Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-9

1)GAZİANTEP'TE POLİS OPERASYONUNDA ÇATIŞMA GAZİANTEP'te, polis ekiplerinin bir eve düzenlediği operasyonda çatışma çıktı.

11.10.2017 14:36
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)GAZİANTEP'TE POLİS OPERASYONUNDA ÇATIŞMA

GAZİANTEP'te, polis ekiplerinin bir eve düzenlediği operasyonda çatışma çıktı. İçeriği açıklanmayan operasyon sırasında, yaklaşık 10 dakika süren çatışmanın yaşandığı apartmandan 1 yaralının ambulansla hastaneye götürüldüğü görüldü.Polis ekipleri, öğle saatlerinde Binevler Mahallesi, 81051'inci Sokak'taki bir eve operasyon düzenledi. İçeriği bilinmeyen operasyonda evde bulunan kişi veya kişiler, polislere ateş açtı. Polislerin de karışlık vermesiyle çıkan çatışma yaklaşık 10 dakika sürdü. Çatışma ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda zırhlı araç ile Özel Harekat ekibi ve sağlık görevlileri sevk edildi. Sokak yaya ve araç trafiğine kapatılırken, polis çevrede yoğun güvenlik önlemi aldı. Bu arada çatışmanın çıktığı apartmandan bir yaralının da ambulansla hastaneye götürüldüğü görüldü.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Olay yeri

Silah sesleri

Genel ve detay görüntüler

(Haber: Hasan KIRMIZITAŞ, Mustafa KANLI-Kamera: GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 5 MB

========================================================

2)BAKAN ALBAYRAK: TÜRKİYE İLK DERİN SONDAJINI AKDENİZ'E VURACAK

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, ikinci sismik geminin devre girmesiyle Türkiye'nin kendi arama sondaj gemisiyle Akdeniz başta olmak üzere Karadeniz'de de rol alacağını belirterek, "Akdeniz'de 2018 yılı içinde ilk derin sondajımızı yapacağız" dedi. Albayrak, yeteri kadar doğalgaz stoğu yaptıklarını da belirterek, "Bu kış büyük sıkıntı yaşamazsak hiçbir kesintiye gitmeyecek ilk kışımız gerçekleşmiş olacak" diye konuştu.

Antalya'da Regnum Otel'den dün başlayan ve bugün sona erecek 8'inci Türkiye Enerji Zirvesi'ne katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, oturumda soruları yanıtladı. Sorulardan önce TÜPRAŞ'ta meydana gelen patlamayı hatırlatan Albayrak, "Birkaç kişi hayatını kaybetti. Başta vefat eden işçilerin ailelerine başsağlığı diliyorum. TÜPRAŞ camiasına başsağlığı dileklerimi iletiyorum" dedi.

YENİ KÖMÜR REZERVLERİ BULUNDU

Son 10 yılda 8 milyar tondan daha fazla kömür rezervini Türkiye rezervine kattıklarını kaydeden Bakan Berat Albayrak, "Son 1 yılda 1.4 milyar ton yeni kömür rezervi keşfettik. 15.9'dan 17.3 milyar tona çıktı. Ciddi bir arama yaptık. Potansiyel rezervlerimiz artıyor. Sadece hacim değil kömürümüzün kalitesi de artıyor. Bu toplam kömür rezervi noktasında piyasa fiyatları dalgalanıyorsa da ortalama 15-20 dolardan hesaplasanız, 300-350 milyar dolarlık değerden bahsediyoruz. Türkiye'nin 350 milyar dolarlık rezervi var. Biz buna dokunmayalım, ithal edelim. Bundan kesinlikle faydalanmamız lazım. Ekonomide daha fazla katma değer üretmesi için ortaya koymamız lazım. En son teknoloji, en çevreci kriterlerle, dünyadaki metotların en doğrusuyla devreye almamız lazım" dedi.

