Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-8

1)ERDOĞAN, KATAR EMİRİ'Nİ HAVAALANINDA KARŞILADICUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'a gelen Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad Al Sani ile bölgede kış turizmi yapılabilecek alanları helikopterle havadan inceledi.

18.12.2016 14:32
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)ERDOĞAN, KATAR EMİRİ'Nİ HAVAALANINDA KARŞILADI

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'a gelen Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad Al Sani ile bölgede kış turizmi yapılabilecek alanları helikopterle havadan inceledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam geldiği Trabzon'da geceyi Ramada Otel'de geçirdi. Erdoğan, Türkiye- Katar Yüksek Stratejik Komite toplantısı için Trabzon'a gelecek Katar Emiri Halife Bin Hamed Al Sani'ye havaalanında karşıladı. Erdoğan ve Al Sani'nin Trabzon Havalimanı'na gelişi öncesi bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı.  Polis helikopterinin havada uçuş yaptığı havalimanı çevresinde keskin nişancılar görev aldı, polis çevrede kuş uçurtmadı. Sahil Güvenlik botunun da deniz tarafında önlem aldığı havalimanına giren tüm araçlarda polis köpeklerince bomba araması yapıldı.

EMİR İÇİN 50 LÜKS ARAÇ GETİRİLDİ

Katar Emiri Halife Bin Hamed Al Sani için havalimanına 50'ye yakın lüks makam aracı getirildi. Sürücülerinin temizlediği araçlar polis köpeklerinin bomba aramasının ardından havalimanına alındı. Katar Emiri'nin bineceği makam aracının ise Katar'dan getirildiği belirtildi.

ERDOĞAN KARŞILADI

Katar Emiri Halife Bin Hamed Al Sani ve beraberindeki 70 kişilik heyeti taşıyan özel uçak saat 11.55'de Trabzon Havalimanı'na indi. Havalimanı'na gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri'ni uçağın merdivenlerinde karşıladı. Katar Emiri, çiçek veren iki çocukla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ve yanındaki heyetle birlikte, iki helikopterle havalandı. Erdoğan ve Al Sani'nin helikopterlerine 1 polis helikopteriyle 2 askeri helikopter eşlik etti.Cumhurbaşkanı Erdoğan ve konuk heyeti taşıyan helikopterler yaklaşık 1 saat bölgede tur attıktan sonra havalimanına geri döndü. Bölgede kış turizmi yapılabilecek alanları havadan inceledikleri belirtilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve konuklar, buradan araçlarla toplantının yapılacağı otele geçti.

TAHTA ARABA ILE VIP'E GELDİLER

Helikopter turunda dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Tani'nin havalimanından, toplantının yapılacağı otele hareketleri sırasında ilginç bir olay yaşandı. Rize'nin Ardeşen İlçesi Tunca Beldesi'nden gelen bir grup, bölgede 'Formulaz' adı verilen yarışlarda kullanılan tahta arabayla VİP önüne geldi. Tahta arabayı, belde yolunu karayolları ağı kapsamına alan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a hediye etmek istediklerini söyleyen grubu korumalar içeri almadı. Grup bunun üzerine tahta araba ile VİP önünde bekleyişe başladı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Güvenlik önlemleri

Katar Emirinin lüks makam araçları

Köpekli arama yapılması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelişi

Katar Emirinin karlışaması

Helikopterle havalanmaları

Detaylar

-Tahta arabanın VIP önüne getirilişi

-Cumhurbaşkanı ve Katar Emirinin helişkopterinin inişi

-İki liderin makam aracı ile ayrılması

Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Selçuk BAŞAR -Osman ŞİŞKO-TRABZON-DHA

==========================================================

GENEL TRAVMA VE YANIK TEDAVİSİ GÖRÜYORLAR(ek)

2)GENELKURMAY BAŞKANI HULUSİ AKAR YARALI ASKERLERİ ZİYARET ETTİ

Genel travma, kafa ve bacak travması ve yanık nedeniyle yaralanan askerleri dün gece 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri AK Parti, CHP ve MHP yeni ve eski milletvekilleriyle bu sabah Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Zeki Çolak ziyaret ederek, moral verdi. Yaralı askerlerin aileleri de hastane yönetiminin verdiği izinle servislerde yatan çocuklarını gördü.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

KAYSERİ/DHA

=====================================================

3)SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN ORTAK TEPKİ: AYRIŞMAYACAĞIZ

Türkiye Odalar Birliği önderliğinde, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN), Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD),Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkan ve yöneticileri Kayseri'ye gelerek, çeşitli ziyaretlerde bulunarak, Kayseri halkına geçmiş olsun dileklerini iletti.

