Halk Oylamasına Doğru

AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, " Türkiye'yi 3 kat büyüttük, belki 6 kat büyütecektik. Daha büyük hedeflere, büyük Türkiye idealine bu sistem bizi taşımıyor." dedi.

Akdoğan, İzmit Belediyesi ile Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Yeni Nesil Gençlik Vakfı iş birliğinde Necati Gençoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşide, referandum üzerine kendileri dışında birtakım çevrelerin de bazı hesaplar yaptığını söyledi.

Yaklaşık 4-5 yıldır Türkiye'nin bir saldırı altında olduğunu dile getiren Akdoğan, bu saldırının odağında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'un bulunduğunu kaydetti.

Akdoğan, "Erdoğan'ı devirsek her şeyden kurtuluruz." diye bir anlayışın söz konusu olduğunu, bir milletin kaderiyle bir liderin kaderinin ilk defa bu kadar özdeşleştiğini vurguladı.

Buna dönük saldırıların Türkiye'yi uydu bir ülke yapmak adına gerçekleştirildiğini anlatan Akdoğan, birtakım çevrelerin referandum üzerine bir kurgu ve hesap yaptığını belirterek, "Kuklayı yakaladık 15 Temmuz'da. Kuklacı ve irade yerinde duruyor. Bu irade durmuyor, devam ediyor ve yeni hamlelerle netice almaya çalışıyor. Buna karşı işte bu referandumun niçin önemli olduğunu iyi düşünmemiz lazım? 15 Temmuz gecesi millet büyük bir destan yazdı, bir virgül koyduk o darbeci odaklara karşı şimdi nokta koymamız lazım." şeklinde konuştu.

"AK Parti yokken Türkiye'nin böyle bir sorunu vardı"

15 Temmuz'da oynanmak istenen oyunun bozulduğunu belirten Akdoğan, ancak bundan tamamen kurtulunması gerektiğini söyledi.

Akdoğan, sistemin çift başlılıktan kurtulması gerektiğini vurgulayarak, bugün AK Parti'den çıkan aktörler olduğu için bu durumun krize dönüşmediğini kaydetti.

Bu sistemin AK Parti kurulmadan önce de yürümediğini o dönemin liderlerinin ifade ettiğini aktararak, şöyle konuştu:

"Vesayetçi yapı bırakmadı ki milletin seçtiği iktidarlar ülkeyi ayağa kaldırsın. Sürekli bir engelleme üzerine kurulu bu sistem. AK Parti yokken Türkiye'nin böyle bir sorunu vardı, böyle bir ihtiyacımız vardı. Ne oldu AK Parti geldi, güçlü bir iktidar ite kaka, ite kaka bir yere getirdik ama yürümüyor. Çok şeyler yaptık belki ama hangi zorluklarla yaptığımızı biliyoruz. Hem tavaf et hem şeytan taşla. Birçok engelleme, zorluk... Türkiye'yi 3 kat büyüttük, belki 6 kat büyütecektik. Daha büyük hedeflere, büyük Türkiye idealine bu sistem bizi taşımıyor. Halk çok oy veriyor, depoyu sonuna kadar doldur, araba hurda yürümüyor. Bu yüzden bu değişiklik durup dururken gündeme getirilen bir değişiklik değil."

Akdoğan, Suriye'nin İdlib kentinde Beşşar Esed rejiminin düzenlediği kimyasal silah saldırısına ilişkin, " İdlip'te kimyasal silah kullanılıyor. Çok ciddi bir şımarıklık haliydi bu daha önce de kimyasal silah kullanmıştı Esed, o dönem Obama yönetiminin dirayetsiz tavrı bölgede farklı güçlerin gelip yerleşmesine sebep oldu. DEAŞ diye bir örgüt çıktı. Bu sorunun kaynağı neydi Esed'in yaptığı katliamlardı. Sorunun kaynağı buydu o zaman DEAŞ falan yoktu. Batı hiçbir şey yapmayarak adeta teşvik etti. Gözünü yumdu ve Esed de bu zulümlere devam etti. Yeni ABD yönetimi burada bir müdahalede bulunmuş oldu, bakalım arkası nasıl gelecek." ifadesini kullandı.

"Merkel neredeyse FETÖ ablası olacak"

Avrupa'nın Türkiye'ye karşı aleni hasmane bir tavır içinde olduğunu belirten Akdoğan, "Terör örgütlerini biliyorsunuz PKK, DHKP-C'yi yardım yataklık yaparlardı, kollarlardı. Şimdi açıktan Türkiye'ye bir tutum var. Merkel neredeyse FETÖ ablası olacak. Bu tavır niye? Onlar uydu bir ülke olsun, zayıf bir Türkiye olsun, kendi kontrollerinde olsun, Türkiye onlarla rekabet edemesin, dev projeler yapamasın istiyorlar. Türkiye onların fiyakasını bozuyor." diye konuştu.

Akdoğan, Türkiye'nin ancak güçlü bir hükümet sistemiyle bu badireleri atlatıp, bu saldırılara karşılık verebileceğine vurgu yaparak, "Baktığım zaman bu sorun 30-40 yıldır Türkiye'de var olan bir sorundur. Bugün içinden geçtiğimiz süreçte hayati bir önem kazanmıştır. Bu meseleyi çözmemiz gerekiyor. Güçlü bir hükümet sistemiyle ancak bu badireleri Türkiye atlayabilir, 2023 hedeflerine doğru yol yürüyebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmanın ardından Akdoğan, "Lider, Siyasi Liderlik ve Erdoğan" kitabını imzaladı.