YERLİ KÖMÜRE TEŞVİK GELİYOR

Yerli kömürü teşvikle ilgili bir süreç başlattıklarını kaydeden Bakan Albayrak, şöyle devam etti:

"Sektörün beklentisi, bankacılık sektörü ile ilgili süreç var, çalışıyoruz. Piyasanın sağlam temeller üzerine oturmasına bağlı olarak geliştiği ölçüde rekabet, rekabet arttığı ölçüde maliyetler düşecek ve kalite artacak. Bunun önünü açmamız lazım. Bugün yaşanılan sorunlar da kamudan ayrı düşünülmemelidir. Bu dönüşümü hep birlikte yapacağız. Kamu menfaati, vatandaş memnuniyetini oluşturacaksınız. Mümkün olduğu kadar döviz efektinden arınmış bir enerji piyasasına dönüşme noktasında da kritik adımlar atıyoruz. Sessiz sessiz bu dönüşümü başlattık. Yerli kömürle ilgili başlattığımız teşvik ve destek mekanizmasını 2018 başı itibari ile devreye alacağız."

İTHAL KÖMÜR İLE İLGİLİ ÇALIŞMA VAR

Oturumda moderatörlerin sorularını yanıtlayan Albayrak, yerli kömür ile ilgili yeni yılda bir süreç başlayacağını dile getirdi. Albayrak, "Yıl bitmeden buna yönelik adımları atmayı planlıyoruz. Piyasa özelinde detaylı çalışma yürütülüyor. Sektörü göz ardı ederek hareket etmiyoruz. Ama bizim için önemli bir güç de müşteri memnuniyeti ve kamu menfaati. Önümüzdeki yıl başı itibarıyla kapasite mekanizması konusunda yerli kömür çerçevesinde bir çalışma yürütülüyor. İthal santrallerin de yerliye dönüşüm oranı nispetince bu havuzun içine dahil edilmesi öngörülüyor. Türkiye'de ciddi bir kömür kaynağı var. Bu santralin sahibi olan firmalarımızın bu sahalar özelinde bir işbirliğine gittikleri çerçevede teşvik etmenin önünde detaylı bir çalışma var. Yılbaşı itibarıyla da onu devreye almayı planlıyoruz" dedi.

DAĞITICININ VE MÜŞTERİNİN KAZANACAĞI DÜZENLEME

Enerji dağıtıcıları özelinde zor bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Albayrak, sektörün birkaç yıldır yaşanan döviz krizine dayalı ciddi riskler ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Albayrak, özellikle 2018 sonrası süreçle alakalı performansa, müşteri memnuniyetine, kayıp kaçağa dayalı her iki tarafın da kazanacağı bir modelle teşvik edileceği bazı düzenlemeler üzerinde çalıştıklarına dikkati çekti. Albayrak, "7-8 kalemde hem müşterinin hem de hizmeti sağlayan kesimin kazanacağı bir düzenleme noktasında son rötuşları yapıyoruz. Müşteri memnuniyeti endeksli performansı çok ciddi şekilde artıralım istiyoruz. Sektörün stres testinden geçtiği bu süreçte heyecanla beklediği bu gelişmelerle alakalı inşallah adımları atacağız. Sektörün tamamı ile ilgili dönüşümle çok ciddi bir iyileştirme öngörüyoruz" diye konuştu.

DOĞALGAZ KESİNTİSİ YAŞANMAYACAK İLK KIŞ

Bakan Berat Albayrak, doğalgazın enerji portföyünde yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirterek, doğalgazdan vazgeçilmeyeceğini söyledi. 40 küsur milyon vatandaşın doğalgazdan faydalandığını dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:

"Bu yıl 100'den fazla ilçeye, önümüzdeki 2 yıl içinde de 200-250 ilçeye doğalgaz gidecek. Kalan 3 ile de gelecek yıl doğalgazı getirerek, 81 ilin tamamına, nüfus olarak 50 milyon vatandaş doğalgazı kullanacak. Gaz özelinde baktığımızda ciddi bir talep var. Bunun risk oluşturmaması farklı stratejik adımlarla ilgili. Kaynak çeşitliliğine dayalı hızlı mesafeler ortaya çıktı. Boru gazının ötesinde hızlı yol almamız lazım. 2015 yılı sonu itibarıyla 34 milyon metreküp günlük gazlaştırma kapasitesi olan altyapımızı, bu yıl sonu itibariyle 117 milyon metreküpe çıkarıyoruz. Bu yıl sonu itibariyle bu kışa yaklaşık 290 milyon metreküplük doğalgaz kapasitesine ulaşıyoruz. Bu da kış aylarında havanın soğuk geçtiği dönemlerde, ısınmak için tüketimi çok artırdığı ve aynı zamanda sanayi üretiminin arttığı en pik zamanda 250 milyon metreküpü bulduğumuzda farklı kısıntılara gidiyorduk. Genelde de sanayide kesintiler başlıyordu. Bu kış büyük bir sıkıntı yaşamazsak hiçbir kesintiye gitmeyecek ilk kışımız bu altyapı ile gerçekleşmiş olacak. Hedef 400 milyon metreküplere ulaşmak."

İLK DERİN SONDAJ AKDENİZ'DE BAŞLAYACAK

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, bağımlı olunan ve ciddi paralar ödenen enerji alanında, Türkiye'nin enerji araması gibi bir seçenek olduğunu aktardı. Bu kapsamda çok önemli bir adımın, sürecin başladığını dile getiren Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İkinci sismik gemimizin devre girmesiyle kendi arama sondaj gemimizle Akdeniz başta olmak üzere Karadeniz'de de rol alacağız. Yazın bunun müzakerelerini tamamladık. Bu yıl bitmeden gemimiz geliyor. Akdeniz'de 2018 yılı içinde ilk derin sondajımızı yapacağız. Kendi gemimiz, kendi mühendislerimizle buraya girmemiz gerekiyor. Bu kadar bağımlı iseniz ve etrafınızda bu kadar kaynak varsa o zaman biz de çok daha etkin ve farklı metotlar uygulayarak tecrübeleri sindirerek, inşallah faklı neticeler bulmayı hedefliyoruz. Bunu da kendi insan kaynağımızla yapacağız. Bu süreci başka bir noktaya taşımamız gerekiyor. Önce kendimiz, sonra özel sektörle Akdeniz başta olmak üzere Karadeniz'de de daha aktif sondajcılık gerçekleştireceğiz."

'KUMARHANEYE GİDİP, ZAR ATIYORMUŞ GİBİ DEĞİL'

Bu yöntemle ciddi bir maliyet avantajı elde edeceklerini dile getiren Bakan Albayrak, başkasına verilen parayla bir kuyu kazılırken, şimdi iki kuyu kazacaklarını anlattı. Akdeniz özelinde çok umutlu olduklarını kaydeden Berat Albayrak, KKTC karasularında çalışmalar yapacaklarını söyledi. İhtimal dahilinde kuyuları kazmaya başlayacaklarını aktaran Albayrak, "Sonrası ya nasip. Ama ya nasip demeden önce kumarhaneye gidip zar atıyormuş gibi değil, bilimsellikle birlikte nokta atışı yapacağız. Süreç artık yoluna girdi. Somut ete kemiğe büründükten sonra halkımızla paylaşacağız" diye konuştu.

NÜKLEER SANTRALDE TEMEL ATMAYA DOĞRU

Nükleer santral konusunda da en ufak riski göz ardı etme lüksü olmadığını söyleyen Berat Albayrak, "Türkiye bu teknolojide çok yeni olduğu için adımları 10 defa düşünüyoruz. Mersin Akkuyu'da inşaat iznine bağlı olarak, bu yıl sonu, en geç önümüzdeki yılbaşında devlet başkanları düzeyinde temelini atacağız. Hedefi de 2023 yılı olarak koyduk. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına yetiştirmeyi planlıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Bakan Berat Albayrak ve beraberindekilerin salona girişi

Protokolün görüntüsü

Salondan görüntü

Bakan Berat Albayrak Tüpraş patlaması ile ilgili konuşması

198 MB --01.46

Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

===========================================================

3)BAKAN ÖZLÜ: "TÜRKİYE SANAYİ DEVRİMİ VİZE GEREKTİRMEZ"

MANİSA Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Teknokent'inin açılış törenine katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye ve ABD arasındaki vize kriziyle ilgili yaptığı değerlendirmede, "Bize vize koyanlar var. Ortaya koyduğumuz 2023 hedefleri için bizim vizeye ihtiyacımız yok. Türkiye sanayi devrimi vize gerektirmez. Vizeler, içimizdeki gelişme azmine bariyer kuramaz" dedi. MCBÜ tarafından kurulan Teknokent'in açılış töreni yapıldı. Prof. Dr. Şehit İlhan Varank Yerleşkesi'ndeki törene Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi, Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş, Teknokent'te faaliyet gösteren firma temsilcileri, kent protokolü, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Çelebi, Manisa Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin en büyük hayallerinin arasında yer aldığını belirterek, üniversite ile şehrin, sanayinin burada buluşacağını ifade etti. Çelebi, "Son 15 yılda ciddi bir mesafe kat ettik. Bilim, teknoloji projeleri merkeze oturdu. Ar-Ge projeleri destekleniyor. Üniversite sanayi işbirliğinde geç kalmamızın nedenleri var. Bu bizim de üzüldüğümüz, çözmek için bütün mesaiyi sarf ettiğimiz bir konu. Üniversiteler bundan sonra dışa kapalı yapılar olarak devam edemez. Bizler nerede hata yaptık diye düşünmek zorundayız. Üniversite sanayinin ayağına gelerek, kendisinden bir şey talep etmesini bekleyemez. Üniversite olarak tüm öğretim üyeleri ile birlikte sanayinin ayağına gitmek, anlatmak durumundayız. Biz beklemeyeceğiz, gideceğiz" dedi.

"ABD'DEKİ GİBİ SAVUNMA SANAYİ AR-GE SİSTEMİ KURMAYI İSTİYORUZ"

Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş, 3 bin 460 metrekarelik alanda hizmet verdiklerini belirterek, şu anda 66 firmanın Ar-Ge projelerini burada yürüttüğünü anlattı. Teknokent içindeki firma eşleştirmeleriyle yaklaşık 1.2 milyon liralık iş hacmine ulaşıldığını belirterek, 118 Ar-Ge ve tasarım projesinin şu anda Teknokent'te yürütüldüğünü dile getirdi. Teknokent'te endüstri 4.0 prensipleriyle çalışacak mini bir fabrika kurmak için çalıştıklarını açıklayan Prof. Dr. Aktaş, üretilen prototiplerle sanayiye yeni bir yön verileceğini ve ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağını söyledi. Manisa'da savunma sanayi kümelenmesi oluşturmak istediklerini aktaran Aktaş, "Önemli bir savunma sanayi şirketiyle işbirliklerimiz var. Bu doğrultuda proje sağlayacağız. Savunma sanayi, ileri teknoloji ekipmanlarının altyapısını buraya kazandıracağız. Savunma sanayisine yönelik ABD'deki gibi savunma sanayi Ar-Ge sistemini buraya kazandırmayı hedefliyoruz. Bunun için projeler onaylandı, Kalkınma Bakanlığı ile görüşmeler yapılıyor. Ekim sonu itibariyle Kalkınma Bakanlığı'nı ikna etmeyi istiyoruz" diye konuştu.

Törende konuşan Bakan Özlü ise ülkenin artık katma değeri yüksek, kaliteli, teknolojik ürüne dayanan bir üretim modeline doğru ilerlediğini söyledi. Sanayi üretim endeksi rakamlarına dikkat çeken Bakan Özlü, sanayide büyümenin istikrarlı olduğunu belirterek, "Ağustos ayına göre geçen ayın sanayi büyüme rakamı yüzde 5.2 artış göstermiştir. Sanayi üretimindeki bu artış önümüzdeki aylarda da istikrarlı şekilde devam edecek. Bizler teknoloji geliştirme bölgelerini önemli halkalar olarak görüyoruz. 68 teknoloji geliştirme bölgesi var, hedefimiz tüm şehirlere teknopark kurmaktır. Bu bölgeler önemli bir misyonu yerine getiriyor. Teknolojik ürün ihracatının katlanarak artacağına inancımız tamdır. Teknokentler ülkemizin araştırma geliştirme ve teknoloji potansiyeline katkı sunuyor. Ar-Ge, inovasyon ve yüksek teknoloji çağımızın anahtarı konumunda. Türkiye ileri teknolojiyle büyüyebilir. Bu nedenle teknolojiyle bilime daha çok sarılacağız. Özellikle KOBİ'lerin Ar-Ge ve inovasyon konularındaki açığını kapatmak istiyoruz. Teknoloji geliştirme bölgeleri bu açığı kapatacaktır" dedi.

"TEKNOLOJİ ÜSSÜ BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ"

Türk ekonomisinin güçlü olduğunu söyleyen Bakan Özlü, bilim ve eğitim yatırımlarına büyük önem verdiklerini dile getirdi. Güçlü ülke olmanın kriterinin ekonomi olduğunu ifade eden Bakan Özlü, "Çağımızda büyüklüğün birinci kriteri ekonomidir. Her alanda başarılı ve caydırıcı olursunuz. Türk ekonomisi güçlüdür, gücü artırmak için yönümüzü bilime ve teknolojiye yöneltiyoruz. Türk ekonomisi tüm sınavlardan başarıyla geçmiştir. 2002'den bugüne kadar alınan mesafenin temelinde bilim ve sanayi yatırımları vardır. Bilimden ve eğitimden tasarruf olmaz. Bilime teknolojiye, mesleki eğitime yönelik yatırımlardan geri adım atmamız söz konusu değildir. Bunların hepsi bizi ileriye taşıyacaktır. Biz bilim ve teknoloji politikalarıyla sanayi politikalarını eş zamanlı belirlemek istiyoruz. Çünkü biz bilim merkezli bir Türkiye, teknoloji üssü bir Türkiye istiyoruz. Bunun için de bilimde dönüşüm, teknolojide atılım, ileri sanayi ürünlerini üretim üssü olmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

MEYVESİZ AĞAÇ BENZETMESİ

Bilim ve sanayinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğine de vurgu yapan Bakan Özlü, bilim ve teknoloji politikalarının TÜBİTAK bünyesinde, sanayi politikalarının da bakanlıkları bünyesinde belirlendiğini belirterek, bu ayrıma son vermek istediklerini açıkladı. Bakan Özlü, "Sanayimiz teknoloji üretsin. Sanayi politikalarından bağımsız bilim ve teknoloji politikaları meyvesiz ağaç gibidir. Biz bu bütünlüğü çok önemsiyoruz. Bunu eleştirenler, karşı duranlar var. Ama yıllardır sanayisinden kopuk bir teknoloji geliştirme faaliyetinden hiçbir fayda görmedik. Eskiye dönmenin hiçbir faydası yok" dedi.

"VİZELER İÇİMİZDEKİ GELİŞME AZMİNE BARİYER KURAMAZ"

Türkiye ile ABD arasındaki vize krizine de değinen Bakan Özlü, Türkiye'nin gelişmesine vize konulamayacağını söyledi. Özlü, "Vize meselesi var. Bize vize koyanlar var. Ortaya koyduğumuz 2023 hedefleri için bizim vizeye ihtiyacımız yok. Türkiye sanayi devrimi vize gerektirmez. Vizeler içimizdeki gelişme azmine bariyer kuramaz. Bütün girişimcilerimizi yüksek teknolojiye ve Ar-Ge'ye yatırım yapmaya davet ediyorum. Mesele bir koyup on almak değildir. Mesele vizyon meselesidir" diye konuştu.

Bakan Faruk Özlü'nün konuşmasının ardından protokol üyeleri, Bakan Özlü ve sanayiciler Teknokent'in açılış kurdelesini kesti. Bakan Özlü, açılışın ardından Teknokent'i gezip, firmaların Ar-Ge projeleri hakkında bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

---------------------

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'nün karşılanması

Açılış yerinden görüntü

Rektör Kemal Çelebi'nin konuşması

Bakan Faruk Özlü'nün konuşması

Açılış kurdelesinin kesilmesi

Teknokentin gezilmesi

Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU/ MANİSA,

====================================================

4)AVUKAT KAYHAN, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

DENİZLİ Barosu eski başkanlarından olan ve Türk Hava Kurumu (THK) Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Avukat İsmet Kayhan (75), çoklu organ yetmezliği tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 3 çocuk babası Kayhan, Baro'da yapılan törenin ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

Denizli'de 1988-1992 yılları arasında Baro başkanlığı, uzun yıllar Türk Hava Kurumu Denizli Şube Başkanlığı ve sonrasında THK'nın Genel Başkan yardımcılığı görevinde bulunan avukat İsmet Kayhan dün (salı), çoklu organ yetmezliği sonucu bir süredir tedavi gördüğü Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde öldü. Kayhan için bugün Denizli Barosu'nda tören düzenlendi. Törene Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz, Adalet Komisyonu Başkanı Halil Ortaköy, Başsavcı Vekilleri Şakir Yılmaz ile Vedat Kadri Özüer, hakimler, savcılar, avukatlar ve aile yakınları katıldı. Törende Denizli Baro Başkanı Avukat Müjdat İlhan, Atatürk sevdasını her saniye topluma yayan avukatların ağabeyi İsmet Kayhan'ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Baro önündeki törende dua okunmasının arından Kayhan'ın cenazesi, Ulu Cami'de öğlende kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlık'ta son yolculuğuna uğurlandı.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Törenden görüntü

-Yakınlarından görüntü

-Törene katılanlardan görüntü

-Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan'ın konuşması

-Cenazenin omuzlarda taşınmasından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

========================================================

5)HALK OTOBÜSÜNDE KALP KRİZİ GEÇİRDİ

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde özel halk otobüsünde kalp krizi geçiren 72 yaşındaki Mehmet Metin'e, otobüste bulunan hemşire ilk müdahaleyi yaptı. Metin, otobüs ile götürüldüğü hastanede tedaviye alındı.

Ömerli Mahallesi'nden ilçe merkezine giden 67 M 8448 plakalı halk otobüsünde bulunan yolculardan Mehmet Metin, bir anda rahatsızlanarak yere yığıldı. Yolcular arasında bulunan hemşire, Metin'e ilk müdahaleyi yaptı. Hemşire, yolcunun kalp krizi geçirdiğini söyleyerek 112 Acil'e haber verilmesini istedi. Otobüs sürücüsü 49 yaşındaki Cevdet Pala, ambulansın gelmesini beklemeden güzergahını değiştirerek Ereğli Devlet Hastanesi'ne doğru yola çıktı. Otobüsle hastaneye götürülen Metin'e acil serviste müdahale edildi. Daha sonra yoğun bakımda tedaviye alınan Metin'in hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi.

Sürücü Cevdet Pala, panik yapmadan yaşlı adamı hastaneye yetiştirdiğini söyleyerek şöyle konuştu:

"Araçta sağlık görevlisi olması büyük şanstı. Sağlık görevlisi, kalp krizi geçirdiğini söyledi. Hiç panik yapmadan hastaneye yöneldim. Sürekli olarak amcanın durumunu sordum. Hastane acil servise geldiğimizde doktorlara haber verdim. Doktorlar yaşlı amcayı alarak acile götürdüler. Ambulansı beklersek geç olabilir diye düşündük. Şu anda yoğun bakımda olduğunu öğrendim. 25 yıllık meslek hayatımda ilk kez başıma böyle bir şey geldi."

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Güvenlik kamerası: -Mehmet Metin'in yere yığılması

-Sağlık görevlisinin kalp masajı yapması

-Yaşlı adamın eşinin göz yaşlarına boğulması

-Otobüs içindeki yolcuların 112 ekiplerini araması

-Sürücü Cevdet Pala'nın hastane yoluna dönüş yapması

-Sağlık görevlisinin kalp masajı yapması

-Hastane acil servis doktorlarının otobüse gelmesi

-Yaşlı adamın sedye ile acile taşınması

Aktüel: -Cevdet Pala ile röportaj

-Cevdet Pala'nın olay anını anlatması

-Detaylar

Süre: 7.22 Boyut:  216 MB

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

=====================================================

6)500 MİLYON LİRALIK DOLANDIRICILIK ŞÜPHELİSİ YAKALANDI

GAZİANTEP'in Nizip İlçesi'nde, 'Fıstık ticareti yapıp, size de kar payı vereceğiz' vaadiyle babası Muhsin Yaşar ile birlikte 235 kişiden 500 milyon lira toplayarak kaçtığı öne sürülen 40 yaşındaki Necip Yaşar, Kahramanmaraş'ta yakalandı.

Olay, geçen hafta Nizip'teki Fıstık Hali'nde meydana geldi. İddiaya göre, halde komisyonculuk yapan Muhsin Yaşar ile oğlu Necip Yaşar, fıstık ticareti yapıp kardan pay verecekleri vaadiyle para toplamaya başladı. Baba-oğul, aralarında halin hamalı ile çaycısının da bulunduğu belirtilen 235 kişiden 500 milyon lira topladıktan sonra kayıplara karıştı.

Dolandırılanların şikayeti üzerine polis tarafından her yerde aranan Necip Yaşar, Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince Kahramanmaraş'ta yakalandı. Sorgusunun ardından sağlık kontrolü için hastaneye getirilen Necip Yaşar, eli ve ceketiyle yüzünü gizlemeye çalıştı.

Polis, şüpheli baba Muhsin Yaşar'ı yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Necip Yaşar'ın hastaneye getirilişi

Hastaneden çıkarılması

Polis otosuna bindirilmesi

Polis otosunun gidişi

Acil servis önü

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 68 MB

======================================================

7)KARACİĞER OĞLUNDAN, DAMAR KADAVRADAN

ANTALYA'da siroz hastası olan ve ana toplardamarı tıkalı Abdurrahman Deniz'e, oğlu İbrahim'den karaciğer, kadavradan da damar nakledildi.

Cizre'de oturan 11 çocuk babası Abdurrahman Deniz'e siroz hastalığı tanısının ardından, en kısa sürede karaciğer nakli olması gerektiği söylendi. Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi'ne gelen Abdurrahman Deniz, kadavradan organ bağışı için kayıt oldu. Deniz'in 11 çocuğu ve akrabaları ise bağışçı olmak için seferber oldu. Yapılan testlerde, oğlu İbrahim Deniz'in doku uyumu olduğu belirlenince nakle karar verildi. Yaklaşık 10 saat süren operasyonla İbrahim Deniz'den alınan karaciğer dokusu, başarıyla nakledildi.

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, operasyonla ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. Bülent Aydınlı, "Abdurrahman beyin karaciğere kan getiren damarında bir pıhtı tıkanması vardı, bunu da açtık. Ülkemizde ve dünyada bu damarda pıhtı varsa genellikle karaciğer nakli yapılmaz. Bu damar açıldıktan sonra karaciğerden kalbe kan götüren ana toplardamarda bir tıkanıklık vardı. Kalbin altına kadar ilerleyerek bu toplardamarı da hastalıklı karaciğerle birlikte çıkartıp, elimizde daha önceden var olan, beyin ölümü gerçekleşen kişilerden elde ettiğimiz büyük atardamarları, Abdurrahman beyin kalbe kan götüren ana damarını değiştirmek için kullandık. Bunun üzerine de canlı vericili karaciğer nakli yaptık. Bu da ülkemizde ve dünyada az yapılan ameliyatlardan biridir" diye konuştu.

YAŞAMAZ DİYORLARDI

Hastalığının 9 ay önce Adana Yeni Numune Hastanesi'nde tespit edildiğini söyleyen Abdurrahman Deniz ise "Ramazan Bayramından sonra Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne geldim. Kurban Bayramından sonra da iki kez karaciğer komasına girdim. Kimse yaşayabileceğimi düşünmüyordu. Allah'ın izni ve doktorlarımın sayesinde ayaktayım, yaşıyorum. Oğlum askerdeydi geldi, bana karaciğerinin bir bölümünü verdi. Yeni bir hayata başlıyorum. Tüm doktorlarıma teşekkür ediyorum" dedi.

11 KARDEŞ VERİCİ OLMAK İSTEDİ

Babasına siroz hastalığı teşhisi konulduğunda asker olduğunu, iyileşmesi ve naklin gerçekleşmesi için dua ettiğini söyleyen İbrahim Deniz, "Temmuz'un 17'sinde terhis oldum, hemen Antalya'ya geldim. Test ve tetkikler yapıldı. Karaciğer bağışı için uygun olduğumu öğrendik. Biz 11 kardeşiz, tüm kardeşlerim bağışçı olmak istedi. Ne yaparsak anne ve baba hakkının ödenemeyeceğine inanıyorum. Babam sağlığına kavuştu, ben de sağlıklıyım. Ameliyat öncesindeki hayatıma geri döndüm" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Röp: Prof. Dr. Bülent Aydınlı,

Röp2. Abdurrahman Deniz (Hasta)

Röp: İbrahim Deniz (oğlu)

Haber- Kamera: Erol AKKIR/ANTALYA,

=========================================================

8)KAYYUMUN KALDIRDIĞI MEHMED UZUN PARKI'NIN TABELASI TÜRKÇE OLARAK YENİLENDİ

DİYARBAKIR'ın Yenişehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz günlerde kaldırılan Mehmed Uzun Parkı'nın Kürtçe tabelası, AK Parti Genel Başkan yardımcısı Mehdi Eker ve eski milletvekili Muhsin Kızılkaya'nın girişimleri sonucu Türkçe yazılarak yeniden yerine yerleştirildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanan Diyarbakır'ın Yenişehir Belediyesi, 11 Ekim 2013 günü açılışı yapılan Mehmed Uzun Parkı'nın Kürtçe yazılı tabelası ve park içinde bulunan Kürtçe harfli kitap anıtını geçtiğimiz günlerde kaldırdı. Mehmet Uzun'un ölümünün 10'uncu yıldönümüne denk gelen olay sosyal medyada büyük tepki toplarken, bölgedeki Ak Partili siyasetçiler konu ile ilgili harekete geçti. Edinilen bilgilere göre; Ak Parti Genel Başkan yardımcısı Mehdi Eker ve Mehmet Uzun'un Kürtçe kitaplarını Türkçeye çeviren eski milletvekili Muhsin Kızılkaya, konu ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu nezdinde girişimde bulundu. Eker ve Kızılkaya'nın girişimleri sonucu, İçişleri Bakanı'nın talimatı ile parktan sökülen Kürtçe yazılı "Mehmet Uzun Parkı" tabelası Türkçe yazılarak yerine asıldı.

2013 yılında Yenişehir Belediyesi Meclisi'nce Mehmet Uzun'un isminin parka verilmesi konusunda karar alındığı öğrenilirken, dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun bu kararı onaylamadığı, Yenişehir Belediyesi kayyumunun da bu gerekçe ile parkın tabelasını söktüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Parkın tabelasından görüntü

Park girişinden görüntü

Parktan görüntüler

Parkta gezen vatandaşlar

Haber - Kamera: DİYARBAKIR, -

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement