MUSTAFA DERMENCİOĞLU - Denizli'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kentteki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede örgüt üyelerinin "kamufle" olmak için uyguladıkları talimatlara yer verildi.
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin "il yapılanması" ve "finans kaynakları"na yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesinin ardından, aralarında eski Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ile kentte "il imamı" olarak faaliyet yürüttükleri öne sürülen 3 kişinin de yer aldığı 42'si tutuklu 67 şüpheli hakim karşısına çıkacak.
"ByLock'u telefonlarından sildiler"
Gizli tanık, tanık ve müşteki ifadelerinin yer verildiği iddianamede, örgüt üyelerinin bağlantılarını gizlemek amacıyla uyguladıkları talimatlar aktarıldı.
Şüphelilerin, özellikle 15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarısız olmasının ardından aldıkları talimatlar doğrultusunda örgüt bağlantılarını gizlemek, örgütle ilişkilerini ortaya koyacak delilleri ortadan kaldırmak amacıyla telefonlarındaki "ByLock" programlarını sildikleri belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Operasyon ve gözaltılar kapsamında örgüt mensuplarının, kriptolu ByLock programı üzerinden yaptıkları mesajlaşmalarda deşifre olmamaları için telefonları ve bilgisayarlarını ByLock programını silmek suretiyle formatladıkları, ayrıca güvenlik güçlerine karşı soruşturma aşamasında nasıl hareket edecekleri yönünde talimatlandırıldıkları anlaşılmıştır. FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği en üst seviyede tuttuğu, devletin birçok kurum ve kuruluşuna sızmış olan bu örgüt mensuplarının kendilerini kamufle ederek örgüt adına eylem ve faaliyetlerine devam etmeye çalıştıkları, soruşturma kapsamında yakalanan ve ByLock programını kullandıkları anlaşılan şahısların da FETÖ/PDY terör örgütünün hiyerarşisi içerisindeki talimatlar doğrultusunda hareket ettikleri görülmüştür."
"Örgütle bağlantılarını kamufle ettiler"
Örgütün, hükümete yönelik 17-25 Aralık operasyonları sonrası, üyelerinin deşifre olmasının önlenmesine yönelik bir dizi tedbir aldırdığı vurgulanan iddianamede, "Battal" kod adlı gizli tanığın, bu operasyonlar sonrası eski Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer'in oğlunu cemaate ait Servergazi Okulundan alarak başka okula gönderdiğini söylediği belirtildi.
İddianamede gizli tanığın şu ifadelerine yer verildi:
"Hem cemaati korumak hem de yapıyla bağlantısını gizlemek amacıyla oğlunun öğretmenlerle geçinemediğini gerekçe gösterdi. Ayrıca, örgütün iş adamları konfederasyonu olan TUSKON üyeliğinden de ayrıldı. Özer'in Bank Asya'da şahsi hesabı vardı. Toplanan paralar, Bank Asya üzerinden dünyaya dağılırdı ancak 17-25 Aralık sonrası Necdet Özer ve mütevelli üyeler, buradaki hesaplarını kapattı, farklı bankalarda hesap açtılar."
Odasındaki tüm belgeleri kaldırmış
İddianamede, Necdet Özer'in çevresindekilere, " Recep Tayyip Erdoğan'ın 25 Mart 2014'ten sonra başbakanlık koltuğunda oturamayacağını" söylediğine ilişkin bilgi veren "Yavuz" kod adlı gizli tanığın ise şu sözleri aktarıldı:
"Necdet Özer, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden 2 hafta önce odasındaki tüm plaket, derneklerle ilgili teşekkür belgesi gibi bağlantılı olduğunu ortaya koyacak şeyleri ortadan kaldırdı. Bu plaket ve belgelerin nerelerden verildiğini tam bilemiyorum ancak Kimse Yok mu Derneğinden 2014 yılındaki katarakt projesine verilen destek ile ilgili bir teşekkür belgesi vardı. Necdet Özer, 15 Temmuz öncesinde 4 gün Ankara'da idi hatta 14 Temmuz tarihinde Başbakan ile randevusu olmasına rağmen 13 Temmuz 2016 gecesi Denizli'ye gelip ertesi sabah tekrar Ankara'ya gitti.
Bu, oldukça şüpheli bir durum. Darbecilere bilgi vermiş olabileceğini düşünüyorum."
Ayrıca, "Yılmaz" kod adlı gizli tanığın, bir şüphelinin, sahibi olduğu ait geri dönüşüm firmasının belediyeden iş alabilmesi amacıyla örgüt bağlantısını gizlemek için tedbir olarak bazı dernek üyeliklerinden ayrıldığı, ihaleyi alarak sözleşme yaptığı yönünde bilgi verdiği kaydedildi.
"Aramacı" örgüt evlerini aramış
İddianamede, tutuklu sanıklar arasındaki Abdurrahman Kaplan'ın, FETÖ/PDY içinde aktif faaliyet gösterdiği, "Aramacı" olarak tanındığı ve irtibatlı olduğu örgütün üst düzey mensuplarından aldığı talimatlar doğrultusunda hareket ettiği vurgulandı.
Kaplan'ın aldığı talimatlar doğrultusunda, örgüt üyelerine ait adreslerde çeşitli defalar arama yaptığı, bayanlara ait eşyaları dahi aradığı aktarılan iddianamede, "Abdurrahman Kaplan'ın örgüt üyelerinin bilgisayarlarını inceleyerek suç delillerini yok ettiği de tespit edilmiştir. Bahse konu tabletle ilgili incelemede kalıcı silme programının yüklü olduğu, Fethullah Gülen yapılanması bağlantılı şirketlerin bilgisayarlarında suç delillerini yok etme veya gizleme amaçlı temizleme işlemi yaptığı görülmüştür." ifadelerine yer verildi.
Son Dakika › Güncel › Fetö'cülerin 'Kamufle' Oyunu - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?