Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-9

Bakan Fakıbaba: Kurban fiyatlarının geçen senenin üzerinde olacağını düşünmüyorum(3)GELECEĞİN EN BÜYÜK SİLAHI, GIDA, TARIM, HAYVANCILIKTIRGıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Trakya Tarım Bölgeleri Değrelendirme toplantısına katıldı.

02.08.2017 17:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bakan Fakıbaba: Kurban fiyatlarının geçen senenin üzerinde olacağını düşünmüyorum(3)

GELECEĞİN EN BÜYÜK SİLAHI, GIDA, TARIM, HAYVANCILIKTIR

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Trakya Tarım Bölgeleri Değrelendirme toplantısına katıldı. Toplantı öncesinde standları gezen Fakıbaba, kendisine ikram edilen ürünleri tattı. Toplantıda konuşan Fakıbaba, her zaman çiftçinin, vatandaşın hizmetinde olacaklarını belirterek, "Gıda, hayvancılık ve tarımda yaşanan problemleri biliyorum. 10 günden beri bu alanlardaki sorunlarla ilgileniyor, tüm sorunları dinliyorum. Ben müthiş heyecan duyuyorum. Sanki yıllardır hayvancılık, gıda ve tarımla ilgilenen bir kardeşiniz gibi heyecanlanıyorum. Her şeyiniz olabilir, dünya sizin olabilir, Tekirdağ'ın hepsi sizindir ama yiyecek ekmeğiniz, sütünüz, gıdanız yoksa bir lokman ekmek için bütün Tekirdağ'ı verirsiniz" dedi.

Gıda, tarım ve hayvancılığın insanlık ve dünyanın geleceği için çok önemli olduğuna işaret eden Fakıbaba, bu kapsamda doğru kararları, iyi bir planlama ile halkla birlikte vereceklerini bildirdi. Fakıbaba, toprağın sadece yüzde 4'ünün sulanabildiğini belirterek, "Biz bu yüzde 4'ü yüzde 50'ye, yüzde 80'lere çıkarmış olsak gerçekten müthiş bir olay. Bir taraftan Avrupa, bir taraftan 20 milyona dayanmış bir İstanbul. İşte size Tekirdağ'ın, Kırklareli'nin, Edirne'nin önemi" dedi.

Şanlıurfa'da 1 milyon dönüm sulanabilir arazinin yüzde 30'unun sulanabildiğini kaydeden Fakıbaba, "Sadece ve sadece toprağı su ile buluşturabilirsek Türkiye vallahi füze de yapmıştır, her şeyini yapmıştır. Çünkü 15-20 yılın sonrasının en büyük silahı gıdadır, tarımdır, hayvancılıktır. Bundan dolayı çok heyecanlıyım. Arkadaşlarla sabahlara kadar oturuyoruz, brifing alıyoruz. Şunu yaparsak nasıl olur, bunu yaparsak nasıl olur. Arkadaşlarımız, başkanlarımız, milletvekillerimiz koşturuyorlar" dedi.

Fakıbaba, üretimin öneminden değinerek, bu pozisyonda olan bir ülkenin et veya başka bir ürün ithal etmesinin kendisini üzdüğünü vurguladı.

Konuşmanın ardından basına kapalı devam eden toplantıya, Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, AK Parti milletvekilleri Mustafa Yel, Ayşe Doğan, Metin Akgün, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'den gelen sektör temsilcileri katıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Bakan Fakıbaba'nın otele gelişi

Fakıbaba'nın standları gezmesi

Bakana yapılan ikramlar

Fakıbaba'nın konuşması

Toplantıya katılanlar

Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,

======================================================

Yat işletmecisi kadın cinayeti sanıklarının yargılanmasına devam edildi

MUGLA'nın Bodrum ilçesinde geçen yıl, birlikte yaşadığı yat acentesi işletmecisi ve kaptanlık yapan 48 yaşındaki Hafize Müjde Özer'i tabancayla öldürmekle suçlanan 57 yaşındaki B.K.'nın (Birkan Kunuk) müebbet, cesedi ormanlık alana götürüp atmasına yardımcı olduğu ileri sürülen kaptan olan arkadaşı V.K.'nin (Veysel Kara) ise 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi. Mahkeme heyeti, 4 sayfalık yazılı savunma veren B.K.'nin tutukluğunun devamına karar verip, duruşmayı erteledi.

Merkezi Marmaris'te bulunan Müjde Özer Yatçılık Limited Şirketi'nin Bodrum ilçesi Turgutreis Mahallesi'nde yaşayan yönetim kurulu başkanı Hafize Müjde Özer, geçen yıl 17 Kasım'da ortadan kayboldu. Aynı zamanda yat kaptanı da olan Özer'in, 3 gün sonra Mumcular Mahallesi'nde çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda, başına poşet geçirilmiş ve brandaya sarılı cesedi bulundu. Alnından tek kurşunla tabancayla vurulup öldürüldüğü belirlenen Özer'in katil zanlısı olarak, 6 yıldır birlikte yaşadığı belirlenen, evli ve bir çocuk babası B.K. jandarma tarafından gözaltına alındı. Suçunu itiraf edip, Özer'i şaka yapmak isterken vurduğunu ileri süren B.K.'nin ifadesinden yola çıkan jandarma, cesedin ormanlık alana götürülüp, atılmasına yardımcı olduğu ileri sürülen arkadaşı yat kaptanı 51 yaşındaki V.K.'yi de gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen iki arkadaş tutuklandı. Tutuklanan şüphelilerden B.K. hakkında 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis, V.K. hakkında ise suç delillerinin karartmaktan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. V.K., avukatlarının tutukluluğuna itirazı üzerine 4.5 ay sonra adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı konularak tahliye edildi.

İki sanık hakkında Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın, üçüncü duruşması bugün yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık B.K., avukatı Hasan Yüzbaşıoğlu, tutuksuz sanık Veysel K., avukatları Mehmet Şahin Botsalı ve Alican Gürkan, öldürülen Hafize Müjde Özer'in oğlu Babür İnaç, kardeşi Güven Özer, avukatları Haydar Elgin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Burak Murat Bayoğlu ve tanık Kazım Kara katıldı. Duruşmayı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyeleri de izledi.

TANIK DİNLENDİ

Duruşmada tanık olarak dinlenen Kazım Kara, tutuklu sanık B.K.'yi kendisi gibi kaptan olması nedeniyle önceden tanıdığını belirtip, "Ben de Bodrum'da kaptan olarak çalışıyordum. Tarihini hatırlamamakla birlikte, öğle saatlerinde B.K. ile karşılaşmıştık. Kendisiyle sohbet ettik. Müjde'nin ne yaptığını sorduğumda bana bir arkadaşıyla İzmir'e gittiğini, oradan da Ayvalık'a annesinin yanına geçeceğini, telefonunun da kapalı olduğunu söylemişti. Yanlış hatırlamıyorsam 2 gün sonra da akşam Bodrum'da bir restoranda bir araya geldik. Gittiğimde V.K. ile B.K. bir arada oturuyorlardı. Yine orada B.K.'ye Müjde'den haber olup olmadığını sorduğumda bana telefonun halen kapalı olduğunu ve görüşmediğini belirtmişti. Tavır ve davranışlarında herhangi bir farklılık veya heyecanlı bir halini sezinlememiştim. V.K.'de de böyle bir durum yoktu. Müjde'ye ilişkin başkaca bir sohbetimiz olmadı. Günlük konulardan bahsettik. Restoranda birlikte oturduğumuz geceden birkaç gün sonra B.K. beni arayıp, köpeğinin koltuğunu parçaladığını belirtip, bende kalıp, kalamayacağını sordu. Kalabileceğini söyledim. Bana geldiğinde saat 22.30 sıralarıydı. Bir süre sonra uyudu. Sabah saat 06.00 sıralarında kalktığımda, evden gitmişti" dedi. Öldürülen Özer'in yakınlarının isteği üzerine Kara'ya, Özer ve B.K.'nın kavgalarına şahit olup olmadığı soruldu. Kara bu soruya, "Ufak tefek kavgaları oluyordu. Ancak olaydan önceki çarşamba günü görüştüğümüzde, herhangi bir olumsuz durum yoktu" diye cevap verdi.

YAZILI SAVUNMA YAPTI

Daha önceki ifadelerinde, kahvaltıda tartıştığı Özer'i kendisine ağır hakaretlerde bulunması üzerine çekmeceden aldığı tabancayla korkutmak isterken kazayla vurduğunu ileri süren tutuklu sanık B.K. ise mahkemeye 4 sayfalık yazılı savunmasını verdi. Sanık B.K.'nin avukatı Hasan Yüzbaşıoğlu, her ne kadar müvekkilinin olayın kaza ile gerçekleştiğini davanın çeşitli aşamalarında tekrarlamış olsa da delillerin tam anlamıyla toplanmamış olması nedeniyle, bu aşamada tutukluluk yönünden bir taleplerinin olmadığını belirtti.

"MÜVEKİLİNİN ADLİ KONTROL YASAĞININ KALDIRILMASINI İSTEDİ"

Diğer sanık V.K.'nin avukatı Mehmet Şahin Botsalı, müvekilinin yat kaptanlığı dışında başka bir işi olmadığına dikkati çekip, "Hakkında verilen yurt dışı yasağı adli kontrol tedbirinin uygulanmaya devam etmesi, kendisinin işsiz kalmasına ve mağduriyetine sebebiyet verecek niteliktedir. İmza atma yükümlülüğüne ilişkin adli kontrol tedbirini bugüne kadar aksatmaksızın yerine getirmiştir. Dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle de beraat edeceğini düşündüğümüz müvekkilim hakkında diğer hususlar baki kalmak kaydıyla, yurt dışı çıkış yasağına ilişkin adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz" dedi. Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanık B.K.'nin tutukluluk halinin devamına, gelmeyen tanıkların polis zoruyla duruşmaya getirilmelerine ve diğer sanık V.K.'nin adli kontrol tedbirlerinin sürmesine karar verip, duruşmayı erteledi. Duruşma sonrasında, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyesi Ayfer Özkoç ve öldürülen Müjde Özer'in oğlu Babür İnaç ile kardeşi Güven Özer, açıklama yaptı. Özkoç, mahkemeye verdikleri katılma talepleri reddedilse bile, duruşmaları takip etmeye devam edeceklerini ve sanık B.K.'nin en ağır cezayı alması için takip etmeyi sürdüreceklerini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

-Öldürülen Hafize Müjde Özer'in fotoğrafı

-Adliyeden görüntü

-Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyesi Ayfer Özkoç'un açıklaması,

-Av. Haydar Elgin'in açıklaması,

-Av. Hasan Yüzbaşıoğlu açıklaması

Haber: Nilüfer DEMİR - Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM, (Muğla)

==================================================

Yaptığı protezlerle sokak hayvanlarının umudu oldu

MARDİN'de yaşayan 22 yaşındaki Hasan Kızıl, sokaklarda bulduğu sakat hayvanlara protez ve yürüteç yaparak onlara umut oldu. İnsanların sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı olmasını isteyen Kızıl'ın en büyük hayali ise beyin gücüyle çalışan biyonik protez yapmak.

Mardin'de yaşayan Hasan Kızıl'ın hayatı bir yakının otomobiline sıkışan kedinin felç kalarak ölmesiyle değişti. Kedinin ölümünden çok etkilenen Kızıl, o andan sonra sokak hayvanları için protez bacak ve yürüteç yapmaya başladı. Eline geçen her türlü malzemeyi değerlendiren Kızıl, engelli hayvanların umudu oldu. "Bu gezegen hayvanların, biz bu gezegene sonradan geldik" diyen Kızıl, insanların hayvanlara daha saygılı olmasını belirterek, şunları söyledi:

"Ben engelli hayvanlara ücretsiz protez ve yürüteç tasarlıyorum. Bugüne kadar 200'e yakın engelli hayvana protez sağladık. Türkiye'nin hemen hemen her yerine protez yolladık. Bunu yapmamın tek nedeni hayvanlara duyduğum sevgi. Hayvanları çok seviyorum. Onları engelli şekilde görünce çok üzülüyorum ve onların engellerini kaldırmak için çalışıyorum. Elime geçen her türlü malzemeyi kullanıyorum. Bisiklet tekeri olsun, çöpte bulduğum bir demir parçası olsun kullanıyorum. Ayağı sakat bir kartala çamaşır makinesinden söktüğüm bir parçadan protez yapmıştım. Bu işe başlama nedenim bir yakınımızın arabasının motoruna kedi sıkıştı. Kedinin ayakları parçalandı ve felç kaldı. Veterinere götürme şansım olmamıştı. Tedavi edilemeyince kedi öldü. Bu beni çok etkiledi. Ondan sonra hayvanlara yürüteç ve protez yapmaya karar verdim. Yurtdışına dahi gönderdiğim oldu. Irak'a kedi, Azerbaycan'a köpek için protez yolladım."

"BEYİN GÜCÜYLE ÇALIŞAN BİYONİK BACAK YAPMAK İSTİYORUM"

En büyük hayalinin dört ayağını kullanamayan hayvanlar için beyin gücüyle çalışan biyonik bacak yapmak olduğunu söyleyen Kızıl, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanlara şunu söylemek istiyorum. Onlar bizden çok şey istemiyorlar. Onlar bizim işimize yaramayan parçalarla bile mutlu olabiliyorlar. Ben bu protez ve yürüteçlerden herhangi bir ücret almıyorum. Bunu ticarete dönüştürmem için teklif edenler oldu. Ama benim amacım hayvanların mutlu olması. Onların koşması mutlu olması onların adımlarını görmek benim için en büyük kazanç. İnsanlardan garip tepkiler alıyorum. Gurur duyanlarda oluyor, hayvanlar için bu kadar uğraşmaya değmez diyenlerde oluyor. Şuan üzerinde çalıştığım proje, arkadaşımın kedisi dört ayağını kullanamıyor. Bio sensör yardımıyla beyin gücünü kullanarak hayvanların biyonik bacakla yürümesi üzerinde çalışıyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

-Hasan Kızıl ile röportaj

-Kızıl'ın atölye çalışmalarından görüntü

-Protez takılan hayvanlarından görüntü

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,

===================================================

Sulama kanalında kaybolan Suriyeli gencin cesedi bulundu

ŞANLIURFA'da, 2 gün önce sulama kanala girerek kaybolan Suriyeli 15 yaşındaki İbrahim Hasen'in cesedine ulaşıldı.

Suriyeli İbrahim Hasen, serinlemek için geçen pazartesi günü Ulubağ Mahallesi'nden geçen DSİ'ye ait sulama kanalına girdi. Yasak olmasına rağmen kanala giren Hasen, bir süre sonra akıntıya kapılarak gözden kayboldu. Hasen'in suda çırpışını görenlerin ihbarıyla olay yerine gelen su altı dalgıçlar tarafından bulunması için çalışma başlatıldı. 2 gündür kendisine ulaşılamayan Hasen'in bugün son görüldüğü yerden 15 kilometre uzaklıktaki Kepirli Mahallesi'nde cansız bedeni bulundu. Sudan çıkartılan Hasen'in cesedi, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Hastanenin morgu

Cenaze aracının gelmesi

Cenaze aracından cenazenin indirilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ömeer ŞULUL-Kamera : Uğur BUDAK-ŞANLIURFA,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 91,9 MB

===================================================

Sokakta 'gaz' paniği

ZONGULDAK'ta, sokakta gaz kokusu hissettiklerini söyleyen çevre sakinlerinin ihbari üzerine harekete geçen ekipler, kokuya kedi leşinin yol açtığını belirledi.

Meşrutiyet Mahallesi Hasan Karabacak Sokak'ta yaşayanlar, apartmanın etrafından gaz kokusu geldiğini söyleyerek polis ve itfaiyeye haber verdi. Polis, iftaiye ve 112 Acil ekipleri ile doğalgaz firması görevlileri sokağa yönlendirildi. Ekipler sokağın girişindeki 4 katlı binanın çevresinde yaptığı araştırmada sadece derisi kalmış kedi leşiyle karşılaştı. Kokuya neden olan kedi leşi alınarak çöpe atılırken çevre sakinleri rahat bir nefes aldı.

Görüntü dökümü:

--------------------------

- İtfaiye aracı

-İtfaiye erleri

-İtfaiye erinin kedi leşine bakması

İtfaiye erinin olayı anlatması

-Kedi leşi

-Apartman

Süre: (01.45) Boyut: (119 MB)

Haber-Kamera: Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,

===================================================

Kahramanmaraş'ta gazetecilerden saldırı kınaması

KAHRAMANMARAŞ'ta oğluyla birlikte uğradığı silahlı saldırıdan yara almadan kurtulan gazeteci Mustafa Karaaslan, "Silah sesini duyar duymaz ben aracı hareket ettirdim. Zaten aracı hareket ettirmemiş olsam kurşunlara hedeftik" dedi. Kahramanmaraşlı gazeteciler de meslektaşlarına yapılan saldırıyı kınadı.

Kentte yerel yayın yapan internet sitesinin genel yayın yönetmeni Mustafa Karaaslan, dün sabah saatlerinde 46 PH 188 plakalı hafif ticari aracıyla kent merkezine giderken taşlarla kapatılan yolda durdu. Bu sırada tabancayla peş peşe ateş açıldı. Araca bir merminin isabet etiği saldırı sonrası saldırgan kaçarken, Mustafa Karaaslan ile yanında bulunan oğlu ve aynı zamanda internet sitesinin yazı işleri müdürü Serkan Karaaslan saldırıyı yara almadan atlattı.

DEVEBOYNU SALIRIYI KINADI

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Kahramanmaraş Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Arslan Deveboynu, yönetim kurulu üyeleri ve gazetecilerle birlikte düzenlediği basın toplantısı ile saldırıyı kınadı. Mustafa Karaaslan'ın da katıldığı toplantıda Deveboynu, saldırının Kahramanmaraş basınına yapılmış bir saldırı olduğunu belirterek, "Tabii ki basın mensubu yazacaktır, eleştirecektir ama ülkemizde demokrasi vardır, demokrasiden dolayı da basın mensubu yazmak zorundadır. Şehrin eksikliklerini, bireysel olarak halkın gördüğünü anlatmak zorundadır. Buna engel olmak silahla olursa demokrasi bitmiş olur ve ülkemizde demokrasi var, hukuk var" diye konuştu.

KARAASLAN: ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS EDİLDİ

Mustafa Karaaslan ise, saldırının pusu kurularak yapıldığını belirterek, "Hain saldırı pusu kurularak bilinçli, programlı, öldürmeye teşebbüs edilerek yapılan bir saldırıydı. Tabi bunun üzerinde emniyet teşkilatlarımız ağırlıklı çalışıyor. İnşallah en yakın zamanda ortaya çıkarılır, her şey gün yüzüne çıkmış olur. Bana yapılan bu saldırıyı tüm basın camiasına yapılmış olarak görüyorum" diye konuştu.

Yoldaki taşları görünce aracımı durdurmak zorunda kaldığını ve oğlu Serkan'da taşları kaldırmasını istediğini belirten Mustafa Karaaslan, daha sonra yaşananları şöyle anlattı:

"Tam ineceği anda silah sesini duyar duymaz ben aracı hareket ettirdim. Zaten aracı hareket ettirmemiş olsam kurşunlara hedeftik. 5 el ateş edildi, 1'i araca isabet etti. Hemen 30 metre ileride durdum, araçtan indim, bir kişinin yukarı doğru kaçtığını gördüm, arkadan bağırdım. Eşkalini üç aşağı beş yukarı emniyet teşkilatlarına verdim. Ateş edenden ziyade azmettirici önemli."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Toplantıya katılan gazeteciler

Arslan Deveboynu'nun konuşması

Mustafa Karaaslan'ın konuşması

Olay yerinden detaylar

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 155 MB

====================================================

Etiyopyalı Redeat, müslüman olup, "Rabia" adını aldı

ETİYOPYA vatandaşı olan Redeat Gırma, Kayseri Müftülüğü'nde düzenlenen ihtida töreni ile Müslüman oldu. 'Rabia' adını alan Gırma, Etiyopya'ya çalışmak için giden Kayserili Gökhan Deliktaş ile 15 gün önce ülkesinde resmi nikah kıydığını söyledi.

Etiyopya'daki bir kablo fabrikasına çalışmak için 2013 yılında ülkeye giden 27 yaşındaki Gökhan Deliktaş, orada arkadaş ortamı ile tanıştığı 23 yaşındaki  Redeat Gırma ile 3,5 yıl kadar süren arkadaşlıkları sonrasında evlenme kararı aldıklarını söyledi. 15 gün önce Etiyopya'da resmi nikah kıydıklarını söyleyen Gırma, müslüman olmak için Kayseri Müftülüğü'ne başvurdu. Bunun üzerine Müftülük'te, Gırma için ihtida töreni düzenlendi. Müftü Şahin Güven, 2 yıllık görev süresinde 15 kişinin Müslüman olmak için kendilerine başvuru yaptığını söyledi.  Güven, saha sonra müslüman olmak isteyen Etiyopya vatandaşı Redeat Gırma'ya İslam dininin temel esasları hakkında da bilgi verdi. Güven'in verdiği bilginin ardından Kuran-ı Kerim okunması ile başlayan ihtida töreninde Türkçe, Arapça ve İngilizce Kelime-i Şahadet getiren Gırma, Müslüman oldu ve adını da 'Rabia' olarak değiştirdi. Rabia ismi hakkında da bilgi veren Kayseri MüftüsüDoç.Dr.Güven, "Hoş geldin. Aynı dinde olduğumuz içinde artık kardeş olduk. Dünya'da 1 milyar 800 bin kardeşinin olduğunu bil. Rabia ismini tarihsel bir anlamı var. İslam dinide kültüründe Rabia ismi mutasavvıf bir kadını temsil eder.  İslamı en iyi şekilde yaşayan kadın manası da taşır. Bir de Mısır'daki olaylarda bir de siyasi bir anlamı var, oradaki farklı bir durumö ifadelerini kullandı. İhtida töreni sonrasında Müftü Güven, İhtida Belgesi'ni imzalayarak  çifte verdi. Müftü Güven, ayrıca aileye Kuran-ı Kerim ve Diyanetin İngilizce yayınlarından oluşan kitap seti de hediye etti.Tören sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan Gökhan Deliktaş, Etiyopya'da 4 yıl çalıştığını söyledi. Eşiyle arkadaş ortamında tanıştıklarını ve daga sonra evlenme kararı aldıklarını ifade eden Deliktaş, eşinin Üniversite mezunu olduğunu ve İç Mimarlık eğitimi aldığını söyledi. 20 Ağustos'ta Kayseri'de düğün yapacaklarını da dile getiren Deliktaş, "Evlilik kararı aldıktan sonra eşimin ailesinin, daha sonra da  kendi ailemin rızasını aldım. 15 gün önce Etiyopya'da resmi nikahımızı kıydık ve Kayseri'ye geldik. Artık burada yaşayacağız. Çok mutluyuzö dedi. Eşinin Türkçe'yi az bildiğini ifade eden Deliktaş, daha sonra eşine "Elhamdülillah müslümanım  çok mutluyumö dedirtti.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Kayseri Müftüsü Şahin Güven'in açıklamaları

-İhtida töreninin yapılması

-Gökhan Deliktaş'ın açıklamaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

6 dakika 53 saniye/ 220 MB

===================================================

Gaziantep'te başarılı 3500 öğrenciye bisiklet

GAZİANTEP'te merkez ilçe Şahinbey Belediyesi, eğitim yılı sonunda üstün başarı belgesi olan 3500 ortaokul ve lise öğrencisine bisiklet dağıttı.

Sağlık Bakanlığı ve Şahinbey Belediyesi arasında yapılan protokol kapsamında ilçe sınırlarında eğitim gören üstün başarılı ortaokul ve lise öğrencilere bisiklet dağıtıldı. Akkent Spor Salonu'nda düzenlenen törene; Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Şahinbey Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, protokol üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı. İlk aşamada 600 bisikletin toplamda ise 3 bin 500 bisikletin dağıtımının yapılacağı törende konuşan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, son dönemlerde obezite ile ilgili ciddi sıkıntıların yaşandığını ve bunu aşmak için Sağlık Bakanlığı'nın ciddi mücadeleler verdiğini belirterek, "Sağlık Bakanlığı belediyelere belli bir kilometre yürüyüş ve bisiklet yolu yaptığı takdirde bisiklet veriyor. Şahinbey Belediyesi de bu yaptığı yollar karşılığında aldığı bisikletleri Sağlık Bakanlığı ile yaptığı protokol ile başarılı öğrencilere veriyor. Bu girişim ilk defa Şahinbey Belediyesi tarafından yapıldı" dedi.

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ise Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokol ile başarılı öğrencilere bisiklet dağıttıklarını ve amacın spor yapılarak obezite ile mücadele olduğunu kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Çocukların bisikletlerini alması

Valinin bisiklet sürmesi

Vali ve belediye başkanının konuşması

Çocuklarla röportaj

Genel ve detay görüntüler

Haber Ahmet SOYDOĞAN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 300 MB

==================================================

Türk dağcılar Korjenevskaya Dağı'na tırmandı

TÜRKİYE Dağcılık Federasyonuna bağlı 8 kişilik dağcı ekibi Tacikistan-Çin sınırında bulunan 7 bin 105 metre yüksekliğindeki Korjenevskaya Dağı'na tırmandı. Adilcevazlı olan TDF Teknik Kurul Üyesi ve Antrenörü Adem Gül, başarılı bir tırmanış yaptıklarını söyledi.

Türkiye Dağcılık Federasyonu'na bağlı dağcılar Esin Handal Arslan, Cemal Zerepcan, Mustafa Aksoy, Yıldırım Seçmen, Müslüm Öndeş, Cihan Yıldırım ve Serdal Televi'den oluşan dağcı ekibi, TDF Teknik Kurul Üyesi ve Antrenörü Adem Gül öncülüğünde, aklimatizasyon tırmanışları kapsamında 26 Temmuz'da Tacikistan-Çin sınırında bulunan 7 bin 105 metre yüksekliğindeki Korjenevskaya Dağı'nın zirvesine başarılı bir tırmanış gerçekleştirdi. Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) Teknik Kurul Üyesi ve Antrenörü Adem Gül, yurtdışındaki tırmanışlardan birini daha başarıyla tamamladıklarını söyledi. Gül, "Daha önce ekibimizle birlikte Kırgızistan'daki Pamir Dağları silsilesinin en yüksek doruklarından olan Peak Lenin Dağı'na başarılı bir tırmanış gerçekleştirmiştik. Bu yıl yine federasyonumuza bağlı 8 kişilik ekibimizle birlikte Tacikistan-Çin sınırında bulunan 7 bin 105 metre yüksekliğindeki Korjenevskaya Dağı'na da başarılı bir tırmanış gerçekleştirdik. Yaptığımız bu tırmanıştan dolayı tüm ekibimizi canı gönülden kutluyorumö dedi.

Haber: Salih BEŞKARDEŞ/ADİLCEVAZ (Bitlis),

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement