Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Önümüzdeki süreçte eğitim birinci... - Son Dakika
Güncel

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Önümüzdeki süreçte eğitim birinci...

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Önümüzdeki süreçte eğitim birinci önceliğimiz" Başkan Yalçın, "Pandemi Sürecinde Okulları Güvenle Açmak: Öğretmen ve Veli Araştırması" raporunu açıkladı Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Hiçbir bahane ve hiçbir gerekçe...

17.09.2020 23:52  Güncelleme: 01:41
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Önümüzdeki süreçte eğitim birinci önceliğimiz"

Başkan Yalçın, "Pandemi Sürecinde Okulları Güvenle Açmak: Öğretmen ve Veli Araştırması" raporunu açıkladı

ANKARA - Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Hiçbir bahane ve hiçbir gerekçe yüz yüze eğitimi engellememeli. Devlet üstüne düşeni bütün yükümlülüğüyle yerine getirmeli. Odaklanmamız gereken tek nokta çocukların alması gereken eğitimi, vermemizdir. Çocukların nitelikli eğitim alma konusunda hepimiz üstümüze düşen görevi yerine getirmeliyiz" dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Covid-19 salgınının eğitim üzerinde oluşturduğu tahribatı en aza indirmek için gerçekleştirilen saha çalışması sonucunda "Pandemi Sürecinde Okulları Güvenle Açmak: Öğretmen ve Veli Araştırması" raporunu Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıktığı tarihten bu yana virüsün hala etkisini sürdürdüğünü belirten Yalçın, Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklama doğrultusunda 21 Eylül tarihinde aşamalı ve seyreltilmiş olarak okulların açılacağını da hatırlattı. Yalçın, "Geride bıraktığımız dönemde uzaktan eğitim sürecini test ettik. Uzaktan eğitim sürecini analiz etme konusunda yeterli çalışma yapılmamıştı. Türkiye'de örgütlü en büyük eğitim sendikası olarak bu konuya ilişkin bir çalışma yapmak, veriler analizler ışığında yeni dönem politikalarına katkı sunma amacıyla bir gayretimiz oldu" diye konuştu.

Başkan Yalçın, söz konusu raporda yer alan sayısal verileri de aktararak, çeşitli önerilerde bulundu. Türkiye'nin ileri ki dönemde en önemli iki konusunun sağlık ve eğitim olduğunu sözlerine ekleyen Yalçın, Türkiye genelinde toplam 9 bin 64 öğretmen ve 20 bin 52 velinin katıldığı istatiksel verileri şu şekilde açıkladı:

"Araştırmada, uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerin yüzde 75,7'si, öğrencileriyle belirli aralıklarla canlı ders yaptığını görüyoruz. Bu bağlamda öğretmenlerin, öğrencileriyle canlı ders yapma oranlarının artması, öğrencilerin okulla ilişkin aidiyetlerinin güçlenmesi açısından son derece önemli. Çocuğu ortaokulda olan veliler yüzde 77,8 ile, ortaöğretimde olan veliler yüzde 73,5, çocuğu ilkokulda olan velilere yüzde 63,3 ile bu anlamda sürece ilişkin değerlendirmelerini ortaya koyarken, çocuğuyla öğretmenlerinin belirli aralıklarla canlı ders yaptığını kayıt düşmüşlerdir. Bölgelere göre bakıldığında; Batı Marmara'daki velilerin yüzde 81'i, Doğu Karadeniz'deki velilerin yüzde 78,3'ü, Batı Karadeniz'deki velilerin yüzde 74,3'ü ve Ege'deki velilerin yüzde 73,3'ü çocuğuyla öğretmenlerinin belirli aralıklarla canlı ders yaptığını ifade ederken, Orta Anadolu'daki velilerin yüzde 62,3'ü, Akdeniz'deki velilerin yüzde 65,3'ü ve İstanbul'daki velilerin yüzde 67,1'i, çocuğuyla öğretmenlerinin belirli aralıklarla canlı ders yaptığını ifade etmişlerdir."

Öğretmenler ve velilerden alınan yanıtlar ışığında yüz yüze eğitim hakkında verileri açıklayan Yalçın, "Yüz yüze dersler konusu güvenli mi, kaygı var mı konusunu araştırdık ve araştırmaya katılan velilerin yüzde 14,5'i, öğretmenlerin yüzde 14,8'i bu sonbahar döneminde yüz yüze dersler için öğrencileri okula göndermeyi güvenli bulurken, velilerin yüzde 70,9'u ve öğretmenlerin yüzde 78,8'i okulların açılması konusunda kaygılarını ifade etmiştir. Fakat aynı araştırma bu süreçte velilerin yüzde 70,6'sı okullar açılmadığında ve uzaktan eğitim yapıldığında öğrencilerin, eğitimlerinden geri kalacağını ifade etmiştir. Yüzde 13,8'i ise öğrencilerin eğitimlerinden geri kalacakları ifadesine katılmadıklarını belirtmiştir. Öğretmenlerin yüzde 63,8'i okullar açılmadığında ve uzaktan eğitim yapıldığında öğrencilerin, eğitimlerinden geri kalacağını belirtirken, yüzde 18,9'u ise bu düşünceye katılmamıştır. Burada görünen bir gerçek var, okulların açılması konusu son derece önemli. Veliler de öğretmenler de okulların açılması konusunda bir beklenti söz konusu. Kaygılar boyutuyla da kaygılarının ortadan kaldırılması konusunda yetkililere sorumluluk yüklüyorlar" şeklinde konuştu.

Okul servisi ya da toplu taşıma ile okula gelen öğretmenlerin yüzde 86,2'sinin, servis ya da toplu taşıma ile gelmeyenlere göre kaygı düzeyinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Yalçın, "Veliler arasında çocuğu veya çocukları okula giderken servis veya toplu taşıma kullananların kaygı düzeyi servis veya toplu taşıma kullanmayan öğrencilerin velilerine göre daha yüksektir" dedi.

Canlı derslere katılmayan öğrencilere ek canlı ders konusunda da yapılan çalışmanın öneminden bahseden Yalçın, konunun cinsiyet, yaş, mesleki deneyim yönlerinden ele alındığını aktardı. Yalçın, "Canlı ders yapan erkek öğretmen oranı yüzde 78,2 olarak gözüküyor, kadın öğretmen oranının da yüzde 73,2 olduğunu görüyoruz. Belirli aralıklarla canlı ders yapma oranı 21 yıl ve üzeri deneyime sahip öğretmenlerde yüzde 73 iken, 16-21 yıl mesleki deneyime sahip olan öğretmenlerde yüzde 78,5'tir. İlkokullarda öğretmenlerin yüzde 65,9'u belirli aralıklarla canlı ders yaptığını ifade ederken, ortaokul öğretmenlerinde bu oran yüzde 82,3, ortaöğretim öğretmenlerinde ise yüzde 81,6'dır. Derse katılmayana ek canlı ders oranını ölçtüğümüzde, 6-10 yıl arası mesleki deneyime sahip öğretmenlerin yüzde 92,3'ü canlı derslerine katılmayan öğrencilere yönelik olarak ek canlı ders yaptığını, ödev verdiğini, ders ile ilgili doküman gönderdiğini veya diğer yöntemleri kullandığını belirtmiştir. Kademelere göre bakıldığında, ilkokul öğretmenlerinin yüzde 95,7'si, ortaokul öğretmenlerinin yüzde 90,4'ü ve ortaöğretim öğretmenlerinin yüzde 88,3'ü canlı derslerine katılmayan öğrencilere yönelik olarak ek canlı ders yaptığını, ödev verdiğini, ders ile ilgili doküman gönderdiğini veya diğer yöntemleri kullandığını ifade ediliyor" diye konuştu.

Velilerin uzaktan eğitime erişim konusunda da birtakım sorunlar yaşadığına dikkat çeken Yalçın, konu hakkında bazı önerilerde bulundu. Yalçın, "Öğrenme kayıpları tespit edilmeli, öğrencilerin bilgi ve beceri durumlarına uygun telafi eğitimi programı uygulanmalıdır. Öğrencilerin önemli bir kısmının canlı derslere katılmadığı dikkate alındığında, öğrenme kayıpları hem okullara göre hem de aynı okul içinde farklılaşmaktadır. Bazı öğrencilerin hiç, bazı öğrencilerin oldukça az, uzaktan derslere katıldığı dikkate alınarak öncelikli olarak öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyi tespit edilmelidir. Öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyine uygun olarak telafi eğitimi programı hazırlanmalıdır. Ülke genelinde herkesin takip edeceği ortak telafi eğitimi programı şu an devam ederken, bunun yerine öğrenci seviyesini dikkate alan okul bazlı telafi eğitim programları hazırlanmalıdır. Öğretmenler, öğrencileri ile canlı dersler yapması konusunda motive edilmeli ve desteklenmelidir. Uzaktan eğitime bir süre daha devam edileceği dikkate alındığında, öğretmenlere yönelik uzaktan eğitimde etkin öğretim yapmaya yönelik destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. Buna ilaveten, öğretmenlerin öğrencileri ile canlı dersler yapması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Öğrenciler canlı derslere katılım konusunda motive edilmeli ve desteklenmelidir. Öğrencilerin uzaktan eğitime daha etkin bir şekilde katılımını sağlamak için ihtiyaç sahibi öğrencilere tablet ve bilgisayar gibi gerekli dijital araçlar ile internet bağlantısı sağlanmalıdır" dedi.

Öğretmenler ve veliler konusunda etkin bir bağ kurulması gerektiğine inanan Yalçın, tarafların virüsün bulaşma konusunda kaygıları olduğunu vurguladı. Yalçın, "Burada yapılması gerekenin, kaygı nedeniyle okulların kapalı tutmak değil, virüsün yayılımını engelleyici önlemlerin katı bir şekilde almak ve okulları güçlü kılmak. Bunun için öncelikli olarak okulların ihtiyaç duyduğu hijyen malzemeleri ve ek temizlik personeli hiç geciktirilmeden sağlanmalıdır. Alınan tüm önlemler konusunda veliler ve öğretmenler ayrıntılı olarak bilgilendirilmeli, velilerin ve öğretmenlerin kaygıları giderilmelidir" ifadelerine yer verdi.

Yüz yüze eğitimin mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, dünyada da yüz yüze eğitimin birinci öncelik olduğunu belirtti. Yalçın, "Artık bu konu halk sağlığı konusudur. Hiçbir bahane ve hiçbir gerekçe yüz yüze eğitimi engellememeli. Devlet üstüne düşeni bütün yükümlülüğüyle yerine getirmeli. Dün Milli Eğitim Bakanı önümüzdeki haftaya ve gelecekteki süreçle ilgili yayınlarla bazı önemli hususları paylaştı. Sınavların mutlaka ölçme ve değerlendirmenin sağlanacağı ortamlarda yüz yüze yapılacağını ifade etti. Bunu son derece önemli buluyoruz. Çünkü çocuklar, dersi takip etme noktasında o derse ilişkin ölçme yapılmayacaksa o dersi önemsiz görmektedir. Derslerin, tüm müfredatın uygulanacağı şekilde yüz yüze eğitimse yüz yüze, pandeminin arttığı bölgelerde uzaktan eğitim, televizyondan canlı yayın şekilde yapılmasını istiyoruz. Odaklanmamız gereken tek nokta çocukların alması gereken eğitimi, vermemizdir. Çocukların nitelikli eğitim alma konusunda hepimiz üstümüze düşen görevi yerine getirmeliyiz. Önümüzdeki süreçte eğitim birinci önceliğimiz" dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Önümüzdeki süreçte eğitim birinci...
Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Önümüzdeki süreçte eğitim birinci... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement