Dursun Ali Erzincanlı, "Şiir Medeniyeti"ne konuk oldu

Sanatçı ve şair Dursun Ali Erzincanlı, Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde gerçekleştirilen "Şiir Medeniyeti" programına konuk oldu.

Üsküdar Belediyesinin YouTube ve Instagram hesaplarından canlı yayınlanan programda hayatı, şiirleri ve şiir okumaları konuşulan sanatçı, sevilen şiirleri ve Nat-ı Şerif'i Hz. Peygamber sevdalıları için okudu.

Yazar ve akademisyen Prof. Dr. Nurullah Genç, programın gemi hareket halindeyken gerçekleştirildiğini anımsatarak, "Bu övülmüş bir şehirde, böyle güzel bir gemide ve Boğaziçi'nde geceleyin böyle bir programın içerisinde olmak bizim için bir ayrıcalık." dedi.

Türkiye'nin neresine giderse şiir okuyan ve seslendiren pek çok kişinin, "En Sevgiliye" albümleriyle tanınan Erzincanlı'yı örnek aldığına şahit olduğunu aktaran Genç, "Cenabıhak size çok güzel bir ses bağışlamış, lütfetmiş, ikramda bulunmuş. Gerçekten de şiir okumak için bu kadar uygun olan az ses bulunuyor dünyada." ifadesini kullandı.

"Konu 'Peygamber' olunca Allah tesir lütfediyor"

Dursun Ali Erzincanlı da seslendirdiği şiirlerinin etkisini Allah'ın lütfettiğini belirterek, "Konu Peygamber Efendimiz olunca haliyle daha bir değişik oluyor ve gerçekten Allahutaala tesir lütfediyor." diye konuştu.

İmam hatip lisesi öğrencisi olduğu yıllarda, 32 yıl önce Erzurum'daki halk eğitim merkezinde, konuğu olduğu şair Nurullah Genç tarafından, bir etkinlikte "Çanakkale Şehitleri" şiirini okumak için seçildiğini belirten Erzincanlı, bu süreçte seslendirme ve dublaj sanatçısı Hayri Küçükdeniz, yönetmen Mesut Uçakan'ın yanı sıra şair Nurullah Genç'in de arasında bulunduğu pek çok isimden istifade ettiğini anlattı.

Hayatına ve eğitime ilişkin bilgi veren Erzincanlı, "İlkokulda Türkçe metni okumak için sıranın bana gelmesini çok beklerdim. Yani sesli okumak hoşuma gidiyordu. İmam Hatip Lisesinde öğretmenlerimin beni sunum, şiir ve hitabetle ilgili yarışmalarda görevlendirmeleri ve desteklemeleri, 'Evet imam hatip lisesini bitireceksin, ilahiyata da gidebilirsin ama biz seni daha çok medyada, yani televizyonda radyoda görmek istiyoruz.' demeleri neticesinde bir hedef oluştu." diye konuştu.

"Efendimizle ilgili şiirleri okumak lezzet veriyordu"

İstanbul'a 1992 yılında geldikten sonra çeşitli radyo programlarında Hz. Peygamber için yazılan "Nat-ı Şerif" şiirlerini seslendirdiğini, 2000 yılındaysa "En Sevgiliye" albümünün dinleyiciyle buluştuğunu kaydeden sanatçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sesimi duyan 'Efendimiz'i hatırlasa bu benim için büyük bir şereftir. 8'i 'En Sevgiliye' ismiyle ikisi farklı isimlerle çıkan 10 albüm yapıldı, 70'e yakın naat okuduk. Tabii bizim yaptığımız çalışmalara pek naat demiyoruz ama konu 'Efendimiz' olduğu için anlaşılsın diye söylüyorum.

Naat okumaya başladıktan bir süre sonra diğer şiirlerden pek tat almamaya başladım. Efendimizle ilgili şiirleri okumak daha büyük lezzet veriyordu. Sonra benim niye yok dedim ve 1999-2000 yıllarında 'Faran Dağlarında Açan Sevgili' isimli şiiri mecburen yazmak zorunda kaldım."

Erzincanlı, "Veysel Karani", "Rabia" ve "Diriliş: Ertuğrul" dizilerinde ve farklı yapımlarda aldığı rollerin sorulması üzerine tekrar izleyici karşısına geçebileceğini fakat oyunculuğun asıl alanı olmadığını ifade ederek, "İnşallah son nefesimize kadar naatla ilgili çalışmalara devam edeceğiz." dedi.

" Ömer Halisdemir'in hikayesi beni tuttu"

Şehit Astsubay Ömer Halisdemir anısına yazdığı ve seslendirdiği 30 Kuş şiirinin hikayesini anlatan Erzincanlı, " 15 Temmuz'un üzerinden 15 gün geçmişti ben de televizyonun karşısında oturmaktan veya gece nöbetleri dolaşmaktan başka ne yapabilirim diye düşündüm. Madem şiirle meşgulüz o zaman bir şiirle de ben o gecenin zaferini destanlarını dile getireyim diye niyet ettim. Ömer Halisdemir'in hikayesi şehadeti, kahramanlığı ve ölüme yürüyüşü beni tuttu. Şiiri, müzikleri ve klibi 15 gün içinde bitti." şeklinde konuştu.

Şiir yazmak, okumak ve seslendirmek isteyenlere tavsiyelerde de bulunan sanatçı, "Büyük şairlerin kitaplarıyla öncelikle beslenmek lazım. Bana soran kardeşlerime, arkadaşlarıma 'Şiiri okuyorsanız okumayın. Yani şiiri konuşmanız lazım' diyorum. Şiir okumaya başladığınızda karşınızdaki 'Şiire başladı mı yoksa konuşuyor mu?' diyorsa o şiiri sindire sindire okuyorsun demektir. Burada biraz ezberi de güçlendirmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Programda ayrıca seyir halindeki gemide bulunan saz ekibi çeşitli eserlerle müzik dinletisi sundu.

Saz ekibinin çaldığı fon müziği eşliğinde "Siyah Gözlerine Beni de Götür", "Söyle Bana Hindiba" ve "Kaldırımlar" şiirlerini okuyan Erzincanlı, Arif Nihat Asya'nın "Seccaden Kumlardı" olarak da bilinen "Nat-ı Şerif"ini seslendirdi.