Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-9

1)MERSİN'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜŞIRNAK'ın Küpeli Dağı Ziyarettepe bölgesinde bu sabah, kış operasyonları sırasında, PKK'lı teröristlerin önceden tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesiyle şehit olan Sözleşmeli Piyade Er Hacı Mustafa Can'ın (21) acı haberi, Mersin'deki babaevine ulaştı.

11.12.2017 14:49
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)MERSİN'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

ŞIRNAK'ın Küpeli Dağı Ziyarettepe bölgesinde bu sabah, kış operasyonları sırasında, PKK'lı teröristlerin önceden tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesiyle şehit olan Sözleşmeli Piyade Er Hacı Mustafa Can'ın (21) acı haberi, Mersin'deki babaevine ulaştı. Sözleşmeli Piyade Er Hacı Mustafa Can'ın acı haberini Gülnar ilçesine bağlı İshaklar Mahallesi'nde oturan ailesine askeri yetkililer verdi. Oğullarının şehit olduğu haberini alan baba Mustafa ve anne Eşe Can, gözyaşlarına boğuldu. Anne Can yakınlarının desteği ile ayakta dururken, şehidin evine Türk bayrağı asıldı. Bekar olan Şehit Can'ın, yarın öğle namazını takiben düzenlenecek tören ile son yolculuğuna uğurlanacağı öğrenildi.

MERSİN, -

=====================================================

2)HATALI SOLLAMA YAPAN OTOMOBİL 3 ARACA ÇARPTI: 3 YARALI

KOCAELİ Başiskele ilçesinde hatalı sollama yapan otomobil kontrolden çıkarak 2 otomobile çarptıktan sonra yolcu almak için durakta duran halk otobüsüne çarparak durdu. Kazada yaralanan 3 kişi tedavi altına alındı.

Kaza öğle saatlerinde, D-130 Karayolu Başiskele Karşıyaka Sapağı mevkiinde meydana geldi. Gölcük istikametine gitmekte olan İsmail Kansu idaresindeki 34 ZK 0800 plakalı otomobil hatalı sollama ve aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkarak Yunus Albar idaresindeki 41 BY 595 plakalı otomobile ardından Serdar Çolak idaresindeki 41 PF 301 plakalı otomobile çarptıktan sonra durakta yolcu almakta olan Osman Kutlay idaresindeki 41 GR 607 plakalı özel halk otobüsüne arkadan çarparak durabildi. Kazada, İsmail Kansu, otobüste bulunan Adem Çapar ile Sezgin Yılmaz yaralandı. 112 Acil ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kocaeli Devlet Hastanesi ve Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı.

Kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Kaza anı güvenlik kamerası görüntüsü

-Kazaya neden olan 34 ZK 0800 plakalı araçtan görüntü

-Halk otobüsünden görüntü

-Detay

(Haber: Uğur AYDIN-Kamera: Dinçer AKBİR-BAŞİSKELE(Kocaeli), -

====================================================

3)ÖZEL GÜVENLİKÇİ KADININ YÜZÜNE BİLİNMEYEN MADDE ATIP KAÇTI

KONYA'da sabah işe gitmek için evinden çıkan özel güvenlik görevlisi Rukiye K.'nin yüzüne, tanımadığı bir kişi tarafından bilinmeyen bir madde atıldı. Bir anda acı içinde kalan, yüzü ve gözünün yandığını söyleyen genç kadına çevredeki esnaf yardım etti. Rukiye K., hastaneye kaldırılırken, sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Olay, saat 07.30 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi İhsaniye Mahallesi'nde meydan geldi. Bir kamu kurumunda özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Rukiye K., evinden çıkıp işe gitmek üzere kaldırımdan yürümeye başladı. Bu sırada genç bir erkek, arkadan yanına yaklaştığı Rukiye K.'nin yüzüne bir madde fırlattı. Acı içinde kalan Rukiye K.,'ye ilk müdahaleyi çevrede bulunan esnaf yaptı. Yüzü yanan ve gözlerini açamayan Rukiye K., çağrılan ambulansla Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Burada göz polikliniğinde tedavi altına alınan Rukiye K.'nin sağlık durumunun iyi olduğu bildirilirken, polis genç kadına bilinmeyen maddeyi atan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Genç kadının yüzüne atılanın ilk belirlemelere göre kezzap veya benzer bir etkiyi yaratacak iz bırakan bir madde olmadığı öğrenildi.

Saldırıdan sonra genç kadının acı içinde kaldığı anlar, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntülerde Rukiye K.,'nin "Görsem arkasından giderdim korkmam. Yüzüm yandığı için gidemedim" dediği görüldü.

Görüntü dökümü:

----------------------------------

-Vatandaşlar tarafından kaydedilen cep telefonu görüntüsü

-Güvenlik görevlisi genç kadının acı içinde ağlaması

-Çevredekilerin genç kadına yardım etmesi

(Haber-Kamera: KONYA,)

============================================

4)HDP EŞ GENEL BAŞKANI KEMALBAY: C HP BELEDİYESİNE YAPILAN SALDIRI İKTİDARDA KALABİLMEK İÇİNDİR

HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Ak Partinin, kayyum atamalarını iktidarda kalabilmek için uyguladığını ileri sürerek, "Bugün CHP'nin belediyelerine yapılan saldırıya, iktidarın ayakta kalabilmek ve toplumun seçtiği başkanlarına yöneltilmiş operasyonlarına tanıklık ediyoruz" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) tarafından hazırlanan, "Demokratik ekolojik katılımcı kadın özgürlükçü yerel yönetim modeli ve bir gasp aracı olarak kayyum uygulamaları" raporunda açıklandı. Diyarbakır'da bir otelde açıklanan raporun toplantısına, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kamelbay, HDP milletvekilleri Ziya Pir, Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda parti yönetici ve görevnden alınan bazı belediye başkanları katıldı.

"BUNLAR KENDİLERİNİ KAYYUM SANABİLİR AMA İLK SEÇİMLERDE GİDECEKLERDİR"

Toplantıda konuşan HPD Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, kayyum atamalarının kanuna aykırı olduğunu dile getirdi. Belediyelere darbe süreciyle el konulduğunu anlatan Kemalbay, "Bugün bize burada anlatılan 2 yıla aşkın bir süredir karşı karşıya bulunduğumuz bir siyasi darbenin hikayesidir. Eş genel başkanımız, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımızın rehin alınmasıyla yapılan şey, parlamentonunun ve siyasetin birleşimine bir darbe süreciyle el koymaktır. Bugün eğer kayyumlar kendilerini belediye başkanı sanıyorsa, bu onların sorunudur. Kayyum atamak demek, aslında devletin, kendi anayasasını, hukukunu çiğneyerek tamamen hukuksuz bir şekilde adete sömürge ülkelerinde yaşanan bir tarzla merkezden vali, vali yardımcıları ve kaymakamların bu kentlere atanması demektir. Bunlar kendilerini kayyum sanabilir ama ilk seçimlerde gideceklerdir. Çünkü, yaptıkları bütün harcamaların faturalarını 2019 yılından sonraya kesiyorlar. Demek ki, kendileri de yaptıkları şeye inanmıyorlar" diye konuştu. Kayyum atamaları sadece Kürt illerine yapılmadığına dikkat çeken HDP Eş Başkanı Serpil Kemalbay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"DEVLET, YAPTIĞI BU SİYASİ DARBEYİ OHAL İLE KALICILAŞTIRMIŞTIR"

"Bugün, çürüyen yozlaşan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Her yerde bu çürümesinin belirtilerini görüyoruz. ABD'de gerçekeleşen Zarraf davası bunun örneklerinden biridir. Bir başka örneği de, buralarda kayyum atayarak gerçekleştirdikleri halkın iradesini gasp etme, sadece Kürt halkının kazanımlarına yönelmiş bir saldırı değil, aynı zamanda ayakta kalamayan AKP-saray rejiminin kendi beledisine de kayyum atama durumudur. Meşru olmayan 16 Nisan referandumunda kendisine oy vermeyen belediyeleri de görevden alarak, yerine bir çeşit kayyum atayarak aslında ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediyelerine yaptığı saldırı iktidardan, ayakta kalabilmek için, toplumun seçtiği başkanlarına yöneltilmiş operasyonlarına tanıklık ediyoruz. Bu, aslında iktadarda kalmak için meşruyet yaratmak arzusundan başka bir şey değildir. Devlet, yaptığı bu siyasi darbeyi OHAL ile kalıcılaştırmıştır. OHAL yasaları kalıcı bir şekilde muhafaza edilmek, halkların isyanı bastırılarak mütemadiyen bu baskı rejimini muhafaza etmek istiyor. Bizler buna müsaade etmeyceğiz."

94 BELEDİYEYE KAYYUM ATANDI

DBP'nin eş Genel Başkanı Mehmet Aslan tarafından açıklanan, "Demokratik ekolojik katılımcı kadın özgürlükçü yerel yönetim modeli ve bir gasp aracı olarak kayyum uygulamaları" raporunda şu bilgilere yer verildi:

Yerel ve demokratik siyasetin en temel ayaklarından biri olan belediyelere kayyum atamaları ile yurttaşların yönetime katılım hakkı gasp edildiği gibi, demokratik siyasete de darbe vurulmuştur.

Kayyum atamaları sonucu, bugün  3 büyükşehir  7 il,  63 ilçe ve 21 belde belediyesi, toplam 94 belediyemize, devletin memurları kayyum olarak atanmış durumdadır.

93 belediye eş başkanımız tutuklanırken, şu anda ise 68 belediye eşbaşkanımız halen cezaevindedir.

Bu 94 belediyeye yapılan kayyum atamalarına baktığımızda, atananların 14'ü vali ve vali yardımcısı iken, geri kalan 80 kişi Kaymakamdır.

İhraç ve işten çıkarmalar sonucu belediyelerden çıkarılan emekçi sayısı 3033'tür.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Toplantıya katılanlar

-Toplantıdan görüntü

-Raporun açıklanması

-Kemalbay'ın konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, -

======================================================

5)GÖZLERİ GÖRMEYEN KÖPEK DÜŞTÜĞÜ ÇUKURDAN 4 GÜN SONRA SAĞ KURTARILDI

ÇORUM'da 5 metrelik su kuyusunda mahsur kalan gözleri görmeyen köpek, hayvan severler ve itfaiye ekipleri tarafından yaklaşık 3 saat süren çalışmayla kurtarıldı.Olay, Çorum'un Alaca ilçesine bağlı Büyük Cami köyü kırsalında meydana geldi. Yaralı bir köpeğin tedavisi için köye giden Bilim Kültür ve Turizm Derneği Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Şeyda Çimen ve komisyon üyeleri, köy yakınlarındaki 5 metrelik çukurda bir köpeğin mahsur kaldığını öğrendi. Kısa sürede çukurun bulunduğu bölgeye giden Çimen ve beraberindekiler, yaklaşık 5 metre derinlikte köpeği kurtarmaya çalıştı. Havanın yağışlı olması, çukurunda çökme riski bulunması nedeniyle Alaca Belediye Başkanı Muhammed Esat Eyvaz'dan yardım istedi. Çimen'in talebi üzerine Başkan Eyvaz, itfaiye ekibini bölgeye gönderdi.

Olay yerine gelen ekipler, hayvan severlerin de yardımıyla yaklaşık 3 saat süren çalışmanın ardından çukurda mahsur kalan köpeği çıkardı. Kör olduğu anlaşışan köpeğe, yiyecek ve su verildi. Ölmek üzere olduğu anlaşılan köpek, Bilim Kültür ve Turizm Derneği Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Şeyda Çimen tarafından tedavisi için Çorum'a götürüldü.

Başka bir köpek için gittikleri köyde çukurdaki köpeğin kurtarılmasına vesile olduklarını ifade eden Çimen, 4 gündür kuyuda bulunduğunu tahmin ettiklerini dile getirerek, "Çok şükür ölmeden kurtarabildik. Gerekli tedavisini yaptıktan sonra sahiplendirmek istiyoruzö dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Çukurdan köpeği kurtarma çalışması

-Detaylar

(SÜRE: 2. 35  Dk)  (BOYUT: 170 MB)

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

====================================================

6)KADINLAR KANSER HASTALARINA UMUT OLMAK İÇİN BAĞIŞTA BULUNDU

İZMİT'te, kadınlardan oluşan bir grup gönüllü, ilik nakli bekleyen kanser hastalarına umut olmak için Kızılay'a kan örneği bağışında bulundu.İzmit'te kadınlardan oluşan bir grup gönüllü, 2 yıl önce lenfoma kanserine yakalanan, kemoterapiyle birlikte hastalığı yenen ancak tedavisinin üzerinden bir yıl geçmeden aynı hastalığa tekrar yakalanan Hasan Ekim Kuş ve diğer kanser hastaları için kampanya başlattı. Kadınlar, Kızılay Kan Bağışı Birimi'ne gelerek ilik nakli bekleyen hastalara umut olmak için kan örneği bağışında bulundu. Kadınlar adına açıklamada bulunan Pınar Ataç kampanyanın bir aydır devam ettiğini ve insanların ilik naklinden korkmaması gerektiğini belirterek, "Hasan Ekim Kuş adına bir kampanyamız var. Hasan Ekim Kuş 2 yıl önce lenfomaya yakalandı. Kemoterapiyle birlikte bu hastalığı iki kez yendi ama bir sene dolmadan hastalığı tekrar nüksetti. Ekim için acil ilik nakli gerekiyor. Çünkü başka bir tedavi yöntemi yok. İlik nakliyle tedavi edilecek, hayata ilik nakliyle tutunabilecek. Bu seslenişimiz, bu kampanyamız sadece Ekim için değil, aslında Ekim gibi ilik nakli bekleyen diğer insanlar için. İnsanlardan beklediğimiz de en yakın kök hücre bağış noktasına gidip sadece 2 tane ufak kan örneği vermeleri" dedi.

Pınar Ataç insanların kök hücre bağışına davet ederek, şöyle konuştu:

"Bizim tek isteğimiz bağış yapmak isteyen insanların vazgeçmemesi. Çünkü vazgeçerlerse hasta için büyük bir hayal kırıklığı, üzüntü oluyor ki zaten başka bir uyum olmadığı için sağlık açısından da zor bir süreç. Hastayı kaybetme durumu da oluyor. Genelde insanların korkusu ameliyat ve anesteziden dolayı bir çekinme durumu var, ama şu anda kan hücresiyle, kök hücre nakliyle de oluyor. Yani ameliyat yada anestezi gerektirmiyor. İnsanların korkmaması gerek. Çünkü şu an hasta olmayabiliriz yada ilik nakline ihtiyacımız olmayabilir ama bu hiçbir zaman olmayacağımız anlamına gelmiyor. Bunu insanların anlaması lazım"

Görüntü Dökümü

--------------------

Kan bağışında bulunan kadınlardan görüntü

Kızılay'dan görüntü

Röportaj

Dinçer AKBİR-Uğur AYDIN/İZMİT(Kocaeli),

========================================================

7)UŞAK BAŞSAVCILIĞI'NDAN 32 AVUKATA HAKKINDA 10'AR YIL HAPİS İSTEMİ

UŞAK Cumhuriyet Başsavcılığı, bir süre önce otopark yetersizliği nedeniyle eylem yapan 32 avukat hakkında, otoparkın giriş çıkışlarını araçlarıyla kapattıkları gerekçesiyle ulaşım araçlarını alıkoyma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 10'ar yıl hapis istemiyle dava açtı.

Uşak Adliyesi otoparkında 14 Haziran 2016'da bir avukata ait otomobilin, iddiaya göre, Başsavcılık talimatıyla çektirilmesi üzerine başlayan tartışma yeni bir boyuta taşındı. Olay, iddiaya göre şöyle yaşandı;

"Uşak Adliyesi otoparkında avukat Feride Evran'a ait otomobil, iddiaya göre, Başsavcılık talimatıyla çektirildi. Bunun üzerine avukatlar, iki gün sonra 16 Haziran'da adliye girişinde otomobilleriyle eylem yaptı. Basın açıklaması yapan avukatlar, 'Adliye bahçesinde boş bir şekilde hakim, savcı otoparkı dururken, avukatlara ayrılan yer adliye çalışanları, resmi araçlar, özürlü araçları, vatandaşlarımızla birlikte kontrolsüz biçimde kullanılmaya terk edilmiş ve yetersiz kalmıştır. Bu konu iyi niyetle diyalog içerisinde görüşmelerle çözülmeye çalışılmış, ancak iyi niyetimize yeterli samimi gayret gösterilmemiştir. Alternatif çözümler sunmamıza karşın olumlu yaklaşılmamıştır. Kısa bir süre önce bir meslektaşımızın aracı adliye bahçesinden Emniyet Genel Müdürlüğü'nün genelgesine aykırı olarak çekiciyle götürülmüştür. Bu durum mevzuata aykırı olduğu gibi avukatlık mesleğine karşı yapılmış onur kırıcı bir davranıştır. Kabul edebilmemiz mümkün değildir. Bu olayı gerekli yasal müracaat yollarıyla yargıya ve idari makamlara intikal ettireceğiz. Avukat arkadaşlarımızın yapacağı bununla sınırlı kalmayacak' diyerek, eylem yapmıştı."

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Uşak Baro Başkanı Av. Gürcan Sağcan'ın da bulunduğu 32 avukat hakkında TCK'nın 223/1, 223/4, 109/1, 109/3-b, 43/2-1, 37 ve 53 maddelerince 10'ar yıl hapis istemiyle, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.

BARO BAŞKANINDAN AÇIKLAMA

Sanıklardan, Uşak Baro Başkanı Av. Gürcan Sağcan, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Duruşmaya yetişmeye çalışan avukat arkadaşımız, boş yer bulamadığı için resmi araçlara ayrılan yere aracını park etmek zorunda kalmıştır. Cumhuriyet Başsavcısının bizzat verdiği talimatla, arkadaşımızın aracı yönetmeliğe aykırı bir şekilde çekiciyle otoparktan çektirilmiştir. Avukatların onurunu kıran bu hukuksuz olayı protesto etmek, basına sesimizi duyurmak amacıyla 16 Haziran'da o dönemki baro başkanımızca basın açıklaması yapılmış ve otoparktaki yetersizliği göstermek amacıyla da 32 avukat arkadaşımız araçlarıyla gelip, otoparka park ettiğinde araçlarını otoparkın almadığı araçların dışarda kaldığı basın tarafından da görülmüştür. 8 Kasım'da kendilerine otopark tahsis edilmesini isteyen 32 avukat hakkında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10 yıl hapis cezası istenirken, aynı tarihte Kayseri de Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının avukatlara tahsis ettiği otoparkın açılışı yapılmaktadır. Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı meslektaşları olan avukatlara gereken değeri vererek otopark tahsis etmektedir. Uşak Cumhuriyet Baş Savcısı da meslektaşları olan avukatları 10 yıl hapislerde süründürmek için dava açmaktadır."

Görüntü Dökümü

------------------------

(Not: Eylem zamanı 16 Haziran 2016)

Arşiv görüntü

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera/ UŞAK,

=============================================

8)BORÇTAN YAYINI DURDURULAN TELEVİZYONUN KOORDİNATÖRÜ DÜZENLEME BEKLİYOR

RİZE'den uydu aracılığı ile yayın yapan ve Türksat'a olan borcunu ödeyemeyince yayını durdurulan Kaçkar Televizyonu'nun Genel Koordinatörü Turgay Terzibaş, Türkiye'de yerel medyanın sorunlarının çözümü konusunda düzenleme beklediklerini belirterek, aksi halde çok kısa bir sürede hemen hemen bütün yerel televizyonların kapanacağını söyledi.

Karasal yayın hayatına 1990 yılında başlayan Kaçkar Televizyonu, yakın bir dönemde frekans kiralayıp, Türksat uydusu aracılığı ile ulusal yayına geçti. Karadeniz kültürünü ulusalda tanıtmaya çalışan televizyon kanalı, Türksat'a borcunu ödeyemeyince yayını durduruldu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kaçkar Televizyonu Genel Koordinatörü Turgay Terzibaş, ülkedeki ilk özel televizyonlardan biri olarak 27 yıldır Türkiye'nin ve Karadeniz'in sesi olduklarını söyledi. Burada sadece bir televizyonun değil tüm Rize'nin ve Karadeniz'in sesinin kesildiğini anlatan Terzibaş, şöyle konuştu:

"Bu sorun sadece bizim değil aynı zamanda tüm yerel televizyonların sorunu. Ulusal mücadele zamanlarına baktığımız zaman bile yerel medyanın ne kadar etkili olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Ana akım medya ile yerel medya kuruluşlarına herhangi bir sorun olduğu zaman kesilen cezalar aynı. Bu idari cezaların bir mantığı olduğunu maalesef göremiyoruz. Bunun yanında Türksat'ın uygulamış olduğu bir fiyat politikası var ki bu inanılmaz bir rakam. Aylık 22-23 bin dolara tekabül ediyor. Bu konuda da bir mevzuat düzenlemesi yapılması lazım. RTÜK ve Türksat şunu bilmeli; burası yerel medya, bir ticari kuruluş değil, buradan bir para kazanımından daha çok bir kamu kuruluşu gibi hizmet yapılmaktadır. RTÜK'ün uyguladığı ücret politikaları ve Türksat'ın frekans bedellerinin yükü altında bu yerel televizyonlar ezilmektedir ve yayın yapamamaktadır."

'CUMHURBAŞKANIMIZIN BİR ŞEY YAPACAĞINDAN ÜMİTLİYİZ'

Yayınlarının durdurulmasından sonra kamuoyundan önemli destek gördüklerini ifade eden Turgay Terzibaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda daha hassas olmalarını bekliyoruz. Sonuçta bu Rize'nin ve Karadeniz'in televizyonu. El ele vererek bu sorunu çözmemiz lazım ancak birçok sivil toplum kuruluşunun başında yer alan kişilerin duyarsızlığı ayrı bir konu. Cumhurbaşkanımızın bu konuda bir şeyler yapacağından ümitliyiz. Yerel televizyonların sorunlarını çözmek için bir komisyon kurulacağını ifade etmişti. Kendisine bir kez daha sesleniyoruz; Türkiye'de yerel medyanın sorunlarına eğinilmeli. Yerel medya demokrasinin temel taşlarındandır. 15 Temmuz'daki hain girişimde televizyonumuz çoğu ana akım medyadan daha dik durmuştur. Bu haince yapılan saldırı, yerel medya sayesinde püskürtülmüştür."

'MALİYETİMİZ AYLIK 150 BİN LİRA'

Yerel medya için bir düzenleme yapılmaması halinde çok kısa bir sürede hemen hemen bütün yerel televizyonların kapanacağını öne süren Terzibaş, "Bu televizyonların aylık maliyeti ortalama 150 bin lira. Özellikle küçük bir ilden yayın yapan bir televizyonun bunu karşılaması hiç de kolay değildir. Birçok ülkede yerel televizyonlara devlet tarafından destek veriliyor. Örneğin Kıbrıs'ta uydu yayını yapan televizyonlara devlet ciddi miktarda destek vermektedir. Biz destek alamadığımız gibi RTÜK ve Türksat gibi kurumlardan köstek görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Turgay Terzibaş'ın açıklamaları

Televizyondan detaylar

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

============================================================

9)ERZİNCAN'DA KANGAL KÖPEĞİ, YAVRU KEDİYİ EMZİRİYOR

ERZİNCAN'da annesi ölen yavru kediyi Kangal köpeği emziriyor.

Tercan ilçesine bağlı Güvenlik köyünde hayvancılık ile geçimini sağlayan Ercan Orhan'a ait Kangal köpeği, annesi ölen yavru bir kediyi emziriyor. İki yavrusu ile birlikte kediyi de emziren köpeği cep telefonu ile görüntüleyen Orhan "Allah'ın hikmeti, kendi yavrularından ayırmıyor" dedi.

Görüntü  Dökümü

--------------------------:

-Köpeğin yavru kediyi emzirmesi

( Haber: Coşkun MENEK/ERZİNCAN, -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement