Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-8

1)BİTLİS'TE KAZA; 12 ASKER HAFİF YARALANDIBİTLİS'in Balcılar Köyü yakınlarında operasyona giden askerleri taşıyan askeri zırhlı araç, karlı yolda kaza yaptı.

12.01.2017 13:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)BİTLİS'TE KAZA; 12 ASKER HAFİF YARALANDI

BİTLİS'in Balcılar Köyü yakınlarında operasyona giden askerleri taşıyan askeri zırhlı araç, karlı yolda kaza yaptı. Kazada araçta bulunan 12 asker hafif şekilde yaralandı.

Kaza, bugün saat 11.00 sıralarında Bitlis merkeze yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Balcılar Köyü girişinde meydana geldi. Operasyona giden Jandarma Özel Harekat personelini taşıyan zırhlı araç, karlı yolda sürücünün hakimiyetini kaybetmesi sonucu yan yattı. Meydana gelen kazada, zırhlı araç bulunan 12 asker hafif şekilde yaralandı. Yaralılar olay yerine çağrılan ambulanslarla Bitlis- Tatvan Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Özcan ÇİRİŞ/ BİTLİS, -

================================================

Evdeki yangın 3 kişiye mezar oldu - EK

2)ANNE, BABA VE KARDEŞİNİ YİTİRDİ

Denizli'nin Çal İlçesi'ndeki 2 katlı ahşap müstakil evde bugün saat 04.00'te çıkan yangında ev hamını olan annesi Habibe Göktürk, çiftçi olan babası Halil Göktürk ve kız kardeşi Gülben Göktürk'ü (12) yitiren Gülcan Göktürk (18), olayı haber alır almaz eve koştu. Gözyaşını tutamayan genç kızı, vatandaşlar sakinleştirdi. Tıbbi sekreter olan Gülcan Göktürk'ün il merkezindeki bir hastanede görev yaptığı ve oradaki akrabalarının yanında yaşadığı belirtildi.

İLK BELİRLEME ELEKTRİK KONTAĞI

Yapılan ilk incelemeye göre yangının elektrik kontağından çıktığının tespit edildiği kaydedildi. Yangının kesin çıkış nedeninin ise yapılacak detaylı inceleme sonra belirleneceği bildirildi.

KARI-KOCA KÜÇÜK KIZI İÇİN TEKRAR EVE GİRMİŞ

Görgü tanıkları, yangın anında baba Halil Göktürk ile eşi Habibe Göktürk'ün dışarı çıkmayı başardığı, karı-kocanın evin üst katında bulunan küçük kızlarını kurtarmak için tekrar içeri girdiğini söyledi. Çiftin eve girmesinden kısa bir süre sonra ise çatının çöktüğü belirtildi. İtfaiye ekiplerinin saat 13.00'e kadar süren çalışmasıyla, ölenlerin cesetleri, çatı göçüğünün altından çıkarıldı, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'ne morguna götürüldü.

Ölen ailenin, Çal Belediye Başkanı MHP'li Fethi Akcan'ın uzaktan akrabası olduğu öğrenildi. Olay yerine gelen Akcan, itfaiye ekiplerinden ve jandarmadan konuyla ilgili bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

-----------------

Ailenin fotoğrafı

İtfaiyenin çalışması

Molozların kaldırılması

Cenaze çıkarılması

Vatandaşlarla röp.

Belediye Başkanı Fethi Akçan'dan görüntü

(Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

=====================================================

3)ADLİYE'DEKİ HAİN SALDIRIYA AVUKATLARDAN ZİNCİRLİ PROTESTO

İZMİR Adliyesi'ne yönelik 5 Ocak'ta polis memuru Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can'ın şehit olduğu hain saldırıyı önce avukatlar zincir oluşturarak ardından da DİSK'e bağlı işçiler protesto etti. Fethi Sekin'in şehit olduğu noktaya karanfil de bırakan İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan "Yaşam hakkının ve adaletin hedef alındığı bu terörist eylemi şiddetle lanetliyoruz. Unutulmamalıdır ki, terör bir yenilgidir, terör bir korkaklıktır. Ülkemizi kin ve nefret söylemleri ile kaosa sürükleyenler amaçlarına ulaşamayacaktır" dedi.5 Ocak'ta yaşanan bombalı saldırıda, hafta polis memuru Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can şehit oldu. İki terörist de öldürülüp etkisiz hale getirildi. Fethi Sekin kahramanca davranışıyla canı pahasına, saldırının daha da büyük olmasını önledi. Terör saldırısını protesto etmek için ilk olarak İzmir Barosu avukatları nöbetçi kulübesinin bulunduğu alana geldi. Avukatlar ile onlara destek veren Adliye çalışanları burada teröre karşı insan zinciri oluşturdu. Basın açıklaması yapan İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, "Yaşam hakkının ve adaletin hedef alındığı bu terörist eylemi şiddetle lanetliyoruz. Unutulmamalıdır ki, terör bir yenilgidir, terör bir korkaklıktır. Ülkemizi kin ve nefret söylemleri ile kaosa sürükleyenler amaçlarına ulaşamayacaktır. Emperyal savaş politikalarının sonucu olan bu terör saldırılarını ancak, Anadolu'da kurtuluş mücadelesinde gerçekleşen halk direnişinin dayanışma ruhuyla, milli birlik ve beraberlik içinde geleceğimize sahip çıkarsak durdurabiliriz. Biz, İzmir Barosu olarak, kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın, hangi mazeret gösterilirse gösterilsin şiddetin karşısındayız. Çünkü biliyoruz ki, demokrasi, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bireylerin yaşatabileceği bir rejimdir" dedi.

"ŞİDDET VE DEMOKRASİ ASLA BAĞDAŞTIRILAMAZ"

Şiddet ve düşünce hürriyetinin yan yana barınamayacağını da ifade eden Özcan, "Şiddet ve demokrasi asla bağdaştırılamaz. Bizler, bütün gücümüzle başta yaşam hakkı ve düşünce hürriyeti olmak üzere bütün temel hak ve hürriyetleri korumak için üzerimize düşen her ödevi yerine getirmeye hazırız. Teröre karşı, milli birlik ve beraberlik içerisinde, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için, bağımsız yargı ve özgür savunma için, temel hak ve özgürlükler için, adalet ve vicdan için el ele tek vücut direneceğiz. Hukukun üstünlüğü büyük bir borcun ödenmesi çabasını temsil etmektedir" dedi. Özcan konuşmasında, TBMM'de görüşmeleri devam eden anayasa değişikliği çalışmalarını da eleştirdi. Avukatlar daha sonra polis memuru Fethi Sekin'in şehit olduğu noktaya karanfil bıraktı.

DİSK'TEN DE TEPKİ GELDİ

Avukatlardan sonra DİSK'e bağlı işçiler aynı noktaya gelip protesto da bulundu. Saygı duruşunda bulunan işçiler adına konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, her türlü şiddeti kınadıklarının ancak bu saldırılardan sonra istifa mekanizmasının da çalışmamasının düşündürücü olduğunu anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Avukatların açıklamasından görüntü.

Zincirden görüntü.

Karanfil bırakılmasından görüntü.

İşçilerin açıklamalarından görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, kamera: Yasin TİNBEK/ İZMİR

=======================================

4)DBP EŞ BAŞKANI YÜKSEK: ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ REFERANDUMA GELİRSE KİŞİLER ÜZERİNE DEĞİL, SİSTEM ÜZERİNE BİR KAMPANYA YÜRÜTECEĞİZ

DEMOKRATİK Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, 1 Kasım seçimlerinden bu yana 4 bin resmi parti üyesi ve 75 Belediye eş başkanlarının tutuklandığını, 56 Belediye'ye kayyum atandığını belirterek, Türkiye'de hapishaneler, cezaevleri ve yargının siyasetin bir aracı haline getirildiğini söyledi. Anayasa değişikliğinin Referanduma sunulması halinde kişiler üzerine değil, sistem üzerine bir kampanya yürüteceklerini söyleyen Yüksek, Referandumdan evet çıkmayacağını da söyledi.

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Eş Genel Başkanvekili Gülcihan Şimşek, MYK üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu. 1 Kasım seçimlerinden bu yana 4 bin resmi üyeleri ile 75 Belediye eş başkanlarının tutuklandığını, 56 Belediyeye ise kayyum atandığını söyleyen DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, tamamı siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Türkiye'de siyaset yapanların cezaevlerinde işi olmadığını ve bunların sokakta, mecliste, belediyede siyaset yapmaları gerektiğini söyleyen Yüksek, "Siyaset biçimi ve tarzı ne olursa olsun, siyasetin tutuklama ile engellenmesi Ortaçağ'da kaldı. Demokrasi usulü bu değildir. Demokrasi ülkelerinde olmaması gerekiyor. Türkiye'de hapishaneler, cezaevleri ve yargı siyasetin bir aracı haline getirilmiştir" dedi. DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"DEMOKRATİK SİYASETTE ISRAR EDECEĞİZ"

"Sorunlar bu şekilde çözülmez. Bu ülkede sorunlar demokratik bir şekilde siyaset ile çözülebilir. Mağduriyet yaşanmasına rağmen, temsil ettiğimiz halk kitlelerinin baskı altına alınmış olmasına rağmen, biz bu ortamda demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Sorunların çözüm yolu siyasettir. Bunun dışında yol ve yöntemler Türkiye toplumuna fayda getirmez. Acının ne olduğunu görüyoruz. Çatışmanın ve savaşın ne anlama geldiğini iyi biliyor ve iliklerimize kadar hissediyoruz. Halkımıza ve Türkiye toplumuna nasıl ateş düşürdüğünü biliyoruz. Savaş ve çatışma ortamının devamlığını meşrulaştırmak için devlet ve hükümet yetkilileri büyük yanlışlar yapıyor. Açıklamaların tamamı ölümü kutsayan açıklamalardır. İnsanların ölmesi iyi bir şey değildir. 'Ölmek kutsaldır' diye bir siyaset yoktur. İnsanlar çatışma ortamından rahatsız ve bu ülkede herkes mutsuz. Savaş süreçlerinden geçen toplumlar siyaseti keşfetti. Biz neden ülke olarak bunu keşfedemiyoruz. Bir an önce çatışmalı ortamın son bulması ve ülkenin huzur ortamına evirilmesi gerekiyor."

Kamuran Yüksek, Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden Anayasa ile ilgili ise, "Binlerce siyasetçi tutuklu olduğu bu OHAL zemininde anayasayı tartışmak bile mümkün değildir. Demokratik bir anayasa oluşturulmasını bizde istiyoruz. Türkiye'de bugüne dek anayasalar OHAL dönemlerinde düzenlenmiştir. 1924 anayasası ile Türkiye yönetildi. Bu da savaş koşullarında düzenlenen anayasadır. 1960'da darbe anayasası düzenlendi. Yine OHAL ve savaş döneminde gerçekleşti. 1980 anayasası meclisin feshedildiği, bugün olduğu gibi belediyelere kayyum atanan bir dönemde çıkarıldı. Baskı ortamında anayasa yapıp, topluma kabul ettiriyor. Demokratik bir zeminde bir anayasanın yapılmıyor olmaması, herkes tarafından eleştiriliyor. Sivil ve demokratik bir anayasa getirilmelidir. Toplum ve siyaset tartışmadan anayasa çıkarılamaz. Bugün gelinen noktada, olağan üstü koşullarda anayasa çıkarılıyor. Siyaset tartışamıyor, HDP ve DBP ile muhalefetin tartışamadığı bir anayasadır. Meclis'te tartıştığı söylenemez. Bundan önceki anayasalardan bir farkı da olmaz. Bu kabul etmediğimiz noktadır. Anayasa yapımı karşıtı değiliz, başkanlık sistemine karşıyız noktasında değiliz. Bugün dahi, mecliste görüşmeleri devam eden anayasa görüşmeleri, böyle bir süreçte anayasa yapmak yerine, bu süreci durdurup geri çekerse, bizlerinde görüşlerinin dahil olduğu, toplumun fikirlerinin dahil olduğu bir anayasa geliştirilse uzlaşırsak destekleriz" diye konuştu.

"ÇİFT BAŞLILIK İSE O ZAMAN VALİLİK YADA BELEDİYELERİ DE KALDIRALIM"

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Anayasa değişikliğinde Türkiye'deki idari sistemin tamamının değil, sadece tepesinin bulunduğunu belirterek, "Peki devamı, valiler ne olacak? En son Başbakan, 'Çift başlığı ortadan kaldıralım' diyor. Neden hem vali hem belediye başkanı var. O zaman onu da ortadan kaldıralım. İş yapacak belediye kaymakamdan izin almak zorunda. Böyle bir yönetim olmaz. Hadi idari sistemi değiştirelim. Sadece belediyeler yönetsin kentleri ya da valiler yönetsin ancak seçimle gelsin. Hem başbakan hem Cumhurbaşkanı problem ise vali ve belediyede sorundur. Bu darbe biçimidir. Türkiye'de tartışılması gereken onlarca konu var. Bütün bu karmaşaları ortadan kaldıralım. Ülkenin birçok biriken problemi var. Bunların çözümünü yerelden çözmek mümkündür" dedi. Anayasa değişikliğinin meclisten geçip Referanduma sunulması halinde ise DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin sorunları çözülmek isteniyorsa, konuşularak yapılır. Ancak, mesela AKP kendini nasıl iktidarda tutacak. Yarın kişi değiştiğinde yeniden anayasa mı çıkarılır. Partilerin geleceğine göre anayasa yapılmaz, ülke ve toplumun geleceğine göre anayasa çıkarılır. Yanlış bir süreç işliyor. Meclis'ten geçse bile referandumda 'Evet' çıkmaz. Gerilim ortamında bu kadar kendine ve parti çıkarlarına göre çıkarılmak istenen anayasa çerçevesi toplum tarafından onay görmeyecektir. Gözlemlerimiz budur. Partimizin gördüğü, çözüm süreci askıya alındıktan sonra ülkenin geldiği durum, ekonomik bunalım ve savaş ortamı değerlendirildiğinde AKP hükümetine ders vermek ve dur demek için fırsat kolluyor. Toplum referandum ile AKP'ye 'Dur' diyecek. Aylardır ülke yüzde 51'i görmediği için gündeme getirmedi. MHP ile vardığı uzlaşma ile Meclis Genel Kurulu'na getirdi. Ancak geçemeyecek. Biz Referanduma gelmesi durumunda kişiler üzerine değil, sistem üzerine sistemin sorunları üzerine bir kampanya yürüteceğiz."

DBP Eş Genel Başkanı kuran Yüksek, son olarak tutuklanan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk7ün sağlık sorunları nedeniyle bir an önce serbest bırakılmasını isteyerek, "Türk'ün sağlık durumu gittikçe kötüleşiyor. Yargılanabilir, ancak hukuki bir yargılanma yapılmalıdır. Bu hukuksuz tutuklamanın sonlanması ve sağlık durumlarından dolayı tutuksuz yargılanması gerekiyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Toplantıdan detaylar

-Kamuran Yüksek'in konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,-

==============================================

5)ELAZIĞ EMNİYETİNDE TERFİ TÖRENİ

ELAZIĞ Emniyet Müdürlüğü Polisevi Sevgi Bağları sosyal tesislerinde düzenlenen törenle terfi eden emniyet mensuplarına rütbeleri takıldı. Bugün sabah saatlerinde düzenlenen törene katılan Vali Murat Zorluoğlu, Emniyet Müdürü Doğan Cangül, İl Jandarma komutanı Albay Özay Eryürek, terfi eden polisler ve eşler katıldı. Törende bir konuşma yapan Emniyet Müdürü Doğan Cangül, terfi törenin bu yıl ilk kez organize edildiğini belirterek, "İlimizde terfi eden arkadaşlarımızı onure etmek ve aileleri ile bu mutlu günü paylaşamak için burada bulunuyoruz. 2 personelimiz 2'inci sınıf emniyet müdürü, 2 personelimiz 3'üncü sınıf emniyet müdürü, 3 personelimiz 4'üncü sınıf emniyet müdürü, 1 personelimiz emniyet amiri, 5 personelimiz komiser rütbesine terfi etmişlerdir. Bu yıl ilk defa Zülfü Ağar Polis Meslek Eğitim Merkezi müdürlüğümüzle birlikte organize ettik. Zülfü Ağar Polis Meslek Eğitim Merkezi müdürlüğümüzden de iki personelimiz 4'üncü sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettiler. Ayrıca 2'inci sınıf bir emniyet müdürümüzün, 1 personelimizle 3'üncü sınıf emniyet müdürü, 2 personelimizin de terfiler sonra il dışına tayinleri çıkmıştır. Yeni rütbelerin bütün arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Elazığ Valisi Muart Zorluoğlu da burada yaptığı konuşmada, terfilerin gecikmesinin sık elenip, ince dokunmasından kaynaklandığını ifade ederek, "Önce bir üst rütbeye terfi eden emniyet mensubu arkadaşlarımı, müdürleri, amirleri tebrik ediyorum. Bu yıl biraz uzun sürdü bu terfi süreci. Ama neticesinde sonuçlandı, arkadaşlarımız biraz sık eleyip, ince dokudular bu seneki terfi daha kıymetlidir. Allah hayırlı etsin tayini çıkan arkadaşlara da yeni yerlerinde başarılar diliyoruz. Terfi eden arkadaşlarımızın çok önemli hizmet vereceklerine inanıyorum. Aileleri ile birlikte sağlıklı uzun ömürler diliyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------

Valinin gelişi

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı

Emniyet müdürü Doğan Cangül'ün konuşması

Valinin ve polis eşinin rütbe takması

Vali Murat Zorluoğlu'nun konuşması

Valinin polis çocuğunu sevmesi

Albay Özay Eryürek'in rütbe takması

Emniyet müdürü rütbe takması

Toplu fotoğraf

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Şahismail GEZİCİ/ELAZIĞ,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement