Dışişleri Bakanı Davutoğlu Mısır'daki Gelişmeleri Değerlendirdi Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Dışişleri Bakanı Davutoğlu Mısır'daki Gelişmeleri Değerlendirdi Açıklaması

Dışişleri Bakanı Davutoğlu Mısır\'daki Gelişmeleri Değerlendirdi Açıklaması

"Bu karşı şeklinde gelen darbe aslında (eski paradigmanın) bu anomalileri, tarihin arkaik unsurlarını tekrar gündeme getirdi" "Avrupalı bazı dostlarımla konuştuğumda şunu söyledim; 'Ama Mursi de hata yaptı 1 yıl içinde, istenilen şeyleri yapamadı' dediklerinde, peki Avrupa'da ekonomik politikalar sebebiyle büyük iflaslar yaşayan ülkelerde siz ordu müdahalesine cevaz verir miydiniz, verdiniz mi?"

06.07.2013 15:04
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır'da ordunun yönetime el koymasının, bu ülkedeki eski paradigmanın anomalilerini, tarihin arkaik unsurlarını tekrar gündeme getirdiğini belirtti. Davutoğlu, 'Ama Mursi de hata yaptı 1 yıl içinde, istenilen şeyleri yapamadı' eleştirisinde bulunan Avrupalılara, "Peki Avrupa'da ekonomik politikalar sebebiyle büyük iflaslar yaşayan ülkelerde siz ordu müdahalesine cevaz verir miydiniz, verdiniz mi?" sorusunu yönelttiğini belirtti.

Davutoğlu, TRT'de katıldığı bir televizyon programında, Mısır'da ordunun yönetime el koymasını ve ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Arap Baharı'nın ve Tunus'tan başlayarak Mısır'a doğru, sonra da Libya'ya gelen "dalga"yı tarihin normalleşmesi olarak niteleyen Davutoğlu, bu normalleşme sürecinin devam ettiğini söyledi. Davutoğlu sürecin büyük meydan okumalarla, sınamalarla herkesin kendi durduğu yerden karşı karşıya kaldığı yeni sorunsallarla kendi doğası içinde ilerlemeyi sürdürdüğünü belirtti. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bir ilim adamı olarak da yaklaştığımda ben hep üç aşamalı bir perspektifi anlamaya çalışıyorum. Birincisi, uzun dönemli tarihin yatağının değiştiği ve yeni bir yatağın oluşmaya başladığı büyük dönüşümler. İkincisi, bu dönüşümün daha orta döneme yansıyan kurumsal etkileri. Üçüncüsü de günlük siyaseti etkileyen işte şimdi Mısır'da son gelişmelerle kendini ortaya koyan siyasal dönüşümler. Uzun dönemli, tarihin yatağının değişmesi konusuna baktığımızda aslında nehirler gibi bir yatak diğer yatağa depremle veya başka bir şeyle kaymaya başladığında bu küçük damarların o yatak içinde buluşması da zaman alıyor."

En büyük "yatak" değişimlerinin Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra başlayan sömürge dönemiyle yaşandığına dikkati çeken Davutoğlu, bu kesitte yeni sınırlar ve etkileşim alanları çıktığına işaret etti. Davutoğlu, ikinci büyük yatak değişiminin ise İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ulus devletlerinin çıkışıyla, sömürge mirası üzerine kurulu ulus devletlerin, kendi kimliklerini kendi siyasi yapılarını inşaa etmesiyle yaşandığını ifade etti.

Her iki dönemde de Mısır'ın merkezi bir noktada olduğunu söyleyen Davutoğlu, Napolyon'un Mısır'ı işgaliyle başlayan sömürge döneminde İstanbul ile Kahire'nin modernleşmeyi neredeyse birlikte yaşadığını belirtti. Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ulusculuğu da Nasır ulusculuğu etrafında en yoğun şekilde Mısır yaşadı, büyük çalkantılarla, büyük dalgalanmalarla. Aslında Müslüman Kardeşler'in doğuşu da sömürge idaresine karşı bir şekilde tepki olarak 1920'lerde 30'larda Hasan el-Benna ile başladığında o da yine o dalganın, o yatağın içinde kendisine yer bulmaya çalışan bir hareketti. Bir toplumsal damar, yani Müslüman Kardeşler böyle son günlerde konjonktür olarak ortaya çıkmış bir hareket değil."

-"Kilit kavram özgürlükler"

Birinci Dünya Savaşı'nın ardından sömürge dönemiyle birlikte tarihte ilk kez Müslüman toplumların başka egemen güçlerin tesiri altında yaşamaya başladığını dile getiren Davutoğlu, Müslüman Kardeşler'in bir muhalefet hareketi olarak doğduğunu ve toplumsal muhalefeti temsil kabiliyetine sahip olduğunu söyledi. Davutoğlu, Müslüman Kardeşler'in harici olarak ortaya çıktığı ve bir şekilde de iktidara geldiği konusunda yapılan yorumların doğru olmadığını ifade etti.

Davutoğlu, Arap Baharı'na katılan gençlerin suni sınırları oluşturan duvarları aşmak istediklerini, onur ve saygı aradıklarına dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Şimdi eğer bu tarihi yapılar değişiyorsa, bir zihniyet değişimi yaşanıyorsa bizim o uzun dönemde doğru yerde durmamız lazım. Doğru yer neresi? Doğru yer şu; o toplumsal damarların beslendiği ve 20'inci yüzyılda farklı yataklarla bölünmüş unsurları mümkün olan en doğru zeminde doğal bir tarihi seyir içinde bırakmalı. Buradaki kilit kavram bence  özgürlüklerdir.  Her türlü dış baskı her türlü kısıtlayıcı tutum tarihin doğal akışına oturmasına engel olacaktır. Özgürlük alanlarını genişlettiğiniz zaman ve o özgürlük alanları içerisinde toplumların, toplumların içerisinde o akımların, akımların  içinde kişilerin kendilerini ifade etmelerini ve o ifade içinde siyasal karşılık bulmasını sağladığımız zaman tarih doğru zeminine oturuyor."

Mısır'ın, Mısır halkının, Arap dünyasının hatta Müslüman Kardeşler'in de büyük bir devinim içinde olduğuna dikkati çeken Bakan Davutoğlu, Müslüman Kardeşler'in ilk kez bu kadar uzun muhalefet dönemlerindan sonra iktidar olduğunu ve siyasi realiteyle karşılaştığını söyledi. Davutoğlu, bir taraftan kendi siyasi realitesiyle karşılaşan Müslüman Kardeşlerin bir taraftan da Mısır devletinin kurumsal yapısını yeniden tanzim etmek gibi sorumluluklar üstlendiğinin altını çizdi.

-"100 yıllık muhalefete iktidarda sadece 1 yıl tanındı"

Davutoğlu, bütün 100 yıllık serüvenini muhalefet olarak geçiren bir hareketin halk desteğiyle iktidar olma şansı bulduğunu ancak onlara sadece 1 yıl tanındığını belirtti. Türkiye'de de benzer meydan okumalara maruz kalındığını ifade eden Davutoğlu, karşılaştırmayı şu sözlerle yaptı:

"Biz de benzer meydan okumalarla karşı karşıya kaldık on yıl içinde. Dikkat ediniz hem günlük ortaya çıkan dış politika, ekonomi, iç siyaset sorularına cevap bulmaya çalıştık hem de devletin bu demokratik zihniyetle yeniden inşası konsunda reformlar yapmaya çalıştık. Şimdi Müslüman Kardeşler'i bir dezavantajı Türkiye'dekinin aksine herhangi bir demokratik tecrübe imkanı bulamadıkları için bir anda kendilerini yeniden yapılandırmadan Mısır'ı yeniden yapılandırmak gibi büyük bir mesuliyetle karşı karşıya kaldı. Türkiye'de bu düşünsel ve siyasal anlamda 1946'dan beri hatta daha önce, İkinci Meşrutiyet'ten beri gelen siyasi değişimler ve dönüşümler Türkiye'de siyasi bir birikim oluşturmuştu."

-"Darbe arkaik unsurları tekrar gündeme getirdi"

Tahrir'de bir araya gelen kitlelerde devrim sonrası taleplere ilişkin haklı beklentiler de olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Fakat neredeyse öyle bir tablo doğdu ki eski paradigmanın bir şekilde küçük kozmetik değişikliklerle devamını isteyen iç ve dış faktörler tüm bu beklentileri kullanarak bir şekilde karşı devrim şeklinde bir darbe gerçekleştirildi. Bu karşı şeklinde gelen darbe aslında bu anomalileri, tarihin arkaik unsurlarını tekrar gündeme getirdi" diye konuştu.

Davutoğlu, dün gece, telefonla devrik Cumhurbaşkanı Mursi'nin karşıtlarından önemli isimlerle konuştuğunu ve bu durumu kendilerine detaylı olarak anlattığını ifade etti. Seçilmiş iktidara karşı yöntem hatası yapılmasının ve bu yöntem hatasının ilke haline getirilip bir müddet sonra kısır bir döngü oluşturacağının bilinmesi gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları ifade etti:

"Bu darbeden 1 gün önce hemen tüm önemli dışişişleri bakanları Sinagpur'da görüştü. Söyledikleri tek şey şuydu; eğer Mursi'nin Tahrir'de toplanan kitlelerin taleplerine dayalı olarak, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'nın tasfiye edilmesini şimdi kabul ederseniz, bundan birkaç ay sonra yeni bir cumhurbaşkanı seçildiğinde başka  kitleler sokağa çıkar ve o cumhurbaşkanın gitmesinin isterler. Bu öyle bir kısırdöngüdür ki kırılma olamaz. Sabah erken kalkanın darbe yapması gibi her subay kendinde darbe yapma hakkı görür."

Davutoğlu bunun çok tehlikeli bir oyun olduğunu, kimin ne kadar kalabalık kitleleri sokağa dökebildiğine bağlı olarak dediğini yaptırdığı bir sürecin toplumu böleceğini vurguladı.

Mısır'da Mursi karşıtı ya da gösterilerde yer alan özgürlükçü isimlerle görüşmeye devam edeceğini belirten Davutoğlu, demokrasiyi diğer sistemlerden ayırt eden özelliğinin kendi kendini düzelten bir mekanizma öngörmesi olduğunu söyledi. Davutoğlu, bu ilkeyi Mısır'da yaşananlar açısından şu sözlerle değerlendirdi:

"Nasıl düzeltecek, bir sonraki seçimde düzeltilecek. Arada nasl düzeltecek, yine demokratik gösteriler yapılır, iktidardakilerin gerekli dersleri çıkarak bir diyalog arayışı iletişim yönetimiyle düzeltilir. Ama bu şekilde düzeltmeye kalktığınızda varsa ki bir hata, ki ben o anlamda böyle bir darbe gerektirecek bir hata olduğu kanaatinde değilim, zaten böyle bir hata üzerine de bu yapılmaz. Avrupalı bazı dostlarımla konuştuğumda şunu söyledim; 'Ama Mursi de hata yaptı 1 yıl içinde, istenilen şeyleri yapamadı' dediklerinde, peki Avrupa'da ekonomik politikalar sebebiyle büyük iflaslar yaşayan ülkelerde siz ordu müdahalesine cevaz verir miydiniz, verdiniz mi?"

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Dışişleri Bakanı Davutoğlu Mısır'daki Gelişmeleri Değerlendirdi Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement