Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-7

Dha Yurt Bülteni-7

BAKAN MÜEZZİNOĞLU MUĞLA'DA (EK)1)ENERJİ İŞÇİLERİYLE BULUŞTUÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Muğla'daki programı kapsamında Yatağan İlçesi'ne geldi.

16.03.2017 13:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BAKAN MÜEZZİNOĞLU MUĞLA'DA (EK)

1)ENERJİ İŞÇİLERİYLE BULUŞTU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Muğla'daki programı kapsamında Yatağan İlçesi'ne geldi. Yatağan Termik Santrali'ni ziyaret eden Müezzinoğlu, işçilerle yemek yiyip, sohbet etti. Bakan Müezzinoğlu, yemek sırasına girip kendi yiyeceğini aldı. Yemekten sonra işçilere yönelik konuşma yapan Bakan Müezzinoğlu, öncesinde korumalarından sandalye istedi. Getirilen sandalyenin üzerine çıkan Müezzinoğlu, kendisini dinleyen yaklaşık 300 işçiye, "Sizlere yukarıdan bakmak için değil, sizlerle göz göze gelebilmek için sandalye çıktım" dedi. Enerji sektörünün sorunlarını Enerji Bakanlığı ile birlikte kısa zamanda çözeceklerini belirten Bakan Müezzinoğlu, "Dünyanın en iyi 10 ülkesi arasına girmemizi engellemeye çalışan ve birlikte hareket eden ülkeler var. Ancak bunu başaramayacaklar. En kısa zamanda Türkiye'nin dünyanın en iyi 10 ülkesi arasına girmeyi başaracak. İkide bir koalisyon ve krizler olduğu bir dönemin bedellerini hep halk ödedi. Bu millete ödettiler, bu bedelleri. Artık bundan sonra istikrarla birlikte millet ödemeyecek. Bu ülkenin bir gecede yüzde 40 fakirleştiğini günleri geride bırakmak istiyoruz, istikrarlı yönetim şart" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, daha sonra işçilerin yanından ayrılıp Bozüyük Mahallesi'ne geçti. Bozüyük İlkokuluna konuk olan Müezzinoğlu, öğrencilerle hatıra fotoğraf çektirip, sohbet etti. Ayrıca öğretmenlerin de sorularını dinledi, birlikte çay içti.

Görüntü Dökümü

---------------------

Bakan Müezzinoğlu'nun yemek sırasına girmesi

Bakan Müezzinoğlu'nun sandalye üzerinden konuşması

Bakan Müezzinoğlu'nun ilkokulu ziyareti

Genel ve Detay görüntü

( Haber- Kamera Yaşar ANTER/ YATAĞAN (Muğla),

======================================================

2)GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI TÜFENKÇİ BİTLİS'TE

GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi partisinin referandum çalışmalarına için Bitlis'e geldi. Bakan Tüfenkçi, kentin turizim değerlerini, ticaret potansiyeleni öne çıkaracaklarını söyledi.

Muş'tan karayolu ile Bitlis'e gelen Bakan Tüfenkçi, Bitlis Valiliği önünde kurum amirleri tarafından karşılandı. Bakan Tüfenkçi Bitlis Valiliği ziyaretçi defterini imzaladıktan sonra Valilik makamında gazeteciler açıklamalarda bulundu. Bakan Tüfenkçi, Bitlis'i güvenli hale getirdikten sonra turizm değerlerini ve tarihi dokuyu tekrardan restore ederek, öne çıkaracaklarını, ticari potansiyeli de harekete geçireceklerini belirterek şöyle konuştu:

"Bitlis kadim bir kent. Bitlis'in gelişmesi, dönüşmesi ve kalkınması esasında bölgenin değişmesine, dönüşmesine katkı sağlayacak illerimizin başında gelmektedir. Özellikle hükümetimizin 23 ilde başlattığı cazibe merkezlerinde Bitlis ilimizde ciddi anlamda faydalanmış görünüyor. Daha doğrusu ciddi bir müracaat var. 71'e yakın bir müracaatı almış bulunuyoruz. Bunun gerçekleşme oranlarına baktığımızda eğer önemli bir kısmı yatırıma dönüşürse, istihdamda da Bitlis iyi bir noktaya gelebilir. Tabi Bitlis'in ortaya çıkmamış güzellikleri var. Bunların başında da turizm geliyor. Turizmin Bitlis için ayrı bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bitlis tarihten bu yana ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Bu anlamıyla da Bitlis'i öne çıkarmak lazım. Hem ticareti hem de turizmi ile Bitlis'in güvenlik problemleri halledildikten sonra önünün çok açık olduğunu da görüyoruz. Biz istiyoruz ki özellikle Bitlis'i güvenli hale getirdikten sonra turizm değerlerini ve tarihi dokuyu tekrardan restore ederek, öne çıkarmak ve bununla ilintili ilin ticari potansiyelini de harekete geçirmek istiyoruz. Bununla ilgili hükümetimiz cazibe merkezleri kapsamında gerekli adımları atacaktır."

Yapılan açıklamaların ardından Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Bakan Tüfençi'ye Ahlat kümbetinin yer aldığı bir sandık hediye etti. Bakan Daha sonra AK Parti binasına geçerek burada partililer ile bir araya geldi.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Bakan Tüfençti'nin karşılanması

-Karşılamadan detaylar

-Bakan Tüfenkçi'ni valilikteki açıklamaları

-Detaylar

Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, -

=====================================================

3)SOMA'DA HALKA SESLENEN CHP'Lİ ÖZEL, 2010 REFERANDUMUNU HATIRLATTI

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, 2010'daki anayasa değişikliği referandumunda da 'hayır'ı savunduklarını belirterek, "Biz bunu söylediğimizde Fethullah Gülen, 'Mezardan ölüleri kaldırın, gelip bu oylamada evet oyu versinler' diyordu. Tayyip Erdoğan da, 'Muhterem hoca efendiye teşekkür ederim' diyordu. O gece biz 'hayır'ı anlattık ama yalnız kaldık. HDP'si, pasif çizgi izlediği için MHP'si ve Fethullah Gülen'i o değişikliği yaptılar. Sonra bu ülkenin subayları, komutanları, genelkurmay başkanına kadar terörist ilan edildi. Yerine FETÖ'cüleri getirdiler. 15 Temmuz'da Meclisi bombalayan F-16'nın bombasını, vatandaşı ezen tankın mazotunu o gün AKP ile Fethullah Gülen birlikte doldurmuşlardı. Bugün gelinen noktada yine evet diyorlar" dedi.

İzmir'in Bergama Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Gönenç, CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte 16 Nisan'da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında Somalılarla buluştu. Öncesinde CHP Soma İlçe Başkanı Levent Elbinsoy'un da eşliğiyle Soma Belediye Başkanı AK Partili Hasan Ergene'ye nezaket ziyaretinde bulunuldu. Ardından Soma Meydanı'ndaki mini mitinge geçildi.

İlk konuşmayı yapan Bergama Belediye Başkanı Gönenç; "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki biz bir seçim yapmıyoruz. 16 Nisan'da sandığa gidip herhangi bir parti için oy kullanmayacağız. Bu ülkede sistemin değişip, değişmeyeceğini sandıkta karara bağlayacağız. Bu çok önemli. Bir belediye başkanı veya milletvekilini beğenmeyip, değiştirebilirsiniz. Ancak sistemler kısa sürelerde değiştirilebilen şeyler değillerdir. 1923 Nisan'dan itibaren Cumhuriyet ve parlamenter sistemle yönetiliyoruz. Şimdi bunu oylayacağız. Eğer bu ülkenin rejimi veya sistemi değişirse biz mutlak ve denetlenemez bir kişinin iradesine teslim olacağız. Cumhuriyet ve parlamenter sistemin en önemli erdemlerinden birisi parlamentodur, meclistir. Meclisin yetkisinin ortadan kaldırıldığı, meclisin denetleme iradesini ve gücünü elinden alan bir sistem demokrasi değildir. Demokrasi olması için bölünmüş, paramparça edilmiş ve kimliksizleştirilmiş değil güçlü sendikaların olması gerekir" dedi.

Özgür ve bağımsız bir basının olması gerektiğini de söyleyen Gönenç, "Gazetecilerin yazdıklarıyla düşünceleriyle içeride hapsedildikleri değil, gerçekten özgür bir basının olması gerekir. Hepsinden önemlisi bağımsız bir yargının olması gerekir. Ancak bizim önümüze getirilen anayasa değişikliği, bugünkü yarım yamalak demokrasimizi bile bize mumla aratacak bir sisteme dayatılıyor" dedi.

"HİÇ ALDANMADIK VE ALDATMADIK"

CHP Milletvekili Özgür Özel ise yaptığı konuşmada, "16 Nisan'da yapılacak olan referandum bir parti meselesi değil, memleket meselesidir. Çünkü yapılacak olan anayasa değişikliği, bugün önerilen sistem bütün yetkileri tek bir kişide topluyor" dedi. 15 Temmuz'daki darbe girişimine değinen Özel, "12 Eylül 2010'da bir referandum vardı. O zaman HDP 'Yetmez ama evet' diyordu. MHP 'hayır' diyor ama miting yapmıyordu. AKP o günkü en samimi olduğu kişiyle birlikte 'evet'i savunuyordu. Diyorlardı ki hukukun üstünlüğü olacak, üstünlerin hukuku değil. Mahkemeler adil olacak diyorlardı. Sadece 'hayır'ı anlatan ve savunan CHP idi. Diyorduk ki 'Siz böyle yaparsanız önce hakimler ve savcılar, sonra yürümekte olan davalar üzerinden ordu, polis ve bütün devlet birileri eline geçebilir.' Biz bunu söylediğimizde Fethullah Gülen, 'Mezardan ölüleri kaldırın, gelip bu oylamada evet oyu versinler' diyordu. Tayyip Erdoğan da, 'Muhterem hoca efendiye teşekkür ederim' diyordu. O gece biz 'hayır' anlattık ama yalnız kaldık. HDP'si, pasif çizgi izlediği için MHP'si ve Fethullah Gülen'i o değişikliği yaptılar. Sonra bu ülkenin subayları, komutanları, genelkurmay başkanına kadar terörist ilan edildi. Yerine FETÖ'cüleri getirdiler. 15 Temmuz'da Meclisi bombalayan F-16'nın bombasını, vatandaşı ezen tankın mazotunu o gün AKP ile Fethullah Gülen birlikte doldurmuşlardı. Bugün gelinen noktada yine evet diyorlar. Geçen sefer biz 'hayır' derken onlar 'evet' diyordu. Peki, ne oldu? Diyorlar ki, 'Kandırılmışım rabbim ve milletim beni af etsin.' Ancak şunu söyleyeyim. Biz ne 2010'da ne önce ne de sonra hiç aldanmadık, hiçkimseyi de aldatmadık" dedi.

Daha sonra CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ve Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Soma'daki sendikaları ve esnafı ziyaret etti. Aldan ve Cenkyeri beldelerinde de kahvehane toplantılarına katıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------

Özgür Özel'in konuşması

Bergama Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Gönenç'in konuşması

(Haber- Kamera: Oben ULU/ SOMA (Manisa),

=====================================================

4)DENİZLİ'DEKİ SUÇ ÖRGÜTÜNÜ İZMİR POLİSİ ÇÖKERTTİ

İZMİR'in Bayraklı İlçesi'ndeki bir oto tamir servisinde çıkan ve 3 kişinin hafif yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı çatışmayla ilgili soruşturma başlatan polis, servisi uzun namlulu silahlarla basanların Denizli'de faaliyet gösteren bir suç örgütü olduğunu belirledi. Denizli'den İzmir'e gelerek işyerinde silahlı çatışmaya giren ve güvenlik kamerası tarafından da görüntülenen çete üyeleri, İzmir polisinin Denizli'de düzenlediği operasyonla çökertildi. Bir uzun namlulu piyade tüfeği ve iki otomatik tabancanın da ele geçirildiği operasyonda, suç örgütü üyesi olduğu belirtilen toplam 12 kişi gözaltına alındı. Zanlılar işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Bayraklı İlçesi'ndeki A.B.'ye (37) ait bir oto tamir servisinde geçen 11 Mart'ta çıkan silahlı çatışmada 3 kişi hafif yaralandı. Olayla ilgili Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri tarafından soruşturma başlatıldı. İşyerinin güvenlik kamerası kayıtlarını da mercek altına alan polis, yaralılardan O.C.K. (30) ile H.A.'nın (40) Denizli'de yaşadığını, işyerini basmak için bu kentten bir grupla birlikte İzmir'e geldiklerini belirledi. Bunun üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, suç örgütünün üyelerinin Denizli'de faaliyet gösterdiğini, bu kentte bar, Bodrum'da 'beach club' işletmeciliği yaptıklarını, birçok suçtan emniyette kayıtlarının bulunduğunu tespit etti.

DENİZLİ'DE OPERASYON

Şebekenin deşifre edilmesi için oluşturulan özel ekip, şüphelilerin adreslerini belirleyip Denizli'ye gitti ve kentteki polislerle operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında, Emrah A. (34), Nihat E. (32), Y.E.A. (30), E.T. (31), F.Ç. (32), G.G. (31), S.G. (28), S.G. (25) ve C.Ş. (27) gözaltına alındı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, biri Sten marka İngiliz yapımı, diğeri Çek yapımı CZ25 marka 2 otomatik tabanca, 3 tabanca, 6 pompalı tüfek, tabancayla tüfeklere ait toplam 305 fişek, 5 bıçak, 30 gram kokain, 1 hassas terazi ve suçtan elde edildiği düşünülen 7 bin 960 TL para ele geçirildi.

ÇATIŞMA GÜVENLİK KAMERASINDA

Şebeke üyelerinin Bayraklı İlçesi'ndeki işyerinde silahlı çatışmaya girdiği anlar güvenlik kamerasına da yansıdı. Görüntülerde bariz şekilde görülebilen kalaşnikof tüfeğin ele geçirilmesi için de ikinci bir operasyon düzenlendi. Bu operasyonda ise H.S. (31) yakalandı ve kalaşnikof marka 1 otomatik tüfek, 2 pompalı tüfek ile bu tüfeklere ait 14 fişek ele geçirildi.

ÇATIŞMANIN SEBEBİ 10 BİN TL

Gasp Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalandıktan sonra İzmir'e getirilip sorgulanan suç örgütü üyelerinin liderliğini Emrah K. ile Nihat E.'nin yaptığı, şüphelilerin tamir için lüks bir otomobili İzmir'deki servise getirdikleri, onarım ücreti olarak 50 bin TL'ye anlaşmalarına rağmen 40 bin TL ödeme yaptıkları ve geri kalan parayı vermedikleri, husumetin de bu nedenle oluştuğu ortaya çıktı. Suç örgütünün lideri olduğu belirtilen Emrah K.'nın yüzbinlerce lira değerindeki Maserati marka lüks otomobil kullandığı, ayrıca suç örgütünün üyelerinin de lüks bir hayat yaşadıkları öğrenildi. Operasyon kapsamında, olayda yaralanan O.C.K. ve H.A. da gözaltına alındı. Polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından gözaltındaki bu 12 kişi ile çatışma sırasında karşı gruba pompalı tüfekle ateş açan işyeri sahibi A.B. de adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Zanlılar adliyeye sevk edilirken görüntü

-Çatışma anından görüntü

-Ele geçirilen malzemelerden görüntü

-Genel ve detay görüntü

(Haber, Kamera: Tufan HAMARAT/ İZMİR, DHA)

================================================

5)TUNCELİ'DE YARALI BULUNAN SU SAMURU TEDAVİ ALTINA ALINDI

TUNCELİ'de Munzur Vadisi Milli Parkı'ndan geçen Munzur Çayı kenarında yaralı olarak vatandaşlar tarafından bulunan su samuru, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edilerek tedavi altına alındı.

Tunceli ile Ovacık İlçesi arasında yeralan Munzur Vadisi Milli Parkı içinde geçen Munzur Çayı'nın geçtiği Aşağıtorunoba Köyü yakınlarında, arka bacaklarından yaralanan su samuru vatandaşlar tarafından fark edilince, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü yetkililerine bildirildi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü'nde görevli uzmanlar ve bir veteriner hekim, yaralı su samurunu bulunduğu yerden alarak, Tunceli kent merkezine getirdi. Yaralı su samurunun yapılan ilk meyanesinde yabani hayvan saldırısına uğradığı ve arka bacaklarından yaralandığı tespit edildi. Veterinerler tarafından tedavisi yapılan yaralı su samuru, yaraları iyileşinceye kadar Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü'nde koruma altında tutulacak ve iyileştikten sonra doğal ortamına bırakılacak.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez, su samurlarının Türkiye'de koruma altında olduğunu ve birinci derecede korunması gereken hayvanlar listesinde yeraldığını belirterek, "Şuan yaralı olan bu su samuru, Munzur Vadisi içinde, Aşağıtorunoba Köyü yakınlarında akan Munzur Çayı kenarında, vatandaşlar tarafından yaralı halde bulundu ve gidip derhal yerinden alarak veteriner hekimler tarafından tedavisine başladık. Bölgede bulunan diğer yabani hayvanların saldırısına uğradığını ve bu şekilde yaralandığını tahmin ediyoruz. Gerekli tedavi uygulandı, bir süre daha tedavisine burada devam edeceğiz ve tam iyileştikten sonra doğal ortamına bırakacağız. Şu an yaralı olan bu su samuru Dünya'da ve Türkiye'de nesli tükenmek üzere olan bir su samuru türüdür. Bizim ulusal biyolojik tür envanter izleme projesi kapsamında yapılacak izleme çalışmalarında ilk izlenen tür içinde yeralmaktadır. Yani birinci derecede korunması gereken bir yaban hayvanı türüdür. Titizlikle tedavisine devam ediyoruz. İlimizde birçok bölgede bu tür su samurları görülmektedir. Özellikle Pülümür ve Munzur çaylarında sıklıkla görülüyorlar. İlimizde birçok yaban hayvanı türü bulunmakta. Bu nedenle çalışmalarımızı aralıksız devam ettirerek, koruma altında olan bütün türlerin çoğalması için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Yaralı su samurunun görüntüsü

Su samurundan detay görüntü

Yaralı olan bölgenin görüntüsü

Ali Haydar Gürsönmez'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -

=========================================================

HEM ENSESİNDE İĞNE UNUTULDU HEM DE KAZANDIĞI TAZMİNATI FAİZİYLE GERİ ÖDEDİ

6)SALİH'İN FİLM GİBİ DRAMI

İZMİR'de, ameliyatta ensesinde iğne ucu unutulan ve açtığı davada 8 bin TL tazminat kazanan belediye işçisi Salih Aktaş, Yargıtay'ın kararı bozmasının ardından bunu faiziyle birlikte geri ödemekle karşı karşıya kaldı. Faiziyle 26 bin TL'ye çıkan para yüzünden maaşına haciz konulan Aktaş, çareyi işten ayrılıp, tazminatla borcu kapatmakta buldu. Haklıyken haksız duruma düştüğünü söyleyen Aktaş, şimdi ailesini geçindirmek için yeni iş arayışına girdi.

Gaziemir Belediyesi'nde çalışan, evli ve 1 çocuk babası işçi 42 yaşındaki Salih Aktaş, 2007 yılında şiddetli baş ağrılarının bir türlü geçmemesi üzerine İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitti. Salih Aktaş'ın muayene ve tetkikleri sonucu, omurilik bölgesindeki damarlardan birinin tıkalı olduğu saptanınca ameliyata alındı. Tedavisi bitip taburcu edilen Salih Aktaş, yaklaşık bir hafta sonra duş aldığı sırada ameliyat dikişlerinin açıldığını fark etti. Hastaneye giden Salih Aktaş'ın ensesindeki iltihap temizlenerek tekrar dikiş atıldı. Müdahaleye rağmen acıları dinmeyen Aktaş, özel bir sağlık merkezine gidip beyin tomografisi çektirdi. Ensesine yakın yerde metal uçlu cisimler saptandı.

ENSESİNDE İKİ İĞNE UCU UNUTULDU

Durumdan şüphelenen Salih Aktaş'ın gittiği Alsancak Devlet Hastanesi'nde çektirdiği röntgen filmlerinde, ensesinde iki iğne ucunun unutulduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Salih Aktaş, operasyonu gerçekleştiren 4 doktorun cezalandırılması için şikayette bulundu. İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Salih Aktaş'ın ameliyatını gerçekleştiren doktorlar F.D.Ö., K.U., T.G. ve Ü.K. hakkında ceza davası açılmasına yer olmadığına karar verdi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü de o tarihte verdiği kararında, Aktaş'ın, operasyonların ardından iğne uçlarının tespit edilip çıkartılmak istenmesi yönündeki talebe kendisinin uymadığını açıkladı. Salih Aktaş, hukuk mücadelesini sürdürdü. Bu kez 4 doktor aleyhine 3 bin TL'si maddi, 100 bin TL'si manevi olmak üzere toplam 103 bin TL'lik tazminat davası açtı. İzmir 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda Salih Aktaş'a, 2008 yılında maddi ve manevi olarak toplam 8 bin TL tazminat ödenmesine karar verildi.

YARGITAY KARARI BOZDU, MİSLİYLE GERİ ÖDEDİ

Mahkemenin kararı doğrultusunda doktorlar 8 bin TL tazminatı Aktaş'a ödedi, ancak Yargıtay'a da itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren Yargıtay, kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılama sonunda Salih Aktaş'ın aldığı 8 bin TL'nin geri ödemesine karar verildi. İşçi maaşıyla bu parayı ödeyemeyen Salih Aktaş'ın maaşına İzmir 10'uncu İcra Dairesi tarafından haciz konuldu. Borcun miktarı, Aktaş'ın gerek devlete gerekse de diğer borçlarından dolayı icra sırasında beklediği için 26 bin TL'ye kadar çıktı. Maaşının 4'de bir oranında yapılan kesintisi de, bu borcun faizini bile ödemedi. Borç, eksilmek yerine arttı. 2012 yılından beri 5 yıl süreyle yaptığı ödemelerle borcu kapatmayacağını anlayan Aktaş, çalıştığı belediyeden çıkışını istedi. Çıkış iyleme yapılırken, Salih Aktaş'a 45 bin TL tazminat verileceği belirlendi. Bu paranın hesaba yatırılmasıyla da, Aktaş'ın gerek tazminattan kaynaklanan gerekse de devlete olan farklı borçları tahsil edildi.

"ÇIRILÇIPLAK KALDIM"

Doktorlara olan tazminat borcundan kurtulmak için başka bir çaresinin kalmadığını söyleyen Salih Aktaş, "Sürekli borcun faizi kesiliyordu. Ana parayı tek kuruş ödeyemedim. Faizi bile ödeyemez duruma geldim. Bunun için işimden çıkış istedim. Onlarda sağolsunlar kabul etti. Şimdi buradan aldığım parayla borcum bitecek. Bana tek kuruş kalmayacak. Çırıl çıplak ortada kaldım. İğneler hala ensemde. Haklıyken haksız duruma düştüm. Bilirkişi, 'Bunun amacı zenginleşme' dedi, bütünü hak arama yollarım kapandı. Şimdi iş bakıyorum. İŞKUR'a başvuracağım" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------:

Salih Aktaş ile yapılan röp.

Ameliyat yerlerini göstermesinden görüntü

Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM/ İZMİR,

=================================================

7)GÜVENLİK KORUCUSU ADAYLARINA KOMANDO EĞİTİMİ GİBİ SPOR SINAVI

VAN'ın Edremit İlçesi'nde görevlendirilmek üzere alınacak 100 güvenlik korucusu için adaylar dayanıklılık ve spor yeterlilik sınavına girdi. Korucu adayları sınavı geçebilmek için yağan kar altında mücadele etti.

Van'ın merkez Edremit İlçesi'nin Kurubaş ve Köprüler Mahallesi'nde görev yapmak üzere alınacak 100 korucu için 200 kişi başvurdu. Başvuruların ardından korucu adayları ilk sınavlarına girdi. Van Şehir Stadı'nda kar yağışı altında korucu adaylarının spor yeterlilikleri ve dayanıklılıkları test edildi. Adaylar, belirlenen sürede istenen hareketleri yapabilmek için büyük çaba gösterdi. Edremit İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Bilal Ökemen ve askerler gözetiminde yapılan sınav yerine gelen Edremit İlçesi Belediye Başkan Vekili Kaymakam Atıf Çiçekli bir süre korucu adaylarının performansını izledi.

SPORDAN SONRA MÜLAKAT

Başkan Vekili Kaymakam Çiçekli, emekli olan güvenlik korucularının yerine bu korucuların alıacağını belirterek, "İki hafta boyunca müracaatları aldık. 200 kişi başvurdu. İlk olarak spor yeterlilik sınavına tabi tutuldular. Bunların içinden en iyilerini seçip mülakata alacağız. Bizim istediğimiz standartlara uygun olan adayları alıp görevlendireceğiz. Bu korucularımız Kurubaş ve Köprüler Mahalleleri'nde görev yapacaklar" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Korucuların eğitimi

-Korucu adaylarını çalışmalarından ve spor yapmalarından detaylar

-Kar yağışı

-Belediye Başkan Vekili ve Kaymakam Arif Çiçekli'nin konuşması

-Koşmalarından ve şınaf çekmelerinden detaylar

===============================================

8)LÖSEMİLİ NİSANUR İÇİN KERMES

TOKAT'ın Pazar ilçesinde yakalandığı lösemi hastalığı dolayısıyla okula gidemeyen 7 yaşındaki Nisanur Şimşek için, kentte bulunan özel bir okul tarafından kermes düzenlendi.

Pazar ilçesine bağlı Üzümören Beldesinde yaşayan 29 yaşındaki Osman ve 26 yaşındaki Çiçek Şimşek çiftinin iki çocuğundan en büyüğü olan Nisanur, 2015 yılında bel ve ayak ağrısı şikayetiyle ailesi tarafından Tokat Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Buradaki muayenenin ardından ailesi Nisanur'u Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesine götürdü. Burada yapılan tetkiklerde Nisanur'un lösemi hastası olduğu tespit edildi. Hastalığının tespit edilmesinin ardından 80 gün hastanede tedavi gören Nisanur, daha sonra her hafta çarşamba günü kontrole gelmek şartıyla taburcu edildi. 1.5 yıl boyunca tedavi görecek olan Nisanur, rahatsızlığı nedeniyle okula gidemedi. Evde kendisine ayrılan odada zamanını geçiren Nisanur, ailesinin kendisi için hazırladığı özel yemekleri yiyebiliyor.

KERMES DÜZENLENDİ

Kentte özel bir okul tarafından, lösemi hastalığına dikkat çekmek ve Nisanur'a yardım için kermes düzenlendi. Öğrenci velileri tarafından hazırlanan yiyecekler okul içerisinde oluşturulan stantta öğrenciler tarafından satışa sunuldu. Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Cemil Çağlar'da katılarak, kermese destek verdi. Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, "Devletimiz çok yönlü katkılar yapmış. Sosyal Yardımlaşma Vakfından çok yüksek meblağlarda ödeme yapılmış ve hasta devamlı destekleniyor. Ama buna rağmen başkalarından beklemeden 'biz madem ki bundan haberdar olduk, o zaman bizde onun için bir şeyler yapabilmeliyiz' düşüncesi çok önemli. Burada maddi boyuttan ziyade onunla birlikte olma ve çocuklarımıza bu değeri vermek çok önemli" diye konuştu.

Kermese katılan öğrenciler de Nisanur'un sağlığına kavuşup bir an önce okula gitmesini ümit ettiklerini söyledi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Kermesten görüntüler

-Konuşmalar

Haber-Kamera: Mustafa TURAPOĞLU/TOKAT,

NOT: Lösemili kızla ilgili 2 Nisan 2016 tarihinde görüntü geçilmişti

=======================================================

9)ÇANAKKALE RUHUNA FOLKLORİK TİYATROLU ANLATIM

ÇANAKKALE'deki Barbaros Hayrettin Paşa İlkokulu'nun 148 öğrencisinden oluşan dev kadrolu folklorik tiyatro ekibi, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'inci yıldönümü kutlamaları kapsamında 'Bu Toprağın Çocukları' adlı gösteriyi sahneledi.

Çanakkale Folklor Araştırma Derneği (ÇAFAD) işbirliğiyle düzenlenen etkinlikte, Barbaros Hayrettin Paşa İlkokulu'nun 148 öğrencisi, Çanakkale ruhunu folklorik tiyatro gösteriyle izleyenlere yaşattı. İçdaş Kongre Merkezi Seyit Onbaşı Konferans Salonu'nda 148 öğrenci tarafından sahnelenen 'Bu Toprağın Çocukları' Folklorik Tiyatro gösterisine; AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürü Zülküf Memiş, Barbaros Hayrettin Paşa İlkokulu Müdür Ferda Ayan, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından konuşma yapan Okul Müdürü Ferda Ayan, etkinlikle çocukları bireysellikten uzaklaştırmak, arkadaşlık, dostluk, grup içinde yaşamayı öğrenmek, toplum içinde kendini ifade edebilmeyi ve ayakları üzerinde durabilmelerini hedeflediklerini belirtti. Ayan, "Bunun yanında vatanını, milletini, bayrağını, İstiklal Marşı'nı, ezan sesini, atalarımızın kanlarıyla bize bıraktığı şehitlerimizi ve Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü anlatmayı hedefledik. Biz bir ilkokuluz. Yaşımız henüz çok küçük. En büyüğümüz henüz 10 yaşında. Ama onlarda öyle bir kalp var ki, onlarda bir ruh var ki, gösterinin sonunda onların ne kadar devleştiğini göreceksiniz. Çünkü o kalbin içinde İstiklal Marşı'mız var. Çünkü o kalbin içinde Türk milleti var. Çünkü o kalbin içinde bayrağı var. Türk kültürü var. ve o kalbin içinde en güzel yerinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk var" dedi.

Konuşmanın ardından gösteriye geçildi. 1 saat süren gösteride öğrenciler, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin kazanılmasında ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine askerlerin vatan savunmasındaki mücadelesi anlatıldı. Anadolu insanının okuldayken ve düğündeyken bile gönüllü olarak cepheye gitmesi, şehit olan askerlerin yerine kadınların savaşa katılımı vurgulandı.

Gösteri, protokol üyeleri ve 148 öğrencinin sahnede ellerinde Türk bayraklarını sallayarak 'Memleketim' şarkısını söylemesiyle sona erdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Bu Toprağın Çocukları dans gösterisinden görüntü

Okul Müdürü Ferda Ayan konuşma

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

=========================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement