Gençlik tutkusu olan klasik otomobilleri, 46 yıldır baştan yaratıyor (2)

Gençlik yıllarından itibaren klasik arabalara merakı olan Alaettin Güler, 46 yıldır otomobil restorasyonuyla ilgileniyor.

Bir ağabeyinin oto döşemecisi, bir diğerinin de mekanikçi motor ustası olduğunu dile getirerek 1980'li yıllarda eğitiminin yanı sıra otomobil restorasyonuyla da ilgilendiğini kaydeden Alaettin Güler, mesleğe ekonomik sebeplerden dolayı başladığını söyledi.

İstanbul Güngören'deki garajında çalışmalarına devam eden Alaettin Güler, klasik otomobil restorasyonunun nasıl yapıldığını AA muhabirine anlattı.

Arabalara karşı olan ilgi ve sevgisi nedeniyle döşemecilik yapan ağabeyine eğitiminin dışındaki zamanlarda yardım ederek başlayan Güler, "Sabahçıysam öğleden sonra dükkana gelip hem ders çalışıp ağabeyime yardımcı olup sanatı öğrenmeye çalışıyorduk. O zaman ağabeyimde bir ustanın yanında çalışıyordu, kendisine sonradan dükkan açmıştı. Onun yanında yardım ederek başladım." dedi.

Alaettin Güler, mesleğe başladığında Türkiye'de yerli olarak Murat 124 ve Anadol marka arabaların üretildiğini ağırlıklı olarak Amerikan, Alman ve Fransız arabaların mevcut olduğunu dile getirdi.

Güngören'de 45 arabalık garajı yeniden dizayn ederek kaportadan kilit işine kadar bütün işlemlerin burada tamamladığının altını çizen Güler, "Bir tek fırın sistemi, ilk kat boyası bittikten sonra dışarıya fırın için ve rot ayarı için gidiyor. Diğer her şeyi burada yapılıyor." diye konuştu.

Bir otomobilin restorasyon sürecinin nasıl işlediğini anlatan Alaettin Güler, şunları söyledi:

"Arabaya başlama sürecimiz ilk önce müşteri arabasının toplanmasını istiyorsa birkaç günlüğüne bize bırakıyor. Biz arabadaki parça durumunu, neler yapılması gerektiğini, müşterinin bizden isteklerini bir araya getiriyoruz. Mesela klima istiyordur, fren sisteminin geliştirilmesini istiyordur. Motoru 8 silindir olsun istiyorlar. Araba düz vitesse otomatik istiyorlar."

"En son bölümde kuru kasa haline getiriyoruz"

İlk olarak aracın döşemesinin ve camlarının söküldüğünü dile getiren 58 yaşındaki Güler, "Elektrik tesisatını, motor şanzımanını ve tampon, panjur denen çıtalarını bu sırayla söküyoruz. En son bölümde de diferansiyel, fren sistemi, boru sistemi, benzin sistemi, depo sistemini sökerek kuru kasa haline getiriyoruz. İlk önce kumlamaya götürüyoruz. Kumlamadan geldiğinde, kaporta işlemine başlıyoruz." dedi.

Boya kısmında özellikle hassas davrandıklarını kaydeden Güler, fabrikanın giremediği yerlere girerek aracın çürümemesi açısından en iyi şekilde yapmaya gayret ettiklerini söyledi.

Boya işleminin otomobilin fırından çıktıktan sonra tamamladığını anlatan Alaettin Güler, ilk önce mekanik kısımla montaja başladıklarını ifade etti.

Güler, "İlk önce mekanik kısmıyla başlıyoruz. Ön takımı ve diferansiyeli koyuyoruz. Fren sistemini, benzin borularını, fren borularını komple bunların montajına başlıyoruz. Daha sonra iş elektrik tesisatına geliyor. Devamında da cam işlemi devam ediyor. Kilitleri de yaptıktan sonra en son yer döşemelerine başlıyoruz." diye konuştu.

Pasta, cila ve rot ayarı sonrası fren kontrolleri yapıldıktan sonra aracın muayeneden geçtikten sonra müşteriye teslim edildiğini kaydeden Alaettin Güler, "Çok kötü bir durumda olan arabanın restorasyon süresi 4-6 ay arasıdır. Şu anda yaptığımız Amerika'dan ithal bir Rolls-Royse var. Pek fazla kaporta işi olmayan bir arabaydı. Bu araba için 2,5-3 aylık bir süre verdik. Ortalama bir ay oldu biz de 15-20 günlük bir işi daha var. Yani 2 ayda da bitebilecekken biz bu süreyi veriyoruz çünkü arabanın durumu önemli. Çok kötü bir durumdaysa, bir de parça problemi yoksa en geç 6 ay içerisinde teslim olunur." ifadelerini kullandı.

Güngören'deki garajında 6 kişilik bir ekip olduklarını söyleyen Güler, 2 boyacı ve 1 de kaportacı ustasının olduğunu söyledi.

Alaettin Güler, ekonomisi kuvvetli olan insanların ilgi duyduğunu dile getirerek, " Engin Altan Düzyatan'a, Umut Kurt'a, iş adamlarından birçok kişiye araba yaptık ve teslim ettik. Restorasyon aşamasında, boyada, kaportada olan, toplanmaya hazır olan araçlarımız mevcut. Yeşilköy'de butik bir mağazamız var. Kendimiz yapıp bitirdiğimiz 10-15 arabamız orada sergileniyor." diye konuştu.

"Erol Olçok Beye bir araba hazırlıyorduk"

Klasik araba tutkusunu gençliğinden beri sürdüren Alaettin Güler, 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında oğlu Abdullah Olçok ile birlikte şehit olan Erol Olçok'a da bir otomobil hazırladıklarını fakat Olçok'un şehit olması nedeniyle otomobili kullanamadığını anlattı.

Güler, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu meslekte en çok üzüldüğüm olaylardan bir tanesi rahmetli Erol Olçok beyefendiye Mercedes topluyorduk. Arabada bitme aşamasına gelmişti, son döşemeleri takılıyordu. Kendisi işlerinin yoğunluğu nedeniyle çok fazla ilgilenemiyordu ama yanındaki arkadaş gelip gidiyordu. Kendisiyle birkaç sefer de görüşmüştük. Arabası bitti, 15 Temmuz gerçekleşince kendisi köprüde oğluyla birlikte vefat etti. O araba bizde yara kaldı. Ben de eski plakası duruyor. Hatıra olarak saklıyorum. O arabaya binememesine çok üzüldüm. Ortalama 6-7 ay uğraşmıştık. Ciddi bir emek vermiştik, kendisi de çok titiz bir insandı."