Türkiye'den BM'nin Kaşıkçı raporuna ilk tepki: Kuvvetle destekliyoruz - Son Dakika
Güncel

Türkiye'den BM'nin Kaşıkçı raporuna ilk tepki: Kuvvetle destekliyoruz

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "BM'nin Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasına, sorumlularının hesap vermesine yönelik tavsiyelerini kuvvetle destekliyoruz" dedi.

19.06.2019 14:59  Güncelleme: 15:35
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Birleşmiş Milletler'in bugün açıkladığı Cemal Kaşıkçı cinayeti raporuna Türkiye'den ilk değerlendirme geldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "BM Raportörü Callamard'ın Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasına, sorumlularının hesap vermesine yönelik tavsiyelerini kuvvetle destekliyoruz" ifadesini kullandı.

AÇIKLANAN RAPOR

Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin hazırladığı raporda, "Kaşıkçı, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğu, kasten ve taammüden (tasarlayarak) gerçekleşen bir yargısız infazın kurbanı oldu." ifadeleri yer aldı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından bugün açıklanan 101 sayfalık raporda, "BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres), Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin tamamlayıcı kriminal soruşturma başlatmalı." değerlendirmesinde bulunuldu.

Herhangi bir devleti beklemeksizin Genel Sekreterin kendisinin, cinayete ilişkin uluslararası bir tamamlayıcı soruşturma başlatabileceği vurgulanan raporda, BM İnsan Hakları Konseyi'ne Kaşıkçı cinayetinin akıbeti ve genel olarak kişilerin ülkeleri dışında hedef alınmasına ilişkin "Arria formülü" (gayrı resmi BM Güvenlik Konseyi toplantısı) görüşmesi düzenleyerek bir araya gelmesi çağrısı yapıldı.

Raporda, BM İnsan Hakları Konseyi veya BM Genel Kurulu'na da gazeteciler ve insan hakları savunucularının tasarlanarak öldürülmelerine ilişkin cezai soruşturma yürütecek bir mekanizma kurulması çağrısında bulunuldu.

KAŞIKÇI AİLESİNE TAZMİNAT

Suudi Arabistan yönetimine Kaşıkçı'nın ailesinden kamuoyu önünde özür dileme çağrısı yapan raporda, "Hesap verebilirlik, Suudi Arabistan hükümetinin infazdaki sorumluluğunu üstlenmesini gerektirir. Bu aynı zamanda devletin Kaşıkçı'nın ailesine tazminat ödemesini de içeriyor." ifadeleri yer aldı.

'Suudi Arabistan Türk hükümetinden özür dilemeli'

Raporda, "Suudi Arabistan, diplomatik ayrıcalıkların istismarı ve kendi toprakları dışında güç kullanımı yasağını ihlal etmekten ötürü Türk hükümetinden özür dilemeli." ifadeleri kullanıldı. BM raporunda, Suudi Arabistan ayrıca Kaşıkçı'nın yaşadığı ABD'den de özür dilemeye davet edildi.

BM'nin Kaşıkçı cinayetine ilişkin raporunda, Suudi Arabistan'da hapsedilen, barışçıl şekilde görüşlerini ve inançlarını ifade eden kişilerin salıverilmesi, işkence ve öldürücü güç kullanımı ve zorla ortadan kaybolan kişilerle ilgili iddiaların bağımsız bir şekilde araştırılması için Suudi Arabistan'a çağrıda bulunuldu.

Kaşıkçı cinayetinin aktörleri, kurumlar ve infazı mümkün kılan şartların detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğinin altı çizilen raporda, "Suudi Arabistan, bunların tekrar yaşanmamasını temin etmek için kamu raporu oluşturup gereken reformları belirlemeli." denildi. Raporda, bu hususta BM'nin ilgili kurumlarının Suudi yetkililere destekte bulunabileceği önerisi getirildi.

Suudi Arabistan'daki kovuşturmanın yetersizliğine değinilen raporda, "Suudi Arabistan, mevcut yargılamaya ara vermeli. BM tarafından yönetilen ayrı bir cezai soruşturmayla müşterek çalışmalı ve gelecekte gerçekleşecek yargılamanın yeri ve yapısı konusunda verilen kararları uygulamalı." ifadesi yer aldı.

KAŞIKÇI SOKAĞI

BM'nin Kaşıkçı cinayetine ilişkin raporunda, Türkiye'ye ise BM Genel Sekreterinden tamamlayıcı soruşturma başlatması için resmi talepte bulunma çağrısı yapıldı.

Raporda, Türkiye'ye Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde basın özgürlüğünü temsilen heykel dikilmesi önerisinde bulunularak, buna alternatif olarak başkonsolosluğun bulunduğu sokağın isminin Kaşıkçı sokağı şeklinde değiştirilebileceği kaydedildi.

FBI SORUŞTURMA AÇMALI

Kaşıkçı cinayetinin soruşturulmasına ilişkin ABD'ye de çağrıda bulunulan raporda "ABD, henüz açılmadıysa, Kaşıkçı cinayetine ilişkin bir Federal Araştırma Bürosu (FBI) soruşturması başlatmalı ve uygunsa ABD içinde cezai kovuşturma yürütmeli." ifadelerine yer verildi.

Raporda, "ABD, 2016 Küresel Magnitsky İnsan Hakları Hesap Verebilirlik Yasası ışığında Suudi Arabistan Veliaht Prens'inin (cinayette) sorumluluğu olup olmadığına karar vermeli ve bu karara nasıl vardığına ilişkin bilgi vermeli" çağrısında bulunuldu.

ABD Kongresi'nde, Suudi Arabistan üst düzey yetkililerinin sorumluluğuna ilişkin oturumlar düzenlenmesi gerektiği kaydedilen raporda, Kaşıkçı cinayetine ilişkin bütün kanıtlar, bilgiler, materyaller ve dinlemelerin kamuoyuyla paylaşılması gerektiği vurgulandı.

VELİAHT PRENSE SORUŞTURMA

Raporda, diğer ülkelere Kaşıkçı cinayeti konusunda hesap verilebilirliğin sağlanması için gerekli bütün uluslararası açıklamalar, çağrılar ve kararları desteklemeleri çağrısında bulunuldu.

Üye ülkelerin Kaşıkçı'nın öldürülmesine dahil olduğu iddia edilen kişilere yaptırım uygulaması ve yaptırımların Suudi Arabistan Veliaht Prensi'ni de içermesi gerektiği belirtilen raporda, "Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin yaptırımlar Veliaht Prens ve onun yurt dışındaki kişisel mal varlıklarını da kapsamalıdır." denildi.

Raporda üye ülkelere ayrıca, özel olarak geliştirilen gözetim araçlarının ihracatı, satışı, devri, kullanımı veya hizmetinin verilmesi konusunda, insan haklarına uygun bir koruma rejimi uygulanana kadar Suudi Arabistan ve diğer devletlere derhal moratoryum uygulamaları uyarısı yapıldı.

ULUSLARARASI ŞİRKETLERE ÇAĞRI

Raporda, uluslararası şirketlerden de Kaşıkçı cinayetiyle dolaylı veya doğrudan ilişiği bulunan kişi ve kurumlarla iş yapmaktan kaçınmaları istendi.

Dünya Ekonomik Forumu bünyesinde her yıl düzenlenen Davos Zirvesi kapsamında Cemal Kaşıkçı ve diğer cinayete kurban giden gazeteciler adına daimi bir panel etkinliği önerisi yapıldı.

'KAŞIKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESİ SUUDİ ARABİSTAN'IN SORUMLULUĞUNDA"

Raporda ayrıca, "Kaşıkçı'nın öldürülmesi, Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğu bir yargısız infaz teşkil etmektedir. Kaşıkçı'yı kaçırma teşebbüsü de uluslararası insan hakları hukuku uyarınca bir ihlaldir." ifadesi yer aldı.

"Kaşıkçı, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğu, kasten ve taammüden (tasarlayarak) gerçekleşen bir yargısız infazın kurbanı oldu." denilen raporda devlet sorumluluğuna işaret edildi.

Raporda, uluslararası hukuk açısından, Kaşıkçı'nın öldürülmesini hangi devlet yetkilisinin emrettiğine, kaçırılmasında bir ya da birden fazla azmettirici olup olmadığına ve Kaşıkçı'nın kazara öldürülüp öldürülmediğine, yetkililerin kendi inisiyatifleriyle hareket edip etmediğine ya da bağlantılarına bakılmaksızın, ortada bir devlet sorumluluğu bulunduğu vurgulandı.

Kaşıkçı'nın öldürülmesinin Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesinin ve barış döneminde kendi toprakları dışında güç kullanımına yasak getiren BM şartının da ihlali olduğu belirtilen raporda, "Suudi Arabistan, bir gazeteciyi öldürerek, BM'nin temel ilkelerinden biri olan ifade özgürlüğünün korunması ilkesine aykırı bir eyleme girdi" değerlendirmesine yer verildi.

Kaşıkçı'nın öldürülme koşullarının, Suudi Arabistan tarafından onaylanan "İşkenceye Karşı Sözleşme" hükümleri uyarınca işkence eylemi oluşturduğuna dikkati çeken raporda, Kaşıkçı'nın cesedine halen ulaşılamamış olmasının da zorla yok etme (suçu) teşkil ettiği belirtildi.

Raporda, "Özel Raportör, Veliaht Prens de dahil olmak üzere üst düzey Suudi yetkililerin bireysel sorumluluğunun daha fazla araştırılmasına haklı neden teşkil eden güvenilir kanıtlar bulunduğunu tespit etti." ifadesi yer aldı.

Suudi yetkililerin cinayet hakkında İstanbul'da yürüttüğü soruşturmanın bulgularına ilişkin Özel Raportör Callanard'ın bilgilendirilmediği vurgulanan raporda ayrıca, Suudi yetkililerce yapılan açıklamalarda adı geçen bazı kişilerin ve yargılanan 11 failin kimliğinin eşleşmediği kaydedildi. Raporda, "Suudi yetkililer hala Kaşıkçı'nın kalıntılarının nerede olduğunu açığa çıkarmadı." değerlendirmesi paylaşıldı.

Raporda, "Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin soruşturmada Suudi Arabistan'ın Türk makamlarla iş birliği yapması uluslararası bir zorunluluktu." ifadesi yer aldı.

Callamard'ın raporunda, "Özel Raportör, suç mahallinin tamamen, hatta adli olarak temizlenmiş olduğuna dair inandırıcı kanıtlar buldu. Bunlar, Suudi soruşturmasının iyi niyetle yürütülmediğini ve bunun adaleti engellemek anlamına gelebileceğini gösteriyor." görüşü dile getirildi.

Raporda, yurt dışında yaşayan muhaliflerin durumuna ilişkin, "İkamet ettikleri ya da sürgünde bulundukları ülkeler, insan haklarına saygı göstermek ve onları kaçtıkları devletlerin şiddetine karşı korumakla yükümlüdür."

Suudi Arabistan'ın cinayete ilişkin kovuşturma ve tazminat konularındaki devlet sorumluluklarını ele almak konusunda çekingen adımlar attığı vurgulanan raporda, bu adımların uluslararası hukukun gerektirdiklerini karşılamadığı belirtildi.

Özel Raportörün, Suudi Arabistan'daki 11 şüphelinin yargılanmasına ilişkin endişeleri ışığında, duruşmanın askıya alınmasını istediği kaydedilen raporda, Suudi devletinin Kaşıkçı'nın öldürülmesi konusundaki sorumluluğunu kamuoyunun bilgisine sunmakta başarısız olduğu vurgulandı.

Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı'nın ailesinden, arkadaşlarından ve meslektaşlarından Kaşıkçı'nın ölümü ve öldürülme şekline ilişkin özür dilemediğine dikkat çekilen raporda, "Özel Raportör, Cemal Kaşıkçı'nın çocuklarına sunulan bir parasal teklif hakkında bilgi edinmiştir ancak bu teklifin uluslararası insan hakları hukuku kapsamında bir tazminat tutarı anlamına gelip gelmediği şüphelidir." ifadesi yer aldı.

Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz'in istihbarat servislerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin açıklamasının yetersiz olduğu belirtilen raporda, Suudi Arabistan'dan beklenenin, görüş ve inançlarını barışçıl yollarla ifade eden ancak hapsedilmiş kişileri serbest bırakması, işkence ve ölümcül güç kullanımının resmi ve gayriresmi gözaltı yerlerinde soruşturulması, zorla yok edilenlere ilişkin tüm iddiaların araştırılması ve kaybedilen kişilerin nerede olduğunu kamuoyuna duyurması olduğu vurgulandı.

Raporda, "Özel Raportör, Kaşıkçı'nın öldürülmesinin, devletlerin evrensel yargı yetkisi talebini gerektiren uluslararası bir suç olduğuna inanmaktadır." ifadesi yer aldı.

Kaşıkçı cinayetine ilişkin yasal sürecin güvenilir olmadığı vurgulanan raporda ayrıca, "Suudi Arabistan'da yürütülen yargılama güvenilir bir hesap verilebilirlik ortaya koymayacak." değerlendirmesinde bulunuldu.

Türkiye\'den BM\'nin Kaşıkçı raporuna ilk tepki: Kuvvetle destekliyoruz
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Türkiye'den BM'nin Kaşıkçı raporuna ilk tepki: Kuvvetle destekliyoruz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Motosiklet sürücüsü, yaralanan kız arkadaşını bir an olsun yalnız bırakmadı
    04:23 Motosiklet sürücüsü, yaralanan kız arkadaşını bir an olsun yalnız bırakmadı

    Düzce'de ticari taksi, aynı istikamette giden motosiklete çarptı. Motosiklet sürücüsü, motosiklette yolcu konumunda bulunan yaralı kız arkadaşını ambulansa binerken bir an olsun yalnız bırakmadı. Kaza sonucunda 2 kişi yaralandı.

  • Düzce'de Ticari Taksi, Motosiklete Çarptı: Yaralı Kız Arkadaşını Yalnız Bırakmadı
    04:17 Düzce'de Ticari Taksi, Motosiklete Çarptı: Yaralı Kız Arkadaşını Yalnız Bırakmadı

    Düzce'de meydana gelen kaza sonucu ticari taksi ile motosiklet çarpıştı. Motosiklette yolcu olarak bulunan kız arkadaşı yaralanan sürücü, ambulansa binerken onu yalnız bırakmadı. Kaza sonrası yol trafiğe kapatılırken, inceleme başlatıldı.

  • Avustralya'da Kilise Saldırısı: En Az 4 Kişi Bıçaklandı
    03:34 Avustralya'da Kilise Saldırısı: En Az 4 Kişi Bıçaklandı

    Avustralya'nın Sydney kentinde bir kiliseye düzenlenen saldırıda piskopos dahil en az 4 kişi bıçaklandı. Polis, saldırganın gözaltına alındığını ve olayı bir 'terörist eylem' olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Saldırının ardından kilisenin dışında toplanan yüzlerce kişi, saldırganın kendilerine verilmesini talep etti ve polisle çatıştı. İki polis yaralandı ve 20 polis aracı hasar gördü. Yaralıların hayati tehlikesi olmadığı bildirildi. Saldırının kişisel bir eylem olduğu belirtilirken, olaylar birbiriyle bağlantılı değil. Kilise saldırısının ardından güvenlik önlemleri alındı.

  • Şırnak'ın Uludere ilçesinde dereye düşen araçta 4 kişi hayatını kaybetti
    03:25 Şırnak'ın Uludere ilçesinde dereye düşen araçta 4 kişi hayatını kaybetti

    Uludere ilçesinde meydana gelen kazada, Ferhat Bilen'in kullandığı hafif ticari araç dereye düştü. İtfaiye ekipleri tarafından araçtan çıkarılan Abdulkerim Babat, Melek Soylu, Haşim Babat ve Sevim Demircioğlu hayatını kaybetti. Sevim Demircioğlu ise tedavi altına alındı.

  • Threads Uygulaması Türkiye'de Kullanılamayacak
    03:09 Threads Uygulaması Türkiye'de Kullanılamayacak

    Dünyada milyonlarca kayıtlı kullanıcısı olan uygulamanın Türkiye'de 1 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaştığı belirtildi. Rekabet Kurumu tarafından alınan karar sonrası uygulama kullanıcılarına veda mesajı yolladı. Threads 29 Nisan 2024 tarihinden itibaren Türkiye'de kullanılamayacak.


Advertisement