Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ: "15 Temmuz'da gençler vatanına sahip çıktı"

Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ: " 15 Temmuz'da gençler vatanına sahip çıktı"

İSTANBUL - 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin arka planı, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde düzenlenen panelde ele alındı. Panelde konuşmacı olarak yer alan eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "15 Temmuz'da gençler vatanına sahip çıktı" dedi.

15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirilen ve Türk milletini esaret altına alma amacı güden hain ve alçak darbe girişiminde yaşananlar, girişimin arka planı ve yapılması gerekenler, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" panelinde ele alındı.

İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi'nin düzenlediği ve operatörlüğünü İAÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, 20 ve 22'nci Dönem Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Ömer Özyılmaz'ın üstlendiği panele konuşmacı olarak eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve 26'ncı Dönem Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya yer aldı.

"Gençler vatanına sahip çıktı"

"Allah bu millete bir daha 15 Temmuz yaşatmasın. Şehitlerimizin ruhu şad olsun "diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Recep Akdağ, "251 şehit verdik. Şehitlerimizin birçoğu gençler. 15 Temmuz'da gençler vatanına sahip çıktı. Bu destanın dünya tarihinde bir eşi daha yok. Milletimiz çıplak elleriyle kendi askerine bir kurşun bile sıkmadan bu belayı bir gecede def etti. Biz millet olarak üzerimize düşeni yaptık. Ben o gece Erzurum'daydım. Şehrin yönetiminde kim varsa polis evinin balkonunda toplandık. Bir buçuk saat içinde 100 binin üzerinde Erzurumlu caddeye toplandı. O gün Nene Hatun'un, duyduğu ruhu iliklerime kadar hissettim. O gün herkesin kalbi vatan için attı. Eğer başarılı olsalardı Suriye gibi olurduk. Bunu gören milletimiz, bir gecede bu belayı halletti" ifadelerinde bulundu.

"Milletimiz boyun eğmedi"

15 Temmuz'un diğer darbelerle benzerliği olduğunu kaydeden Akdağ, "Bu girişimi dış devletlerdeki derin devletlerinin desteği ile yaptılar. Bu yönüyle coğrafyamızda meydana gelen darbelerle benzerdir. 15 Temmuz'un en büyük farkı ise boyun eğeceklerini düşündükleri milletimizin boyun eğmemesidir. O gece 'millet evlerine sıkışır bu işi hallederiz' diye düşündüler. Ama milletimiz boyun eğmedi" şeklinde konuştu.

"FETÖ, İslami cemaat maskesi altında yıllardır bu ülkeyi ele geçirmek istedi"

FETÖ'nün diğer terör örgütleri gibi batılı devletler tarafından desteklendiğini de ifade eden Akdağ, "12 Eylül döneminde birçok örgüt ortadan kaldırıldı. O dönemden sonra sadece terör örgütü PKK ve FETÖ ayakta kaldı. 28 Şubat'ta post modern darbesinde ise bütün grupların, derneklerin üzerine gidildi ama FETÖ, o dönem ABD'ye gitti. İslami cemaat maskesi altında yıllardır bu ülkeyi ele geçirmek istediler. FETÖ, başından beri planlarını yapan kanlı bir terör örgütüdür. Diğer terör örgütleri gibi batılı devletler tarafından destekleniyor. Batı, bu kanlı terör örgütünün elebaşlarını koruyor" diye konuştu.

"O gece bir duruş gösterildi"

Sözlerine 15 Temmuz şehitlerine rahmet dileyerek başlayan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve 26'ncı Dönem Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, "Darbeciler demokrasinin kurumlarına saldırdılar. Dünya tarihinde böyle bir alçaklığa rastlamadık" diyerek paneldeki konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Coğrafyalar, üzerinde yaşayan milletin kaderini belirliyor. Biz coğrafyamızın bedelini ödeye ödeye bugünlere geldik. Bu coğrafyada kalmak için mücadeleye devam edeceğiz. 15 Temmuz'da bu bedellerden biridir. Darbe girişimi birçok şeyi görmemizi sağladı. O gece bir duruş gösterildi. Bu milleti sınadılar ama istediklerini bulamadılar. Z kuşağı aslında toplumdaki kanaatin aksine o gece kendini ispatladı. O gün ölüme giderek devletine sahip çıktı."

"Gaflet duygusundan uyanmalıyız"

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Mustafa Aydın ise,"15 Temmuz'un hala acılarını çekiyoruz. Eğer gözümüzü açık tutmazsak bir müddet daha çekeceğe benziyoruz. Bu coğrafyada hiçbir zaman bu aziz milleti rahat yaşamasına asla müsaade edilmedi ve edileceğine de asla inanmıyorum. Onun için birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Bütün siyasi düşüncelerimizi bir renk kabul ederek, el birliği içerisinde kardeşlik içerisinde Çanakkale ruhunu yeniden diriltmemiz gerektiğine inanıyorum. Gaflet duygusundan uyanmamız gerektiğine inanıyorum. Bu dünyayı yönetenlerin, asırlarca uygulamış bir politika olarak, 'böl, parçala, yönet ve kendi çıkarlarına hizmet eden bir köle oluştur' zihniyetini dünyanın dört bir tarafında görebiliyoruz. Şimdi bu oyunları bizim coğrafyamızda uygulamaya çalışıyorlar. Bu nedenle 15 Temmuz'u örnek alarak dirilmemiz gerektiğini düşünüyor, birlik ve beraberlik ruhunu unutmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.