Eyt'li Yurttaş: Kırmızı Eti Zaten Unuttuk. Kurban'dan Kurban'a Görüyorduk. Şu Zamlardan Sonra Tavuk Eti de Alamıyorum

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Adana'da emeklilerin ve emeklilikte yaşa takılanların (EYT) sorunlarını dinledi. Şevkin'in "Et alabiliyor musunuz" diye sorduğu emekli bir yurttaş, "Üç ay önce bir komşu getirdi. Kebap içinmiş. Bir şiş o getirdi de yedim. Başka türlü et görmüyorum ben" dedi. EYT'li bir yurttaş ise "Bu zamlar gelmeden önce kırmızı eti zaten unuttuk. Kurban'dan Kurban'a görüyorduk da tavuk eti alıyordum. Şu anda şu zamlardan sonra tavuk eti de alamıyorum. Sıkıntılarımız çok" diye konuştu.

Müzeyyen Şevkin, Adana sokaklarında emeklilerle ve EYT'li yurttaşlarla dertleşti. Emekli bir yurttaşla Şevkin arasında şu diyalog yaşandı:

EMEKLİ YURTTAŞ: EMEKLİ İKRAMİYESİ EN AZ 5 BİN 500 LİRA OLMALI

Şevkin: Yetiyor mu emeklilik maaşı?

Emekli: Kesinlikle yettiği yok. Yetmeyi bırak, tırnağımızın ucu, dilimizin altına bir tat değdirecek kadar da kıymeti, değeri yok.

Şevkin: Et alabiliyor musunuz?

Emekli: Üç ay önce bir komşu getirdi. Kebap içinmiş. Bir şiş o getirdi de yedim. Başka türlü et görmüyorum ben.

Şevkin: Kurban Bayramı geliyor, ne yapacaksınız?

Emekli: Kurban Bayramı'nda ben kurban kesmeyi düşünemiyorum. Çünkü niye? Gücüm yetmez. Aldığım 3 bin lira aylık. 3 bin lira aidatla ben, zaten en kötü kurbanlığı 4 bin liradan, 5 bin liradan aşağı alamayız. 70 lira olmuş canlı. Öyle olmuş, ben buna nasıl güç yetireyim.

Şevkin: Torun gelecek, harçlık verilecek, kurban var.

Emekli: Torun geliyor, ben kaçıyorum, utanıyorum. Çocuğun eline yüz lira… Şu kadar torunum var. ' Banka, bakka, dede bakka' diyor, inanın kaçıyorum ben çocuktan. Çünkü veremiyorum, bir şey veremiyorum çocuğuma.

Şevkin: İkramiye, emekli ikramiyesi en azından kurban kesecek kadar olsa.

Emekli: Emekli ikramiyesi, şu an Kurban Bayramı'nda en az 5 bin 50 lira, 5 bin 500 lira civarında olması lazım ki insan kurbanını alabilsin. Üstünü de eşine, çoluğuna çocuğuna dağıtır. Öbür harçlığıyla da ancak kendini geçindiriyor. Aldığım 3 bin lira ile ben ancak kendimi geçindiriyorum. Ev kira, efendim ekmek olmuş 3 lira. Şimdi belediyelerimiz ekmek veriyor, çalışıyorlar Allah razı olsun. Güzel. Ben yaşlıyım, yetişemiyorum. Sırada da bekleyemiyorum. O saatte de yetişemiyorum.

Şevkin: Elektrik, yol parası, su parası…

Emekli: O zaten aldı başını gidiyor.

"BİN 500 LİRA İLE GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUM. BEN VE EŞİM"

Şevkin ile EYT'li bir yurttaş arasındaki sohbet ise şöyle gelişti:

Yurttaş: Sayısal Loto bayii işletiyordum.

Şevkin: Nerede?

Yurttaş: Adana Çukurova bölgesinde. 10 yıl esnaflık yaptım ben. Bu iktidar döneminde her şeyimi kaybettim. Beş tane çocuğum var, şu anda bir tanesi sigortalı çalışıyor, bir tanesi de daha yeni atandı. Ben, ruh hastası oldum. Tedavi görüyorum iki senedir, üç senedir. Üç aydır, dört aydır sıkıntısız randevu alamıyorum. Beni Ceyhan'a yönlendiriyor, İmamoğlu'na yönlendiriyor.

Şevkin: Niye? 'Sıralar bitti' diyorlar. 'Kuyruklar bitti' diyorlar.

Yurttaş: Yok, sırada var, kuyruk da var. Diyor ki bana, 'Gideceksin' diyor, 'hastanede bekle' diyor, 'gelmeyen olursa onun yerine seni alırlar' diyor. Şu anda ben, çocuklarımın gönderdiği parayla geçiniyorum. Yeminle söyleyebilirim size, bin 500 lira ile geçiniyorum. Eşimle ben… Bin 500 lirayla ekerler mi, dikerler mi, mezara mı koyarlar bilmiyorum. Ama bin 500 lira ile geçiniyorum. Size şöyle söyleyeyim; her şeyimizden kestik. Bu zamlar gelmeden önce kırmızı eti zaten unuttuk. Kurban'dan Kurban'a görüyorduk da tavuk eti alıyordum. Şu anda şu zamlardan sonra tavuk eti de alamıyorum. Sıkıntılarımız çok.

Bir başka yurttaş: Eskişehir'de tavuk eti 60 lira. Ben yeni geldim oradan.

Yurttaş: Yeri geliyor, cebimizde çay parası olmuyor. Gidiyoruz uzaklarda oturuyoruz. Yani bir çay içemiyoruz.

Şevkin: Ne yapmak lazım?

Yurttaş: Ne yapmak lazım; 14 tane milletvekili yollamışız Adana olarak. Biz değil, siz yapacaksınız. Biz oylarımızı veriyoruz. Güveniyoruz sizlere, oylarımızı veriyoruz. Ben İYİ Partiliyim. Yavuzlar mahalle temsilcisiyim.

Başka bir yurttaş: Emekli misiniz abi?

Yurttaş: Ben emekli değilim. Şu anda emeklilikte yaşa takılanlardanım. 55 yaşında olacağım emekliliği 60 yaşına, beş yıl uzattı. 58 yaşındayım, iki sene daha beklemem lazım.

Şevkin: Emeklilikte yaşa takıldığın için emekli maaşı alamıyorsun. Ama bir yere çalışmaya gittiğin zaman çalışmaya 'Yaşlısın' diyorlar.

Yurttaş: Devlete göre gencim, çalışmak istediğim yere göre yaşlıyım.

Şevkin: Nereden geliyor bin 500 lira?

Yurttaş: İki tane oğlum evli. Üç tanesi bekar. Bekar çocuklarım her ay 500 lira gönderiyor.

Şevkin: Herhangi bir yerden maaş almıyorsun.

Yurttaş: Devletten hiçbir ardım alamıyorum. Başvurdum, bir kömür dahi çıkmadı.