Fetö/pdy Çatı Davası - Son Dakika
Güncel

Fetö/pdy Çatı Davası

Fetö/pdy Çatı Davası

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davası kapsamında, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 73 kişi hakkında açılan davanın 5. celsesinin öğleden sonraki bölümünde tanıkların ifadeleri dinlenildi.

09.01.2017 20:47
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davası kapsamında, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 73 kişi hakkında açılan davanın 5. celsesinin öğleden sonraki bölümünde tanıkların ifadeleri dinlenildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tanıklar eski polis memuru Hulusi Cemil Altınlı ile Dr. Bülent Çanakçı'nın ifadeleri dinlendi. Eski polis memuru Altınlı, 1993 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında polis memuru olarak göreve başladığını ve eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un 1998 yılında kendisine Fetullah Gülen cemaatinin devletin içine sızdığını, yabancı istihbarat birimlerinin Gülen'e yardım ettiğini söylediğini anlattı. Daha sonra Sabri Uzun'un kendisinden Gülen örgütünün içine sızmasını istediğini belirten Altınlı, "Ben de bunu kabul ettim ve içlerine nasıl sızacağımı bana anlattı. Daha sonra bazı cemaatçiler benimle ilgilenmeye başladı ve ev toplantısına çağırdılar. Cemaat yapılanmasının içine girmemi teklif ettiler. Bende almış olduğum emir gereği bunların içerisine girmiş oldum" diye konuştu.

Ev toplantısına kendisini Ömer Kesinci isimli bir şahsın davet ettiğini anlatan Altınlı, "Orada Mehmet Gül adlı başka biri daha vardı. Mehmet Gül'ün şube imamı olduğunu ve Batman İstihbarat Şubenin hemen hemen yarısının cemaat mensubu olduğunu öğrendim. 6 yıl boyunca cemaatin içinde kaldım. Sanırım 2003 yılında vermiş olduğum bir açıktan dolayı benim amacımı öğrendiler. Daha sonra Edirne'ye tayinimi çıkardılar. Bu örgütün kurduğu kumpasla tutuklandım ve meslekten ihraç edildim" ifadelerini kullandı.

Altınlı, cezaevine girdikten sonra tutuklu sanıklardan Ali Çelik'in kendisinin yanına geldiğini ve kendisini hizmet hareketinin gönderdiğini söylediğini dile getirerek, "Ali Çelik, Türkiye genelindeki polislerden sorumlu emniyet imamı olan Süleyman Uysal'ın ismini vererek kendisini hizmet hareketinin gönderdiğini bana söyledi. Benden ücret almadan cemaat adına savunmamı üstleneceğini söyledi ve vekaletimi istedi. Ben de kabul ettim. Ama daha sonra cemaatin benim savunma aşamasında cemaat ile ilgili herhangi bir ifade verip vermeyeceğimi kontrol etmek için Ali Çelik'i gönderdiklerini anladım. Benim cemaatle ilgili herhangi bir ifadem olmayınca Ali Çelik'in mahkeme heyetine savunmamdan çekildiği yönündeki dilekçesini verdiğini öğrendim. Avukatlığımdan çekildiğinden benim haberim yoktu" dedi.

"Ali Çelik, Zekeriya Öz'ün hizmet hareketinde abi olduğunu söyledi"

Ali Çelik'in daha sonra kendisinin savcıya verdiği ifadesini kendisine anlattığını belirten Altınlı, "İfadeyi verdiğim savcının yanında oturan başka biri var mıydı diye sordu bana. Birini tarif etti ve 'O bizim Zekeriya ağabey (Zekeriya Öz). Zekeriya ağabey duymuş bunları' dedi" ifadelerini kullandı.

Altınlı, Ali Çelik'in FETÖ'den firari olan Zekeriya Öz'ün hizmet hareketinde ağabey olduğunu söylediğini ifade ederek, "Ali Çelik, 'Duruşmadan 4 gün önce Zekeriya ağabeyle görüştüm savcıya senin tahliyeni talep ettirecek' dedi. Hakikaten de duruşmada savcı tahliyemi kabul etti. Daha sonra Ali Çelik ile zaman zaman görüştüğümüzde Zekeriya Öz ile görüşüp görüşmediğimi sordu. Zekeriya Öz'ün bana ceza vereceğini, benim de o cezanın sebebinin ne olduğunu bildiğimi söyledi. Daha sonra da ceza aldım" diye konuştu.

"Cemaat peşimi bırakmadı"

17-25 Aralık'tan sonra devlet içerisindeki FETÖ'cü yapılanma ihraç edildiği zaman tekrardan yargılanma için başvurduğunu anlatan Altınlı, "Tekrardan yargılandığımdan suçsuz olduğum kararı verilip, ayrı ayrı beraat ettim. Cemaat peşimi bırakmadı. Yasa dışı dinlenme davasında Hizbullah örgütü üyesi diye dinlemişler beni. 2009'da bildiklerimi Milli İstihbarat Teşkilatına bildirmek istedim. Bir hata yaptım, bunu telefonla görüştüm. Daha sonra operasyonla tutuklandım" dedi.

Fetullah Gülen'in bizzat emriyle Batman'da Hizbullah örgütüne yönelik soruşturmada görevli bir memurun infaz ettirildiğini belirten Altınlı, Gaffar Okkan suikastinde de FETÖ'nün parmağı olduğunu bildiğini kaydetti.

Hulusi Cemil Altınlı'nın ardından ifadesi dinlenilen Dr. Bülent Çanakçı ise, 1984 yılında üniversite zamanlarında yurttan kovulduğu için bir arkadaşının önerisi ile cemaat evine yerleştiğini ve bu vesileyle cemaatin içine dahil olduğunu söyledi. Tutuklu sanıklardan İlhan İşbilen ile aynı evde kaldığını kaydeden Çanakçı, " Hüseyin Durmaz, Metin Akdağ ile ismini şuan hatırlayamadığım birkaç kişi daha vardı o evde. O sıralarda cemaatin abileri arasında bir kavga olmuştu. Herkes uzaklaştırılmıştı. İlhan İşbilen de cemaatin Erzurum sorumlusu olarak gelmişti" dedi.

Mahkeme Başkanı Giray'ın İlhan İşbilen'in örgütle ilgili bağını sorması üzerine Çanakçı, "İlhan Bey'in küçüklüğünden beri hoca efendinin yanında olduğunu, onun berberliğini yaptığını biliyorum. Hoca efendinin ona göre ayrı bir iltifatı vardı. İlk baştan itibaren İzmir'e gittiğinde yanında toplanan 7 kişilik grup içerisinde kendisi. FETÖ'nün içindeki illegal işlerden sorumlu olan kişi diye biliyorum" ifadelerini kullandı.

Doktor olduğunu anlatan Çanakçı, İlhan İşbilen'in kendisine polis kolejinde ihtiyaçları olduğunu söylediğini ve bu vesileyle polis kolejinde doktor olarak çalışmaya başladığını dile getirerek, "İlk 2 yıl faaliyetim yoktu. Daha sonra doktorların sayısı artınca ve yaşça en büyükleri ben olduğum için abi olarak seçildim. Evlerde sohbet ediyorduk. Kemalettin Özdemir o zamanlar emniyetin imamıydı ve ona bağlı çalışıyorduk. Toplantılarda kim hizmet hareketinin aleyhinde konuşuyor, emniyette neler oluyor bunları konuşuyoruz. Bana söylendiği zaman benim ulaştıracağım kişi Kemalettin Bey'dir. Herkes bunları tutar" dedi.

Bir dönem FETÖ'nün emniyet imamı olan Kemalettin Özdemir'e, Gülen'e dava açan dönemin DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'e komplo kurulduğu yönündeki iddiaları sorduğunu kaydeden Çanakçı, "Kemalettin ağabey bunun üzerine 6 dakika gibi bir süre 'bizi kandırdılar' diyerek ağladı. Kemalettin ağabey, Nuh Mete Yüksel'e komplo kurulması emrini Fetullah Gülen'in verdiğini bana söyledi" diye konuştu.

"Seçimlere yakın cemaatten 'şu partiye oy verilecek' diye mesaj gelirdi"

Çanakçı, cemaatin seçimlerden önce üyelerine hangi partiye oy verecekleri yönünde talimatta bulunduğunu anlattı. Çanakçı, "Cemaat 'siyasetle bir ilgimiz yok' imajı oluşturmak için seçimlerle ilgili uzun süre bir şey demezdi. Seçimlere yakın 'şu partiye oy verilecek' diye mesaj gelirdi. Son zamanlarda çok farklı yerler söylenmeye başlanmıştı" şeklinde konuştu.

Çanakçı, Şerif Ali Tekalan'ı tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine, "Şerif Ali Tekalan'ın GATA'daki doktorların istişaresine katıldığını biliyorum. Şerif Ali Tekalan'ın Bülent Ecevit ile görüştüğünü de biliyorum. Arabayı ben kullanmıştım. Ama ne konuştukları hakkında bir bilgim yok" dedi.

Normal şartlar altında cemaatten ayrılmak gibi bir düşüncesinin olmadığını söyleyen Çanakçı, "2010 yılında Kemalettin Bey'in üzerinde bir sürü oyun oynadılar. 'Hoca efendiye meydan okuyor. Kendini onun yerinde görüyor' denildi. Kemalettin Bey'in bazı CD'lerini herkese yolladılar. İçinde ne vardı bilmiyorum. Bir linç girişimi başlatıldı. Kemalettin Bey ile irtibatım iyiydi. Ben de onun yanında duracağımı söyledim. Hoca efendinin Kemalettin Bey ile ilgili birkaç sözü vardı. 2008'de yanına gittiğimde 'Suat hoca 1, Kemalettin 2. Düşünüp de gurbette ağlamadığım bir gün yok.' Böyle diyen birinin cemaatten atmayacağını düşünüyordum. Kemalettin Bey'in yanında bulundum. Olumlu bir cevap gelmeyince de Kemalettin Bey'in yanında durmaya devam ettim. Cemaatten ayrıldığımı söylediğim an telefonumda kayıtlı binin üzerinde kişiden kimse beni aramadı. O bin küsür telefon çalmaz oldu, beni aramaz oldu. Cemaat dışında bir tanıdığımız yoktu. Ben, eşim ve çocuklarım adeta sudan çıkmış balığa döndük" ifadelerini kullandı.

Cemaatten ayrıldığını açıklamasının ardından Gülen'in firari doktoru Tuncay Delibaş'ın kendisine flash bellek gönderdiğini dile getiren Çanakçı, devlette üst düzeyde görevde bulunan bir kişinin telefon konuşmasını kaydettiklerini ve böylelikle kendisini korkutmaya çalıştıklarını anlattı. Çanakçı, Delibaş'a böyle bir şeyin Müslümanlığın kaidesinde olmadığını söylediğini kaydetti. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Fetö/pdy Çatı Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Beylikdüzü'nde Yağmurda Kaza: Sürücü Hayatını Kaybetti
    02:34 Beylikdüzü'nde Yağmurda Kaza: Sürücü Hayatını Kaybetti

    Beylikdüzü'nde yağmur sebebiyle kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybeden bir otomobil sürücüsü, aydınlatma direğine çarptı. Kazada sürücü hayatını kaybetti. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaza sebebiyle bölgede yoğun trafik oluştu.

  • Akyazı'da annesinden para isteyen şahıs kendini ve annesini yaktı
    02:15 Akyazı'da annesinden para isteyen şahıs kendini ve annesini yaktı

    Sakarya'nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı alan bir şahıs, benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe verdi. Olay sonucunda şahıs tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Şahsın adliyeye sevk edilirken gazeteciye yönelik tepkisi de dikkat çekti.

  • İzmir'de motosiklet ile otomobil çarpıştı: Sürücü ağır yaralandı
    02:03 İzmir'de motosiklet ile otomobil çarpıştı: Sürücü ağır yaralandı

    İzmir'in Konak ilçesinde, otomobil ile çarpışan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı. Olayda motosiklet sürücüsü E.Ö. hayati tehlike altında olduğu için Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Otomobil sürücüsü ise ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.

  • Kırıkkale'de Ambulans ile Ticari Taksinin Çarpıştığı Kazada 4 Kişi Yaralandı
    01:58 Kırıkkale'de Ambulans ile Ticari Taksinin Çarpıştığı Kazada 4 Kişi Yaralandı

    Kırıkkale'nin Kaletepe Mahallesi'nde meydana gelen kazada, bir ambulans ile ticari taksi çarpıştı. Kazada, sürücüler ve ambulansta bulunan sağlık personeli olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.

  • Ümraniye'de Kontrolden Çıkan Araç 14 Araça Çarptı
    01:58 Ümraniye'de Kontrolden Çıkan Araç 14 Araça Çarptı

    Ümraniye'de sürücüsünün kimliği belirlenemeyen bir hafif ticari araç, kontrolden çıkarak park halindeki 14 araca çarptı. Sürücü kazayı yara almadan atlatırken, araçlarda hasar meydana geldi. Polis ekipleri olay yerine gelerek caddeyi trafiğe kapattı. Kaza yapan sürücü işlemler için polis merkezine götürüldü ve araçların çekiciyle kaldırılmasının ardından cadde yeniden trafiğe açıldı.

  • Ümraniye'de frenleri tutmayan araç park halindeki 14 araca çarptı
    01:57 Ümraniye'de frenleri tutmayan araç park halindeki 14 araca çarptı

    Ümraniye'de frenleri tutmayan bir araç, seyir halindeyken park halindeki 14 araca çarptı. Kazada şans eseri ölen veya yaralanan olmazken, otomobillerde maddi hasar meydana geldi. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü.

  • Giresun'da kuyumcu soygunu soruşturması devam ediyor
    01:53 Giresun'da kuyumcu soygunu soruşturması devam ediyor

    Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, Bulancak ilçesinde bir kuyumcunun soyulması olayına ilişkin soruşturma işlemlerinin hala devam ettiğini açıkladı. Olayın gerçekleştiği gün yakalanan 3 şüpheli tutuklandı ve suç aletleri ile gasbedilen ziynet eşyaları ele geçirildi. Soruşturma devam ederken, kamuoyuna gelişmeler hakkında bilgi verileceği belirtildi.

  • Denizli'nin Tavas ilçesinde yeni bir kaza meydana geldi
    01:40 Denizli'nin Tavas ilçesinde yeni bir kaza meydana geldi

    Denizli'nin Tavas ilçesinde 10 gün önce 3 kişinin öldüğü kaza bölgesinde, bugün yeni bir kaza meydana geldi. Otomobil ile kamyonetin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı. Kaza; Tavas ilçesi Güzelköy Mahallesi Dümberek mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; 19 gün önce 4 ölümlü bir kazananın yaşandığı aynı mevkide karşı yönlerden gelen kamyonet ile otomobil çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle kamyonet yola devrilirken, otomobil ise yol kenarındaki yağmur suyu tahliye kanalını da aşarak tarlaya savruldu. Kazada, kamyonet sürücüsü İ.H.M. ile otomobilde bulunan Hakan İ. ve Levent C. yaralandı. Karahisar ve Tavas itfaiye ekipleri tarafından sıkıştıkları araçlardan kurtarılan yaralılar, sağlık ekiplerine teslim edildi. Ambulanslarla hastaneye sevk edilen yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Aynı bölgede 9 Nisan tarihinde meydana gelen kazada, Mehmet Fışkınlı (50) yönetimindeki 20 B 4012 plakalı otomobil ile Yusuf Yusmak (16) idaresindeki plakasız motosiklet ile çarpışmıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Yusuf Yusmak ile motosiklette yolcu konumundaki Yavuz Yumaç (14) ve otomobil sürücüsü Mehmet Fışkınlı yaşamını yitirmişti.


Advertisement