DHA YURT BÜLTENİ - 8 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 8

Pencereden girdiği evdeki kadına tecavüze kalkışıp, bıçakla yaraladıAntalya'da, mutfak penceresinden eve giren kimliği belirsiz kişi, Nebahat A.'ya (57) tecavüz etmeye kalkıştı.

02.07.2019 12:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Pencereden girdiği evdeki kadına tecavüze kalkışıp, bıçakla yaraladı

Antalya'da, mutfak penceresinden eve giren kimliği belirsiz kişi, Nebahat A.'ya (57) tecavüz etmeye kalkıştı. Çığlık atması üzerine panikleyen saldırgan, kadını karnından bıçaklayıp, kaçtı. Ağır yaralanan Nebahat A., hastaneye kaldırılırken, polis, saldırganın yakalanması için çalışma başlattı.
Olay, saat 06.30 sıralarında, Kepez ilçesine bağlı Habipler Mahallesi'ndeki gecekonduda meydana geldi. Yatalak annesiyle yaşayan Nebahat A., korkuluğu olmayan mutfak penceresinden eve giren kimliği belirsiz kişiyle karşı karşıya geldi. Nebahat A., hırsız zannettiği kişiye cüzdanında bulunan 1000 lirayı almasını söyledi. Amacının hırsızlık olmadığını belirtip, "Parayı değil seni istiyorum" diyen kişi, kadına tecavüz etmeye kalkıştı. Nebahat A.'nın çığlık atması üzerine paniğe kapılan kişi, kadını karnından bıçaklayıp, kaçtı. Nebahat A., sesini duyup, eve gelen komşusu Veli Demir tarafından kanlar içinde yerde yatarken bulundu. İhbarla eve gelen sağlık görevlileri, ağır yaralı kadını ambulansla Kepez Devlet Hastanesi'ne götürdü. Nebahat A., acil servisteki ilk müdahalenin ardından ameliyata alındı.
Polis ekipleri, esmer, 20 yaşlarında, kısa saçlı, koyu renk kıyafetli olduğu belirtilen saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
-----------
Evin dış plan görüntüsü
Mutfak penceresinin görüntüsü
Kepez devlet hastanesi acil servis dış plan
Hastane dış plan görüntü
Bıçaklanan kadın

111 MB/// 01.00"

Haber-Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA, -

=====================

AİHM'den 'soyadına saygı' kararı (ÖZEL)

Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan hem Türkiye Cumhuriyeti hem de İsviçre vatandaşı olan çiftçi Nuri Aktaş (52), soyadını Süryanice 'güvenilir kişi' anlamına gelen 'Amno' olarak değiştirmek için 2005'te Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Soyadı Kanunu'nda Türkçe olmayan kelimelerin, soyadı olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle bu talebi reddetti. Aktaş'ın başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesiyle korunan 'Özel ve aile hayatına saygı hakkı'nın ihlaline karar verdi.
Çifte vatandaşlığı bulunan Nuri Aktaş, soyadını, Süryanice 'güvenilir kişi' anlamına gelen 'Amno' olarak değiştirmeye karar verip, 2005'te Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Talebi değerlendiren mahkeme, 'Amno' kelimesinin Türkçe'de bulunmadığını ve Türkçe olmayan sözcüklerin de soyadı olarak kullanımının Soyadı Kanunu'nun 3'üncü maddesinde yer alan 'Yabancı ırk ve millet isimleriyle soyadları kullanılamaz' ifadeleri gerekçe gösterip, Aktaş'ın talebini reddetti. Yerel mahkeme davanın reddine karar vermesiyle Nuri Aktaş avukatı Rudi Sümer aracılığıyla üst mahkemeye başvurdu. Üst mahkeme de Soyadı Kanunu'ndaki maddeyi gerekçe gösterdi. 2 defa Yargıtay'a taşınan davanın temyiz ve karar düzeltme talepleri reddedildi.
AİHM'DEN 12 YIL ARADAN SONRA KARAR
İç hukuk yollarının tükenmesiyle avukat Sümer, davayı 4 Nisan 2007'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 25 Haziran 2019'da 12 yılı aşkın bir süredir devam eden yargılama kapsamında Aktaş'ın başvurusunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesinde yer alan 'özel ve aile hayatına saygı hakkının' ihlaline karar verdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu kararı, Anayasa'nın 90/5'inci maddesi uyarınca iç hukukta kanun ve tüzüklerin üzerinde bir hukuki görüş olduğu için Türkçe kökenli olmayan sözcüklerin artık soyadı olarak kullanılabileceği anlamı taşıyor.
'KARAR EMSAL TEŞKİL EDİYOR'
Avukat Rudi Sümer, müvekkilinin, AİHM kararının ardından Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yeniden başvuracağını söyledi. Avukat Sümer, "Nisan 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sürecini başlattık. Orada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesinde korunan 'Adil yargılanma hakkı'nın, 8'inci maddesiyle 'Aile ve özel yaşama saygı hakkının' ve 14'üncü maddesinde yer alan 'Ayrımcılık yasağı'nın ihlal edildiğini ileri sürdük. Çok uzun bir yargılama sürecinden geçtik, 12 yıl sürdü yargılama. Nihayetinde mahkeme bütün bu görüş ve talepleri dikkate alıp bizim iddiamızın yerinde olduğuna karar verdi. Bu karar çok ciddi emsal teşkil ediyor. Bu ve buna benzer davalarda Türkçe olmasa bile artık bu soyadların kullanılmasının önünde hukuken bir engel kalmadığı görüşündeyim. Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi, Soyadı Kanunu'nu ve Soyadı Nizamnamesi'nin ilgili maddelerini değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda verilmiş olan kararını dikkate alıp, talebimizi kabul etmesi gerekecektir" dedi.

Görüntü Dökümü
----------
Avukat Sümer'in açıklaması
AIHM kararı
Genel ve detay görüntü

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 124 MB

Haber-Kamera: Mehmet Halis İŞ/MİDYAT(Mardin),

===================

Öğrenci yurdu çatısında çıkan yangın korkuttu

Aydın'ın Efeler ilçesinde, bir derneğe ait erkek öğrenci yurdunun çatısında çıkan yangın korku yarattı. Yangın diğer katlara sıçramadan, itfaiye ekiplerince söndürüldü.
Merkeze uzak mahallerde yaşayan ortaokul ve lise öğrencilerinin kaldığı, Girne Mahallesi 2157 Sokak üzerinde yer alan erkek öğrenci yurdunun çatısında, bugün saat 09.00 sıralarında, klima motorundan yangın çıktı. Bir derneğe ait 4 katlı yurt binasından yükselen alevleri görenler, itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Serdar Adanır ile birlikte olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale etti. Bu sırada binanın en üst katında bulunan 6 öğrenci, itfaiye ekiplerince tahliye edildi. Çatıdaki yangın, alt katlara ve çevredeki diğer binalara sıçramadan söndürüldü. Aydın Vali Yardımcısı Hulusi Arat da mahalleye gelerek, ekiplerden bilgi aldı ve inceleme yaptı.
Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Çatıdan alevli yangın görüntüsü

haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

====================

Kadınlara normal doğum eğitimi

AFYONKARAHİSAR Devlet Hastanesi'nde hayata geçirilen kadınlara ağrısız ve sancısız doğum eğitimleri sürdü. Bu eğitimlere katılan Tuğba Gökçeoğlu da 2 kez yaptığı sezaryen doğumun ardından 3'üncü çocuğunu normal yolla dünyaya getirmenin mutluluğunu yaşadı.
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nin 'Doğuma Açılan Bir Kapı' sloganıyla hayata geçirdiği, ağrısız ve sancısız doğum eğitimleri sürdü. 20 haftalık bir eğitimden geçen anne adayları eşleriyle birçok eğitim aldı. Doğum ağrısından korkan anne adaylarına umut olan eğitimlere Türkiye'nin birçok yerinden katılım sağlandı. Bu eğitimler kapsamında Uşak'tan Afyonkarahisar'a gelen Tuğba Gökçeoğlu katıldığı eğitimler sonrası vajinal doğum hayaline kavuştu. İki defa üst üste sezaryen doğum yapan Tuğba Gökçeoğlu üçüncü doğumunu vajinal yöntemle gerçekleştirdi.
GEBE OKULUNDAKİ EĞİTMENLERLE İRTİBATA GEÇTİM
Tuğba Gökçeoğlu, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde gebe okulu eğitimlerine katılarak normal doğum hayaline kavuştuğunu söyledi. Gökçeoğlu, "Uşak'tan Afyonkarahisar'a eğitim için geldim. Daha önce iki kez sezaryen doğum yaptım. Sonrasında aldığım eğitimlerle üçüncü çocuğumu normal doğum ile dünyaya getirdim. Gebe okulundaki eğitmenlerle irtibata geçtim. Daha önce iki kez sezaryen doğum yaptığımı söyledim ve normal doğum yapıp, yapamayacağımı sordum. İlk iki doğumu da normal doğum istedim ama bazı sağlık sorunlarım dolayısıyla gerçekleştiremedim. Çok istiyordum normal doğumu. Annelik duygusunu daha iyi tadabileceğimi düşünüyordum. Sezaryen doğumlar sonrasında çok büyük psikolojik travmalar geçirdim. Üçüncü doğumum diğer doğumlarımdan çok farklıydı. Doktorum riskleri anlattı ve 40'ıncı haftadan sonra doğumu gerçekleştiremeyeceğini söyledi. 40'ıncı haftaya kadar bekledim. Sonrasında doğum kendiliğinden başladı. O duyguyu yaşamak benim için çok farklıydı" dedi.
Doğal doğum eğitmeni Gülten Gökkuş, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde 2013 yılından bu yana bir çalışma yapıldığını söyledi. Yapmış oldukları çalışmanın gebeleri normal doğuma yönlendirmek olduğunun altını çizen Gökkuş, "Bu gebelerin normal doğuma teşviki çalışmasıydı. Motivasyonel bir çalışmaydı. Bu çalışmalarımızda oldukça iyi sonuçlar elde ettik" diye konuştu.
Kadın doğum uzmanı Dr. Cemile Kurttay, Türkiye'de sezaryen sonrası normal doğumların çok yaygın olmadığını ifade etti. Kurttay, şöyle dedi:
"Bunun en büyük etkisi yanlış bilinen birçok faktör olması. Sezaryen sonrası vajinal doğumda çok büyük riskler olduğu söyleniyor. Yanlış biliniyor tabii ki riskler var ancak bilindiği gibi çok büyük riskler yok. En büyük riskimiz rahim yırtılma riski. Bu da binde 2 ya da 4. Bu kadar az aslında riskimiz. Yani bin tane hastayı normal doğurtuyoruz bunların 2 ya da 4 tanesinde rahim yırtılması oluyor. 2 ya da daha fazla sezaryen olduğunda risk artıyor. Bunun dışında bebeğin ters gelmemiş olması, bebeğin çok kilolu olmaması, 4 bin gram ve üzeri bebeklerde vajinal doğum şansı azalıyor. Her şeyin riski var fakat bu risk abartıldığı gibi değil. Hasta eğitimli olacak en önemlisi bu. Hasta neyin normal neyin anormal olduğunu bilmesi gerekiyor. Hastanın doktoruna güven vermesi lazım."
Gebe okulu eğitimlerine katılan Mehmet Korkmaz, doklarının tavsiyesiyle eğitimlere katıldığını ifade etti. Korkmaz, "İlk kez bugün katıldım. Gördüğümüz ortam ve hocamızın anlattıkları ile ilgimiz arttı. Bundan sonra devam etmeyi düşünüyoruz. Öncelikle eşlerin doğumdaki önemini öğrenmiş oluyoruz. Bir nevi doğum koçu gibi burada eğitim görüyoruz. Eşlerin desteği önemli onu öğrendik. Bir nevi doğum koçluğu öğreniyoruz" dedi.
'ÖNEMLİ BİR UNVAN ALDIK'
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Duran da ağrısız doğum ile ilgili çalışmalarının sürdüğüne dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Afyonkarahisar Devlet Hastanesi bölge itibari ile 880 yataklı büyük bir hastanedir. Bu hastanemiz içerisinde 2015 yılından beri 'Anne Bebek Dostu' unvanı ile devam etmekteyiz. Bu kapsamda gerek gebe okulumuz gerek kadın doğum uzmanlarımızın çabası ile ağrısız doğum ile ilgili çalışmalarımız var. Biz bu etapta başta sezaryen oranlarını düşürmek üzere birçok çalışma yapmaktayız. Bu konuyla ilgili eğitimli arkadaşlarımız ameliyathane ve yoğun bakımlarda çalışan tüm personellerimiz gerekli eğitimleri aldıktan sonra hamile arkadaşlara konuyla ilgili gerekli bilgileri vermekte ve bakanlığın da bir projesi dahilinde bu hizmeti sürdürmekteyiz. Bu anlamda ilimizde birçok ile göre sezaryen oranlarını düşürdük. Ağrısız doğum ile ilgili ciddi çalışmalarımız devam etmekte."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Eğitimlerden detay
Eğitime katılan eşlerden detay
Eğitim verilirken detay
Genel Detay
Tuğba Gökçeoğlu ile röp
Dr. Cemile Kurttay ile röp
Eğitmeni Gülten Gökkuş ile röp
Mehmet Korkmaz ile röp
Başhekim ile röp
Detaylar

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

====================

Leylekler 20 yıldır aynı direğe yuva yapıyor

ANTALYA'nın Gazipaşa ilçesindeki direğe 20 yıldır yuva yapan leylekler yavrularını büyütüp, ilçeden ayrılıyor.
Gazipaşa Belediyesi garajındaki direkte yaklaşık 20 yıldır leylekler yuva yapıyor. Yıllardır direğin üzerinde bahar aylarında yuva yapan leylekler, yavrularını büyüttükten sonra uçup gidiyor. Bu yıl mart ayında direkte yuva yapan leyleklerin 3 yavrusu oldu. Ebeveynlerinin besleyip büyüttüğü yavru leylekler uçma noktasına geldi.
Gazipaşa Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Ramazan Özdemir, "Bu leylekler Gazipaşa'mızı unutmuyor. 2 ise 5 olup gidiyor. Bu yıl da geldi, yavrularını büyüttü, göçüp gidecek. Şu anda yuvada yavrular bulunuyor, anne ve babaları bize yakın olan ırmağa balık tutmaya gitti. Şu anda 3 yavrusu burada bekliyor. Büyüttüler uçuşa hazır. Anne ve baba leylek bu günlerde uzak duruyor. Yavrular uçsun, uçmaya alışsın diye. Rüzgarlı havalarda yavrular havalanıp tekrar yuvaya dönüyor. Biz iyice alıştık leyleklerimize, gidecekler seneye yine bekliyoruz. Zaten unutmuyorlar her yıl geliyorlar. Bizler de üzüleceğiz biraz ama doğanın kanunu bu" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Direkten görüntü
Leyleklerden detay
RÖP: Ramazan Özdemir
Leyleklerden detay

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),

=============

Finike'de Koray Avcı rüzgarı

Antalya'nın Finike ilçesinde bu yıl 31'incisi düzenlenen Finike Festivali'nde sahneye çıkan Koray Avcı hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.
Finike Festivali'nin son gününde Koray Avcı konser verdi. Konseri protokol üyelerinin yanı sıra binlerce vatandaş izledi. Koray Avcı'yı taşıyan araç, yoğun kalabalıktan konser alanına girmekte zorlandı. Programlandığı saatte sahneye çıkan Koray Avcı, 'Adaletin bu mu dünya' şarkısıyla hayranlarını selamladı. Konser sırasında iyilik ve doğruluk adına sosyal mesajlar da veren Avcı, kadına ve hayvanlara yapılan şiddeti kınadı. Hayranlarına sigarayı bırakmalarını, spor yapmalarını ve kitap okumalarını öneren Avcı, Neşet Ertaş, Müslüm Gürses, Ahmet Kaya, Zeki Müren, Barış Manço, Cem Karaca, Kazım Koyuncu, Mahzuni Şerif, Aşık Veysel ve Pir Sultan Abdal gibi müziğin efsane isimlerini de anarak Türk müziğinin unutulmaz eserlerini seslendirdi.
Repertuarı ve sahne performansıyla hayranlarına coşkulu anlar yaşatan Avcı, mizahi dille, "Kasetten CD zamanına geçtiğimiz zamanlarda mahalledeki abilerimiz bize karışık CD yaparlardı. İşte o karışık CD benim" dedi. Yaklaşık 2,5 saat sahnede kalan ünlü sanatçı, son şarkıyı saz ekibiyle birlikte söyleyerek konser alanını dolduran vatandaşları selamladı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Sahnede şarkı söylerken
Sanatçının ön saflarda duran hayranlarından ve hediye takdiminden

HABER- KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement