduğu müddetçe adalet tecelli etmeyecek" dedi. Baydemir ayrıca, tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın nöbet eylemi için yolladıkları yazılı mesajları okudu.

HDP'nin, vicdan ve adalet nöbeti, Ekin Ceren Parkı'nda 5'inci gününde devam ederken,  HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın gönderdiği mektuplar okundu. Yüksekdağı'ın mektubunu Milletvekili Dirayet Taşdemir okurken, Selahattin Demirtaş'ın mektubunu ise HDP Grup sözcüsü Osman Baydemir okudu.

Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın gönderdiği mektubunda, adalet nöbetinin önemli bir duruş olduğu belirtilerek şu görüşlere yerverildi:

"Vicdan ve adalet nöbetindeki bütün arkadaşlara başarılar diliyorum. Hepinizi içtenlikle kutluyorum. Anlamlı ve önemli bir duruş olarak gördüğümü ifade etmek isterim. Halkımızın da her yerde bu nöbeti sahiplenmesi gerekir. Sadece Diyarbakır halkının değil; İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin başta olmak üzere tüm halkımızın zulme karşı direniş ortaya koyan bu nöbetle güçlü bir dayanışma ortaya koyması faşizmin geriletilmesi açısından belirleyici olacak. Bu vesileyle içeride ve dışarıda direnen bütün arkadaşlarıma ve halkımıza selam ve sevgilerimi iletiyor, mutlaka kazanacağız şiarını paylaşmak istiyorum."

Mektupların okunmasının ardından konuşan Baydemir, eş genel başkanları, milletvekillerinin 8 ay 25 günden beri cezaevinde olduklarını, Demirtaş'ın tutuklu olduğu dosyadan henüz yargılanmadığını hatırlatarak, "Henüz duruşmasının ne zaman olacağı belli değil. Hani yargılayacaktınız neden duruşmayı gerçekleştirmiyorusnuz ? Neden mahkemeye çıkarmıyorsunuz.  Kamuoyu Demirtaş tutuklandığı dosyadan yargılandığı içerde, hayır Demirtaş tutuklandığı dosyadan sadece ve sadece bir rehindir. Şu ana kadar 60'ı aşkın katılmış olduğu, bütün dosyalar tutuksuz olduğu dosyalardır. Mahkeme huzuruna, yargı huzuruna çıkamıyorlar çünkü hakikatin açığa çıkmasından korkuyorlar. Çünkü Demirtaş'ın cesaretiyle, sözüyle, vicdanın sesiyle hakka ve hakkaniyete ışık tutacağına inanıyorlar, bunu biliyorlar" dedi.

Adaletini yitiren bir toplumun ayakta durma şansının olmadığını ifade eden Baydemir, "Bir kez daha Anayasa mahkemesine çağrıda bulunuyoruz. Sizin vermiş olduğunuz bir iştihat kararı vardı Milletvekili tutuklu yargılanamaz diye bir iştihatınız vardı. Tamı tamına 8 ay 25 gündür bu iştihatınızın altında imzası olduğunuz bu kararınıza sahip çıkmamanızın adaletle, vicdanla, ahlakla izah edilir bir yanı varmıdır. Geciken adaletin adalet olmadığını sizlerde çok iyi biliyorsunuz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, bir kez daha çağrıda bulunan Baydemir, "Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Erdoğan'a, vicdan ve adalet nöbetinden bir kez daha çağrıda bulunuyorum. 2004 yılında seninle Diyarbakır Büyükşehir belediyesi Başkanlığı için yarıştık, kazanamadın. Milletin iradesi ve teveccühü bizden yana oldu. 2009 yılında Diyarbakır'ı istiyorum dedin bende çıkıp Diyarbakır bu halkın kalesidir dedim. Yarıştık yine seninle yüzde 66'la Diyarbakır halkı yine teveccühünü yine bizden yana buldu. ve hep Diyarbakır'ı istedin istemeye herkesin hakkı var. Demokratik yollardan, sandık yoluyla herkes talip olabilir. Ama bu halk sana teveccüh göstermedi. Sen ne yaptın, düşüncenle, fikriyatınla ikna edemediğin bu şehri zorbalıkla, adeta zorbalıkla baskıyla el koymakla milletin iradesi olan kurumu işgal etmekle fethettiğini sanıyorsun. Yanılıyorsun. Diyarbakır'a Mardin'e ve diğer belediyelerimize kayyum ataman acziyetin ifadesidir, Kaybetmişliğinizin ifadesidir. Kayyum atadığınız gün siz bu coğrafyada  kaybettiniz.  Oysa bir şehir ve insan topluluğu fethedilecekse ancak ve ancak vicdanına hitap ederek, ancak ve ancak sevgiyle saygıyla yer edinilerek fethedilmelidir. Bir kez daha AKP Genel Başkanına hodri meydan diyoruz. Gel sandığı kuralım. Diyarbakır halkı hür iradesiyle sandık başına gitsin. Senin kayyumun da  aday olsun bizim aday göstereceğimiz şuandaki  eş başkanlarımız da aday olsun. Kim seçimi alırsa bir diğeri bakıp saygı duysun milletin iradesinin gereğini yerine getirsin" dedi.

"IŞİD SANIKLARINA SÖZ MÜ VERİLDİ, DEVLET IŞİD'LE GÖRÜŞÜYOR MU?"

Terör örgütü IŞİD üyesi oldukları için yargılanan ve tahliye edilmesine de tepki gösteren Baydemir, "IŞİD barbarlık örgütünün bu coğrafyada yaptığı zulmün hesabı yok. Bu kentte 5 Haziran mitingine saldırıldı 5 insanımız hayatını yitirdi, Suruç, Ankara, bu saldının  Diyarbakır saldırısının birinci derece sanıklarından biri tahliye edildi. Bu şehirde Hücre evi baskını sırasında 2 polis hayatını yitirdi. O evdeki mühimmat, tecizatlar, yakalandı ve o mühimmatların üzerinde parmak izi olan sanıklar tahliye edildi. Antep saldırısı sanıklarından da 38'i tahliye edildi. IŞİD sanıkları teker teker tahliye ediliyor. Acaba bu saldırılardan önce onlara bir söz mü verilmişti. Ey hükümet açıkla, ne söz vermiştiniz. Şuan da bir pazarlıkmı var. Devletin her hangi bir erki, organı ışidle her hangi bir görüşme yapıyor mu. Yapmıyorsa bu tahliyelerin anlamı nedir.  Parmak izleri var diyorum size eşyaların, mühimmatların, kurşunların üzerlerinde parmak izi var. Onlar teker teker  tahliye ediliyor ama Demirtaşlar, Ahmet Şık'lar hakikatin savunucuları cezaevlerine konuluyor. Yani taşlar bağlanıyor itler salınıyor. Bu ülke taşların bağlandığı itlerin salındığı olduğu müddetçe adalet tecelli etmeyecek. Adaletin mutlak suretle sağlanması lazım" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Nöbete katılan vekiller

-Eş Genel Başkanların mektuplarının  okunması

-Osman Baydemir'in konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,

===========================================

Kanalizasyona bağlanmayan bina 9 yıldır koku yayıyor

SİVAS'ın Suşehri ilçesinde kendisine ait arsaya 2008'de 2 katlı bina yapan 53 yaşındaki Ahmet Koçer, tüm müracaatlara rağmen, lağım gideri kanalizasyona bağlanmayınca daire ve dükkanlarını kiraya veremedi. Koçer, yayılan kötü koku nedeni ile mahalleyi rahatsız eden sorunun giderilmesini istedi.

İlçede yaşayan evli 1 çocuk sahibi işçi emeklisi Ahmet Koçer Yalnızbağlar Mahallesi Ekrem Erdem Bulvarı üzerinde kendisine ait 1 dönüm arsa üzerine 2 katlı 3 daireli apartman yaptırdı. 2008 yılında tamamlanan bina için oturma izni aldı. Ancak aradan 9 yıl geçmesine ve ilgili yerlere defalarca başvurmasına rağmen binanın lağım gideri ilçe kanalizasyon şebekesine bağlanmadı. Bu nedenle 4 katlı binada sadece kendisi oturan Koçer, kanalizasyon olmadığı için diğer daire ve dükkanlarını da kiraya veremedi. Binanın bahçesine üstü açık bir fosseptik çukuru açan Koçer, bu şekilde sorunu gidermeye çalıştı. Ancak özellikle yaz aylarında çevreye yayılan koku mahallelilerin de tepkisine neden oldu. Bölgenin yerleşim planında yaşanan sorun nedeni ile binanın giderini kanalizasyona bağlatamadığını belirten Koçer, "Bir önceki belediye başkanımız proje hazırlandığını ve yapılacağını söylemişti. Ancak daha sonra bölgede hazırlanan projede değişiklik oldu ve bir türlü yapılmadı. Her seferinde farklı nedenler sunuldu. Şimdi kokudan evde durulmuyor. Dairelerimi ve dükkanımı kiraya veremiyorum. Giderin bir an önce kanalizasyona bağlanmasını istiyorum. Bu konuda Belediye Başkanlığına, Kaymakamlığa, İl Çevre Sağlık Müdürlüğüne, Valilik makamına dilekçe verdim ama henüz bir çözüm bulamadım" dedi.

'SORUNU GİDERECEĞİZ'

DHA'nın telefonla ulaştığı Suşehri Belediye Başkanı Fazlı Yüksel söz konusu bulvardan kanalizasyon hattı geçmediğini, evin etrafındaki arsaların ise başkalarına ait olduğunu, komşularının muvafakat vermemesi nedeniyle sorun oluştuğunu ifade etti. Yüksel, "Belediye olarak bu sorunu çözmek için meclis gündemine taşıdık. Mecliste alacağımız karar doğrultusunda bölgede kamulaştırma çalışması yaparak bu sorunu gidereceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Binanın görüntüsü

-Bahçesindeki fosseptik çukuru

-Sahibinin kurumlara verdiği dilekçeleri gsötermesi

-Konuşmaları

Haber-Kamera:  Bülent TATLI/SUŞEHRİ(Sivas),

============================================

Manavgat'ta uyuşturucu operasyonu

MANAVGAT'ta düzenlenen uyuşturucu operasyonunda bir evde uyuşturucu madde ele geçirilirken, evin bir odasının uyuşturucu yetiştirmek amacıyla laboratuvar olarak kullanıldığı belirlendi.

Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri ilçe merkezinde bir kişinin uyuşturucu ticareti yaptığı ihbarı üzerine çalışmalara başladı. A.A. olduğunu belirlediği şüphelinin Eski Hisar Mahallesi'ndeki evine perşembe saat 22.30 sıralarında operasyon düzenlendi. Evde yapılan aramada uyuşturucu skunk maddesi yetiştirmek amacıyla bir odada laboratuvar kurulduğu tespit edildi.

Evde yapılan aramada 1 kilo 388 gram skunk maddesi, 13 kök dikili ve 2 kök kurutulmuş Hint keneviri, 58 alüminyum folyoya sarılı olarak satışa hazır vaziyette 14 gram Hint keneviri tohumu, şeffaf poşet içerisinde 77 gram Hint keneviri tohumu, 2 hassas terazi, 40 plastik şişeler içerisinde uyuşturucu madde yetiştirmede kullanılan kimyasal madde, 3 şeffaf poşet içerisinde uyuşturucu madde yetiştirmede kullanılan 4.1 gram kimyasal madde, 10 bitki yetiştirmede kullanılan lamba, aspiratör aparatı, 5 alüminyum boru, 3 havalandırma cihazı, 9 vantilatör, 3 kenevir dallarını kesmekte kullanılan makas, 12 kenevir yetiştirmekte kullanılan tapa, akımölçer, 5 programlanabilir priz, 3 ısı ölçer, 2 pH ölçer, 5 uyuşturucu maddeleri öğütme aparatı, 44 uyuşturucu madde paketlemede kullanılan plastik tüp, uyuşturucu madde içiminde kullanılan cam aparat, şüpheli A.A. adına düzenlenmiş sahte ehliyet, kurusıkı tabanca, 7 fişek ve şarjör, uyuşturucu satışından kazanıldığı değerlendirilen 1470 Euro, 740 Dolar ve 405 lira ele geçirildi.

Göz altına alınan şüpheli A.A. işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Polis kamerası görüntüleri

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT,

================================================

Doğal ürünler bahçesi ve pazarı açıldı

Türkiye'de ilk ve tek olan 'Kayseri Doğal Ürünler Bahçesi ve Pazar Yeri' açılışı törenle yapıldı. Hizmet verecek 54 çiftçi, geçirdiği 100 saatlik eğitim ardından aldığı sertifika ile organik ürün üretme ve satma hakkına sahip oldu.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan proje kapsamında Cırgılan Mahallesi'ne kurulan Türkiye'de ilk ve tek olma özelliğine sahip Kayseri doğal ürünler bahçesi ve pazar yeri açılışı Kayseri protokolünün katılımı ile yapıldı. 2 bin 500 dekar alan içerisine yapılan ve içerisinde 54 bahçe depolama alanları ve pazar satış yerinin bulunduğu tesis ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik,  şöyle dedi: "Belediye olarak ülkemizde ilk ve tek olan projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Belirlediğimiz vizyonda estetik ve fonksiyonel işleri projelendirdikten sonra hayata geçirmeye başladık. Bu projelerden birisi olan Kayseri doğal ürünler bahçesi ve pazar yeri sağlıklı nesiller oluşturmak için yaptığımız önemli çalışmalardan birisidir. İçinde 54 bahçenin yer aldığı ve organik ürünlerin satılacağı pazarda insanlarımız ihtiyaçlarını oluşturduğumuz bahçelerden karşılayacaklar."

Oluşturulan tesis içerisinde çiftçilik yapan kişilerin titizlikle belirlendiğini belirten Başkan Çelik, şunları söyledi: "Çiftçilerimizi belirlerken amacımız tarımla uğraşan çiftçilerimizi organik tarımla tanıştırmak istedik. Ayrıca güvenilir ürünlerin sunulduğu mekanlar kazandırmak istedik. Yaptığımız çalışma neticesinde bunu başardık. Çiftçilerimiz 100 saatlik eğitimin ardından sınava tabii tutuldu. Sınavda derece giren çiftçiler sertifikalandırılarak üretim yapmaya hak kazandı.  Üretilen organik ürünlerin hepsi sertifikalı ürünler ve hepsi tesis içinde bulunan ziraat mühendisleri tarafından denetleniyor.ö

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Organik ürün bahçelerinden görüntü

Organik ürün pazarı tezgahlarından görüntü

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'in konuşması

Detay görüntü

Haber: Yasin DALKILIÇ Kamera: Olcay DÜZGÜN/ KAYSERİ,

==========================================

Anamur'da festival coşkusu

MERSİN'in Anamur İlçesi'nde düzenlenen 11'inci Uluslararası Kültür ve Muz Festivali kortej yürüyüşü ile başladı. Açılış günü, sanatçı Orhan Hakalmaz konser verdi.

Anamur Belediye binası önünde başlayan yürüyüş Muşurup Sanat Sokağı'na kadar devam etti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe ve sanatçı Orhan Hakalmaz'ın da yer aldığı yürüyüşe çok sayıda kurumun temsilcisi ile vatandaşlar katıldı.

Türk bayrakları ve Atatürk posteri taşıyan katılımcılar, Çavuşpınarı Meydanı'nda şehitler için saygı duruşunda bulundu, İstiklal Marşı okundu. Başkan Türe de Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Yürüyüşe katılanlara Muşurup Sanat Sokağı'nda Anamur muzunun yanı sıra, yöresel lezzetler olan yoğurtlu keşkek ile samtıra ve limonata ikram edildi.

Festivalin 82 Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen akşam bölümünde ise Orhan Hakalmaz konser verdi. Sanatçı yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı konserde, seslendirdiği eserler ile büyük beğeni topladı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Yürüyüşten görüntü

Kortejden genel ve detay

Belediye Başkanları ve Hakalmaz ile yürüyüşte röp.

Halk Dansları gösterileri

Belediye Başkanı Mehmet Türenin çelenk sunumu ve  konuşması

Muz ve keşkek ikramları

Orhan Hakalmaz konserinden görüntü

Haber-Kamera: Mithat ÜNAL/ANAMUR(MERSİN),

===============================================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement