Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-7

1)BAŞBAKAN YARDIMCISI ÇAVUŞOĞLU İLE SAĞLIK BAKANI DEMİRCAN DEPREM BÖLGESİNDE "DEVLET BÜTÜN KURUM VE KURULUŞLARIYLA VATANDAŞIN YANINDADIR"Bodrum'da yaşanan deprem sonrasında Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, devlet hastanesinde incelemelerde bulunduktan sonra...

21.07.2017 14:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)BAŞBAKAN YARDIMCISI ÇAVUŞOĞLU İLE SAĞLIK BAKANI DEMİRCAN DEPREM BÖLGESİNDE

"DEVLET BÜTÜN KURUM VE KURULUŞLARIYLA VATANDAŞIN YANINDADIR"

Bodrum'da yaşanan deprem sonrasında Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, devlet hastanesinde incelemelerde bulunduktan sonra basın açıklaması yaptı. İlk açıklamayı yapan Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, " Türkiye'nin deprem gerçeğini bilerek hazırlanmış planlar doğrultusunda, depremin ilk dakikalarından itibaren AFAD 10 dakika gibi bir sürede toplanmış, Sayın Vali, Belediye Başkanı, AFAD Başkanvekili koordinasyon merkezinde yerlerini aldı. Can kaybı olup olmadığının araştırmalarını yaptı. Depremin yıkıcı etkisi olmadı, can kaybına neden olmadı. AFAD Aydın, Afyon, Bursa Sakarya'dan ekipleri buraya gönderildi. Hazırlık yapıldı, artçılarla birlikte mevcut enerjinin boşalması devam ediyor. Devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla buradadır, vatandaşın yanındadır" dedi. Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Kos'ta hayatını kaybeden Türk vatandaşının da isminin Sinan Kurtoğlu olduğunu açıklayıp, Dışişleri Bakanlığı'nın gerekli girişimleri yapacağını anlattı.

358 KİŞİ HASTANELERE MÜRACAAT ETTİ

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, can kaybı olmayan, mal kaybı da düşük olan büyüklüğü yüksek olan bir deprem yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

"Bir deprem yaşadık. Başından itibaren devlet kurumları daha önce hazırlanan programlardaki gibi olayın başında ve takibindeydiler. Gerekli müdahale yapıldı. Can kaybı olmayan, mal kaybı da düşük olan büyüklüğü yüksek olan bir deprem. Bu depremin etkileri insanı rahatsız eden şekilde olmadı. Diğer etkileri tekrar değerlendireceğiz.  Depremde insanımızla ilgili sağlık kurumlarına, 358 depremden zarar gördüğünü söyleyen kişinin müracaatı oldu. 272 vatandaşımız ambulanslarla hastaneye getirdik. Diğerleri kendi imkanlarıyla geldi. Bunlardan 25 kazazede var. 3'ü bel omurgada kırık, ayak kemiğinde kırık bunun dışında ciddi bir yaralanması olan vatandaşımız yok. Takipleri yapılıyor. 19 tedavi gören hasta var, deprem sonrasında bir kısmı kendi isteğiyle, bir kısmı tedbiren  dışarı alandı."

BACAĞINI KIRAN KURT'U ZİYARET ETTİLER

Sağlık Bakanı Demircan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Faaliyet devam edilebilir durumu, teknik değerlendirmeyi yapıp devam kararı almayı düşünüyoruz. Koordinasyon kuruluyla durum değerlendireceğiz. Artçı depremlere olacak. Bu ihtimallere karşı gerekli tedbirler alınacak. Bodrum depremi hafif hasarla atlattık. Bu bizimi deprem konusunda verdiğimiz başarılı durumdur. Bodrum, bu büyüklükte bir depreme hazırlıklıymış. AFAD bir yerde afet olduğu zaman oraya ne yapılacak, bunlar koordine edilmiştir. Deprem sonrasın da iyi yönetildi. Paniğe gerek yok ama depreme gerçeğini de bilimsel olarak ne gerektiyorsa yapmak zorundayız. Bunları da yapacağız. Ekipler bütün bölgeyi dolaşıyor. Gelen ihbarı ederlendiriyor. Kim zarara uğradıysa zararı elbette telafi edilecek. Devletin tüm birimleri işinin başında buraya gelen yerli ve yabancı misafirlerin endişe etmesine gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti, bütün kurumlarıyla burada hizmetlerindedir."

Bu arada iki bakanın deprem sırasında bacağını kıran 58 yaşındaki Nizamettin Kurt'u ziyaret ettiği öğrenildi. Bakanlar daha sonra koordinasyon merkezine gelip ayrıntılı bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

-----------

-Bakanların  Bodrum Devlet hastanesinde yaralıları ziyareti

-Açıklamaları

Taylan YILDIRIM, Yaşar ANTER, Mücahit BEKTAŞ BODRUM,

==================================================

2)DEPREM UZMANI AKÇIĞ: "SU TERS DÖNEREK GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE KIYAYA VURMUŞ"

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi açıklarında Gökova Körfezi'nde meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremin ardından konuşan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ, bölgedeki fay hatlarının aktif olduğu ve depremin beklendiğini belirterek, "Tsunaminin bu kadar çok zarar vermesinin sebebi, denizin çekilmeden ve deniz yüzeyindeki kırılmadan dolayı, faylar düşey hareket ettiği için su ters dönerek güçlü bir şekilde kıyaya vurmuş. Araçlar ve tekneler zarar görmüş. Şansımıza bu küçük bir deprem. O yüzden buna mini tsunami demek daha doğru" dedi.

Gökova Körfezi'nde bugün saat 01.31'de meydana gelen 6.3 büyüklüğünde depremle ilgili açıklama yapan Deprem Uzmanı Prof.Dr. Zafer Akçığ, bölgedeki fay hatlarının aktif olmasından dolayı depremi 'beklenen deprem' olarak yorumladı. Deprem sonrasında yaşanan artçı sarsıntılar için vatandaşları uyaran Akçığ, "Bu deprem için sürpriz denemez. Beklenen bir depremdi, çünkü bölgede aktivite son yıllarda fazlaydı. Gökova Körfezi'ndeki fayın kırılmamış son parçasıydı. Batı'da kalan parçayı kırarak, evrimi tamamlanmış durumda. Tam kesinleşmedi büyüklük, 6.2 ile 6.8 arasında söyleniyor. O bölge için daha büyük bir deprem bekleyemeyiz. Bundan sonra depremden 1 saat sonra başlayan artçı depremleri bekleyebiliriz. Bunlar da genellikle, 4 ve 5.3 arası artçı depremler meydana olur. Zaten depremden sonra 5.3 şiddetinde deprem oldu. Bu artçılar hissetmediğimiz düzeyde olanlarla birlikte 1 ay boyunca sürebilir, dikkatli olmak gerekir" dedi.

Gökova Körfezi'ndeki fay hattının çevresindeki fayları etkilemeyeceği belirten Akçığ, "Bu fay hattının çevresinde etkileyeceği tetikleyeceği bir fay yok.  Onlar daha kuzeyde kalıyor. Bu düşey atımlı fay olduğu için başka fayları etkileyeceğini düşünmüyorum. Haziran'da Ege Denizi'nde deprem meydana geldi. Bunlar birbirlerinden bağımsız faylar" diye konuştu.

"MİNİ TSUNAMİ"

Kandilli Rasathanesi'nden yapılan 40 santimetrelik tsunami açıklamasına da değinen Akçığ, "Deniz dibindeki 40 santimetrelik çökmeden dolayı tsunami oluşmuş. Buna 'mini tsunami' demek daha doğru olur. Deniz 20 metre geri çekilip 1 metre dalga boyuyla 100 metre kadar karanın içine girmiş. Önüne ne geldiyse silip süpürmüş. Ege Bölgesi'ne baktığımızda tarihte tsunami örnekleri görmek mümkün. Bu kadar çok zarar vermesinin sebebi ise çekilmeden ve deniz yüzeyindeki kırılmadan dolayı, faylar düşey hareket ettiği için su ters dönerek güçlü bir şekilde kıyıya vurmuş. Araçlar ve tekneler zarar görmüş. Şansımıza bu küçük bir deprem. O yüzden buna 'mini tsunami' demek daha doğru. Dönemlere baktığımızda Milas-Bodrum Havalimanı yapılırken zemin çalışmalarında deniz kökenli malzemelere rastlanmıştır. Bu da daha önceki dönemlerde o malzemelerin tsunamiyle gittiğini gösterir. Bu depremdeki en büyük şansımız Bodrum'un kaya zemin üzerine inşaa edilmiş olmasıdır. Bir önemli etken de Bodrum'daki binaların usulüne uygun alarak inşaa edilmesidir. Kurallara uygun yapıldığı için binalar zarar görmedi. 'Depremden korkma geç kalmaktan kork' diyoruz. Sağlam zemini bulup kuralına uygun yaparsanız evinizde gönül rahatlığıyla oturabilirsiniz" dedi.

"EVLERİNDE HASAR OLUŞANLAR MUTLAKA AFAD YETKİLİLERİNE HABER VERMELİ"

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise yaşanan depremle ilgili olarak, "Bu deprem Batı Anadolu tektoniği içinde değerlendirilmesi gereken bir deprem. Yani Ayvacık- Midilli ve Manisa'daki depremlerle ilişkilendirmek daha doğru olur. Batı Anadolu'daki son 7 ayda meydana gelen depremler gerilim farkı oluşturuyor. Kabukta çok sayıda fay olduğu ve kabuk heterojen davrandığı için. Bu nedenle yeni ana şoklar gelişebilir ve bunlar deprem fırtınası yaratabilir. Burada önemli olan şey halk açısından evlerinde hasar oluşanlar mutlaka AFAD yetkililerine haber vermeli. Küçük ölçekli tsunami gelişti evet. Bu nedenle kıyıda yanal yayılma dediğimiz çatlak ve göçükler gelişmiş olabilir. Sarsıntının şiddeti, kırılan fay zonu ve deprem dış merkezine yakınlık, gelişen küçük ölçekli tsunami ve yanal yayılma tümü birlikte çalışarak zararı arttırıyor" dedi.

Görüntü Dökümü

Deprem Uzmanı Prof.Dr. Zafer Akçığ

Genel ve detay görüntü

(Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,

======================================================

3)AMASYA'DAKİ MUMYALAR BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR

AMASYA Müzesi'nde sergilenen ve 14. yüzyılda İlhanlılar döneminde Vali olarak görev yapan Anadolu Nazırı Şehzade Cumudar, Amasya Emiri İşbuğa Noyin, Amasya'da hükmetmiş Pervane Bey, eşi ve çocuklarına ait olduğu bilinen mumyalar, yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini görüyor.

Amasya Müzesi'nde bulunan ve Türkiye'nin en zengin mumya koleksiyonunun olduğu 800-900 yıllık Müslüman ve Türk mumyalara ilgi her geçen gün artıyor. Müzede sergilenen mumyaların 14. yüzyılda İlhanlılar döneminde Vali olarak görev yapan Anadolu Nazırı Şehzade Cumudar, Amasya Emiri İşbuğa Noyin, Amasya'da hükmetmiş Pervane Bey, eşi ve çocuklarına ait olduğu ifade edildi.

Amasya Müzesinde görevli arkeolog -sanat tarihçisi Muzaffer Doğanbaş, tıp alimi Hacı Paşa'nın 1380 tarihli Şifa-ül Eksan ve Deva-ül Arap isimli eserinde mumyalama sanatında çeşitli ilaçlar kullanıldığını söyledi. Arkeolog Muzaffer Doğanbaş, "Mumyalamada kullanılan maddeler arasında soğan ve bal var. Kaynakların bize verdiği bilgilerden bunu anlıyoruz. Bunların dozları ve kullanım miktarları değişebilir. Saf ve karışım haliyle olabilir. Ziyaretçilerimiz genelde Müslüman ziyaretçiler olduğu için bu mumyalarda şehit olarak algılanıyor. Dolayısıyla insanlar mumyaları ziyarete geliyorö diye konuştu. Amasya Müzesini hafta içi 600, hafta sonu 2 bin kişinin ziyaret ediyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Amasya müzesi mumyaları ziyaret edenlerden detay

-Mumyalardan detay

-Röportaj

-Diğer detaylar

(SÜRE: 4: 21-BOYUT 139 MB)

Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,-

======================================================

4)REKTÖR GÜR: GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ, HIZLI VE KALİTELİ BÜYÜYOR

GAZİANTEP Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep Üniversitesi'nin Türkiye'nin hızlı ve kaliteli şekilde büyüyen üniversitelerinden biri olduğunu söyledi.

Rektörlük Senato Toplantı Salonu'nda yardımcılarıyla birlikte basın mensuplarıyla bir araya gelen Prof. Dr. Ali Gür, çalışmalarıyla ilgili bilgi verip üniversiteyi anlattı. Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep Üniversitesi'nde 16 fakülte, 4 enstitü, 5 yüksek okul, 10 meslek yüksek okulu ve 25 araştırma merkezi bulunduğunu belirterek, "Görevi devraldığımızda 158 olan profesör sayımızı 7 daha artırarak 165'e, 102 olan doçent sayımızın 1 yeni arkadaşımızın ilavesiyle 203'e, 320 olan yardımcı doçent sayımızı da 18 yeni arkadaşımızın görev almasıyla 338'e yükselmiş, GAÜN diğer akademik personelimizle bir 1548 kişiden oluşan dev akademik kadrolu bir üniversite hüviyetini kazanmıştır. Terör Örgütü FETÖ'nün hain darbe girişimi nedeniyle KHK ile yaklaşık 150'ye yakın ihraca rağmen, arkadaşlarımızın özverili çalışmalarıyla GAÜN daha güçlü bir şekilde, dünya üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir" dedi.

Gaziantep Üniversitesi'nin 3 dilde eğitim veren tek üniversite unvanına sahip olduğunu ifade eden Gür, "Dünyanın 107 ülkesinden, 3 bin 700 uluslararası öğrencisiyle, Türkiye'nin en fazla yabancı öğrencisi bulunan ikinci üniversitesi olan Gaziantep Üniversitesi, 2015- 2016 eğitim öğretim yılında 44 bin 70 olan öğrenci sayısını 50 bin 222'ye yükseltmiş, Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere Türkiye'nin üç dilde eğitim veren tek üniversitesi hüviyetini taşımaktadır. Tıp Fakültemiz, Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu tarafından akredite edilmiştir. Mühendislik fakültemizin 12 bölümün Mühendislik Eğitim Programları ve Değerlendirme Akreditasyonu Derneği tarafından akreditasyon çalışmaları ise devam etmektedir" diye konuştu.

Gaziantep Üniversitesi'nin çeşitli araştırmalara göre önemli sıralarda yer aldığını anlatan Prof. Dr. Ali Gür, şöyle devam etti:

"Yenilikçi üniversite olmanın gereği olarak Ar-Ge çalışmalarını sürdüren üniversitemiz, AB ile fonlanan projelerden aldığı destek ile Türkiye'nin 5'inci üniversitesi olma başarısını elde etmiştir. 7 milyon Avro bütçeli projelerimiz de ön elemeden geçmiş olup, değerlendirmeleri sürmektedir. Yeni cihazlarla her geçen gün biraz daha güçlenerek hizmet kalitesini artıran Şahinbey Araştırma Hastanemizde, KHK'lar ile ihraç edilenlere rağmen bir önceki dönemde aylık 65 bin olan poliklinik sayısı, dönemimizde 5 bin kişi artarak 70 bine yükselmiştir. Üniversitemiz TÜBİTAK tarafından hazırlanan Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteler Endeksi 2016 sıralamasında devlet üniversiteleri arasında 9'uncu sıraya yükselirken, tüm üniversitelerde ise geçtiğimiz yıla göre 8 sıra birden yükselerek 16'ncı sıraya yerleşmiştir. Son dönemde belli çevreler tarafından üniversitemizin yıpratılmasına malzeme yapılmak istenen URAP rakamları incelendiğinde ise üniversitemiz çeşitli değerlendirme kuruluşlarının raporlarına göre farklı sıralarda yer almaktadır. Dünyanın saygın değerlendirme kuruluşlarından SCIMAGO değerlendirmeleri göre üniversitemiz dünyanın 635'inci, US NEWS'in değerlendirmesine göre 831'inci sırada yer almaktadır. URAP'in bu ay açıklanan dal değerlendirmelerinde ise üniversitemiz İnşaat Fakültesi Türkiye'nin 4'üncü,  dünyanın ise 365'inci sırasına girerken, Tıp Fakültemiz ise Türkiye'nin 21, dünyanın 910'uncu sırasında yer almıştır. Üniversitemiz iddia edildiği gibi geçtiğimiz yıl ile bu yıl mukayese edildiğinde kan kaybetmemiş, 2015 2016 değerlendirmesinde olduğu gibi 2016- 2017 değerlendirmesinde de 500- 549 puan aralığındaki yerini korumuştur. Eleştiri konusu olan ve bu yıl henüz üçüncü mezunlarını veren Hukuk Fakültemiz ise ÖSYM kılavuzunda yer alan Türkiye'nin 178 hukuk fakültesi tercih puan kabul sırasına göre 70'inci sırada yer alırken, İlahiyat Fakültemiz ise 110 ilahiyat fakültesi arasında 24'üncü sırada yer almaktadır."

Prof. Dr. Ali Gür, üniversiteyi tercih eden öğrencilere burs verip ayrıcalıklar da tanıdıklarını kaydederek, şunları söyledi:

"Türkiye'nin en tercih edilebilirliği yüksek üniversiteleri arasında yer alan Gaziantep Üniversitesi'ne tercih sırasında yer veren öğrenci sayısı 167 bin 972 olup, bunlardan sadece 9 bin 329'u yerleşmeye hak kazanmıştır. Yine üniversitemize tercihlerinde ilk sırada veren 15 bin 714 öğrenciden ise yalnız 2 bin 552'si yerleşme hakkı kazanmıştır. Üniversitemizin yüksek olan tercih edilebilirliğini daha da yükseltmek için, Türkiye genelinde ilk bine girerek üniversitemizi tercih eden öğrencilerimize aylık bin lira karşılıksız burs ve VIP yurdumuzda konaklama imkanı sağlayacağız. Ayrıca, Naci Topçuoğlu Meslek Yüksek Okulumuzun her programındaki ilk 10 öğrenciye de 9 ay boyunca aylık 250 lira karşılıksız burs vereceğiz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Toplantıya katılanlar

Ali Gür'ün konuşması

Genel ve detay görüntüler

(Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 229 MB

===================================================

5)NUSAYBİN'DE ESNAF ELEKTRİK KESİNTİLERİ İÇİN İMZA KAMPANYASI BAŞLATTI

MARDİN'in Nusaybin İlçesi'nde elektriklerin sık sık kesilmesine tepki gösteren esnaf imza kampanyası başlattı. Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Abdulgani Bilge, toplayacakları imzaları, çözüm bulunması amacıyla ilgili bakanlığa göndereceklerini söyledi. İlçe merkezinde elektriklerin sık sık kesilmesine tepki gösteren ilçe esnafı, çözüm bulunması amacıyla imza kampanyası başlattı. Nusaybin Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Abdulgani Bilge, düzenlediği basın toplantısında, imza kampanyası hakkında bilgi verdi. Elektrik kesintileri nedeniyle DEDAŞ'ı suçlayan Bilge, "Mümkün mertebe sabretmeye çalışıyoruz. Fakat sabrettikçe bazı kişi ve kurumlar daha da çok hayasızlaşıyor. Üzülerek belirtmek istiyorum ki, maalesef ilçemizde DEDAŞ diye bir kurum var. Bu sorumsuz kurumun amacı halka enerji hizmet vermek değildir. Varsa, yoksa halkımıza, esnafımıza üzüntü vererek, işkence etmektedir. İlçemizde elektrik şebekelerinde ve elektrik hatlarında herhangi bir çalışma, arıza olmamasına rağmen her gün belli saatlerde, bu sıcakta esnafımızın ve halkımızın elektriğini kesmektedirler. Halkımızın, esnafımızın maddi ve manevi olarak büyük zararları olmaktadır. Kaçak elektriği bahane ederek, haksız bir şekilde abonelerin kullanmadığı, tüketmediği elektriğin parasını almaktadırlar. 70 liranın altında fatura okutmamaktadırlar. Bunlar yetmiyormuşçasına asılsız, ispatsız, keyfiyete dayalı abonelere 2, 3, 4 bin lira ceza yazmaktadırlar. Bu uygulama ne insani, ne vicdani ve ne yasaldır. Kusursuz hizmetle bağdaşmamaktadır. Bu soyguna son demek için, bu yanlışa son demek için Nusaybin esnafı, halkının enerji sorunu ile ilgili istek ve taleplerin karşılaması için başta Enerji Tabi Kaynaklar Bakanımız sayın Berat Albayrak'a ve yetkili mercilere göndermek üzere bugün itibari ile ilçe genelinde imza kampanyası başlatıyoruz. Bu hususta değerli muhtarlarımızın değerli sivil toplum kuruluşu başkanlarımızın destek ve katkı vermelerini, hassasiyet göstermelerini rica ediyoruz" dedi.

Esnaflardan telefon tamircisi Metin Çelik, kesintiler nedeniyle işlerinin aksadığını belirterek, "Elektriklerimiz 24 saat olarak gidiyor. İşlerimiz hep aksamaktadır. Bir esnaf olarak telefonlarımızı yapamıyoruz. Dükkanımda tamir bekleyen telefonları yapamıyorum. Mağdur olmuşuz. Bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Zarar etmekteyiz. 1 senedir kiramızı çıkartamıyoruz bu elektrik yüzünden" diye konuştu.

Kuyumcu Nizamettin Doğan da, elektriklerin günde 10 kez kesildiğini ifaderek, "Günde 10 kere elektrik sıkıntısı yaşıyoruz. Geçen gün sabah 06.00'dan akşam 18.00'a kadar, yani dükkan olarak, iş yeri olarak, esnaf olarak elektrik görmedik. Var olan günler de 4-5 kere kesilmektedir. Bu yüzden ne iş yapabiliyoruz nede dükkanda oturabiliyoruz. Bir an içen de bu sıkıntıların giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

Pastane işletmecisi Rıdvan Boğa ise dondurma ve yaş pastalarının kesintiler yüzünden bozulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Esnaf olarak elektrik ile bir sürü sıkıntımız var. Elektrik gidince pastalarımız, dondurmalarımız bozulmaktadır. Ondan ziyade zaten havalar sıcak zaten millet bulanımda, o kadar sıkıntı çekiyoruz ki inanın ki ne yapacağımızı bilmiyoruz. Elektriklerin gidip gelmesinden dolayı doğru dürüst iş yapamıyoruz. Artık dükkanlarımızı açıp açmamakta tedirginleşiyoruz. Yetkililerden biran önce bu soruna el atılmasını istiyoruz. Bu sorunların giderilmesini istiyoruz."

Görüntü Dökümü

-Esnaf dilekçeyi imzalarken

-Başkan Abdulgani Bilge'nin konuşması

-Telefon Tamircisi Metin Çelik'in konuşması

-Kuyumcu olan Nizamettin Doğan'ın konuşması

-Pastane işleten Rıdvan Boğa'nın konuşması

-İlçe merkezinden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet AKKUŞ/NUSAYBİN (Mardin), -

=========================================

6)GELİN VE DAMAT, OTO KURTARICIDAKİ GELİN ARABASIYLA SALONA GİTTİ

ZONGULDAK'ta evlenen 28 yaşındaki felsefe öğretmeni Nesliçağ Köksalan ile uzman çavuş aynı yaştaki Gökhan Demirel, oto kurtarma aracına yüklenen gelin arabasıyla düğün salonuna gitti.

Gökhan Demirel, hurda haldeyken bin 400 liraya alıp 15 bin lira harcayarak orjinaline uygun hale getirttiği 1994 model Tofaş Murat 124 otomobili gelin arabası yaptı. Ailesi oto kurtarma ve tamir işiyle uğraşan Demirel, otomobil ile birlikte ailesinin yeni aldığı oto kurtarma aracını da çiçeklerle süsletti. Demirel, gelin almaya otomobili yüklediği oto kurtarma aracıyla gitti. Evden gelinliğiyle çıkan Nesliçağ Köksalan ve ailesi, gelin arabasını kurtarıcının üzerinde görünce şaşırdı. Demirel ve Köksalan, kurtarıcıdan indirilen gelin arabasına bindi. Çift, tekrar kurtarıcıya yüklenen gelin arabasında salona gitti. Konvoyda oto kurtarma aracı üzerindeki gelin arabasında gelin ve damadı görenler şaşırdı.

Gökhan Demirel, arkadaşlarıyla farklı ne yapabileceklerini düşünürken aklına böyle bir şey geldiğini ifade ederek, "Aile esnaf. Böyle klasik arabaları topluyoruz. Arkadaşlarla otururken aklımıza geldi, güzel de oldu. Yeni bir kurtarıcı aldık. Gelin arabasını ona koyduk. Süslerken insanların ilgisini çekmeye başladı. Burada daha önce yapan görmedim. Eşimin klasik araçtan haberi vardı ama çekici üzerinde onu alacağımızdan haberi yoktu. Güzel, farklı bir anı oldu bizim için, mutluyuz" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Gökhan Demirel ile röp.

-Çekici üzerindeki gelin arabası

-Gelin almaya gidilmesi

-Konvoy

-Gelin alınması

-Düğün salonuna gidilmesi

-Gelin arabasının çekiciden indirilmesi

-Çiftin düğün salonuna girmesi

-Düğünde oynamaları

Süre: (8.00) Boyut: (262 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement