Emekli Orgeneral Fevzi Türkeri."Kriz Masasını İlk Kez Savcılıkta Duydum." - Son Dakika
Güncel

Emekli Orgeneral Fevzi Türkeri."Kriz Masasını İlk Kez Savcılıkta Duydum."

28 Şubat Soruşturması çerçevesinde tutuklanan dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, nöbetçi mahkeme hakimliğinde verdiği ifadede, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Kriz masası kuruldu mu?" sorusu...

27.04.2012 14:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

28 Şubat Soruşturması çerçevesinde tutuklanan dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, nöbetçi mahkeme hakimliğinde verdiği ifadede, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Kriz masası kuruldu mu?" sorusu ile ilk defa savcılıkta karşılaştığını söz konusu kriz masası konusunda bilgisinin olmadığını ve burada görev yapmadığını ifade etti 28 Şubat Soruşturması çerçevesinde tutuklanan dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, nöbetçi mahkeme hakimliğinde verdiği ifadede, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Kriz masası kuruldu mu?" sorusu ile ilk defa savcılıkta karşılaştığını, söz konusu kriz masası konusunda bilgisinin olmadığını ve burada görev yapmadığını ifade etti. BÇG'ye Genelkurmay Başkanlığı'ndaki tüm daire başkanlıklarından bir temsilci gönderildiğini de ifadelerine ekleyen Türkeri, görev yaptığı birime Emniyet'ten, jandarma Genel Komutanlığı'ndan, MİT'ten ve askeri birliklerden bilgiler geldiğini, sadece bu bilgiler ışığında tehdit değerlendirmesi yaptıklarını, askeri personelin fişlenmesi gibi bir durumun hiç bir şekilde söz konusu olmadığını kaydetti.

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında tutuklanan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan zanlılar, nöbetçi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdikleri ifadede, suçlamaları reddetti. "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmek, hükümetin görevlerini kısmen veya tamamen engellemek, engellemeye teşebbüs etmek, darbeye teşebbüs etmek" suçlarından haklarında soruşturma açılan zanlıların, Ankara Adliyesi'nde dün gün boyunca devam eden savcılık sorguları ve mahkemedeki ifadeleri yaklaşık 14 saat sürdü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne çıkarılan zanlılardan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, emekli Korgeneral Yıldırım Türker, Tuğgeneral Lokman Ekinci, Tuğgeneral İsmail Hakkı Önder, Albay Yahya Kemal Yakışkan, Albay Mustafa Köseoğlu, Albay Mehmet Haşimoğlu ve Astsubay Adem Demir hakkında "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, şüphelilerin tanıklar üzerinde baskı oluşturmaları ve delil karartma ihtimallerinin bulunması ve adli kontrol kararı verilmesinin yetersiz kalacak olması" nedeniyle tutuklanmalarına karar verildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, savcıların tutuklanmalarını talep ettiği zanlılardan, emekli Albay Mehmet Aygüner ve emekli Astsubay Şeref Kavalalı'nın, "mevcut delil durumunu' dikkate alınarak, serbest bırakılmalarına karar verildi. Tutuklanma talebine karşı zanlıların avukatlarının Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 7 gün içinde itiraz hakkı bulunuyor. 28 Şubat Soruşturması kapsamında tutuklanan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan zanlılar, nöbetçi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdikleri ifadede, suçlamaları reddetti.

-"MESLEK HAYATIM BOYUNCA HİÇBİR ŞEKİLDE HÜKÜMETİ DEVİRME YA DA DARBE GİBİ BİR GİRİŞİM İÇİNDE OLMADIM"-

Emekli Orgeneral Türkeri, mahkemede verdiği ifade de üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç tarihinde Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Daire Başkanlığı'nda Tümgeneral rütbesiyle görev yaptığını belirtti. Batı Çalışma Grubu Hareket Başkanlığı'nın (BÇG) kendisinin çalıştığı birim ile ilgisinin bulunmadığını ifade eden Türkeri, savcılık sorgusu sırasında gösterilen BÇG'nin kurulmasıyla ilgili emir ve konsept konusunda kendisinin hiç bir ilgisinin bulanmadığını ve söz konusu belgeleri ilk defa savcılıkta gördüğünü savundu. "Kriz masası kuruldu mu?" sorusu ile ilk defa savcılıkta karşılaştığını söz konusu kriz masası konusunda bilgisinin olmadığını ve burada görev yapmadığını ifade eden Türkeri, "Sadece böyle bir çalışma grubunun kurulduğunu duydum. Genelkurmay Başkanlığı tarafından verilen emir gereğince daire başkanlığımızdan da temsilci gönderildiğini hatırlıyorum" dedi. BÇG'ye Genelkurmay Başkanlığı'ndaki tüm daire başkanlıklarından bir temsilci gönderildiğini ifadelerine ekleyen Türkeri, kendisinin görev yaptığı daire başkanlığında bir istihbarat toplama merkezi bulunmadığını kaydetti. Görev yaptığı birime Emniyet'ten, jandarma Genel Komutanlığı'ndan, MİT'ten ve askeri birliklerden bilgiler geldiğini vurgulayan Türkeri, ifadesinde şu değerlendirmede bulundu:

"Biz sadece bu bilgilerle bir tehdit değerlendirmesi yaparız. Suçlamaların esasını BÇG'in faaliyetleri oluşturmaktadır. Bizim bu grupla hiçbir ilgimiz yoktur. Ayrıca askeri personelin fişlenmesi gibi bir durum hiç bir şekilde söz konusu değildir. İrticaiyi faaliyetlere karışmış ya da başka faaliyetlere bulaşmış personel ile ilgili olarak bulunduğu birlikte inceleme başlatır ve durumu daha sonra üst birliklerde incelenerek Genelkurmay Başkanlığı'na bildirilir. En son olarak da Askeri Şura tarafından hakkında bir karar verilir. Bu uygulama 28 Şubat süreci olarak adlandırılan dönemden önce ve sonra da rutin olarak yapılmıştır. Ben meslek hayatım boyunca hiçbir şekilde hükümeti devirme yada darbe gibi bir girişim içinde olmadım. BÇG denen grupta zaten aleni olarak görev yapıyordu. Böyle bir faaliyetin gizlenmesi de zaten mümkün değildir. Ben 71 yaşındayım çok önemli görevlerde bulundum."

-"KANUNLARIMIZA GÖRE CEBİR VE ŞİDDET KULLANILMADAN DARBE YAPILMASINA DAİR BİR SUÇ YOKTUR"-

Türkeri'nin avukatı Aykanat Kaçmaz da savcılıkta kendilerine BÇG'yle ilgili, ilgisiz yüzlerce belge gösterildiğini ifade ederek, bu belgelerden bazılarının tarihsiz olduğunu kaydetti. Kaçmaz, "Bu belgeler 28 Şubat öncesine ve çok daha sonrasına ait olabilirler. Aşırı dinci, TSK içerisinde hiyerarşik yapıyı bozabilecek akımlarla ilgili çeşitli sunum, yazı veya çalışmalar BÇG ile ilgili değildir" dedi. Müvekkiline gösterilen belgelerden 3 tanesinde imzasının bulunduğunu kaydeden Kaçmaz, "Bunlardan bir tanesi 1 Nolu DGM'ye yazılan yazı, geri kalanı mesajdı ve BÇG ile ilgili değildi. İstihbarat Başkanlığı'nda BÇG dışında bir çok çalışma, yıkıcı bölücü akımlar da dahil olmak üzere yapılmıştır. İKK Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği isimli o dönemde de yürürlükte olan bir yönerge gereği bu faaliyetler zaten İstihbarat Başkanlığı açısından zorunluluktur. Türkiye'de yaşınmış darbelerin özünde ve tamamında cebir unsuru bir şekilde vardır. Hükümet görevlilerini gözaltına almak, sokağa çıkma yasağı, sıkıyönetim ilanı, Meclisin talili gibi 28 Şubat sürecinde suçun unsurlarında "cebir' ve "şiddet' bulunmamaktadır. Bu nedenle adı "post modern darbe'dir. Kanunlarımıza göre de cebir ve şiddet kullanılmadan darbe yapılmasına dair bir suç da yoktur" dedi.

-"BÇG'NİN RUTİN BİR KARARGAH FAALİYETLERİNDEN İBARET OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"-

Emekli Korgeneral Yıldırım Türker ise hakimlik sorgusunda, suç tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanı olarak görev yaptığını belirterek, suçlamaları reddetti. BÇG ile herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını ifade eden Türker, BÇG'nın Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan bir kurum olduğunu bildiğini aktardı. Grubun faaliyetleri konusunda bir bilgisinin olmadığını sözlerine ekleyen Türker, "Genelkurmay 2. Başkanlığı tarafından Personel Başkanlığı'ndan da bir personelin BÇG'de görevlendirilmesinin istendiği şeklinde bir belge savcılıkta bana gösterildi. 2. Başkanlık tarafından emir verildiği için böyle bir görevlendirilmeyi yapmışızdır. Ancak kimi görevlendirdiğimizi hatırlamıyorum. BÇG'nin de rutin bir karargah faaliyetlerinden ibaret olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

-"BÇG'YE İLİŞKİN BELGELERİ İLK DEFA SAVCILIKTA GÖRDÜĞÜM"-

1996-1998 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı istihbarat Başkanlığı'nda Binbaşı rütbesiyle Proje Subayı olarak görev yaptığını belirten Tuğgeneral İsmail Hakkı Önder ise 1998 yılının 2 ya da 3. ayından sonra 6 ay süreyle TSK Akademisinde görev yaptığını kaydetti. BÇG'ye ilişkin belgeleri ilk defa savcılıkta gördüğünü sözlerine ekleyen Önder, BÇG'nda görevlendirilmek üzere personel istenmediğini, "BÇG'yi sadece basından ya da etraftan duydum daha sorgusu o dönemlerde kulağıma çalındı ama faaliyet alanı ve yapılanması hakkında herhangi bir bilgim yoktur" dedi.

-BÇG'YA GİRİŞ KARTIM YOK-

Tuğgeneral Lokman Ekinci de Ankara Nöbetçi 11 Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinde verdiği ifadesinde, savcılıktan kendisine yöneltilen sorulara göre, BÇG'nın bulunduğu yere giriş için ayrı bir kart hazırlanmış gibi bir izlenim oluştuğunu belirterek, söz konusu kartı görmediğini, kendisine de verilmediğini kaydetti. Savcılık tarafından kendisine gösterilen belgeleri daha önce görmediğinin altını çizen Ekinci, BÇG ile ilgisinin bulunmadığına dikkat çekti.

-"LİSTEYİ İLK KEZ SAVCILIKTA GÖRDÜM"-

Albay Mehmet Haşimoğlu, 1996-1998 yıllarında Genelkurmay Harekat Başkanlığı İç Güvenlik Harekat Dairesi Harekat Şube Kara Harekat Subayı olarak görev yaptığını belirterek, görevinde özellikle iç güvenlik harekatlarını takip etmek ve ilgili makamları bilgilendirmek olduğunu kaydetti. Görevini 24 saat esasına göre yürütüldüğünün altını çizen Haşimoğlu, çalışma şartlarının yoğun olduğunu ve ek bir görev almasının mümkün olmadığını kaydetti. Kendisine BÇG'nda bir görev verilmediğini ifade eden Haşimoğlu, BÇG alanına girebilecek personel listesi şeklinde bir listeyi ilk kez savcılıkta gördüğünü, kendisine sadece görev yaptığı iç güvenlik harekat dairesine girebilmesi için bir kart verildiğini söyledi. Haşimoğlu, hakimlik sorgusunda savcılıkta verdiği ifade de dahili telefon numarası olarak gösterilen telefon numarasını söylemediğini vurguladı.

-"BÇG'NİN ÇALIŞMA ŞEMASINI DAHA ÖNCE GÖRMEDİM"-

Albay Mustafa Köseoğlu suç tarihinde Ankara'da çok fazla görev yapmadığını, kendisine BÇG ile ilgili bir görev tebliğ edilmediğini, savcılıkta gösterilen BÇG alanına giriş yetkisi verilen personel listesinde adının ne şekilde geçtiğini bilmediğini ifade etti. Köseoğlu, BÇG listesine isminin, Genelkurmay Başkanlığı'ndaki değişik başkanlıklardan isim listesi istendiği için isteği dışında isminin verilmiş olabileceğini ancak kart verilmediğini sözlerine ekledi.

Albay Yahya Kemal Yakışkan da Ankara Nöbetçi 11 Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinde verdiği ifadesinde, söz konusu yıllarda İç Güvenlik Harekat Dairesi Başkanlığında Otomatik Bilgi İşlem Subayı olarak görev yaptığının altını çizdi. Yakışan, savcılıkta kendisine gösterilen listede telefon numarasının görev yaptığı İç Güvenlik Harekat Dairesi'ndeki masasının üzerindeki telefonun numarası olduğunu kaydederek, "Çalıştığım birimde odalar değil de paravanlarla bölünmüş bölümler vardı. Benim çalıştığım bölümde bu şekilde idi. Benim Masamda bulunan telefon ile konuşulduğunda rahatlıkla yan taraflardan da duyulabiliyordu. Bana BÇG'nin çalışma şeması gösterilmiştir. Ancak bu şemada bilgi İşlem Subayı bulunmamaktadır. Ben daha önceden böyle bir şemayı kesinlikle görmemiştim" dedi.

Astsubay Adem Demir ise suç tarihlerde genç bir astsubay olduğunu belirterek şube içerisinde komutanlarına belge imzalatılması, şubedeki tamirat işleri gibi işlemlere baktığını belirterek, adının savcılıkta gösterilen listelere neden yazıldığını bilmediğini savundu. Ankara Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği tarafından serbest bırakılan emekli Albay Mehmet Aygüner ile emekli Astsubay Şeref Kavalalı ise suçlamaları reddetti. - Ankara

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Emekli Orgeneral Fevzi Türkeri.'Kriz Masasını İlk Kez Savcılıkta Duydum.' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • İsrail'in Bombardımanında 4'ü Çocuk 7 Filistinli Hayatını Kaybetti
    02:13 İsrail'in Bombardımanında 4'ü Çocuk 7 Filistinli Hayatını Kaybetti

    İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bir evi bombalaması sonucu 4'ü çocuk 7 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılar nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail'in daha önce 'güvenli bölge' olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.

  • Bağcılar'da silahlı saldırı: 2 yaralı, şüpheli yakalandı
    02:06 Bağcılar'da silahlı saldırı: 2 yaralı, şüpheli yakalandı

    Bağcılar'da seyir halindeki motosikleti durduran bir şahıs, motosikletteki 2 kişiye ateş açarak kaçtı. Saldırı sonucunda 2 kişi yaralanırken, çevrede bulunan 4 araç da mermi isabet etti. Şüpheli, polis ekiplerinin çalışması sonucu yakalanarak gözaltına alındı.

  • Erzurum Atatürk Üniversitesi Kampüsünde Kavga: 10 Gözaltı, 4 Yaralı
    01:59 Erzurum Atatürk Üniversitesi Kampüsünde Kavga: 10 Gözaltı, 4 Yaralı

    Erzurum Atatürk Üniversitesi kampüsünde iki öğrenci grubu arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Çıkan kavgada 4 kişi yaralanırken olayla ilgili olarak 10 kişi gözaltına alındı. Polis ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. İl Emniyet Müdürü olayları yerinde inceledi. Soruşturma devam ediyor.

  • Ata eziyet eden kişilere ceza kesildi
    01:57 Ata eziyet eden kişilere ceza kesildi

    Ardahan'ın Göle ilçesinde, ata taşıyabileceğinden fazla yük yükleyerek eziyet eden 2 kişiye 14 bin 432 lira para cezası uygulandı. Göle Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı tespit ve inceleme sonucunda, şahısların M.K. ve M.T.Ç. olduğu belirlendi. Şüphelilere Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında cezai işlem uygulandı.

  • Gürcistan'da Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasa Tasarısına Karşı Gösteri
    01:53 Gürcistan'da Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasa Tasarısına Karşı Gösteri

    Gürcistan'da iktidardaki Gürcü Hayali Partisi'nin yabancı etkinin şeffaflığı konulu yasa tasarısını tekrar sunmasına karşı düzenlenen protesto gösterisinde 11 kişi gözaltına alındı. Gösteriler, yasa tasarısının parlamentoda görüşülmesine tepki olarak devam ediyor.

  • İki otomobil kavşakta çarpıştı: 4 yaralı
    01:50 İki otomobil kavşakta çarpıştı: 4 yaralı

    Adıyaman'da meydana gelen kaza sonucu, sürücüleri öğrenilemeyen iki otomobil kavşakta çarpıştı. Kazada 4 kişi yaralandı ve Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Soruşturma devam ediyor.

  • Samsun'da balkondan düşen çocuk hastanelik oldu
    01:47 Samsun'da balkondan düşen çocuk hastanelik oldu

    Samsun'da birinci kattaki evin balkonundan düşen yabancı uyruklu 2 yaşındaki çocuk hastanelik oldu. Olay, Samsun'un Atakum ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. Irak uyruklu Nevin N.M.T.evlerinin birinci katındaki balkondan düştü. Ambulansla özel bir hastaneye kaldırılan çocuk tedavi altına alındı. Çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Artvin'de aç kalan ayılar kayak tesisine dadandı
    01:42 Artvin'de aç kalan ayılar kayak tesisine dadandı

    Artvin'de aç kalan ayılar, Atabarı Kayak Merkezi'ndeki personel ve idari binalara zarar vererek yiyecek aradı. Ayılar, kapıları ve camları kırarak içeride yiyecek aradı ve tesislere maddi hasar verdi. Konuyla ilgili olarak Artvin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü açıklama yaptı ve can güvenliğini tehdit edecek bir durum olmadığını belirtti.

  • Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde Türk fotoğraf sanatçısının sergisi açıldı
    01:38 Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde Türk fotoğraf sanatçısının sergisi açıldı

    Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü, Türk-Macar Kültür Yılı etkinlikleri çerçevesinde Mustafa Dedeoğlu'nun 'İstanbul'dan Anadolu'ya' başlıklı fotoğraf sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sergi, Türkiye'nin zengin kültürel ve doğal manzaralarını gözler önüne seriyor ve 2 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.

  • Artvin'de çöp döküm ve depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın çıktı
    01:28 Artvin'de çöp döküm ve depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın çıktı

    Artvin-Ardahan kara yolunun Varyant mevkisinde Çoruh Vadisi kenarındaki vahşi çöp depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın başladı. Artvin Belediyesi itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
    01:22 Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor

    Antalya'da domates üretimi yapan ihracatçılar, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle ihracat kaybını Doğu Avrupa ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor. İhracatın yüzde 90'ını Ukrayna'ya yapan Antalya, savaşın etkisiyle pazardaki satış oranının yüzde 70 düştüğünü belirtiyor. Üretim maliyetlerinin yüksek olması ve ulaşım sorunları da ihracatçıların karşılaştığı diğer sorunlar arasında yer alıyor.

  • Bakan Fidan, Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba ile bir araya geldi
    01:20 Bakan Fidan, Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba ile bir araya geldi

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Tanzanya'nın Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba'yı Dışişleri Bakanlığı'nın Resmi Konutunda ağırladı.


Advertisement