Dha Yurt Bülteni - 8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 8

Kandil'e düzenlenen hava harekatında 41 terörist etkisiz hale getirildi Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bilgilendirmede ;

27.03.2018 12:15
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kandil'e düzenlenen hava harekatında 41 terörist etkisiz hale getirildi

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bilgilendirmede ; Irak kuzeyi Kandil bölgesine birliklere saldırı hazırlığında oldukları tespit edilen bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik 22 Mart 2018 tarihinde düzenlenen hava harekatı sonucunda 41 teröristin etkisiz hale getirildiğinin tespit edildiği belirtildi.

Görüntü dökümü

------------------------

-ARŞİV

-Hava harekatı

-operasyon görüntüleri

Haber:

==============================================

Sinop'ta nükleer santral için 1415 futbol sahası büyüklüğünde alan tahsis edildi

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şube Başkanı Mehmet Özdağ, Sinop'ta kurulması planlanan nükleer güç santrali için 1415 futbol sahası büyüklüğünde alanın tahsis edildiğini söyledi. Özdağ, santralin 4 ünitesinde Karadeniz'den günde 28 milyon metreküp suyu çekildikten sonra, soğutma suyu olarak kullanıp tekrar denize deşarj edileceğini belirterek, " Türkiye'nin günlük içme suyu miktarı yaklaşık 16 milyon metreküp. Bu santralin Karadeniz'de cansızlaştıracağı, öldüreceği su miktarı günde 28 milyon metreküp. Maalesef çok vahim bir durum bu" dedi.

EMO Samsun Şube Başkanı Mehmet Özdağ, Sinop'ta kurulması planlanan nükleer güç santrali ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özdağ, santral için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu sürecinde gerçekleştirilen halk bilgilendirme toplantısında firma tarafından proje ile ilgili bir rapor sunulduğunu söyledi. Raporda santralle ilgili birçok çarpıcı bilgi bulunduğunu dile getiren Özdağ, "Bu toplantıda firma tarafından sunulan rapor üzerinden biz de değerlendirmelerimizi yaptık. Söz konusu santral 4 üniteden oluşuyor. Her bir ünitesi bin 140 megavat gücünde. Toplamda 4 bin 560 megavat gücünde bir nükleer güç santralı kurulacak. Santralin kurulacağı alan Türkiye'nin en kuzey noktası olan İnceburun Yarımadası. Alan büyüklüğü 10 milyon metrekare devlet orman arazisinin bu projeye tahsis edildiğini görmekteyiz. Bu rapora göre bu alanın sadece yüzde 10'luk kısmında santralin kurulacağı belirtilmektedir. Biliyorsunuz Türkiye'nin bir de en güneyinde Mersin Akkuyu'da bir nükleer santral projesi de yürütülmektedir. Mersin'de ayrılan alanın toplam büyüklüğü 2 milyon metrekare. Sinop için ayrılan alanın büyüklüğü 10 milyon metrekare. Bu alan bin 415 futbol sahası büyüklüğündedir. Niçin bu kadar büyük bir alan ayrılıyor, bu sorunun yanıtlanması önemli" dedi.

'550 KİLOMETRELİK BÖLÜNMÜŞ YOLUN DOLGU MİKTARINA EŞ'

Santralin inşaatı için 33 milyon metreküplük bir hafriyat ortaya çıkacağını söyleyen Özdağ, "Biz merak ettik bu neye denk geliyor diye. İki şeritli, her bir şeridi 15 metre genişliğinde olan ve dolgusu 2 metre derinliğinde olan toplam 550 kilometrelik bir bölünmüş yolun dolgu miktarına eşit. Yani Samsun'dan neredeyse Bolu'ya kadar bölünmüş yol yapımı düşünün, bu yol esnasında çıkacak hafriyat, nükleer santral sahasında gerçekleştirilecek. Nükleer güç santralinin inşaat alanından itibaren bölgeye 6 kilometre uzaklıkta Hamsilos Doğal Park Alanı, 5 kilometre uzaklıkta Bozburun Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, 7 kilometre uzaklıkta Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı, 15 kilometre uzaklıkta Sinop kent merkezi bulunuyor. Bu kadar yoğun hafriyatın sıkışacağı bu alandan sonra bu inşaat yapım aşaması minimum 10 yıl sürecek, Sinop ili ve çevresinin tüm doğal yaşam alanın biz geriye dönülemeyecek şekilde tahrip olacağı bu rapora bakarak söyleyebiliriz" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN 16 MİLYON METREKÜP, NÜKLEERİN 28 MİLYON METREKÜP'

Özdağ, raporda her bir ünitenin saniyede 81 metreküp su çekeceğinin yazdığını dile getirerek "Ne kadar azmış görülüyor. Ama bunu önce saate sonra güne çevirdiğiniz zaman toplam dört ünitede 28 milyon metreküp Karadeniz'in deniz suyu denizden çekildikten sonra tuzsuzlaştırılacak, demineralize edilecek içinde bütün mikroorganizmalar, ne varsa arındırılacak, santralde soğutma suyu olarak kullanıldıktan sonra tekrar Karadeniz'e deşarj edilecek. TÜİK verilerine göre 2017'de İstanbul'un günlük içme suyu miktarı 3 milyon metreküp. Bütün Türkiye'nin günlük içme suyu miktarı yaklaşık 16 milyon metreküp. Bu santralin dört ünitesinin Karadeniz'de cansızlaştıracağı, öldüreceği su miktarı günde 28 milyon metreküp, maalesef çok vahim bir durum bu" dedi.

'DOĞAL YAŞAMI TÜMÜNDEN DEĞİŞTİRECEK'

Bölgenin balık popülasyonunun yoğun olduğu bir bölge olduğunu ifade eden Mehmet Özdağ, "Bu soğutma suyunun sıcaklığının raporda denildiği gibi yapılırsa, 1 ila 5 derece arasında fark ettirilerek Karadeniz'e salınması, buradaki doğal yaşamı tümden değiştirecek. Doğal ekosistemin değişimine, dönüşümüne sebep olacak. Raporda bu santralin işletmesi sırasında doğacak, gaz, sıvı ve katı radyoaktif atıkların olacağı belirtiliyor. Kullanılmış yakıtlardan ve bu yakıtın soğutulmasından santralden kaynaklanacak sıvı atıklarındaki radyoaktivite bulaşmış suyun belli bir dereceye kadar seyreltildikten sonraki miktar yazmıyor, tekrar Karadeniz'e salınacağı açık bir şekilde ifade ediliyor."

'20 YIL YÜZDE YÜZ ALIM GARANTİSİ'

Nükleer güç santralinin üreteceği elektriğe Türkiye Cumhuriyeti'nin 20 yıl yüzde 100 alım garantisi verdiğini belirten Özdağ, "Bu elektriğin kilovat/saat birim fiyatı 10.9 sent yakıt hariç olarak belirlenmiş. Yani biz bu santralden üretilecek elektriğe 20 yıl bolunca kilovat/saatine 10.9 sent ödeyeceğiz. Buna bir de yakıt maliyeti eklendiğinde bu fiyat yaklaşık 12 sent olacak. Türkiye'nin elektrik enerjisi kurulu gücü 85 bin 500 megavat. Bu santralin kurulu gücü 4 bin 500 megavat. Yani yüzde 5'ine yakın bir miktar. Bu santralin yılda 8 bin saat üretim yaptığı hesabıyla, Türkiye'nin elektrik enerjisi tüketimi yılda 300 milyar kilovat/saate yakın. Bu elektrik tüketiminin yüzde 7- 7,5'ini karşılayacağını söyleyebiliriz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Nükleer Güç santralı yapılacak alının dronla çekilmiş görüntüsü

-Mehmet Özdağ'dan detaylar

-Röportaj

(SÜRE: 4.02 Dk) (BOYUT: 453.30 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

==============================================

Yüksekova'da terör mağdurları için yeni evler yapılıyor

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlar sırasında çıkan çatışmalar sırasında evleri kullanılamaz hale gelen vatandaşlar için Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından inşa edilen 3 bin 63 konutun yapımı sürüyor. Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Mahmut Kaşıkçı, kış ayları gelmeden terör mağduru vatandaşların sıcak yuvalarına kavuşacaklarını belirtti.

Yüksekova'da PKK'lı teröristlerin kazdığı hendeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması için 13 Mart 2016'da sokağa çıkma yasağı ilan edilerek operasyonlar başlatıldı. 78 gün süren sokağa çıkma yasağı sırasında PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmalar sırasında, ilçedeki birçok ev kullanılamaz hale geldi. İlçede evleri yıkılan veya büyük zarar gören terör mağduru vatandaşlar için geçen yıl Mart ayında TOKİ tarafından 3 bin 63 konutun temeli atıldı. Esentepe ve Esenyurt mahallelerindeki konutların yapımı sürerken, Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mahmut Kaşıkçı da inşaat alanında incelemelerde bulundu. Kaşıkçı, Belediye Başkan Yardımcısı Bayram Özcan ile birlikte firma yetkililerden bilgi aldı. Kaymakam Mahmut Kaşıkçı, havaların ısınmaya başlaması ile birlikte çalışmaların da hız kazandığını söyledi. Kaşıkçı, "Yüksekova'ya yeni bir yaşam alanını müjdelemek için 24 saat firmalarımız çalışıyor. İnşaat alanında 6 firmamız baharın gelmesiyle birlikte çalışmalarını hızlandırdı. Vatandaşlarımız kış ayları gelmeden sıcak yuvalarına kavuşacak. Bunu için yoğun bir gayret gösteriliyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

-İnşaat alanında görü

-Yükselen konutlardan gör

-Çaşılan işçilerden gör

-Genel detaylar

-Kaymakam Mahmut Kaşıkçı'nın açıklaması

Haber: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari),

==============================================

TBMM komisyonu üyelerinden 'Günde 20 gram üzüm tüketin' tavsiyesi

Manisa'ya gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bağcılık ve Üzüm Araştırma Komisyonu'nun Başkanı, AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, sağlık açısından ve zihin fonksiyonlarının gelişmesi için günde 20 gram üzüm tüketilmesini tavsiye etti. Bilen ayrıca, üzüm üreticilerinin çok ciddiye alınabilecek, çözülemeyecek bir sorununun da olmadığını söyledi.

Bağcılık sektörü ve üzüm üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınacak tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan TBMM Bağcılık ve Üzüm Araştırma Komisyonu, çalışmalarını Manisa merkezde sürdürdü. Manisa Ticaret Borsası'nı ziyaret eden heyet üyeleri ardından Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer ile bir araya geldi. AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen'in komisyon başkanlığını yaptığı heyette AK Partili ve CHP'li milletvekilleri yer aldı. Vali Güvençer de, Manisa'nın dünyanın çekirdeksiz üzüm üretim merkezi olduğunu belirterek, bu stratejik ürünün Manisa'ya ve ülkeye daha fazla katma değer katması için yapılan çalışmalardan mutlu olduklarını söyledi.

"GÜNDE 20 GRAM ÜZÜM TÜKETİLMELİ"

Ziyarette açıklamalarda bulunan ve üzümün tüketiminin teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Milletvekili Bilen, "İlk olarak kendimiz bu alışkanlığı edinmeliyiz. Günde en az 20 gram üzüm tüketilmeli. 2-3 günde bir de olsa biz kendimiz bu üzümü tüketmeliyiz. Sağlık açısından, zihin fonksiyonlarının gelişmesi açısından üzüm yenmeli" diye konuştu. Üzüm üreticilerinin ve ihracatçılarının dillendirdiği sorunların sorulması üzerine Bilen, şöyle konuştu: "Özellikle sezon başlangıcında küçük üreticileri koruyacak bir kurumun bulunmaması fiyat istikrarsızlığına neden oluyor. Üzüm toplansa bile, küçük üretici elindeki mahsulü tüketmiş görünüyor. İhracatçılarımızın da bir kısmı yaş üzüme destek talebinde bulundu. Kooperatiflerimizin ve birliklerimizin de talepleri var. Onların da stok kurumunun oluşturulması ve lisanslı depoculuğun biran önce hayata geçirilmesi konusunda kamu desteği talepleri var. Bunlar çözülebilecek sorunlar. Çok ciddiye alınabilecek sorunlar değil, büyütülecek sorunlar değil. Arz fazlasının yaşandığı yıllarda biraz bu sorunu yaşıyoruz. Bu mağduriyeti engelleyecek kurumların devreye girmesi ile mağduriyet engellenmiş olur. Üreticinin, birliklerin, kooperatiflerin genel talebi Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ya da yetkilendirilecek bir kurumun sezonun başlangıcında piyasaya müdahale etme, fiyat istikrarını sağlama noktasında devletin elinin bu işin üzerinde olduğunu hissettirmemiz lazım. Biraz da girdi maliyetlerinden dolayı da şikayet var. Desteklemelerle yükün hafifletilmesi talebi var."  Ziyaretin ardından TBMM Bağcılık ve Üzüm Araştırma Komisyonu üyeleri, Vali Güvençer'e üzerinden TBMM amblemi olan plaket verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

TBMM Bağcılık ve Üzüm Araştırma Komisyonu üyelerinin şeref defterini imzalaması

Komisyon Başkanı İsmail Bilen'in açıklaması

Ziyaretten görüntü

Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU/ MANİSA,

==============================================

Evinin bir odasında 'Kaliforniya solucanı' yetiştiriyor

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde emekli memur Musa Kılıç (61), ailesi ile birlikte yaşadığı 3 odalı evinin bir odasında 'Kaliforniya solucanı' yetiştirip, gübre üretiyor. Kılıç, tarımda yüksek verimlilik sağlayan Kaliforniya solucanını Mardin'den aldığını, şu anda 100 bin solucanla üretim yaptığını, bu sayıyı 200 bine çıkardıktan sonra gübre satışına başlayacağını söyledi.

Yüksek Seçim Kurulu'ndan geçen yıl emekli olan 5 çocuk babası Musa Kılıç, tavsiye üzerine Çukurca merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Köprülü Köyü Çimenli Mahallesi'ndeki evinin bir odasında Kaliforniya solucanı gübresi üretmeye karar verdi. Kılıç, Mardin'e giderek buradan 100 bin Kaliforniya solucanı alıp evine getirdi. 3 aydır büyük bir titizlikle çalışmalarını sürdüren Kılıç, kısa sürede solucan gübresi üretmeye başladı. Aldığı verimden memnun olduğunu belirten Kılıç, kısa sürede solucan sayısının 200 bine çıkacağını, ardından da tarımda büyük verimlilik sağlayan gübrenin satışına başlayacağını söyledi. Solucan gübresi üretiminden mennun olduğunu, işlerini büyütmek için yetkililerden destek istediğini belirten Musa Kılıç, "Kimyasal gübreler toprağa zarar veriyor ve verimi düşürüyor. Bizim ürettiğimiz gübre ise tamamen doğal ve üretimi yüzde 100 artırıyor. Bizim coğrafyamızda da çok fazla ekilecek, tarım yapılacak alanımız yok. Bu nedenle ben de bölgede tarım yapan çiftçilerin verimini artırmak için böyle bir girişimde bulundum. Yakın köylerden hayvan gübresi alıyorum. Gerekli işlemlerin ardından elekten geçirip solucan yemi olarak kullanıyorum. Hayvan gübresinin 3 santim altına da solucanları yerleştiriyorum. Üremeleri için de yumurta kabuğu, çay ve marul atıklarını parçalayıp gübrenin üstüne bırakıyorum. 3 ayda bir çoğalıyorlar. Solucan sayısını 200 bine çıkardıktan sonra ürettiğim gübrenin satışına başlayacam" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Solucan yetiştirdiği evin görüntüsü

Musa kılıç konuşması

Solucanların sulanması

Yavru solucanların görüntüsü

Genel Detay

BOYUT: 409 MB SÜRE: 3 DK 40 SN

Haber: Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ,

=============================================

Türkiye'nin geleneksel bitki hafızası ortaya çıkarılıyor

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Türkiye'de 8 ilde başlattığı çalışma kapsamında Samsun'da boya, ilaç sanayinde, yemeklerde, tekstil, yapı malzemesi, yakıt ve el sanatlarında kullanılan geleneksel bitkilerin tespiti için yapılan çalışmalar hız kazandı. Akademisyenlerden oluşan ekip, kentte yüksek rakımlarda bulunan mahallelere giderek, yaşlılarla görüşüp bilgileri derlemeye başladı. Çalışmayla Türkiye'nin geleneksel bitki hafızasının oluşturulacağı belirtildi.

Orman ve Su İşleri 11'inci Bölge Müdürlüğü tarafından Samsun'da Biyolojik Çeşitliliğe Dayalı Ulusal Geleneksel Bilginin (BGB) Kayıt Altına Alınması Projesi, geçen Eylül ayında uygulanmaya başlandı. Bakanlık tarafından projenin uygulanacağı 'pilot' olarak seçilen 8 il arasında bulunan Samsun'da çalışmalarda önemli bir mesafe kaydedildi. Botanik Uzmanı Doç. Dr. Hasan Korkmaz, Tarla Bitkileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, Etnobotonik Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Kesim, Sosyal Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Şahin Köktürk'den oluşan ekip, Samsun'un 58 mahallesine giderek bilgi toplamaya başladı. Ekibin, 420 gün sürecek proje kapsamında toplamda 100 mahallede çalışma yapacağı belirtildi. Çalışma kapsamında vatandaşların geleneksel olarak ilaç ve yemek yapımında, baharat olarak kullanılan, yaş halde tüketilen ve boya gibi ürünlerin üretildiği geleneksel bitkilerin tespit edilip kayıt altına alınacağı, ileriki aşamada ise bu bitkilerle ilgili laboratuar çalışması yapılacağı ifade edildi. Çalışma ekibi, Alaçam ilçesi Kaluk Karaçukur Mahallesi'ne giderek burada yaşlılarla görüşüp bilgi topladı. Çalışmaya Orman Su İşleri 10'uncu Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer de katıldı. Belirlenen mahallelerde geleneksel olarak kullanılan biyolojik zenginliklerin araştırıldığını söyleyen Kılınçer, "Akademisyenlerimiz geleneksel bitkilerle ilgili yaşlı vatandaşlarımızdan bilgileri alıyorlar. Boya, ilaç sanayinde, yemeklerde, hastalıklara karşı ilaç olarak kullanılan bitkileri tespit ediyoruz. Bu proje, yıllar önce ülkemizde kullanılan geleneksel bitkilerin daha ileri bir aşamaya taşınmasını amaçlıyor. Bu bitkilerin ve kullanıldıkları şekillerin kaybolmamasını amaçlıyoruz. Yüzyıllardır ülkemizde bu bitkiler kullanılıyor ama zaman geçtikçe unutuluyor. Bu bitkilerin unutulmamasını ve gelecek nesillerimizin de aynı şekilde ve amaçla kullanmalarını sağlamayı hedefliyoruz" dedi. Tarla Bitkileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Ayan ise "Eski birçok deneyimlerden süzülmüş doğal olan, tedavi amaçlı ve tıbbi nitelik taşıyan bilginin derlenmesi peşindeyiz. Özellikle orman altı olarak ifade edilen rakımı yüksel mahallelerimizde, çok kıymetli büyüklerimizle bu konuları konuşuyoruz. Öncelikle tedavi amaçlı hangi hastalıklara karşı, hangi bitkiler ile hangi tedavi yöntemlerini uyguladıklarını konuşuyoruz. Onların botanik ve tıbbi değerleri hakkında notlarımızı alıyoruz. Ayrıca hasta olmamak için bu insanların yereldeki hangi doğal ürünlerle beslendiklerini, bünyelerini nasıl güçlendirdiklerini konuşuyoruz. Vatandaşlarımızdan çok doğru ve güzel bilgiler alıyoruz. Özellikle yaşlı kadınlardan çok daha fazla bilgi alabiliyoruz. Doğal tedavi yöntemlerini ve doğal beslenme sistemlerini derliyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Ekibin mahalleye gelişi

-Yaşlı vatandaşlarla yapılan görüşmeler

-Röportjlar

-Detaylar

(SÜRE: 4.14 Dk) (BOYUT: 474 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/ALAÇAM (Samsun),

===============================================

Tosya Kaymakamlığından 30 kişiye hasta karyolası

Kastamonu'nun Tosya İlçesi Kaymakamlığı'nın başlattığı 'Yalnız Değilsiniz' projesi kapsamında 30 kişiye hasta karyolası verildi.

Evde hasta bakımı birimlerinin öncülüğünde Tosya'da bakıma muhtaç, yaşlı ve hastalara yönelik uygulama kapsamında Tosya Kaymakamlığı tarafından 30 kişiye hasta karyolası hediye etti. Toplamda 90 kişiye verilecek hasta karyolalarının ilk bölümü teslim töreninde konuşan Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin, bir çok hastanın imkansızlıklar nedeniyle karyolanın üzerinde ya da yer yatağında sağlıksız şekilde yattıklarını ve bu konuya duyarsız kalamadıklarını ifade etti. Kaymakam Pişkin, 54 köy ve 23 mahalle ziyaretleri sırasında bir çok hastanın imkansızlıklar nedeniyle karyolanın üzerinde ya da yer yatağında sağlıksız şekilde yattıklarını gördüğünde çok üzüldüğünü söyledi. Bunun üzerine 'Yalnız Değilsiniz' projesini başlatarak ilk etapta 30 hasta yatağı alarak ihtiyaç sahiplerine teslim ettiklerini belirten Pişkin, "İnsana dokunmak ve insan odaklı çalışmak, sosyal devlet anlayışımızın tam da merkezine oturttuğumuz bir anlayış. İnsana dair hiç bir sorun hiç bir alan bize teğet geçemez ve kayıtsız kalamayız. Bu anlamda bu çalışmalarımız artarak devam edecekö dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Kaymakamın proje hakkında bilgilendirmesi

-Detay görüntüler

Süresi: 01.15 dk.,Boyutu: 167,8 MB.

Haber: Emre ÇİLOĞLU/TOSYA, (Kastamonu) -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement