Hasan Akar'ın, Atatürk'ün Hatırasına Hakaret Davasında Karar

Hasan Akar, "Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarını işlediği gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Akar'ın avukatı Mustafa Arıboğa katıldı.

Avukat Arıboğa, müvekkilinin ve tanıkların beyanlarında da belirttiği gibi videonun 14 yıl öncesine ait olduğunu, yapılan incelemelerde de videonun yakın zamanda çekildiğine dair bir raporun olmadığını ifade ederek, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi doğrultusunda zamanaşımının gerçekleştiğine dair karar verilmesi gerektiğini belirtti.

En başından beri yapılan savunmada videonun kapalı ortamda kayda alındığının belirtildiğini, bu kaydın ele geçirilen 3. kişilerce servis edildiğini anlatan Arıboğa, "Video servis edildiğinde müvekkilim dahili olmadığını belirtmiştir. Tanıklar da videonun yayınlandığını fark ettiklerinde kaldırmak için girişimde bulunduklarını belirtmişlerdi. Dolayısıyla aleni ortamda sarf edilmemiş bu sözler de müvekkilim tarafından aleni olarak söylenmemiştir. Hakaret suçunun oluşabilmesi için hakaret unsurunun aleni şekilde gerçekleşmesi şarttır. Olayımızda bu şart gerçekleşmemiştir." dedi.

Medya tarafından video ele geçirilerek yaygın şekilde haber yapıldığını dile getiren avukat Arıboğa, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" güdüsü var gibi bir ortamın yaratıldığını, müvekkilinin beyanlarında üslubunun kendisine yakışmadığını, taşkınlık anında söylediğini hatırlattı.

Arıboğa, bir kişinin neye inanıp neye inanmayacağının hukukun konusu olmadığını ifade ederek, "Müvekkilim kendi düşüncesini ortaya koyma şeklinden üzgün olduğunu belirtmiştir. Öncelikle müvekkilimin beraatini, aksi takdirde lehine indirim hükümlerinin uygulanmasını talep ediyoruz." şeklinde konuştu.

Kararını açıklayan Hakim Ülker Kiraz, tüm delilleri göz önüne alarak, sanığın olayla ilgili videonun ders verilmek üzere düzenlendiğini ve yayınlanmasında rızası olmadığı şeklinde beyanda bulunduğunu belirtse de emniyetin yaptığı incelemede videonun Youtube'da halen açık şekilde yayınlandığını, zamanaşımının yasal unsurlarının bulunmadığını, sanığın açıkça suçunu kabul ettiğini, zamanaşımını da kesen bir durumun bulunmadığını ve suçun aleniyet unsurunun gerçekleştiğini belirtti.

Tüm bu sebeplerden Hakim Kiraz, sanık Hasan Akar'ı "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırarak, bu suçun basın yayın organlarıyla işlenmesi sebebiyle cezasını 1 yıl 6 aya çıkarttı.

Ayrıca Hakim Kiraz, Akar'ı "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan da 1 yıl hapse mahkum etti. Mahkeme, Akar'ı toplam 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Davanın geçmişi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Hasan Akar'ın, 9 Mayıs 2017'de saat 19.00 sıralarında Kanal D ana haber bülteninde suça konu ifadelerinin yer aldığı videosunun yayınlandığı anlatılıyordu.

Kolluk kuvvetleri tarafından Akar'ın atılı suçlarla ilgili ifadesine başvurulmak üzere adresine gidildiği anlatılan iddianamede, atılı suçların niteliği göz önünde bulundurularak, Akar hakkında yakalama kararı verildiği kaydediliyordu.

İddianamede, sanık Hasan Akar'ın "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.

Karar

Açılan dava kapsamında sanık Hasan Akar'a "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 1 yıl hapis cezası veren Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın bu suçu basın yayın yoluyla işlemesi nedeniyle cezayı 1 yıl 6 aya çıkarmıştı. Akar'ı "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan da 1 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, verilen cezaların ertelenmemesine karar vererek, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 18. Ceza Dairesi ise Akar'a yerel mahkeme tarafından verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasına ilişkin hükmü 5 Ekim 2017'de bozmuştu.?

Ceza dairesi kararında, suç unsuru videonun 9 Mayıs tarihinde Kanal D ana haber programında yayınlandığı belirtilerek, sanığın videonun yayınlanmasına rızasının olmadığı, söz konusu kanalın videoyu Youtube paylaşım sitesinden aldığını ve yayınladığını aktardığına vurgu yapmıştı.

Sanığın yaptığı konuşmanın kapalı bir ortamda gerçekleştiğinin anlaşıldığı belirtilen kararda, Akar'ın bu konuşmayı 2004 yılında Almanya'da yaptığı yönündeki savunması dışında videonun kaydedildiği ve sanığın bilgisi dahilinde yayınlandığı tarihe ilişkin somut bir delilin bulunmadığı ifade edilmişti.

Kararda, Akar'a isnat edilen suçun basın ve ulusal kanalda yayınlandığı tarihte oluştuğunun kabul edilmesi için sanığın rızasının olması gerektiği vurgulanarak, bu nedenle suç tarihinin tespiti açısından suça konu videonun Adli Tıp Kurumu'na ya da görüntü çözümü konusunda uzman bir kuruma gönderilerek sanığın şimdiki fiziki görünüşü ile videonun çekildiği sıradaki fiziki görüntüsünün karşılaştırılarak suç tarihinin şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiği aktarılmıştı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi, söz konusu gerekçelerle dosyanın, yeniden incelenmek üzere Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve sanık Hasan Akar'ın tahliyesine karar vermişti.