Dha Yurt Bülteni-8

(ÖZEL)

1)KİMLİK TARTIŞMASINDA POLİS DAYAĞI İDDİASI

ŞANLIURFA'da, oto yıkamacı 34 yaşındaki Bülent Doğrudağ ve yakınları iddiaya göre yanında kimlik bulundurmadığı gerekçesiyle polislerle çıkan tartışmada dövüldüklerini iddia etti. Aile fertleri polislerden şikayetçi olurken, olayda sol kolu kırılan ve seramik olan sağ gözünün kaybolduğunu ileri süren Levent Doğrudağ, "Biz terörist değiliz" dedi.

Olay, geçen pazar günü Yenişehir Mahallesi'nde meydana geldi. Parkta uygulama yapan polisler, iddiaya göre köpeğini gezdiren Bülent Doğrudağ'dan kimliğini istedi. Polislere kimliğinin yanında olmadığını söyleyen Doğrudağ, parka 5 metre mesafedeki evdeki eşi Rabia Doğrudağ'a seslenerek kimliğini istedi.

Bu sırada iddiaya göre, bir polis memuru 'Neden kimlik taşımıyorsun?' diyerek Bülent Doğrudağ ile tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen tartışmada, bir polis memuru Doğrudağ'ın yüzüne biber gazı sıktıktan sonra copla vurdu. Kimliğini almaya ve yüzünü yıkamaya giden Bülent Doğrudağ'ın peşinden eve giden polisler, iddiaya göre hasta babası Ahmet, eşi Rabia, ağabeyi Mustafa ve kardeşi Levent Doğrudağ'a da copla vurdu. Olay sırasında iddiaya göre temizlik görevlisi Levent Doğrudağ'ın, sol kolu kırılırken, 5 yıl önce taktırdığı seramik yapay göz de sağ gözünden çıkıp kayboldu. Emniyete götürülen Doğrudağ kardeşler, alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

'BİZE BU YAPILANLAR İNSANLIĞA SIĞMAZ'

Bülent Doğrudağ, kimlik sorma meselesi yüzünden kendisi ve ailesinin polisin orantısız şiddetine maruz kaldığını öne sürdü ve yapılanların insanlığa sığmadığını belirterek şunları söyledi:

"Ben akşam saatinde evimin bitişiğinde bulunan parkta köpeğimi gezdirme çıktım. Bu sırada polis parkta bulunan kişilerin kimliğine bakıyordu. Beni görünce benden de kimlik istediler. Ben de polislere kimliğimi yanımda değil diyerek, balkonda bulunan eşimden kimliğimi istedim. Bu sırada bir polis memuru neden kimlik taşımıyorsun? Mahalle senin hakkında şikayetçi olmuş diyerek, bana hakarette bulunarak ağza alınmayacak küfürlerde savurmaya başladı. Ben de daha fazla bu hakaretlere dayanamayıp cevap vermeye başlayınca, gözüme sprey gaz sıktılar, sonra da yere yatırıp tekme-tokat ve copla dövmeye başladılar. Benim dayak yediğimi gören mahalle sakinleri, olay yerinde toplanması üzerine polis takviye kuvvet istedi. Gazdan gözlerim yandığı için eve geçtim yüzümü yıkarken, birden evimize polisler doluştu. Hiçbir şey demeden ikince kez beni yere yatırıp ellerime ters kelepçeleyerek, dövmeye başladılar. Onlara kalp hastası olduğumu söylememe rağmen durmayıp beni darp etmeyi sürdürdüler. Çocuklarımın gözü önünde beni darp ettiler. O sırda yatalak babama bakan kardeşim Levent' ide evden çıkartıp bodrum katında darp edip kolunu kırıp gözünü çıkardılar. Biz terörist değiliz, uyuşturucu satmıyoruz. Bize bu yapılanlar insanlığa sığmaz."

Ağabeyinin dayak yediği sırada hasta babasına baktığını anlatan 32 yaşındaki Levent Doğrudağ, eve gelen polislerin kendisini bodrum katına indirerek dövüldüğünü ileri sürerek "Ağabeyimin kimliği üstünde olmadığı için onu parkta dövdüler. Daha sonra yüzünü yıkmak için eve geldiğinde hasta çoluk çocuk demeden eve gaz sıkıp coplarla 2 kardeşimi ve yengemi dövdüler. Beni ise bodrum katına götürdüler. Onlara engelli olduğumu söylemem rağmen beni dinlemediler. O sırada yüzüme yumruk yiyince sağ gözümde bulunan seramik yapay gözüm yerinden çıkarak kayboldu. 5 yıl önce gözüme matkap ucu batması sonucu kör olmuştu. Bize yapılanlar resmen zülümdür. Ben ve kardeşlerim bize yapılan bu uygulamayı kabul etmiyoruz ve bundan dolayı polislerden şikayetçi olduk" diye konuştu.

Doğrudağ ailesi, yaşananların ardından polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunurken, Emniyet Müdürlüğü tarafından da konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Parkta köpek gezdiren Bülent Doğrudağ

Vücudunda oluşan darp izlerini gösteren Bülent Doğrudağ, yaşananları anlatması

Olayda kolu kırılıp gözü çıkan Levent Doğrudağ konuşması

KOAH Hastası baba Ahmet Doğrudağ yaşananları anlatması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 383 MB

=======================================================

ÖNCE HAMİLE EŞİNE, SONRA HASTANE PERSONELİNE SALDIRDI

2)SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN DAYAK TEPKİSİ

İZMİR Seferihisar Devlet Hastanesi'nde, L.E., oğlunu hastaneye getiren hamile eşini dövdüğü sırada kendisine müdahale eden sağlık personeli doktor Uğur D., hemşireler Seval N., Demet C., anestezi teknisyeni Fatih Y.'i de tartakladı. L.E., gözaltına alındı, sağlık çalışanları, yaşananlara basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Seferihisar'da yaşanan olayda, gece saat 23.30'da Hazal Ermiş, zehirlenme şüphesiyle oğlunu devlet hastanenin acil servisine götürdü. Bir süre sonra hastaneye gelen L.E., tartıştığı eşini dövmeye başladı. L.E., daha sonra kendisine müdahale etmeye çalışan doktor Uğur D., hemşireler Seval N., Demet C., anestezi teknisyeni Fatih Y'yi, tartakladı. Hastaneye gelen polis tarafından L.E., göz altına alındı. Zanlının işlemlerinin karakolda devam ettiği öğrenildi. Yaşanan olayla ilgili de sağlık çalışanları tepki gösterdi. Hastane bahçesinde sağlık çalışanları adına Türk Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, açıklama yaptı. Hastanedeki olayın bir ilk olmadığını, son da olmayacağını söyleyen Ahmet Doğruyol, şunları söyledi:

"Her geçen gün sağlık çalışanlarımız, onlarca şiddet vakasıyla karşı karşıya kalmaktadır. Şiddete vakalarının artmasının altında, hasta memnuniyeti üzerine kurulmuş olan sağlık politikaları ve siyasilerin sağlık çalışanlarına vatandaş gözünde küçük düşürmeleri, yatmaktadır. Bugün hastanedeki olayı gündeme getirdiğimiz esnada bile hastanedeki pek çok arkadaşımızın, denetleme gerekçesiyle basın açıklamasına gelmemesi de bunun bir yansımasıdır. Sağlık çalışanları gerek bakanlık gerekse idareler tarafından yalnız ve sahipsiz bırakılmaktadır. Çalışan arkadaşlarımız beyaz kot vermiş olmalarına rağmen hasta taburcu edilmiştir. Aynı zamanda sağlık müdürlüğünde bulunan kurum avukatlarının bu tür olaylara müdahil olmaması personelin yanında onların hakkını aramaması da ayrı bir garabettir."

Görüntü Dökümü

---------------------------

Basın açıklamasından

Katılanlardan görüntü

İZMİR/DHA

=====================================================

3)DEMİRTAŞ'A İLK CEZAYI VEREN HAKİM FETÖ'DEN İHRAÇ EDİLMİŞ

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman, müvekkiline 5 ay hapis cezası veren Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesi Asliye Ceza Hakimi'nin, FETÖ/PDY terör örgütü irtibatı nedeniyle ihraç edildiğini açıkladı. Demirtaş'ın halen devam eden 19 davası olduğunu belirten Karaman, müvekkilinin aldığı 5 aylık cezanın onanması halinde bile milletvekilliğinin düşmeyeceğini söyledi.  HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatları Mahsuni Karaman, Aygül Demirtaş, Mehmet Emin Aktar ve Mesut Beştaş ile Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen birlikte basın toplantısı düzenledi. Devam eden davalara ilişkin gelişmelerin aktarıldığı toplantıda konuşan Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman, 20 Mayıs 2016 tarihinden önce düzenlenen fezlekeler nedeniyle yargılanan müvekkilinin halen milletvekili dokunulmazlığına sahip olduğunu belirtti. Demirtaş'ın bugün bir suç işlemesi halinde dokunulamaz iken, geçmişte işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle dokunulan biri olduğunu belirten Karaman, "Milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahale, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına yönelik bir müdahaledir. Milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyen ölçüsüz müdahaleler, halk iradesiyle oluşan siyasal temsil yetkisini ortadan kaldırmış, seçmen iradesinin parlamentoya yansımasını önlemiştir." dedi.

DEMİRTAŞ HAKKINDA 96 FEZLEKE HAZIRLANDI

Demirtaş hakkında bugüne kadar 96 fezleke hazırlandığını belirten Karaman, "Bu fezlekelerden 48 adedi milletvekili seçildiği 2007 yılı ile 2014 yılının sonuna kadar olan yaklaşık 8 yıllık zaman dilimindeki siyasi faaliyetlerine, 48'i ise 2015 ile dokunulmazlıkların kaldırıldığı 20 Mayıs 2016 tarihine kadar olan 1,5 yıl içerisindeki siyasi faaliyetlerine ilişkindir. 46 fezleke, Cumhurbaşkanı'nın verdiği "dokunulmazlıkları kaldırılsın" talimatı sonrası 10 aylık sürede, 15'i dokunulmazlıkları kaldıran anayasa değişikliğinin TBMM'de görüşülmesi sırasında düzenlenmiş, 1'i ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dokunulmazlıkları rafa kaldıran Anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldüğü 20 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenmiş, aynı gün memur eliyle Adalet Bakanlığı'na apar topar yetiştirilerek anayasa değişikliği kapsamına aldırılmıştır. Fezlekelerin tarih ve yoğunluğu, maalesef yargının içinde bulunduğu durumun ibret verici yanını ortaya koymaktadır. 96 fezlekenin birbirinden bağımsız suç tarihi ve suç isnatları taşıyan 31 adedi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca birleştirilerek tek bir torba soruşturma dosyası oluşturulmuştur. Bu dosya Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledilen ve halen müvekkilin tutuklu bulunduğu dosyadır."diye konuştu

28 FEZLEKEYİ DÜZENLEYEN SAVCILARDAN 10'U FETÖ'DEN TUTUKLANDI

96 fezlekeden 29'unun davaya dönüştürüldüğünü belirten Karaman, "35'i ile ilgili 3 yıllık süre ile erteleme kararı verilmiştir. Bir adet fezleke soruşturma aşamasında olup davaya dönüşmemiştir. Müvekkil hakkında düzenlenen 96 adet fezlekeden, 28'ini düzenleyen ve aralarında başsavcı ile vekillerinin de olduğu 10 savcı, FETÖ üyeliği nedeniyle ihraç edilerek tutuklanmıştır. Ana dosyadaki 31 adet fezlekeden 8'ini hazırlayan savcılar ihraç edilerek tutuklanmıştır."dedi.

İLK CEZAYI VEREN HAKİM FETÖ'DEN İHRAÇ EDİLDİ

Demirtaş hakkında tutuklu bulunduğu dosya haricinde 29 dava açıldığını belirten Karaman, "Açılan davalardan 1'inde beraat, 1'inde düşme, 1'inde ise Doğubeyazıt Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "hükümet terörü" beyanı nedeniyle 5 ay hapis cezası verilmiştir. Demirtaş'a ilk cezayı veren hakim 5 Mayıs 2017 tarihinde ihraç edilmiştir. Davalardan 3'ünde erteleme kararları verilmiştir. Kalan 23 dosyanın bir kısmı birleştirildiğinden halen 19 dava sürmektedir. Suçlamaların tamamı yaptığı konuşmalardır. Demirtaş'ın tutuklu olduğu tek dosya önce Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılmış, daha sonra güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmiştir. Dosya Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde kayıtlı olup, müvekkilin tutuklanması üzerinden 7 ayı aşkın süre, iddianamenin kabulü üzerinden ise yaklaşık 120 gün geçmesine rağmen henüz duruşma günü verilmemiştir. 31 fezlekeden oluşturulan bu iddianamede örgüt yöneticiliğinden ceza istenmekte, ancak 96 fezlekeden hiçbirinde bu yönde bir suçlama bulunmamaktadır. Bu suçlama Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra ileri sürülmüştür. Müvekkil yasama dokunulmazlığına sahip iken ve kaldırılmadan savcı tarafından dava açılmıştır. Demirtaş'ın örgüt yöneticiliği; partisinin milletvekilleri ve yöneticileri ile yaptığı telefon görüşmelerine, pasaportu ile ülke dışına giriş çıkış yapmasına, anayasa yapım sürecinde TBMM'ye davet edilip görüşü sorulan Demokratik Toplum Kongresi'ne katılımı ve bu kapsamda yapmış olduğu konuşma ve görüşmelere dayandırılmıştır"dedi.

AİHM'E 2 BAŞVURU

Demirtaş ile ilgili, biri dokunulmazlığını kaldıran anayasa değişikliği sonrasında diğer milletvekilleri ile birlikte, diğeri ise tutuklandıktan sonra olmak üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne iki ayrı başvuru yapıldığını vurgulayan Karaman, "Başvurular halen incelenmektedir.Müvekkilin tutuklanması sonrası Anayasa Mahkemesi'ne de bireysel başvuru yapılmış, maalesef başvurumuz ile ilgili henüz bir karar verilmemiştir. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılarak savunma imkan ve şartlarına sahip kılınmasını tekrar dile getiriyoruz"diye konuştu.

CEZASI ONANIRSA MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞMEYECEK

Demirtaş'ın cezasının onanması halinde milletvekilliğinin düşürülüp, düşürülmeyeceğine ilişkin soruyu cevaplayan Karaman, "O konuda hiç bir tartışma yok. Ne hüküm giyilen suçun niteliği, ne hapis cezası süresi itibariyle müvekkilin milletvekilliğini etkileyen bir ceza değil. Zaten bu cezanın ceza olduğu tartışmalı. Cezayı veren hakim, FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındı. Müvekkilin hükümet terörü ifadesi grup toplantılarında sıklıkla kullandığı bir ifadedir. İfade hürriyeti ve anayasadaki yasama sorumsuzluğu kapsamındadır. İstinaf Mahkemesi'nin bunu gözeterek düşme kararı vermek üzere dosyayı iade edeceğini düşünüyorum."dedi.

MAHKEMELER DEMİRTAŞ'IN YARGILAMALARINDAN KAÇIYOR

Toplantıda konuşan Avukat Mehmet Emin Aktar ise mahkemlerin Demirtaş'ı yargılamaktan kaçtığını belirterek, "Diyarbakır'da iddianame düzenlenip, kabul edildikten sonra,dava Mart ayında Ankara'ya nakledildi. Ancak referanduma kadar bu dosya bir mahkemeye verilmedi. 17 Nisan tarihi itibariyle dosya Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne verildi. Ceza Muhakemesi Kanunu açıktır. Yasa, iddianameyi kabul eden mahkemenin ilk işinin duruşma günü belirlemek olduğunu emreder. 17 Nisan'da mahkemeye verilmesine karşın bugüne kadar duruşma günü verilmedi. Bu bir suçtur. Bunu yapmayan mahkeme, bir başka mahkemeden dosyayı birleştirme talebinde bulunmuş. Bu dosyadan kendisi de kaçmak istemiştir. Demirtaş ile ilgili hazırlanan iddianamenin önemli bir kısmı KCK ana davası ve başka dosyalardan alınan iddianame örneklerinden kes, kopyala, yapıştır ile yapılmıştır. Savcı o kadar özensiz davranmış ki; eskiye ilişkin bir anlatım var. Bugün Gülenist, Fettullahçı veya FETÖ'cü olarak ifade edilen, yargıda çok önemli etkiye sahip oldukları anlaşılan yargı mensupları ihraç edilirken, onların yaptığı tüm işlemler Kürt siyasetçilere ilişkin temel alınıyor ve aynı yöntemler tekrar Kürt siyasetçilere uygulanıyor. Yargıda yeni pratikler oluşuyor. Bu pratikler ileride herkesin başına bela olacaktır. Tahliye kararlarına karşı itiraz yolu açılması yasaya aykırı yeni bir pratiktir. Tahliye kararlarına ilişkin bir itiraz mercii yoktur. Bu, gelecekte herkes için çok büyük sıkıntılara neden olabilecektir. Mahkemenin kaçmasının nedeni, bu davanın açılışının, yürütülüşünün siyasal amaçlarla olmasıdır. Tarihe not düşülecek böyle bir davada kimse bu sorumluluğun, bu tarihi vebalin altına girmek istemiyor."dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Basın toplantısından görüntü

Mahsuni Karaman'ın konuşması

Mehmet Emin Aktar'ın konuşması

Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN/Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -

===========================================================

4)YENİ NEZARETHANELER MÜSTAKİL DUŞ VE TUVALETLİ

ADANA'da yapımı tamamlanan Emniyet Müdürlüğü binasını gezen gazeteciler, nezarethanenin ilk ziyaretçileri oldu. Basın mensupları ile birlikte nezarethaneye giren Emniyet Müdürü Osman Ak, "Nezarethanemizin ilk misafirleri sizler oldunuz" dedi.

Her aşamasında tartışmalara neden olan Döşeme mahallesindeki yeni emniyet binası tamamlandı. Mayıs ayının sonunda birimlerin taşınmaya başlayacağı yeni emniyet binası, kapılarını gazetecilere açtı. Müdür yardımcıları ve şube müdürleri ile birlikte emniyet binasını gezdiren Ak, bodrum katta bulunan ve Avrupa standartlarına uygun olarak hazırlanan nezarethane ve hücreleri gezdirdi.

Merkezi ısıtma ve soğutma sistemi ile çalışan duş ve tuvaletleri ayrı olan hücreleri tanıtan Ak, gazetecilerle birlikte nezarethaneye girdi. Nezarathaneye giren basın mensuplarının üzerine kapıyı kapatıp, parmaklıkların arkasında bırakan Ak, "İlk misafirler sizler oldunuz" dedi.

Emniyet Müdürlüğü'nün inşaatının tamamlanması anısına kurban kestirip dua eden Ak ve ekibi, tüm birimlerin ağustos ayı başında hizmet vermeye başlayacağı bina önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Görüntü Dökümü

--------------

Emniyet Müdürü Osman Ak'ın yeni binanın içini gezmesi

Gazetecileri nezarethaneye atması

Gazetecilerle birlikte nezarethane içinde fotoğraf çekilmesi

Yeni bina için kurbanlık kesilmesi

Dua okutulması

Osman Ak'ın ve çalışanların dua etmesi

Dua okuyan imamın görüntüsü

Binaya asılmış Türk bayrağı ve bina önünden görüntü

Emniyet Müdürü Osman Ak'ın yene bina  içinde konuşması

Nezarethaneden genel görüntü

SÜRE: 03'58"  BOYUT: 445 MB

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

=====================================================

5)DİYARBAKIR'DA 4 AYLIK UYUŞTURUCU BİLANÇOSU

DİYARBAKIR'da jandarma ve polis ekiplerinin ilk 4 ay içerisinde uyuşturucuyla mücadele kapsamındaki yol kontrol faaliyetlerinde ele geçirilen uyuşturucu bilançosu Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklama ile kamuoyuna duyuruldu.

Valilik açıklamasında, "Güvenlik güçlerimiz 2017 yılının ilk 4 ayında düzenlenen operasyonlarda uyuşturucu ile mücadele konusunda büyük başarılar elde etti. İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 2017 yılının ilk 4 ayı içerisinde uyuşturucu ile mücadele çalışmaları ve yol kontrolleri kapsamında icra edilen faaliyetlerde genel toplamda;, 23 ton 775 kilo 841 gram kubar esrar. 38 ton 683 kilo 89 gram toz esrar, 172 kilo 8 gram kenevir tohumu, 46.26 gram plaka esrar, 161.6 gram eroin, 341.89 gram kokain, 7 kilo 626 gram metamfetamin, 39 bin 426 adet uyuşturucu hap, 27 adet metamfetamin bazlı hap, 91 gram diğer uyuşturucu, 1 adet sentetik ecza ele geçirilmiştir. Halkımızın huzuru için uyuşturucu ve uyuşturucu madde ile mücadeleye güvenlik kuvvetlerimiz tarafından kararlılıkla devam edilmektedir" denildi.

Görüntü Dökümü

--------------

Yolda durdurulan buğday yüklü kamyonda arama yapılması

Kamyon kapısının açılarak buğdayların yere dökülmesi

Yere dökülen buğday içerisindeki uyuşturucu torbaları

Askerlerin kırsal mahallelerdeki evlerde uyuşturucu operasyonları

Bulunan uyuşturucular

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR, -

=====================================================

5)HIRSIZ, ÇALMAYI, ÖĞRENMEK İÇİN BAĞLAMA ÇALDIĞINI SÖYLEDİ

DİYARBAKIR'da, değişik tarihlerde 9 ayrı iş yerinden hırsızlık olayına karıştığı belirtilen hırsızlık zanlısı M.C.A'nın evinde yapılan aramada, çaldığı bağlamada bulundu.  Polislerin bağlamayı neden çaldın sorusuna hırsızlık zanlısı M.C.A,'nın, "Çalmayı öğrenmek için çaldım" cevabını verdiği öğrenildi. Mahkemeye çıkırılan M.C.A. tutuklandı.

Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık bürosu ekipleri,  özellikle merkez Kayapınar ilçesinde meydana gelen hırsızlık olayları ile ilgili çalışma başlattı. 2 ay içinde değişik tarihlerde meydana gelen 9 ayrı hırsızlık olayını araştıran polis, güvenlik kameraları ve parmak izlerini karşılaştırdı. Yapılan araştırmalarda hırsızlık olaylarını M.C.A'nın gerçekleştirdiğini belirleyen polis, hırsızlık zanlısının evine yaptığı baskında çalınan malzemeleri buldu. Polis, hırsızlık zanlısı M.C.A.'ya neden bağlama çaldığını sorunca, M.C.A'nın, "Çalmayı öğrenmek için çaldım" cevabı verdiği öğrenildi.  Zanlı emniyetteki sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, evinde bulunan malzemelerin sahiplerine teslim edilmesi için polisin çalışmasının devam ettiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Zanlının bir iş yerindeki güvenlik kamerasına takılma anı

-Emniyetten adliyeye sevk edilme anı

-Çaldığı bağlamanın fotoğrafı

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,

====================================

6) KEPÇEYLE GÜL DÖKÜP EVLENME TEKLİFİNDE BULUNDU

HATAY'ın İskenderun İlçesi'nde pastane işletmecisi Gökhan Horoz kız arkadaşı Zehra Sök'ün üzerine kepçe ile gül döküp evlilik teklifinde bulundu.

Gökhan Horoz, kız arkadaşı Zehra Sök'ü  gezintiye çıkma bahanesiyle sahil yoluna getirdi. Yol ortasında otomobilden inen Horoz ile Sök'ün karşısında duran iş makinası kepçesini kaldırıp çiftin üzerine gül döktü. Bu sırada cebinden yüzük çıkartan Horoz, arkadaşına evlilik teklifinde bulundu. Kepçeye 'Ömrüm, ömrüne emanet olsun' yazılı pankart da yazdıran Horoz, kız arkadaşının teklifi kabul etmesi üzerine evlilik yüzüğünü parmağına taktı.

Genç kız evlilik teklifi şeklinin kendini çok şaşırttığını söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Araçların sahilde tur atması

Yolda duran araçlar ve kepçeden görüntü

Kepçenin önünde bekleyen genç kız ile oğlan

Çiftin üzerine kepçe ile gül yaprakları dökülmesi

Alkışlar

Gencin kızın önünde diz çökerek evlilik teklif etmesi

Sarılmaları

Haber: Ufuk AKTUĞ-Kamera: İSKENDERUN(Hatay),

===============================================

7)UŞAK TARHANASINA OSKAR ÖDÜLÜ

KÜLTÜR Bakanlığı'nın desteğiyle Yaşama Dokunanlar Platformu'nun İstanbul Cevahir Otel'de düzenlediği 'Türkiye Kültür Ürünleri Oskar Ödülleri' yarışmasında Uşak Tarhanababa firması Uşak tarhanasıyla oskar ödülünün sahibi oldu.

Yaşama Dokunanlar Platformu tarafından organize edilen ve yurt genelinden toplamda 320 ürünün yarıştığı 2017 Yılı Kültür Ürünleri Oskar Yarışması'na Uşak tarhanası ile katılan Tarhanababa firması, geçtiğimiz 22 Mart'ta Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillediği Uşak tarhanasıyla oskar ödülü kazandı. Uşak'ta 43 yıldır tarhana üretimi yapan, Tarhanababa firması ortağı İsmail Yeldanlı, " Uşak Valiliği'nin katkılarıyla Uşak tarhanasının coğrafi işaretini aldık. Çalışmalarımıza büyük bir şevkle devam ediyoruz. Tarhanamızın adını duyurmak için fuar ve çeşitli organizasyonlarda her zaman yerimizi alıyoruz. 26 Nisan'da İstanbul'da düzenlenen 'Türkiye Kültür Ürünleri Oskar Ödülleri' yarışmasına da Uşak tarhanası ile katıldık. 81 ilden 320 ürünün yarıştığı organizasyonda tarhanamıza marka ve kalite dalında oskar ödülü verildi. Mutlu ve gururluyuz" dedi. Türkiye Kültür Ürünleri yarışmasının 3 veya 4 yılda bir düzenlendiğini ifade eden Yeldanlı, "Bu ödülü Uşak tarhanası ile almamız bize ayrı bir mutluluk verdi. Uşak tarhanasını her alanda tanıtmayı sürdüreceğiz. Hollanda'nın kaşarı, Norveç'in balığı nasıl meşhursa Türkiye'nin de tarhanasının meşhur olmasını arzu ediyoruz. Türkiye'de tarhanaya destek verildiği takdirde, domates, soğan, biber ve nane üreticileri de desteklenmiş olacak. Uşak'ın adını oskar ödülü ve coğrafi işaretle firmamız aracılığı ile duyurmaktan dolayı gururluyuz" diye konuştu.

ÇÖLYAK HASTALARI İÇİN TARHANA ÜRETECEK

Çölyak hastaları için glutensiz tarhana üretimine yakın zamanda başlayacaklarını dile getiren Yeldanlı, "Glutensiz tarhana aslında Türkiye'de yıllardır var. Ama biz bunun altyapısını hazırlayarak seri bir üretimle Çölyak hastalarına özel tarhanayı üreteceğiz. Çölyak hastalarının rahatlıkla Uşak tarhanasını yiyebilmesi için yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca Uşak tarhanasını ihraç etmek için de çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

-Ödülden detay görüntü,

-İsmail Yeldanlı ile röportaj.

Haber - Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,

=====================================================

8)MHP'DE TAŞDOĞAN YENİDEN ADAY

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Gaziantep İl Başkanı Muhittin Taşdoğan, 21 Mayıs'ta yapılacak il kongresinde aday olduğunu açıkladı.

İl binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Muhittin Taşdoğan, Gaziantep'te ilçe kongrelerinin bittiğini belirterek, il kongresinin 21 Mayıs'ta yapılacağını kaydetti. Taşdoğan, 3 yıldan beri yürüttüğü il başkanlığı görevini bir dönem daha yürütmek istediğini kaydetti. Taşdoğan, şunları söyledi:

"MHP 41 ilin kongresini, 21 Mayıs'ta aynı gün, aynı saat ve aynı anda yapma kararı almıştır. Bu karar ile MHP kadrolarının ne kadar diri, dinamik, dava şuuru ile donatılmış, inançlı, imanlı olduklarını göstereceğiz. Maalesef; ülkemiz uzun süredir bilgiyle değil, algıyla yönetilmektedir.  Ülkemize kast eden, bekamızı tehdit eden; iç ve dış alçaklar Türkiye'yi bölüp parçalayıp yok edebilmenin yolunun, MHP'yi bölüp parçalayıp yok etmekten geçtiğini görmüşlerdir. 3 yıldan bu yana görevimizi teşkilat edebimize yakışır biçimde yürütme gayreti içerisinde olduk. Çalışmalarımızı daha iyi şekilde devam ettirebilmek için yeniden adayım ve 21 Mayıs'ta Onat Kutlar Salonu'nda yapılacak olan kongremize tüm delegelerimizi ve partililerimizi davet ediyorum."

Görüntü Dökümü

--------------

Toplantıya katılanlar

Muhittin Taşdoğan'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-DHA)

67 MB

======================================================

9)TARSUS'TA HAYDAR ALİYEV KUTLAMASI

AZERBAYCAN'ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in 94'üncü doğum yıldönümü, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde adını taşıyan parkta kutlandı.

Törene Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Tarsus Kaymakamı Yüksel Ünal, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Faig Bagirov, Azerbaycan'ın Hatai Valisi Razim Mamadov, Milletvekili Hüseyin Bala Miralamov ve vatandaşlar katıldı.

Tarsus Halk Eğitim Merkezi Çocuk Halk Oyunları Ekibi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları Ekibi'nin gösteri yaptığı programda, Başkan Can'ın kızı İrem Can Azerbaycan adlı bir şiir okudu. Törende söz alan Başkan Can, Haydar Aliyev'i Azerbaycanlılar kadar sevdiklerini söyledi. Büyükşehir Başkanı Kocamaz da Azerbaycan'ın Türkiye için 'kardeş mesafesinde' olduğunu  vurguladı. Azerbaycan Büyükelçisi Faig Bagirov ise "Azerbaycan'ın büyük lideri Haydar Aliyev'in 'Bir millet, iki devlet', büyük Atatürk'ün ise 'Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir' lafları ülkelerimiz arasındaki kardeşliğin göstergesidir" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Haydar Aliyev Anıtı'na çiçekler bırakılıp, parka fidan dikildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Haydar Aliyev heykeli ve programı bekleyen öğrenciler

Atatürk-Haydar Aliyev posteri ve iki devletin bayraklarının yan yana görüntüsü

Haydar Aliyev'in barkovziyondaki görüntüsü

Azerbaycan Ankara Büyükelçisinin ve diğer Azeri yetkililerin karşılanması

Ellerinde Türk ve Azeri bayrakları sallayan öğrenciler

Protokolden görüntü

Halk oyunları

Miniklerin mehter gösterisi

Tarsus Belediye Başkanı Şevket Cana'ın kızı İrem'in şiiri

Azerbaycan Milli Marşı eşliğinde detaylar

Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can'ın konuşması

Tarsus Kaymakamı Yüksel Ünal'ın konuşması

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın konuşması

Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Faig Bagirov'un konuşması

Haydar Aliyev anıtına çiçek bırakılması

Fidan dikimi

Parkın gezilmesi

Park önünde fotoğraf çekimi

SÜRE: 11'20" BOYUT: 361MB

Haber-Kamera: Tolunay DUMAN/TARSUS,(Mersin),

====================================================

10)49 DAKİKA KİTAP OKUDULAR

Muş Gençlik Meclisi ve Pusula Özel Öğretim Kursu işbirliğiyle genç, öğrenci ve öğretmenlerden oluşan yaklaşık 50 kişi İstasyon Caddesinde kitap okuyarak farkındalık oluşturmak istedi.

Gençlik Meclisi, Pusula Özel Öğretim Kursu işbirliğiyle şehir merkezinde bir araya gelerek kitap okumanın önemine dikkat çekti. İl plakası olan 49 dakika boyunca kitap okuyan katılımcılar çevreden geçenlerin de ilgi odağı oldu. Vatandaşlar kitap okuyanları fotoğrafladı. Muş Belediyesi Gençlik Meclisi Başkanı Deniz Koçmen, kitap okumanın önemini her seferinde vurgulamak istediklerini belirterek, gençlik meclisinin programları kapsamında İstasyon Caddesi üzerinde bir araya geldikleri ifade etti.    Etkinlikle ilgili bilgi veren Pusula Özel Öğretim Kursu Müdürü Muzaffer Balkaya Muş'ta kitap okuma alışkanlığının az olduğunu bundan dolayı artık sürekli olarak bu tarz faaliyetler içerisinde yer alacaklarını ifade etti. Gelişmiş ülkelerde kitap okuyan kişi sayısının fazlalığını paylaşan Balkaya, "Buradaki temel amacımız kitap okuma alışkanlığının az olması münasebetiyle burada farkındalığı oluşturmak, öğrencilerimiz başta olmak üzere Muş'taki kitap okuma kampanyasına bir katkı sunabilmek ve farkındalığa katkı sunabilmektir" diye konuştu

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Kitap detay

-Alandan detay

-Kitap okuyanlar detay

-Katılımcı röp.

Haber-Kamera: Yusuf Özgür BÜLBÜL, MUŞ,