Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ünal Açıklaması

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Yaz Kur'an kurslarına katılan çocuklar ergenlik çağına geldikten sonra bir daha camiye uğramıyorsa bunu etraflıca düşünmeliyiz." dedi.

Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'da bulunan Ünal, Ahmet Cemal Mağden Cami toplantı salonunda Ordu ve Giresun'da görev yapan din görevlileriyle bir araya geldi.

Burada din görevlilerine seslenen Ünal, görevlerin memuriyet bakışıyla değil, ibadet şuuruyla yapılmasını istedi.

Ünal, din hizmeti görevlisi olmanın çok ulvi bir görev olduğunu belirterek, "Görevlerimizi memuriyet bakışı ile yaparsak sadece devlete karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz, devlete vereceğimiz hesabımız tamam olur ancak bir de ve en önemlisi yüce Allah'a karşı olan sorumluluğumuz ve hesabımız var. Bu kutsal görevi ibadet bilinç ve şuuru, Allah rızası ve ilahi aşk ile yapmazsak o zaman Allah'a karşı vereceğimiz hesabımız tam olmaz." ifadesini kullandı.

İçinde bulunulan rahmet, bereket ve mağfiret ikliminin, irşat faaliyetlerini etkili kılabilmek ve gönüllere girebilmek için en uygun zaman dilimi olduğuna işaret eden Ünal, şöyle devam etti:

"Bu ay bir arınma zamanıdır. Muhataplarımız bu ayda yapacak olduğunuz din hizmeti için hazır vaziyette sizleri beklemektedir, bu vesile ile kapısı çalınmadık hiç kimseyi bırakmayalım. Toplumun kimsesizlerini, gariplerini, gönlü kırıklarını mutlaka bulalım, onlara ulaşalım ve gönüler yapalım. Ramazanı sadece yemeyi içmeyi terk etmek değil de masiyeti terk etmek ve Rabbimize itaat etmek olarak yeniden tanımlarsak bu bizi dönüştürecek ve bu dönüşüm bizim geri kalan 11 ayda hayatımızın her geçen gün güzelleşmesine vesile olacaktır. Ramazanda yapacağımız irşat için kendimize bir ajanda çıkaralım ve toplumun bütün kesimleriyle gerektiği gibi ilgilenelim."

Yaz Kur'an kursları

Ünal, 20 Haziran'da başlayacak yaz Kur'an kurslarını çok önemsediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Muhtemelen üç ya da dört yıl bu kurslara katılan çocuklar üzerinden düşündüğümüzde dört yıl sonra bu çocuklardan oluşacak toplumun yaşayacağı bu şehrin hassasiyetlerini değiştirebilirsiniz. Eğer yaz Kur'an kursunu ya da normalde devam eden Kur'an kurslarımızı ve şu an içerisinde bulunduğumuz ramazan ayını bir mektep olarak algılarsanız huzuru ilahiye çıktığınızda 'ben görevimi yaptım Rabbim, elimden geleni yaptım. İnanan inandı, inanmayana da yapacağım bir şey zaten yoktu', bunu Rabbimize söylemek istiyorsak, bunun yarını yok çünkü yarına çıkıp çıkmayacağımızı bilmiyoruz. Bunun için Rabbimize vereceğimiz bu cevaba bir hazırlık sürecine ihtiyacımız var. Bu gün hepimiz gözlerimizi kapayıp bir düşünsek gerçekten Rabbimize vereceğimiz hesabımız tamam mı acaba? Yaz Kur'an kurslarına katılan çocuklar ergenlik çağına geldikten sonra bir daha camiye uğramıyorsa bunu etraflıca düşünmeliyiz."

Toplumda yaşanan bütün olumsuzluklardan herkesin sorumlu olduğuna dikkati çeken Ünal, şunları kaydetti:

"Bütün bu sorular için Rabbimize vereceğimiz hesaba bir cevap hazırlamalıyız. Eğer 'ben bu hesabı rahatça veririm, cevabım hazır' diyebiliyorsak görevimizi layıkıyla yapıyoruz demektir. Bizler, topluma, yaşadığımız çevreye, örnek yaşantımızla bir Müslümanın nasıl olduğunu göstermek zorundayız. Bunun için yaz Kur'an kurslarını çok iyi değerlendirelim. Çocuklara gerçek İslam'ı, örnek olarak yaşayarak, hayatımızla gösterelim. Eğer kendimiz hayatımızla örnek olmaz isek ne söylediğimizin ve ne öğrettiğimizin bir anlamı olmayacaktır."

Prof. Dr. Yavuz Ünal, konuşmasının ardından din görevlilerinin sorunlarını dinledi.