TYB'nin "Yeni Anayasanın Usulü ve Üslubu Çalıştayı" sonuç bildirgesi açıklandı

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasal sistemle uyumlu, demokratik anayasacılık çerçevesinde hazırlanan ve millet iradesine dayanan sivil bir anayasaya muhtaç olduğunu belirtti.

TYB'den yapılan açıklamaya göre, birlik tarafından 30 Eylül'de düzenlenen "Yeni Anayasanın Usulü ve Üslubu Çalıştayı"nın sonuç bildirgesi, TYB Genel Merkezi'nde açıklandı.

Arıcan, okuduğu sonuç bildirgesinde, anayasaların kaynağının milletin iradesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti, siyasete temel olacak, siyasal sistemle uyumlu, devleti ve milleti birleştiren, demokratik anayasacılık çerçevesinde hazırlanan, millet iradesine dayanan sivil bir anayasaya muhtaçtır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına yaklaşırken gücünü egemenliğin sahibi milletten alan, kamu hukukunun örflerine, temel esas ve teamüllere, evrensel insan hakları değerlerine, toplumdaki dini, siyasi, etnik ve kültürel çeşitliliğe riayet eden bir anayasaya sahip olmak siyasal sistemimizi taçlandıracaktır."

"İdeolojiye dayanmayan bir anayasa fikri tecessüm ettirilebilir"

Devlet ve birey ilişkilerinin hak ve hürriyetlere göre tanzim edildiği, din ve vicdan hürriyetine saygılı, devletin tarafsızlığını garanti eden, hukukun hakim olduğu, herhangi bir ideolojiye dayanmayan bir anayasa fikrinin tecessüm ettirilebileceğini ifade eden Arıcan, şöyle devam etti:

"Koruyucu ve kollayıcı refleksler, anayasa hazırlığı sürecinde paranteze alınmalıdır. Milli uzlaşı en büyük belirleyici olmalıdır. Anayasal güvence altına alınacak hak ve özgürlükler kataloğunun 'dijital anayasacılık' perspektifi üzerinden yapılandırılmasına özen gösterilmelidir. Yeni anayasanın, geleneksel ulus-devletçiliğin ötesine geçmesi, sanal sınırların ülkelerin sınırlarını aştığı ve milletler arası rekabetin dijital dünyaya taşındığı bilinciyle hazırlanması beklenir. Yeni bir anayasayı vücuda getirmek son derece önemlidir. Ancak onun kadar önemli olan bir husus da bu anayasayı içselleştirebilmeyi mümkün kılacak demokratik bir iklimin toplumda eğitim ve kültür maharetiyle var kılınmasıdır."

Arıcan, anayasanın Türkçe bakımından örnek bir metin olması, kanunlara ve diğer mevzuata örnek teşkil edebilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Nitekim anayasanın dil ve mantık hatalarından muhafaza edilmesi, onun altındaki mevzuatın da bu hatalardan mümkün mertebe korunmasını teminat altına alacaktır." ifadesini kullandı.