Ekrem İmamoğlu: 'Cinsiyet eşitliği masası kuracağız'

Moderasyonunu KAGİDER Danışmanı Necati Özkan'ın üstlendiği toplantıda kadın girişimcilerin sorularını yanıtlayan Ekrem İmamoğlu, belediyenin kadın politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

KAGİDER'in (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), alanında uzman konukları konuşmacı olarak ağırladığı, gelenekselleşen ve pandemi döneminde dijitalde süren Kahvaltı Toplantıları, yeni sezonda kaldığı yerden devam ediyor. Sezonun ilk etkinliğinin konuğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu.

KAGİDER Danışmanı Necati Özkan'ın KAGİDER üyelerinin sorularını İmamoğlu'na yönelterek moderatörlüğünü üstlendiği toplantının açış konuşmasını KAGİDER Başkanı Emine Erdem yaptı. Erdem, yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ve kentlerin kadın dostu olmasının önemine değindiği konuşmasında, belediyelerin gerek içerideki istihdamda fırsat eşitliğini benimseyerek gerekse bölgelerinde belediye ve sosyal bakım hizmetleri sunarak kadınların iş gücüne katılımında anahtar role sahip olduklarını vurguladı.

Erdem konuşmasını Ekrem İmamoğlu'nda cinsiyet eşitliğinin yerleşmesine yaptığı katkılar nedeniyle teşekkür ederek başladı: "Öncelikle Sayın Ekrem İmamoğlu'na ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bugüne kadar cinsiyet eşitliğinin yerleşmesi yönünde yaptıkları çalışmalar için teşekkür ediyoruz. Ekonomide ve sosyal hayatta toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda çalışmaları ve hedefleri birçok belediyeye örnek teşkil etmelidir."

Emine Erdem: 'Kadın girişimcilerin belediyelerden talepleri var'

Erdem, konuşmasında KAGİDER bünyesinde buluşan kadın girişimcilerin yerel yönetimlere çağrıları olduğunu belirterek, şu talepleri sıraladı: "Daha fazla kadının belediye başkanı veya meclis üyesi olması, bu alanlarda kadınların daha fazla temsil edilmesi gerekiyor. Belediyeler hem çalışanları için hem de etki alanlarında kadınlara yönelik hizmetler sunmalı. Belediye kreşleri kadın girişimciler tarafından işletilebilir, böylece girişimci kadınlara yeni bir faaliyet alanı açılmış olur. Bölgesel ve yerelde cinsiyete dayalı veri toplanması önemli bir gereksinim. Belediyelerin yerel halk, özellikle erişim imkânları kısıtlı kadınlar için açtığı çeşitli kurslarda iş dünyası ile işbirliği yapılarak kadınların istihdama dönmesini destekleyecek eğitim içerikleri hazırlanmalı. İş verimliliği ve toplumsal dengenin sağlanması açısından belediyeler iş ve hizmet modellerinde kadınlara daha fazla yer vermeli, onları teşvik etmelidir. Belediyeler ürün ve hizmet satın alımlarında kadın tedarikçilere de şans ve fırsat vermeli, kadın tedarikçiler bu süreçte yerlerini almalıdır. Sloganımız kadından almalı, memleket kazanmalı. Kadını kapsayan uygulamaların artması, aile ve çocuğun da kapsanması anlamına gelecektir."

Ekrem İmamoğlu: 'Kadının hak ettiği yeri bulmadığı bir toplum huzurlu olamaz'

Toplantı moderatörü olan KAGİDER Danışmanı Necati Özkan'ın KAGİDER üyesi kadın girişimcilerin sorularını yönelttiği Ekrem İmamoğlu, çeşitli alanlarda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları:

"Cinsiyet eşitliği meselesi sadece ülkemizde değil, tüm dünyada önemle ele alınması gereken bir konu. Ülkemizde ise eşitsizliğin oranı ne yazık ki oldukça yüksek. Zira kadın temsiliyeti, kadının ekonomiye katılımı, sahadaki ve siyasetteki etkinliği konusunda çok gerilerdeyiz, bu çok üzücü. Eşitliği sağlamak adına pozitif ayrımcılık uygulamaları yapılmadan bu durumun düzelmesi şansı yok. Bu bakımdan benim Türkiye'nin hatta dünyanın önemli bir kenti olan İstanbul'da cinsiyet eşitliğini destekleyecek örnek uygulamalar geliştirme zorunluluğum var. Bu eşitlik, en başta toplumun huzuru için gerekli bir ihtiyaç. Kadının hak ettiği yeri bulmadığı bir toplumun huzurlu olabileceğine, üreten ve kalkınan bir ülke olabileceğimize inanmıyorum. Zira toplumun yarısı kadın…"

'Belediyedeki kadın çalışan oranı %18, kadın yönetici oranı %20 arttı, hedef %50'

"Eşitliği sağlayacak mekanizmaları cesurca harekete geçirmek zorundayız. Biz kurum olarak bunu bir toplumsal sorun olarak görüyor ve özellikle kadın yöneticilerin artması konusunda hassas davranıyoruz. Sadece 1 yılda İBB'de kadın çalışan sayısındaki artış 2 bin kişi. Belediye kadrolarındaki kadın çalışan sayısı 11 bin'den 13 bin'e çıktı. Bu, %18'e yakın bir artış demek. Kadın yönetici sayısındaki artış ise sadece bir yılda %20. Biz burada durmak da istemiyoruz, bu konuya özel ilgimiz ile çalışmalara devam edeceğiz. Kurumumuzu çağdaş bir seviyeye ulaştırmak istiyorsak bu şarttır. Çünkü kadınların eşit yer aldığı bir kurumun verimliliği, ciddiyeti, hatta saygınlığı artar. Amacımız, belediyedeki kadın istihdamı ve kadın yönetici oranının %50'ye erişmesi. Bu hızla devam edersek Türkiye'de, hatta dünyada önemli bir orana sahip olacağımızı, Türkiye'nin diğer kentleriyle birlikte dünyanın diğer şehirlerine de anlatılacak bir motivasyon kaynağı olacağımızı düşünüyorum. Biz kadın katılımına sayı olarak bakmıyoruz, aynı zamanda kadının potansiyelinden faydalanmanın peşindeyiz. Yani nitelik açısından gelişmeyi hedeflediğimiz için kadının katılımını önemsiyoruz.

'Cinsiyet eşitliği masası kuracağız'

"Ben bugün İstanbul Planlama Ajansı'ndayım. İstanbul'dan her kesimden insanla, sivil toplum kuruluşlarıyla kurumumuzun bir araya gelip gelecek vizyonunu konuştuğu bir alan. Bugün burada yönetici arkadaşlarımla yapacağım toplantıda İstanbul kenti adına bir cinsiyet eşitliği masası oluşturulması gerektiğini söyleyeceğimi de belirtmek isterim.

Belediye çalışmalarımızı yürütürken bütçe tasarımlarında "Cinsiyet eşitliğine uygun bir dil var mı? Eşitliği önemseyen bir bütçe mi?" bu soruların yanıtını araştırıyoruz. Bu kriterler Beylikdüzü Belediyesi Başkanlığı dönemimde bütçe çalışmalarımızın süreçlerine dahil edilen hususlardır. Bütçeye yansıyan yönüyle gerçekten cinsiyet eşitliğini sağladığımızı, bunu gururla ifade edebileceğimizi düşünüyorum, ancak bunun için önümüzde bir, iki yılımız daha var."

'İstanbul kendi fidesini yetiştirecek, 6 bin metrekareye yakın bir sera alanı kuruyoruz'

"İstanbul'un köylerindeki üreticileri destekleyen projelerimizi başlattık. Üreticilere 3 milyonun üzerinde fide desteği sağladığımız projemiz üretime müthiş bir ivme kazandırdı. Yok zamanda ailelerin bütçelerine inanılmaz katkılar sundu. Sunduğumuz bu destekte en önemli pay yine kadınlara düştü. Çünkü köyleri ziyaret ettiğimde gördüm ki üreticilerin pek çoğu kadın. Yüzlerindeki mutluluğu size tarif edemem. Yakında müjdesini vereceğimiz yeni projemiz var, onu da ilk kez burada duyurmuş olayım. 6 bin metrekareye yakın bir sera alanı oluşturuyoruz. Bu sera ile İstanbul kendi fidesini üreten bir şehir haline gelecek."

'Rakibi değil, vatandaşı ve işimi önemserim'

"Bir KAGİDER üyesi sormuş, 'son seçimlerde rakibim kadın olsaydı daha anlayışlı davranır mıydım'? Bu soruya yanıtım evet olsaydı, yani kadın rakip karşısında daha farklı davransaydım zaten eşitlikçi bir anlayışım olmazdı. Lütfen bunu kadın yöneticilerimiz yanlış anlamasın, ancak benim rakibimi önemsemediğim bir stratejim var. Ben vatandaşa ve işime bakarım, rakibi değil, vatandaşı önemserim.'

'Açık ihale metoduyla eşit rekabet ortamı sağlıyoruz'

İhale süreçlerimizin şeffaflığına önem veriyoruz. Belli büyüklükteki ihalelerin süreçlerini İBB kanalından canlı yayınlıyoruz. Burada gerçekten büyük bütçeler var ve ihale sayısı fazla. Hepsini canlı paylaşmak mümkün değil, ancak mümkün olduğunca canlı yayında paylaşıyor ve açık ihale metoduyla yürüyoruz. Bu metot, eşit rekabet ortamını sağlamış oluyor. Bu anlamda bilinen bütün tabuları yıkmaya çalışıyoruz. Ancak bir dönemi devraldığımızı da unutmayalım. Halen ihalesi bir, iki sene önce yapılmış işleri de yürütür durumdayız."