Gaziantep'te Duygu Delen'in ölümüne ilişkin davada adli tıp uzmanları dinlendi

Gaziantep'te 17 yaşındaki Duygu Delen'in ölümüyle ilgili "çocuğun kasten öldürülmesi" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hakaret" ve "konutta yağma" suçlarından da çeşitli oranlarda ceza istemiyle hakkında dava açılan tutuklu sanık Mehmet K'nin yargılanmasına devam edildi.

10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, tutuklu sanık Mehmet K. salonda hazır bulundu.

Duruşmaya, Duygu Delen'in babası Bülent Delen ve taraf avukatlarının yanı sıra bilirkişiler ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi avukat katıldı.

Sanık avukatlarının talebiyle hazırlanan raporda görev alan bilirkişi Prof. Dr. Nadir Arıcan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında öğretim üyesi olduğunu, yaklaşık 30 yıldır görev yaptığını ve bu tür davalarda zaman zaman mütalaa düzenlediklerini ifade ederek, "Dosyayı ekip olarak inceledik. Laboratuvar incelemesinin ardından bütün bulguları birlikte değerlendirip bir mütalaa hazırladık. Uygulamada zorlandığımız konulardan birisi yüksekten düşme konularıdır. İntihar ve cinayet konusunda yorum yapmaktan kaçınırız, sadece otopsi bulguları ile olay yeri bulguları ile bir sonuca gidilmesi mümkün değildir." diye konuştu.

Arıcan, olayla ilgili değerlendirmelerini aktararak, "Maktul düşerken, elini açarken aktif hareket yaptığını ve koruma refleksini gösterdiğini fark ettik. Görüntü kayıtlarında kişinin avuç içlerini açarak aşağı doğru kıvırdığını, koruma refleksi gösterdiğini fark ettik. Otopsi raporunda da doku içi kanamalar söz konusudur. Bu nedenle bilincin kapalı olmadığı kanaati oluşmuştur." ifadelerini kullandı.

Arıcan, olayın "intihar mı yoksa cinayet mi" olduğu konusunda net ve kesin bir şekilde tıbbi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.

Bilirkişi Prof. Dr. Çağlar Özdemir de Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yaptığını aktararak, Nadir Arıcan'ın söylediklerine katıldığını belirtti.

"Ellerin refleksle açıldığı görüşüne katılmıyorum"

Bilirkişi Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kar ise soruşturma aşamasında verdiği rapora aynen katıldığını ifade ederek, şunları aktardı:

"Hem düşmeyle oluştuğu düşünülen lezyonların gerekse yukarıda oluştuğu düşünülen lezyonların ölümden önce mi yoksa sonra mı oluştuğu konusunda net bir ayrım yapmak söz konusu değildir. Ellerin refleksle açıldığı görüşüne katılmıyorum. Refleks hareketi oluşması durumunda neden önce kafa yere değmiştir. Bilincin açık olduğu, tam kapalı olmadığı ve kapalı olduğu yönünde üç görüş oluşmuştur. Ben bilincin kapalı olduğu konusunda net bir tespit yapmıyorum ancak eldeki veriler kapalı olduğunu işaret etmektedir. Dosyaya sunulan uzman raporunda da dört kişilik bilirkişi raporunda da bilince yönelik tespitlerin hangi bilimsel yayınlara istinaden tespit edildiği söylenirse ben de bu hususta araştırma yapabilirim. Bilincin açık olup olmadığı konusunda dosyaya sunulan görüşler arasında çelişki bulunmaktadır. Bu yönüyle adli tıptan rapor alınmasının faydalı olacağı kanaatindeyim."

Sanığın soruşturma safhasında verdiği 3 ifadesinde de "Balkon kapısını açtım." şekilde hiçbir söyleminin bulunmadığını ifade eden Kar, "Eğer sanığın dediği gibiyse balkon kapısında, perde ve tüldeki kanları ben açıklayamıyorum. Son olarak olayın orijinine ilişkin cinayet mi yoksa intihar mı olduğu konusunda bir şey önereceğim. Ölüm öncesine ait şahsın intihara yönelik bir eğiliminin olup olmadığı konusunda psikolojik otopsi yapılmasının dosyaya katkı sağlayacağı kanaatindeyim." dedi.

Duruşma, verilen aranın ardından devam ediyor.

Olay

Gaziantep'te 13 Ağustos 2020'de Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi'ndeki 5 katlı apartmanın 4'üncü katından bir kişinin düştüğü ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edilmiş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden kişinin 17 yaşındaki Duygu Delen olduğu belirlenmişti. Evde bulunan Mehmet K. (20) tutuklanmıştı.

Mehmet K. hakkında "çocuğun kasten öldürülmesi" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hakaret" ve "konutta yağma" suçlarından çeşitli oranlarda ceza istemiyle açılan davada mahkeme keşif kararı vermiş ve olay yeri inceleme uzmanı, fizik mühendisi, adli tıp uzmanı ve bilgisayar teknolojisi uzmanından oluşan heyet, 19 Mart'ta olayın meydana geldiği sanık Mehmet K'nin evinde keşif yapmıştı.