Geleceğin Dünyasına "Işık" Tutuluyor

Dünyaca ünlü fizikçiler geleceğin dünyasına "Işık" tutuyor

Işık Üniversitesi Rektörü, fizikçi Nafiye Güneç KIYAK'ın Bilim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Uluslararası Fizik Kongresi Bodrum'da gerçekleştiriliyor. Kongrenin Onur Konuğu ise, dünyaca ünlü Nobelli fizikçi Prof. Dr. Murray Gell-Mann.

Bilim Kurulu Başkanlığı'nı Işık Üniversitesi Rektörü Nafiye Güneç KIYAK'ın yürüttüğü "Türk Fizik Derneği 29. Uluslararası Fizik Kongresi"nde bilim dünyasına ışık tutacak son gelişmeler aktarılıyor. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile birlikte çok sayıda bilim insanının katılımıyla yapılan kongre, fizik konusunda önemli yeniliklerin paylaşıldığı bir platform oldu.

Bilim Kurulu Başkanlığı'nı ülkemizin yetiştirdiği önemli fizikçilerden, Işık Üniversitesi Rektörü Nafiye Güneç KIYAK'ın yürüttüğü "Türk Fizik Derneği Uluslararası Fizik Kongresi", uluslararası bilim dünyasını Bodrum'da biraraya getirdi. Bu yıl 29'uncusu yapılan uluslararası kongrede geleceğin dünyasına ışık tutacak gelişmeler üzerinde duruldu.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiye Güneç KIYAK, bilimsel araştırmaların insanlığın geleceği için önemine dikkat çekerek, "Bilimsel araştırmaların adresi olan üniversiteler bu misyonlarında başarılı olmak için bilim eğitimine ağırlık vermek zorundalar. Öte yandan üniversite öncesi, daha alt sınıflarda verilen fizik eğitimi de üniversite eğitimi kadar önemli. Aksi takdirde geleceğin potansiyel bilim adamları biçimlenemez" dedi.

Dünyamızın 2000'li yılların başından bu yana baş döndürücü hızla değiştiğine, internet, sanal dünya, iletişim teknolojileri sınırlarının kaldırıldığına, artık her yerin yakın ve bilginin erişilebilir olduğuna dikkat çeken KIYAK, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu baş döndürücü gelişmeye paralel olarak yaşamımızda da pek çok şey büyük bir hızla değişiyor. İnsanın yaratıcılığının sınırları yok. Hangi yaşta olursanız olun. Ancak ışın özü merak, bilinmeyeni araştırma, anlama, merak etme duygusu. Belki de bilimin başlangıç noktası, bu içimizde var olan bilinmeyeni merak etme duygusu. Anlayabilmenin beraberinde getirdiği heyecan ve öğrenme tutkusu. Ancak bilim için sadece merak ve araştırma duygusu yeterli değil, ciddi bir bilgi birikimi ve bugünün moda deyimiyle inovatif düşünce yapısı gerekiyor. İnovatif düşünce, beklenmedik bağlantıları görebilme ve bu bağlantıları geliştirerek bir soruna çözüm bulmaya dönük zihinsel süreçleri kapsar ve bu beklenmedik bağlantılar, görünür olanlardan çok daha güçlüdür."

''Bilim tarihinin en yaratıcı dönemi 20. yy ilk çeyreğiydi''

KIYAK, bilim tarihinin en inovatif ve en yaratıcı döneminin 20. yüzyılın ilk çeyreği olduğuna da dikkat çekerek, bugün tanık olduğumuz baş döndürücü değişimlerin 20. yüzyılın başlarında aynı zaman diliminde yaşamları kesişmiş arka planda resimlerini gördüğünüz tutkulu bilim insanlarının dünyamıza, insanlığa armağanı olduğunu şu sözleriyle belirtti; "Becquerel'in radyoaktiviteyi bulması ile başlayan süreç önce modem fiziği ve ardından bugünün teknolojisini yarattı.

Madam Curie, Rutherford, Bohr, Einstein, Dirac, Debye, Heisenberg, Pauli, Schroedinger, Lorentz ve diğerleri; aynı yaşam diliminde buluşan bu bilim insanları, tüm insanlık tarihi boyunca insanın bilim adına ürettiğinin toplamından çok daha fazlasını insanlığa sundular ve bu insanlar gördüğünüz gibi aynı resim karesinde yer alıyorlar. Bugün ileri teknoloji olarak adlandırdığımız her şey- bilişim, nükleer,uzay, nanoteknoloji- onların yarattığı modem fiziğin ürünüdür. Her gün biraz daha bilgi sahibi olduğumuz temel parçacıklar ise bize geleceğin teknolojisini sunacaktır. Ve belki de daha fazlasını… Beklentilerimizin çok ötesinde en temel sorularımıza yanıt getirecek ve bizi bilinmeyene çok daha fazla yaklaştıracaktır."

Kongrenin Onur Konuğu Nobelli fizikçi Prof. Dr. Murray Gell-Mann

Kongrenin onur konuğu, 1969 Nobel Fizik Ödülü sahibi Prof. Dr. Murray Gell-Mann'a "Genelleştirilmiş Entropi" sunumunun ardından fizik bilimine yapmış olduğu emeklerden dolayı onur ödülü takdim edildi.

"Türk Üniversitelerinde Fizik: Eğitim ve Araştırma" paneli

Ülkemizdeki fizikçileri bir araya getirmek, uluslararası katılımla, yurt içinde ve yurt dışında çalışan bilim insanlarının bilimsel gelişmeler hakkında bilgi alışverişi ve işbirliği olanaklarını arttırmak amacıyla gerçekleştirilen kongrede "Türk Üniversitelerinde Fizik: Eğitim ve Araştırma" konulu panelde, fen fakültelerinde fizik, kimya, biyoloji ve matematik bölümlerinde öğrenci kontenjanlarının boş kalması sorunu ve çözüm önerileri de tartışılıyor.

8 Eylül'de sona erecek kongrede atom, molekül ve plazma fiziği, uygulamalı fizik, yoğun madde fiziği ve istatistiksel fizik, nükleer fizik ve yüksek enerji parçacık fiziği, fizik eğitimi ve felsefesi, matematiksel fizik, astrofizik ve kozmoloji konularında değerlendirmelerde bulunuluyor.