Dha Yurt Bülteni-9

1)POLİSTEN KAÇARKEN 2'NCİ KATTAN ATLAYAN ŞÜPHELİNİN AYAKLARI KIRILDI

KAHRAMANMARAŞ'ta, işyerinden hırsızlık yaptığı iddiasıyla aranan Fatih D. (27), karşısında gördüğü polislerden kaçarken 2'nci kattan atladı. Fatih D.'nin iki ayağının topukları kırıldı. Serintepe Mahallesi'nde inşaat malzemeleri satan işyerinin kasasındaki bin lira cumartesi günü çalındı. İşyeri sahibinin şikayeti üzerine Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kameraları görüntülerini incelediğinde şüphelinin 17 suç kaydı bulunan Fatih D. olduğunu belirledi. Polis, şüphelinin Yörük Selim Mahallesi'nde bir binada kaldığını belirledi. Bölgeye sevk edilen polisleri fark eden Fatih D., ikinci kattaki evin balkonunda atlayarak kaçmak istedi. Atlayan Fatih D. düştüğü yerde acı içinde kıvranmaya başladı. Polisler tarafından çağırılan ambulansla hastaneye götürülen Fatih D.'nin ayak topuklarının kırıldığı belirlendi. Tedavi ardından gözaltına alınarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Fatih D., sorgusunda suçunu itiraf etti. Sorgusunun ardından sağlık kontrolü için hastaneye getirilen ve 2 ayağı kırık olduğu için yürüyemeyen Fatih D., tekerlekli sandalye ile taşındı. Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra aynı tekerlekli sandalye ile hastaneden çıkarılan Fatih D., adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Polisin tekerlekli sandalyeyi götürmesi

Fatih D.'nin tekerlekli sandalyeye alınması

Fatih D.'nin tekerlekli sandalye ile hastaneye götürülmesi

Fatih D.'nin hastaneden çıkarılması

Fatih D.'nin iş yerine girişi (Güvenlik Kamerası)

Kasadan paraları alması (Güvenlik Kamerası)

İşyerinden ayrılması (Güvenlik Kamerası)

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 170 MB

====================================================

2)FIRTINANIN GETİRDİĞİ KUM YÜZÜNDEN BALIKÇI TEKNELERİ LİMANA YANAŞAMIYOR

VAN Gölü sahilinde bulunan ve her gün çok sayıda balıkçı teknesinin kullandığı Çitören Mahallesi'ndeki liman, 2 aydır dalgaların getirdiği kum yığınları yüzünden kullanılamıyor. Teknelerini limana yanaştıramadıkları için büyük sıkıntı yaşayan ve başka limanları kullanmak zorunda kaldıklarını belirten balıkçılar, yetkililerden yardım istedi. Av yasağının 15 Temmuz'da son ermesi ardından balıkçılar Van Gölü'ne açılmaya başlarken, Van'a yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Çitören Mahallesi'ndeki balıkçılar zor günler geçiriyor. Çitören'de balıkçılık yapanlar, teknelerini 2 aydan bu yana limana yanaştıramıyor. Fırtınanın oluşturduğu dalgaların getirdiği kum yığınlarının limanının giriş kısmını kapatması ve su düzeyindeki düşüş, teknelerin limana yanaşamamasına ve kuma saplanmasına neden oluyor. Bu olumsuzluk nedeniyle yaklaşık 30 balıkçı teknesi, ya başka limanlara yanaştırılıyor ya da zorluklara katlanılarak küreklerle kum yığınlarını temizlemek zorunda kalıyorlar. Çitören'de balıkçılık yapan ve aynı zamanda mahalle muhtarı olan Mustafa Abalı, teknelerin limana giremediği için büyük zorluklar yaşadıklarını ve avlanamadıklarını söyledi. Abalı, şöyle dedi:

"Burası Van'ın Tuşba ilçesine bağlı Çitören köyü. Van'ın en büyük balıkçı köylerinden biriyiz. Yaklaşık iki ay önce dalgalardan dolayı limanın ağzı kumlarla doldu ve kapandı. Teknelerimiz dışarıda kaldı, limana giremediğimiz için mağduruz. Şiddetli bir dalga gelirse durum daha da kötü olacak. Yetkililer, 1-2 iş makinasıyla limanın ağzını açabilirler. Konunun acilyetini kaymakamlığa bildirdim. Yetkililerden isteğimiz mağduriyetimizin bir an önce giderilmesidir."

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Mustafa Akkuş ise balıkçı teknelerinin Çitören limanını kullanamadığı için başka limanlara yöneldiğini, bu yüzden balıkçıların maddi olarak zor durumda kaldıklarını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Akkuş, "Bu limanda yaklaşık 30 tekne bulunmakta ve 500 kişi bu limanda balıkçılık yaparak geçimini sağlamakta. Fakat son 2 aydır dalgalardan dolayı kumlar limanın girişini kapattı ve bu yüzden limandan çıkan tekneler denizde mahsur kalıyorlar. Denizcilikteki en büyük çıktı mazot gideridir. Van Gölü, balıkçılık açısından oldukça zor bir ekosistem, buradaki balıkçılar 1 litre mazotu, yakıtı hesaplamak zorundalar. Fakat limanın ağzı kapalı kaldığı için balıkçılar başka limanlara gitmek zorunda kalıyor, bu da balıkçıların kazancını olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla yetkililere şunu söylüyoruz, bu limanın ağzı açılırsa tekrardan balıkçılar rahatlıkla limana girecekler ve kazançları tekrardan eskisi gibi olacak."

Görüntü Dökümü

-------------------------------------------

-Limandan genel görüntüler

-Balıkçı teknesinin yanaşması

-Balıkçıların göl içindeki kumu temizlemesi

-Çitören mahalle muhtarı Mustafa Abalı ile röportaj

-Detaylar

-Çitörenli balıkçı Orhan Abalı ile röportaj

-Detaylar

-Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Mustafa Akkuş ile röportaj

-Detaylar

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 555 MB

GÖRÜNTÜ SÜRESİ: 04 DAKİKA 58 SANİYE

Orhan AŞAN- Arif KARAKAŞ/VAN, -

=========================================================

3)SEVGİLİSİNİN EŞİNİN TECAVÜZÜNE UĞRADIĞINI İDDİA ETTİ

HATAY'ın İskenderun ilçesinde yaşayan F.A. (34), sosyal medyadan tanışarak 1 yıl birlikte olduğu E.D. (27) adlı kadının eşi B.D.'nin tecavüzüne uğradığını iddia etti. Genç adam, tecavüzün ardından kadın iç çamaşırı giydirilerek fotoğraflarının çekildiği, para ve cep telefonunun da gasbedildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Bekar F.A., 4 yıl önce sosyal medya hesabı aracılığıyla Gaziantep'te yaşayan evli E.D.adlı kadınla tanıştı. F.A., kadınla 1 yıl boyunca farklı dönemlerde birlikte oldu. Daha sonra ayrılan F.A. ve E.D., 3 yıl sonra sosyal medya üzerinden tekrar yazışmaya başladı. E.D.'nin daveti üzerine Gaziantep'e giden F.A., verilen adrese gittiğinde, kadının eşi ve yanındaki 2 kişi tarafından silah zoruyla otomobile bindirilerek ıssız bir yere götürüldü. Burada F.A. iddiaya göre, kadının eşi B.D.'nin tecavüzüne uğradı. Ardından F.A.'ya kadın iç çamaşırı giydiren B.D. ile arkadaşları, gencin fotoğraflarını çekip, parasını ve cep telefonunu gasbetti. F.A., başından geçenleri şöyle anlattı:

"Gaziantep'te yaşayan evli bir kadınla kendi isteğiyle görüşmeye başladım. Bir yıl sonra ayrıldım ve bir daha hiç görüşmedim. Yaklaşık 3 yıl ayrı kaldık ama sonra tekrar sosyal medyadan görüşmeye başladık. Bu kez benimle görüşmek için Gaziantep'e çağırdı, oraya gittim. Bir adres verdi. Gittiğim de bu kez başka yerde beklediğini söyledi. Söylediği yere gittim. Yanıma geldi, kendisini takip etmemi istedi. Ben de onu takip ettim. Beni çıkmaz bir sokağa götürdü. O sokağa girer girmez elinde şiş, bıçak ve silah olan 2 kişi koluma girdi, zorla araca bindirdiler. E.D. de araca bindi. Beni ıssız bir yere götürdüler. Orada bana kadının eşi zorla tecavüz etti. Bunları yaparken de diğer arkadaşları telefonla görüntümü çekti. Daha sonra bana kadın kıyafeti giydirerek fotoğraflarımı çekip, kendi sosyal medya hesabımdan arkadaşıma gönderdiler. Beni rezil etmekle tehdit ederek üzerimdeki paramı ve cep telefonu zorla aldılar."

'ABLAMA VE 2 ARKADAŞIMA ANLATTIM'

Olayın ardından İskenderun'a döndüğünü belirten F.A., kimsenin yüzüne bakamadığını söyledi. Başına gelen olayı ablasına ve 2 arkadaşına anlattığını söyleyen F.A., Gaziantep'te yaşayan E.D., eşi B.D. ve adını bilmediği arkadaşlarının cezalandırılmasını istediğini belirterek, Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi verdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Sahilde F.A ile yaşadıkları konusunda röp.

F.A yürürken

SÜRE: 02'43" BOYUT: 123 MB

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),

==========================================================

4)YEDEK LASTİKTE 10 KİLO 700 GRAM UYUŞTURUCU BULUNDU

GAZİANTEP'te, polisin düzenlediği operasyonda otomobilin yedek lastiğine gizlenmiş 10 kilo 700 gram eroin ele geçirildi, 2 kişi gözaltına alındı. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kente yüklü miktarda uyuşturucu getirileceği bilgisine ulaştı. Bunun üzerine kent girişinde denetim noktası oluşturan ekipler, durdurdukları Van plakalı aracın sürücüsünün hareketlerinden şüphelendi. Bunun üzerine arama yapan polisler, otomobilin bagajındaki yedek lastiğine gizlenmiş 10 kilo 700 gram eroin ele geçirdi. Eroine el koyan polis, otomobilin sürücüsü B.P. ile yanındaki H.D. isimli kadını gözaltına alarak sorgulamak üzere Emniyet Müdürlüğü'e götürdü.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Uyuşturucuların lastikten çıkarılması

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 73 MB

========================================================

5)FETÖ DAVASINDA VALİ GÜL VE BELEDİYE BAŞKANI AYDIN TANIK OLDU

SİVAS'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan eski Sivas Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır'ın yargılanmasına devam edildi. Bugünkü duruşmada Vali Davut Gül ile Belediye Başkanı Sami Aydın tanık olarak ifade verdi.Sivas 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçlamalarıyla yargılanan ve Tokat T Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Fatih Celaleddin Sağır ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya savcı olarak Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal katıldı.

İlk olarak mahkeme heyeti gelen tanık ifadelerini okundu. Ardından duruşmada hazır olan tanıklardan Sivas Valisi Davut Gül'ün tanıklığına geçildi. Gül'e mahkeme heyeti başkanı Mehmet Burçin Çetinkaya yemin ettirdi. Duruşmada ifade veren Vali Gül, 15 Temmuz gecesine ait bildiklerini anlattı. Gül "Ben 9 Haziran günü göreve başladım. 15 Temmuzda ise girişim oldu. Bu olaydan benim 22.30 sıralarında haberim oldu. İl Emniyet Müdürü ile Valilik binasına geçtik. İl Emniyet Müdürüne güvenebileceği adamları yanına almasını söyledim. O da bana öyle yaptıklarını söyledi. Jandarma Alay Komutanı Albay Bektaş Arslan da geldi. Başsavcı, AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve kurum müdürleri de oradaydı. Sanık bizden 1-2 saat sonra geldi. Geldiğinde üzerinde sivil kıyafetler vardı. Sanık makama geldiği zaman çok rahattı. Bana 'Ortada bir darbe yok. Böyle saçma  sapan bir şey olamaz. Rahat olun' dedi. Sosyal medyadan yapılan çağrı sonrası meydanda büyük bir kalabalık oluştu. Sanık bu kalabalığın dağıtılması gerektiğini söyledi. Sanık, yaklaşık bir saat durduktan sonra makamdan ayrıldı. Sabah sıkı yönetim listesinde adının olduğunu görünce telefon ile arayarak makama gelmesini söyledim. Burada kendisi ile bir saat görüştüm. Daha sonra emniyete götürüldü. Biz balkon konuşmasını darbenin karşısında olduğumuzu söylemek için ve herhangi bir taşkınlık yapmamaları gerektiğini söylemek için yaptık. Yani tarafımızı belli ettik. Görevimizin başındayız mesajı verdik. Bu FETÖ'cülerin hiç biri ben FETÖ'cüyüm demiyor. Ortada 15 Temmuz'un oluşturduğu bir durum var. Kapıcısından en üst makama kadar FETÖ'cü olabilir. Bunlar deliler ile tespit edilir. Askeriyeden birine 'Gelin kriz masası kurduk, başında dur' deme şansımız yok. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeki bir grup darbe girişimi yapıyor. Havada uçaklar uçarken, özel harekat bombalanırken, TRT'de darbe bildirisi okunurken ben tugaydan birine 'Gel de krizi yönet' diyemem. Yani kuzuyu kurda teslim edemem." ifadelerini kullandı. Vali Gül, ifade verdikten sonra duruşma salonundan ayrıldı.

Daha sonra Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın tanık olarak dinlendi. Aydın "Evde darbe girişimini öğrendikten sonra Valilik binasına geçtim. İl protokolü oradaydı. Benden bir müddet sonra sanık geldi. Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Komutanının çok telaşlı oldukları gördüm. Jandarma komutanımız bu işin FETÖ'cüler tarafından yapıldığını, bu süreçle ilgili mücadele etmememiz gerektiğini söyledi. O süreçte sanık olaylarda önemsenecek bir durum olmadığını, telaşlanmaya gerek olmadığını söyledi. O sırada bize bir bilgi geldi. Meydandaki vatandaşların askeri lojmanlara yürüyeceği ifade edildi. Biz de konuşma yapmaya karar verdik. Balkona çıktık, sanığın elini kaldırdım. Hemen geri indirdi. Bir daha kaldırdım, yine indirdi. Daha sonra sanık önemsenmeyecek bir şey olduğunu söyleyerek makamdan ayrıldı. Ben olayı ilk duyduğum zaman, belediye başkan yardımcılarına talimat vererek belediyeye ait bütün araçları Tugay Komutanlığının önüne gönderdim. Kalkışma olursa trafiği kapatın dedim. Sivas o gün bütün kurumları ile çok güzel bir duruş sergiledi." ifadelerini kullandı.

ADLİYE ÇIKIŞI AÇIKLAMA

Adliye çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Vali Davut Gül, olay gecesine dair bildiklerini anlattığını belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminde Sivas'ta yaşananlar ile ilgili bizim, belediye başkanımızın ve o gece Valilik makamında bulunan kişilerin tanıklığına başvuruldu. Bizde bildiklerimizi anlattık. Olayı nasıl öğrendiğimizi, ne zaman makama geçtiğimizi, hangi tedbirleri aldığımızı paylaştık. Ne biliyorsak onu paylaştık. Takdir mahkemenin. Mahkeme bu deliller ışığında en adil kararı verecektir." dedi.

Belediye Başkanı Sami Aydın ise "15 Temmuz 2016 akşamı Türkiye'de yaşanan hain darbe girişimiyle alakalı o gün yaşananları bize sordular. Gözlemlediğimiz olayları bize sordular. Biz de tüm çıplaklığıyla nasıl hissettik. Nasıl gördük bunu anlattık. Şuanda sanık konumunda olan Celalettin Sağır ile ilgili tanık olarak dinlendik. Her şeyi tüm çıplaklığıyla nasıl gördüysek, nasıl yaşadıysak onları paylaştık." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi. Duruşmada öğleden sonra Sivas İl Jandarma Komutanı Albay Sinan Şen ile, dönemin Jandarma Komutanının emir subayı Uzman Çavuş Alparslan Uzun tanık olarak dinlenecek.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Adliye binasından görüntü

-Vali ve Belediye başkanının gelişi

-Adliye çıkışı yaptıkları açıklamalar

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

===============================================================

6)14 YIL SONRA ÇÖZÜLEN AİLE İÇİ CİNAYETTE, 'FUHUŞ YAPTIĞI DÜŞÜNCESİ' TAHRİK SAYILDI

KONYA'da, 2003 yılında işlenen ve polisin gazete kupüründen 14 yıl sonra aydınlattığı Ümmü Şimşek cinayetiyle ilgili tutuklanan Şimşek'in ablası ve iki yeğeninin yargılanmasına devam edildi. Savcılığın mütalaasında, öldürülen Şimşek'in 'fuhuş yaptığı' düşüncesi nedeniyle sanıkların olayı 'haksız tahrik' altında işlediği belirtildi. Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkındaki istemini, 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis' cezasından, haksız tahrik indirimiyle 18- 24 yıl hapis cezasına çevirdi. Çumra ilçesinde 3 yaşından itibaren babaannesiyle dedesinin yanından büyüyen Açık Öğretim Lisesi öğrencisi Aleyna Gökçe, 14 yıldır kayıp olarak bildiği annesini, elindeki eski fotoğrafla aramaya başladı. Bir süre sonra Gökçe'yi telefonla arayan akrabası, "Anneni öldürüp, köprü altına attılar. Sonra kimsesizler mezarlığına gömdüler" dedi.

Bunun üzerine Gökçe, geçen ocak ayında Çumra Adliyesi'ne giderek, savcılığa ihbarda bulundu. Suç duyurusunun ardından Konya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nce özel ekip kuruldu. Polis, araştırması sonucu ulaştığı Ümmü Şimşek'in ailesi ve yakınlarıyla görüştü; ancak aile üyelerinin bazılarının çelişkili ifadeler vermesinden ve kayıp başvurusunda bulunmamalarından şüphelendi.

Araştırmasını derinleştiren özel ekip, 2003 yılına ait gazetelerin arşivlerini tek tek inceledi. Bir gazetenin 22 Haziran 2003 tarihli sayısında 'Esrarengiz cinayet' başlıklı haberin fotoğrafındaki öldürülmüş olarak bulunan kadın ile ihbarla savcılığa 'Ümmü Şimşek'e ait' diye verilen bir fotoğrafın aynı olduğu belirlendi.

KEMERLE BOĞUP, DERE YATAĞINA ATMIŞLAR

Geçen Şubat ayında, Ümmü Şimşek'in aile üyelerini çapraz sorguya alan polis, aile içi cinayeti ortaya çıkardı. Şüphelilerin ifadelerinden Şimşek'in 2003 yılında cezaevinde yatan eşi Hasan Şimşek'i, başka bir erkekle aldattığı iddiasıyla şimdi hayatta olmayan annesi Ayşe Şimşek ve ağabeyi Veli Şimşek ile ablası Raziye Şimşek (54) tarafından Çumra Devlet Hastanesi'ne zorla götürülerek, cinsel ilişki yaşayıp, yaşamadığını öğrenmek için muayene ettirilmek istendiği belirlendi. Doktorun, bunun yasal olmadığını belirtip, muayene yapmaması üzerine ailenin eve döndüklerinde Ümmi Şimşek'i öldüresiye dövdüğü saptandı. Şimşek'in dövüldükten sonra yarı baygın halde ağabeyi, ablası, yeğenleri Talat (34) ve İlhami (38) tarafından otomobile konularak, Konya- Isparta yolunun 28'inci kilometresine getirildiği, burada otomobili kullanan Veli Şimşek'in belinden çıkardığı kemerini yeğenlerine verip, Ümmü Şimşek'i boğmasını söylediği belirlendi. Bunun üzerine abla Şimşek ve yeğenlerine direnen Ümmü Şimşek'in, boynuna kemer geçirildiğinde kendisini öldürmemeleri için yalvardığı, bu sırada yeğeni Talat'ın kemeri sıkarak, Şimşek'i öldürdüğü ve cesedi de bölgede bulunan dere yatağına attığı belirlendi.

Cinayeti itiraf eden Raziye, Talat ve İlhami Şimşek ile olayı bildikleri halde gizleyen Zekeriya ve Hayriye Şimşek, Çumra Adliyesi'ne sevk edildi. Şüphelilerden Raziye, Talat ve İlhami Şimşek, mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu. Zekeriya ve Hayriye Şimşek ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

'FUHUŞ YAPTIĞI DÜŞÜNCESİ' HAKSIZ TAHRİK SAYILDI

Tutuklu Raziye, Talat ve İlhami Şimşek hakkında 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle Konya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın görülen 4'üncü celsesinde cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında mütalaasını verdi. Mütalaada, sanıkların Ümmü Şimşek'i öldürmeyi planladıkları; ancak 3- 4 saat dilimi içinde öldürme eylemini gerçekleştirmediği için 'tasarlayarak öldürme'nin yasal şartlarının oluşmadığı belirtildi. Savcılığın mütalaasında, öldürülen Ümmü Şimşek'in 'fuhuş yaptığı' düşüncesi nedeniyle sanıkların olayı 'haksız tahrik' altında işlediğini belirtilerek, "Maktülenin yabancı erkeklerle fuhuş yapmasının/fuhuş yaptığı düşüncesinin sanıklar yararına haksız tahrik oluşturacağı anlaşılmakta" denildi.

Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında istenen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını, 'haksız tahrik indirimi' ile 18- 24 yıl hapis cezasına çevirdi.

Duruşma, sanıkların son savunmalarını yapması için ertelendi.

(Görüntü Dökümü

-------------------------

Şüphelilerin Asayiş Şube Müdürlüğü'nden çıkartılması

Sağlık kontrolune getirilmesi

Genel ve detay

(Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

==========================================================

7)VAN'DA 51 KİLOGRAM 260 GRAM EROİN ELE GEÇİRİLDİ

VAN'da polisin durdurup arama yaptığı araçta 51 kilo 260 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucu ile ilgili 1 kişi gözaltına alındı.İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, merkez Tuşba ilçesi Sanayi bölgesinde oluşturdukları denetim noktasında, şüphe üzerine bir aracı durdurarak arama yaptı. Narkotik köpek 'Şila' ile yapılan detaylı aramada, aracın bagajında bulunan valizler içine gizlenmiş 100 paket halindeki 51 kilogram 260 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucu ile ilgili M.K. gözaltına alınırken, soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

-Dedektör köpe 'Şila'nın aracı araması

-Eroinin bulunması

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 10,9 MB

GÖRÜNTÜ SÜRESİ: 01 DAKİKA 17 SANİYE

========================================================

8)TURŞU SAYESİNDE BURSA'DA TERSİNE GÖÇ

BURSA'nın Orhangazi ilçesine bağlı Gedelek Mahallesi'nde 60 yıl önce başlayan turşuculuk, bugün 70 firma ve sezonluk işçilerle 5 bin çalışanıyla büyümeye devam ediyor. Mahalleden dünyanın birçok ülkesine turşu ihraç ediliyor. Özellikle yaz döneminde yapılan üretimle yılda yaklaşık 30 bin ton turşu üretiminin yapıldığı Gedelek Mahallesi'ne tersine göç yaşanıyor.

Orhangazi'ye 5 kilometre uzaklıkta bulunan ve eskiden köy olan Gedelek'te, irili- ufaklı 70 imalathanede titizlikle üretilen turşular, iç ve dış pazara gönderiliyor. Mahallesinde yaklaşık 60 yıldır turşuculuk yapıldığını söyleyen Gedelek Mahallesi'nin muhtarı Mehmet Dönmez, "Turşu yapmak için Türkiye'nin birçok bölgesinden sebze ve meyve alıp, bunları kamyonlar ile mahallemize getiriyoruz. Turşu yapıldığı özellikle yaz ve ilkbaharda, çalıştıracak işçi bulamıyoruz. İstanbul, Bursa, İzmir ve doğu illerinden insanlar, çalışmak için bize geliyorlar. Normalde köylerden şehirlere göç olur. Bizde ise şehirden köye çalışmak için geliyorlar. Yaz dönemlerinde çalışan işci sayımız, 5 bini geçiyor. Türkiye'de köyden şehre göç olurken, bizde ise büyükşehirlerden köye göç oluyor. Tersine göçü yaşıyoruz ve bundan büyük mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin turşu ihtiyacının büyük bölümünü kendilerinin karşıladığını kaydeden Dönmez, Avrupa ülkelerine, Türki cumhuriyetlere, Arap ülkelerine ve Rusya'ya da turşu ihraç ettiklerini belirtti.

'30 ÇEŞİT ÜRÜNÜMÜZ VAR'

Gedelek Mahallesi'nde turşuculuk yapan Kamil Açıkgöz ise babadan kalan mesleği sürdürdüklerini dile getirerek, "30 çeşit turşu ürünümüz mevcut. Herkesin bildiği, çok bilinen ürünlerin yanı sıra muşmula, karnabahar, kızılcık, bamya, biberin birçok çeşidinden turşu üretimimiz mevcut" dedi.

Afyonkarahisar, Çanakkale, İzmir ve Balıkesir gibi illerden sebze aldıklarını belirten Açıkgöz, "Bunun yanı sıra farklı bölgelerden de ürün alımımız mevcut. Uşak, Yenişehir gibi bölgelerden yıllık bin tonun üzerinde üretimimiz mevcut" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Gedelek mahallesi girişinden görüntüler,

-detay görüntüler, bir üretim tesisinden görüntüler, çalışan kadınlar, turşu görüntüler, detay görüntüler, Gedelek Muhtarı Mehmet Dönmez ile röp, turşu satış reyonunda çalışan Kübra Özdemir ile röp, satış tesisi sahibi Kamil Açıkgöz ile röp. Detay görüntüler, satış reyonlarından görüntüler.

Görüntü boyutu: 588 MB  Görüntü süresi: 9, 44 dk

Hasan BOZBEY/ORHANGAZİ (Bursa), -

=============================================