Dha Yurt Bülteni-9

Antalya Serbest Bölge'de yangın: 2 yat, 1 tekne yandı (3)

ASBAŞ GENEL MÜDÜRÜ GÜRSES: YATLAR SİGORTA KAPSAMINDA

Antalya Serbest Bölge İşleticisi AŞ (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses, 2 yat ve 1 teknenin yandığı tersanede inceleme yaptı, itfaiye yetkililerinden bilgi aldı. Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gürses, "9.15'te yangın haberini aldık. İlk müdahaleyi bölgedeki itfaiye aracı yaptı. Sonra itfaiye ekipleri geldi. İlk bilgilere göre yat üretim tersanesi içerisinde bir hammaddenin henüz belirlenemeyen nedenle kıvılcım aldığı belirtiliyor. Yat üretiminde kullanılan malzemeler çok hızlı yanabilen malzemelerdir. Yangın hızlı bir şekilde bir yatı sarmış. Tersane içindeki yat ve tersane zarar gördü. Yangın kontrol altına alındı" dedi.

Tehlikenin kalmadığını dile getiren Zeki Gürses, "2 yat hasar gördü, 3 firmanın yat üretimi vardı. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Yatlar sigorta kapsamındaydı. En büyük şans can kaybının olmaması ve diğer tersanelerin zarar görmemesi. Rakam telaffuz etmek doğru değil. Henüz imalat aşamasında olduğu için hasarların çok büyük olacağını tahmin etmiyorum. Birçok malzeme kurtarıldı" diye konuştu.

Soğutma çalışmalarının devam ettiği tersanede, işçiler de zarar görmeyen eşyaları ve dosyaları başka bir alana taşımaya devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

ASBAŞ Genel Müdürü Zeki Gürses açıklama

317 MB - 02.54 (HD)

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

=======================================

Bebeğin ölümünde ihmal iddiası

BURDUR'un Çavdır ilçesinde Özlem Çelikli'nin (28) doğum için gittiği hastanede kız bebeği ölü doğdu. Baba Mutlu Çelikli (30), bebeğin ölümünde ihmal olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Çavdır ilçesinde oturan Mutlu Çelikli, dördüncü çocuğuna hamile olan eşi Özlem Çelikli'yi 2 Nisan Pazartesi günü saat 11.00 sıralarında kontrol için Burdur Devlet Hastanesi'ne getirdi. Doğum için hastaneye yatan Özlem Çelikli'ye, iddiaya göre 2 gün suni sancı verildi. Daha sonra doğuma alınan Çelikli'ye bebeğinin ölü doğduğu söylendi.

Baba Mutlu Çelikli, "Pazartesiden beri suni sancı veriyorlar. 'Sezaryenle alın' dedim, almadılar. NST (doğum öncesi bebeklerin kalp atışının dinlendiği oda) odasında çocuk öldü. Hastane yetkilileri, 'doğum anında her şey olabilir' dedi. Ama benim çocuğum doğum anında ölmedi. NST odasında öldü. Sorumlular hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum. Doktordan şikayetçiyim. Gerekenin yapılmasını istiyorum" dedi.

Bebeğin cenazesi savcının incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Burdur İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören, olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Mutlu Çelikli'nin açıklamaları

Hastane dış plan görüntü

Cenazenin morgdan çıkışı

Detay görüntüler

148 MB/// 02.30"

Haber-Kamera:  Mesut MADAN/BURDUR,

========================================

Dumlupınar şehitleri anıldı; 'Ağabeyimin son sözü 'Vatan sağ olsun'du

ÇANAKALE Boğazı'ndan geçiş yaparken 65 yıl önce Nara Burnu önlerinde İsveç şilebi Naboland ile çarpışması sonucu batan 'TCG Dumlupınar' denizaltısında şehit olan 81 denizci için boğazda anma töreni düzenlendi. Şehit denizciler için 'TCG Dumlupınar' denizaltısının battığı bölgeye çelenk bırakıldı. Törene, son sözleri, "Vatan sağ olsun" olan şehit Astsubay Selami Özben'in kız kardeşi Günaydın Tezbulut da (80) katıldı. Tezbulut, "Ağabeyim vefat ettiği zaman ben 17 yaşındaydım. Haberi duyduğumuz zaman çok kötü olduk. Ağabeyimin son sözleri 'Vatan sağ olsun'. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

'TCG Dumlupınar' denizaltısı şehitleri için düzenlenen anma töreni Çanakkale Boğaz Komutanlığı Nara Kalesi'nde başladı. Nara Barbaros Şehitliği'ndeki ilk törende, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ile Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül, gaziler ve şehit yakınları, şehitliği ziyaret edip karanfil bıraktı.

Daha sonra 'TCG İnönü' denizaltısına geçen Tavlı ve Algül, "TCG Dumlupınar'ın 65 yıl önce battığı noktaya çelenk bıraktı. Dumlupınar denizaltısındakiler ile 'TCG Karabiga' gemisinde töreni takip eden askerler ile gaziler, 1 dakika boyunca çalınan siren eşliğinde selam durarak 'TCG Dumlupınar' denizaltısı şehitlerini andı.

SON SÖZLERİ 'VATAN SAĞ OLSUN'DU

Anma törenine, 1953 yılında batan 'TCG Dumlupınar' denizaltısında şehit düşen 81 denizciden, son sözleri 'Vatan sağ olsun' olan Astsubay Selami Özben'in kız kardeşi Günaydın Tezbulut da katıldı. Tezbulut, "Çok üzücü bir olay. Şehitlerimizin hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Ağabeyim vefat ettiği zaman ben 17 yaşındaydım. Haberi duyduğumuz zaman çok kötü olduk. Annem kendinde değildi, bayılmıştı. Her kesimden insan evimize geldi. Ben senelerdir törenlere katılıyorum. Çok gururluyuz. Bizi hem Çanakkale'ye hem de Gölcük'teki anma törenlerine davet ettikleri için çok da mutlu oluyoruz. Ağabeyim Selami Özben'in son sözleri 'Vatan sağ olsun'. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum" dedi. Günaydın Tezbulut, konuşmasının ardından, 16 yaşındayken, Dumlupınar şehidi ağabeyi Selami Özben'in şiir defterinden aldığı şiirden bir dörtlük okudu.

Nara Kalesi'ndeki tören, sunumun ardından Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanlığı Bandosu'nun konseriyle tamamlandı.

DUMLUPINAR KAZASI

Donanmaya katılışını takiben çeşitli görevler alan ve başarı ile yerine getiren 'TCG Dumlupınar' denizaltısı, en son 'TCG I. İnönü' denizaltısı ile birlikte Ege'de icra edilecek 'Blue Sea' isimli NATO tatbikatına katılmak için 1 Nisan 1953 günü saat 16.00'da Gölcük'ten hareket etti. İki gün süren görevin ardından dönüşe geçen 'TCG Dumlupınar', 3 Nisan'ı 4 Nisan'a bağlayan gece puslu havada Çanakkale Boğazı'na girdi. Burada Marmara Denizi'nden Boğaz'a giriş yapan İsveç bandıralı 'Naboland' isimli ticaret gemisiyle çarpışıp batan 'TCG Dumlupınar' denizaltısındaki 81 denizci şehit oldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Nara Barbaros şehitliğindeki törenden genel ve detay görüntü.

-Vali ve Boğaz Komutanının şehitliklere karanfil bırakmasından görüntü.

-Çanakkale Boğazında Dumlupınar deniz altısının battığı bölgeye çelenk bırakılmasından görüntü.

Günaydın Tezbulut röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

================================================

Bu camilerin izahı zor

RİZE'nin Çayeli ilçesinde derenin ikiye böldüğü Gürgenli ve Beşikçiler köylerinde yıllar önce 'köylerin kendi camileri olsun' denilerek inatlaşan vatandaşlar, 100 metre arayla iki cami inşa etti. Yöre sakinleri bugün yan yana iki caminin israf olduğunu belirterek görenlere bu durumu izah etmekte zorlandıklarından yakınıyor.

Gürgenli köyünde 1965 yılında bir hayırsever tarafından inşaatına başlanan Haytef Camii yapılırken, hemen yanı başındaki Beşikçiler köyünde bulunan ve 372 yıllık bir tarihe sahip olan camide aynı tarihlerde yıkılarak yeniden inşa edildi. 'Köylerin kendi camileri olsun' denilerek inatlaşan vatandaşların derenin ikiye böldüğü köylerde 100 metre arayla inşa ettiği iki cami görenlerinde ilgisini çekiyor. Köyde yaşayanlar bugün yan yana iki caminin israf olduğunu belirterek görenlere bu durumu izah etmekte zorlandıklarından yakınıyor.

'CEMAATLERİ NEREDEYSE YOK'

Beşikçiler merkez camiinin tarihinin çok eski olduğunu belirten cami imamı Hasan Hüseyin Özalp "Bu cami 1965 yılında yeniden yapıldı. İlk yapılış tarihi 1646'dır. Şu an köyde yaklaşık yüz hane yaşamakta. Kışın bu rakam 25-30'a kadar düşüyor. Cami vakit namazlarda çok az cemaati olurken cuma namazlarında yaklaşık 25 kişi gelip namazını kılıyorö dedi.

'BİR CAMİNİN DAHA YAPILMASINA İHTİYAÇ YOKTU'

Mustafa Yılmaz da 100 metre arayla yapılan bir camiye ihtiyaç olmadığını belirterek "Buna sebep olanlardan Allah bunu soracak. Burada sorumlu Müftülük olduğunu düşünüyorum. Birbirine bu kadar yakın camiye kadro vermeyecekti. İkisinden birine verecekti. Şimdi orda devletimizin 5 bin lirası gidiyor. İkisinde birer saf cemaat oluyor ya da olmuyorö ifadelerini kullandı.

'İZAH ETMEKTE ZORLANIYORUZ'

Gürgenli köyünde oturan İsmail Şimşek, o tarihte eski caminin yıkılıp kuran kursu yapılacağını ifade ederek "Bu camiyi yapan adam o köye yapacaktı. Buranın yapımı belli aşamaya kadar çıktı. Orası da ayrı köy olduğu için onlarda 'bizde cami yapacağız' dediler. O nedenle burada iki cami başlayıp yapıldıö diyerek karşı köyün cemaatinden bazılarının kendi camilerine gelmediğini söyledi.

Beşikçiler köyünde oturan Osman Yılmaz ise kendi camilerinin daha eski tarihli olduğunu belirtti, "Yan yana 2 camimiz oldu. Gelenlere bu durumu anlatmakta güçlük çekiyoruz. Gelenler 'Niye yan yana iki cami var?' diyor. Bizde açıklamaya çalışıyoruz.ö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Camilerin DRONE görüntüleri

Cami detayları

Vatandaşlarla röp.

Haber: Aytekin KALENDER - Kamera: Bayram Ali SARI RİZE-

===================================================

Bartın'da başhekim protesto edildi

BARTIN Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Abdullah Danışman, hastanenin önünde Sağlık Sen üyeleri tarafından protesto edildi. Sağlık Sen Bartın Şubesi Başkanı Naci Durmuş, başhekimin 4 ay önce göreve atanmasının ardından 78 olan uzman doktor sayısının 70'e düştüğünü, birçok yardımcı sağlık çalışanının hastaneden gittiğini belirterek, "Başhekim hastaneyi korku hastanesine çevirdi. Bir başhekim 4 ay boyunca bir hastaneye, bir sağlık hizmetine ne kadar zarar verebilirse yaptı" dedi.

Sağlık-Sen Bartın Şubesi Naci Durmuş ve sendika üyeleri, 4 ay önce Bartın Devlet Hastanesi'ne başhekim olarak atanan Dr. Abdullah Danışman'ı hastanenin önünde protesto etti. 'Bartın halkı sağlık çalışanları ile el ele hastanesine sahip çıkıyor' yazılı pankart açan sendika üyeleri, 'Başhekim istifa' sloganları attı. Başhekim Dr. Abdullah Danışman'ı eleştiren Sağlık Sen Bartın Şube Başkanı Naci Durmuş, "Başhekim hastaneyi korku hastanesine çevirdi. Sıkıntılarını anlatanları, taleplerini anlatanları dinlemediği gibi, 'ben yaparım' edasıyla yoluna devam ediyor. 2017 yılındaki 78 olan uzman hekimimizin sayısı bugün 70'e düştü. Birçok yardımcı sağlık çalışanı gidiyor. Ultrason çekimleri 2 aya randevu verilmeye başlandı. Günlük muayene sayıları yüzde 50'ye düştü. Hastanenin doluluk oranları yüzde 30'a düştü. İl dışına sevk oranları yüzde 200 artarak, hastalar yolda mağdur edildi. Tayin isteyen birçok sağlık çalışanı var. Başhekime söylüyoruz, 'gitsinler' diyor. Yerine getirebildiniz mi? 8 uzman gitti. Kaç tane getirdiniz, yetişmiş kalifiye insanlarını ne yaptınız da perişan ettiniz. Bu halk, bu çalışan buna mı layık? Bir başhekim 4 ay boyunca bir hastaneye, bir sağlık hizmetine ne kadar zarar verebilirse yaptı. Ey başhekim seni halkıma ve sağlık çalışanlarına şikayet ediyorum. Başhekim arkadaşlarıma 'İrlandalı' diyor, ihanetle suçluyor. Arkası kuvvetliymiş, herkesin arkası var. Tehditle sağlık çalışanlarını hizaya getireceğini beyan ediyormuş. Soruyorum başhekime sağlık hizmeti, sağlık çalışanı ile yapılır sen biliyor musun? Huzurun olmadığı yerde başarı olmaz. Çalışanların aileleri var, dostları var. Hepimizin Allah'ı var. Bırakın çalışanları tehdit etmeyi, bırakın çalışanlarla uğraşmayı. Bir başhekim 'gitsinler' kelimesini söylüyor. Yazıklar olsun" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Sağlık çalışanlarından görüntü

-Şube Başkanı Naci Durmuş'un açıklaması

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

=====================================================

Yol verene sertifika, vermeyene ceza

AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde, yaya yollarında yayalara yol vermeyen sürücülere polis ceza yazarken, yol verenlere ise 'yayalara duyarlı sürücü' sertifikası verdi.

Kuşadası'nda sürücülerin yayalara duyarlı davranması amacıyla farkındalık projesi hayata geçirildi. Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Büro Amirliği ekipleri, yaya yollarında yayalara yol vermeyen sürücülere ceza yazarken, yol verenlere ise 'yayalara duyarlı sürücü' sertifikası verdi. Şehir merkezindeki İnönü Bulvarı ve Atatürk Bulvarı üzerindeki yaya geçitlerinin öncesi ve sonrasında önlem alan trafik polisleri, yayalara yol veren sürücüleri tebrik etti. Yayalara yol vermeyenlere ise durdurularak ceza yazıldı. Sürücülere, yayalara özellikle yaya yollarında daha duyarlı davranmaları konusunda bilgi verildi. Çalışmayı izleyen vatandaşlar da yayalara yol veren sürücüleri alkışlayarak destek verdi.

SÜRÜCÜDEN TEPKİ

Yaya yolundan karşıya geçmeye çalışan yaşlı adama yol vermeyen bir sürücü, kendisine ceza yazmak isteyen polise tepki gösterdi. Adamın yaya yolunda durduğunu, karşıya geçmek istediğini bilmediğini söyleyerek tepki gösteren sürücü, ehliyetini vermeyeceğini belirtti. Hatasını kabul etmeyen sürücüye tüm itirazlarına karşın ceza kesildi. Kuşadası Trafik Büro Amir vekili Mehmet Gör, ülkede trafikte karşılıklı saygının önemine dikkat çekerek, "Ülkemizde trafik sorunu büyük. Yılda on binlerce kişi hayatını kaybediyor, yüz binlerce insan da sakat kalıyor. Türkiye'nin genelinde olduğu gibi Kuşadası'nda da yayalara yol vermenin eksik olduğunu tespit ettik. Farkındalık yaratmak için bu uygulamayı hayata geçirdik. Yayalara yol veren sürücülere sertifika hazırladık. Onu takdim ediyoruz. Yol vermeyenlere de cezai işlem uyguluyoruz. Trafikte duyarlılığa dikkatleri çekmek istedik" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yaya yolundan geçmeye çalışan yayalara yol vermeyen, veren sürücüler

Sürücülere sertifika verilmesi

Yol vermeyen sürücülere ceza kesilmesi

Polis ile tartışan sürücü

Haber- Kamera: Latif SANSÜR/ KUŞADASI (Aydın),

======================================================

Mehmetçiğe mehterli destek

SERİK Belediyesi Mehter Takımı, Zeytin Dalı Harekatı'nda görevli Mehmetçiğe söyledikleri marşlarla destek verdi.

Serik Belediye Başkanı Ramazan Çalık'ın talimatıyla kurulan 18'i belediye personeli 27 kişiden oluşan Mehter Takımı çalışmalarını sürdürüyor. Mehteran başı Abdullah Alagöz öncülüğünde çalışmalarını Kadriye Beach Park'ta devam ettiren Mehter Takımı, ilk konserini cuma günü Çınaraltı Meydanı'nda verecek.

Mehter Takımı, Zeytin Dalı Harekatı'nda görevli Mehmetçiğe 'Hücum Marşı'nı söyleyerek destek verdi. Mehter Takımı üyeleri, "Onlar emretsin, koşa koşa askerimizin yanında oluruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Mehteran takımının çalışmaları

Hücum Marşı

HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK(Antalya),

======================================================