OLAY YERİNDE DUA ETTİLER

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri önce şehit erlerin cenazelerinin uğurlama törenine katıldı. Yöneticiler daha sonra Kayseri Valiliği, Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti. Büyükşehir'deki ziyarette sivil toplum örgütlerinin başkanları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile bir süre görüşerek, olaydan duydukları üzüntüyü ve taziyelerini söyledi. Heyet daha sonra, patlama olan yere geçerek, burada şehitler için dua etti. Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki heyet daha sonra Radisson Blu otelinde 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldikten sonra, Kayseri Sanayi Odası'nda (KAYSO) ortak açıklama yaptı.

"BİZİ BÖLEMEDİKLERİ İÇİN VAHŞİLEŞİYORLAR"

Heyet adına hazırlanan bildiriyi okuyan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

"Maalesef milletimizin huzurunu bozmak isteyenler dün, huzur şehri Kayseri'de çirkin yüzlerini bir kez daha gösterdi. Tek bildikleri işi yaptılar. Kalleşçe bir terör saldırısı yaşadık. Saldırıda şehit olan askerlerimize, bu vatanın kahraman evlatlarına Allah'tan rahmet diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Ülkemiz çok kritik bir süreçten geçiyor. Ülkemiz üzerinde kirli bir oyun oynanmak isteniyor.Sözde birbiri ile ilgisi olmayan PKK, DAEŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin hepsi, aynı dönemde ülkemizi hedef alıyor. Terör saldırıları ile birliğimiz ve beraberliğimiz bozulmak isteniyor. Önce 15 Temmuz darbe girişimi, geçen hafta İstanbul'da polisimize, şimdi Kayseri'de askerimize yapılan hain saldırı. Bu derece aşağılık ve kahpece bir hainliği dünyada çok az millet yaşamıştır.Ama başaramıyorlar, başaramadıkça vahşileşiyorlar. Hesap edemedikleri şu: Onlar polisimize, askerimize el uzattıkça bu millet polisine ve askerine daha fazla sahip çıkıyor, daha sıkı bağrına basıyor. Onlar saldırdıkça bu millet birbirine daha fazla kenetleniyor. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Herkesin şunu çok iyi bilmesi lazım: Terör örgütlerinin ırkı, dini, mezhebi, ideolojisi yoktur. Terör örgütleri kendilerini satılığa çıkarmış, kendilerini efendilerine peşkeş çekmiş katil sürüleridir. Devletimiz terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında dünyada eşi görülmemiş bir mücadele veriyor. Elbette bizlere bu acıları yaşatanlardan hesap soracaktır. Vatandaş olarak bizlerin görevi ise bizi teslim almak isteyen teröre karşı tek ses, tek yürek olmaktır. Bu süreçte aman tuzaklara, provokasyonlara dikkat. Oyuna gelmeyelim. Gerçek vatanseverlik, terörden medet umanların en çok korktuğu şeyi yapmaktır. Yani birlik ve beraberliğimize her zamankinden daha fazla sahip çıkmaktır. Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür. Ayrışmayacağız, birleşeceğiz. Türkiye'nin bütün kesimlerini temsil eden meslek ve sivil toplum kuruluşları olarak bizler de bunu yapıyoruz. Ülkemizin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkıyoruz. Terör örgütleri ile arasına mesafe koyamayan, terör örgütü üyelerini şu veya bu bahaneyle barındıran ülkelerin, bu süreçte ne demokrasi, ne hukuk, ne de insan hakları konusunda söyleyecek sözü olamaz. Bizler toplumun tüm kesimleri olarak sonuna kadar devletimizin ve güvenlik güçlerimizin yanındayız, aziz Türk milletimizle birlikteyiz."

AÇIKLAMANIN GÖRÜNTÜLERİ  GEÇİLDİ

KAYSERİ/DHA

=============================================================

4)BIÇAKLANMA ANINI KAMERAYLA GÖRÜNTÜLEDİ

MERSİN'de 4 çocuk babası Som Özbek, boşandığı eşinin babası tarafından 8 yerinden bıçaklandı. Özbek, cep telefonuyla bıçaklanma anını görüntüledi.

Mersin'de Som Dil Kursları'nın sahibi işadamı Som Özbek, bir süre önce 4 çocuğunun annesi, 34 yaşındaki eşi Esra Gürses'ten boşandı. Özbek, 10 Aralık'ta velayeti annesinde bulunan 7 ve 4 şaşındaki çocuklarını görmek için ayrıldığı eşinin baba evinin bulunduğu Tarsus İlçesi'nde Kırklarsırtı Mahallesi'ndeki evine gitti. Som Özbek, site bahçesinde çocuklarının aşağı inmesini beklerken ayrıldığı eşinin babası Ferhat Gürses ile kardeşi Murat Davut Gürses ile tartıştı. İddiaya göre, baba ile oğlu Som Özbek'i dövdü. Astsubay olan Murat Davut Gürses, Som Özbek'in uzun saçlarından tutarken, Ferhat Gürses ise bıçakladı. Vücudunun çeşitli yerlerine 8 bıçak darbesi alan Som Özbek, saldırı anını elindeki cep telefonuyla görüntüledi. Bu sırada "Elinde bıçak var, imdat, polis yok mu" diye bağıran Özbek, ambulansla Tarsus Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

ÖNCE SERBEST BIRAKILDI

Buradan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen Özbek, yaklaşık 10 gün süren tedavisinin ardından taburcu edildi. Gözaltına alınan eski kayınpederi Ferhat Gürses tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Murat Davut Gürses hakkında adli işlem yapılmadı. Bunun üzerine Som Özbek, taburcu edildikten sonra cep telefonuyla çektiği görüntülerle Tarsus Adliyesi'ne giderek serbest bırakılma kararına itiraz etti. Görüntülerini değerlendiren savcılık Ferhat Gürses için yakalama kararı çıkarttı.

POLİS KORUMASINDA EVİNE GETİRİLDİ

Şüpheli Ferhat Gürses, polislerce gözaltına alındı. Tarsus Adliyesi'nde olayla ilgili yeniden ifadesi alınan Som Özbek, can güvenliği açısından polis ekibince Mersin'de bulunan evine kadar getirildi. Planlı ve öldürme kasıtlı bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu anlatan Özbek, mahkeme kararıyla 2 çocuğunun ayrıldığı eşine verildiğini ve yaklaşık 2 aydır göremediğini söyledi. Özbek, eşinin çeşitli bahanelerle çocukları ne kendisiyle ne de diğer kardeşleriyle görüştürmediğini öne sürdü.

"DELİLLENDİRMEK İÇİN ÇEKTİM"

Eski eşiyle her karşılaştığında iftira ve tehditler aldığını öne süren Som Özbek şöyle dedi:

"Bu nedenle de cep telefonumun kamerasını da açmıştım. Sitenin kapısında beklerken çocukların yanında sigara içildiğini gördüm. Bu duruma müdahale etmek istedim. 'Sigara içilen yerde çocuk olmaması gerekir' dedim. Bu yüzden tartışma yaşanmaya başladı. O sırada çocuklarımın dedesi aşağı indi. Saldırgan bir şekilde yürüyerek geliyordu, site güvenliğine beni dışarıya atmasını söyledi. Daha sonra bana 'Ne bağırıyorsun, sen erkek misin?' dedi. Ben de 'Erkeğim' diye yanıt verince ceketini çıkarıp üzerime saldırdı. Saldırırken elini beline attı ve bıçağı çıkararak bana salladı. O sırada ben geri çekildim, kendisi sendeleyerek yere düştü. Ben geri geri giderek sitenin kapısından uzaklaşmaya çalıştım. O da geriye dönüp baktı arkasından gelen olmayınca bana saldırmaktan vazgeçerek tekrar siteye döndü. Çünkü, önceden planladıkları bu cinayeti tek başına işlemesi mümkün değildi. Belki de kendi hayatından korktu. Çünkü planları 2 kişilikti. Sonra ikisi birden üzerime gelerek saldırdı. Eski kayınbiraderim Murat, saçımdan tuttu, bu sırada babası da yetişti. Vücudumun 8 yerinden beni bıçakladılar. Dört gün yoğun bakımda yattım. Tam 89 dikiş atıldı."

BOŞANMA DAVASINI ANLATTI

Yaşanan olayın asıl nedeninin boşandığı eşinin açtığı 2 milyon liralık tazminat davasını kaybetmiş olması olduğunu ileri süren Özbek, "Bu davayı kaybedince, 'Madem öyle alamadık parayı, 4 çocuğa kalacak miras nasıl olsa. Babayı öldürelim' diye düşündüler. Sonuna kadar planlı bir saldırıydı. Yoksa, 'çocuğun yanında sigara içmeyin' lafı, adam bıçaklamaya kadar gitmezdi. 3 yıldan bu yana boşanma davası yaşıyoruz. Dava şu anda Yargıtay'dadır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Som Özbek bıçaklanma anını cep telefonu ile kaydederken

-Bıçaklanma anından görüntüler

-Som Özbek imdat çığlıkları atarken

-Som Özbek polis korumasında evine getirilirken

-Özbek, DHA Büro Şefi Ali Ekber Şen'e olayı anlatırken

-Özbek bıçak yaralarını gösterirken

-Bıçak yaralarından görüntüler

-Özbek'in konuşması

-Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 06: 32 BOYUT: 337.68 MB

Haber: Ali Ekber ŞEN- Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

=========================================================

5)HDP'Lİ AKDENİZ BELEDİYESİ'NE KAYYUM

MERSİN'de HDP'li Akdeniz Belediyesi'ne İçişleri Bakanlığı'nca kayyum atandı.

Belediyeye kayyum olarak atanan merkez Akdeniz İlçe Kaymakamı Hamdi Bilge Aktaş, sabah saatlerinde belediyeye giderek kayyum tebliğini yaptı. Aktaş'ın yarın sabah göreve başlayacağı belirtildi.

Bir süre önce yapılan operasyonda merkez Akdeniz İlçe Belediyesi Eş Başkanı HDP'li Yüksel Mutlu gözaltına alınırken diğer Eş Başkan M. Fazıl Türk hakkında yakalama kararı çıkmıştı.

Ali Ekber ŞEN/MERSİN, -

========================================================

6)SP'Lİ DOĞAN: MİLLİ MAÇLARDA BİLE ORTAK DÜŞÜNCEYE SAHİP DEĞİLİZ

SAADET Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, "Bu ülkede farklı düşünenler ve yaşayanlar olabilir ama gerektiğinde ortak paydada buluşabiliyorlarsa o ülke insanı bütün sorunları alt edebilir. Ama biz artık milli maçlarda bile ortak düşünceye sahip değiliz" dedi.SP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, partisinin Burdur Merkez İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Öğretmenevinde düzenlenen kongrede konuşan Doğan, Türkiye'nin karanlık günlerden geçtiğini söyledi. Doğan, "Ülke olarak canımızı acıtan olayları peş peşe yaşıyoruz. Şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ülke olarak, millet olarak başımız sağ olsun. Patlamaları PKK üstlendi. PKK kim? Kukla. Peki kuklacı ya da birilerinin deyimiyle 'üst akıl' kim? Senin her zaman kol kola gezdiğin ülkeler ise burada sorun ve sıkıntı var demektir" dedi. Doğan, şöyle devam etti:

"Bu ülkede farklı düşünenler ve yaşayanlar olabilir ama gerektiğinde ortak paydada buluşabiliyorlarsa o ülke insanı bütün sorunları alt edebilir. Ama biz artık milli maçlarda bile ortak düşünceye sahip değiliz. Ankara'da, İstanbul'da bomba patladığında bile bir araya gelmekte sıkıntı çekiyoruz. Böyle bir ülke olamaz ki."

Tek listeyle gidilen seçimde Abdullah Acar yeniden seçildi.

Görüntü Dökümü

--------------

Salondan detay

İstiklal Marşı'nın okunması

Mesut Doğan'ın konuşması

Yeni seçilen yönetim

(HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

============================================================

7)GAZİPAŞA'DA FIRTINANIN ZARARI ORTAYA ÇIKIYOR

ANTALYA'nın Gazipaşa İlçesi'nde 3 gün önce meydana gelen fırtına seraları yıktı. Şu ana kadar yapılan tespitlerde 150 üreticiye ait 500 dekar alanın zarar gördüğü belirlendi. Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik, üreticinin zararının karşılanması için afet bölgesi ilan edilmesi çağrısı yaptı.

Gazipaşa'da 3 gün önce saatteki hızı 75 kilometreye kadar ulaşan fırtına etkili oldu. Fırtına bazı mahallelerde sebze ve meyve seralarına zarar verdi. Fırtınanın ardından hava sıcaklığının düşmesi ise don riskini beraberinde getirdi. Yıkılan seralardaki ürünlerin bir kısmı dondan zarar görürken, üretici kalan ürünlerini kurtarabilmenin mücadelesini veriyor.

'500 DEKAR ZARAR GÖRDÜ'

Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik, fırtınada seraları zarar gören üreticileri ziyaret etti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Çelik, şu ana kadar yapılan tespitlere göre 150 üreticiye ait 500 dekar alanın zarar gördüğünü kaydetti. Gazipaşa'nın Türkiye'nin en önemli sebze ve meyve üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Yusuf Çelik, üreticilerin yaralarının sarılması için devletten destek istedi.

'EŞİ GÖRÜLMEMİŞ FIRTINA'

Fırtınadan zarar gören bölgenin 'afet bölgesi' ilan edilmesini isteyen Çelik, "Bu seraların yüzde 80'i banka kredisiyle yapıldı. Bu eşi görülmemiş fırtına sonrası meydana gelen zararla, seraları yıkılan üreticiler borçlarını ödeyecek durumda değil. Bu zararın devletimizce karşılanmasını veya banka kredilerinin ertelenmesini istiyoruz" dedi.

'İYİ Kİ TARIM SİGORTASI YAPTIRMIŞIZ'

Üretici Süleyman Barış Yılmaz, Korubaşı Mahallesi'nde 200 bin liraya mal olan 4 dönümlük serasının fırtınadan yıkıldığını anlattı. Fırtına sırasında serada hasat yaptıklarını aktaran Yılmaz, seranın gözünün önünde yıkıldığını belirtti. Yılmaz, "Seranın üzerimize doğru yıkıldığını görünce kendimizi dışarı attık. Seramız yerle bir oldu. İyi ki tarım sigortası yaptırmışız. Ancak ilçemizde tarım sigortası yaptırmayan ve büyük zarar gören çok sayıda üretici var. Bu komşularımızın da zararının karşılanması için devletimizin yardımlarını bekliyoruz" diye konuştu.

'BÖYLE BİR SAÇMALIK GÖRMEDİK'

Süleyman Barış Yılmaz'ın babası Ali Yılmaz ise sigortanın yalnızca seranın metal ve naylon aksamını karşılayacağını, ürün zararını karşılamayacağını belirtti. Serada ekilen ürünlerin otsu bitkiler olduğunu ve yılda 3 kez ürün değiştirdiklerini aktaran Yılmaz, "Sigorta yetkilileri, sigortamızı yıllık olarak yaptırdığımız halde içindeki ürün değişimini işletmediğimiz için ürün zararımızı karşılamıyor. Böyle bir saçmalık görmedik" dedi.

DEVLETTEN YARDIM İSTEDİ

Üretici Mustafa Arslan, tarım sigortası olmadığını ve yıkılan serasını tamir ettirmeye çalıştığını belirtti. 15- 20 bin lira arasında zararı olduğunu söyleyen Arslan, serasında dikenli salatalık ekili olduğunu anlattı. Ürünün en iyi olduğu dönemde afete yakalandığını kaydeden Arslan, yaralarını sarmak için devlet yetkililerinden yardım beklediklerini söyledi.

Görüntü Dökümü

--------------

Fırtınadan zarar görmüş seralardan görüntü

RÖP 1: Süleyman Barış Yılmaz

RÖP 2: Yusuf Çelik (Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı)

RÖP 3: Ali Yılmaz

Seralardan detay

RÖP 4: Mustafa Arslan

Detaylar

212 MB/// 06.39ö

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/ GAZİPAŞA(Antalya),

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement