"Gişe Beklentili Teklifi Reddediyorum" - Son Dakika
Magazin

"Gişe Beklentili Teklifi Reddediyorum"

"Gişe Beklentili Teklifi Reddediyorum"

'Aşk Tesadüfleri Sever' filmiyle gişede büyük bir başarı yakalayan Ömer Faruk Sorak, yeni projelerini anlattı.

15.07.2012 06:03  Güncelleme: 08:39
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yönetmen Ömer Faruk Sorak; geçtiğimiz ay Yeşilçam Film Akademisi Ödülleri'nde 'Aşk Tesadüfleri Sever' filminin 'En İyi Dijital Efekt Ödülü' almasına isyan etmiş, filmde dijital efekt olmamasına rağmen ödüle layık görülmesini komiklik olarak nitelendirmişti. Yaptığı açıklama sonrası ödülün kendisinden alınıp Derviş Zaim'e verilmesini doğru bulduğunu söyleyen Sorak, olayı değerlendirdi ve yeni projelerini anlattı...

Yeşilçam Film Akademisi Ödülleri'nde 'Aşk Tesadüfleri Sever' filminizle En İyi Dijital Efekt Ödülü'nü aldığınızı duyunca ne düşündünüz?

Çok şaşırdım. Çünkü bizim filmde efekt yok. "Siz başvurdunuz" deniyor. Bize gönderilen detaylı formu arkadaşlar ben yurt dışındayken doldurmuşlar. Ben de olsam öyle doldururdum. Arkadaşlar, dijital efekt bölümünü "Post prodüksiyon demek istiyorlar" herhalde deyip işaretlemişler. "Kategori olarak yarışmak istediğiniz yeri işaretliyorsunuz, sonra biz ödül verince bağırıyorsunuz" mantığı çok komik geldi bana. Diyelim ki biz bir halt ettik, hatta kurnazlık yaptık; sırf biz oraya dijital efekt yazdık diye olmayan bir şeyi ödüllendirmek neden? Zaten daha sonra bizden alıp Derviş Zaim'e verdiler.

Yönetmenler Derneği ve Sinebir'den (Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği) istifa etmenizin sebebi de yaşanan bu tatsızlık mı?

Evet. Hadi biz hata yaptık, o şekilde işaretleyip gönderdik; 800 kişilik jüri bunu nasıl görmez? Ben bu festivali nasıl ciddiye alayım? Bu birlikteliğin içinde birinin gördüğü rüyayı diğeri görmüyorsa, benim o yerde işim olmaz. Bu mantıkla Yönetmenler Derneği'nden de, Sinebir'den de istifa ettim. Aynı yerden bakmıyoruz. Benim baktığım yer yanlışsa da, ben o doğrunun içinde olmayayım diye istifa ettim.

'Aşk Tesadüfleri Sever' filmini çekmenizin üstünden 1.5 sene geçti. Neler yaptınız bu süreçte?

Reklam ve klip çektik, elimizdeki hikayeleri senaryolaştırdık. "Ne yapmayı düşünüyorsunuz?" sorusuna cevap olarak vereceğimiz beş projemiz var artık elimizde. Hepsi çekilmeye hazır, sırasını bekliyor.

İlk sırada hangi proje var?

Ben artık bir şeyi ilk sıraya koymamayı öğrendim çünkü her sene "Ne çekiyorsun?" diye sordular, ben de "Derinsu" dedim ama hep başka filmler çektim. Ne mutlu ki artık "Hangisi olsa kabulümdür" diyebileceğim beş senaryomuz var.

ANDY GARCIA ÇOK BEĞENDİ

Aralarından 'Tutkal' biraz daha ön plana çıkıyor sanırım.

Evet, 'Tutkal' bu beş projenin içinde en çok uluslararası heyecan yaratan film. II. Dünya Savaşı'na girmeyen bir ülkenin gözünden savaşı anlatıyor. Bu anlamda orijinal bir film olacak. Tarihsel bir süreci yansıtacağı için üzerinde çok ciddi araştırmalar yapıyoruz.

Film için Andy Garcia'nın ismi de geçiyor...

Biz bu hikayeyi uluslararası boyuta nasıl taşırız diye düşünürken görüntü yönetmenimizin vasıtasıyla Andy Garcia hikayeden haberdar oldu ve çok beğendiğini, içinde yer almak istediğini söylemiş. Hatta yapımcı ve yatırımcı olarak içinde olmak isteyeceğine dair haber gönderdi bize. Yazışmalarımız sürüyor.

'Aşk Tesadüfleri Sever'i dünyaya pazarlama durumu ne aşamada?

Yerel hikayelerimizden evrensel sonuçlar çıkaralım derdindeyiz. İran sineması gerçeği varsa, biz de Türk sineması rüzgarı estirmeye çalışıyoruz. Romanya'nın dünyaca ünlü bir medya şirketi, iki yıldır bizimle işbirliği yapma niyetinde. Örneğin 'Aşk Tesadüfleri Sever'i yeniden çekmek istiyorlar. Bu hakkı daha önce bir Amerikalı şirket almıştı ama vaat ettikleri sürede yetiştiremediler, bir yıl daha süre istediler. Romenler "Biz kesin yapacağız" deyince onlarla anlaştık. Filmimiz, Orta Avrupa ve Doğu Avrupa'nın tamamına hizmet veren kurum sayesinde dünyaya pazarlanacak.

Yurt dışına açılmaya niyetlisiniz galiba?

Biz, 'Kapıkule'nin diğer tarafına iş yapmak istiyoruz' kahramanlığında değiliz. Bizim insanımızın beğendiği filmi, dünya insanının da beğeneceğini biliyoruz. Çok ortaklı ve çok uluslu filmler yapabilmek, sesimizi yurt dışında da duyurmak istiyoruz. Bu amaçla Amerika'da şirket kurduk; ülkemize gelip film çekmelerini sağlayacağız.

SARIKAMIŞ'I ANLATACAĞIZ

Böcek Yapım olarak prodüksiyon da yapıyorsunuz. Yapımcılığını üstlendiğiniz 'Sarıkamış' filmi var. O filmin son durumu nedir?

Filmimiz montaj aşamasında. Biz bilinen o Sarıkamış gerçeğini anlatmıyoruz. Sarıkamış'ta bir tek kurşun atmadan donarak ölen askerlerin olduğu bir cephede hayatta kalma mücadelesi veren bir grup insanın hikayesini anlatıyoruz. 30 Kasım'da vizyonda olmasını planlıyoruz.

Prodüksiyonunu üstlendiğiniz başka filmler var mı?

Böcek Yapım olarak, Yılmaz Erdoğan'ın bu ay çekmeye başladığı 'Kelebeğin Rüyası' ve Şahan Gökbakar'ın çekimlerini tamamladığı 'Celal ile Ceren'in de prodüksiyonunu yaptık.

#Sayfa#

ŞAHAN YADIRGANMAZ

'Celal ile Ceren' filmi 'Recep İvedik' serisinden sonra risk midir Şahan Gökbakar için? Seyirci yadırgar mı sizce? Bence risk değil. Çünkü Şahan, bin yüzlü bir adam; bir gün 'Recep İvedik', bir gün başka birisi... Şahan geçmişte yaptığı işlerle, hangi kılığa girerse girsin başarılı olacağını defalarca kanıtlamış bir oyuncu. Yadırganacağını hiç sanmıyorum. Bence çok sevimli bir film oldu. 'Recep İvedik'ler bir süper kahraman hikayesiyken, bu film sıradan bir insanın hikayesi.

EVRENSEL BİR HİKAYESİ VAR

'Aşk Tesadüfleri Sever' filminizin halen bu kadar ilgi görmesini ve yurt dışında da beğenilmesini neye bağlıyorsunuz?

Filmde tesadüfler üzerine kurulu bir aşk hikayesi anlatılıyor. Bu da dünyanın her yerinde işlenen bir konu. Sonuçta bir insan hikayesi ve evrensel bir boyutu var. Biz birçok uluslararası festivalden 'En İyi Film' ödülü aldık ama filmimizin yurt dışında tekrar çekilecek olması ödülden çok daha anlamlı geliyor bana.

Neden bunu daha anlamlı buluyorsunuz?

Bu; bizim kendi ülkemizde, kendi insanımız için yaptığımız bir işi seyredenlerin, kendi insanlarının da bu hikayeyi izleyebileceği hissine kapıldıkları anlamına geliyor. Bu da filmimizi evrensel kılıyor. Bizim esas yapmak istediğimiz şey de buydu zaten; evrensel bir iş yapmak.

BEN NE ZİRVEDEYİM NE DE ZİRVEDE OLMANIN HAYALİNİ KURUYORUM

'Aşk Tesadüfleri Sever' filminin 2.5 milyonluk gişe başarısı ve uluslararası arenada ses getirmesi sizi nasıl etkiledi?

Özgüven verdiği kesin. 'Başarabiliriz' hissi yarattı. Cesaret kazandırdı. Her yaptığınız film, yapmayı hayal ettiğiniz bir sonraki filmin anahtarı aslında. O yüzden 'Aşk Tesadüfleri Sever'in benim hayatımda film olarak yeri ve değeri çok fazla. Bana gelen yönetmenlik tekliflerini artırdı. Ama "Bu adam benim filmimi çekerse gişe rekoru kırarız" diye tercih edilmemeliyim. Gişe başarısı beklentisiyle bana gelen bazı teklifleri kibarca reddettim.

Öyle bir lüksünüz var yani...

10 yıl sonra bu kadar talep görmeyeceğimi biliyorum, buna rağmen her filmi ben yöneteceğim diye bakmıyorum olaya. Ucunu görmediğim, bulutların arkasındaki bir tepeye doğru tırmandığım hissindeyim. Bunun sonu yok. Önemli olan o tırmanma süreci, zirveye ulaşmak değil. Bu işin zirvesi her zaman bulutlu bir yer. Ben ne zirvedeyim, ne de zirvede olmak istiyorum.

KIVANÇ İSTİKRARLI VE ÇOK YETENEKLİ

Magnum reklamında Kıvanç Tatlıtuğ ile çalıştınız; bir filminizde oynamasını ister misiniz?

Kesinlikle! Biz Kıvanç'la daha önce THY için reklam filmi çekmiştik; oradan tanışıyoruz ama bu son reklamla daha da yakınlaştık. Kıvanç, 'kabuğuna sığmaz' derler ya, aynen öyle biri. Sürekli öğrenmeye aç. Doğru yolda yürüdüğünün farkında ama önünde aşması gereken bir sürü insanın olduğunun da bilincinde. Mütevazı, istikrarlı ve çok yetenekli. Beni en çok heyecanlandıran oyunculardan biri. Özellikle bir filmim onun için çok uygun.

GERÇEKTEN İSTİYOR

Popülaritesini iyi yönetebildiğini düşünüyor musunuz?

Popülaritesi ve oyunculukla ilgili heyecanları çok farklı yürüyor. Popülerliği, onun dışında ve ona rağmen yürüyor. Oyunculuk serüveni bundan tamamen bağımsız, çok daha başka sancıları barındıran bir şey. Kıvanç sadece yakışıklı jön olmanın yanında, gerçekten bunu isteyen ve kafa yoran biri...

YILMAZ'IN EN İYİ İŞİ OLACAK

Yılmaz Erdoğan'ın çektiği 'Kelebeğin Rüyası' filmi merakla bekleniyor. Siz bu filmde nasıl bir görev üstlendiniz?

'Kelebeğin Rüyası' seyirciye saygı duruşu niteliğindeki bir dönem filmi. Biz Yılmaz Erdoğan'ın yaratmaya çalıştığı atmosferi, onun hayalini hayata geçirecek bütün teknik ve kreatif kadronun oluşumunu üstlendik. Yılmaz, çekmeyi planladığı şekilde çekebilsin diye çaba gösterdik. Bence Yılmaz bu filmle birlikte kariyerinin de en iyi işini yapmış olacak.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin 'Gişe Beklentili Teklifi Reddediyorum' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement