Gürcistan'dan Rusya'ya Güney Osetya tepkisi

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu ile Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Güney Osetya arasında sözde çifte vatandaşlık taslağının onaylanmasına tepki gösterdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Güney Osetya'da yaşayanlara aynı zamanda Rusya vatandaşlığının da kolay alınabilmesi için ilgili proje tasarısını onayladığı bildirildi.

Rusya'nın Gürcistan'a yönelik işgal politikasını sürdürdüğü vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Tskhinvali işgal rejimi (Güney Osetya) ile Rusya Devlet Başkanı tarafından sözde çifte vatandaşlık ve Rus vatandaşlığı elde etmek için basitleştirilmiş prosedür anlaşma taslağının onaylanması, Moskova'nın Gürcistan'ın Abhazya ve Tskhinvali bölgelerini yasa dışı işgal ve fiilen ilhak etme politikasının bir devamı niteliğinde."

Rusya'nın 2000'li yıllardan beri Abhazya ile Güney Osetya'da yaşayan insanlara yönelik yasa dışı olarak çifte pasaport verme sürecini uygulamaya başladığı vurgulanan açıklamada, 2008'de Rusya'nın sözde vatandaşlarının korunması sebebiyle Gürcistan'a yönelik askeri saldırganlığının boş yere meşrulaştırmaya çalıştığı savunuldu.

Açıklamada, uluslararası toplumun, Rusya'nın Gürcistan toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik uyguladığı saldırgan politikasını kınadığı belirtilerek Abhazya ile Güney Osetya'ya sözde çifte pasaport verme hakkının da uluslararası hukuk ilkelerinin ağır ihlali olarak kabul ettiği bildirildi.

Güney Osetya ve Abhazya sorunu

Gürcistan ordusu ile Rusya'nın desteklediği Abhazyalı ayrılıkçılar arasında 1992-1993'te 13 ay boyunca savaş yaşanmıştı.

Rusya ile Gürcistan arasında 2008'de "Güney Osetya Savaşı" olarak bilinen çatışmalar çıkmıştı. Savaşın ardından Rusya'nın desteklediği Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri, Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti.

Rusya, 2008'de bu iki bölgenin sözde bağımsızlığını tanımıştı. Gürcistan ise buna karşılık olarak Rusya ile diplomatik ilişkileri kesmişti.

İki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kesilmesi sonrası ara buluculuk rolünü İsviçre üstlenmişti.