Dr. Taşçı, CHP'nin Din Adamlarına Verdiği Yemeği Yorumladı

İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Siyaset Bilimci Dr İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Siyaset Bilimci Dr. Serdar Taşçı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun din adamlarına verdiği yemeği yorumladı. Dr. Taşçı, "Kılıçdaroğlu CHP'yi kendisi olmaya yani normalleşmeye götürürken, bu gidişin 'şaşkınlıkla' ya da 'partinin Kemalizm'den ayrılması' olarak yorumlamak doğru değildir" dedi.

Dr. Taşçı, ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, yemekte kendisinin de yer aldığını hatırlatarak, iftarda İhsan Eliaçık ve Sezai Karakoç gibi isimler hariç, İslami hassasiyeti yüksek her kesimden temsilcinin bulunduğunu belirtti. Dr. Taşçı, "İslami ve daha çok muhafazakar basın mensupları olarak anılan isimler de oradaydı, Ali Bulaç, Fehmi Koru, Hüseyin Gülerce, Hilal Kaplan... Yeni ve eski İstanbul müftüleri, ilahiyat fakültesi dekanları, vaiz ve imam dernekleri temsilcileri oradaydı... CHP insanları bölmemiş, bir masa etrafında toplamıştı. Zaten normal olan da buydu. Sokakta, pazarda, markette hep beraber olan bu insanların bir yemek masasında, bir muhabbet meclisinde bulunmaları neden yadırgansın ki?" dedi.

-CHP'NİN HALKIN DEĞERLERİNE UZAK OLMASI EŞYANIN TABİATINA TERS-

İftara katılan gazetecilerin iki gündür köşelerinde şaşkınlıklarını yazdığını belirten Dr. Taşçı, değerlendirmesinde şu görüşlere yer verdi:

"İslam, evrensel bir tek tanrılı din olarak bir partinin tekelinde olamayacağı için bu şaşkınlığın da 'teorik bir haklılığı' yok düşüncesindeyim. Soğuk savaş dönemi sol-sağ manipülasyonunu izleyen 12 Eylül sonrası İslamcılar-Laikler aldatmacası insanları o derece kodlamış ki, normal bir yemek bile şaşkınlıklarını ortaya çıkarıyor. Bu tavra 'özüne oryantalist' diyebiliriz. Gazzali, Nasihat'ul Mülük'te, devleti olmayanın dini de muhafaza olamayacağından, devlet beden, din ruhtur diyordu. Devlet yoksa din yok, anlayışı buradan türer. CHP, Anadolu'nun kurtuluş mücadelesini veren, devleti kuran irade olduğundan, halkın değerleri ile uzak olması eşyanın tabiatına terstir. Halka uzak bir CHP, kendisi değildir. Kılıçdaroğlu CHP'yi kendisi olmaya yani normalleşmeye götürürken, bu gidişin 'şaşkınlıkla' ya da 'partinin Kemalizm'den ayrılması' olarak yorumlamak doğru değildir. Şaşılacak bir durum olmadığı gibi, Atatürkçülük elden gidiyor yaygarası yapacak bir durum da yok ortada."

İftar yemeğine katılanların konuştuğuna, hiçbirinin ne Atatürk'le ne de Cumhuriyet ile bir derdi bulunmadığına işaret eden Dr. Taşçı, "Eşya tabiatına uygun hale geliyor, süreç normalleşiyor ve sahte gündemler yerine gerçek sorunlar konuşulmaya başlanıyor. CHP, liderinin şahsında insanımıza muhabbetini sunuyor. Olanın hepsi bu, ne bir fazla ne bir eksik..." - Ankara