Fetö'nün BDDK'daki "Usulsüz Sorgulama" Davası

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) çalışma esaslarına aykırı şekilde, önemli projelere imza atan bazı iş adamları ile Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve İHH İnsani Yardım Vakfı gibi vakıfların banka hesaplarının usulsüz sorgulanarak elde edilen bilgilerin, FETÖ/PDY'ye aktarılmasına ilişkin hazırlanan iddianame sonucunda haklarında dava açılan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile dönemin bazı BDDK yönetici ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 31'i tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamlandı.

Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısında yapılan binadaki salonda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Murat Yıldırım, 2008 yılından sonra BDDK'da yeminli murakıp olarak görev yaptığını söyledi.

İş adamlarının hesaplarını inceleyip FETÖ ile paylaştığı iddialarını reddeden Yıldırım, yaklaşık 60 murakıbın, dosyada müşteki olan kişi ve kurumların hesaplarını görevi gereği incelediğini, bunlardan kendisinin de aralarında bulunduğu 30 kişinin tutuklandığını savundu.

Kurumda yapılan fişleme nedeniyle kendisinin tutuklandığını öne süren Yıldırım, "Şahsımla ilgili tüm yazışmaların incelenmesi yapılmış, ancak bir şey bulunamamıştır. 7 Mart-26 Aralık 2013 tarihleri arasında Vakıfbank nezdinde tam yetkiyle görevlendirildim. İncelediğim hesapları asla reddetmedim, bazı incelemeleri hatırlayamadığımı söyledim. Birçok başlıkta inceleme yaptım. Vakıfbank'ın verdiği ilk 200 krediyi inceledim. Cengiz, Sancak ve Kalyon grupları bu listede olduğu için, ben de bu kapsam doğrultusunda inceleme yaptım. Bilal Erdoğan'ın hesaplarında herhangi bir inceleme yapmadım." şeklinde savunma yaptı.

Yıldırım, MİT'in gönderdiği listede "ByLock" kullanıcısı olarak gözükmediğini, emniyetin gönderdiği yazıda ise kullanıcı olduğunun belirtildiğini, bu programı indirip kullanmadığını öne sürdü.

Sanıktan "Alman Vakıflarından, Gezi eylemlerine destek" iddiası

Yıldırım'ın ardından söz alan tutuklu sanık Oktay Çolak da iddianamede yer alan bir ses kaydında, 17-25 Aralık sürecinde iş adamlarının dinlendiğinin iddia edildiğini belirtti.

Ancak bu ses kayıtlarının o döneme ait olmadığını ve iddianamede yer alan iş adamlarını dinlemediklerini öne süren Çolak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasları ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Osman Kavala'nın hesaplarını incelediklerini iddia etti.

Gezi Parkı eylemleri sırasında Kavala'yı ve bazı gaz maskesi dağıtan şirketlerin hesaplarını incelediklerini dile getiren Çolak, şöyle devam etti:

"Biz BDDK olarak Bank Asya hesaplarını da inceledik. Hangi şirketlerin, başka bankalardan kredi çekip Bank Asya'ya yatırdığını tespit ettik. Hatta Gezi Parkı eylemleri sırasında mayıs ve haziran aylarında Alman vakıflarını ve PKK'ya finans desteği veren bazı yerlerin hesaplarını da inceledik. Birçok Alman vakfının Gezi eylemlerine destek verdiğini tespit ettik."

Savunma yapan diğer tutuklu sanıklar da üzerilerine atılı suçlamaları reddetti.

Duruşma yarına ertelendi.

İddianameden

İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Evliya Çalışkan tarafından, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 31'i tutuklu 33 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, 17/25 Aralık 2013 dönemindeki kabine üyelerinin tamamı ile iş adamları Abdullah Tivnikli, Ali İbrahim Ağaoğlu, Muharrem Usta, İbrahim Çeçen, Nihat Özdemir, Ethem Sancak, Mustafa Topbaş, Usame Kutub, Sezai Bacaksız, Abdülkerim Çay, Celal Koloğlu, Mehmet Cengiz ile Cemal Kalyoncu'nun da aralarında bulunduğu 30 kişi ile TÜRGEV, İHH, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Halkevleri Vakfı ile Türkiye'deki önemli projelere imza atan 31 şirket, müşteki olarak yer aldı.

İddianamenin bir numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında, "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "bankacılık kanununa muhalefet" suçlarından bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve 35 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, aralarında örgütün sözde "BDDK imamı" olduğu değerlendirilen Utku Tosun, yine kurumda bir dönem yöneticilik yapan Fatih Öztürk, Mustafa Yıldız ve Oktay Çolak ile murakıp Naim Kahveci, murakıp Ramazan Canik hakkında da "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "silahlı terör örgütü yönetmek" ve "bankacılık kanununa muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıldan 159'ar yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, diğer 26 sanık hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "bankacılık kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 13 yıl ile 450 yıl arasında değişen hapis cezası istendi.?