Faili Meçhul Cinayetlere İlişkin Dava - Son Dakika
Güncel

Faili Meçhul Cinayetlere İlişkin Dava

Bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin Mehmet Ağar, özel harekat polisleri ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 19 kişinin yargılandığı davada, tanıklığına başvurulan eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, MİT elemanı Tarık Ümit'in kaçırılmasının ardından o dönemde Adalet Bakanlığı yapan Mehmet Ağar ile görüştüğünü belirterek, "'Bunun çivisi çıktı.

10.04.2015 17:33
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin Mehmet Ağar, özel harekat polisleri ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 19 kişinin yargılandığı davada, tanıklığına başvurulan eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, MİT elemanı Tarık Ümit'in kaçırılmasının ardından o dönemde Adalet Bakanlığı yapan Mehmet Ağar ile görüştüğünü belirterek, "'Bunun çivisi çıktı. Bu işin sonu siyasi cinayetlere gidecek' dedim. 'Tosunları Azerbaycan'a yollayacağız' dedi. Yani, buradan uzaklaştıracaklarını söyledi. Konuşması, kendisinin de haberi yokmuş gibiydi ama haberi olmaması mümkün değil" diye konuştu.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya müşteki ve sanık avukatları katıldı.

Duruşmada hazır edilmesi için çağrı kağıdı çıkarılan sanık Ağar'ın avukatı, müvekkilinin rahatsızlığına ilişkin rapor sundu.

Görüntülü sistem üzerinden Şanlıurfa'ya bağlanılarak, "tanık" sıfatıyla ifadesi alınan Fatih Mehmet Bucak'a, Ömer Lütfi Topal cinayetine ilişkin bilgisi olup olmadığı soruldu. Eski DYP Milletvekili Sedat Bucak'ın amcasının oğlu Fatih Mehmet Bucak, "Daha önce de ifade verdim, ne bu şahsı tanırım, ne ilgim, ne de alakam var. O dönemde Gazi Üniversitesinde öğrenciydim. Amcamın oğlu iktidar partisinden milletvekiliydi. PKK ile savaşıyorduk. Saçma sapan işler. Bir işin içine çekilip, karalanmak, lekelenmek istendiğimiz düşüncesindeyim" dedi.

"Topal'ın haraç yüzünden ve Sedat Bucak'ın isteğiyle öldürüldüğü" yönünde kendisinin bir beyanı olmadığını söyleyen Bucak, "Bunların hepsini ben de okuyorum, böyle bir şey yok. Çemberin tamamen dışındayım. Görmediğimiz, tanımadığımız, bilmediğimiz işler" diye konuştu.

-Eymür'ün sözleri

Daha sonra dinlenen Eymür, Nisan 1994'te MİT'e tekrar geldiğinde zaten birçok faili meçhul cinayetin işlenmiş olduğunu anlattı.

Daha önceden irtibatta oldukları MİT elemanı Tarık Ümit ile görüştüğünü ve çeşitli bilgiler aldığını ifade eden Eymür, "Tarık Ümit, MİT'te görev almadan önce değişik işlerle uğraşmış biri. Çerkez kökenli. Emniyetle de irtibatı varmış. Ben tekrar dönünce benimle çalışmak istedi. Emniyetle, jandarmayla, askerle iş yapmış. Korkut Eken'i tanıyordu. O dönemde Eken, Emniyette Mehmet Ağar'ın müşaviriydi. Korkut Eken yakın çalıştığım, sevdiğim bir arkadaştı ama yollarımız maalesef ayrıldı" ifadelerini kullandı.

Eymür, o dönemde Ümit'ten, çoğunluğu Güneydoğulu iş adamlarının oluşturduğu 29 kişilik liste aldıklarını kaydetti.

"Bunların pasifize edilmesi için üst makamlardan emir alındığının söylendiğini" aktaran Eymür, "Pasifize etmekle kasıt, öldürmek mi?" sorusuna, "Her türlü düşünülebilir" karşılığını verdi.

Emrin nereden geldiğine ilişkin soruya, "MGK dendi ama MİT'in haberi olmadan yapamazsınız. MİT Müsteşarı da giriyor toplantılara" diyen Eymür, listedekilerden birinin Gazeteci-Yazar Mehmet Ali Birand olduğunu, MİT yöneticilerinin onu ikaz ettiğini ve koruma verildiğini anlattı.

Ümit'in kendisine HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın eşi Savaş Buldan ile Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ı bizzat infaz ettiğini söylediğini ifade eden Eymür, şunları kaydetti:

"Buldan'ın, serbest bırakılması için kendisine arabasında bulunan 165 bin dolar dışında 1 milyon dolar teklif ettiğini, bunu kabul etmediğini, hatta Buldan'ın üzerindeki cep telefonu ile kontak anahtarının otoyola atıldığını anlattı. Buldan'ın eroin parasından PKK'ya yardım ettiğini itiraf ettiğini söyledi. Ayrıca İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ'ın Buldan'dan 300 bin dolar rüşvet aldığını, onun akrabasının Büyükada'da kumarhanesi bulunduğunu ifade etti."

-"Tosunları Azerbaycan'a yollayacağız"

Eymür, o dönemde sanıklardan Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu'nun Tarık Ümit'in evinde kaldığını söyledi.

Ümit'i, kaçırıldıktan sonra bulmak için çok uğraştıklarını, bunun için Ankara'ya gelerek, Adalet Bakanlığı yapan Mehmet Ağar ile görüştüklerini aktaran Eymür, "(Bunun çivisi çıktı. Bu işin sonu siyasi cinayetlere gidecek) dedim. 'Tosunları Azerbaycan'a yollayacağız' dedi. Yani, buradan uzaklaştıracaklarını söyledi. Konuşması, kendisinin de haberi yokmuş gibiydi ama haberi olmaması mümkün değil" dedi.

Eymür, "tosunların kim olduğu" sorusuna, "O polis memurları, Çatlılar falan işte" karşılığını verdi.

Ağar'dan, "Ümit'i sağ olarak bırakmalarını" istediğini ve "bunu problem haline getirmeyeceklerini" söylediğini anlatan Eymür, "O da 'Bakacağım, haberim yok' falan dedi. Kendine bağlı adamların yaptığından haberi olmadığını söyledi. Doğrusunu söylemek gerekirse Ümit çok düzgün bir adam değildi. Ama bizim için şeref meselesiydi. Bilgi aldığımız adamdı. Onun için kurtarmaya çalıştık" diye konuştu.

Soru üzerine, maktullerden Avukat Faik Candan'ın isminin yabancı gelmediğini, ancak öldürülmesini hatırlamadığını belirten Eymür, "Takdir edersiniz ki kompüter doldu. Sittin senedir o kadar çok isim duyduk ki" dedi ve dava konusu cinayetlerin, MİT raporlarında bulunduğunu ifade etti.

-"Bu olayları kapatmak isteyenler oldu"

Eymür, "Faili meçhulleri Ankara'da işleyenler kimler? Mehmet Ağar'ın tosuncukları kimlermiş?" sorusu üzerine, o yıllarda Aydınlık Dergisinde konuya ilişkin haber yayınlandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Dergide yazan şeylerin çoğu kendi kayıtlarımızda olan bilgilerdi. Oradan bakarak, kimler olduğunu söyleyeyim. Emniyet Genel Müdürlüğünce PKK ve Dev-Sol'a karşı kullanılıyor görüntüsüyle, cinayet, tehdit, gasp gibi suçların içinde olan bu grup, eski ülkücülerden seçilmiştir. Doğrudan Mehmet Ağar'a bağlıdır. Bahsi geçen grup, teröristlere karşı faaliyette bulunmadığı zaman Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Abdurrahman Bulday, Sami Hoştan, Sedat Peker, -bildiğimiz Sedat Peker değil, yaşı tutmuyor çünkü- Mehmet Gözen, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığında görevli Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Semih bu listede var. Tespit ettiğimiz ilk isimler bunlar. Aynen bizim bilgilerimiz. Kendi içimizde de maalesef bu olayları kapatmak isteyen arkadaşlarımız oldu. Bir takım bilgileri de yok ettiklerini biliyorum."

Eymür, "bilgileri kimlerin yok ettiğine" yönelik soruya, "dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay olduğu" yanıtını verdi.

"Tarık Ümit, kendi ifadesine göre söylüyorum, bu işe devlet yararı için girdiğini ama işin çehresinin değiştiğini, seni listeden sileriz, şu kadar para ver denildiğini, ondan dolayı arasının açıldığını söyledi" diyen Eymür, Ümit'in bu sebeple öldürüldüğünü düşündüğünü ifade etti.

"Bu işlere katıldığını belirttiğiniz kişilerin suç örgütü oluşturduğunu söyleyebilir misiniz?" sorusu üzerine Eymür, "Öyle nitelendirdiğim için... Öyle hüviyet gösterip, adamın kafasına sıkmak, devlete yakışmaz. Bazen hukukla halledemediğimiz işler de oluyor" ifadelerini kullandı.

Bir soru üzerine, o dönemde bildiklerini, yetkisi olmadığından Başbakan Tansu Çiller'le paylaşmadığını, dış temasları MİT müsteşarlarının yaptığını anlatan Eymür, "Tarık Ümit sizi yanıltan bir kişi gibi göründü mü?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Çok makbul bir vatandaş değildi. Ama bizim mesleğimizde de zaten kirliliği ortaya çıkarmak istiyorsanız, temiz kişilerle bunu yapamazsınız. Mecburen o tür kişilerle bu işi yapmanız lazım. Biraz çok konuşan, asabi bir insandı. Kızdığı zaman karşı tarafa yüklendiğini biliyorum. Ben mesela Tarık Ümit ile Hakkı Yaman Namlı'yı, güvenmediğim bazı şeylerde, benim dışımda oluyormuş gibi sorguya da aldım. Ama, vasıfları itibarıyla iyi bir haber elemanıydı. Sadece uyuşturucuyla ilgili değil, terör konusunda da iyi haber elemanıydı."

"Susurluk öncesinde hazırladığınız raporun Mikdat Alpay tarafından geri çekildiğini söylediniz. Raporda, bu sanıkların isimleri yer alıyor muydu?" sorusu üzerine Eymür, "Alıyordu. Aydınlık sonradan bir tek Çiller'i ekledi ve 'Çiller özel örgütü' dedi. Orada yazılanların çoğu bizim raporumuzdakilerdir" dedi.

-"Niye ona gitme ihtiyacı duydunuz?

Bir soruyu yanıtlarken, emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın "kendini çok masum gibi gösterdiğini" söyleyen Eymür, "Avcı'nın bilgisi olması lazım. Ekibi vardı" diye konuştu.

Eymür, "Ağar'a, Ümit'in kaçırılması için gittiğinizi söylediniz. Ağar, o dönemde Adalet Bakanı. MİT' elemanının kaçırılmasından ötürü niye ona gittiniz?" sorusu üzerine, "Bildiğim kadarıyla o, bu işin hala içindeydi" dedi.

"Bakanken bu cinayetleri işleyen örgütle ilişkisi olduğunu mu düşündünüz?" sorusunu ise Eymür, "Evet. 'Tosunları Azerbaycan'a yollayacağız, temizleyeceğiz' gibi bir ifade kullandı" diye yanıtladı.

Sanıklardan İbrahim Şahin'in avukatı Basri Aydın'ın, "Tarık Ümit, 3 kişiyi öldürdüğünü söylemiş. Bunu adli makamlara niye iletmediniz?" sorusunu yanıtlarken Eymür, "Devlet adına işlediğini söyledi" dedi.

-Ara kararlar

Duruşmada daha sonra bir dönem Bala'da görev yapan eski Astsubay Yıldıray Soysal, "tanık" sıfatıyla görüntülü sistem üzerinden ifade verdi.

Soysal'a, Uzman Çavuş Fehmi Gedik'in "Bala'daki Jandarma Bölük Komutanı Mücahit Alkıran, bana Faik Candan'ın öldürülmesi olayının açığa çıktığını, ancak konuyu kapattıklarını söyledi" deyip demedikleri soruldu.

Soysal, "1997'de Bala'da faili meçhul olaylarla ilgili tahkikat yapıyorduk. Olay 1994'te olmuş, ben 1997'de görev yaptım. Mücahit Alkıran, ben oraya tayin olmadan önce karakol komutanıymış. Fehmi Gedik, bazı bilgilere ulaşıldığını, ama sonunu getiremediklerini söyledi. Ben sadece bu kadar biliyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, tarafların taleplerini aldıktan sonra baş başa müzakerede bulundu, ardından ara kararları açıkladı.

Buna göre, sanık Mehmet Ağar'ın, adresi bulunduğu İstanbul'dan sesli ve görüntülü sistem üzerinden duruşmaya bağlanması için talimat yazılmasına, sanıkların tutuklanması, bazı sanıklar hakkındaki adli kontrol kararlarının kaldırılması taleplerinin reddine karar verildi.

Eski Başbakanlar Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz, eski İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün da arasında bulunduğu kimi kişilerin tanık olarak dinlenmesi talebinin daha sonra değerlendirilmesini kararlaştıran heyet sanıklara, 1993-1996 arasında Yeşil Pasaport verilip verilmediğinin, verildiyse bunun yasal çerçevede yapılıp yapılmadığının sorulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Faili Meçhul Cinayetlere İlişkin Dava - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar ve rektör yardımcıları Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'i ziyaret etti
    15:47 Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar ve rektör yardımcıları Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'i ziyaret etti

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar ve rektör yardımcıları, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek'i makamında ziyaret etti. Rektör Kibar, Başkan Zeyrek'e hayırlı olsun dileklerini iletti ve hayırlı hizmetler yapma temennisinde bulundu.

  • Bodrum Belediyesi Bayram Tatilinde Yoğun Çalıştı
    15:46 Bodrum Belediyesi Bayram Tatilinde Yoğun Çalıştı

    Bodrum Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, 9 günlük Ramazan Bayramı tatili süresince yoğun bir şekilde çalışarak 36 bin ton evsel atık topladı. Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, kentteki turizm hareketliliğinin esnafı ve belediyeyi mutlu ettiğini belirtti.

  • Kadıköy'de Otomobil Kazası: Bir Kişi Yaralandı
    15:44 Kadıköy'de Otomobil Kazası: Bir Kişi Yaralandı

    Kadıköy'de seyir halindeki bir otomobil, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce park halindeki araca çarptı, ardından takla attı. Kazada bir kişi hafif şekilde yaralandı. Olay güvenlik kamerasına yansıdı.

  • Samsun'da Tır ile Otomobil Çarpıştı, Maddi Hasarla Atlatıldı
    15:44 Samsun'da Tır ile Otomobil Çarpıştı, Maddi Hasarla Atlatıldı

    Samsun'un Canik ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, bir tır ile bir otomobil çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle otomobil sürücüsü bariyerlere çarptı. Kazada sadece maddi hasar meydana geldi ve polis tutanak tuttu.

  • Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, Belediyenin Mali Durumunu Açıkladı
    15:44 Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, Belediyenin Mali Durumunu Açıkladı

    Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, belediyenin mali durumunu paylaşarak gelecekte neler başarabileceklerini göstereceklerini söyledi.

  • Çay Üreticileri Budama Yapmazsa ÇAYKUR'a Çay Satamayacak
    15:41 Çay Üreticileri Budama Yapmazsa ÇAYKUR'a Çay Satamayacak

    Çay Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Mavi, bu yıl budama yapmayarak çayını ÇAYKUR'a değil de özel sektöre satmayı düşünen üreticileri uyararak 'Ayağımızı denk alalım. Üreticiler budamalarını yapsınlar' dedi. Havaların ısınması ile çay üreticileri gübreleme ve budama işlemleri için çay bahçelerine girmeye başladı. ÇAYKUR'a çay satmak için üreticilerin çay tarım arazilerinin 10'da 1'ini budamak zorunda olduğunu hatırlatan Mavi, bu işlemi gerçekleştirmeyen üreticilerin ise her yıl olduğu gibi bu yıl da ÇAYKUR'a çay satamayacağını uyarısında bulundu.

  • Mardin'de Tehlikeli Motosiklet Sürüşü
    15:40 Mardin'de Tehlikeli Motosiklet Sürüşü

    Mardin'in Midyat ilçesinde, motosikletin üzerinde yüz üstü yatarak sürat denemesi yapan gençlerin görüntüleri, pes dedirtti. Görüntülerde, 3 gencin sürat yaparken, 2 gencin ise motosikletin üstüne yatarak ilerledikleri anlar saniye saniye görülebiliyor. Motosiklete yüz üstü yatarak sürat denemesi yapan sürücüler, hem kendilerini hem de diğer araçlardaki sürücülerin canını hiçe saydılar.

  • Samsun'da birinci kattaki evin balkonundan düşen 2 yaşındaki çocuk hastanelik oldu
    15:40 Samsun'da birinci kattaki evin balkonundan düşen 2 yaşındaki çocuk hastanelik oldu

    Samsun'un Atakum ilçesinde birinci kattaki evin balkonundan düşen yabancı uyruklu 2 yaşındaki çocuk, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Çocuğun sağlık durumu iyi.

  • İzmir'de çıkan yangında 3 çocuk babası adam hayatını kaybetti
    15:40 İzmir'de çıkan yangında 3 çocuk babası adam hayatını kaybetti

    İzmir'in Bayındır ilçesinde bulunan bir evde çıkan yangında, 43 yaşındaki 3 çocuk babası Muhsin Ülker hayatını kaybetti. Yangın, sabah saatlerinde meydana geldi ve alevler kısa sürede evi sardı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiyenin müdahalesi sonucunda yangın kontrol altına alındı. Evde yapılan incelemede, Muhsin Ülker'in hayatını kaybettiği tespit edildi ve cesedi İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Advertisement