Grafikli - Yemen'deki "Kararlılık Fırtınası" Operasyonunun Birinci Yılı - Son Dakika
Güncel

Grafikli - Yemen'deki "Kararlılık Fırtınası" Operasyonunun Birinci Yılı

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin, Husilerin ülkedeki ilerleyişinin durdurulması için yaptığı çağrı üzerine Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 26 Mart'ta başlattığı "Kararlılık Fırtınası" adı verilen operasyon, bugün bir yılı geride bıraktı.

26.03.2016 12:54
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin, Husilerin ülkedeki ilerleyişinin durdurulması için yaptığı çağrı üzerine Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 26 Mart'ta başlattığı "Kararlılık Fırtınası" adı verilen operasyon, bugün bir yılı geride bıraktı.

Ülkede bir yandan daha fazla kanın akmasını engelleyeceği ümit edilen barış müzakereleri beklenirken, diğer yandan birçok kentte meşru Yemen ordusu güçleri ve Halk Direniş Güçleri ile Husiler ve devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih yanlısı milisler arasında çatışmalar devam ediyor.

Arap ülkelerinden oluşan ve bir yıl önce operasyona başlayan koalisyon güçleri, kısa süre içerisinde ülkenin hava sahasını kontrol altına alarak, güney illeriyle kuzeydoğusundaki bazı bölgelerde güvenliği sağladı.

Yemen hükümeti ve koalisyon güçleri ülke topraklarının şu an yüzde 75'ini kontrol altına almış durumda ancak başkent Sana hala Husilerin elinde bulunuyor.

Askeri operasyonun bir yılını doldurmasıyla bu süreçte yaşanan en önemli gelişmeler ise şu şekilde sıralanıyor:

Aden kentinin Husilerden kurtarılması

Husilerin, hükümetin şubat ayında "geçici başkent" olarak ilan ettiği Aden'e saldırması, Kararlılık Fırtınası operasyonunun başlamasına neden oldu. Dört ay devam eden operasyonların ardından hükümet, temmuz ayında koalisyon güçlerinin desteğiyle ordu ve Cumhurbaşkanı Hadi yanlısı Halk Direniş Güçleri'nin (HDG), Aden'i Husilerden kurtardığını"resmen duyurdu. Buna rağmen kentte, hükümetin kenti terk etmesine ve görevini burada yürütememesine neden olan birtakım güvenlik olayları yaşandı.

Aden'in kısa sürede kurtarılmasının ardından Cumhurbaşkanı Hadi ve Başbakan Halid Bahhah'ın dönebilmesi amacıyla, kentin Husilerin kontrolüne geçmesiyle yıkılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı onarıldı.

Koalisyona bağlı güçler bu yılın başında, Aden'in bazı bölgelerinin kontrolünü ele geçiren ve güvenlik güçlerine karşı saldırılar düzenleyen El-Kaide'ye yönelik Aden'i kurtarma operasyonunun ikinci aşamasını başlattı. Koalisyon uçaklarının düzenlediği hava saldırıları, El-Kaide'nin güvenlik güçlerine yönelik intihar saldırılarını azalttı.

Güney kentlerinin kontrolü

Aden'de başarı sağlanmasının ardından koalisyon tarafından desteklenen meşru yönetim yanlısı güçler, ülkenin güneyindeki Lahic, Dali, Ebyen ve Şebva illerini de Husiler ile Salih yanlılarından geri aldı. Husilerin hiç ele geçiremediği Hadramevt, Sokotra ve El-Mehra kentleriyle birlikte hükümetin güneyde kontrol altında tuttuğu illerin sayısı 8'e yükseldi.

Söz konusu bölgelerdeki kamu binaları ve okulların imarını Körfez ülkeleri üstlenirken, göç etmek zorunda kalan binlerce Yemenli evlerine geri döndü.

Öte yandan Lahic, Dali,ve Şebva kentlerinin sınır bölgelerinde az da olsa hala Husi varlığından söz ediliyor.

Meşruiyetin Aden'e dönüşü

"Kararlılık Fırtınası" bütün güvenlik sıkıntılarına rağmen başlıca hedeflerinden olan meşruiyetin Aden'e döndürülmesinde kısmen başarı kaydetti.

Operasyonların elde ettiği en büyük kazanımlardan biri Halid Bahhah liderliğindeki hükümetin ve Cumhurbaşkanı Hadi'nin Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da sürdürdüğü resmi faaliyetlerini, yerinde yürütmek amacıyla Aden'e dönmesi oldu. Bu durum, Husiler ile Salih yanlılarına yönelik "güçlü bir darbe" olarak nitelendirildi.

Suikast girişimleri, Hadi ve Bahhah'ın güvenlik nedeniyle yeniden ülkeden ayrılmasına sebep oldu. Ancak daha sonra iki lider tekrar ülkeye döndü. Cumhurbaşkanı Hadi, devlet işlerini yürütmek adına birkaç ay Aden'de kalıp, kurtarılan bölgelerin sorumlularıyla görüşmeler yaptı.

Aden'de Bahhah'ın yanı sıra bazı sivil ve askeri yetkililerin bulunmasına rağmen hükümet üyelerinin büyük bir çoğunluğu güvenlik nedeniyle görevini Riyad'dan yürütüyor.

Ma'rib, El-Cevf ve petrol yataklarının geri alınması

Güney illerini kısa bir sürede geri alan Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun desteklediği meşru yönetime bağlı güçler, ülkenin kuzeydoğusunda bulunan petrol açısından zengin Marib ve El-Cevf kentlerinde kontrolü sağlamak için birkaç ay Husiler ile Salih yanlılarına karşı zorlu bir mücadele vermek zorunda kaldı.

Söz konusu kentlerdeki çoğu bölge, hükümet güçleri tarafından ele geçirilmesine rağmen Ma'rib'e bağlı Harib ile El-Cevf'e bağlı El-Metun bölgelerinde Husiler ile çatışmalar devam ediyor.

Sana'ya giriş

Bu yılın başında Suudi Arabistan'da eğitim alan orduya bağlı bazı birlikler, direniş güçlerinin karadan ve koalisyon güçlerinin havadan desteğiyle Husilerin mayın döşediği Nehm sıra dağlarını aşarak Sana'nın bazı bölgelerine girmeyi başardı.

Söz konusu birlikler, şubat ayının ilk haftası yoğun çatışmaların ardından Sana'nın kuzeydoğu kesimindeki Fardatu Nehm karargahını kontrol altına aldı ve Sana Uluslararası Havalimanı'na 50 kilometre uzaklıktaki dağlık bölgeye sızdı. Şubat ayından itibaren devam eden çatışmaların şiddeti azalırken, koalisyon güçleri hava saldırılarını halen sürdürüyor.

Taiz ablukasının "kısmen" delinmesi

Yemen'in Taiz kentindeki Husi kuşatması, Mart 2016'da koalisyon güçlerinin havadan destek verdiği meşru yönetim yanlısı güçleri tarafından "kısmen" delindi.

Husilerin ne pahasına olursa olsun güneybatı girişini elde tutma çabalarına rağmen buradaki çatışmalar kısmen de olsa durdu. Böylelikle El-Mesrah, Meşraa ve Hadnan ilçelerinden kente insani yardımlar ulaştırılabildi.

Babu'l Mendeb Boğazı ve Midi Limanı

Ekim ayında Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan stratejik öneme sahip Babu'l Mendeb Boğazı'nı Husilerin elinden almak, koalisyon güçlerinin en önemli kazanımlarından biri oldu.

Şubat ayında da Cumhurbaşkanı Hadi yanlısı ulusal ordu, koalisyonun desteğiyle Hacce kentinin stratejik öneme sahip sahil ilçesi Midi'de kontrolü sağladı. İlçe, Husiler ile Salih yanlısı güçlerden kurtarılırken, Midi Limanı da kontrol altına alındı.

Koalisyon güçlerinin kayıpları

Koalisyon güçleri, askeri operasyonlarda yaşanan kayıplara ilişkin resmi açıklama yapmazken, resmi olmayan bazı veriler Suudi Arabistan sınırında ve Yemen topraklarında ölen Suudi Arabistanlı asker sayısının 90'a ulaştığına işaret ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ise çoğunluğu Yemen topraklarında olmak üzere 80 askerini kaybettiği belirtiliyor. Ayrıca, sınır bölgesindeki çatışmalarda 8 Bahreynli, 1 Katarlı, 1 Sudanlı askerin ve Faslı bir savaş pilotunun yaşamını yitirdiği kaydedildi.

Bunun yanı sıra maddi kayıpların da olduğu biliniyor. Suudi Arabistan, Yemen'de bir F-15 tipi uçak ile Apache helikopterini kaybederken, BAE'nin de Aden'de Mirage 2000 tipi uçağı düştü. Uçaktaki iki pilot yaşamını yitirdi.

Fas da operasyon sırasında bir F-16 uçağını kaybetti. Düşen uçağın pilotunun kurtulduğu bildirildi. Bahreyn de Husilerin kalesi Sada'da geçen yılın ortalarında bir savaş uçağı kaybetti, söz konusu uçağın pilotunun öldüğü kaydedildi. Pilotun cesedi eski Yemen BM elçisi Cemal Bin Ömer aracılığıyla teslim edildi.

Savaşın bilançosu: 35 bin ölü

Yemenliler ülkelerinde devam eden savaş nedeniyle ağır bedeller öderken BM'nin çatışmaların yıl dönümünde yayınladığı raporuna göre, savaşın başından bu yana 35 bin kişi hayatını kaybetti. Raporda, geçen 2015 Mart ayından bu yana günde 113 kişi olmak üzere toplam 6 bin 100 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

BM İnsani İşler Ofisinin yayımladığı rapor ise her gün 8 çocuğun öldüğü veya yaralandığını, 1 milyon 800 bin çocuğun okula gidemediğini, bin 170 okulun savaş nedeniyle kullanılamaz hale geldiği ya da evlerini terk eden aileler tarafından barınak olarak kullanıldığını ortaya koydu.

Raporda savaş nedeniyle dünyanın en fakir ülkeleri arasına giren ülkede 22 milyon 200 bin kişinin insani yardıma muhtaç hale geldiği, gıda sıkıntısı çeken 14 milyon 400 bin insandan 7 milyon 600 bininin ciddi derecede gıda eksikliği yaşadığı ifade edildi.

Ayrıca 19 milyon 400 bin kişi temiz su temini ve sağlık hizmetlerinden yoksun yaşarken, 9 milyon 800 bin kişi de savaşın sebep olduğu göç sebebiyle temiz suya ulaşamıyor.

Çözüm işaretleri

Ülkede aşiret liderlerinin ara buluculuğu Yemen ve Suudi Arabistan sınır hattına sükunetin hakim olmasını sağlarken, Yemenliler Nisan ayında Kuveyt'te yapılacak müzakereleri bekliyor.

BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Vild Şeyh Ahmed'in son fırsat olarak nitelendirdiği diyalog görüşmeleri, siyasi çözüm konusunda taraflara uygulanan uluslararası baskı sonucu kabul edildi. Husiler ile Salih'in BM'nin şehirlerden çekilmeleri ve silahlarını devlete teslim etmelerini öngören 2216 sayılı kararında görüş birliğine vardığı ileri sürülüyor.

Husilerin Yemen'deki ilerleyişini durdurmak amacıyla Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, 26 Mart'ta "Kararlılık Fırtınası" adı verilen hava harekatı başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi yönetiminin müdahale çağrısı üzerine başlatılan operasyonun 21 Nisan'da sona erdiği açıklanmış, ardından Yemen halkı için artık "Umuda Dönüş" operasyonunun başladığı duyurulmuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Grafikli - Yemen'deki 'Kararlılık Fırtınası' Operasyonunun Birinci Yılı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement